Jump to content

Gerçekleri görebilseydin - versiyon 2.0


Recommended Posts

  • İleti 140
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

>>> açıklarsın insanlara millet bakar anlattığında bir mantık görebilirse kabul eder, git anlat bu süper zenci önermeni insanlara kaç kişi mantıklı bulupta inanıcak,

Bu neyi değiştirir? Bilimsel gerçekler halk oylamasıyla mı belirlenir?

>>> ama benim sana çıkardığım bir tasarlayan olma ihtimali önermesini kabul ettireceğim ve mantıklı bulucak büsürü kişi çıkacaktır,

Evet, halk oylaması ile belirleniyor bu?

Evrenin bir tasarlıyıcıya ihtiyacı yok -> Kıçından kaka çıkarmak için süper zenciye ihtiyacın yok.

Evreni bir tasarlayan olmalı -> Kıçından kaka çıkması için, onu genişleten süper zenci olmalı.

Evet, süper zenci saçmalığın daniskası, tıpkı senin tanrı çıkarımın gibi. Sen ise hala bunu anlamamış, boş boş sayıklamış durmuşsun. Süper zenci hakkında söylenebilecek şey şudur:

>>> Bir tasarlayan olduğu ihtimalini yok saymadıktan sonra onun üzerinde neler düşünürsen düşün orası sana kalmış.

Hay hay, bir genişleten, folloş eden olduğu ihtimalini yok saymadıktan sonra onun üzerinde neler düşünürsen düşün orası sana kalmış.

>>> Big bang den daha öncesi patlama olmamış hali, o haldeyken aslında zaten hep ordamıdır ordaysa nerden emin oluyorsun kanıtını göster, başka bir yerden gelmiş veya getirilmiş olamazmı, olamazsa nerden emin oluyorsun kanıtını göster ve teknik açıklamanı yap

Hala aynı yerdesin. Big bangtan önce patlama olmamış hali öylece orada olmasa, zaten patlama olmazdı, sende, kainatta olmazdı. Olay bu. Bugün big bang var diyeibliyor olmanın sebebi, bugün burada olman. Siz kaz kafalı moron sürüsü olarak, hala anlamadınız, birisi oturup kainatın ömrünü izlemişte, sanki anlatıyor sanıyorsunuz. Big bang bugüne bakarak geçmişte bu şöyle olmuş denen bir olgudur. Kısaca, big bangın olmuş olması için, "Big bang den daha öncesi patlama olmamış hali" orada olması kesindir, başka yolu yoktur. Bunun orada olmadığını, olmayabileceğini söylüyorsan, o zaman şu sonuç olur: Big bang bir martavaldır, hikayedir, aslı yoktur. Yani big bang çöpe gider, çürütülmüş olur. Ve o andan sonrada zaten big bang filan geveleyen bir halin kalmaz.

İşte farketmediğin şey bu. Big bangın olmuş olmasının zorunlu şartı, patlama olmamış halinin orada olmasıdır.

>>> Benimkisi ihtimaldi, sen seninkinin ihtimal bile değil direk sonuç olduğunu düşünyorsun ki diğer ihtimalleri yok sayıyorsun.

İhtimal mihtimal değil. İhtimal dediğin şey, olan şeylerden biri olabilir. Bir zarın 7 veya 9 gelmesi ihtimali var mıdır? Olmayan şey, ihtimaller listesinde olmaz.

Eğer bir şeyin bir "ihtimal" olduğunu iddia ediyorsan, bu ihtimalin varlığını ve yokluğunu kanıtlayacak şeyi de söylemek zorundasın. Söyleyebiliyor musun? Dediğin gibi bir tanrı varsa, bunu nasıl test edeceğiz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek ki, evren dahilinde, düzenin zeka gerektirdiğini kabul etsen bile (ki öyle bir şey yok, sadece tümevarım ve ön kabul) spesifik tek bir tanrıya inanmaya yeterli veri yok. 2+2=4 . Bu evren dahilinde yok. Sadece ihtimaller var. Bu belki tanrı olabilir, belki çok çok gelişmiş uzaylı bir ırk vs..vs..Yani mutlak cevabı verecek kesin bir veri yok. Bunu sen de ititraf etmişsin. (bu noktadan sonra inkar etmezsin sanırım) Şu anda aklı biraz başında, kafası biraz çalışan tüm Müslüman ve imanlılar “bigbang tanrısına” mecbur kaldıklarını biliyorlar. Ne yazık ki zaman sizi evrenin kapısından dışarıya, kapının önüne attı! Tanrının varlığını savunmak için evrenin dışına çıkmak zorundasınız, çünkü bu evrenin başlangıcından itibaren olagelen her şey için bir tanrıya, bir “düzenleyiciye”(*) ihtiyaç yok! 2+2=4.

Çok güzel işte söylemenizi beklediğim şey buydu, bir ateistten böyle bir ihtimalin olabileceğini duymak güzel :) bunu kabul ettiğiniz sürece en ufak sorun yok, “İnananlar” adı üstündedir inanmak, yani olmama olasılığınıda kabul edenlerdir, bu inancın en başından beri böyledir, eğer başka olasılıklar olabileceği kabul edilip, olası olasılıklardan biri seçilip budur denildikten sonra adları inananlara çıkıyorsa ve kendileride buna inanç diyorsa, kendileride diğer ihtimallerin olduğunu kabul edip ama bu ihtimallerin içinden birini seçip inandıklarını söylüyorlardır zaten. Yani ihtimaller inananlar için hep vardı bu yüzden adları inananlar, asıl mesele sizin bu ihtimalleri görmemeniz, kesinlikle yoktur demek için kanıta ihtiyacı olan sizsiniz, biz inananlarız, yani başka ihtimallerde vardır ama biz birini seçip ona inanmışız diyenleriz, sizler ise kesin sonuç sahibi olduğunuzu söylüyorsunuz, buyurun kesin sonucunuzu ıspatlayın, ve başka ihtimaller olmadığını gösterin... İnanç, olasılıkları olan bir konunun ihtimallerinden birini kabul edip diğer ihtimallerinde olduğunu ama bunlardan birini seçtiğini kabul etmektir... Öyle olmasa zaten adı inanç değil direk olarak bilmek olur.... Kesinlikle bir tasarlayan olma ihtimali olmadığını söyleyen sizler, bu ihtimali nasıl kaldırdınız ortadan sorun burdaydı, ama şimdi bu ihtimali göz önünde bulundurduğunuzu görmek güzel, benimde meselem buydu zaten, şuan varolan bir ihtimalin yok sayılamayacağıydı...

Ayrıca benim tasarlayan önerme me göre <<! Tanrının varlığını savunmak için evrenin dışına çıkmak zorundasınız, çünkü bu evrenin başlangıcından itibaren olagelen her şey için bir tanrıya, bir “düzenleyiciye”(*) ihtiyaç yok! 2+2=4. >> bu lafında direk çöpe gidiyor, çünkü ben bir zekanın ürünü olduğunu söyledim, herşeyin mantıklı bir açıklaması olması ve hiç birşeyin mucizevi şekilde havada durmaması veya sebepsiz olmaması gerekir hepsinin bir mantığı olması gerekir, bu yüzden big bang den önceki hali big bang den sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır bence demiştim, hatta yazılarımda var okuyabilirsin,yani şuan hepsinin bir mantığı olması benim tasarlayan birisi olduğu önermemi doğrulamaktadır....

Anlamadığınız, ya da ıskaladığınız,kafanızın basmadığı nokta şu: Örneğin bir zarın altı yüzü vardır ve herhangi bir zarın gelme olasılığı 1/6 dır. Birbirine eşittir. Birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Neden şu bu geldi diye sorgulamazsın. Ölçek büyüdüğü anda sizdeki mantık tamamen toz oluyor, direk mavi ekran veriyorsunuz.

Dünya ölçeğine gelelim: Dünya güneşe hayat için çok uygun x km. mesafededir. Bunun olma olasılığı ise atıyorum.1/1000000000(bir milyar)’dir. Ne kadar düşük bir olasılık değil mi, kesin bu işte birinin parmağı olmalı…mı acaba?..

Burada unutulan nokta “olasılıkların sonsuza gerçek olduğu” .

Dünya güneşe x km.lik uygun mesafededir ve bu çok düşük bir olasılıktır bu doğru; ama dünyanın güneşe x+1 km mesafede olma olasılığı da, x+10000000 km. mesafede olma olasılığı da, aradaki ve tüm mesafelerin “herhangi birinde” olma olasılığı da yine 1/1000000000(bir milyar) dir. Herhangi bir konumun diğerine üstünlüğü yoktur. Kalkıp da, kardeşim neden bu olasılık gerçekleşti diye sorgulayamazsın. Arkasında zeka arayamazsın. Şimdi dön jüpitere bak, onun o konumda olma olasılığı ne: 1/1000000000(bir milyar)! Ne kadar düşük bir olasılık değil mi! Ama orda ne bir hayat var, ne bir .ok var, ne de bunu değerlendirebilecek bir akıl. Yani jupiterin o anlamsız uzaklıkta olma ihtimali de, evrendeki herhangi bir gezegenin bulunduğu yerde olma ihtimali de aynı derecede düşük! Kaldı ki, diğer olasılıkların hemen hepsi belki trilyonlarca kere gerçekleşegelmiş ki, evren de bir yıldıza olunabilecek hemen her mesafeye karşılık gelen bir gezegen aranırsa bulunabilir. Yani bu iş çoklu tekrarla denenmiş. Dünyanın ki onlardan sadece biri. Hatta yine aransa, her ikisi de yörüngesinde olduğu yıldıza aynı mesafede olan farklı iki gezegen bile bulunabilir. Olasılığın düşüklüğüne bakar mısınız? Ne oldu şimdi, bunları oraya birsi mi koydu? Hayır. Sadece olasılık dahilindeydi ve gerçekleşti.

Demek ki böyle bir mantıktan anlam çıkarabilmek için göstermek zorunda olduğun iki şey var:

1- Ya, o konumun olasılık dışıyken/olasılık dahilinde değilken gerçekleştiğini göstereceksin.Yani imkansızken olageldiğini.

2- Ya da, o konumda olma olasılığının, diğer konumlarda bulunma olasılığından daha düşükken gerçekleştiğini göstereceksin. Yani özel bir durum olduğunu, yani bir çeşit ayrıcalık tanındığını.

:) Dünyanın güneşe olan uygun uzaklığının bir anlam ifade etmediğini yazmıştım, aslında uygun uzaklık diye birşey yoktur, yani mars da faydalı mutasyonlarla evrim geçiren bir canlı içinde mars uygun uzaklıkta olucaktı demiştim... bu yüzden de bu olası bir ihtimaldir evrim teorisini düşünebilirim demiştim ve o kapıyı açık bıraktım... :) anlıcan yukardakileri kime yazdın ?

<< Şimdi, ne olasılık evreninin genişliğinden, ne de o senin “özel “ sandığın olasılığın “bir tekrarda mı” yoksa “çoklu tekrarlar” sonucu mu gerçekleştiğinden haberin yokken, kalkıp da bu bir mucizedir, zekadır di-ye-mez-sin. 2+2=4 >>

Aynen işte bende onu diyorumya 2+2=4, hiç kimse nasıl varolduğunu bilmeden zaten hep ordadır diyemez ve diğer ihtimalleri yok sayamaz, 0+2=4 diyemez, sıfırın yerinde olması gereken 2 yi silemez, bizler diğer ihtimalleride göz önünde bulunduranız bu yüzden adımız inanan... ve iki tarafın inançlarına bakıldığında mucizeci olanlar sizlersiniz, herşeyin en başından beri böyle bir oluşum yapıcak şekilde varolması bir mucizedir, benim önermemde ise mucizeye veya tesadüfe yer yoktur...

Gelelim evren ve bigbang ölçeğine; yukarıda bahsedilenlerin hepsi tam olarak senin bigbang ve sonrası için de geçerli. Hatta bu çok daha iyi bir örnek. Diğerinde belki 17 miyar sene civarı zamanın varken, bu örnekte evrenin de ötesine ve dışına çıkacağın için, belki sosnsuzluk kadar çok zamanın vardır kimbilir..

Tam olarak nasıl bu oranda(madde-anti madde, karanlık madde vs.) gerçekleşmişmiş!

Arkadaş, bizim evrenimizdeki patlama şiddeti ve madde-anti madde kıl-yün vs. oranının gerçekleşme olasılığının; herhangi bir patlama ya da genişleme şiddeti, madde-antimadde, kıl-yün vs. oranının gerçekleşme olasılığına üstünlüğü ya düşüklüğü falan var da biz mi bilmiyoruz? Bu olasılığın “özel” bir durum olduğunu nerden biliyorsun? Kanıtın var mı? Referans çatın nedir? Bigbang bir kere mi oldu, yoksa sonsuzluktan beri sürekli olagelen bir şey mi? Tek bir deneme mi oldu, yoksa katrilyonlarca mı? Diğer olasılıkların gerçekleştiği evrenler var mı yok mu?

Diğer ihtimalleri yok sayan sizler cevaplıcaksınız bunları, ben bütün ihtimalleri göz önünde bulunduranım, siz ihtimali yok sayan, bana göre başka evrenlerde olabilir, big bang defalarcada olmuş olabilir, hepsi olasılık dahilindedir, bir çok evren olması bile bir tasarlayan olmadığına ıspatlamazken özellikle... bütün evrenleri tasarlayan, bu evrenlerin dışanda olan bir mekanda yaşayan çok zeki varlıklar olabilir, asıl bir tasarlayan olma ihtimalini yok sayan sizler hangi kanıta dayanıyorsunuz o yukarda senin kendi yazdığın soruların cevabı yokken ? Referans çatınız nedir? Ne güzel bu yazdığında beni doğruluyor, bu soruların cevabı yokken sizler nasıl kesin yargıya varıyorsunuz ve bir ihtimali yok sayıyorsunuz...

Bu arada 2. sayfadaki sana olan cevabımı çoktan okudun kanaatimce, o yüzden 5. sayfaya kadar yoktun ortalıkta ve o yüzden lafa (Bir süredir yazamadım konu almış yürümüş tamamını henüz okuyamadım bir şey atlamamışımdır inşallah Son braktığım yere de yazacam ama önce en son gelinen yerden devam edeyim. ) bu şekilde giriş yaptın... Önce kaldığın yerdeki gözler önüne serdiğim mantıksızlığını açıkla sonra gel son gelinen yerden devam et.... Zaten 2. sayfayı okuduğun yazma tarzını değiştirmenden baya belli oluyor, ilk yazındaki ukalalığından eser kalmamış, 2. sayfadaki yazımda söylediğimden pay çıkarıp temkinli davranarak gereksiz bir ukalalık yapmamışsın bu sefer ve nasihat dinleyip mantığını kullanmışsın, ama kullandığın mantıkta beni doğruluyor şuan tşk ederim...

tarihinde Medcezirrr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> açıklarsın insanlara millet bakar anlattığında bir mantık görebilirse kabul eder, git anlat bu süper zenci önermeni insanlara kaç kişi mantıklı bulupta inanıcak,

Bu neyi değiştirir? Bilimsel gerçekler halk oylamasıyla mı belirlenir?

>>> ama benim sana çıkardığım bir tasarlayan olma ihtimali önermesini kabul ettireceğim ve mantıklı bulucak büsürü kişi çıkacaktır,

Evet, halk oylaması ile belirleniyor bu?

Evrenin bir tasarlıyıcıya ihtiyacı yok -> Kıçından kaka çıkarmak için süper zenciye ihtiyacın yok.

Evreni bir tasarlayan olmalı -> Kıçından kaka çıkması için, onu genişleten süper zenci olmalı.

Evet, süper zenci saçmalığın daniskası, tıpkı senin tanrı çıkarımın gibi. Sen ise hala bunu anlamamış, boş boş sayıklamış durmuşsun. Süper zenci hakkında söylenebilecek şey şudur:

>>> Bir tasarlayan olduğu ihtimalini yok saymadıktan sonra onun üzerinde neler düşünürsen düşün orası sana kalmış.

Hay hay, bir genişleten, folloş eden olduğu ihtimalini yok saymadıktan sonra onun üzerinde neler düşünürsen düşün orası sana kalmış.

>>> Big bang den daha öncesi patlama olmamış hali, o haldeyken aslında zaten hep ordamıdır ordaysa nerden emin oluyorsun kanıtını göster, başka bir yerden gelmiş veya getirilmiş olamazmı, olamazsa nerden emin oluyorsun kanıtını göster ve teknik açıklamanı yap

Hala aynı yerdesin. Big bangtan önce patlama olmamış hali öylece orada olmasa, zaten patlama olmazdı, sende, kainatta olmazdı. Olay bu. Bugün big bang var diyeibliyor olmanın sebebi, bugün burada olman. Siz kaz kafalı moron sürüsü olarak, hala anlamadınız, birisi oturup kainatın ömrünü izlemişte, sanki anlatıyor sanıyorsunuz. Big bang bugüne bakarak geçmişte bu şöyle olmuş denen bir olgudur. Kısaca, big bangın olmuş olması için, "Big bang den daha öncesi patlama olmamış hali" orada olması kesindir, başka yolu yoktur. Bunun orada olmadığını, olmayabileceğini söylüyorsan, o zaman şu sonuç olur: Big bang bir martavaldır, hikayedir, aslı yoktur. Yani big bang çöpe gider, çürütülmüş olur. Ve o andan sonrada zaten big bang filan geveleyen bir halin kalmaz.

İşte farketmediğin şey bu. Big bangın olmuş olmasının zorunlu şartı, patlama olmamış halinin orada olmasıdır.

>>> Benimkisi ihtimaldi, sen seninkinin ihtimal bile değil direk sonuç olduğunu düşünyorsun ki diğer ihtimalleri yok sayıyorsun.

İhtimal mihtimal değil. İhtimal dediğin şey, olan şeylerden biri olabilir. Bir zarın 7 veya 9 gelmesi ihtimali var mıdır? Olmayan şey, ihtimaller listesinde olmaz.

Eğer bir şeyin bir "ihtimal" olduğunu iddia ediyorsan, bu ihtimalin varlığını ve yokluğunu kanıtlayacak şeyi de söylemek zorundasın. Söyleyebiliyor musun? Dediğin gibi bir tanrı varsa, bunu nasıl test edeceğiz?

Harika. İşte böyle o sorulara cevap veremeyip saçmalıcaksın, <<İşte farketmediğin şey bu. Big bang ın olmuş olmasının zorunlu şartı, patlama olmamış halinin orada olmasıdır.>> patmalamış hali orda olmasa big bang orda gerçekleşirmi delimisin sen ? orda olmadığını idda eden kim, sorun en başından beri ordamıydı, benim tasarlayan önermeme görede ben birisi tasarladı getirdi diyorum oraya, big bang de orda olması big bang den daha önceki zamanlardada orda olduğunu göstermez... anlıcan kötü çuvalladın yine, ve sorulan soruları cevaplayamadın, zaten vericek bir cevabında yok bu sorulara :) benim sorduğum soruların cevabı bilime görede hala “?” dir. Zaten sorunda burda, o soruların cevabı bir “?” iken kimse bu iş kesin şöyledir diye bir sonuca varamaz, sadece ihtimaller üzerine konuşabilir....

<<Eğer bir şeyin bir "ihtimal" olduğunu iddia ediyorsan, bu ihtimalin varlığını ve yokluğunu kanıtlayacak şeyi de söylemek zorundasın. Söyleyebiliyor musun? Dediğin gibi bir tanrı varsa, bunu nasıl test edeceğiz? >>

o sorulara cevap vermedikten sonrada böyle geri en başa sarıcaksın işte, çünkü ortaya seninde inançlı birisi olduğun çıkıyor ve geldiğin noktadan memnun değilsin çıkış yolun kalmadı, , bundan sonraki yaptığınsa inat :) halbuki ben ihtimalimin nasıl ortaya çıktığını açıklamıştım çokta açık ve netti neden başa sardın geri ? işinemi gelmedi ? o sorunun cevabı verilmişti anlama sorununu geçtik şimdi birde unutkanlık mı başladı sende ? madem unuttun şu son iki sayfaya bak bakıyım cevabı varmı o sorunun yokmu...asıl o sorduğum soruların cevabını vermeden nasıl hiç bir ihtimal yok diyorsun hangi mantıkla, hangi delille, kaçamak cevaplar verme diyede söylemiştim :) senden ne köy olur nede kasaba, belki mezra... madem o sorulara vericek cevabın yok herşey ortada ihtimaller vardır ve sende o ihtimallerden birine inanan birisin, ama seçtiğin ihtimalden başkası yok zannedip başka ihtimal olup olamayacağını sorgulamayan bir “dogma” yı kabul ediyorsun.

Soruları cevaplayamadığına göre sana şunu hatırlatırım...

( Big bang den daha öncesi patlama olmamış hali, o haldeyken aslında zaten hep ordamıdır ordaysa nerden emin oluyorsun kanıtını göster, başka bir yerden gelmiş veya getirilmiş olamazmı, olamazsa nerden emin oluyorsun kanıtını göster ve teknik açıklamanı yap... bu soruların cevabı olmadığı sürece, O ilk hali hep bir soru işareti olarak kalıcaktır ve o yüzden üzerinde ihtimaller yürütmeye müsait durumdadır, ihtimaller yürütmeye müsait bir durum üzerindeki ihtimallerden sadece birini alıp yani senin dediğin “ aslında hep vardı “ sadece bu ihtimali alıp diğer ihtimalleri yok saymak sonuca ulaşmış olmak demektir, çünkü diğer ihtimaller ortadan kaldırılmışsa sonuca ulaşılmış demektir, “ aslında hep vardı” sonucuna varılıp diğer ihtimaller ortadan kaldırılıyorsa, bu sonucun bütün kanıtları gösterilmeli, ne zamandan beri vardı kanıtı teknik açıklaması nerdedir, sonradan evren dışındaki evrenden daha büyük olan çok zeki canlı varlıklar tarafından varolan şeylerle bir çok evren oluşturulup, onların deney olarak yaptıkları bir zeka ürününün parçası olmadığımızı nerden biliyorsunuz bu fikiri çürütücek kanıtınız ve teknik açıklamanız nelerdir falan filan gibi, eğer varolan ihtimalleri yok sayıp tek birine yönelip diğer ihtimalleri yok sayıyorsan buyur diğer bütün olabilecek ihtimalleri çürütecek açıklamanı yap )

Bak burda bile aramızdaki kapasite farkı ortada, ben tanrı olma ihtimalide vardır diyorum, olmama ihtimalide, varolan bir ihtimali yok saymıyorum yani,tamamen özgür düşünüyorum, sen yok saydığın ihtimalleri çürüt bakalım şimdi...Hayır çürütemiyorsan, diğer ihtimallerinde olduğunu ve tutupta senin bu ihtimallerden birine inandığını ve seninde inancının bu olduğunu şimdiden kabul et ve şimdiye kadar bu soruların cevabı yokken o ihtimalleri hangi mantığa göre yok saydığını, “meğersem benimkisi sadece bir dogma imiş" diyerek sonlandır.... Benimkisi ihtimaldi, sen seninkinin ihtimal bile değil direk sonuç olduğunu düşünyorsun ki diğer ihtimalleri yok sayıyorsun....Buyur göster şimdi o hep ordaydı iddanı delilleriyle ve teknik açıklamasıyla ve sonra diğer olabilecek bütün ihtimalleri çürüt...

Çürütemezsen

<<Her şeyi iddia edebilirsin, bunda bir mesele yok. Ama bir şeyi iddia ediyorsan, nasıl doğrulayacağını veya yanlışlanacağını göstermek zorundasın. Yoksa o iddianın adı "doğma" olur, zırvalığın daniskasıdır ve iplenmez>>

Bu cümlende direk sana dönerek elinde patlar, ve sadece sana geçerli olur... ben ihtimaller olduğunu söyledim ve her türlü ihtimali kabul ettim, sen ihtimalleri yok sayıp tek bir ihtimali kabul edip asıl idda sahibi sen oldun.....Kısaca benimki dogma değil ben bütün ihtimalleri göz önünde bulunduruyorum ve yok saymıyorum, ama sen çürütemezsen diğer ihtimalleri, nasıl bir dogma nın içinde olduğunu görüceksin ve sonra benim gibi olası ihtimallerden birini seçip ona inandığını kabulleniceksin...

Cevap veremediğine göre sonuç budur, daha bu işin lamicimi kem küm’ü yok...

tarihinde Medcezirrr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gelmişsiniz mağaradan dünyaya rol biçen bir neslin kendini güncellemiş beyniyle konuşma yapıyorsunuz.

Medcezir'in tüm dedikleri geçersizdir.

Çünkü dinler ve tanrı inancı dünyayı mesken tutmuştur.

Dünya gezegenini kapsar.

Atmosferde de son bulur.

Dünyanın aslı astarı belli olduğunda Medcezir gibilerin işi de bitmiş oldu.

O istediği kadar zıplamaya çalışsın galaksilere big banglere.

Kendisine gelen bilgiler big bang'siz ve uzaysız idi.

Lütfen konuyu dünyayla sınırlayın.

Dünyadan aya bile geçemez bunlar.

2+2=4.

Bu arada dip not.

Salakların en belirgin özelliği anlama kabiliyetlerinin olmamasıdır.

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çürütemezsen

<<Her şeyi iddia edebilirsin, bunda bir mesele yok. Ama bir şeyi iddia ediyorsan, nasıl doğrulayacağını veya yanlışlanacağını göstermek zorundasın. Yoksa o iddianın adı "doğma" olur, zırvalığın daniskasıdır ve iplenmez>>

Bu cümlende direk sana dönerek elinde patlar, ve sadece sana geçerli olur... ben ihtimaller olduğunu söyledim ve her türlü ihtimali kabul ettim, sen ihtimalleri yok sayıp tek bir ihtimali kabul edip asıl idda sahibi sen oldun.....Kısaca benimki dogma değil ben bütün ihtimalleri göz önünde bulunduruyorum ve yok saymıyorum, ama sen çürütemezsen diğer ihtimalleri, nasıl bir dogma nın içinde olduğunu görüceksin ve sonra benim gibi olası ihtimallerden birini seçip ona inandığını kabulleniceksin...

Cevap veremediğine göre sonuç budur, daha bu işin lamicimi kem küm’ü yok...

NE mankafa adamsin be,bir sürü ihtimal oldugunu söylüyorsun ve tek bir ihtimala inaniyorsun,basinada tanriyi koyuyorsun.Ihtimallerden birini secip ona inanacakmiyiz.Olum biz biz deney gözlem yapmadan inanmayiz mankafa,bosunami Ateist olduk.Bizde dogma yok,biz sizlere böyle sacma sapan ihtimallerinizi dogurtturuz.Simdi bakalim ne yumurtlayacan,hadi bahalim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

........

Dünyadaki dinlerde kullanılan o kavramları senin kullanman değil öldükten sonra huzuruna çıktığımız tanrı nın o kavramlardaki yerleri varolarak kullanması o dinleri gerçek yapar, çünkü hikayen böyle, kendi kurgunu bir oku...hikayende Tanrı o kavramları kullanarak insanları cennet cehenneme atıyor... bende ona istinaden söyledim... ama ne yazık ki daha onu anlamamışsın...

Tamamen anlamsız bir yere takıldın kaldın. Beni de baydın. Benim kullanmam gerçek yapmıyor, benim kurgumdaki tanrının kullanması gerçek yapıyor öyle mi?! Arkadaş zaten o tanrıyı da ben kurguluyorum, o tanrıya da o kavramları ben kullandırtıyorum. Yani dolaylı olarak o kavramları yine ben kullanıyorum. Aynı kapıya çıktık mı?! Anladın mı kandıralı?!!

Kelimeler tamamen “sembolik”. Yerleşik kavramlara karşılık kullanılan.

Herneyse, paragrafı tekrar oku.anlayana kadar oku..

“... Öldünüz. Ekran değişti; bir baktınız ki göğe möğe yükseliyosunuz, boyut değiştiriyorsunuz vs. Yani bilinciniz bir başka boyutta ve anlamda devam ediyor. hatta etrafta isteğe bağlı melek vs. kabilinden yaratıklar falan da olabilir. hatta peşisıra tanrının(ya da öyle addedebileceğiniz bir şeyin) huzuruna da eriyorsunuz.”

Tanrı ya da şey bir gücü sembolize ediyor. Ceza kavram ya da mekanını “sembolize” eden kelime olarak yine “cehennem” seçili. Benim tarafımdan seçili. İroni bu ya..

Yani belirili bir tanrı kavramı yok. Farkındaysan “Allah” kelimesi hiç geçmiyor.(hani Al-ilah’tan gelen). Hatta melek vs. cinsinden yaratıklar isteğe bağlı konulabilir, eğer analoji ile daha kolay ilişki kurmanızı sağlayacaksa.. Tanrı ya da “ öyle addedebileceğiniz bir şeyin” huzuruna da eriyorsunuz..

Ceza da çok umurda değil. Sadece:bana ateist vs. ler lazım denmiş. ödül mödül de var mı yok mu belli değil. Yani bildiğin anlamda bir yargılama , sınav, ödül-ceza vs. yok. Senin kafa otomatik olarak sınava, cezaya ödüle gidiyor şartlanmışlıktan ötürü. Cennet ismi zaten geçmiyor onu sen uydurmuşsun. Ahiret kelimesi ise konu içinde o an müslümanın kafasından geçen kavram. ortada bir tek cehennem kelimesi var. Anlamsız bir yere takıldın kaldın. İstediğin gibi kurgula. İster tanrı de, ister “şey”, ister cehennem de ister armut. Önemli olan ödükten sonra 1- bir şekilde kendini bilmeye devam etmen 2- Peşisıra seni değerli ya da değersiz kılacak kriterlerin sandığın gibi değil, “tam tersi” olması. Bu kadar.

Neyse önemli de değil, İstediğin gibi düşün, kafan almıyorsa cehennem yerine armut kelimesini kullan. ister bu haliyle kabul et, ister isimleri değiştir öyle kabul et, ister kabul etme.

Kedi örneğinle o kurduğun kurgu aynımı bir kendin bak ???? kedi örneğini verdikten sonra bana böyle birşey olabilirmi sence kedi konuşup kumandayı eline alıp kanal değiştirebilirmi olamazsa neden sorularını yöneltiyormusun yöneltmiyorsun değilmi zekaaa arkadaşım, böyle bişi görsen ne yaparsın sorusunu soruyorsun, bende sana o zaman öyle birşey görsem ne yapıcağımı söylerim...Ama diğer kurgunda kurguyu kuruyorsun böyle bişi olabilirmi olamazsa neden sorularını yöneltiyorsun, daha ne yaptığından haberin yok, o kurgudan sonra bana böyle bişi olsa ne yapardın mı demişsin yoksa böyle bişi olabilirmi olamazsa neden sorularını mı ? saksın çalışmaya başladımı şimdi ? Birde kedi örneğinde benim adıma cevap vermiş çok mantıklı bir iş yapmış gibi, bana sorsan böyle bişi görsen ne yapardın diye, kemaraya çekerdim hemen falan derdim heralde :) Ama diğer kurgunda böyle bişi olsa ne yapardın demiyorsun, böyle bişi olabilirmi olamazsa neden diyorsun ? ikisi arasındaki dağlar kadar farkı gördünmü şimdi ?

