Rhodium 0 Oluşturuldu: Aralık 28, 2010 Raporla Share Oluşturuldu: Aralık 28, 2010 Memleketteki tüm … grupların ortak yapılanması ezoterizmdir. Ezoterizm bilindiği gibi içe dönük gizil yapılanmadır. Ancak bizde grupların ezoteristik bir hiyerarşisi vardır. Bu yapı yönetsel anlamda merkezde yer alırken sempatizan veya propaganda erişiminde şefaflaşır. Sempetizan veya propaganda erişimde şeffaflaşan “idea” yazılı ve kayıtlı hale geçer. Ayrıca bu noktada para söz sahibidir. Merkezdeki ezoteristik yapı ise kayıtsız ve semboliktir. Para değersizdir. Merkezdeki gizli ve içe dönük örgütlenme sebebi bir baskı veya “anti demokrasiden” oluşmaz. Nedeni örgüt mensuplarının özellikle merkeze yaklaştıkça “inisiyasyon” sağlamalarının en merkezden istenmesi sebebiyle gerçekleşir. Ancak halk ve örgüt bunu baskı ve anti demokrasi olarak algılaması yine örgütün merkezinden sağlanır. İnsiyatik bir ezoteristik merkezde çeşitli kademeler ve ast üst ilişkilerine sahip olununca “üye” her türlü eylemi sorgusuz sualsiz yapar. Sorumlu imamlar, şakirtler, abiler, ablalar, şeyhler vs. insiyatik yapının elemanlarıdır. Yüklenen bu kutsiyetin ve asaletin gururuyla beraber işlenen iç benlik tartışılmaz bir kıvam yaratır. Şayet bu gruplar gizil bir yapılanma ve sembolik değerlere sahip olmazlar ise o zaman insiyatik merkez üyelere de sahip olamazlar. Emir komuta zinciri oluşamaz. Bize saçma gelen ama onlar için elzem olanları yapamazlar. Sembolik değerlerin ve gizilliğin sebebi anti demokrasi değil bilakis kendi antidemokratik yapılanmalarından kaynaklanır. Ezoteristik Deccal, Ecüc mecüc, dabbetül arz, Mehdi, Tebliğ, şehitlik, Nur, Gülistan, Işık, Ruh, Günah, Sevap gibi öğeler sembollerle; arap alfabesi, ağır Osmanlıca Latin harfler, Sahabe hikayeleri, grup içi toplantılar, vaazlar vs yollarla gizil bir şekilde işlenir. Bu işleme örgüt amacına yöneliktir asla salt doğruya erişme amacı gütmez. Örneğin mülk Allahındır bağışla ama sokağındaki fakirle değil örgütle. Bu yapıyı iyi algılayan “ajanlar” içinde mantıksızı gerçekleştirmek son derece kolaylaşır. Ajanlar için kullanım çiftli menfaate dayanır ve uzun soluklu bir politikadır… Türkiyedeki gruplar bu sahte antidemokrasi bahanesi içinde gizilliklerine bahane bulmaktalar. Örneğin acı. Merkezleri şefaf değil. Gerçekleri aklın, bilimin, tarihin yada duyguların, sevginin, kalbin süzgecinden geçmiyor. Millet irade psikolojisi bu ezoteristik yapı içinde kullanılıyor. Fatihteki bir tarikatın camideki toplantısına şişlideki bir ateist katılamıyorsa şişlideki bir loca faliyetine bağcılardaki esnaf gelemiyorsa ve Halk da bunu Atatürk Cumhuriyetinin baskısı olarak algılıyorsa yağ sürülen tek ekmek ABDAB olmaktadır. Esasen Atatürk için Mu uygarlığının bu kadar önem arz etmesi de Türklük inşasından değil asırlardır işlenen Vatikan Ezoterizminin İslam versiyonu olan İstanbul tarikat ezoterizminin ifşası içindir. Zaten Halka ifşa olan değersiz bilgi yok olmaya mahkumdur. Herkesin erişebildiği bir kitapla aralarına perde koyanlara karşı çıkmayıp perdeyi koyanlarla bir olup o perdeye dokunanlara savaş açılması ne kadar garip bir durum. Link to post Sitelerde Paylaş
ERCUMENT 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Konuyu dağıtmamak için.. Yazının amacını açıklayabilirmisin.. Birde anlattıklarını biraz daha açarsan anlatmak istediklerin ve düşüncelerin daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Rhodium 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Yazının amacı ılıman islam ve radikal islam tarikat ve cemaatlerinin merkezi yapılanmalarının eleştirisidir. Link to post Sitelerde Paylaş
cigi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi mülk Allahındır bağışla ama sokağındaki fakirle değil örgütle. Olmayan bir sey nasil mülklerin sahibi olabilir? Simdiye kadar birisi gelipte bana "senin mallarinin gercek sahibiyim" demedi... ...nasil diyebilir? Cesareti varsa ciksin ortaya desinde göreyim. Nah cikar. Var oldugunu iddia edenler de onu gaza getirip ortaya cikartmiyorlar. En iyisi müslümanlara "ben allahim verin su mülklerimi geri" diyeyim... ...aslinda bu iyi fikir he.! Fakat benim düsüncemde olan ateistler böyle bir seyi asla yapamazlar. Saftirik müslümanlari soyan soyana ama ateist olmak elimizi kolumuzu bagliyor... ...ateist dediysek kurani tercüme edip insanlarin kanlarini emen ossuruktan profesör soytari ateistlerden degiliz.! Deve yalan söyler mi? Link to post Sitelerde Paylaş
Berran 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi mülk; 1 . ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal. Hepimiz ölümlüyüz. Mülkün sahibi olmaya yetecek yetilerimiz ve zamanımız bile yok. Sahibiz sözcüğü bir yanılmadan ibarettir. Link to post Sitelerde Paylaş
cigi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Calisip kazanarak sahip oldugum her sey benim... ...varsa ben tanriyim allahim diye ortaya cikip elimden alabilecek, alsinda göreyim. Nah cikar. Hadi söyleyin ciksin ortaya alsin elimden... ...hadi. Link to post Sitelerde Paylaş
Berran 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Mülk kimsenin elinden alınmayacak zaten. Ölüm denen boyutla başka dirilerin kullanımına verilecek. Bu döngüdür, doğal döngüdür ve işaret ettiği yer bazen böyle görmezden gelinir. Link to post Sitelerde Paylaş
Rhodium 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Konu burada mülkün allahın olup olmaması değil konu bu öğretinin nasıl işlediği. Olmayan bir sey nasil mülklerin sahibi olabilir? Simdiye kadar birisi gelipte bana "senin mallarinin gercek sahibiyim" demedi... ...nasil diyebilir? Cesareti varsa ciksin ortaya desinde göreyim. Nah cikar. Var oldugunu iddia edenler de onu gaza getirip ortaya cikartmiyorlar. En iyisi müslümanlara "ben allahim verin su mülklerimi geri" diyeyim... ...aslinda bu iyi fikir he.! Fakat benim düsüncemde olan ateistler böyle bir seyi asla yapamazlar. Saftirik müslümanlari soyan soyana ama ateist olmak elimizi kolumuzu bagliyor... ...ateist dediysek kurani tercüme edip insanlarin kanlarini emen ossuruktan profesör soytari ateistlerden degiliz.! Deve yalan söyler mi? Link to post Sitelerde Paylaş
Berran 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi osarici, Çok güzel bir yazı olmuş. Ama kaç kişi anladı diye sorarsan, belki bir elin parmakları kadar diyebilirim. Hele son cümleye bayıldım. Herkesin erişebildiği bir kitapla aralarına perde koyanlara karşı çıkmayıp perdeyi koyanlarla bir olup o perdeye dokunanlara savaş açılması ne kadar garip bir durum. Link to post Sitelerde Paylaş
cigi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Konu burada mülkün allahın olup olmaması değil konu bu öğretinin nasıl işlediği. O ögretinin dogru oldugunu yazar kabul ediyor mu, etmiyor mu? Link to post Sitelerde Paylaş
Rhodium 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Yazar mülk için şunu kabul ediyor; "işte zayıflara yeni kötekler vuran, zenginlere yeni bir kudret veren, doğal özgürlüğü bir daha geri gelmeyecek biçimde ortadan kaldıran, mülkiyet ve eşitsizlik esasını sonsuza dek kuran, ustalıkla yapılmış bir gasptan bir daha geri alınamaz bir hak yaratan ve bir kaç muhterisin çıkarı uğruna bundan böyle insanlığı çalışmaya, köleliğe, yoksulluğa mahkum eden toplumun ve yasaların kaynağı budur veya böyle olmalıdır..." j.j.rousseau Link to post Sitelerde Paylaş
cigi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Acalim lütfen burada bilmece bulmaca dil üstünden kaydirmaca oynamiyoruz. Kendi düsüncenizi yaziniz. Link to post Sitelerde Paylaş
Rhodium 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Ben müslümanım dostum mülkün sahibinin insan olduğunu düşünüyorum. Yani daha öncede yazıştık beni az çok tanıyorsun. konudan sapmak veya beni ... yapmaksa amacın yap ben bundan rahatsız olmam. Link to post Sitelerde Paylaş
