Jump to content

Bizimki Papatya olsun!


Recommended Posts

  • İleti 216
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

laugh.giflaugh.gif

Zaten halkın hoşnutsuzluğunu örgütleyecek parti de CHP'ydi. Tayyip Erdoğan için CHP nimet.

Üyecik, bir haberde bile "CHP" geçmesine tahammülü olamayacak derecede bağnazsın.

Ama tam tersi her fırsatta AKP'yi savunacak kadar da genişsin.

Bunun adı liberallik değil, liboşluk.

Liboş listemdesin artık.

:lol::lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

:lol: :lol: :lol:

4 ay sonra seçim var. Ak döt kara döt belli olur. :lol:

hani bi laf var ya, " aptalca bir şeyin doğru olduğunu milyonlarca insan bile kabul etse o şey hala aptalcadır"; akp elli kere de seçimi kazansa akp'nin dötü kara,akp seçmeni satılmış,akp seçmeni aptal,akp seçmeni cahil,akp seçmeni ucube,i hate akp..

yani seçimleri kazansanız bile bu doğruyu/yanlışı göstermez bebetom, sadece türkiye biraz daha keybeder,biraz daha karanlığa gömülür,hatta geçen seferkilerden daha çok gömülür artık

Link to post
Sitelerde Paylaş

hani bi laf var ya, " aptalca bir şeyin doğru olduğunu milyonlarca insan bile kabul etse o şey hala aptalcadır"; akp elli kere de seçimi kazansa akp'nin dötü kara,akp seçmeni satılmış,akp seçmeni aptal,akp seçmeni cahil,akp seçmeni ucube,i hate akp..

yani seçimleri kazansanız bile bu doğruyu/yanlışı göstermez bebetom, sadece türkiye biraz daha keybeder,biraz daha karanlığa gömülür,hatta geçen seferkilerden daha çok gömülür artık

CHP'nin seçmeni çok akıllı zaten. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Millet isyanları bile doğru düzgün okuyamıyor.

Bu durum sona ermeyecek. Bunlar düzelme değil çırpınma.

Çünkü sorunun kökenini göremiyorlar.

Sorunun kökü islamda.

İslam öyle budizm gibi bir din değil.

İslam devlet içinde devlet olan bir yapı.

İslamın hiyerarşisi var, kamu binaları var, yayın organları var, silahlı güçleri var (her müslüman potansiyel asker)

İslam her yerde bir devlet gibi.

Haliyle insanlar zaten zorlaşan yaşam şartlarında bir de islamın baskısıyla iki devleti sırtlarında kaldıramıyorlar.

İşin ilginç yanı ise, devlet içinde devlet olan islam, insanların herşeylerini almasına karşın insanlara hiçbir hizmet veya ürün sunmuyor.

İslam sadece kan emiyor.

İslam dinini iyi incelerseniz devlet sistemine sahip olduğunu görürsünüz.

Vergi bile topluyor yahu.

İşte nasıl iki karpuz bir koltukta olmaz ise iki devlet de bir toplumda olmaz.

Dinamit gibi olur.

Dine dayalı devlet bile olsa, islam ikinci devlet olma özelliğini yitirmiyor.

Halen devam ediyor.

Maalesef bu baskı altındaki insanlar işin ucunda sonsuz yaşam ve cennet olduğundan suçu hep islamın alternatifi duruma atacaklar.

Bugün kötü hükümet, yarın kötü başkan, öbürgün kötü amerika, öbürgün kötü israel, saymakla bitmez.

Halbu ki sadece aynaya baksalar, ve bilim ve teknolojide başı çeken adamlarla aralarındaki tek farkı görseler bu yeterli olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın bir örnek vereyim.

Önümüzdeki hafta perşembe günü, yani 3 şubatta binlerce insan Ankara'da olunacak ve meclis kuşatılacak.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, TBMM‘de görüşülmeye başlayan "Torba Yasa" içerisindeki çalışma hayatını düzenleyen ve emekçilerin hak gasplarına yol açan maddelerin çıkarılması için 31 Ocak Pazartesi günü 81 ilden Ankara‘ya yürüyüş başlatacak. 3 Şubat Perşembe günü Ankara‘ya ulaşacak yürüyüş kollarıyla TBMM etrafında zincir oluşturulacak.

Açıklama için bakınız

Şimdi bu eylemin o gün bitirilip çekilinmediğini ve ertesi günü, daha ertesi günü, günlerce sürdüğünü varsayalım.

İlla ki o günlerde polisten sert müdahaleler olacaktır. Bu müdahalelerden birinde büyük tepki doğuracak bir yanlış hareket ortaya çıkarsa, (bir ölüm ya da onlarca insanın yaralanması gibi) kıvılcım ateşlenmiş olur.

Ankara Valiliği, çok sert bir dille eylemcilerin emniyet kuvvetleri tarafından engelleneceğini bildirmiş. Şehire sokulmaları bile engellenecek sanırım. Ama eğer oraya ulaşırlarsa bu eylem çok şeylere gebe olabilir. Daha şimdiden havada gerilim var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

24 baro torba yasaya karşı ortak bir bildiri yayınlamakla hata yaptı.

Hala karşı tarafın kirli siyaset yöntemlerini anlayamadılar.

24 baronun avukat sayısı, tüm baroların hemen hemen 3/4'ü güveniyle bu hataya düştüler.

Karşı taraf da 38 baro olarak karşı bildiri yayınladı ve yasayı destekledi.

Halbuki Disk, Kesk, TBMMOB, TTB bu torba yasayı protesto için Ankara'ya yürürlerken, katıl sen de onlara, giyin cübbeleri çık meydana.

Birkaç hafta önce cepheleşme kararı alanlar nerede?

Direniş kararı aldınız, nerede direneceksiniz, dernek lokallerinde mi?

Şimdi tam sırası değil mi, katılın sizde, yürüyün Ankara'ya.

CHP milletvekilleri halkı direnişe çağırdı, Bursa nutkunu hatırlattı.

Perşembe günü göreceğiz bakalım, kaç CHP milletvekili protestocularla omuz omuza olacak.

Komisyondan istifa etmekle muhalefet mi olur?

Kaçmayacaksın, kalacak direneceksin.

MHP'lilere mi güvendiniz, "onlar da istifa ederse, komisyon karar alamaz" diye.

Kaç kez satıldınız, tanıyamadınız mı hala?

Türban için AKP ile ortak yasa çıkardılar, 367'ye karşı çıkıp Gül'ün cumhurbaşkanlığını desteklediler, Cumhuriyet mitinglerini eleştirdiler, meclisi terkettiniz onlar oturdular.

Referandumda hayır demelerine mi aldandınız? Evetçiler arasında yer alsalardı, parti olarak tamamen erirlerdi, bunun için hayırcı kaldılar. Hala mı anlayamadınız, tanıyamadınız.

Şimdi bu yürüyüşe katılıp katkı vermeye çekinirler. Akıllarınca Erdoğan'a eleştiri malzemesi vermek ve kamuoyu karşısında haksız görünmek istemezler.

Ama diğer yandan bu yürüyüşten nemalanmaya çalışırlar. "Acaba oyumuzu 1-2 puan arttırır mı?" hevesinde olurlar.

Yapacakları sadece sembolik olarak 2-3 milletvekilini katmak olacaktır.

Halbuki doğrusu resmi olarak değil ama örgüt olarak katılmaktır.

Barolar, cephe, CHP ya da diğer muhalif örgütler katılımcı olmadığında bu eylemin cılız kalma olasılığı vardır.

Cılız ve sonuç getirmeyen bir eylem ise, sonraki gerekli eylemleri etkiler, güven kaybettirir.

İktidara ise cesaret verir. Yanlış kararlardan geri adım atmak yerine, diğer yanlış ama çıkarlarına uygun kararlar için de yüreklenirler.

Ankara Valiliği, çok sert bir dille eylemcilerin emniyet kuvvetleri tarafından engelleneceğini bildirmiş. Şehire sokulmaları bile engellenecek sanırım. Ama eğer oraya ulaşırlarsa bu eylem çok şeylere gebe olabilir. Daha şimdiden havada gerilim var.

Eğer bir engellemeye kalkışırlarsa büyük yanlış yaparlar.

Bunu yapacaklarını sanmıyorum. Pazarlık yapacak, Ankara'ya girişe izin verecek ama meclise sadece temsilcilerin gitmesini isteyeceklerdir.

Eğer bir çatışma olup da, üzücü bir hadise yaşanırsa olaylar büyüyebilir. Ertesi güne sarkarsa üniversite öğrencileri devreye girer ve eylem büyür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayaklanmalar, eylemler sonuç vermeye devam ediyor.

Mısır'da Mübarek 4 ay sonra seçime gidileceğini ve kendisinin aday olmayacağını, reformların başlatılacağını açıkladı.

Bu kararın halkı tatmin edip etmeyeceği bilinmiyor.

Büyük olasılıkla Baradey ve destekçileri, Müslüman Kardeşler de dahil önemli bir kesim eylemlerden çekilecek.

Kararlı olanlar belki 1-2 gün daha kısmi eylemlere devam edebilir ama ondan sonra ortalık durulacaktır.

Tabi Mübarek'in sözlerine güven duyuluyorsa. Eğer aldattığını düşünürlerse hız kesmezler.

Tersine çekilmediği için şiddetlenebilir ve sarayı basabilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karl Marx'ın sözü aklıma geldi. Bu söz gerçekten bazı arkadaşların Mısır için sorun İslam'da demesi açısından anlamlı.

Kabaca: '' Tanrıtanımazlık, mülkiyet ilişkilerine karşı muhalif olanların işlediği günahın yanında küçük bir günahdır.'' Bakalım Mısır Demokratik talepleriyle birlikte mülkiyet ilişkilerine nasıl bakacak?

Mısır halkı istediği kadar dinden uzaklaşırsa uzaklaşsın, istediği kadar demokratik taleplerde bulunursa bulunsun eğer mülkiyet ilişkilerine dair bir değişiklik talep ederlerse başlarına korkunç şeyler gelebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala statükocu olan CHP'den bir isyan, bir direniş beklemek hayalperestliktir. İsteseler bile Chp kitlesi isyan edecek bir potansiyele sahip değildir. Akp'nin kitlesi ayaklanır ama Chp'nin kitlesi ayaklanmaz çünkü sınıfsal yapısı itibariyle hantal bir kesime hitap ediyor. Bu konuda bir sürü yazı mevcut zaten ki sokaklara bakmak bile yeterli.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karanfil devrimi, gül devrimi ve şimdi de yasemin devrimi.

Tunus'tan sonra Mısır'da da halk ayaklandı.

Gerçi henüz devrim denebilecek vasfa ulaşmış değil.

Adına devrim diyebilmek için sonucu görmek gerekiyor.

Ve sonuçta ileri yönde ve öncekinden farklı bir gelişim arzetmesi gerekiyor.

Öyle bir diktatörü indir, yerine bir başka diktatör gelsin hareketine devrim denmez.

Sürü bilinciyle kul ruhuyla büyütülmüş müritler devrim mevrim ypamaz..

Sizler daha yüzyıllarca mee mee demeye devam edeceksiniz..

Devrimmiş.

Daha otoriteyi eleştirecek yürek yok sizde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sürü bilinciyle kul ruhuyla büyütülmüş müritler devrim mevrim ypamaz..

Sizler daha yüzyıllarca mee mee demeye devam edeceksiniz..

Devrimmiş.

Daha otoriteyi eleştirecek yürek yok sizde.

Alıntı yaptığın yazıyı bile anlayamamışken, bizde otoriteyi eleştirecek yürek olmadığını şıp diye anlamışsın.

Aferin sana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

24 baro bildirisini eleştirmemin sebebi olarak karşı tarafın kirli siyaset yaptığını belirtmiştim ya, işte kirli siyasetin kanıtı:

Biz imza vermedik

Belki Rize gibi daha birçok ilin barosu imza vermediği halde imza vermiş gibi bildiriye eklendi ve 24 baronun karşısına "Bizim sayımız 37, biz daha fazlayız" diye dikilindi.

Şimdi denebilir ki Rize barosunun bu açıklamasıyla kirli siyaset görülmüş olacak, halk gerçeği görecek.

Hayır, böyle olmuyor işte! Rize barosunun haberini yandaş medya vermeyecek, ne gazetelerinde ne tv'lerinde haber yapmayacaklardır.

Dolayısıyla ilk verdikleri 37 baro haberiyle kitleler aldatılmış olacaktır.

Tabi Mübarek'in sözlerine güven duyuluyorsa. Eğer aldattığını düşünürlerse hız kesmezler.

Tersine çekilmediği için şiddetlenebilir ve sarayı basabilirler.

Nitekim öyle oldu.

Mübarek'e inanmadılar, eylemler sürüyor.

Hem de daha şiddeti şekilde.

Çatışmalar başladı ve daha da büyüyecek gibi görünüyor.

Cuma günü dananın kuyruğu kopar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada Mübarek yanlılarının da meydana indiğini ve ciddi bir kalabalığa sahip olduğunu belirtmekte fayda var.

Yani, bir iç savaş olasılığı da doğmuş durumda.

Yine ayrıca gösterilere namazların, dinsel söylemlerin katıldığını da ilave edelim.

Bunların Müslüman Kardeşlerin taktiği olduğu ve kitleleri İslami çizgide tutma ve kendi çizgilerinde yönlendirme çabası olduğu kesin.

Başarılı olup kontrolü ellerinde tutabilecekler mi, sonuç bir İslam devleti mi, yoksa demokratik devrim mi olacak göreceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Misir 2. Iran olursa sasirmayin, Iran devrimini hatirlayanlar vardir aramizda, aynen bu sekilde isyanlar baslamisti, isyan edenlerin arasinda komünistler,ögrenciler, dinciler bir aradaydilar, sonradan isin rengi degisip dinciler yönetimi ele gecirip digerlerini yok etti.

Irandaki isyanin nedenleri de Misir dakine benziyordu, aclik. issizlik, kötü yönetim, demokrasi eksikligi falan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mısır'da tam bir kaos var.

Bütün meydanlar insan kaynıyor.

Yer yer karşıt gruplar arasında şiddetli çatışmalar oluyor.

Ayaklanma iç savaşa dönüştü.

Bu iş cuma'ya kalmayacak gibi görünüyor.

Mübarek çekilmezse ya ordu duruma el koyar ya da sarayı basarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...