Jump to content

Recommended Posts

Bu beyin zamana, mekana mahkum.

Zamansızlık, mekansızlık düşünemiyoruz.

Burada müşkil bir soru var:

Madde hep var mıydı? Eğer böyleyse, evet, ateist arkadaşlar haklısınız O zaman gerçekten yaratıcıya gerek kalmayabilir. Hatta yaratıcının olmadığı ön kabulünü yaparsak bing bangteki bütün bilgiler zaten hep vardı böylece başlamış ve dengeye gelmiştir(güneş sistemi,galaksiler,canlılık vs. herşey). Bu zaten doğal kanundur.

Yoksa Tanrı hep vardı da maddeyi mi yarattı? bu da inanan arkadaşların düşüncesi ya da ön kabulü diyelim.

İşte buradan sonra herşey felsefi yoruma kalıyor.

ateist birisi diyebilir: ''benim aklım ezeli bir varlığı, yaratıcıyı kavrayamıyor, kabul edemem.' ya da ''o zaman tanrı nasıl oldu?''

Fakat diğer yandan, tanrı değilde, maddeyi ezeli kabul edersek, bizim aklımızın tabiri caizse şalterleri yine atmayacak mı?

Tanrının ezeliyyetini anlamadaki ya da kabul etmedeki zorluk, maddeyi ezeli kabul etmeyle aynı zorluk değil mi?

Söz konusu ezeliyetse...

O zaman anlaşılıyor ki inananların tanrısı var.

Ateistlerin tanrısı ise maddedir.(maddeyi ezeli kabul edip teslim olma noktasında.)

Mantıklı, seviyeli fikir alış verişleri olmasını temenni ediyorum.

tarihinde gelecek_elbet_gelecek tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat diğer yandan, tanrı değilde, maddeyi ezeli kabul edersek, bizim aklımızın tabiri caizse şalterleri yine atmayacak mı?

Tanrının ezeliyyetini anlamadaki ya da kabul etmedeki zorluk, maddeyi ezeli kabul etmeyle aynı zorluk değil mi?

İkisi aynı şey değil.

bknz. Maddenin Korunumu Kanunu

Link to post
Sitelerde Paylaş

Enerjinin sakınımı kanunu, insanı ya maddenin ya da tanrının ezeliliğine mahkum ediyor.

Halbuki insan determinist düşünür.

Hep öncesini düşünür ve varolanın nasıl varolduğunu, ne sebeplerle ve ne tür gelişmelerle o hale geldiğini merak eder.

Ne evrenin ve galaksilerin daimi varlığı, ne de tanrınınki insanı tatmin etmez.

Ama zorunlu olarak ya dinlerin tanrı hep vardı inancına ya da ateizmin madde hep vardı savına bağlanmak durumunda kalır.

Tanrı ezelden varsa, madde de ezelden varolabilir.

Maddenin ezelden varolması, tanrının ezelden varolmasından çok daha mantıklıdır.

Tabi o tanrı ezelden bilinçli, kudretli, iradeli, mükemmel ve yaratıcı nitelikte düşünüldüğü takdirde.

Madde ise bu nitelikleri taşımadığından daha akla uygundur.

Fakat neticede ezelden hep varolma, ister madde olsun ister tanrı, pek de ikna olunacak gibi değildir.

Bizim evrenimize başka bir kaynaktan transfer var ise, bu defa o kaynağın nasıl hasıl olduğu düşünüleceği için bu evveliyatı aramanın sonu gelmeyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zamansızlık ve mekansızlıkla neden düşünemiyormuşuz?

Asıl problem bunsuz düşünmek.

Bana soracak olusan madde, çok iyi bir taklit. Mükemmel algoritma.

Evvellik ile ezellikte aynı şey değil. Senin tanımın zaman varsa ve sabitse deki evvellik.

Ezeli olmak zamansızlık-zamanın değişken fonksiyon olduğu durumda geçerli.

Dostum, gerçek değiliz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu beyin zamana, mekana mahkum.

Zamansızlık, mekansızlık düşünemiyoruz.

Burada müşkil bir soru var:

Madde hep var mıydı? Eğer böyleyse, evet, ateist arkadaşlar haklısınız O zaman gerçekten yaratıcıya gerek kalmayabilir. Hatta yaratıcının olmadığı ön kabulünü yaparsak bing bangteki bütün bilgiler zaten hep vardı böylece başlamış ve dengeye gelmiştir(güneş sistemi,galaksiler,canlılık vs. herşey). Bu zaten doğal kanundur.

Yoksa Tanrı hep vardı da maddeyi mi yarattı? bu da inanan arkadaşların düşüncesi ya da ön kabulü diyelim.

İşte buradan sonra herşey felsefi yoruma kalıyor.

ateist birisi diyebilir: ''benim aklım ezeli bir varlığı, yaratıcıyı kavrayamıyor, kabul edemem.' ya da ''o zaman tanrı nasıl oldu?''

Fakat diğer yandan, tanrı değilde, maddeyi ezeli kabul edersek, bizim aklımızın tabiri caizse şalterleri yine atmayacak mı?

Tanrının ezeliyyetini anlamadaki ya da kabul etmedeki zorluk, maddeyi ezeli kabul etmeyle aynı zorluk değil mi?

Söz konusu ezeliyetse...

O zaman anlaşılıyor ki inananların tanrısı var.

Ateistlerin tanrısı ise maddedir.(maddeyi ezeli kabul edip teslim olma noktasında.)

Mantıklı, seviyeli fikir alış verişleri olmasını temenni ediyorum.

Bu bir fikir alışverişi değil.

Senin hoşuna giden renk kırmızı benimki sarı gibi bir tercih veya zevke saygı söz konusu değil.

Sen şu anda bir sahip/üstün/muktedir/sonsuz bir benlik tarif ediyorsun.

Bu benliğin de varlıktan sorumlu olduğunu (varlığı bilerek isteyerek kendisi ortaya çıkarmış) söylüyorsun.

Bu delilik arkadaşım.

Ne kanıtın, ne elle tutulur bir izahın ne de bu gerçekliğin kurallarına bağlı kalman (fizik, matematik, mantık) söz konusu.

Ben senin bu yönde söyleyeceğin iddiaların hiçbirine saygı göstermem ve de dikkate almam.

Kendi iddialarına bir bak yahu :)

Senin akıl hastasından ne farkın var?

İletişim kurabiliyorsun diye seni aklı başında mı sayacağım bu iddialarınla?

Arkadaşım goriller bile yavaş yavaş iki ayağı üzerine kalkıyorlar siz halen daha saçmalık peşindesiniz.

Bir eşşeğin bile büyük bir onurla ve şerefiyle yaptığı şeyi, yaşayıp devam etmeksizin ölmeyi beceremiyorsunuz.

Sen ne biçim bir canlı olduğunu oradan hesapla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada senin tavrin cok agnostik kaliyor gelecek. Mhmd'de senin kadar Kuran'da bu konulara deginmis olsa Islam uzere tartisilabilirdi bu konu ama Islam tanrinin varligini ispat konusunda o kadar aciz ki burada tanrinin varligini ispat etsen bile bu Mhmd'i zerre miskal etkilemeyecek onun iddasi arabin ilkel putunun tek tanri oldugu seninde bir musluman olarak agnostik yaklasimini tartismak abesle istigal olacak sen önce dininin tanrisinin ve peygamberinin hatalarini kapat kapatabiliyorsan sonra tanrinin varligi yoklugu konusunda tartisma baslat.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada senin tavrin cok agnostik kaliyor gelecek. Mhmd'de senin kadar Kuran'da bu konulara deginmis olsa Islam uzere tartisilabilirdi bu konu ama Islam tanrinin varligini ispat konusunda o kadar aciz ki burada tanrinin varligini ispat etsen bile bu Mhmd'i zerre miskal etkilemeyecek onun iddasi arabin ilkel putunun tek tanri oldugu seninde bir musluman olarak agnostik yaklasimini tartismak abesle istigal olacak sen önce dininin tanrisinin ve peygamberinin hatalarini kapat kapatabiliyorsan sonra tanrinin varligi yoklugu konusunda tartisma baslat.

islam Tanrının varlığını ispatta aciz değil siz anlamakta görmekte acizsiniz.ispatları sunuyoruz ama siz kabullenmiyorsunuz.çünkü bir evrim masalını dinleyerek beyniniz uyuşmuş.Allah ı görseydik duysakdık zaten bütün insanlık ona inanırdı inkar eden sizler bile.o zaman da imtihanın aklın bir anlamı olmazdı.sizler Tanrının varlığını bilim kanıtlamıyor zannediyorsunuz ama düşünen akıl bilimin gösterdiği şeylerdeki muazzam yapıların kendiliğinden olmadığını olamayacağını anlar.evrenin başlangıcıyla ortaya çıkan yaşam kesintisiz ve dinamik biçimde sürüp gider.evrenin ve yaşamın akışını duyum,deney,akıl kavrayamaz.evrene ve yaşama ilişkin hakikat,anlık iç görülerle,dürtülerle,hissedişlerle kavranabilir.biz zamanı görmüyoruz hissetmiyoruz bu zamanın olmadığı anlamına gelmez.akılı geçtim şimdilik, akılsız varlıklar yaşamlarını nasıl idame ettiriyor onlarda ki anne merhameti,doğar doğmaz kalkıp yürümesi mesela bir ayının zamanı bilip kış uykusuna yatması kuşların yine zamanı bilip göçmesi nasıl açıklanır.akıl yoktur içgüsüleriyle hareket ederler ama bunlar nasıl öğrendi kendiliğinden öğrenecek hali yok ya.kendisi öğrendi dersek her cinsin farklı özellikleri farklı davranışları var olmayan akıllarıyla bunun nasıl farkına varıp cinslerine uydular.sadece akıl üzerinden düşünmeyin akıllı zaten yolunu bulur ama akılsızlar nasıl yolunu buluyor.Henry Bergsonunda dediği gibi "içgüdüyü söyletebilseydik evrenin tüm sırrını çözerdik"

tarihinde rose88 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sonsuzu aşmak...

sonsuz zamanı geçip bu güne gelebilmek...

sonsuzu bitirmek...

sonsuzu geçtiğinizde bitirdiğinizde hala o sonsuz mudur...

sonsuz bitmeyen demekse...

nasıl olupta sonsuz zamanı btirip bu güne geliniyor...

sonsuzu geçip bu güne gelebilmek imkansız...

bu imkansızı ancak tanrı mı başarabilir ...

deyip sizlere bir paradokslar demeti sunuyoruz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu beyin zamana, mekana mahkum.

Zamansızlık, mekansızlık düşünemiyoruz.

Burada müşkil bir soru var:

Madde hep var mıydı? Eğer böyleyse, evet, ateist arkadaşlar haklısınız O zaman gerçekten yaratıcıya gerek kalmayabilir.

Aynen öyle. Yaratıcıya falan gerek yok. Ama ille de onu araya sıkıştırmak isterseniz sizin de belirttiğiniz gibi oturur felsefe yaparsınız. Ciddiye alan alır, almayan da düşünmez ve olay biter.

Ateistler işin bilimsel kısmıyla ilgilendikleri için konu en başından kapanır.

Tanrı falan yok.

Olsaydı, bugüne kadar biz de anlardık. Bu tür akıl ve mantık dışı inançların nasıl ve neden geliştiğini bilim açıklıyor. İnsan o açıklamalara birazcık aşina olunca da felsefesi yapılacak bir Tanrı kalmıyor ortada.

"Beyin zamana ve mekana mahkum" demek de saçma. Ortada mahkumiyet değil, basit bir realite var sadece.

Her canlının yaşamı, oluştuğu zaman içinde varlık gösterir. Sonsuzluğun içindeki hangi noktaya denk geldiğiniz ise sadece tesadüfle açıklanır. Birileri bir şeyler yapar, veya şeyler olur ve siz ortaya çıkarsınız.

Artık nerede ve hangi zamanda olduysa..

Her şey madde ise, ateist sadece bu durumu bilen ve doğal olarak kabul edendir. Normal olan bunu kabul etmektir zaten, aksini düşünmek bilim dışına çıkmak ve gerçeği reddetmek demektir. Sorunludur.

Yani madde ateistin Tanrı'sı değil, sadece "bildiği" gerçektir.

İnanırlar Tanrı'sız düşünemeyip onsuz yapamadıkları ve her şeyi Tanrı ile bağdaştırmak gibi bir "güdü"ye sahip oldukları için, ateistin Tanrı saçmalığı karşısında dile getirdiği her bilimsel gerçeği ateistin Tanrı'sı olarak niteliyor, saldırıyla savunma yaptığını sanıyor. Aynı şeyi Evrim Kuramı için de yaparlar: "Evrim sizin Tanrı'nız, dininiz."

Aslında burdan ben, Tanrı'ya inanıyor olmaktan bir tür utanç duyduğunuz ve Tanrı'sız yaşayanları da kendi standartlarınıza indirmek, kendinizle eşitlemek gibi bir uğraş içinde olduğunuz anlamı çıkartabilirim.

Çıkardım bile.

Link to post
Sitelerde Paylaş

islam Tanrının varlığını ispatta aciz değil siz anlamakta görmekte acizsiniz.ispatları sunuyoruz ama siz kabullenmiyorsunuz.çünkü bir evrim masalını dinleyerek beyniniz uyuşmuş.Allah ı görseydik duysakdık zaten bütün insanlık ona inanırdı inkar eden sizler bile.o zaman da imtihanın aklın bir anlamı olmazdı.sizler Tanrının varlığını bilim kanıtlamıyor zannediyorsunuz ama düşünen akıl bilimin gösterdiği şeylerdeki muazzam yapıların kendiliğinden olmadığını olamayacağını anlar.evrenin başlangıcıyla ortaya çıkan yaşam kesintisiz ve dinamik biçimde sürüp gider.evrenin ve yaşamın akışını duyum,deney,akıl kavrayamaz.evrene ve yaşama ilişkin hakikat,anlık iç görülerle,dürtülerle,hissedişlerle kavranabilir.biz zamanı görmüyoruz hissetmiyoruz bu zamanın olmadığı anlamına gelmez.akılı geçtim şimdilik, akılsız varlıklar yaşamlarını nasıl idame ettiriyor onlarda ki anne merhameti,doğar doğmaz kalkıp yürümesi mesela bir ayının zamanı bilip kış uykusuna yatması kuşların yine zamanı bilip göçmesi nasıl açıklanır.akıl yoktur içgüsüleriyle hareket ederler ama bunlar nasıl öğrendi kendiliğinden öğrenecek hali yok ya.kendisi öğrendi dersek her cinsin farklı özellikleri farklı davranışları var olmayan akıllarıyla bunun nasıl farkına varıp cinslerine uydular.sadece akıl üzerinden düşünmeyin akıllı zaten yolunu bulur ama akılsızlar nasıl yolunu buluyor.Henry Bergsonunda dediği gibi "içgüdüyü söyletebilseydik evrenin tüm sırrını çözerdik"

Tanrının varlığını etrafına bakıp çevrendeki varlıkla açıklamak, Tanrının varlığını kanıtlamak demek değildir. Öyle olsa bile, bu sizin arap putunuz olduğu anlamına gelmez.

Belkide Zeus yaratmıştır veya Brahman, Osiris. Neden Arap Tanrısının yarattığına inanalımki? Haa sen Kuranda yazıyor diyerek kısır döngüye gireceksin, fakat herhangi bir kutsal sayılan kitapda yazılan uydurulmuş bilgiler kanıt olarak gösterilemez. Bunu kafanıza sokun öncelikle...

Kimsenin evrim teorisi ile beyninin uyuştuğu yoktur, böyle bir cümleyi kurmak, insanları aşağılamak için söylenir. Dinlerde, zikir adı altında kendilerinden geçerek yine kendilerini yerden yere vuranlar için böyle söylemek daha doğru, çünkü biz evrim teorisini kabul ederek kendimizden geçmiyoruz.

>>>evrenin başlangıcıyla ortaya çıkan yaşam kesintisiz ve dinamik biçimde sürüp gider.evrenin ve yaşamın akışını duyum,deney,akıl kavrayamaz.<<<

Evrenin başlangıcı, yaşamın kendiliğinden ortaya çıkmasını ve evrendeki fizik yasalarını aklın almıyorsa bu seni bağlar, bizim aklımız gayet net bir şekilde alıyor.

Senin algının bir sınırı var ve sen bu sınırı aşamıyorsan insan olup kendi anlayışını başkalarına empoze etmeyi bırakırsın. Doğrusu da budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...