Berran 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Ben müslümanım dostum mülkün sahibinin insan olduğunu düşünüyorum. Yani daha öncede yazıştık beni az çok tanıyorsun. konudan sapmak veya beni ... yapmaksa amacın yap ben bundan rahatsız olmam. Hangi insan? Yoksa insanlığın ortak malı mı? Link to post Sitelerde Paylaş
sahi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Ben müslümanım dostum mülkün sahibinin insan olduğunu düşünüyorum. Yani daha öncede yazıştık beni az çok tanıyorsun. konudan sapmak veya beni ... yapmaksa amacın yap ben bundan rahatsız olmam. Osarici : Malikül Mülk ismini nasıl açıklıyorsun peki ? Link to post Sitelerde Paylaş
mechule 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi insan evladı tırnağının bile sahibi değildir,bence sen burada bunu kastetmedin,mal insanın hizmetine suunlmuşturu imledin değil mi osarici? Link to post Sitelerde Paylaş
WerderBremen 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Mülk demişken: Kızılderili reisi Seattle'ın 1854 yılında kendisinden toprak satın almak isteyen ABD Cumhurbaşkanına yazdığı mektuptan; Beyaz saraydaki Büyük Beyaz Reis ! Gökyüzünü, toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilirsiniz ya da satabilirsiniz? Bunu anlamak, bizler için çok güç.. ........ Şu gerçeği iyi biliyorum: Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki her şey ; bir ailenin bireylerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de ; dünyanın başına gelen her felaket, insanoğlunun da başına gelmiş demektir. Bildiğimiz bir gerçek daha var : Sizin Tanrınız, bizimkinden başka bir Tanrı değil. Aynı Tanrı'nın yaratıklarıyız. Beyaz adam, bir gün belki bu gerçeği anlayacak ve kardeş olduğumuzun ayrımına varacaktır. Siz, Tanrımızın başka olduğunu düşünmekte özgürsünüz. Ama Tanrı, hepimizi yaratan tanrı için, Kızılderili ile Beyazın arasında fark yoktur. Ve Kızılderililer gibi Tanrı da, toprağa değer verir. Toprağa saygısızlık, Tanrı'nın kendine saygısızlıktır. Beyaz adamı bu topraklara getiren ve ona, Kızılderiliyi boyunduruk altına alma gücü veren Tanrı'nın kaderini anlamıyorum. ...... Link to post Sitelerde Paylaş
bilirkisi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Calisip kazanarak sahip oldugum her sey benim... ...varsa ben tanriyim allahim diye ortaya cikip elimden alabilecek, alsinda göreyim. Nah cikar. Hadi söyleyin ciksin ortaya alsin elimden... ...hadi. Cigi, bosuna yazmissin bunlari. Tabii, bu cemaatler senden, benden gelip istemeyecek. Muritleri kastetmis bence. Ornek, bir abiye "Diger dini kuruluslara da yardim yapabilir miyiz?" diye sorulmustu. Cevabi su sekildeydi: "Himmetinizi dagitmayin, cole dusen yamur taneleri gibi hemen buharlasmasin, bir araya getirelim ki irmaklar, caglayanlar olussun." Link to post Sitelerde Paylaş
bilirkisi 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi Bu konu, psikolojinin alanina giriyor. Ozellikle de grup psikolojisinin. Sadece tarikat ve cemaatler icin degil, cete, mafya, ve diger gizli orgutler icin de gecerli pek cok ortak dinamikler var. Turkce bir kaynaga erisimi olan varsa, buraya link olarak eklerse iyi olur bence. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Aralık 29, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 29, 2010 gönderildi cemaatler şirketler gibidir... şirket tabi ki belli bir yönetime iradeye kendi içinde yapılanmaya sahiptir... şirketin amacı doğrultusunda çalışabilmesi için gerekenler ortada bellidir... mahalledeki komşuya yardım etmeyi şahsi olarakta yapabilirisn... şirketi bu konuya yönlendirerek te... şirketin amacı iyiyse bunda karşı çıkılacak bir şey yok... ama kötüyse yapılanması çalışması ezoteriz mi dahil her şeyi insanı gıcık eder... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts