Jump to content

Artık Hakimlere Neden Güvenemiyorum?


Recommended Posts

Bizim bütün sorunumuz senin bize tek bir isim vermemen sevgili Drekinci...

Bize bir kapitalist ülke ismi versen ve iddialarını araştırmamıza yardım etsen, senin açından çok iyi olur.

Ama bundan hep kaçınıyorsun.

Çünkü öyle bir kapitalist ülke olmadığını çok iyi biliyorsun.

Sadece bok atıyorsun. Bütün yaptığın o..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 179
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şimdi de aptal, akıllı edebiyatına döktü işi.

Komünizm insanı aptal yerine koyan, onun karakterini, insanlık onur ve gururunu elinden alan ve onu rejime değersiz bir köle yapan bir yönetimdir.

Komünizmi aptal yerine koymaya çalışan sensin. Hangi aptallığını gördün. En aptalı bile sizleri cebinden çıkarır.

İşçileri de kimse aptal yerine koymuyor. Kapitalistler sağmal inek gibi görüyor.

Biz de ineklik etmeyin hakkınızı alın. Kapitalistlerin tatlı karları, sizin emeğinizden tırtıklanan değerlerdir. Diyoruz. Yalnız iddia değil. Somut ve bilimsel olarak gösteriyoruz da.

Dünyada sosyalist ülke birkaç ülkedir. Dünyanın geri kalan tüm ülkeleri, merkezi kapitalist, emperyalist ülkeler ile bunların sömürgeleri, açık pazarları olan diğer ülkelerdir. Dünyadaki açlıktan, yoksulluktan, eğitimsizlikten, sağlıksızlıktan bunlar sorumludur. Bunları ortadan kaldırmaya için en zengin 10 kapitalistin sermayesi yeter.

Yalancılık, fırsatcılık teranelerine bir son ver artık.

Yalancılığını, fırsatcılığını, sahtekarlığını, bu başlıkta yeteri kadar sergiledin ve belgeledin zaten. Benim itham etmeme gerek yok.

Umarım bu başlıkların başına arşive gelenler gelmez. Arşivin yok olmasının nedenlerinden biri de budur.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nüfus kriz doğursaydı. Hindistan, Çin hiç krizden başkaldıramazlardı. Son morgıç krizini hangi deprem ortaya çıkardı?

Kapitalizmin krizlerini katastrofilere, nüfusa bağlaman, kapitalizmi ne derece bildiğini gösteriyor.

Size değil komünizmi, önce kapitalizmi öğretmemiz gerekiyor.

Bu yorumlara da cevap vermeden geçemeyeceğim.

Ben kapitalizmin krizlerinden değil, insanlığın karşılaşacağı krizlerden bahsediyorum.

Nufus patlamasının krize neden olmayacağını senden başka iddia eden biri olabilir mi acaba?

Hiç sanmıyorum.

Çin ve Hindistan nufuslarından dolayı gelişmekte olan geri ülkeler sınıfına dahiller.

Onların nufusunu dörtte bire indir, ABD gibi refah içinde yaşarlar. Bak sen bu faktörü ya bilmiyorsun, ya da bilmezden geliyorsun.

İnsanlık bir krize girince, olup olmamak sorun olunca, mevcut kaynakları paylaşmak için sıkı yönetime baş vurulabilir.

Bu da komünizm olabilir. İnsanlık dar bir boğazdan geçerken, özgürlüğe, demokrasiye, insan haklarına ve adalete, hukuka ve laikliğe önem verilmez.

Yaşama savaşı sırasında paylaşmak önemlidir. Paylaşılan fakirlik bile olsa hiç yoktan iyidir.

Ben işte bu tür katastrofilerden bahsediyorum. Onların çözümü de bir diğer katastrofidir. Komünizmdir yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Su baslikta konu ile ilgisi olmayan komunist ülkelerde gördüklerimi ve yasadiklarimi yazmak istemiyorum cünkú belki sayfalarca yazmak zorunda kalacagim.

Hukuktan bagimsiz yargidan herkes icin esit adalet sisteminden anlamayanlar baslik konusunu saptirip durmayin.

Hollanda sokaklarinda esitlik hakimdir...

...ne anlama geldigini algiliyorsaniz bunu aciklamaya calisin.

Bilmediginiz konularda sap yiyip saman sicip durmayin.!

Ortaligi cok kötü kokutmaya basladiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir tartışmamızda dünyanın 500 milyar nüfusu bile barındırabileceğinden bahsettiğini hatırlıyorum. Nüfus patlaması diye katastrofi mi olurmuş. Tam tersi insanların yaşam standartları iyileştikçe, yarınlarından emin oldukça nüfus yerinde sayıyor hatta geriliyor. Nüfusu bahane edip, kapitalist emperyalist ülkeler kitle imha silahları ile soykırım yapma hevesleri ve düşünceleri bile var.

Ne Hindistanın, Ne de Çinin geri kalmışlığı nüfuslarından dolayı değildir. Ne zaman ki, kapitalist emperyalist ülkelerin sömürgesi olmaktan çıktılar, hızla ilerliyorlar.

Sen otur önce kapitalist ülkeler neden krize girer?

Biraz literatür karıştır, biraz kapitalist ekonomiyi öğrenmeye çalış.

Nüfus, katastofi vs bunlar bahane, Tam tersi fazla nüfus fazla müşteri demektir. Katastrofilerde savaşlarda ise asıl vurgunu vururlar. Bir yandan doğal felaket, diğer yandan kapitalist vurgun felaketi, hızla yoksullaşma, mülksüzleşme ve sefalet ortaya çıkar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala ülke ismi diye tutturuyorsunuz.

Hangi kapitalist ülke, homojen bir yapı gösteriyor?

Benim isim vermeme gerek yok.

Sen beğendiğin birini seç, refahını da sefaletini de göstereyim.

Onların hepsi biliniyor. İnternet çağında bütün istatistikler parmaklarımızın altında..

Ama bazı değerleri istatistikler doğru yansıtmazlar veya hiç yansıtmazlar.

Onlar daha çok yorumdurlar.

Sömürü onlardan biridir. Bir istatistiği yoktur.

Ama var olduğu da bilinir.

Aptallık, gurur ve onur da istatistiklere yansımaz.

Onlar da yorumdurlar.

Sen kapitalistleri ve kapitalizmi suçlar durursun..

Ama senin suçlamalarının hepsi de yorumdur.

Çünkü onlar istatistiklere yansımaz.

İstatistiklere yansıyan kapitalist ülkelerin zengin ve az sorunlu olduklarıdır. Gelirlerinin fazla olduğudur.

Bir kapitalistin ahlaksızlığından bahsetmez istatistikler.

Sen durmadan kapitalistleri zalim, barbar, ahlaksız olarak lanse edersin.

Seni destekleyen istatistikler yoktur.

Sen var olan istatistikleri yorumlayarak öyle bir sonuca varırsın ve onlar yalandır. Sahtedir. Öyle bir sonuç yoktur.

Hangi kapitalist ülkede hangi kapitalist ahlaksızlık yapmış ve kimleri kandırmıştır?

Hangi kapitalist ülkede kapitalistler halkı sömürmüşler, kandırmışlar ve iğfal etmişlerdir?

Hangi kapitalist ülkede insan hakları çiğnenmiştir?

Hangi kapitalist ülkede insanlar baskı altında tutulmakta, horlanmakta, aşağılanmakta, aldadılmakta ve ezilmektedirler?

Hangi kapitalist ülkede açlık vardır ve çocuklar olmadık hastalıklardan ve basit ishallerden ölmektedirler?

Hangi kapitalist ülkede mal darlığı, yokluğu, kıtlığı vardır?

Bunlara benzer yüzlerce soru sorabiliriz..

Ama senin bütün yapacağın şu ülke demektir?

Sana ben ipucu vereyim..

ABD mi, İngiltere mi? Almanya mı? Fransa mı? İsveç mi? İsviçre mi? Yunanistan mı? Güney Kore mi? Japonya mı?

Daha tonla ülke sayabiliriz.

Yoksa başka ülkeler mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdiye kadar boşuna tartışıyorsunz bence . Çünkü Tartıştığınız konulardan bir kapitalizm ve sosyalizm . Kapitalizm adı verilen sistemin belli başlı kriterleri ve dolayısıyla bu sistemin bu kriterleri takip etme zorunluluğu veya ihtiyacı bulunmamaktadır . Sosyalist ve komünistlerin Kapitalizm adını verdikleri sistemin ortaya çıkarılmış bir sistem değil , ortada olan zamanla ortaya çıkmış bir sistem olduğunu görmeleri gerekir .

Aslında kapitalizm diye bir sistem yoktur . İnsanlar tarafından uydurulan komünizm , sosyalizm vb türü sistemler vardır . Bu tür uyduruk sistemler dışından kalan ,

Mevcut işleyişi devam eden , toplumdan topluma yapısı farklılıklarla belirti gösteren , Bir kişi yada grup tarafından oluşturulmaya , geliştirilmeye kalkışılmamış " Toplumsal yaşam " düzenine kapitalist sistem adı altında bir ad takılmıştır sadece . Olmayan bir sisteme sahip olmayan bir ülke de olmayacaktır haliyle . Kapitalist diye bir ülke örneği isterseniz bile kapitalizmin etkili olduğunu öne sürdüğünüz ülkelerin sahip olduğu toplum düzenine ait homojen yapıda sadece belirli kriterleri saymanız gerekir . Halbuki bu şekilde belirlenmiş kriterler yoktur . Her ülkenin bir yönetim şekli bir toplum düzeni bulunur . Bu düzen heterojen bir düzendir .

Kalıba sokulamaz , çünkü uyabileceği bir kalıp yoktur . Tıpkı " ateizm " in kelime anlamı gibi . Mevcut inanış olarak kabul edilen teizm den sayılmayan ve onun tersi şeklinde algılanan inanış ateizm olarak tabir edilir .

Halbuki ateizm bir inanış türü değil olması gerekendir . komünizmin terside kapitalizm olarak kabul edilir . Halbuki olması gereken kapitalizmdir . Kapitalizmde sonradan oluşturulmuş bir sistem değil yerleşik bir sistemdir . Bu sayede sistemi belirleyen kısıtlayıcı bir ad ta takılamaz . Çünkü her ülkenin kültür yapısına , tarihi geçmişine vs göre toplumsal yaşam sistemi değişiklik gösterir .

Komünizmin tartışılması yerindedir ve komünizme ait kriterleri taşıyan ülkelerden başarılı uyumluluk örnekleri istenmesi de yerindedir . Çünkü her yönüyle kısıtlı öezllikleriyle ne olduğu bilinen sözde toplum düzeni sistemi ortaya atılan bu görüşlerden ibarettir . O yüzden evet , bu sistem eğer gerçekten başarılı ve uygulanabilir bir sistemse örnekler vermelisiniz . Bu sistemi tüm özellikleri ile ile uygulayan devletler varsa eğer ve bu yöntem başarı göstermişse örnek vermek te zorluk çekmemelisiniz .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Everest çok güzel açıklamış.

Kapitalizm komünizmin zıddı değildir.

Komünizm bir yaşam şeklidir. Tahrat almaya kadar karışan İslam gibidir.

Kapitalizm ise bir ekonomik sistemdir. Bir yaşam tarzı değildir.

Ama biz bu forumda bu ayrımı hemen hiç yapmadık. Çünkü komünizmi savunanlara bu kavramları anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur.

Drekinci kardeşimiz bunu hiçbir zaman anlamamıştır.

O kapitalist deyince gözlerinin önünde bir öcüyü canlandırır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle ya kapitalistlerin milyarları kendi emeklerinin karşılığı, öyle ya kapitalistler bu milyarları, üstün zeka ve yetenekleri ile kazanıyorlar. Öyle ya kapitalist ülkelerde, işsizlik halledilmiş, herkes mutlu, Herkes yarınlarına güvenle bakıyor?

Asıl bunlar palavra, asıl sen yalancısın. Bırakınız işçiyi, memuru, bunlar zaten her an kapı dışarı konulma korkusu ile yaşıyorlar, iş güvenliği, iş güvencesi hak getire. İşsizler ordusu çalışanların da üstünde demoklesin kılıcı. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin her yıl binlercesi kapanıyor. Sermaye merkezileştikce, büyük işletmeler ve marketler küçükleri yutuyor. vs.

Sen o istatistiklerin nasıl yapıldığını biliyor musun? Kapitalistlerin elindekilerini de nüfusa bölüyorlar. Kişi başı hesabı yapıyorlar. Sen de diyorsun ki bak burada kişi başına bu kadar dolar düşüyor. Sevsinler senin istatistiğini. Piramidin tepesine ve tabanına ayrı ayrı bakmak gerek.

Her şey yoruma tabi tutulur. Yeter ki yorumlarınız doğru ve tutarlı olsun. Yorum aynı zamanda genel bir değerlendirmedir. Toz kondurmayarak da yorumlayabilirsiniz, arkasındaki kiri bası boku da ortaya koyabilirsiniz.

Ülke isimlerine hiç gerek yok. Bütün kapitalist ülkelerdeki, kapitalistlerin milyarları, bu ülkelerin, sömürgelerinin işçi ve emekçilerinin ödenmemiş emeklerinin birikimidir. Bu somut ve objektif bir gerçekliktir. İşçi ve emekçiler er geç emeklerine sahip çıkacaklardır.

Ben bunu bilir, bunu söylerim. İster yorum olsun, ister ütopya, ister yalancılıkla itham edin, ister ahlaksızlıkla. İster farkında olun ister olmayın. kimin yalancı, kimin iftiracı, kimin sömürücü olduğunu biliyor ve gösteriyorum.

Gerisi hikaye.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çünkü komünizmi savunanlara bu kavramları anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur.

Hakikaten ben bir türlü önüme cikan hendegi atlayamiyorum.

Geriliyorum geriliyorum muuuu muuuu muuuu diye bagirarak atlamak icin kousuyorum kosuyorum, hendegin basina gelince zink diye duruveriyorum.

Yoksa ben de komunist bir deve miyim?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet.. Ben Aruba'yı şahsen gördüm.

Eh. Sen görünce akan sular durur. Sen eşit diyorsan öyledir. Sana inanmayıp da kime inanacağız.

Peki Hollandayı kendimize hedef ülke seçelim.

Hollanda gibi olabilmek için ne önerirsin?

Hollanda'nın Sosyal Güvenlik Sistemi nasıldır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eh. Sen görünce akan sular durur. Sen eşit diyorsan öyledir. Sana inanmayıp da kime inanacağız.

Peki Hollandayı kendimize hedef ülke seçelim.

Hollanda gibi olabilmek için ne önerirsin?

Hollanda'nın Sosyal Güvenlik Sistemi nasıldır?

Arubalılar mutluu görünüyorlardı. Ortalıklarda polis yoktu.

Yine de ben Hollanda gibi bir ülke olmayı asla istemem.

Son derece liberal bir ülke. Canki dolu...

Bizim geleneklerimizle bağdaşmayan çok şeyler var Holanda'da..

Ama onlardan bazı şeyleri adapte edebiliriz.

Özgür düşünceyi, insan haklarını, hoşgörüyü...

Sonuna kadar liberal olmaya gerek yok...

Hoşgörülü olmak yeter.

Ayrıca Holandalı arkadaşlarım da oldu ama onları da pek sevmedim.

Türkler hakkında önyargıları var. Türkleri sevmiyorlardı. Hepsi öyle değildir tabii..

Ama Holandalılarda da hafif bir ırkçılık var. Ben öyle sezdim.

Ekonomik sistemleri ise başarılı benim gördüğüm kadar.

Bizde Alman usulu derler. Burada ise Dutch usulü diyorlar. Holanda usulü yani.

Biraz cimridirler.

Holanda'nın sosyal güvenlik sistemini de adapte edebiliriz belki. Sanki o da iyi gibi duruyor ama, bize uyar mı bilmiyorum.

Sosyal güvenlik sistemlerini bir diğer ülkeden adapte etmek pek akıllı iş değil.

Çünkü her ülkenin sosyal yapısı diğerlerinden farklı.

Bizim sosyal yapımız ise çok daha farklı.. Ve bir çok bakımdan diğerlerinden üstün.

Her şey batıda üstün değil. Herşeyi adapte etmemiz gerekir diye bir kural yok. Öyle bir iddiamız da yok zaten.

Aynı şekilde ekonomik sistemi de kimseden adapte etmemize gerek yok. Biz kendimize uyan bir ekonomik sistem bulmalıyız.

Onun komünizm olmadığını biliyoruz. Bu bize yeter.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Everestin kapitalist düzenin ondan önceki düzenlerin kendiliğinden devamıdır saptaması doğru.

Kimse kapitalizmi önceden planlayıp uygulamamıştır. Bilim ve teknolojik gelişmelerle sanayi üretimini gerçekleştiren kapitalistler giderek feodalizmi yıkmış, Kendileri ve ortaya çıkardığı işçi sınıfı ile kapitalist düzeni hakim kılmışlardır. Bu demek değildir ki bu düzen, kategorize edilemez. değerlendirilemez, temel karakterleri ortaya konulamaz. Tam tersi nasıl kapitalizm öncesi toplumları değerlendiriyoruz, sosyal ve ekonomik ilişkilerini ortaya çıkarıyor ve isimlendiriyorsak. Kapitalist düzenin de üretim ve paylaşım ilişkilerini, sosyal ve kültürel ilişkilerini, sınıflarını, bu sınıfların temel karakterlerini ortaya koyup değerlendirebiliriz. Her toplumun bir yaşam biçimi vardır. Sıkça dile getirilir, kapitalizm bir yaşam biçimi değildir diye. Ne kastedildiği belli değildir. Kapitalist toplumda her sosyal sınıfın, grubun ekonomik durumlarıyla orantılı, kültürel değerleri ile uyumlu yaşam biçimleri vardır. Bu yaşam biçimlerinden, yaşam standartlarından memnun olanlar memnuniyetlerinin devamı için ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyorlar. ancak memnun olmayanlar doğal olarak bu yaşam biçimini, bu haksız bulduğu düzeni değiştirmek istiyorlar. Haksızlık o denli aşıkardır ki. Kazançların emek ile izahı mümkün değildir. Paradan para kazanmak, üretim aracı mülkiyetinden para kazanmak, kumardan para kazanmak gibidir. Birilerinin cebine giren birilerinin cebinden çıkıyor demektir. Bu şekildeki bir düzenin farkına varıp rahatsız olmamak mümkün değil. Rahatsız olana da niçin rahatsızsın demek saçma. Yanıtı basit. Biz boğaz tokluğuna çalışıyoruz. Patron kazanıyor.

Ne olacak bu işin sonu.

İyi olacak.

Tüm haksız kazançların önü kesilecek.

Herkes üretime katkısı oranında, emeğinin karşılığını alacak.

Bu kadar basit.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Emeksiz kazanç olmaz . Kazanç varsa ortada emekte vardır . Miras yada şans oyunları yoluyla elde edilen kazançları dahil etmiyorum . Çünkü onlar konumuz dışı .

Bir patronun patron olması sarf ettiği emek ile açıklanabilir . Ama bizim sosyalist görüşteki arkadaşların emekten anladığı tek şey fizik gücüyle sarf edilen iş anlamına geldiği için ortada anlaşmazlık oluyor .

Daha toplumsal sistemleri tartışmadan bazı ayrıntıları tartışmanın zorunluluğu aşikar . Bu ayrıntılardan biri de emeğin ve kazancın ne olduğu .

Şu an 21 yy içerisindeyiz . Ve bu yüzyıl insan evriminin beyin yapısınını ağırlıklı olarak gelişimine yönelik başladığı sürecin devamıdır . Bilim ve teknoloji çağı beraberinde ticaret ve sanayiyi de getirir .

Bunların oluşumunun payının yalnızca işçilerden oluşması saçma . Konu iş gücü olduğu kadar mantıklı çıkarım ve hakimiyet alanında da öncelikli olarak ortaya çıkıyor .

Patronlar da bu sistematiğin içinde bir tür işçi konumunda bulunmaktalar . Yaptıkları şey yönetim , kontrol , yönlendirme vb . Mantıki tecrübelere dayanmaktadır . Bu tecrübelerin konumu patron düzeyidir .

Patronlar ve işçiler birbirinden ayrılamaz iki sınıftır bunu kavrayınız lütfen . Bu iki sınıfın arasındaki bağ yaşam için başarılı bir sistemin öngördüğü gerekliliklerdir .

Bu iki sınıfın arasında konumlanan diğer kategorileri saymıyorum bile . Sürekli söylüyorum hep söylüyorum . Örnek verin örnek . Koşullar her ne kadar uygun olmasada deney ile yapılan gözlemlerle bir çok yanılgı ortaya çıkmıştır şimdiye kadar .

Sizde bize örnekler verin . Şimdiye kadar yapılan tartışmaların pamuk prenses ve yedi cüceler masalının olay zincirini tartışmaktan öteye gidemedi .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her ülkedeki hukuk sistemi bir şekilde o ülkenin kurucu iktidarınının siyaset felsefini, ideolojisini yansıtır.

Bu doğal bir şeydir.

Ancak hukukun olmazsa olmaz kuralı yargının ( yargıçların ) bağımsız ve tarafsız olmasıdır.

Yargı günlük siyasi hesaplara konu edilmemelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu açıklamalarla bizim çizgiye yaklaşıyorsun Öküz kardeşim. Oldukça yakınsın bile diyebilirim.

Bizim için önemli olan insan haklarına saygı ve özgürlüktür. Onlarsız bir rejim ne kadar ileri olursa olsun, insan onur ve gururu ile bağdaşmayacağı için istenmez, aranmaz, düşünülmez.

Şaka mı yapıyorsun? Senin çizgine sıçayım ben. Ulan geri zekalı mısın nesin anlam vermeye çalışıyorum. Yazının başından beri direkinci ve benim söylediklerim zaten bu konuyu ifade etmiyor muydu? İnsana saygı ve özgürlüğün sosyalizm ile geleceği senden yüz elli yıl önce Marx ve Engels tarafından dile getirilmişti zaten. Bu söylevleri kendinize mal etmeyin sizin ve sizin gibilerin ne bok olduğunu gayet iyi biliyoruz.

Açlık ve ona bağlı ölümler SSCB'inde görülmüştür. Çin'de görülmüştür.

Katliamlar, jenositler ve insan haklarına önem vermeyen insanlık suçları da o ülkelerde ve diğer komünist ülkelerde yaygındır.

Ya şimdi yaygındır, ya da geçmişte yaygın olmuştur.

O ülkeler ne kadar kapitalizme kaydılarsa o kadar çok insan haklarına, özgürlüğe önem vermişler ve o kadar zenginleşmişlerdir.

Komünizmin en büyük iddiası olan eşitlik henüz sağlanamamıştır ve yalnız komünist bir rejimle asla sağlanamayacaktır.

Bugünkü komünist ülkelerin hiçbirinde insanlar eşit haklara ve olanaklara sahip değillerdir.

Bu söylediklerini destekleyebilecek bir belgen veya bir doküman var mı elinde? Kübalar ,vietnamlar bitide şimdi SSCB'ye çin'e mi sardınız? Köşeye sıkıştıkça kıvırıyosunuz,başka başka isimler veriyorsunuz ama bir türlü ispatlayamıyorsunuz.Yalancılıktan iftiracılıtan başka yaptığınız iş yok.

Ama o durumların dışında insanlık komünizmle idare edilmeye asla razı olmayacaklardır.

İnsanlar hayvandırlar belki ama, aptal bir hayvan değillerdir. Sürü mentalitesi ile yönetilmek istemezler. Gururları ve onurları buna izin vermez.

Komünizm insanı aptal yerine koyan, onun karakterini, insanlık onur ve gururunu elinden alan ve onu rejime değersiz bir köle yapan bir yönetimdir.

Al sana bir alıntı hemen altında ise linki mevcut.

...Hitler, kendisini kışkırtıp para ve teknoloji sağlayarak Rusya’ya saldırtan Amerika tarafından ortadan kaldırılacak; Almanya, savaş sonunda bir Amerikan yarı-sömürgesi olacak; İngiltere ve Fransa, Almanya’ya kaptırmaktan korktukları sömürgelerini, kurtarıcı olarak gördükleri Amerika’ya kaptıracaklardı.Hitler’i besleyip, palazlandırıp, Rusya’ya karşı savaşa süren Amerika’nın daha sonra onu diktatör ilan ederek Almanya’ya saldırması ve işgal etmesi, günümüz insanı için anlaşılmaz bir durum değil; bunun örneklerini içerisinde yaşadığımız dönemde de gördük.

Humeyni devrimiyle İran’dan kovulan Amerika, her türlü silahla donattığı Saddam’ı tam sekiz yıl boyunca İran’a saldırttı, sonra da onu diktatör ilan ederek Irak’ı işgal etti. Rusya’ya karşı Usame Bin Ladin’i yıllarca destekleyen Amerika, sonra onu en büyük terörist ilan ederek yok etmeye yöneldi...

http://www.hasturktv.com/anti_semitizm/1372.htm

Çok komik.. Bir komünist bize kapitalizmi öğretiyor.

Kriz ürün fazlalığından çıkarmış..

Çok komik çok..

Gerçekten bırak komünizmi,kapitalizmin "K" sından anlamayan bize komünizmi öğretmeye çalışıyor.Bide üstüne üstlük demokrasi ve insan hakları dersi vermeye kalkıyor.

Bunları kimin kabul ettiğini bilmiyorum ama aramızda bu zırvaları kabul edenler de olabilir.

Yani sana göre batının kapitalist ülkelerini aptal insanlar mı yönetiyor.

Onların onur ve gururu yok mu?

Al bakalım yerlere göklere sığdıramadığınız amerikaları kimler yönetiyomuş...

Bize örnek ver diyeceğim ama, veremeyeceksin.

Ben sadece yalancı olduğunu bir kere daha tekrarlıyorum...

Sen çok yalancısın.

Ben size çok örnek verdim ama her defasında susup tartışmayı başka odaklara sürüklemeye çalıştınız.Provakatörlük yapıp durdunuz üstüne üstlük,bırakın kanıtın gerçeğini;kanıtın,belgenin sahtesini,kulaktan dolmasını bile koyamadınız buraya. Bide kalkmış örnek istiyorsunuz.Çok biliyorsun ya sen ver örnek.Ama şöyle bir istatistikselinden olsun :p

Alintida yazilanlari ve daha fazlasini gerceklestirebilmis bir komunist veya sosyalist rejimin ve ülkenin isminin yazilmasini istiyorum.

Al Küba,SSCB,ROMANYA,VİETNAM,MOLDOVA...Daha önce de verdik bu isimleri ne oldu ne yaptın ben onları yazdığımda? Kalkıp da bir çift laf söyleyemedin.

Bizim bütün sorunumuz senin bize tek bir isim vermemen sevgili Drekinci...

Bize bir kapitalist ülke ismi versen ve iddialarını araştırmamıza yardım etsen, senin açından çok iyi olur.

Ama bundan hep kaçınıyorsun.

Çünkü öyle bir kapitalist ülke olmadığını çok iyi biliyorsun.

Sadece bok atıyorsun. Bütün yaptığın o..

Hayır o değilde bizde senden hiç duymadık,biliyor musun? Ha bide ben bir kaç araştırma raporu da koydum UNICEF olsun IICMER olsun.

Su baslikta konu ile ilgisi olmayan komunist ülkelerde gördüklerimi ve yasadiklarimi yazmak istemiyorum cünkú belki sayfalarca yazmak zorunda kalacagim.

Hukuktan bagimsiz yargidan herkes icin esit adalet sisteminden anlamayanlar baslik konusunu saptirip durmayin.

Hollanda sokaklarinda esitlik hakimdir...

...ne anlama geldigini algiliyorsaniz bunu aciklamaya calisin.

Bilmediginiz konularda sap yiyip saman sicip durmayin.!

Ortaligi cok kötü kokutmaya basladiniz.

...Allah aşkına yaz,nooolur...

Onların hepsi biliniyor. İnternet çağında bütün istatistikler parmaklarımızın altında..

Ama bazı değerleri istatistikler doğruyansıtmazlar veya hiç yansıtmazlar .

Onlar daha çok yorumdurlar.

Sömürü onlardan biridir. Bir istatistiği yoktur.

Ama var olduğu da bilinir.

Aptallık, gurur ve onur da istatistiklere yansımaz.

Onlar da yorumdurlar.

Hangi istatistiklermiş bakayım onlar? Yiyorsa eğer benim daha önceki mesajlarım da verdiğim istatistiklere göz at bakayım.

Hangi kapitalist ülkede hangi kapitalist ahlaksızlık yapmış ve kimleri kandırmıştır?

Hangi kapitalist ülkede kapitalistler halkı sömürmüşler, kandırmışlar ve iğfal etmişlerdir?

Hangi kapitalist ülkede insan hakları çiğnenmiştir?

Hangi kapitalist ülkede insanlar baskı altında tutulmakta, horlanmakta, aşağılanmakta, aldadılmakta ve ezilmektedirler?

Hangi kapitalist ülkede açlık vardır ve çocuklar olmadık hastalıklardan ve basit ishallerden ölmektedirler?

Hangi kapitalist ülkede mal darlığı, yokluğu, kıtlığı vardır?

Bunlara benzer yüzlerce soru sorabiliriz..

Hollanda? Belçika? Fransa? İngiltere? AMERİKA?

http://www.miracc.com/blog/entry.php?id=201

http://www.youtube.com/watch?v=N4MvjiiLbZM

Hakikaten ben bir türlü önüme cikan hendegi atlayamiyorum.

Geriliyorum geriliyorum muuuu muuuu muuuu diye bagirarak atlamak icin kousuyorum kosuyorum, hendegin basina gelince zink diye duruveriyorum.

Yoksa ben de komunist bir deve miyim?

Dedim ya sana deve değil götten kafalısın diye hepsi o işte.

tarihinde Öküz Aleyhisselam tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Komik olmayın. Kimseyi kandıramazsınız.

Michael Moore'un kendisi multimilyoner bir kapitalisttir.

ABD kapitalizmini eleştirerek milyonlar yapmış bir şarlatandır.

Bizim drekinci'nin daha şanslı varyasyonudur.

Daha şanslıdır, çünkü sömürdüğü ülkede şarlatanlık öder. ABD'de çok şarlatan vardır.

Çoğu dincidir ama Michael Moore gibileri de az değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...