Jump to content

! HERSEYi YARATAN TANRI TABiKi VAR !


Recommended Posts

maşşalah işinize geldi bilim felsefe gelmedimi öhö öhö diyorsunuz NE YAMAN BİR ÇELİŞKİ

v_ultra-deep_field_02.jpg

Kardesim etme ne olursun birazcik kafani calistir mantikli ol...

...dünyada olan kumlarla gezegenleri karsilastiriyorsun ve cok komik duruma düstügünün farkinda degilsin.

Kafani kuma mi gömdün?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 351
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kendini ejderha sanana Red kurbağa, neden nasaymış, teleskopmuş, hubble'mış kasıyorsun ki?

"Çişimi yapıyom, popom kuru kalıyo, demekki allah var." demen kafi. Zira bu resimle vs. yapmaya çalıştığın şeyin bundan daha öte hiç bir şeyi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardesim etme ne olursun birazcik kafani calistir mantikli ol...

...dünyada olan kumlarla gezegenleri karsilastiriyorsun ve cok komik duruma düstügünün farkinda degilsin.

Kafani kuma mi gömdün?

cigi arkadaşım bunu hem ben national geographic bilinen evren programında seyrettim bu bir

http://gokbilgi.blogspot.com/2010/11/uzayda-kac-tane-yer-benzeri-gezegen-var.html bu adamında yazılarını takip ediyorum budaa 2

ben ispatladım sizlerde olmadıgını ispatlayında görelim sizlere hadislerle geliniyor olmuyor ilimle - bilimle geliniyor olmuyor ben artık sizden şüphenlemeye başladım sizler ateist filan degilsiniz anlaşılan sırf makara olsun diye yazı yazıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

red kurbağa, senin vıraklamanla ispatlanmış olan ne? Biz hiç bir şey göremedik de zira.

Sen şimdi bu resimden bir halt ispatladığını sanıyor ve "allah var, bakın. yaaa" diyosun ya. Ben bu resme bakınca başka bir şeyin daha ispatlandığını görüyorum. O galaksiler öyle darmadağın, saçma sapan yayılmışlar ki, bu ancak osururken çıkan gazın yayılması gibi bir durumda olabilir. Demekki bu galaksiler allahın kıçından çıkmışlardır. Ve bu koca galaksileri çıkarabilecek bir kıçın kendiliğinden öyle geniş olması imkansızdır. Bu da allahı arkadan becerip arkasını kovan gibi genişleten ve bu galaksileri çıkarabilmesini sağlayan süper zencinin ispatıdır.

Şimdi sen bize bu süper zencinin yokluğunu bir ispat ette görelim hadi birader. Öyle çıkıp vıraklamakla olmuyor bu işler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

cigi arkadaşım bunu hem ben national geographic bilinen evren programında seyrettim bu bir

http://gokbilgi.blogspot.com/2010/11/uzayda-kac-tane-yer-benzeri-gezegen-var.html bu adamında yazılarını takip ediyorum budaa 2

ben ispatladım sizlerde olmadıgını ispatlayında görelim sizlere hadislerle geliniyor olmuyor ilimle - bilimle geliniyor olmuyor ben artık sizden şüphenlemeye başladım sizler ateist filan degilsiniz anlaşılan sırf makara olsun diye yazı yazıyorsunuz.

Anibal gerekli olan yaniti vermis fakat bana hitaben yazdigin icin yanit vereyim.

Kanitladigin hic bir sey yok kendini aldatiyorsun.Ayrica fen bilimleri dallarinda bilinmezliklere inanan dallamalara akedemik ünvan verilmemesi gerekiyor.Fizik profesörü olmus birisi, eger kurani okudugu zaman onun binlerce cahil cühela tarafindan yazilmis oldugunu anlamayacak kadar dallama budak ise ona akademik ünvan verilip üniversitelerde hocalik yaptirilmaz.Hocalik yapacagi yer camiler, mescitlerdir...

...televizyon programlarina cikartilip imamin anlattigi gibi bigbang anlattirilmaz.!

Zihniyet ve bilgi olarak 400 sene geriden gelen bir ülkede yasiyorsunuz kendinizi dünyanin bilgi merkezi saniyorsunuz.O ülkede yasayan gercek bilim adamlarina ve dogmalardan arinmis insanlara gercekten yazik olmakta.

Ossuruktan bir profesör cikiyor imamin ossurdugu gibi ossuruyor, sizlerde bunu misler gibi koklayip bizlere "iste gercek parfüm bu" diye yutturmaya kalkiyorsunuz.Sizler koklamaya ve aldatilmaya devam edin...

...fakat bizlerin parfümle ossuruk kokusunu cok iyi ayirt edebilecek özgür calisan hassas duyu organlarimiz bulunmakta.

Sizlerin eksikliginiz duyu organlariniz calismiyor...tikalilar, birilerinin emrinde ve onlar ne derlerse onlara inaniyorsunuz.

Olay bu kadar basit.

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

adamın biri her zaman yaptıgı gibi, saç ve sakal trası olmak için berbere gitti. onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete basladılar. degisik konular üzerinde konustular.

birden allah ile ilgili konu açılır..

berber:bak adamım, ben senin söyledigin gibi allah'ın varlıgına inanmıyorum!

adam:peki neden böyle düsünüyorsun?

berber:bunu açıklamak çok kolay.bunu görmek için dısarıya çıkmalısın.lütfen bana söylermisin,eger allah var olsaydı,bu kadar çok hasta insan olurmuydu,terkedilmis çocuklar olurmuydu?

allah olsaydı,kimse acı çekmezdi.allah olsaydı,bunların olmasına izin verecegini sanmıyorum...

'adam bir an durdu ve düsündü,ama gereksiz bir tartısmaya girmek istemedigi için cevap vermedi.'

berber isini bitirdikten sonra adam dısarıya çıktı.

tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.adam bu kadar dagınık göründügüne göre belli ki tras olmayalı uzun süre geçmisti.adam berber dükkanına geri döndü.

adam:biliyor musun ne var,bence berber diye birsey yok.

berber:bu nasıl olabilir ki? ben buradayım ve bir berberim.

adam:hayır,YOK! çünkü olsaydı,caddede yürüyen uzunsaçlı ve sakallı adamlar olmazdı.

berber:hımmm.. berber diye birsey var ama o insanlar bana gelmiyorsa,ben ne yapabilirim ki?

adam:kesinlikle dogru! püf noktası bu! allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki?

iste dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eklenen tartışmalardan bağımsız olarak direkt başlığa yönelik yazayım. Deistleri, teist ve ateistlerden ayıran en önemli çizginin kabullenişler konusundaki bilimsellik ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Ne demek bu şimdi diyenler olabilir. Şöyle açıklayayım:

Örneğin bir Müslüman, Kuran'ın Yaratıcı tarafından gönderildiği konusundaki bilgisine dürüst bir sorgulama sonucunda sahip olmaz. Kuran'ın bir yaratıcı tarafından gönderilmiş olamayacak derecede kusur barındırdığı rahatlıkla anlaşılabilir. Ancak kendilerine bu konuda onlarca delil öne sürülse ve buna ikna olsalar dahi yine de gerçeği kabullenmezler. Şöyle derler sana: Benim inandığım yanlışsa ben birşey kaybetmem ama ya senin inancın yanlışsa? Bu fikrin ilmen ve ahlaken ne derece sakat olduğunu tekrar tekrar yazmaya gerek yok.

Bir ateist ise Yaratıcı'nın varlığını kabul etmez ve yaratıcının varolduğu bilgisine karşı çıkarken, varlığına inananlardan ispat için delil istemeden önce, varolmadığını iddia edebilmek için karartılması ve inkar edilmesi gereken milyarlarca delil olduğunu görmezden gelir. Bigbang'e sığınılır ve şöyle denir: Bütün bunlar büyük patlamayla varoldu! İyi de kardeşim, patlayan neydi ve onu kim varetmişti? Tabi şöyle de denebilir: Eğer hiçbirşey sebepsiz değilse, Yaratıcı da kendiliğinden olamaz. Bu bilgi de doğrudur. Tam da bu noktada Deistlerin, Yaratıcı'nın varlığı ve kimliği konusunda kabul etmesi gereken düşüncenin şu olduğuna inanıyorum: Evet, en az bir yaratıcı var, ancak O da bizler gibi bir yaratılmış olabilir. Yani bir yaratım hiyerarşisinin parçası olabilir. Peki bu yaratılmışlık nereye kadar devam edecek? Galiba asıl kabul edilmesi gereken şu olmalıdır ki; insanoğlu herşeyi düşünebilmekten acizdir. Bugün bizlerin düşünebilme sınırı belirlenmiş olabilir. Bu sınırın dışına çıkamadığımız ve ötesini hayal edemediğimiz için bazı şeyleri kabullenip anlamakta güçlük çekiyor olabiliriz. Tıpkı bir program gibi. Programlar, kendilerine eklenen özellikler sınırınca yeteneklidirler. Bizim durumumuz da buna benzer galiba. Sonuçta bir yaratılmışlık var ise, bu yaratılmışlığın sınırları da olmak zorunda değil mi?

Bir de Agnostik düşünce sahipleri var. Bu bilinmezci arkadaşlarımıza göre ise Yaratıcı'nın var ya da yok olduğunu iddia eden her iki görüş de yanlıştır. Çünkü bir Yaratıcı'nın var ya da yok olduğuna dair hiç bir delil yoktur derler. Bu fikir de kendisiyle çelişmektedir. Bir Yaratıcı'ya dair ortada hiçbir fikir yoksa şüphe de olmamalıdır. Dolayısıyla Agnostisizm düşüncesi de temelden hatalı hale gelir. Sonuçta varlığı ya da yokluğuna dair hiç bir delil olmayan bir şeyin şüphesi de olamaz. Nasıl mı? Mesela hayal gücümüzü zorlayalım... Uçan bir fil oluğuna dair ortada hiçbir şey yok ise böyle bir canlının varlığına dair bilinmezci bir fikir ortaya atmak da mantıksız olmaz mı? Şöyle diyebilir miyiz: "Ben uçan bir fil olup olmadığını bilemeyeceğimize inanıyorum." Tabi ki bu denemez. Agnostiklerin Yaratıcıya dair bilinmezci yaklaşımı da bu şekilde temelsizdir işte. İtiraf etmeleri gerekense şudur: Yaratıcı'nın varlığına dair milyarlarca delil olmasına rağmen ortada ikna edici/somut bir delil yoktur. Her üç görüş açısından da bu düşünce kabul edilebilirdir. Yaratıcı vardır ve aklımız, dünya düzeni, yaşam sistemi ve düşündükçe ortaya çıkan sayısız bilinçlilik örneği bunun ispatıdır. Ancak yaratıcının şekil, kişilik, niyet v.s. konularda yapısına dair şunlar söylenmelidir: yaratıcı vardır ancak iyi biri değildir. Ne ve nasıl olduğu hakkında ise bilinmezlik vardır.

Bu arada yaratıcının varlığına dair en azından elle tutulur/görülür somut bir delil ortaya koyamadığımın farkındayım ancak ben canlılar da dahil olmak üzere varolan düzenin (Mükemmellikten değil, sistemden bahsediyorum. Dünya mükemmel değildir ancak bilinçli bir yapı olabilecek derecede sistemlidir.) buna delil olduğun inanıyorum. Bir resme baktığında keyif alan/onlarca düşünce üreten varlığın maymunlardan evrilmiş olduğuna inanamıyorum. Her zaman somut ve yanlışlanabilir kavramlarla hareket etmenin de sakat olduğunu düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

adamın biri her zaman yaptıgı gibi, saç ve sakal trası olmak için berbere gitti. onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete basladılar. degisik konular üzerinde konustular.

birden allah ile ilgili konu açılır..

berber:bak adamım, ben senin söyledigin gibi allah'ın varlıgına inanmıyorum!

adam:peki neden böyle düsünüyorsun?

berber:bunu açıklamak çok kolay.bunu görmek için dısarıya çıkmalısın.lütfen bana söylermisin,eger allah var olsaydı,bu kadar çok hasta insan olurmuydu,terkedilmis çocuklar olurmuydu?

allah olsaydı,kimse acı çekmezdi.allah olsaydı,bunların olmasına izin verecegini sanmıyorum...

'adam bir an durdu ve düsündü,ama gereksiz bir tartısmaya girmek istemedigi için cevap vermedi.'

berber isini bitirdikten sonra adam dısarıya çıktı.

tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.adam bu kadar dagınık göründügüne göre belli ki tras olmayalı uzun süre geçmisti.adam berber dükkanına geri döndü.

adam:biliyor musun ne var,bence berber diye birsey yok.

berber:bu nasıl olabilir ki? ben buradayım ve bir berberim.

adam:hayır,YOK! çünkü olsaydı,caddede yürüyen uzunsaçlı ve sakallı adamlar olmazdı.

berber:hımmm.. berber diye birsey var ama o insanlar bana gelmiyorsa,ben ne yapabilirim ki?

adam:kesinlikle dogru! püf noktası bu! allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki?

iste dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!

Berber bana dokunuyor saclarimi kesiyor, gicigima gidecek bir sey yaparsa veya bir sey söylerse suratinin ortasina bir saamar, kicinin ortasina okkali bir tekmeyi yerlestiriveririm...

...ah allahada ayni sekilde bir dokunabilsem.

Tekme degil vole hazir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Berber bana dokunuyor saclarimi kesiyor, gicigima gidecek bir sey yaparsa veya bir sey söylerse suratinin ortasina bir saamar, kicinin ortasina okkali bir tekmeyi yerlestiriveririm...

...ah allahada ayni sekilde bir dokunabilsem.

Tekme degil vole hazir.

Ek olarak:

İnsanlar berbere kendi istekleriyle giderler ve evde traş olma ya da berberini seçme alternatifleri de vardır. Hatta traş olmama seçeneğimiz bile var. Dinlerde bu böyle mi? İş hikayeye girerse içinden çıkılmaz. Yeterince gerçeğe sahip olmayan insanlar kendilerini hikaye ya da efsanelerle tatmin eder. Durum bu. Örnek vermek için iyice düşünmek ve örnekle gerçek arasında sıkı bir bağ/benzerlik oluşturmak gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eklenen tartışmalardan bağımsız olarak direkt başlığa yönelik yazayım. Deistleri, teist ve ateistlerden ayıran en önemli çizginin kabullenişler konusundaki bilimsellik ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Ne demek bu şimdi diyenler olabilir. Şöyle açıklayayım:

Örneğin bir Müslüman, Kuran'ın Yaratıcı tarafından gönderildiği konusundaki bilgisine dürüst bir sorgulama sonucunda sahip olmaz. Kuran'ın bir yaratıcı tarafından gönderilmiş olamayacak derecede kusur barındırdığı rahatlıkla anlaşılabilir. Ancak kendilerine bu konuda onlarca delil öne sürülse ve buna ikna olsalar dahi yine de gerçeği kabullenmezler. Şöyle derler sana: Benim inandığım yanlışsa ben birşey kaybetmem ama ya senin inancın yanlışsa? Bu fikrin ilmen ve ahlaken ne derece sakat olduğunu tekrar tekrar yazmaya gerek yok.

Bir ateist ise Yaratıcı'nın varlığını kabul etmez ve yaratıcının varolduğu bilgisine karşı çıkarken, varlığına inananlardan ispat için delil istemeden önce, varolmadığını iddia edebilmek için karartılması ve inkar edilmesi gereken milyarlarca delil olduğunu görmezden gelir. Bigbang'e sığınılır ve şöyle denir: Bütün bunlar büyük patlamayla varoldu! İyi de kardeşim, patlayan neydi ve onu kim varetmişti? Tabi şöyle de denebilir: Eğer hiçbirşey sebepsiz değilse, Yaratıcı da kendiliğinden olamaz. Bu bilgi de doğrudur. Tam da bu noktada Deistlerin, Yaratıcı'nın varlığı ve kimliği konusunda kabul etmesi gereken düşüncenin şu olduğuna inanıyorum: Evet, en az bir yaratıcı var, ancak O da bizler gibi bir yaratılmış olabilir. Yani bir yaratım hiyerarşisinin parçası olabilir. Peki bu yaratılmışlık nereye kadar devam edecek? Galiba asıl kabul edilmesi gereken şu olmalıdır ki; insanoğlu herşeyi düşünebilmekten acizdir. Bugün bizlerin düşünebilme sınırı belirlenmiş olabilir. Bu sınırın dışına çıkamadığımız ve ötesini hayal edemediğimiz için bazı şeyleri kabullenip anlamakta güçlük çekiyor olabiliriz. Tıpkı bir program gibi. Programlar, kendilerine eklenen özellikler sınırınca yeteneklidirler. Bizim durumumuz da buna benzer galiba. Sonuçta bir yaratılmışlık var ise, bu yaratılmışlığın sınırları da olmak zorunda değil mi?

Bir de Agnostik düşünce sahipleri var. Bu bilinmezci arkadaşlarımıza göre ise Yaratıcı'nın var ya da yok olduğunu iddia eden her iki görüş de yanlıştır. Çünkü bir Yaratıcı'nın var ya da yok olduğuna dair hiç bir delil yoktur derler. Bu fikir de kendisiyle çelişmektedir. Bir Yaratıcı'ya dair ortada hiçbir fikir yoksa şüphe de olmamalıdır. Dolayısıyla Agnostisizm düşüncesi de temelden hatalı hale gelir. Sonuçta varlığı ya da yokluğuna dair hiç bir delil olmayan bir şeyin şüphesi de olamaz. Nasıl mı? Mesela hayal gücümüzü zorlayalım... Uçan bir fil oluğuna dair ortada hiçbir şey yok ise böyle bir canlının varlığına dair bilinmezci bir fikir ortaya atmak da mantıksız olmaz mı? Şöyle diyebilir miyiz: "Ben uçan bir fil olup olmadığını bilemeyeceğimize inanıyorum." Tabi ki bu denemez. Agnostiklerin Yaratıcıya dair bilinmezci yaklaşımı da bu şekilde temelsizdir işte. İtiraf etmeleri gerekense şudur: Yaratıcı'nın varlığına dair milyarlarca delil olmasına rağmen ortada ikna edici/somut bir delil yoktur. Her üç görüş açısından da bu düşünce kabul edilebilirdir. Yaratıcı vardır ve aklımız, dünya düzeni, yaşam sistemi ve düşündükçe ortaya çıkan sayısız bilinçlilik örneği bunun ispatıdır. Ancak yaratıcının şekil, kişilik, niyet v.s. konularda yapısına dair şunlar söylenmelidir: yaratıcı vardır ancak iyi biri değildir. Ne ve nasıl olduğu hakkında ise bilinmezlik vardır.

Bu arada yaratıcının varlığına dair en azından elle tutulur/görülür somut bir delil ortaya koyamadığımın farkındayım ancak ben canlılar da dahil olmak üzere varolan düzenin (Mükemmellikten değil, sistemden bahsediyorum. Dünya mükemmel değildir ancak bilinçli bir yapı olabilecek derecede sistemlidir.) buna delil olduğun inanıyorum. Bir resme baktığında keyif alan/onlarca düşünce üreten varlığın maymunlardan evrilmiş olduğuna inanamıyorum. Her zaman somut ve yanlışlanabilir kavramlarla hareket etmenin de sakat olduğunu düşünüyorum.

Deist arkadaşım bir yaratıcının olduğuna inanıyorsunda, onun indirdiği dine neden inanmıyorsun.Bir din indirmiş olabileceği ihtimali yokmu sence ? yani yaratıcı bir dünya yarattı,canlılar yarattı sonra onları kendi halinemi bıraktı diyorsun. Kendi haline bırakacaksa nediye yaratsın amaçsız bir şekilde. Akla mantığa sığıyormu bu şimdi.

Bunun cevabınıda kuranda veriyor zaten, ben sizi beni tespiğ edin, bana iman edin diye yarattım diyor.Buna karşılık bize hür irade verip bunuda bizim irademize bırakıyor.Tabi sonuçlarınıda söylüyor bize.

şimdi diyebilirsinki bu bencillik değilmi diye.Hayır değil çünkü mal mülk onun tasarruf hakkıda onun. Bencillik olması için karşısında en az onun kadar güçlü bir varlık olması gerekiyorki, bencilliği tarif edelim.

bizler onun yarattığı mahluklarız sadece. İşte insandaki bu kompleks, bir güç tarafından yaratılan mahluklar olma kompleksi insana ağır geliyor ve inkar yolunu seçiyor.

"insanoğlu herşeyi düşünebilmekten acizdir. Bugün bizlerin düşünebilme sınırı belirlenmiş olabilir. Bu sınırın dışına çıkamadığımız ve ötesini hayal edemediğimiz için bazı şeyleri kabullenip anlamakta güçlük çekiyor olabiliriz. Tıpkı bir program gibi. Programlar, kendilerine eklenen özellikler sınırınca yeteneklidirler." yazının tek katıldığım kısmı burasıdır. İşte bu yazdığın sebeptendirki bazı insanlar inkarı bazıları ise inanmayı seçmişlerdir. Hangisinin doğru olduğunu anlamamız için bizim vaad edilen o günün gelmesini beklememiz gerekiyor. Eğer o gün gelmicek diyorsanız bu sorunun cevabını hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz.

ama biz inananlar için o gün gelecek ve o gün geldiğinde bakın siz yanılıyormuşsunuz diyeceğiz çok acı bir şekilde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

deist fıkırlerınıze saygı duyuyorum ve berber cevabını veren arkadasa lafı bı guzel sokmus oldunuz.. sadece sunda kafam takıldı.. aymundan evrımleşmiş oldugunu inanamıyorum dıyorsunuz. sızın ınanmamanız bılımsel gözlemlerın yanlıs oldugu anlamına gelmez sadece sızın ınnmadıgınız anlamına gelır bence arastırın eleştirel yanınız dogru oldugunu farkedecektır

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deist arkadaşım bir yaratıcının olduğuna inanıyorsunda, onun indirdiği dine neden inanmıyorsun.Bir din indirmiş olabileceği ihtimali yokmu sence ? yani yaratıcı bir dünya yarattı,canlılar yarattı sonra onları kendi halinemi bıraktı diyorsun. Kendi haline bırakacaksa nediye yaratsın amaçsız bir şekilde. Akla mantığa sığıyormu bu şimdi.

Bunun cevabınıda kuranda veriyor zaten, ben sizi beni tespiğ edin, bana iman edin diye yarattım diyor.Buna karşılık bize hür irade verip bunuda bizim irademize bırakıyor.Tabi sonuçlarınıda söylüyor bize.

şimdi diyebilirsinki bu bencillik değilmi diye.Hayır değil çünkü mal mülk onun tasarruf hakkıda onun. Bencillik olması için karşısında en az onun kadar güçlü bir varlık olması gerekiyorki, bencilliği tarif edelim.

bizler onun yarattığı mahluklarız sadece. İşte insandaki bu kompleks, bir güç tarafından yaratılan mahluklar olma kompleksi insana ağır geliyor ve inkar yolunu seçiyor.

"insanoğlu herşeyi düşünebilmekten acizdir. Bugün bizlerin düşünebilme sınırı belirlenmiş olabilir. Bu sınırın dışına çıkamadığımız ve ötesini hayal edemediğimiz için bazı şeyleri kabullenip anlamakta güçlük çekiyor olabiliriz. Tıpkı bir program gibi. Programlar, kendilerine eklenen özellikler sınırınca yeteneklidirler." yazının tek katıldığım kısmı burasıdır. İşte bu yazdığın sebeptendirki bazı insanlar inkarı bazıları ise inanmayı seçmişlerdir. Hangisinin doğru olduğunu anlamamız için bizim vaad edilen o günün gelmesini beklememiz gerekiyor. Eğer o gün gelmicek diyorsanız bu sorunun cevabını hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz.

ama biz inananlar için o gün gelecek ve o gün geldiğinde bakın siz yanılıyormuşsunuz diyeceğiz çok acı bir şekilde.

Mal mülk onun yani asarda keserde? Yani sen Koç'un işçisisin bütün fabrikalar onun,senin aldığın maaşdan senin çalışma saatlerine,dinlenme saatlerine,tuvalete gidip gitmeyeceğine kadar tasarruf hakkı var ve seni uç kuruş maaşa çalıştırıyor ama kendisi zorluk nedir,açlık nedir,yokluk nedir,acı çekmek nedir,çaresizlik nedir bilmiyor öyle mi? Bak dostum,evet senin dediğin gibi bir Yaratıcı olabilir yani düdük bende istediğim gibi düdüklerim diyebilir hatta senin gibi aklını işletmeyip ahh Tanrım ben senin malınım sen bana ne eylesen de ben mazoşist bir şekilde seni sevmeye devam edeceğim de diyebilirsin ama bu Tanrı'nın lütfen bir sıfatı ADALETİ GÖZETEN,YARATTIKLARINA ADİL OLAN olmasın çünkü bu sıfatlara sahip bir Tanrı ulan mal mülk benim istediğimi yaparım diyemez,dememeli.

tarihinde şaman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

şimdi ben sıze bırsey sormak ıstıyorum kuran meallerınde en guvenılır kaynak dıyanet işlerimidir ? degılse neden degıl aklıma bısıy takıldıda su ayete bes kısı söyle yorumlar yapmıs

EN’AM 6/92. Bu indirdiğimiz, kendinden öncekileri doğrulayan, Mekkelileri ve etrafındakileri uyaran mübarek Kitap’dır. Ahirete inananlar buna inanırlar, namazlarına da devam ederler (diyanet işleri)

Yaşar Nuri Öztürk EN’AM 92.Bu da bizim, kentlerin/medeniyetlerin anasını uyarman için indirdiğimiz bir Kitap. Kutsal-bereketli, kendinden öncekini doğrulayıcı. Ahirete inanalar, ona da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler

Ömer Nasuhi BilmenVe işte bu da bir kitaptır ki, O’nu Biz indirmişizdir, mübarektir, kendisinden evvelki kitapları tasdik edicidir ve Ümmü’lKura’yı çevresinde bulunanları inzar etmek için indirmiştir. Ve ahirete imân edenler buna da imân ederler. Ve onlar namazlarını da muhafazada bulunurlar.

Elmalılı Hamdi Yazırİşte bu da bizim indirdiğimiz bir kitab, feyz-u bereketi Dünyayı tutacak, evvelki kitablar bu tasdık etmedikçe mu’teber olmıyacak, bir de ümmülkurayı ve hem bütün çevresindekileri inzar edesin diye ki Âhıreti te’min edecekler buna iyman ederler ve onlar namazlarının üzerine muhafız olurlar

Abdulbaki GölpınarlıSana, şehirlerin anası olan Mekke halkını ve çevresindeki bütün insanları korkutmak, Tanrı azâbını onlara haber vermek için bu kutlu ve onlarda bulunan kitapları gerçekleyici kitabı indirdik ve âhirete inananlar, namazlarını dâimâ kılarak bu kitaba da inanırlar...

burada dıyanete göre sadece arapları ılgılendıren bır dın oldugunu göruyoruz ama dıger yazarlar bır sekılde renklendırdı galıba ne dersınız

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mal mülk onun yani asarda keserde? Yani sen Koç'un işçisisin bütün fabrikalar onun,senin aldığın maaşdan senin çalışma saatlerine,dinlenme saatlerine,tuvalete gidip gitmeyeceğine kadar tasarruf hakkı var ve seni uç kuruş maaşa çalıştırıyor ama kendisi zorluk nedir,açlık nedir,yokluk nedir,acı çekmek nedir,çaresizlik nedir bilmiyor öyle mi? Bak dostum,evet senin dediğin gibi bir Yaratıcı olabilir yani düdük bende istediğim gibi düdüklerim diyebilir hatta senin gibi aklını işletmeyip ahh Tanrım ben senin malınım sen bana ne eylesen de ben mazoşist bir şekilde seni sevmeye devam edeceğim de diyebilirsin ama bu Tanrı'nın lütfen bir sıfatı ADALETİ GÖZETEN,YARATTIKLARINA ADİL OLAN olmasın çünkü bu sıfatlara sahip bir Tanrı ulan mal mülk benim istediğimi yaparım diyemez,dememeli.

Güzel kardeşim eğer Allah dünyayı yaratırken eksik yaratmış olsaydı ve bizi de içine atsaydı dediğin doğru olurdu. Güzel meyveler yiyorsun,sebzeler yiyorsun,suyundan faydalanıyorsun,hayvanların derisinden etinden faydalanıyorsun, sana ilim veriyor kafanı çalıştırıp kullanabileceğin malzemeler yapıyosun,vs.vs. bu kadar nimeti hiçe sayarak diyosunki Allah adeletsiz,merhametsiz.İçinde yaşadığımız düzende yaşadığımız sıkıntılar işsizlik buna bağlı olarak açlık vs.vs. gibi nedenler insanoğlu yapmış olduğu çarpık düzenden kaynaklanmaktadır.İnsanın yaptığı bu çarpık düzeni Allaha mal edemeyiz.

Şimdi bu kadar bize nimet vermiş hala nankörlük yapıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyanet VakfıANKEBUT 61. Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?

bu sure sızce ınsanların mekkede tek tanrı ınancının kanıtı degılmı

Link to post
Sitelerde Paylaş

şimdi ben sıze bırsey sormak ıstıyorum kuran meallerınde en guvenılır kaynak dıyanet işlerimidir ? degılse neden degıl aklıma bısıy takıldıda su ayete bes kısı söyle yorumlar yapmıs

EN’AM 6/92. Bu indirdiğimiz, kendinden öncekileri doğrulayan, Mekkelileri ve etrafındakileri uyaran mübarek Kitap’dır. Ahirete inananlar buna inanırlar, namazlarına da devam ederler (diyanet işleri)

Yaşar Nuri Öztürk EN’AM 92.Bu da bizim, kentlerin/medeniyetlerin anasını uyarman için indirdiğimiz bir Kitap. Kutsal-bereketli, kendinden öncekini doğrulayıcı. Ahirete inanalar, ona da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler

Ömer Nasuhi BilmenVe işte bu da bir kitaptır ki, O’nu Biz indirmişizdir, mübarektir, kendisinden evvelki kitapları tasdik edicidir ve Ümmü’lKura’yı çevresinde bulunanları inzar etmek için indirmiştir. Ve ahirete imân edenler buna da imân ederler. Ve onlar namazlarını da muhafazada bulunurlar.

Elmalılı Hamdi Yazırİşte bu da bizim indirdiğimiz bir kitab, feyz-u bereketi Dünyayı tutacak, evvelki kitablar bu tasdık etmedikçe mu’teber olmıyacak, bir de ümmülkurayı ve hem bütün çevresindekileri inzar edesin diye ki Âhıreti te’min edecekler buna iyman ederler ve onlar namazlarının üzerine muhafız olurlar

Abdulbaki GölpınarlıSana, şehirlerin anası olan Mekke halkını ve çevresindeki bütün insanları korkutmak, Tanrı azâbını onlara haber vermek için bu kutlu ve onlarda bulunan kitapları gerçekleyici kitabı indirdik ve âhirete inananlar, namazlarını dâimâ kılarak bu kitaba da inanırlar...

burada dıyanete göre sadece arapları ılgılendıren bır dın oldugunu göruyoruz ama dıger yazarlar bır sekılde renklendırdı galıba ne dersınız

Renklendirme falan yok sadece diğerlerinde Mekke'ye Ümmül Kura denilmiş. Bir tanesinde de şehirlerin anası denilmiş o da Mekke anlamına geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

allah berberlik yapiyormuy mus?

Ne iyi olurdu...

...develeri ayilari nasil tras edecekti acaba?

Sevgili cigi, ne demek istediğini tam anlamadım ama yanlış anlaşılmamış olmak için cümlemi tekrarlayıp tamamlayayım. Berber örneğini veren arkadaşa hitaben ve yazdıklarına da katılarak yazdığım ek mesajda şöyle dedim: "İnsanlar berbere kendi istekleriyle giderler ve evde traş olma ya da berberini seçme alternatifleri de vardır. Hatta traş olmama seçeneğimiz bile var. Dinlerde bu böyle mi?"

Şöyle devam edecektim ama anlaşılır diye kısaca yazdım: "Dinlerde bu böyle mi? Allah insanlara inanma/inanmama, sınanma/sınanmama, yaratılma/yaratılmama, dünyaya gönderilme/gönderilmeme gibi şeçenekler sunar mı?"

Deist arkadaşım bir yaratıcının olduğuna inanıyorsunda, onun indirdiği dine neden inanmıyorsun.Bir din indirmiş olabileceği ihtimali yokmu sence ? yani yaratıcı bir dünya yarattı,canlılar yarattı sonra onları kendi halinemi bıraktı diyorsun. Kendi haline bırakacaksa nediye yaratsın amaçsız bir şekilde. Akla mantığa sığıyormu bu şimdi.

Galiba Kuran'da adı geçen Yaratıcı'yı kabul ettiğimi varsayarak yazıyorsun. Bir Yaratıcı'nın varolduğuna inanmak, O'nun tebliğde bulunduğunun ispatı değildir ki. Var mı elimizde buna dair delil? Böyle bir ihtimal elbette vardır... Diğer akla gelebilecek her ihtimal derecesinde gerçektir ama... Ben kendi halimize bırakıldığımıza inanıyorum. Diğer tek alternatif ise kötü bir yaratıcıdır ki dünya ve insanlığın hali bunu gösteriyor.

deist fıkırlerınıze saygı duyuyorum ve berber cevabını veren arkadasa lafı bı guzel sokmus oldunuz.. sadece sunda kafam takıldı.. aymundan evrımleşmiş oldugunu inanamıyorum dıyorsunuz. sızın ınanmamanız bılımsel gözlemlerın yanlıs oldugu anlamına gelmez sadece sızın ınnmadıgınız anlamına gelır bence arastırın eleştirel yanınız dogru oldugunu farkedecektır

Elbette kişisel görüşler gerçekleri değiştirmez. Ama evrim hala teorisi değil mi? Kanunlaşmamış olması benim için hala sorgulanabilir olduğu anlamına geliyor. Doğrusunu söylemek gerekirse mantıksız da geliyor. Evrimi doğrulamaya çalışan fikirler hep zorlama görünüyor bana. İnsan başkadır... Her şeyiyle bambaşka. Maymundan evrilme ifadesini ise yazmakla hata ettiğimi anladım ama mesajı düzenlemeye yetkim olmadığı için kaldı orada.

Bu arada yeri gelmişken evrimle ilgili aklıma takılan bir soruyu da sormak isterim: Eğer sandığınız gibi bu teorisi gerçek ise, neden bugün hala kanunlaşmış değil? Neden hala sadece bir teori olarak kabul ediliyor da bilimsel bir kanun olarak ispatlanamıyor? Bu soruyu bir de şu anlamda soruyorum aslında. Ulaşmış olduğumuz bunca bilimsel imkan ve tekniğe rağmen evrim teorisinin hala ispatlanamamış olmasının sebebi nedir? Ne engel var ispatlanmasının önünde? Ara geçiş formlarını bulabilecek teknoloji mi yok? Yoksa aslında hiç öyle bir şey yok da bir mucize peşinde misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...