ozedonus_ 0 Oluşturuldu: Aralık 31, 2010 Raporla Share Oluşturuldu: Aralık 31, 2010 Cumhuriyetin temel kuruluş ilkelerinin en önemlileri milliyetçilik ve laikliktir. Bu ilkeler gereğince, devletin millet açısından aidiyeti varken din açısından aidiyeti yoktur. Türk devleti iken, İslam devleti değildir. Osmanlı devletinin ise bunun tam aksine bir devlet ilkesine sahip olduğu bilinmektedir. Bugün gelinen noktada her iki ilkenin de iyileştirilmeye başlandığı açıktır. Sözgelimi, önceleri Kürtçe konuşmak bile yasak iken, şimdi Kürtçenin resmi dil olup olmayacağı veya Kürtlere özerk bir yönetimin verilip verilmeyeceği tartışılabilmektedir. Bir zamanlar çok büyük bir olay olarak görülen Kürtçe yayın ve Kürtçe eğitim, yeteri hukuki altyapıları olmasa da yürürlüktedir. Yine önceleri İslami ilkeleri dışarıda bile yasaklama girişimleri varken, bugün yeteri hukuki altyapısı olmasa da başörtüsü, en azından eğitim alanında serbest bırakılmaya başlandı. Toplum olarak farklılıkların sorun olmayacağı anlamına gelen bu girişimler, yine de bu ilkelerin savunucuları olan kesimler tarafından endişe ile izlenmektedir. Laik kesim, bu girişimlerin sonunda laikliğin sonu anlamına geleceğini, sokakta bile giyim-kuşama müdahale edilebileceğini düşünmektedir. Milliyetçi kesim ise, bu girişimlerin sonunda Türk devletini böleceğini ve en son bağımsız bir Kürt devletine kadar gideceğini düşünmektedir. Sizce bu düşünceler, gelinen noktada ne kadar doğru? Kürtlerin kahır ekseriyeti bağımsızlıktan yana mı? Dindarların kahır ekseriyeti İslami hükümlerin herkese kamuda uygulanmasından yana mı? Şu ana kadar her iki kesime verilen haklar, bunları daha fazla şımarttı mı? Yoksa herkesin karşılıklı bir şekilde birbirlerini anlamalarına mı yaradı? Link to post Sitelerde Paylaş
R_Q7 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Kamusal alanda ülke resmi dili tek dil olmalıdır. Bir dilli devlet tek devlet iki dilli devlet ikiye bölünmüş iki devlet demektir. Devletin vatandaşları portekizce lazca kürtçe ermenice rumca türkçe gürcüce ingilizce çingeneceyi evde kavede otobüste konuşabilmelidir ama kamu kurumunda devlet bankası, tapu kadastro belediye mahkeme okul vb yerlerde ülkenin resmi dili tek dil olmalıdır, muhattap devlet olduğu anda iletişim Türkçe olmalıdır. Bizim insanlarımız ing tr etiketi görünce bir şey demeyip kürtçe türkçe etiket gördüğünde heyheylendikleri için o olgunluğa gelebilirmiyiz, ingilizler bilir... Başortusu, sadece başortusu olarak kalacaksa sorun yok benim için. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi İkisi aynı başlıkta konuşulacak şeyler değil. İkisinin dinamikleri başka başka. Şu anki kürt meselesinin böyle gitmesi, bölünmeyi muhakkak getirir. Bunun için kürtlerin kahır ekseriyetinin bölünmeyi desteklemesi önemsizdir. Genel olarak bu tür siyasi hareketler, kahır ekseriyet değil, karşı tarafın basiretsizliğinden veya olaya razı olmasından başarıya ulaşır. İslam, giyim kuşam mevzusuna gelince, benzer bir durum orada da sözkonusudur. Umum ekseriyetin davranışı değil, bazılarının davranışlarının ne olacağı önemlidir. Mesela, sokağa mini etekle çıkan kız meydandaki bin kişiden birinin gelip kendine fahişe muamelesi (viziten kaça filan değil, vurun kahpeye modunda muamele) yapacağını düşünürse, o kıyafeti giymeyi düşünebilir mi? İslam toleranssız bir dindir ve her zaman aşırı uçları olacaktır. Çünkü islam aşırı uçta olmaya zorlamaktadır insanları. Ama buradaki konu bu değildir. Söz konusu olan, mevcut siyasetin özgürlükten yana mı, o dini baskıdan yana mı olacağıdır. Ve bugün görülmektedir ki, söz konusu yapı ağırlığını dini baskıdan yana koymaktadır. Bu da el mahkum olayın bahsedilen noktaya gitmesine yol açar. Daha önce bu mesele, mahalle baskısından ibaretti, velakin artık bu olay devlet kollamalı hale geliyor ki, asıl mesele bu. >>> Toplum olarak farklılıkların sorun olmayacağı anlamına gelen bu girişimler Bu, islami toplum için geçersizdir, yani islami toplumlarda farklılıklar sorundur, hemde yok edilmesi gereken bir sorun. Link to post Sitelerde Paylaş
ozedonus_ 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Kamusal alanda ülke resmi dili tek dil olmalıdır. Bir dilli devlet tek devlet iki dilli devlet ikiye bölünmüş iki devlet demektir. Devletin vatandaşları portekizce lazca kürtçe ermenice rumca türkçe gürcüce ingilizce çingeneceyi evde kavede otobüste konuşabilmelidir ama kamu kurumunda devlet bankası, tapu kadastro belediye mahkeme okul vb yerlerde ülkenin resmi dili tek dil olmalıdır, muhattap devlet olduğu anda iletişim Türkçe olmalıdır. Bizim insanlarımız ing tr etiketi görünce bir şey demeyip kürtçe türkçe etiket gördüğünde heyheylendikleri için o olgunluğa gelebilirmiyiz, ingilizler bilir... Başortusu, sadece başortusu olarak kalacaksa sorun yok benim için. Almanya’da 2, İtalya’da 7 Belçika’da 2 ve İsviçre’de 4 resmi dil olduğu söylenmektedir.Buna rağmen bu federe yapı ülkeleri bölmemektedir.Bu durumda Türkiye’nin kendisine özel şartları mı var? Link to post Sitelerde Paylaş
ozedonus_ 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi (düzenlendi) İkisi aynı başlıkta konuşulacak şeyler değil. İkisinin dinamikleri başka başka. Bu, islami toplum için geçersizdir, yani islami toplumlarda farklılıklar sorundur, hemde yok edilmesi gereken bir sorun. İslam’ın (sizce)oluşturmaya çalıştığı bir toplumda diğerlerinin özgür yaşama hakkı yoktur. Bu açıdan olası bir İslam toplumunda diğer inançtakileri oldukları gibi bırakmak ve giyim-kuşamlarına karışmamak imkânsızdır. Bunu bugün mevcut bazı İslam devletlerinin uygulamasıyla da örneklendirebilirsiniz. Her toplumun bir kendine has İslami anlayışı olduğu da artık inkâr edilemez bir gerçek haline gelmiştir. Abbasi ve Emevilerin bile aynı şekilde anlayamadığı bir İslami anlayış vardır. Bu durumda Türkiye dindarlarının kendi inançlarını tam olarak yaşabildikleri bir ortamı elde etmeleri durumunda dayatmayı seçebileceklerini düşünüyor musunuz? Aralık 31, 2010 tarihinde ozedonus_ tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi >>> Almanya’da 2, İtalya’da 7 Belçika’da 2 ve İsviçre’de 4 resmi dil olduğu söylenmektedir.Buna rağmen bu federe yapı ülkeleri bölmemektedir.Bu durumda Türkiye’nin kendisine özel şartları mı var? Yalan söylenmektedir. Almanya'da tek bir ülke, eyaletler olsa bile tek bir ülke vardır ve dilide tekdir. Belçika ve isviçre, bir kaç farklı ülkenin birlikteliğinden oluşan bir federasyondur. Ve bu federasyonda her ülke, kendi resmi diline/dillerine vs. sahiptir. Örneğin İsviçre ve Bern'de iki resmi dil mevcuttur: Almanca ve Fransızca. Hoş bunlarda bu dillerin isviçrece versiyonudur. Türkiye Federe bir ülke değildir. Öyle olabilir mi, olabilir, ama bu bir başka tartışma konusudur. Ve bu dil ayrılığı ile federe olma özelliği, zaten her durumda ülkenin bölünmesi demek olacaktır. Bölünme sonrası bir simbiyoz vs. olması, bölünme olduğu gerçeğini değiştiremez. Olası tek yol (bu mevzu, resmi dil vs. bağlamında), Türkiye'yi mesela iki (yada daha fazla) ülkeye bölmektir: Kürdistan ve Türkistan gibi. Ondan sonra Kürdistan'da Kürtçe resmi dil olabilir, tek başına veya başka şekilde. Bu iki ülkede bir federasyon oluşturabilir. Bu olası tek yoldur. Fakat olası yolların iyi olacağı, iyi netice vereceği, isteneni sağlayacağı vs. söylemiyoruz. Bunun haricindeki yollar, düşünceler, olmaz, uygulanamaz, yapılamaz. Bu yol yapılabilir fakat yolun ucunun nereye çıkacağı ayrı bir tartışma olur. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi >>> Bu durumda Türkiye dindarlarının kendi inançlarını tam olarak yaşabildikleri bir ortamı elde etmeleri durumunda dayatmayı seçebileceklerini düşünüyor musunuz? Bu bir seçim değil, bu bir zorunluluk olacaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi alıp gitsinler diyoruz kızıp ama onların ben azla yetinmeyeceğine inanıyorum..fedarasyonun sonu da yine bölünmeye gider hem..buraya yerleşip batıda kürtçülük yapan biri kürdistana falan gitmez..burayı sahiplenip de pislik yapıyorlar iğrenç olan da bu..türban da yine bunlardfan çıkıyorr.hangi taşı kaldırsan altından bunlar çıkar.. Link to post Sitelerde Paylaş
PearlyGates 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Bence öyle yada böyle yakın gelecekte Türkiye bölünecektir.Bakmayın Tayyip'in tek devlet tek millet tek bayrak söylemlerine.Federal sisteme geçmek baştan beri hayalidir.Seçimlerden sonra yine başımızda o olacaktır büyük ihtimal.Yapacağı ilk iş anayasayı baştan aşağı değiştirmek olucak ve başkanlık sistemini getirecektir.Zaten başkanlık sistemi gelirse bölünmek çok daha kolay olur.Kürtlerin amacı budur, önce özerklik daha sonra kendi ekonomik ve askeri düzenlerine oturttuktan sonra ayrı devlet oluşturmak. Tabi bunlar benim kendi düşüncelerim. Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi ülkeyi bölse ne yazar ? anasını s..ti ülkenin. küfür yok demeyin , mal belli mülk belli yapılan belli. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Teknik olarak bakarsak, ülkenin bölünmesinin zararı yok. Sorun, ülke bölündükten sonra ne olacağı? Link to post Sitelerde Paylaş
PearlyGates 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Teknik olarak bakarsak, ülkenin bölünmesinin zararı yok. Sorun, ülke bölündükten sonra ne olacağı? Bence Türkiye genel olarak olumsuz etkilenmez.Aksine iyiye doğru bile yol alabilir.Çünkü sorunlu bir bölge orası.Daha geçen gün gazetede okudum doğu ve güneydoğu bölgelerinde %70 lere yakın elektrik kaçakçılığı yapılıyor.Vergi, uyuşturucu, petrol de aynı şekilde o bölgelerden yoğun olarak kaçırılıyor.Belki de geri kalan Türkiye sınırlarında rahatlama bile olabilir. Nüfus olarakta batıda yaşayan Kürtlere hiç bir zorlama yapılmaz.İsteyen burada kalır, isteyen kendi memleketine gider ve sorun böyle çözülebilir. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Bence Türkiye genel olarak olumsuz etkilenmez.Aksine iyiye doğru bile yol alabilir.Çünkü sorunlu bir bölge orası.Daha geçen gün gazetede okudum doğu ve güneydoğu bölgelerinde %70 lere yakın elektrik kaçakçılığı yapılıyor.Vergi, uyuşturucu, petrol de aynı şekilde o bölgelerden yoğun olarak kaçırılıyor.Belki de geri kalan Türkiye sınırlarında rahatlama bile olabilir. Nüfus olarakta batıda yaşayan Kürtlere hiç bir zorlama yapılmaz.İsteyen burada kalır, isteyen kendi memleketine gider ve sorun böyle çözülebilir. Biraz yüksek sesle düşünürsek, kimsenin urfa yada mardine gidemeyeceğiz diye oturup ağlayacağını sanmıyorum. ama o kadar basit değil bu hususta. Özellikle ilerleyen dönemde oradaki su kaynakları çok daha önemli olacak. Kaldı ki, bugün oradaki barajlardan elde edilen elektrik bile Türkiye için son derece önemli bir kaynak. Belki oralardan petrol çıksa, gene ancak o elektrik kadar enerji elde edebiliyor olacağız. Bu da, aslen oralardaki su kaynaklarının, maliyetli ve daha az verimli olsada, tıpkı musul veya kerkükteki petrol gibi bir enerji kaynağı olma özelliğinin var olduğu gerçeği demek. Ayrıca, bölge, doğudaki diğer enerji kaynakları, iran, azerbaycan vs. için de bir geçiş bölgesi. Demekki, o bölge aslında ekonomik olarak jeopolitik bir öneme sahip. Bu önemde önümüzdeki öngörülebilir 50 yıllık dönemde artacak gibi görülüyor. Fakat denge açısından bakarsak, şu anki demoğrafya ile birlikte oradaki su kaynakları o bölgeyi refaha kavuşturamaz, bugünde, yarın da bu böyle olacak. Belki bir kaç aşiret reisi filan iyice zengin olur, o ayrı mesele. Bu durumda bölünme her durumda o bölgenin zararına olacaktır. O bölgenin en büyük müşterisi, yani elinde var olanların müşterisi, Türkiye'dir. Bugün Türkiye o bölgeden elektrik üretemiyor olsa, bu elektriği neden oradan satın almak istesin? Daha ucuza verebilecek yerlerde var. Su konusuna gelince, geri kalan bölge su açısından kendine nispeten yeterli. Ama o bölgedeki su, bölgedeki diğer ülkeler için çok elzem. Bu da onun politik gücünü artıracaktır. Sonuç olarak, oradaki kürditan rahat, refah huzurlu bir ülke olmayacaktır. Bu huzursuzluğun Türk tarafına yansıması da kaçınılmaz olacaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi abi bu bölücülük yapanları gebertelim de sussunlar artık ya, olan zavallı halka oluyor diyeceğim . Uyutulan halka... Madem yansıyacak bize huzursuzlukları , kurşuna dizelim ayrımcılık yapanları. böylelerine karşı faşist gibi davranacaksın zaten . Ben olsam yakardım . Börek olurlar hem çıtır çıtır Hiçbirşeyden taviz vermemeliydik , başladı ve gerisi de çorap söküğü gibi gelecektir bu gidişle... Link to post Sitelerde Paylaş
R_Q7 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi Almanya’da 2, İtalya’da 7 Belçika’da 2 ve İsviçre’de 4 resmi dil olduğu söylenmektedir.Buna rağmen bu federe yapı ülkeleri bölmemektedir.Bu durumda Türkiye’nin kendisine özel şartları mı var? İç politika konuşulurken dış ülkeler örnek gösterilmez, bu iç siyasetin ilk kuralıdır. Zaten Almanya da Türkçe dilekçe verse kamu kuruma ne cevap verirler merak ediyorum. Dış ülke iç meselenin işi değil... Birde ben Türkiye de federe yapıyı konuşmasınıda bilirim ama yüzde 4-6 istediği için değil, bu sayı şöle bi yüzde 40 lara çıkarsa anca(buda önümüzdeki bin sene zordur)... Demokrasiye çok bağlıyım. Dediğim gibi kamusal alanda resmi dil sadece Türkçe olmalı, Trt 6ya mesela karşıyımdır, özel sektor teşvik edilebilir arkasında durulabilir, kürtçe lazca romence özel sektor yayın yapsın gazetede çıkarsın dergide kursta versin... Bu devletin büyüklüğünü gösterir. Pazarda etikette üç beş on tane dilde yazsın bu bize ters gelmemeli, ingilizce olunca medeniyet çağdaşlık romence olunca hurra bölücü tü kaka olmamalı... Ama sınır kesin ve değiştirilemez olmalı, resmi dil Türkçedir, ileridede beridede böledir diye... Bana kalsa özel üniversitelerde kürtçe ermenice rumca rusca gürcüce kısaca tüm komşu ve anadolu dilleri tarihi ile alakalı bölümler olmalı bu bölüm mezunları askeri, istihbari vb alanlarda çok işe yarar... Özelle Kamuyu ayırt edip sistemi o şekilde oturtursak, güçlenmiş bir ülke oluruz. Önümüzdeki beş senede bu ayrımı oturtmakla geçecek diye düşünüyorum... Link to post Sitelerde Paylaş
bigamen 0 Aralık 31, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 31, 2010 gönderildi abi bu bölücülük yapanları gebertelim de sussunlar artık ya, olan zavallı halka oluyor diyeceğim . Uyutulan halka... Madem yansıyacak bize huzursuzlukları , kurşuna dizelim ayrımcılık yapanları. böylelerine karşı faşist gibi davranacaksın zaten . Ben olsam yakardım . Börek olurlar hem çıtır çıtır Hiçbirşeyden taviz vermemeliydik , başladı ve gerisi de çorap söküğü gibi gelecektir bu gidişle... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts