Jump to content

Şeytana verilen mühlet


Recommended Posts

Müslümanlar konuyla alakalı tek bir yorum bile yapamamışlar, sadece bir kaç kişi mesaj yazmış, ancak konuyla uzaktan yakından alakası yoktur. Yalnızca diğer arkadaşların mesajlarına laf ebeliği yapmışlar.

Buradan anlaşıldığı gibi, Müslümanlar aslında Cennet, Cehennem, Şeytan, ve Adem ile ilgili yaratılış masalındaki çelişkileri bildikleri halde susmayı tercih etmişler.

Çünkü akıllarında sürekli ya varsa gibi bir düşünce ile yaşıyorlar, oysa herhangi bir dinin veya Tanrı inancının içerisinde en ufak bir çelişki olmaması gerekmekte olup, tüm insanların, ucu nereye dokunursa dokunsun kesinlikle bir an önce kendi dinlerini sorgulamaya başlamaları gerekmektedir.

Hiç kimsenin sırf kendi idolojisi için başkalarının hayatını zehir etmeye hakkı yoktur, bu evrensel bir düşünce akımıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kurana göre Ademe secde emri verildiğinde tüm Melekler itaat edip secde ediyor, Şeytan ise etmiyor ve ben ondan üstünüm diye ukalalık yapıyor.

Dik başlılığına rağmen Şeytana, insanları kötü yola sürüklemesi için mühlet verilirken insanoğlu acımasız bir sınavla karşı karşıya bırakılıyor.

Kuranın Tanrısının adalet anlayışına göre, sen bana karşı geldin, şimdi git bunları yoldan çıkart, eğer çıkarırsan onları ızgara köfteye çevirecem diyor.

Hani İnsanları Şeytan yaratmış olsa şöyle bir mantık düşünülebilir; Sen bana karşı geldin bende senin yarattıklarını imtihan edip Cehennemde hepsini kuzu çevirme yapıcam. Bu kadar olsa neyse.

Allah Adem ile Havvanın bütün yalvarıp yakarmalarına rağmen onları Cennetten kovalıyor ama Şeytanın bir ricası üzerine ona kıyamete kadar süre tanıyor. Üstelik insanı Meleklerden ve Şeytandan daha üstün yarattığını söylediği halde.

Allahın insanları ne kadar sevdiği belli, önce Şeytanla iddaaya giriyor, resmen onu kendisine muhatap kabul ediyor, kendisinin nasıl bir varlık yarattığını Şeytana ispatlamak için, onun ricalarını yerine getiriyor. "Haydi git! Sana kıyamete kadar mühlet verildi" diyor. Sonra da Ademle Havvaya diyor ki "ben size bu ağaçtan yemeyeceksiniz demedim mi?" Haydi bakalım doğru dünyaya.

Ademle havvanın iradesinin kontrolünde, Şeytan daha baskın çıkıyor ve Allaha "işte senin yarattığın insan ancak bu kadar olur" dercesine övünüyor.

Burada en garip olay, Ademin elmayı yememe şansının olmayışı. Neden?

Çünkü Allah herşeyi önceden bildiğine göre, Ademinde elmayı yemesi gerektiğini de biliyor olmalı. Ademin elmayı yiyeceğini önceden bildiğine göre Adem kıçınıda yırtsa o elmayı yemesi gerekir. Aksi halde Allahın herşeyi bildiği iddiası çöpe gider.

Kuran göre Adem yaratılmadan önce Cehennem ve Dünya zaten yaratılmış, burada başka bir sonuç çıkıyor. Allah, Ademi ve Havvayı yaratırken onların ne halt edeceğini bildiğinden, suçuda direk onların üstüne atıyor.

Allahın yeryüzünü ve Cehennemi Ademden önce yaratması, Allahın zaten böyle imtihan gibi bir planı önceden hesaplamış olması gerekiyor, tek çare Şeytanı bahane edip Ademin kıçına tekmeyi basması.

Bu konu hakkında başka bir konuda yorum yaptım ama asıl yeri burasıymış...

Allah ın gelecekten haberdar olduğunu bilir ve söyleriz ayetlerinden... ama bu gelecekten haberdar olma kavramı bu kainata özgü olabilir, allah ın zamanın ve mekanın ötesinde olduğunu biliriz... yani zaman kavramı kainata ait ve öldükten sonraki gidiceğimiz yerdede zaman kavramı yok olarak kabul ederiz... ilk yaratılan insanlar olan hz. adem ve hz havva öldükten sonra gidiceğimize inandığımız yerde yaratılmışlardır ve orada zaman kavramı yoktur yani orada allah ın gelecekten haberdar olma gibi bir durumu olmayabilir, çünkü zaman kavramı yoktur, yine oradada sonsuz kudret sahibidir ama özgür irade vererek yarattıklarının yaptığı şeylere göre kararlar alıyor olabilir aynı hz . adem in şeytan tarafından kandırılıp cezalandırılması gibi... Kısacası zaman kavramı buraya özgü birşeydir... allah kendisinin zamanın ötesinde olduğunu belirtir ve öldükten sonra bizlerinde gidiceği yerde zaman kavramının olmadığını söyler... zaman kavramının olmadığı bir yerde gelecekten haberdar olmama gibi bir durumda olabilir... Bu yaptığım sadece bir tahmin tabiki çünkü bilmediğimiz bir yerden bahsediyoruz, bu anlattığım müslümanlar içinde hükme bağlanmış böyledir denilen birşey değil... belkide böyledir diye şahsımın yaptığı bir tahmin... bu durum tahmin yürütmeye açıktır...Yani belkide hz. adem in elmayı yememe şansı tamamen kendi iradesindeydi ve yedi... Allah bu kainattaki gelecekte olacaklardan haberdardır çünkü kendisi zamanın ötesindedir ve hz adem de zamanın ötesinde yaratıldı allah ın huzurunda ve orada gelecekten haberdar olma gibi bir durum olmayabilir...

Bu soruya kendimde yanıt aradım ve böyle bir tahminde bulundum gelicek eleştirileri tüm müslümanlara maal etmeden şahsım adına yaparsanız sevinirim...

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu soruyu sormak istiyorum.

Eğer kurana inanırsak insanın mükemmel bir varlık olması gerekiyor değil mi?

öyle ise neden maymunlara genler açısından yüzde 99 oranında benziyor.

Demekki allah özel olarak bir insan ırkı yaratmamıştır.

[/quote

sen insanla maymunun en önemli ayrılan özelliğini fark etmemişsin akılı es geçmişsin:Dha maymunlarda akıl olmadığına göre düşünemediklerine göre ve sizde evrim teorisini desteklediğinize göre ortaya güzel bir sonuç çıkıyor demekki siz de akılsız olduğunuzu savunuyorsunuz..yazık maymunlarda sizin yüzünüzden ne hale düştüler dile gelseler başta onlar size isyan eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu soruyu sormak istiyorum.

Eğer kurana inanırsak insanın mükemmel bir varlık olması gerekiyor değil mi?

öyle ise neden maymunlara genler açısından yüzde 99 oranında benziyor.

Demekki allah özel olarak bir insan ırkı yaratmamıştır.

sen insanla maymunu ayıran en önemli mükemmeliyeti fark etmemişsin akılı es geçmişsin:Daha maymunlarda akıl olmadığına göre düşünemediklerine göre ve sizde evrim teorisini desteklediğinize göre ortaya güzel bir sonuç çıkıyor demekki siz de akılsız olduğunuzu savunuyorsunuz..yazık maymunlarda sizin yüzünüzden ne hale düştüler dile gelseler başta onlar size isyan eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konu hakkında başka bir konuda yorum yaptım ama asıl yeri burasıymış...

Allah ın gelecekten haberdar olduğunu bilir ve söyleriz ayetlerinden... ama bu gelecekten haberdar olma kavramı bu kainata özgü olabilir, allah ın zamanın ve mekanın ötesinde olduğunu biliriz... yani zaman kavramı kainata ait ve öldükten sonraki gidiceğimiz yerdede zaman kavramı yok olarak kabul ederiz... ilk yaratılan insanlar olan hz. adem ve hz havva öldükten sonra gidiceğimize inandığımız yerde yaratılmışlardır ve orada zaman kavramı yoktur yani orada allah ın gelecekten haberdar olma gibi bir durumu olmayabilir, çünkü zaman kavramı yoktur, yine oradada sonsuz kudret sahibidir ama özgür irade vererek yarattıklarının yaptığı şeylere göre kararlar alıyor olabilir aynı hz . adem in şeytan tarafından kandırılıp cezalandırılması gibi... Kısacası zaman kavramı buraya özgü birşeydir... allah kendisinin zamanın ötesinde olduğunu belirtir ve öldükten sonra bizlerinde gidiceği yerde zaman kavramının olmadığını söyler... zaman kavramının olmadığı bir yerde gelecekten haberdar olmama gibi bir durumda olabilir... Bu yaptığım sadece bir tahmin tabiki çünkü bilmediğimiz bir yerden bahsediyoruz, bu anlattığım müslümanlar içinde hükme bağlanmış böyledir denilen birşey değil... belkide böyledir diye şahsımın yaptığı bir tahmin... bu durum tahmin yürütmeye açıktır...Yani belkide hz. adem in elmayı yememe şansı tamamen kendi iradesindeydi ve yedi... Allah bu kainattaki gelecekte olacaklardan haberdardır çünkü kendisi zamanın ötesindedir ve hz adem de zamanın ötesinde yaratıldı allah ın huzurunda ve orada gelecekten haberdar olma gibi bir durum olmayabilir...

Bu soruya kendimde yanıt aradım ve böyle bir tahminde bulundum gelicek eleştirileri tüm müslümanlara maal etmeden şahsım adına yaparsanız sevinirim...

Saygılar

İyide zaman diye bir kavram yokki, zaman dediğimiz şey dünyanın kendi etrafında ve güneşin etrafında döndüğü süreye koyduğumuz bir ölçektir. Bu durumda senin yukarıdaki anlattığın fantazi çöpe gidiyor.

Zamanı hangi gezegende yaşarsan yaşa o gezegenin kendi etrafında dödüğü süreye göre ölçersin, Ankaradan İstanbula gitmek için 6 saat süre gerekli, bu altı saati neye göre ölçüyorsun? Tabiki güneşe göre.

Zaman olmasaydı Ankaradan İstanbula gidemeyecekmiydik?

Demekki zaman sadece bir ölçek. Arap putu Allahın zamandan münezzeh olması saçmalığıda zamanı ölçekten çıkartıp bir dokuymuş gibi algılama sanrısı sizleri yukarıdaki gibi fantazilere itiyor.

Zaman yoktur.

Allah yoktur.

Şeytan yoktur.

Muhammed, İsa veya Musa gibi kendini güya bir Tanrıdan vahiy aldığını iddia eden keferelerin yaşadığına dair bir kanıt yoktur.

Adem Havva hikayesi bir masaldır. Hemde 5 yaşındaki bir çocuğun hemen çelişkilerini görebiliceği bir hikaye.

Madde ve enerjiden başka gözle görülmeyen hiç bir iddia doğru değildir.

Sadece gözlem ve sonuçlar vardır.

Binlerce yıldır sürekli kulaktan kulağa anlatılan her hikaye ve efsanelerin hepsi yalandır.

Aklınızı başınıza alın, sürekli uydurmasyon fantazilerle kendinizi kandırdığınız yetmiyormuş gibi, başkalarınıda kandırıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyide zaman diye bir kavram yokki, zaman dediğimiz şey dünyanın kendi etrafında ve güneşin etrafında döndüğü süreye koyduğumuz bir ölçektir. Bu durumda senin yukarıdaki anlattığın fantazi çöpe gidiyor.

Zamanı hangi gezegende yaşarsan yaşa o gezegenin kendi etrafında dödüğü süreye göre ölçersin, Ankaradan İstanbula gitmek için 6 saat süre gerekli, bu altı saati neye göre ölçüyorsun? Tabiki güneşe göre.

Zaman olmasaydı Ankaradan İstanbula gidemeyecekmiydik?

Demekki zaman sadece bir ölçek. Arap putu Allahın zamandan münezzeh olması saçmalığıda zamanı ölçekten çıkartıp bir dokuymuş gibi algılama sanrısı sizleri yukarıdaki gibi fantazilere itiyor.

Zaman yoktur.

Allah yoktur.

Şeytan yoktur.

Muhammed, İsa veya Musa gibi kendini güya bir Tanrıdan vahiy aldığını iddia eden keferelerin yaşadığına dair bir kanıt yoktur.

Adem Havva hikayesi bir masaldır. Hemde 5 yaşındaki bir çocuğun hemen çelişkilerini görebiliceği bir hikaye.

Madde ve enerjiden başka gözle görülmeyen hiç bir iddia doğru değildir.

Sadece gözlem ve sonuçlar vardır.

Binlerce yıldır sürekli kulaktan kulağa anlatılan her hikaye ve efsanelerin hepsi yalandır.

Aklınızı başınıza alın, sürekli uydurmasyon fantazilerle kendinizi kandırdığınız yetmiyormuş gibi, başkalarınıda kandırıyorsunuz.

Aslında vericeğim cevabın bir kısmını kendin vermişsin, dünyanın güneşin etrafında dönmesi sadece zamana ölçü koymamızı sağlar ve dediğin gibi hangi gezegende yaşarsan o gezenin yıldız etrafındaki dönüşüne göre zaman ölçüsü değişir 365 gün olan yıl 567 de olabilir 100 de olabilir, ama dediğimiz gibi bu zamana ölçü koymaya yarar..

Benim ayetlerdeki zamanın ötesinde olmaktan anladığım, sen yaşlanmıyorsun veya çiçekler açmıyor ve varolan çiçerlerde solmuyor , maddeler hiç bir farklılık göstermiyor, bir nevi zaman durmuş herşey sabit kalmış gibi düşün, Bu kainatta madde zamanla değişim gösterir, ama anlatılan yere zamanın ötesinde denmesindeki sebep madde nin zamana göre değişim göstermemesi olabilir, yani herşeyin varlığını değişim göstermeden devam ettirmesi olabilir, çünkü insanoğlu bu dünyadaki maddelerin değişmesini farkılaklar göstermesini zamana bağlar yani zamanla olur bunlar olarak görür kafamızdaki zaman olgusu budur maddelerin süreçle farklılık göstermesi, bize zamanın ötesinde denilen yerde maddeler farklılıklar göstermeden sabitse ondan dolayı zamanın ötesinde deniliyor olabilir....

Aslında orda söylediğim bir kelimeyi daha sonra hatırlıcaksam geçmiş var oluyor geçmiş varsa gelecekte var oluyor, bu mantığa görede yine zaman vardır... maddeler farklılık göstermeden sabit olasalar bile bu sadece zamanın ötesinde ifadesinden ne kastedildiği sorusuna cevap olabilir. o zaman geri hz. adem in elmayı yememe şansı varmıydı sorusuna geliyoruz...

Allah özgür iradeli olarak yarattıklarının, özgür iradelerine müdahele etmediğinden şeytanı engellememiş olabilir, aynı burdaki çoğu kişinin allah ve peygambere küfür etmesini engellemediği gibi, yani özgür iradeyi veriyor ve karar alma özgürlüğüne sahip iradenin kendisine bırakıyor herşeyi, akıl var irade var mantık var seçim hakkını tamamen onlara bırakıyor yani... hz. adem de özgür iradeye sahipti öyle olmasa zaten o elmayı yemezdi, elmayı yeme kararını kendisi aldı.... yani hz adem in elmayı yememe şansı sorundaki cevap tamamen hz adem in kendi insiyatifi altındaydı yemeyede bilirdi... bizlerde burda özgür irademizle yaşıyoruz , müslümanım diyen adam içkide içiyor günahada giriyor, allah ben sana yapılmıcakları söyledim yapıp yapmama kararı sana kalmış diyor.... yani özgür iradeye bırakıyor... yaparsan günah yapmazsan sevap...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...