Kafanın ısrarla alamadığı nokta şu: benim kurgunun sonunda gelen “olabilir mi-olamaz mı-olamazsa neden” sorusu direk kurgunun genel mantığına yönelik, içindeki sembollere değil. Yani, herhangi bir kitap göndermek(ve sonra o bozulunca yine göndermek, sonra da en son 1400 sene önce gelen komik arapça bir kitapla bu işi son buldurmak) gibi gerzek bir yöntem kullanmayan, bunun yerine herkeste zaten doğuştan var olan akıl’ı gönderen/kullanan(kandıralı için geliyor: bu yüzden bir elçiye de gerek duymayan!) ve neticede uydurma bir kitap ve olası şizofren bir elçiye inanmak yerine, aklının kullanan bireyleri makbul kabul edecek bir tanrı ya da “ŞEY” le karşılaşma ihtimali olabilir mi olamaz mı…yani üstü örtülü olarak; mal gibi inanmak(subjektif olmak) neden iyi-aksine sadece gözlenebilen ve ölçülebilen pozitif fenomenlere(gerçek parçalarıyla) dayanarak, objektif olmak ve bu fenomenlerin bize verdiklerinin ötesinde atmasyon hezeyanlara inanmayarak şüphe etmek neden kötü idi.

Sen kalktın bu tanrı gene cehennemi ve cenneti(cenneti de sen uydurdun) kullanıyor o yüzden olamaz gibi absürd bir mantıkla itiraz ettin. Direk sorunun mantığına ya da iç tutarlılığına değil, sembollere, keyfinize göre koyun dediğim sembollere, zorunluluk olmayan sembollere dayanarak bir itirazda bulundun. Mantığa ya da iç tutarlılığa yönelik olabilecek tek itiraz “elçi yok, o yüzden sorumlu da tutulamazlar” şeklindeydi ki, o da adam gibi okumamamandan ya da okuduğunu anlayamamandan kaynaklanan bir itirazdı. Ben de buna karşılık olarak soruda sorulan şey ne, sen neye itiraz ediyorsun durumuna örek olarak kedi örneğini verdim. Sen aldın onu da çarpıttın, anlamadın.

Sorun demek ki sorduğum soruda ya da soruyu soruş şeklimde öyle mi? Hayır kandıralı. Kedi örneğinin arkasından soruyu o şekilde sorup çarpıtırsan durum tabi ki değişir ama bunun da konuyla alakası yok .. Kurgunun arkasından gelen soru cümlesi değil önemli olan. Eğer ben soruyu –aşağıda senin de bahsettiğin gibi- şöyle sormuş olsaydım: öldükten sonra karşınıza bir varlık(tanrı vs.) çıktığını ve uyduruk bir kitaba vs. inandığınız için müslüman ve her tür “tüm inançlıları” CEHENNEME attığını, şişe taktığını ya da hiç dikkate bile almadığını; tam aksine aklı doğru kabul edip, sadece ateistleri ve benzerlerini “makbul” kabul ettiğini görsen, ne yapardın?

Soruya bu haliyle cevap verecektin yani? Yoksa, yine baştan sıfırdan yaz olmamış mı diyecektin? Aşağıda yazdığına göre cevap verirmişsin.. Yani bu şekilde sorarsam cehnnem kelimesine ve hiçbirşeye itiraz etmeden cevap vereceksin öyle mi..? Yoksaa kalkıp bu sorunun içinde cehennem geçiyor böyle olamaz deyip yine itiraz mı edecektin. ;) benim bildiğim kandıralı medcezir aynen ikinci şıktaki gibi davranırdı. Ama Anladığım, sana bir şeyi mümkün olduğunca düz, ham, sembollere yer vermeden falan anlatmak gerekiyor. Başka türlü kafan karışıyor. Ben de bundan sonra millete ayrı, sana “ayrı” yazarım..

Şimdi neden olamaz tekrar açıklıyım sana şimdi anlayacağını umuyorum...

Olamaz 1-)

Bir Tanrı varsa ve elçi göndermediyse iki tarafada suç bulamaz diyorum, işte bu yüzden dediğin olamaz... Kurgu yu kuruyorsun sizce böyle bir kurgu olabilir mi diyorsun, sen kendin soruyorsun, bende hayır olamaz diyorum, neden olamaz diyorsun, çünkü Tanrı bir elçi göndermediyse iki tarafında suçu yok diyorum anladın?

Eh işte az çok bu! yine adam gibi okumama ya da okuduğunu kavrayamamaya dayansa bile, beklediğim itiraz ve itiraz gerekçesi buna benzer, iç tutarlılık(ya da tutarsızlık), mantık hatası ile ilgili unsurlardı. Keyfi semboller ya da isimlerle ilgili saçma itirazlar değil. Sorudan beklenen şeye en çok burada yaklaşmışsın.ama gene yanlış yaklaşmısın 

Cevap 1a)

Kafa peşin olarak şartlanmış olunca, sadece böyle anlayabilmen ve bakar körlüğe yakalanman doğal. Bak 4 no’lu maddede ne diyor:

“4- Oysa tüm zamanlara inebilecek tek gerçek kitabın "akıl" ve yöntemin "bilim" olabileceğini göremedin. düşünmedin bile. O akıl ki, herkeste doğuştan var. O akıl ki, kendi dilinde gelişiyor. çeviri yok. tefsir meal yok. o Akıl ki, düşünerek, sorgulayarak, bilimle her daim geliştirilip güncellenebiliyor. 1400 sene önce gönderildiği tarihte çakılı kalmaya mahkum olan statik bir kitaptan fersah fersah üstün.”

Kitap da, elçi de, peygamber de(!) belli. Açıkça belirtilmiş. Ama anlayana, Ortada”kitaba karşılık gelen” bir “yol gösterici” var. AKIL. Elçi peygamber vs. gereksiz. Direk doğuştan varolan, gelişebilen, elçiye yoruma çeviriye ihtiyaç duymayan, her tür kitaptan her anlamda üstün olan “akıl”. Yani tanrı bir elçi göndermediyse savın direk çöpe gidiyor. Ayrıca insan elçi ve kitap gibi, elçi ve kitap gönderme zorunluluğu şeklinde kanun hükmüne dayanan bir zorunluluk mu var?! Kuralı sen mi koydun? Kendi inandığın uydurma kitap ve elçilerden yola çıkarak kitap ve elçiyi mi dayatıyorsun. tanrının kitaplar ve elçiler gönderdiği de(isa-musa-muhammed vs.), göndermesi gerektiği de tamamen sizin uydurmanız. Ön kabulünüz. Tüm kitapların da, peygamberlerin de gerçekliğinin şüphe götürdüğü apaçık ortada iken, elçi ya da peygamberi hangi akla hizmet dayatıyorsun be adam .Kurgunun içerisinde tanrının ya da “şey” in böyle .msalakça bir yöntem kullanmayacağı da yazılıyken hele..dünyadaki tüm dinler bir kitaba ve bir elçiye mi sahip ki, sen kalkmış, elçi yoksa din de yok diyebiliyorsun. Elçisiz kitapsız dinlerin inananları salak mı? Böyle bir yönetmelik ya da prototip mi var? Şuncacık şeyi düşünmekten acizsin.

Cevap 1b)

Şartlanmış kafan sadece yargılanmaya, cezaya, sınava işliyor. Sadece sınav,ödül-ceza vs. kavramları üzerinden konuyu algılayabiliyorsun. (Böyle olduğunu(zu) bildiğim için de, ceza ödül kavramlarıyla bezeyerek, sembolize ederek anlatmaya çalışıyorum. o zaman da; yok efendim o kavramlar dinde var bıdı bıdı vs. yapıyorsun.) ama ortada senin anladığın anlamda ödül ceza vs. yok. Ceza çok da umurumda değil denmiş. “Bana ateistler lazım “ denmiş. Önemli olan ödükten sonra kimlerin hangi kritere göre değeli ya da değersiz addedildiği.

C 2)

Buradan şu anlam da çıkıyor: Diyorsun ki; ben elçi olmadan doğruyu-yanlışı ayırt edemiyorum, kafa yok, bebekten de farkım yok, aklımın da hiçbir önmei yok, ne de olsa adam gibi kullanamıyorum, bu yüzden ceza-i ehliyetim yok. Ben kendimi böyle de aşağılarım diyorsan benim de söyleyecek bir şeyim yok tabi.

Oysa; ceza-i ehliyetin “aklın”.ya da senin anlayacağın şekilde ifade etmek gerekirse: değerlendirilmeye tabi olabilmeni sağlayan şey “aklın”.(sen şimdi kalkar madem ceza önemli değil neden ceza-i ehliyet kelimesini kullandın falan da dersin)

C 3) İnanmamanın makbul, inanmanın ise “değersiz” olduğu tamamen ters bir kurgu için, elçi yok eleştirisini getiriyorsun. Doğaüstü bir şeye(yeterli kanıtları görmedikçe) inanmamanı bekleyen tanrı, sana bunu doğa üstü bir yolla (doğa üstü melek vasıtasıyla gökten inen bir kitapla) tebliğ edecek öyle mi?:) güldürme.

Cevap 4)

Kullarını sadece inanmadığı için cezalandıracak “manyak” bir tanrının olabileceğine inanıyorsun da, “yöntemim akıl kitap mitap da yok, gel bana takıl” olabileceğine neden inanmıyorsun? Doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne mi inanmıyorsun?:)

Olamaz 2-)

Olabilirliği sorgulanacak bir kurgu yazdığını düşünmüşsün ki bu yüzden olabilirmi olamazsa neden demişsin, olamaz çünkü kurgunu tarafsız olarak bile kuramamışsın benim kurduğum kurgu bile seninkinden daha tarafsız, olamaz çünkü kurgu tarafsız kurulmamış...

İnanmayanlar hokka altına gidince tarafsız adil oluyor hiç sorgulamıyorsun, ama inananlar hokka altına gidince taraflı ve adaletli oluyor öyle mi?:) çok güzel, işte düşünmeye başladın. tersini de sorgulamayı unutmamışsındır umarım.

Olamaz 3-)

Kurgum olabilirmi diyorsun, hayır olamaz çünkü kurguyu mantıklı yapmamışsın diyorum, mantık olması şartmı diyemezsin, madem mantık yok neden olabilirmi diye soruyorsun, direk ne kadar aptalca diyip kapamamız lazım konuyu o zaman :)Kurduğun kurguda kullandığın isimlerden çok kurgudaki mantık önemli cehennemin adını istersen zartzurt koy, yine dinlerdeki mantığı konu edindikten sonra ne anlamı kalıcak... Kurgunda Tanrı nın hiç bir din göndermediğini söylerken bu dinlerdeki ceza ödül vsvs gibi mantıkları kullanarak din göndermemiş bir tanrının neler yapıcağı hakkında dinlere göre bağımsız düşünememiş olmandan dolayıda olamaz...

Bizi yaratan tanrı nın nasıl ortaya çıktığını açıklamamızı düşünmek en büyük aptallık olur kendi aptal sorularını tanrı aracılığıyla yapma bari

Ne o? (uydurma)dinlerdeki mantığın patentini mi aldınız? Kaldı ki, buradaki mantık varolan tüm dinlerdekinin tersi. Yani esasen dinlerdeki “mantık” kullanılmıyor.

Mantiksal mutlaklar vardır. (Logical absolutes) icinde hicbirsey olmayan bir

evren icin dahi gecerli seyler.

1- Identity principle (A=A)

2- Celismezlik ilkesi (A ve degili ayni anda dogru olamaz)

3- Excluded middle (ya A dogru ya da not A)

Sen çelismemezik ilkesini redediyorsun; “Herseyin bir yaraticisi olmali ve

Allahin yaraticisi yoktur” diyorsun, ve sonra gelip aptallıktan bahsediyorsun. O da bir şekilde yaratılmış olabilir diyorsan kurana direk ters

Zor anladığını da hesaba katarsak şöyle de ifade edelim: her şeyin bir yaratıcısı olmalı, o yüzden bu komplike kainatın da olmalı, ama kainatı yaratacak olan daha da komplike olması gereken bir şeyin nasıl yaratıldığını sormama gerek yok, keyfi olarak burada durabilirim diyorsun. Sonra da kafanı yastığa rahat rahat koyup uyuyabiliyorsun. Sonra da gelmiş aptallıktan bahsediyorsun.

Bizi yaratan tanrı nın nasıl ortaya çıktığını açıklamamızı düşünmek en büyük aptallık olur kendi aptal sorularını tanrı aracılığıyla yapma bari :)

Ama karışık bir durum değerlendirmesi daha yapalım senin için...

1-)ya yoksa yok olup gidicez bana yine olucak bişi yok..

2-)ama ya varsa, ben zaten varolduğuna inanıyor ve ona ibadet ediyorum bu durumda kabak yine senin başına patlıyor...

3-)ya varsa ve bu dinleri o göndermediyse... o zaman hiç kimsenin suçu yok bütün suç tanrıda ve ateist ide teist de eşit, çünkü kendisi bir elçi göndermemiş...

şimdi olasılıklara baktığımızda inanan için 3 olasılıktada öldükten sonra pek korkulacak bişi yok... ama ya varsa ve bu dinleri gerçekten o gönderdiyse senin gibilerin canı çok yanacak gel bırak bu ateistliği müslüman ol yanlış yoldasın....

Sonuca bağlamak gerekirse. Sorunun basitleştirilmiş hali şu:

Öldükten sonra bir şekilde, imanlıların/inananların “değersiz”; aksine, imansız ve inanmayanların değerli olduğu bir alemin varolma ihtimali var mı? Uydurma kitaplar yerine “aklı” kullanmanın değerli sayıldığı bir alem?

Sorunun özü ve altından çıkacak mantık ise şu:

İnanmak neden iyi? Ve inanmamak –affı olmayacak şekilde- neden kötü? İnanmamak bir şuç mu? Buradaki mantık nedir? Yok mu? Yoksa sadece keyfi bir despotizm mi?

Bir şeyi yaratmış olmak, ya da birşeyden sadece daha güçlü olmak, onu keyfi olarak yargılama hakkını verir mi?

Herhangi bir şekilde, ileriki bir tarihte, sıfırdan bilinci olan bir yaratık ya da insan üretebildiğimiz/yaratabildiğimizi düşünelim. Bu bize, onu keyfi olarak yargılama, asma kesme hakkını verir mi?

Cevap medcezirin uydurduğu şıklardaki gibi mi, yoksa şu şekilde de olabilir mi:

1-)ya yoksa yok olup gidicez kimseye olacak bişey yok..

2-)ya varsa, inanmayanlar ayvayı yedi. inanmamak kötü bir şey. (nedendir bilinmez)

3-) ya varsa,ve aklını kullanarak inanmamak (ya da ulaşabildiğin sonuç neyse o)makbul, aklını kullanmayıp uydurma kitaplara vs. iananan inançlılar değersiz..

bundan ibaret.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok güzel işte söylemenizi beklediğim şey buydu, bir ateistten böyle bir ihtimalin olabileceğini duymak güzel :) bunu kabul ettiğiniz sürece en ufak sorun yok,

Yavaş yavaş sendeki problemleri çözümlemeye başladım, birkaç ileti sonra listesini verebilirim, reçetesiyle birlikte. Ama açık konuşmak gerekirse tedavin çok zor gözüküyor.

Arızalarından bir tanesi okuduğunu anlayamama, algılayamama sorunu. Eğer böyle bir sorun yoksa, bu durumda işine gelen yerlere cevap yazıyor, diğerlerini görmezden gelerek kaypaklık ediyorsun. Cümle ne:

“Demek ki, evren dahilinde, düzenin zeka gerektirdiğini kabul etsen bile (ki öyle bir şey yok, sadece tümevarım ve ön kabul) spesifik tek bir tanrıya inanmaya yeterli veri yok. 2+2=4 . Bu evren dahilinde yok. Sadece ihtimaller var. Bu belki tanrı olabilir, belki çok çok gelişmiş uzaylı bir ırk vs..vs..Yani mutlak cevabı verecek kesin bir veri yok.”

Düzenin zeka gerektirdiği sadece bir tümevarım ve önkabul denmiş.(sense burayı nedense(!) görmezden gelmişsin bu bir) Senin tüm zırvalıklarının dayanağı düzenin zeka gerektirdiği sanısı, ön kabülü. Fakat bu sadece bir tümevarım. Mantıksal olarak bunun zorunluluk olduğunu göster deseler ağzın açık bakacaksın. Bak sana bazı örnekler: kar kristalleri, Alexander Graham Cairns-Smith'in "yaşama dair 7 ipucu" enfes bir şekilde anlattığı üzere bir solüsyon/çözeltide bulunan kil kristallerinin kendi kendilerini düzenleyebilip kopyalabilme örnekleri, kıyıda dizili çakıl taşları(büyüklüklerine göre)..vs.vs..bunalrın hepsi dışarıdan bakıldığında belli bir düzen, pattern içerisindedir ama bunları düzenleyen, organize eden herhangi bir bilinçli aklı yoktur.! Demek ki içinde bulnduğumuz evren içerisinde düzen kendiliğinden de oluşabiliyormuş. Ki kaos teorisine göre kaotik bir sistemin alt kümelerinde düzen oluşabileceği de gösterilir. Şimdi bu iddialarda ve zırvalıklarda bulunabilmen için öncelikle düzenin her durum ve her şartta bir zeka gerektidiğini kusura bakma ama eşek gibi göstermen, kanıtlaman, ispatlaman gerekiyor. Aksi durumda hiçbirşey iddia etmeye hakkın dahi yok

“İnananlar” adı üstündedir inanmak, yani olmama olasılığınıda kabul edenlerdir, bu inancın en başından beri böyledir, eğer başka olasılıklar olabileceği kabul edilip, olası olasılıklardan biri seçilip budur denildikten sonra adları inananlara çıkıyorsa ve kendileride buna inanç diyorsa, kendileride diğer ihtimallerin olduğunu kabul edip ama bu ihtimallerin içinden birini seçip inandıklarını söylüyorlardır zaten. Yani ihtimaller inananlar için hep vardı bu yüzden adları inananlar,

İnananlar olamama olasılığını da kabul edenlermiş..Atma! Uydurma!..sen olmama olasılığını da kabul ediyor musun?! Direk madde anti madde ihtimalinin bu şekilde olması tesadüf olamaz gibi akla zara bir mantıkla zaten seçimini yapmışsın.ama kaypaklık bu ya.. Hadi sen ne idüğü belirsiz bir inanansın ve inat için bile olsa zaten olmama ihtimalini de kabul ediyorum diyeceksin.(ve inandığın kitaba göre direk dinden çıkacaksın. sen bunu git sıradan, ortalama bir müslümanın yanında söylesene bakalım bak seni na’apıyor. Ya da git bir camide cemaata söyle de, seni ortaya alıp toplu seks yapsınlar) peki ortalama müslümanın kaçı bunu bu şekilde kabul ediyor?olamama ihtimali ile birlikte?!sen tüm inananlar adına nasıl atıp tutabiliyorsun?! Atıp tutmayı bırak.

Ayrıca, önce ben bütün ihtimalleri kabul ediyorum siz ise bir tanesini seçiyorsunuz diyorsun, arkasından inananlar aradaki ihtimallerden birini seçer diyorsun. Bir dediğin tekini tutmuyor. Ayrıca bu nasıl keyfiyettir, kafana göre birini seç ona inan. Oldu paşam suyundan da koy!

asıl mesele sizin bu ihtimalleri görmemeniz, kesinlikle yoktur demek için kanıta ihtiyacı olan sizsiniz, biz inananlarız, yani başka ihtimallerde vardır ama biz birini seçip ona inanmışız diyenleriz, sizler ise kesin sonuç sahibi olduğunuzu söylüyorsunuz, buyurun kesin sonucunuzu ıspatlayın, ve başka ihtimaller olmadığını gösterin... İnanç, olasılıkları olan bir konunun ihtimallerinden birini kabul edip diğer ihtimallerinde olduğunu ama bunlardan birini seçtiğini kabul etmektir... Öyle olmasa zaten adı inanç değil direk olarak bilmek olur.... Kesinlikle bir tasarlayan olma ihtimali olmadığını söyleyen sizler, bu ihtimali nasıl kaldırdınız ortadan sorun burdaydı, ama şimdi bu ihtimali göz önünde bulundurduğunuzu görmek güzel, benimde meselem buydu zaten, şuan varolan bir ihtimalin yok sayılamayacağıydı...

Böyle bir kaypaklık, çarpıtmacılık olabilir mi?!ya cahillik ya kaypaklık..kendin çalıp kendin oynuyorsun. Kesin yoktur demek için kanıta ihtiyacı olan bizler miymişiz? Yokluk ne zamandan beri kanıt gerektiriyor a cahil adam? Yokluğun kanıtı olur mu? Anibalin süper zenci analojisi zaten tamamiylen bunun üzerine kurulu. Senin kafa bir türlü almıyor o ayrı. Ben sana kanatlı pembe uçan filler, ya da zümrüt-ü anka kuşu vardır senin tanrını da o yaratmışdır, şimdi de domalmanı istiyor dediğim zaman sen bana yokluğunu nasıl göstereceksin?! Yokluğunu gösteremiyorsan domal dediğim zaman ne diyeceksin!? Söylesene, bir sanık neden suçu ispat edilene kadar suçsuzdur.Çünkü suçun varlığı bir iddiadır. Yokluğu değil. İspatla yükümlü olan varlık iddiasında olandır. Çünkü yok olduğunu beyan etmek bir iddia değildir. Olanı söylemektir. Ben tanrı yoktur diyorum, çünkü hiçbiryerde yok, bugüne kadar da aha şurdaır diyebilen çıkmadı. Nokta. Sen bile daha bir tanrı mı, uzaylı mı her ne halt olduğundan emin değilsin daha bırbırbır konuşuyorsun. Bulunduğun odada bir elma var diyorum. Sen heryere bakıyorsun ki yok. Şimdi o elmanın orda olmadığını ispat etsene?! Günlük hayatında vampir ya da kurtadamlara göre önlemler alarak hareket ediyor musun, geceleri sarımsak, gümüş falan? yoksa etmiyor musun? Eğer böyle bir ihtimali dikkate almıyorsan, vampir&kurtadamların yokluğuna dair ispatının ne olduğunu göster abaklım.

Ya da, hepsi bir yana; yokluğun ispatı için bir model göstersene, önersene?! Buyur, biz de o yöntemi kullanalım. Var mı böyle bir yöntem ya da yaşanmış bir örnek?!

İşte, bizler vampir, kurtadam ya da pembe fillerin yokluğuna dair ne kadar kesin bir sonuca sahipsek, tanrıyla da ilgili o kadar kesin sonuca sahibiz diyoruz. Sen şimdi benzetmedeki sarımsak,gümüş gibi sembollere takılıp kalırsın muhtemelen, aman diyim 

Kimsenin kesin vediği falan da yok. Hem kendi kafanıza göre işinize en gelen keyfi sçimi yapıp arkasından da milleti kesin sonuç vermek vs. ile itham ediyorsunuz.

Yapılan ama kafanızın almadığı şey şu; Occam’ın usturasını bilir misiniz?..İhtimaller vardır ama bu önemini kaybediyor. Çünkü ihtimalleri varsaymak başka, aradan birini keyfekeder seçmek ise tamamen başka bir şeydir. Evet uzaylı ihtimali vs. var, ama süper zenci ihtimali de var, e o zaman vampir, kutradam, zümrüt-ü anka kuşu, zeus, hint tanrısı vs. ihtimalleri de var. Bu işin de sonu yok. Sizin gibi sallama bir şekilde kafanıza göre bir seçim yapılmadığı sürece. Ama bu zaten rasyonel bir aklın yapacağı şey değil. Bu durumda en mantıklı ve rasyonel sizin ise bir seçim ya da kesin sonuç sandığınız tavır şu: bu everenin başlangıcına ve kısmen de olsa bigbang e dair bilgi sahibiyiz. Ötesi ile ilgili ise bir .ok bildiğimiz yok. Her şeyin bir başlangıcı ya da yaratanı olması gerektiğine dair mantıksal bir zorunluluk da yok. Bunu şimdiye kadar gösterebilen ya da ispatlayan olmadı. Varsa gösterin. Varsa öyle bir yiğit beri gelsin. Ve bilim bize bigbang’in bir false vacuum sonucu olabileceğini gösteriyor. Ötesini değil. Bunu daha bir üst akıla, uzaylılara ve sonu gelmeyecek bir zincire yaslamak yerine şu an itibariyle burada bırakmak, en sadesi ve en mantıklısı. Sen ve senin gibilerin bir türlü anlamak istemedikleri, kesin sonuç sandığı ey işte bu.Olanla yetinmek. Bilinmezlikten tanrılara varmamak. Atmasyon hikayeleri hem uydurup hem de kendi uydurduğunşeye inanmamak. Kaptın mı mevzuyu?.. İnşallah…

Ayrıca benim tasarlayan önerme me göre <<! Tanrının varlığını savunmak için evrenin dışına çıkmak zorundasınız, çünkü bu evrenin başlangıcından itibaren olagelen her şey için bir tanrıya, bir “düzenleyiciye”(*) ihtiyaç yok! 2+2=4. >> bu lafında direk çöpe gidiyor, çünkü ben bir zekanın ürünü olduğunu söyledim, herşeyin mantıklı bir açıklaması olması ve hiç birşeyin mucizevi şekilde havada durmaması veya sebepsiz olmaması gerekir hepsinin bir mantığı olması gerekir, bu yüzden big bang den önceki hali big bang den sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır bence demiştim, hatta yazılarımda var okuyabilirsin,yani şuan hepsinin bir mantığı olması benim tasarlayan birisi olduğu önermemi doğrulamaktadır....

O laf çöpe möpe gitmiyor atma kandıralı atma.. “bu yüzden big bang den önceki hali big bang den sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır bence demişim” nedir bu?:) direk evrenin dışına çıktın işte. bu evren dahilinde her şeyin açıklanabileceğini ama evrenin bu şekilde oluşması/oluşabilmesi için gerekli formülasyonun, oran ve değerlerin bilinçli olarak verilmesi gerektiğini söyleyen sen değil misin. İlk hareketin bu evrenin başlangıcından, yani öncesi ve dışından bir “erek” dahilinde verilmiş olması gerektiğini apaçık söyleyen sensin. Hatta bunu bir tanrı değil de uzaylı vs. olabileceğini bile kabul ediyorsun. Kaypaklık yapma. Lafı çevirme. Bi halt yedin arkasında dur. Senin gibi kaç müslüman vardır, kaçı sana iyi gözle bakar, kaçı seni bizle aynı kefeye koyar bak orasını da merak ediyorum  ayrıca senin önermeni nerde nasıl doğruluyor manyak mısın sen? Neyin hangi mantığı, evrende kaos var, düzen dediğin şey ise sadece belirli zaman dilimlerindeki kesitlerden ibaret. Dünyada depremler ve felaketler oluyor, bir sürü çocuk bebek de ölüyor. Dünyanın diğer gezegenlerden hiçbir farkı ve ayrıcalığı yok. Dünyayı yaşam için karşılıklı ve geri beslemeli olarak dönüştüren şey bile yaşamın ta kendisi(bakınız:mavi-yeşil algler) dünya kendi başına yaşama uygun bir yer bile değil..mantık ama sallama mantık. Cahil mantığı..

:) Dünyanın güneşe olan uygun uzaklığının bir anlam ifade etmediğini yazmıştım, aslında uygun uzaklık diye birşey yoktur, yani mars da faydalı mutasyonlarla evrim geçiren bir canlı içinde mars uygun uzaklıkta olucaktı demiştim... bu yüzden de bu olası bir ihtimaldir evrim teorisini düşünebilirim demiştim ve o kapıyı açık bıraktım... :) anlıcan yukardakileri kime yazdın ?

Sana yazdım kaypak kandıralı. diyalog içerisinde kinayeli bir soru olarak sorduğun o cümleyi şimdi bana satmaya çalışma. Kaypaklık etme. Bu marsa falan neden hiç gitmemişmiş, marsta hesapta ideal uzaklıkta ya, niye orda yaşam oluşmamış diye laf sokacan aklın sıra..Bak nasıl kurmuşsun:

“Sorgulayıcı : Hıms.. Dünyamız falanda güneşe tam ideal uzaklıkta yaşam olması için şanslıyız … ya gerçi organizmalar bulunduğu koşula göre evrim geçirerek yani faydalı mutasyonlarla bulunduğu yere uyum sağlayabiliyordu, bu mars’a falan neden hiç tesadüfen gitmemiş ve oraya uyum sağlayıp orda faydalı mutasyonlar gerçekleşipte başka bir türlü yaşam başlatmamış orda, aslında dünyanın güneşe olan ideal uzaklığı bizim için geçerli, oraya uyum sağlayıp orda faydalı mutasyonlar geçiren bir organizma içinde mars ideal uzalıkta demektir…

Bilim adamı: Doğru diyorsun ama, Buda bizim şansımız işte, farklı mutasyon dediğin dünyada olur bakma oralara sen…

Sorgulayıcı : Hıms anladım… O mutasyonlarda canlılık evrim geçirerek bu günlerine geldi bizim ve dünyadaki diğer canlıların şuanki hallerini olşturdu… peki bu düşünülebilir bunu not alıyorum…

Bilim adamı: Aynen not al...

Sorgulayıcı : Anladım bu bütün konuştuklarımızın hepsi tesadüf değilmi, yoksa işin içine bunları planyan birisinin olduğunu ve aslında hesaplanmış bir oluşum olduğunu düşünmeden nasıl açıklanabilirki…”

Ayrıca okuduğunu yine anlamıdığın üzere konuyu bir ölçek bahsinden açtım, zar örneği arkadan dünya örneği verip arkasından da bigbang evren ölçeğine geçtim, senin kafaya anca böyle girer diyerek. Oysa sen buradaki esas mevzuyu es geçip cevap veremeyerek, yine kendine göre saptırmşsın aklın sıra.

Aynen işte bende onu diyorumya 2+2=4, hiç kimse nasıl varolduğunu bilmeden zaten hep ordadır diyemez ve diğer ihtimalleri yok sayamaz, 0+2=4 diyemez, sıfırın yerinde olması gereken 2 yi silemez, bizler diğer ihtimalleride göz önünde bulunduranız bu yüzden adımız inanan... ve iki tarafın inançlarına bakıldığında mucizeci olanlar sizlersiniz, herşeyin en başından beri böyle bir oluşum yapıcak şekilde varolması bir mucizedir, benim önermemde ise mucizeye veya tesadüfe yer yoktur...

Be mübarek, diğer ihtimalleri yok sayıp direk tanrıdır diyen sensin ya. Şaşırdın mı kendini? Diğer ihtimaller var olsa bile, bunlarla ilgili kesin bir yargıya ulaşacak yeterli veri yooooooooooooook. Anla be adam! Sen güya diğer ihtimalleri göz önünde bulunduruyorsun ama yersek. Seçimini yapmışsın ya, gerçi ne halt ettiğin de belli değil, bişr zekaya mı inanıyorsun, tanrıya mı?yoksa islamdaki Allaha mı? Kıvıracam diye ağzın yüzün dağılmış ne dediğin belli değil. Sahi sen Müslüman mısın medcezir söylesen? Çünkü bu söylediklerinle bir Müslüman olaman imkan ihtimal yok. Sen müslümanım desen Müslümanlık seni kabul etmez bilesin. Ha değilim, deistim vs. diyorsan o ayrı…

Diğer ihtimalleri yok sayan sizler cevaplıcaksınız bunları, ben bütün ihtimalleri göz önünde bulunduranım, siz ihtimali yok sayan, bana göre başka evrenlerde olabilir, big bang defalarcada olmuş olabilir, hepsi olasılık dahilindedir, bir çok evren olması bile bir tasarlayan olmadığına ıspatlamazken özellikle... bütün evrenleri tasarlayan, bu evrenlerin dışanda olan bir mekanda yaşayan çok zeki varlıklar olabilir, asıl bir tasarlayan olma ihtimalini yok sayan sizler hangi kanıta dayanıyorsunuz o yukarda senin kendi yazdığın soruların cevabı yokken ? Referans çatınız nedir? Ne güzel bu yazdığında beni doğruluyor, bu soruların cevabı yokken sizler nasıl kesin yargıya varıyorsunuz ve bir ihtimali yok sayıyorsunuz...

Tasarlayan olma ihtimalini yok sayan değiliz. Herhangi bir sonuca ulaşmak için kesin veri olmadığını söyleyenleriz. Yeterli veri olmadıktan sonra ihtimaller varmış yokmuş hiçbir önemi yok. Anlamadığınız nokta bu. Duruma bir bakalım: Determinizm ve neden-sonuç ilişkisi ne ile başlıyor, bigbangle ve bu evrenle. Demek ki bigbang’den önce uzay-zaman yok. Ya da bildiğimiz anlamda olmayabilir. Neden-sonuç ilişkisi tamemen farklı yada tersine bir şekilde bile işliyor olabilir. ne var elimizde?

Aslında hiçbirşey!..Yani bir tanrı bu evreni yaratmışsa bile ona inanmak ya da ulaşmak için yeterli veriyi bize vermemiş. Bu durumda:

-tanrının (ya da yaratan her neyse)umurunda değiliz, zaten bizi yargılayamaz çünkü yeterli doneyi vermemiş. Bu durumda o tanrı da zaten benim umurumda değil. Kendi kendime gelin güvey oluyorum.

- tanrı(ya da yaratan her neyse) burayı yaratmış, yeterli doneleri vermemiş ama akıl vermiş, ve bizim aklımızı kullanarak ulaşılacak sonuç herneyse ona ulaşmamızı istiyor. Yani aklımızı kullanıp kullanmayacağımızı görmek istiyor. Uydurma kitap ve elçilere inananlar, ya da kafalarına göre tanrılar uyduranlar bok yemiş vaziyette.

- tanrı marnı vs. bir yaratan yok. Bigbang, sicim teorisi, steady-state model, false-vacuum vs. her ne ise bu evren kendine oluşup yokolan sonsuz döngülerden bir tanesi. Stephen hawking’in “no boundary” teorisinde olduğu gibi.

Yani bizim yaptığımız nedir: Olanı söylemek.

Sizin yaptığınız nedir: kıçından uydurmak ve uydurmayanlara bok atmak. Olanı söyelemeyi bir tercih, ya da kesin sonuç vermekmiş gibi kabul etmek.

Anladın mı?..inşallah..

Bu arada 2. sayfadaki sana olan cevabımı çoktan okudun kanaatimce, o yüzden 5. sayfaya kadar yoktun ortalıkta ve o yüzden lafa (Bir süredir yazamadım konu almış yürümüş tamamını henüz okuyamadım bir şey atlamamışımdır inşallah Son braktığım yere de yazacam ama önce en son gelinen yerden devam edeyim. ) bu şekilde giriş yaptın... Önce kaldığın yerdeki gözler önüne serdiğim mantıksızlığını açıkla sonra gel son gelinen yerden devam et.... Zaten 2. sayfayı okuduğun yazma tarzını değiştirmenden baya belli oluyor, ilk yazındaki ukalalığından eser kalmamış, 2. sayfadaki yazımda söylediğimden pay çıkarıp temkinli davranarak gereksiz bir ukalalık yapmamışsın bu sefer ve nasihat dinleyip mantığını kullanmışsın, ama kullandığın mantıkta beni doğruluyor şuan tşk ederim...

Ne de güzel kendini teyid ediyorsun. Karakterini de belli ediyorsun. Sende kafana göre bir seçeneği doğru kabul etmek kalıcı bir arıza, kaypaklık ve aymazlık olsa gerek. Benim hangi nedenle bu sayfaya ya da bu güne kadar ortada olduğumu-olmadığımı biliyor musun? Hayır! O zaman atma, sallama, kıçından uydurma, iftira atma saftirikaleyhiselam. Var mı kanıtın . Yok o zaman otur oturduğun yerde de arkasında duramayacağın laflar etme medcezir efendi. Utandırma kendini.

Ha cevabı yazarız merak etme. Sen sazan gibi atlayıpdurma yeter. Sana mı hesap verecem gubidik 

...............

Şimdi gelelim görmezden geldiğin, kaypaklık ettiğin, hiç cevap vermeden aklın sıra geçiştirdiğiğn noktalara:

1-Ortada bir kitap var ve bu kitap mutlak cevabın kendisinde olduğunu, cevabın “Allah” olduğunu, ve bu cevabı doğru kabul etmeyenlerin, şüphe edenlerin, inanmayanların; affı olmayacak şekilde cezalandırılacağını söylüyor. Seçenek, ihtimal, esneklik ve en önemlisi “hoşgörü”kesinlikle yok. Buna ne buyurursun? Ortada kesin sonuca ulaşmayı sağlayacak yeterli veri yokken, ve bunu sen dahil birçok Müslüman vs. dahi biraz altınızı kazıyınca direk itiraf ediyorken.. İşte kuranın çakma olduğunun en güzel delillerinden biri.

Dedik, sen bile ihtiamllerden bahsediyorken, kuran böyle diyor ne diyorsun dedik. Tık gelmedi. Görmeişsindir belki bi dahaki sefere yazarsın inşallah..:)

Demek ki böyle bir mantıktan anlam çıkarabilmek için göstermek zorunda olduğun iki şey var:

1- Ya, o konumun olasılık dışıyken/olasılık dahilinde değilken gerçekleştiğini göstereceksin.Yani imkansızken olageldiğini.

2- Ya da, o konumda olma olasılığının, diğer konumlarda bulunma olasılığından daha düşükken gerçekleştiğini göstereceksin. Yani özel bir durum olduğunu, yani bir çeşit ayrıcalık tanındığını.

Yani bigbang/patlama/ya da genişleme başka türlü şekilde/şidette olsaydı, ya da madde-anti madde oranı, karanlık madde oranı vs. herhangi başka ve bizim için anlamsız bir oranda ortaya çıkmış olsaydı eğer; o oranların o bizim için anlamsız şekilde ortaya çıkma olasılığı da, hesaplandığı zaman, yine benzer değerde, ya da başka bir bakış açısıyla “düşük” çıkardı.

Dedik. Senin bu iş tesadüf olamaz diyebilmen için bu oranların özel durum olduğunu göstermen gerekir.herhangi bir patlama şiddetinin ve anti madde-madde, karanlık madde oranının oluşma olasılığı neyse, bizim evrenimizdeki bigbang şiddeti, madde-anti madde, karanlık madde oranının bu şekilde olma olasılığı aynı olmalı. Birinin diğerine üstünlüğü yok dedik. Varsa göster. Olasılık dışındayken olduysa onu da göster. Öyle kıçından “bunlar tesadüf olamaz” demekle olmaz bu işler dedik. Tık yok.

abuk subuk yerlere alıntı yapıp bir sürü demogoji yapmış, ama nedense(!) bu kısımları atlamış ve görmezden gelmişsin. Şimdi adam gibi git alıntılamayıp cevaplamadığın yerler neresi ise, onları tekrardan oku, cevap ver. Bunlara açıklık getirmeden sakın gözüme gözükme çekirge. (hani neden yazmadın diye hesap soruyoruz ya)

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gelmişsiniz mağaradan dünyaya rol biçen bir neslin kendini güncellemiş beyniyle konuşma yapıyorsunuz.

Medcezir'in tüm dedikleri geçersizdir.

Çünkü dinler ve tanrı inancı dünyayı mesken tutmuştur.

Dünya gezegenini kapsar.

Atmosferde de son bulur.

Dünyanın aslı astarı belli olduğunda Medcezir gibilerin işi de bitmiş oldu.

O istediği kadar zıplamaya çalışsın galaksilere big banglere.

Kendisine gelen bilgiler big bang'siz ve uzaysız idi.

Lütfen konuyu dünyayla sınırlayın.

Dünyadan aya bile geçemez bunlar.

2+2=4.

Bu arada dip not.

Salakların en belirgin özelliği anlama kabiliyetlerinin olmamasıdır.

Dip not düşmen iyi olmuş boş yere sana anlatmama gerek yok yani seni es geçelim o zaman :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

NE mankafa adamsin be,bir sürü ihtimal oldugunu söylüyorsun ve tek bir ihtimala inaniyorsun,basinada tanriyi koyuyorsun.Ihtimallerden birini secip ona inanacakmiyiz.Olum biz biz deney gözlem yapmadan inanmayiz mankafa,bosunami Ateist olduk.Bizde dogma yok,biz sizlere böyle sacma sapan ihtimallerinizi dogurtturuz.Simdi bakalim ne yumurtlayacan,hadi bahalim...

Diğer arkadaşları bilmem ama sen bu kafayla boş yere ateist olmuşsun, << Simdi bakalim ne yumurtlayacan, hadi bahalim... >> beni köşeye sıkıştırdığını falanmı düşünüyorsun, ne yazdınki ne bekliyorsun hadi bahalim diyerek, şu senin laflara bir yönlendirme yapalım istersen ne dersin <<NE mankafa adamsin be,bir sürü ihtimal oldugunu söylüyorsun ve tek bir ihtimala inaniyorsun>> evet herşey aslında hep ordaydı diye tek bir ihtimale inanan ateist arkadaşlar yanıt versin buna << Olum biz biz deney gözlem yapmadan inanmayiz mankafa,bosunami Ateist olduk >> evet deneysiz olarak herşey aslında hep ordaydı ihtimalini savunan arkadaşlar bunada cevap verin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamamen anlamsız bir yere takıldın kaldın. Beni de baydın. Benim kullanmam gerçek yapmıyor, benim kurgumdaki tanrının kullanması gerçek yapıyor öyle mi?! Arkadaş zaten o tanrıyı da ben kurguluyorum, o tanrıya da o kavramları ben kullandırtıyorum. Yani dolaylı olarak o kavramları yine ben kullanıyorum. Aynı kapıya çıktık mı?! Anladın mı kandıralı?!!

Kelimeler tamamen “sembolik”. Yerleşik kavramlara karşılık kullanılan.

Herneyse, paragrafı tekrar oku.anlayana kadar oku..

Yine ukalalıklar başlamış, ama sen ukalalık yaptığında nedense elinde patlıyor, patlatıyım bak elinde hemen iyi oku...

Sen o kavramları senin kullandığın için o kavramların kullanılması o yerleri gerçek yapar dedim sanarak saçmalamıştın , bende o saflığını düzeltim senin değil, huzuruna çıktığımız tanrının kullanması demiştim, Şimdide kurguyu ben yazdım o kavramları yine ben kullanmış oluyorum diyorsun, şimdi ben kurguya yorum yaparken kurgudaki tanrıyımı ele alıcam senimi ele alıcam ? onları sen söylüyorsun olarakmı kurguya mantık olarak bakıcam, yoksa onları kurgudaki tanrı söylüyor olarak mı kurguya mantık olarak bakıcam ve olabilirmi olamazsa neden sorularını kurguya göremi cevaplıcam sana göremi cevaplıcam...Anladın mı Şapşal ? Mantık hatalarınızı düzeltmekten gına geldi...

Tanrı ya da şey bir gücü sembolize ediyor. Ceza kavram ya da mekanını “sembolize” eden kelime olarak yine “cehennem” seçili. Benim tarafımdan seçili. İroni bu ya..

Yani belirili bir tanrı kavramı yok. Farkındaysan “Allah” kelimesi hiç geçmiyor.(hani Al-ilah’tan gelen). Hatta melek vs. cinsinden yaratıklar isteğe bağlı konulabilir, eğer analoji ile daha kolay ilişki kurmanızı sağlayacaksa.. Tanrı ya da “ öyle addedebileceğiniz bir şeyin” huzuruna da eriyorsunuz..

Ceza da çok umurda değil. Sadece:bana ateist vs. ler lazım denmiş. ödül mödül de var mı yok mu belli değil. Yani bildiğin anlamda bir yargılama , sınav, ödül-ceza vs. yok. Senin kafa otomatik olarak sınava, cezaya ödüle gidiyor şartlanmışlıktan ötürü. Cennet ismi zaten geçmiyor onu sen uydurmuşsun. Ahiret kelimesi ise konu içinde o an müslümanın kafasından geçen kavram. ortada bir tek cehennem kelimesi var. Anlamsız bir yere takıldın kaldın. İstediğin gibi kurgula. İster tanrı de, ister “şey”, ister cehennem de ister armut. Önemli olan ödükten sonra 1- bir şekilde kendini bilmeye devam etmen 2- Peşisıra seni değerli ya da değersiz kılacak kriterlerin sandığın gibi değil, “tam tersi” olması. Bu kadar.

Neyse önemli de değil, İstediğin gibi düşün, kafan almıyorsa cehennem yerine armut kelimesini kullan. ister bu haliyle kabul et, ister isimleri değiştir öyle kabul et, ister kabul etme.

Obaaaa, kabul etmiyorum tabiki, oldu oturup kurgunu baştan biz yazalım, git tekrar yaz o zaman hatalarını düzeltip, isimlerini değişmek yetmez o kurgudan için,mantığıda değişiceksin, tanrıya cenhennem zebani falan dedittirmeyeceğin gibi din göndermemiş bir tanrıdan için tarafsız veya bağımsız bir tanrı profili çıkarıcaksın... insanları ateistler ve inanan diye ikiye bile ayırmıcak direk kendi yaptıklarından dolayı kişiyi tek tek değerlendiricek bir tanrı profili, ateistliğin din olarak gönderilmediği bir kurgu yani, bu saçmalıklarından dolayı olamaz diyorumya işte :)

Kafanın ısrarla alamadığı nokta şu: benim kurgunun sonunda gelen “olabilir mi-olamaz mı-olamazsa neden” sorusu direk kurgunun genel mantığına yönelik, içindeki sembollere değil. Yani, herhangi bir kitap göndermek(ve sonra o bozulunca yine göndermek, sonra da en son 1400 sene önce gelen komik arapça bir kitapla bu işi son buldurmak) gibi gerzek bir yöntem kullanmayan, bunun yerine herkeste zaten doğuştan var olan akıl’ı gönderen/kullanan(kandıralı için geliyor: bu yüzden bir elçiye de gerek duymayan!) ve neticede uydurma bir kitap ve olası şizofren bir elçiye inanmak yerine, aklının kullanan bireyleri makbul kabul edecek bir tanrı ya da “ŞEY” le karşılaşma ihtimali olabilir mi olamaz mı…yani üstü örtülü olarak; mal gibi inanmak(subjektif olmak) neden iyi-aksine sadece gözlenebilen ve ölçülebilen pozitif fenomenlere(gerçek parçalarıyla) dayanarak, objektif olmak ve bu fenomenlerin bize verdiklerinin ötesinde atmasyon hezeyanlara inanmayarak şüphe etmek neden kötü idi.

Sen kalktın bu tanrı gene cehennemi ve cenneti(cenneti de sen uydurdun) kullanıyor o yüzden olamaz gibi absürd bir mantıkla itiraz ettin. Direk sorunun mantığına ya da iç tutarlılığına değil, sembollere, keyfinize göre koyun dediğim sembollere, zorunluluk olmayan sembollere dayanarak bir itirazda bulundun. Mantığa ya da iç tutarlılığa yönelik olabilecek tek itiraz “elçi yok, o yüzden sorumlu da tutulamazlar” şeklindeydi ki, o da adam gibi okumamamandan ya da okuduğunu anlayamamandan kaynaklanan bir itirazdı. Ben de buna karşılık olarak soruda sorulan şey ne, sen neye itiraz ediyorsun durumuna örek olarak kedi örneğini verdim. Sen aldın onu da çarpıttın, anlamadın.

Sorun demek ki sorduğum soruda ya da soruyu soruş şeklimde öyle mi? Hayır kandıralı. Kedi örneğinin arkasından soruyu o şekilde sorup çarpıtırsan durum tabi ki değişir ama bunun da konuyla alakası yok .. Kurgunun arkasından gelen soru cümlesi değil önemli olan. Eğer ben soruyu –aşağıda senin de bahsettiğin gibi- şöyle sormuş olsaydım: öldükten sonra karşınıza bir varlık(tanrı vs.) çıktığını ve uyduruk bir kitaba vs. inandığınız için müslüman ve her tür “tüm inançlıları” CEHENNEME attığını, şişe taktığını ya da hiç dikkate bile almadığını; tam aksine aklı doğru kabul edip, sadece ateistleri ve benzerlerini “makbul” kabul ettiğini görsen, ne yapardın?

Soruya bu haliyle cevap verecektin yani? Yoksa, yine baştan sıfırdan yaz olmamış mı diyecektin? Aşağıda yazdığına göre cevap verirmişsin.. Yani bu şekilde sorarsam cehnnem kelimesine ve hiçbirşeye itiraz etmeden cevap vereceksin öyle mi..? Yoksaa kalkıp bu sorunun içinde cehennem geçiyor böyle olamaz deyip yine itiraz mı edecektin. benim bildiğim kandıralı medcezir aynen ikinci şıktaki gibi davranırdı. Ama Anladığım, sana bir şeyi mümkün olduğunca düz, ham, sembollere yer vermeden falan anlatmak gerekiyor. Başka türlü kafan karışıyor. Ben de bundan sonra millete ayrı, sana “ayrı” yazarım..

Aynen millete ayrı bana ayrı yaz çünkü ben salaklığını direk yüzüne vururum, tanrı din göndermemiştir diceksen o tanrıyıda dinlere göre bağımsız düşündürüceksin...

<<Sorun demek ki sorduğum soruda ya da soruyu soruş şeklimde öyle mi? Hayır kandıralı. Kedi örneğinin arkasından soruyu o şekilde sorup çarpıtırsan durum tabi ki değişir ama bunun da konuyla alakası yok .. Kurgunun arkasından gelen soru cümlesi değil önemli olan>> şu cümleye bak vah ki ne vahhh, kedi örneğinin arkasından ne yapardın sorusunu soran sensin ne çarpıtması salakmısın sen ? kurgunun arkasından gelen soru cümlesinin önemi yok öylemi ? bir kurgunda ne yaprdın de, diğer kurgunda olabilirmi olamazsa neden de, sonra iki kurguya verilecek cevabın aynı olduğunu idda et yürü git işine be adam bu kadarmı kafan çalışıyor...

1-)"evindeki kedi konuşmaya başlarsa ya da kumandayı alıp bir anda kanal değiştirmeye başlarsa, ne yaparsın?"

2-)"evindeki kedi konuşmaya başlarsa ya da kumandayı alıp bir anda kanal değiştirmeye başlarsa, böyle birşey olabilirmi olamazsa neden?"

Sence birinci kurgunun sonunda yöneltilen soru ile ikinci kurgunun sonunda yöneltilen sorunun hiç bir önemi yok öylemi ? sen bir salaklık yap bir örnek veriyim derken mantıksız bir şekilde çuvalla sonrada kendini aklamak için şöyle sorsamda aynı cevabı verirdin bence diye kahinliğe kalk oh ne güzel :) Birde gelmiş bu şapşallığını savunmaya çalışıyorsun...

<<Soruya bu haliyle cevap verecektin yani? Yoksa, yine baştan sıfırdan yaz olmamış mı diyecektin? Aşağıda yazdığına göre cevap verirmişsin.. Yani bu şekilde sorarsam cehnnem kelimesine ve hiçbirşeye itiraz etmeden cevap vereceksin öyle mi..? Yoksaa kalkıp bu sorunun içinde cehennem geçiyor böyle olamaz deyip yine itiraz mı edecektin. benim bildiğim kandıralı medcezir aynen ikinci şıktaki gibi davranırdı. >>

Benim bildiğim şapşal kafası çalışmayan ve büyük bir mantık hatası yapan teflon da kendini böyle aklamaya çalışıcaktı, bak şu sana kapak olsun teflon çerçevelettirir asarsın...

Bu gerçekleri görebilseydin ne tepki verirdin diye ilk yazılan senin versiyon ikiden öncekinde, orda sorulan soruya göre nasıl cevap vermişim...

soru

<< müslüman arkadaşlara soruyorum, öldüğünüz zaman size 30 dakikalık bir cd ile, dünyanın nasıl varolduğu, evrim teorisinin gerçek olduğu, bir tanrının olmadığı,tüm dinlerin insanlar tarafından uydurulduğu, dolayısıyla cennet ve cehennemin olmadığı gösterilseydi, ve bu 30 dakikalık cd gösteriminden sonra yok olacağınız söylenseydi….yaşadığın hayatı nasıl değerledirirdin, kendine tepkin ne olurdu ?

tabiikide böyle bir şeyin olma ihtimali sıfırdır. Bu sadece hayal ürünüdür.

tamam sizlere göre bir yaratıcı(allah) var, olmaması gibi bir durumda söz konusu değil, bunu sadece bir oyun gibi düşünün. gerçekten içtenlikle cevap verirsiz umarım.

ateist arkadaşlarında yorumlarını beklerim tabiki, sizce müslümanlar nasıl tepki verir böyle bir durumda…. >>

cevap

<<Öldükten sonra bize o Cd yi izletecek gücün adı nedir ?

Neyse farzedelim ki doğa kanunlarında var hadi öldükten sonra 30 dakika boyunca beyin henüz bilimin çözemediği bir şekil enerjiyle çalışıyor ve bilimde keşfedememiş hala bunu ve 30 dakika sonra sonra tamamen yok olacağını görüyor devamlı, cd demeyelimde rüya gibi bişi oluyor diyelim hadi onada... Bir müslüman en fazla 30 dakika pişmanlık çekebilir bu durumda fazlası olamaz 30 dakika sonra yok olur gider...

Peki ya sen öldükten sonra Tanrı'nın melekleri gelipte inkar ettiğin tanrı var derse sana, sen ne yapıcaksın o zaman ? öyle 30 dakika ile geçicek bişide değil bu, bunun hesaba çekilmesi var, cehennemi var, orda nekadar kalıcağında belli değil... buyur hadi burdan yak....>>

Soruda cennet cehennem hepsi geçiyor bak bakıyım takılmışmıyım o kavramlara ve ne cevap vermişim  kapağında böylesi olsun, ne kadar boş konuşuyorsun değilmi, girdiğin çukurdan çıkmaya çalışıyorsun her seferinde çukur daha da derinleşiyor, şapşallığında sınır yok teflon, şimdi senin yüzünde kızarmaz, yine benim adıma konuştun yine çuvalladın, biraz karakter sahibi olda hatalarını kabul et bari :)

Cevap 1a)

Kafa peşin olarak şartlanmış olunca, sadece böyle anlayabilmen ve bakar körlüğe yakalanman doğal. Bak 4 no’lu maddede ne diyor:

“4- Oysa tüm zamanlara inebilecek tek gerçek kitabın "akıl" ve yöntemin "bilim" olabileceğini göremedin. düşünmedin bile. O akıl ki, herkeste doğuştan var. O akıl ki, kendi dilinde gelişiyor. çeviri yok. tefsir meal yok. o Akıl ki, düşünerek, sorgulayarak, bilimle her daim geliştirilip güncellenebiliyor. 1400 sene önce gönderildiği tarihte çakılı kalmaya mahkum olan statik bir kitaptan fersah fersah üstün.”

Kitap da, elçi de, peygamber de(!) belli. Açıkça belirtilmiş. Ama anlayana, Ortada”kitaba karşılık gelen” bir “yol gösterici” var. AKIL. Elçi peygamber vs. gereksiz. Direk doğuştan varolan, gelişebilen, elçiye yoruma çeviriye ihtiyaç duymayan, her tür kitaptan her anlamda üstün olan “akıl”. Yani tanrı bir elçi göndermediyse savın direk çöpe gidiyor. Ayrıca insan elçi ve kitap gibi, elçi ve kitap gönderme zorunluluğu şeklinde kanun hükmüne dayanan bir zorunluluk mu var?! Kuralı sen mi koydun? Kendi inandığın uydurma kitap ve elçilerden yola çıkarak kitap ve elçiyi mi dayatıyorsun. tanrının kitaplar ve elçiler gönderdiği de(isa-musa-muhammed vs.), göndermesi gerektiği de tamamen sizin uydurmanız. Ön kabulünüz. Tüm kitapların da, peygamberlerin de gerçekliğinin şüphe götürdüğü apaçık ortada iken, elçi ya da peygamberi hangi .Kurgunun içerisinde tanrının ya da “şey” inakla hizmet dayatıyorsun be adam böyle .msalakça bir yöntem kullanmayacağı da yazılıyken hele..dünyadaki tüm dinler bir kitaba ve bir elçiye mi sahip ki, sen kalkmış, elçi yoksa din de yok diyebiliyorsun. Elçisiz kitapsız dinlerin inananları salak mı? Böyle bir Şuncacık şeyi düşünmekten acizsin.yönetmelik ya da prototip mi var?

Elçi göndericek diye bir kaide yok aynen öyle bende zaten elçi falan göndermemiş olduğundan yani burdaki dinlere göre bağımsız düşünmemiz gerektiğinden dolayı tarafsız davranması lazım diyorumya, ateistler ve inananlar diye ayıramaz bu senin ahmaklığın işte, herkesi tek tek yargılar o zaman, ateistler ve inanlar diye ikiye bölmez... Dünyadaki dinleri silip bir ateist tanrısı çıkarıyorsun ortaya, dünyadaki dinleri siliyorsun, ama ateist düşünceyi silmiyorsun kurgunda, hatta kurgunda ateistliği bir din yapıyorsun, şu senin madde7 ye bakalım <<7-Oysa gerçek cevap yoktu! sadece süreç vardı. bilim vardı, "diyalektik materyalizm" vardı. Tek gerekli olan "AKLINI" kullanmaktı. ve evet, ulaşılabilmesi mümkün gerçeğe ya da doğruya en yakın cevap; "ateizm"di, agnostisizm" di. Sonuca ulaşmanız için yeterli veri bu evren dahilinde mevcut değildi. mevcutsa bile yeterli zamanı ben size vermedim. bu bağlamda ben için en üst mertebede mahluk ateist ve agnostik olandır. çünkü aklını(yani benim gerçek kitabımı) en çok "o" kullanmıştır. >> amanda aman nur topu gibi bir dinimiz olmuş burda, ateistliği bir din yapıp çıkartmışsın oh ne güzel, kurguda dinleri sil, ama ateist düşünceyi silme, ben yeterli veri veya beni bulmanız için yeterli zaman vermedim aslında beni inkar etmeniz lazımdı diyerek tanrı dinini ateistlik yap,  sonra tarafsız düşünemeyerek olabilir mi olamazsa neden de :)

<<dünyadaki tüm dinler bir kitaba ve bir elçiye mi sahip ki, sen kalkmış, elçi yoksa din de yok diyebiliyorsun. Elçisiz kitapsız dinlerin inananları salak mı? Böyle bir Şuncacık şeyi düşünmekten acizsin.>>

Bu zekayla birde acizliktenmi bahsediyorsun... Elçisiz ve kitapsiz dinlerden veya dünyadaki dinlerden bizene, senin kurgunda dünyadaki dinlerin yeri yok ki ? tanrının dünyadaki dinlerle alakası yok demiyormusun kurgunda ? kendinlemi çelişiyorsun, hala bağımsız düşünemiyorsun bak dünyadaki dinlere göre, bir insan ahmaklık yapıcam diye ancak bu kadar zorlar kendini...

Cevap 1b)

Şartlanmış kafan sadece yargılanmaya, cezaya, sınava işliyor. Sadece sınav,ödül-ceza vs. kavramları üzerinden konuyu algılayabiliyorsun. (Böyle olduğunu(zu) bildiğim için de, ceza ödül kavramlarıyla bezeyerek, sembolize ederek anlatmaya çalışıyorum. o zaman da; yok efendim o kavramlar dinde var bıdı bıdı vs. yapıyorsun.) ama ortada senin anladığın anlamda ödül ceza vs. yok. Ceza çok da umurumda değil denmiş. “Bana ateistler lazım “ denmiş. Önemli olan ödükten sonra kimlerin hangi kritere göre değeli ya da değersiz addedildiği.

Ödül ve ceza sistemine senin kafan şartlanmış, benim kurgumda onların hiç biri yoktu, kurgu ortada tekrar tekrar oku, o kavramlara yer vermen senin şapşallığın cehennem zebani falan… ceza çokta umrumda değil dese ne olur yürüyün cehenneme diyor, zebanilere dikkat edin diyor, bunların var olduğunu kabul ediyor, cezanın önemi yok demesi bu gerçekleri değiştirmiyor… << Önemli olan ödükten sonra kimlerin hangi kritere göre değeli ya da değersiz addedildiği.>> ortada kriter falan yok ki, dinleri silip, ateistliği din yapmışsın, kurgunda aslında ateistliği tanrı dini olarak gösteriyorsun, aslında yeterli veri ve zaman yokken bir tanrının olabileceğini düşünenleri zeka olarak kendilerini aşmış olarak görmeli tanrı ve olmadığını düşünenlerden daha zeki görmeli inananları kendilerini aştıkları için, ve tanrı gözünde daha üst mertebelerde olmalı onlar, ve yeterli veri ve zaman vermediği için tanrı yoktur diyenlerede sizin bir suçunuz yoktu zaten yeterli veri ve zaman yoktu, ama diğerleri zeka olarak aştılar kendilerini buldular benim varolabileceğimi falan demeli, buyur hadi burdan yak... tanrıyı ateistliğe göre donat, bir din ve inanç olmadığını idda ettiğiniz ateistliği din yap sonra olabilirmi de :)

C 2)

Buradan şu anlam da çıkıyor: Diyorsun ki; ben elçi olmadan doğruyu-yanlışı ayırt edemiyorum, kafa yok, bebekten de farkım yok, aklımın da hiçbir önmei yok, ne de olsa adam gibi kullanamıyorum, bu yüzden ceza-i ehliyetim yok. Ben kendimi böyle de aşağılarım diyorsan benim de söyleyecek bir şeyim yok tabi.

Oysa; ceza-i ehliyetin “aklın”.ya da senin anlayacağın şekilde ifade etmek gerekirse: değerlendirilmeye tabi olabilmeni sağlayan şey “aklın”.(sen şimdi kalkar madem ceza önemli değil neden ceza-i ehliyet kelimesini kullandın falan da dersin)

Yazında sadece bir iki yeri değişelim bak ne oluyor...

Buradan şu anlam da çıkıyor: Diyorsun ki; ben elçi olduğu halde doğruyu-yanlışı ayırt edemiyorum, kafa yok, bebekten de farkım yok, aklımın da hiçbir önmei yok, ne de olsa adam gibi kullanamıyorum, bu yüzden ceza-i ehliyetim yok. Ben kendimi böyle de aşağılarım diyorsan benim de söyleyecek bir şeyim yok tabi....

<<(sen şimdi kalkar madem ceza önemli değil neden ceza-i ehliyet kelimesini kullandın falan da dersin)>>

Daha önce iki kere benim adıma konuştun ikisindede kapak oldun, şu kahinliği bırakıp ne zaman akıllanıcaksında kapak olmaktan kurtulacaksın bakalım...

C 3) İnanmamanın makbul, inanmanın ise “değersiz” olduğu tamamen ters bir kurgu için, elçi yok eleştirisini getiriyorsun. Doğaüstü bir şeye(yeterli kanıtları görmedikçe) inanmamanı bekleyen tanrı, sana bunu doğa üstü bir yolla (doğa üstü melek vasıtasıyla gökten inen bir kitapla) tebliğ edecek öyle mi? güldürme.

I ıh İnanmamanın makbul, inanmanın ise değersiz olduğu bir kurgu olamayacağını söylüyorum, bu yüzden kurgun tarafsız olmamış ve elçi göndermemiş dünyadaki dinlere göre bağımsız olan bir tanrıya bağımsız bir profil çıkaramamışsın diyorum, tutup tanrı yı ateist tanrısı yapmış ateistliğide bir din yapmışsın :) güldürme

Cevap 4)

Kullarını sadece inanmadığı için cezalandıracak “manyak” bir tanrının olabileceğine inanıyorsun da, “yöntemim akıl kitap mitap da yok, gel bana takıl” olabileceğine neden inanmıyorsun? Doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne mi inanmıyorsun?

Sen kimsin ki ? senin yazdıklarına inanayım... kendi ağzınla yazdıklarının kurgu olduğunu yani gerçek olmadığını söylüyorsun , sonrada gelip neden inanmıyorsun diyemi soruyorsun... veya sen kendi yazdıklarına inanıyormusun, ateistlik kendi tanrısı olan bir din olma yolundamı yoksa ? :)

İnanmayanlar hokka altına gidince tarafsız adil oluyor hiç sorgulamıyorsun, ama inananlar hokka altına gidince taraflı ve adaletli oluyor öyle mi? çok güzel, işte düşünmeye başladın. tersini de sorgulamayı unutmamışsındır umarım.

Benim kurgumda ne ateist’e birşey yapıyordu tanrı nede teist’e ne tutup bu dünyadaki dinleri korudum kurguda neden tutup senin gibi ateistliği din yaptım.... tutup ortaya ateist tanrısı çıkarıyorsun, ateistliği din yapıyorsun, bunu sorgulamıyorsun, sonrada gelip ben tarafsız olmamış diyince sorgulamaktanmı bahsediyorsun.... :)

Ne o? (uydurma)dinlerdeki mantığın patentini mi aldınız? Kaldı ki, buradaki mantık varolan tüm dinlerdekinin tersi. Yani esasen dinlerdeki “mantık” kullanılmıyor.

Mantiksal mutlaklar vardır. (Logical absolutes) icinde hicbirsey olmayan bir

evren icin dahi gecerli seyler.

1- Identity principle (A=A)

2- Celismezlik ilkesi (A ve degili ayni anda dogru olamaz)

3- Excluded middle (ya A dogru ya da not A)

Sen çelismemezik ilkesini redediyorsun; “Herseyin bir yaraticisi olmali ve

Allahin yaraticisi yoktur” diyorsun, ve sonra gelip aptallıktan bahsediyorsun. O da bir şekilde yaratılmış olabilir diyorsan kurana direk ters

Zor anladığını da hesaba katarsak şöyle de ifade edelim: her şeyin bir yaratıcısı olmalı, o yüzden bu komplike kainatın da olmalı, ama kainatı yaratacak olan daha da komplike olması gereken bir şeyin nasıl yaratıldığını sormama gerek yok, keyfi olarak burada durabilirim diyorsun. Sonra da kafanı yastığa rahat rahat koyup uyuyabiliyorsun. Sonra da gelmiş aptallıktan bahsediyorsun.

<<Ne o? (uydurma)dinlerdeki mantığın patentini mi aldınız? Kaldı ki, buradaki mantık varolan tüm dinlerdekinin tersi. Yani esasen dinlerdeki “mantık” kullanılmıyor.>>

Aynen mevcut dinler siliniyor ateistlikteki mantık kullanılıp ateistlik din yapılıyor :)

Bu yazından sonraki islam’a giriyor direk, konu ne zaman islam’a geldi, ne zaman islam ı tartışmaya başladık bu konu başlığı altında hayırdır ? bundan önceki sana olan yazımdada bir tasarlayan olabilir önermeme geldin islam’ı kattınki, biz aniballa 3 sayfa yazıştık ve konu tutupta islam’a gelmedi çünkü konunun islamla alakası yoktu ben yok sayılan bir tanrı olabilir ihtimali için bir tanrı önermesi çıkardım dünyadaki dinlerden bağımsız, çünkü amacım önce varolan mantıksızca kaldırılan ihtimali yerine koymaktı, sonra iki ihtimal arasında hangisinin daha ağırlıklı olabileceği seçilecekti, sonra tanrı olma ihtimali ağır çıkarsa gelip bu tanrıyı dünya dinlerinde arıcaktık vs vs vs hepsinin alt yapısı hazır şapşal teflon, konunun kaldığı yerden gelip dalarak şapşal gibi islam a daldın direk, senin gibi bir şapşaldan bağımsız bir kurgu çıkmasını beklemek saflık olur gerçektende, dinlerin daha yer almadığı önermeme bile geldin direk islamdan daldın, şapşallık yapmadan duramazsın dimi, ama kafanı yorma birazdan ordaki şapşallığını diğer yazına cevap verirken güzel bir kapak yapıcam sana...

Sonuca bağlamak gerekirse. Sorunun basitleştirilmiş hali şu:

Öldükten sonra bir şekilde, imanlıların/inananların “değersiz”; aksine, imansız ve inanmayanların değerli olduğu bir alemin varolma ihtimali var mı? Uydurma kitaplar yerine “aklı” kullanmanın değerli sayıldığı bir alem?

Sorunun özü ve altından çıkacak mantık ise şu:

İnanmak neden iyi? Ve inanmamak –affı olmayacak şekilde- neden kötü? İnanmamak bir şuç mu? Buradaki mantık nedir? Yok mu? Yoksa sadece keyfi bir despotizm mi?

Bir şeyi yaratmış olmak, ya da birşeyden sadece daha güçlü olmak, onu keyfi olarak yargılama hakkını verir mi?

Herhangi bir şekilde, ileriki bir tarihte, sıfırdan bilinci olan bir yaratık ya da insan üretebildiğimiz/yaratabildiğimizi düşünelim. Bu bize, onu keyfi olarak yargılama, asma kesme hakkını verir mi?

Cevap medcezirin uydurduğu şıklardaki gibi mi, yoksa şu şekilde de olabilir mi:

1-)ya yoksa yok olup gidicez kimseye olacak bişey yok..

2-)ya varsa, inanmayanlar ayvayı yedi. inanmamak kötü bir şey. (nedendir bilinmez)

3-) ya varsa,ve aklını kullanarak inanmamak (ya da ulaşabildiğin sonuç neyse o)makbul, aklını kullanmayıp uydurma kitaplara vs. iananan inançlılar değersiz..

bundan ibaret.

1-)ya yoksa yok olup gidicez kimseye olacak bişey yok..

2-)ya varsa, inanmayanlar ayvayı yedi. inanmamak kötü bir şey :)

3-) ?

Kurgun tarafımdan kabul görmediği için şık 3’e kurgunun tarafsız yapılmışını yerleştirmiştim ateistlik dinini değil... Kabul görücek bir kurgu hazırla koyalım soru işareti olan yere hadi fırla, yoksa orası soru işareti olarak kalır diğer 2 şıkka görede yine inanana olucak bişi yok....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yavaş yavaş sendeki problemleri çözümlemeye başladım, birkaç ileti sonra listesini verebilirim, reçetesiyle birlikte. Ama açık konuşmak gerekirse tedavin çok zor gözüküyor.

Arızalarından bir tanesi okuduğunu anlayamama, algılayamama sorunu. Eğer böyle bir sorun yoksa, bu durumda işine gelen yerlere cevap yazıyor, diğerlerini görmezden gelerek kaypaklık ediyorsun. Cümle ne:

“Demek ki, evren dahilinde, düzenin zeka gerektirdiğini kabul etsen bile (ki öyle bir şey yok, sadece tümevarım ve ön kabul) spesifik tek bir tanrıya inanmaya yeterli veri yok. 2+2=4 . Bu evren dahilinde yok. Sadece ihtimaller var. Bu belki tanrı olabilir, belki çok çok gelişmiş uzaylı bir ırk vs..vs..Yani mutlak cevabı verecek kesin bir veri yok.”

Bir kaç yazımdaki bazı kısımlardan alıntı yapıp konuya gelip balıklama dalan senmi işine gelen yerleri cevaplamaktan bahsediyorsun... cevaplamamı beklediğin yer neresi soru işareti olan yer ? yok öyle bir yer değilmi şu yukardaki cümlende, daha kendi yazdığını anlamaktan acizsin be adam birde tutmuş algılamadan bahsediyorsun, böyle yazınca ne farkediyor bir tanrı olabileceği ihtimalini yazmamış mı oluyorsun, benim konum o ihtimalin olduğuydu, sende o ihtimalin olduğunu kendin yazdın benim için önemli olan kısım orasıydı, ayrıyetten o kısmada yorum atıyımda hatırın kalmasın hadi, <<Demek ki, evren dahilinde, düzenin zeka gerektirdiğini kabul etsen bile (ki öyle bir şey yok, sadece tümevarım ve ön kabul) spesifik tek bir tanrıya inanmaya yeterli veri yok. 2+2=4 >> ben önermemde big bang için gerekli olan “şey” neyse o şey artık, özel olarak hazırlanmıştır ve ondan sonra big bang olmuştur, yani big bang den önceki hali sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır dedim, buna göre otomatik şuan varolan herşey ve her kanun o zekanın ürünü oluyor, evrenin bu halini alabileceği birşey hazırlanıp patlatıldıktan sonra yani big bang den önceki hali sonraki hali düşünülerek yapıldıktan sonra tabiki big bang sonrası gereken herşey mevcut olur ve başka bir müdaheleye gerek kalmaz, ayrıyetten tek tanrı olduğunuda nerden çıkardın önermemde şuanda tasarlanmış olabileceği ihtimalinin olduğu konuşuluyor daha sonra iki ihtimal arasından olma ihtimalimi daha fazla olmama ihtimalimi o konuşulucak daha sonra olma ihtimali ağır basarsa önce bu ihtimali dünya dinlerinde arıcaz, hepsi adım adım ilk adımı atmadan son adıma gelmeye çalışıyorsun şapşallığa doymuyorsun hiç, önermemle alakan yok hiç yazılarındaa, önermeye göre değil kafana göre yazıyorsun, daha ne tartışıldığını anlamamışsın, bu kadarmı anlaman kıt... anibal a anlayışsız dediğim için kendime kızmaya başladım hiç yoktan o bu hataları yapmıyordu, boşuna dememişler gelen gideni aratır diye, şapşallık etme önermenin yolundan git.... Birde aklı başında bir iş yapmış gibi <<Yavaş yavaş sendeki problemleri çözümlemeye başladım, birkaç ileti sonra listesini verebilirim, reçetesiyle birlikte. Ama açık konuşmak gerekirse tedavin çok zor gözüküyor. Arızalarından bir tanesi okuduğunu anlayamama, algılayamama sorunu >> işte sende olan sorunlar bunlar okuduğunu anlasan gelip tek tanrıdan bahsetmezsin, algılamada sorunun olmasa << Demek ki, evren dahilinde, düzenin zeka gerektirdiğini kabul etsen bile (ki öyle bir şey yok, sadece tümevarım ve ön kabul) spesifik tek bir tanrıya inanmaya yeterli veri yok. 2+2=4>> yazının başına bu gelsede, bir tanrı olabileceğini kabul ettiğinin değişmeyeceğini anlardın...

Düzenin zeka gerektirdiği sadece bir tümevarım ve önkabul denmiş.(sense burayı nedense(!) görmezden gelmişsin bu bir) Senin tüm zırvalıklarının dayanağı düzenin zeka gerektirdiği sanısı, ön kabülü. Fakat bu sadece bir tümevarım. Mantıksal olarak bunun zorunluluk olduğunu göster deseler ağzın açık bakacaksın. Bak sana bazı örnekler: kar kristalleri, Alexander Graham Cairns-Smith'in "yaşama dair 7 ipucu" enfes bir şekilde anlattığı üzere bir solüsyon/çözeltide bulunan kil kristallerinin kendi kendilerini düzenleyebilip kopyalabilme örnekleri, kıyıda dizili çakıl taşları(büyüklüklerine göre)..vs.vs..bunalrın hepsi dışarıdan bakıldığında belli bir düzen, pattern içerisindedir ama bunları düzenleyen, organize eden herhangi bir bilinçli aklı yoktur.! Demek ki içinde bulnduğumuz evren içerisinde düzen kendiliğinden de oluşabiliyormuş. Ki kaos teorisine göre kaotik bir sistemin alt kümelerinde düzen oluşabileceği de gösterilir. Şimdi bu iddialarda ve zırvalıklarda bulunabilmen için öncelikle düzenin her durum ve her şartta bir zeka gerektidiğini kusura bakma ama eşek gibi göstermen, kanıtlaman, ispatlaman gerekiyor. Aksi durumda hiçbirşey iddia etmeye hakkın dahi yok.

Big bang den sonraki evrendeki galaksilerin oluşmasını sağlayan mevcudatın eksiksiz olarak varolması, şöyleki; varolan maddenin getirdiği yer çekimi gibi fizik kuralları, ve bu galaksilerin oluşması ve bu günlerine gelmesi için yer çekimi kanununda yeterli olmayarak kara madde ve karanlık enerji gibi diğer şeylere ihtiyaç duyması ve bunlarında mevcut olmasıyla galaksilerin oluşması ve daha sonra bu oluşan galaksilerden şuanlık bizim bildiğimiz kadarıyla birinde yaşam başlaması, yaşam başlaması için bile evrende canlı organizmalar varolması vs... bütün bunların tesadüfen o patlayan şeyde mevcut olmayacağını düşünüyorum o yüzden onu birisi tasarladıktan sonra big bang i gerçekleştirmiştir diyorum yani big bang ten sonra ihtiyacı olan herşeyi big bang den önce onda mevcut kılarak o hazırladı diyorum.... Bu yüzden tasarlayan olabilir ihtimali vardır diyorum.....

Ama asıl sorun şurda hep ordaydı diye idda eden ; . Şimdi bu iddiada ve zırvalıkda bulunan kişinin en başından beri hep orda olduğunu kusura bakmasın ama eşek gibi göstermesi, kanıtlaması, ispatlaması gerekiyor. Aksi durumda hiçbirşey iddia etmeye hakkı dahi yok. ( bak gördünmü durum nasıl tersine döndü )

İnananlar olamama olasılığını da kabul edenlermiş..Atma! Uydurma!..sen olmama olasılığını da kabul ediyor musun?! Direk madde anti madde ihtimalinin bu şekilde olması tesadüf olamaz gibi akla zara bir mantıkla zaten seçimini yapmışsın.ama kaypaklık bu ya.. Hadi sen ne idüğü belirsiz bir inanansın ve inat için bile olsa zaten olmama ihtimalini de kabul ediyorum diyeceksin.(ve inandığın kitaba göre direk dinden çıkacaksın. sen bunu git sıradan, ortalama bir müslümanın yanında söylesene bakalım bak seni na’apıyor. Ya da git bir camide cemaata söyle de, seni ortaya alıp toplu seks yapsınlar) peki ortalama müslümanın kaçı bunu bu şekilde kabul ediyor?olamama ihtimali ile birlikte?!sen tüm inananlar adına nasıl atıp tutabiliyorsun?! Atıp tutmayı bırak.

Ayrıca, önce ben bütün ihtimalleri kabul ediyorum siz ise bir tanesini seçiyorsunuz diyorsun, arkasından inananlar aradaki ihtimallerden birini seçer diyorsun. Bir dediğin tekini tutmuyor. Ayrıca bu nasıl keyfiyettir, kafana göre birini seç ona inan. Oldu paşam suyundan da koy!

Önermede hiç bir din yok önce müslümanlığa nerden geldin, bu nasıl bir anlama kıtlığıdır ya, öncelikle dinlerden bağımsız bir önerme çıkarıyoruz. Müslümalık hristiyanlık musevilik vs vs bu dinlerin hiç biri yoktur şuan, önermde bir tanrı olabileceği ihtimalinin yok olamayacağı konuşuluyor, ve önermenin bu dinlerle alakası yoktur, tasarlayan, tasarlayan varlıklar denerek çoğul kullanım veya belkide bir bilim adamının yapay evreninin içindeyiz diyerek önerme çıkarmışız önerme dinlerden bağımsız hazırlanmıştır, şaplallık yapıp kendin dinlerden bağımsız bir kurgu çıkaramadığın gibi, bağımsız bir kurgu çıkaran adamın önermesinin içinede gelip dinleri katıyorsun salakmısın be adam, beynin yıkanmış gibi haraket etme, az yazılanlara bak anlayarak kavrayarak yorum at..

Bak şimdi sana bir kaç kapak daha yapıyım, hani olurda burdaki yazılarından bir kitap yapmayı düşünürsen kapak arama sıkıntısı olmasın diye, ben sana bol bol kapak yapıyorum istediklerini kullanırsın...

<<Ayrıca, önce ben bütün ihtimalleri kabul ediyorum siz ise bir tanesini seçiyorsunuz diyorsun, arkasından inananlar aradaki ihtimallerden birini seçer diyorsun>>

Ortada başka ihtimal olmasa neden adları inanan olsun ne şapşal adamsın yahu, tek ihtimal olsa adları inanan değil bilen olur, orta hem olma hem olmama ihtimali olduğundan adları inananlar, tek kesin sonuç olsaydı inanan değil bilen olurlardı, ortada iki ihtimalde olduğundan bizim adımız var olduğuna inananlar, olmama ihtimali olmasaydı inanan denmezdi zaten,

Bir arkadaşın geldi sana şurda köşede güzel bir kız var dedi, sende ona inandın ? bu durumda sana neden inandın diyoruz, çünkü gerçektende köşede öyle bir kızın olduğunu görmedin, bu yüzden köşede o kızın olma ihimalide var olmama ihtimalide ama sen arkadaşına inanıp varolma ihtimalini kabul ettin, bu yüzden inanan oldu adın...

Bu yüzden olma ve olmama ihtimalleri arasında olma ihtimalini seçtiğimiz için adımız inanan. Anladınmı şapşal teflon, << sen tüm inananlar adına nasıl atıp tutabiliyorsun?! Atıp tutmayı bırak. >> tüm inananlar adına atıp tutuyormuyum, iyi okuki yukardaki yazıyı anla, adına inanan diyen herkes otomatik kabul etmiş oluyor, birde tüm inananlar adına nasıl atıp tutabiliyorsun diyo ne cahil adamsın yahu, kendi cümlenin içinde geçiyor adı üstünde inanan işte, ortada başka ihtimal olmasa adı inanan olmaz bilen olur ne kazkafasın be adam....

Böyle bir kaypaklık, çarpıtmacılık olabilir mi?!ya cahillik ya kaypaklık..kendin çalıp kendin oynuyorsun. Kesin yoktur demek için kanıta ihtiyacı olan bizler miymişiz? Yokluk ne zamandan beri kanıt gerektiriyor a cahil adam? Yokluğun kanıtı olur mu?

Sen ne salaksın be adam yazıda açık açık yazan bir tanrı olabileceği ihtimalinin yok sayılamayacağıydı, o ihtimalin varolduğunu sen kendin kabul ettin zaten ? bu yüzden yokluğa nerden geldin ? ben bu ihtimal hep vardı ve varolan ihtimal yok sayılamaz diyorum başından beri ama o ihtimal hiç yoktur diyenlerin varolan ihtimalin yokluğunu ıspatlaması gerekir diyorum, yani varolan o ihtimali nasıl yok ettiğini ortadan kaldırdığını, yokluk ıspat istermi evet ister, bir konu üzerinde iki ihtimal varsa ve ihtimallerden birisi çürütüldüyse artık o ihtimal yoktur, ama o ihtimali yok saymak için o ihtimalin nasıl çürütüldüğü kanıtlarıyla ıspatlanmalıdır, cahillikten bahsediyorsun zerre kadar beyin yok sende...şimdi yokluk kanıt gerektiriyormuş gerektirmiyormuş muş ? varolan bir ihtimali yok saymak için, o ihtimalin çürütülmesi gerekir, çürütülürse o ihtimal yok sayılır, bu yüzden ne dedim o ihtimali yok sayan kanıtlaması lazım o ihtimalin olmadığını, çünkü o ihtimal şuan var, yok sayanın o ihtimali nasıl çürüttüğünü kanıtlarıyle ve delilleriyle açıklaması lazım anladınmı şapşal teflon, kopya yaparak cevapladığın o yazıda bile açık açık yazıyor (buyurun kesin sonucunuzu ıspatlayın, ve başka ihtimaller olmadığını gösterin...) bak gördünmü ? algılamanın sınırları hayretler içerisinde bırakıyor beni her seferinde....

Anibalin süper zenci analojisi zaten tamamiylen bunun üzerine kurulu. Senin kafa bir türlü almıyor o ayrı. Ben sana kanatlı pembe uçan filler, ya da zümrüt-ü anka kuşu vardır senin tanrını da o yaratmışdır, şimdi de domalmanı istiyor dediğim zaman sen bana yokluğunu nasıl göstereceksin?! Yokluğunu gösteremiyorsan domal dediğim zaman ne diyeceksin!?

Sizin şu önermelerde cinsellikten geçilmiyor ne sapık adamlarsınız yahu  yokmu aranızda karakter sahibi daha zeki örnekler verebilecek birisi  bir yaratıcı olduğunu kabul edip onuda yaratanın zümrüt anka kuşu olduğunumu idda ediyorsun, halbuki benim tasarlayan önermeme göre tasarlayan “?” bilinmiyor daha çözüp bulucaz o kısma gelmedik, sen benim önermemdeki daha ney olduğu bilinmiyen tasarlayanı yarattığını söylediğin zümrüt anka kuşunu ıspatla bakalım, en basiti bir kuş olduğunu nerden biliyorsun ? benim önermemdeki tasarlayanın nasıl birşey olduğu bilinmiyor daha bir “?”...

Söylesene, bir sanık neden suçu ispat edilene kadar suçsuzdur.Çünkü suçun varlığı bir iddiadır. Yokluğu değil. İspatla yükümlü olan varlık iddiasında olandır. Çünkü yok olduğunu beyan etmek bir iddia değildir. Olanı söylemektir. Ben tanrı yoktur diyorum, çünkü hiçbiry

erde yok, bugüne kadar da aha şurdaır diyebilen çıkmadı. Nokta.

Aynen öyle varolan tanrı olma ihtimali yokluğu ıspat edilene kadar hep varolacaktır, ispatla yükümlü olan sadece varlık iddasında olan değil yokluk iddasında da olandır, nasıl mı ? varolan bir ihtimalin yokluğunu idda eden kişinin o ihtimali nasıl çürüterek yok saydığını açıklamak ıspatlamak zorundadır...masa üstünde bir elma vardır ve o evde yaşayan iki kişi, o masaya o elmayı ikisinden biri koymuştur iki ihtimal vardır ortada, birinin adı “a” diğerinin adı “b”, ama senin “a”’nın koyma ihtimali yoktur “b” koymuştur demen için o elmayı oraya onun”b”nin koyduğunu ıspatlaman gerekir, ıspatlamayadığın sürece o elmayı oraya kimin koyduğu hakkında iki ihtimal varolmaya devam edicektir...

<< Ben tanrı yoktur diyorum, çünkü hiçbiryerde yok, bugüne kadar da aha şurdaır diyebilen çıkmadı. Nokta. >> ben önermemde söylüyorum, benim önermemdeki tasarlayan bu evrenin dışındadır, o yüzden göremezsin.... hiçbiryerde yok nasıl diye biliyorsun heryere baktın mı ? evrenin sınırlarını aştın mı ?

Sen bile daha bir tanrı mı, uzaylı mı her ne halt olduğundan emin değilsin daha bırbırbır konuşuyorsun. Bulunduğun odada bir elma var diyorum. Sen heryere bakıyorsun ki yok. Şimdi o elmanın orda olmadığını ispat etsene?!

Ben neye inandığımı iyi biliyorum ama daha konu oraya gelmedi, şuan ne olduğu belli olmayan önermemdeki tasarlayan ama merak etme konu oralarada gelicek adım adım, Elma nın hangi odada olduğunu söyle hemen fotosunu çekip yolluyum odanın ayıp ettin :) bak senin eksiklerini tamamlayıp ben sana aynı soruyu yöneltiyim ben senin gibi eksik iş yapmam, ben sana senin odanda görünmeyen bir elma var diyorum yokluğunu ıspat etsene ? :)

Günlük hayatında vampir ya da kurtadamlara göre önlemler alarak hareket ediyor musun, geceleri sarımsak, gümüş falan? yoksa etmiyor musun? Eğer böyle bir ihtimali dikkate almıyorsan, vampir&kurtadamların yokluğuna dair ispatının ne olduğunu göster abaklım.

Hemen gösteriyim o dediklerinin dünyada mevcut olduğu söylenen ve gözle görülebilen varlıklardır o yüzden görme ihtimalim olan bir şeyi görmediğim sürece inanıcam diye bir kaide yok... ama tasarlayan önermemdeki tasarlayanı göremiyeceğimi biliyorum çünkü o bu evrenin dışındadır... :) ne desen elinde patlıyor, elinden gelen bumu ? kafan bu kadarını yapıcak kadarmı çalışıyor ?

Ya da, hepsi bir yana; yokluğun ispatı için bir model göstersene, önersene?! Buyur, biz de o yöntemi kullanalım. Var mı böyle bir yöntem ya da yaşanmış bir örnek?!

Varolan bir ihtimali yok saymak için o ihtimali çürütmek gerekir, ispat isteyen hiç yok olan birşey değil, varolan bir ihtimalin nasıl yok olduğu...

İşte, bizler vampir, kurtadam ya da pembe fillerin yokluğuna dair ne kadar kesin bir sonuca sahipsek, tanrıyla da ilgili o kadar kesin sonuca sahibiz diyoruz.

Bir tanrının yokluğuyla ilgili kesin sonucunuzu açıklasana...

Sen şimdi benzetmedeki sarımsak,gümüş gibi sembollere takılıp kalırsın muhtemelen, aman diyim 

Bu benim adıma kaçıncı konuşman böyle, daha önceki 2 sinde kapak yapmıştım, ama sende akıllanacak kafa yok ben daha çok kapak yaparım sana...

Kimsenin kesin vediği falan da yok. Hem kendi kafanıza göre işinize en gelen keyfi sçimi yapıp arkasından da milleti kesin sonuç vermek vs. ile itham ediyorsunuz.

Keyfi seçim değil biz bize en mantıklı gelen seçimi yaptık, sizin gibi tesadüfçü değiliz, herşeyin mantıklı bir açıklaması olması gerekir bize göre...

Yapılan ama kafanızın almadığı şey şu; Occam’ın usturasını bilir misiniz?..İhtimaller vardır ama bu önemini kaybediyor. Çünkü ihtimalleri varsaymak başka, aradan birini keyfekeder seçmek ise tamamen başka bir şeydir. Evet uzaylı ihtimali vs. var, ama süper zenci ihtimali de var, e o zaman vampir, kutradam, zümrüt-ü anka kuşu, zeus, hint tanrısı vs. ihtimalleri de var. Bu işin de sonu yok. Sizin gibi sallama bir şekilde kafanıza göre bir seçim yapılmadığı sürece.

Ama bu zaten rasyonel bir aklın yapacağı şey değil.

Keyfi bir seçim yok şu yazıyı tekrar oku

Big bang den sonraki evrendeki galaksilerin oluşmasını sağlayan mevcudatın eksiksiz olarak varolması, şöyleki; varolan maddenin getirdiği yer çekimi gibi fizik kuralları, ve bu galaksilerin oluşması ve bu günlerine gelmesi için yer çekimi kanunu’nunda yeterli olmayarak kara madde ve karanlık enerji gibi diğer şeylere ihtiyaç duyması ve bunlarında mevcut olmasıyla galaksilerin oluşması ve daha sonra bu oluşan galaksilerden şuanlık bizim bildiğimiz kadarıyla birinde yaşam başlaması, yaşam başlaması için bile evrende canlı organizmalar varolması vs... bütün bunların tesadüfen o patlayan şeyde mevcut olmayacağını düşünüyorum o yüzden onu birisi tasarladıktan sonra big bang i gerçekleştirmiştir diyorum yani big bang ten sonra ihtiyacı olan herşeyi big bang den önce onda mevcut kılarak o hazırladı diyorum.... Bu yüzden tasarlayan olabilir ihtimali vardır diyorum.....

Bu durumda en mantıklı ve rasyonel sizin ise bir seçim ya da kesin sonuç sandığınız tavır şu: bu everenin başlangıcına ve kısmen de olsa bigbang e dair bilgi sahibiyiz. Ötesi ile ilgili ise bir .ok bildiğimiz yok. Her şeyin bir başlangıcı ya da yaratanı olması gerektiğine dair mantıksal bir zorunluluk da yok. Bunu şimdiye kadar gösterebilen ya da ispatlayan olmadı. Varsa gösterin. Varsa öyle bir yiğit beri gelsin. Ve bilim bize bigbang’in bir false vacuum sonucu olabileceğini gösteriyor. Ötesini değil. Bunu daha bir üst akıla, uzaylılara ve sonu gelmeyecek bir zincire yaslamak yerine şu an itibariyle burada bırakmak, en sadesi ve en mantıklısı. Sen ve senin gibilerin bir türlü anlamak istemedikleri, kesin sonuç sandığı ey işte bu.Olanla yetinmek. Bilinmezlikten tanrılara varmamak. Atmasyon hikayeleri hem uydurup hem de kendi uydurduğunşeye inanmamak. Kaptın mı mevzuyu?.. İnşallah…

Herşey en başından beri hep ordaydı diye bir zorunlulukta yok , Bunu şimdiye kadar gösterebilen ya da ispatlayan olmadı. Varsa gösterin. Varsa öyle bir yiğit beri gelsin.

<<Bunu daha bir üst akıla, uzaylılara ve sonu gelmeyecek bir zincire yaslamak yerine şu an itibariyle burada bırakmak, en sadesi ve en mantıklısı. Sen ve senin gibilerin bir türlü anlamak istemedikleri, kesin sonuç sandığı ey işte bu.Olanla yetinmek. Bilinmezlikten tanrılara varmamak.>> yapma ya ? senin istediğin yerde kalalım daha fazlasını sorgulamayalım hı ? ne oldu sorgulayan ateist düşünceye :)

O laf çöpe möpe gitmiyor atma kandıralı atma.. “bu yüzden big bang den önceki hali big bang den sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır bence demişim” nedir bu? direk evrenin dışına çıktın işte. bu evren dahilinde her şeyin açıklanabileceğini ama evrenin bu şekilde oluşması/oluşabilmesi için gerekli formülasyonun, oran ve değerlerin bilinçli olarak verilmesi gerektiğini söyleyen sen değil misin. İlk hareketin bu evrenin başlangıcından, yani öncesi ve dışından bir “erek” dahilinde verilmiş olması gerektiğini apaçık söyleyen sensin. Hatta bunu bir tanrı değil de uzaylı vs. olabileceğini bile kabul ediyorsun. Kaypaklık yapma. Lafı çevirme. Bi halt yedin arkasında dur.

Yahu sen gerizekalmısın be adam hala yazdığında söylediğimi doğruluyorsun birde kaypaklık yapma laf çevirme diyorsun paranoyakmısın sen ? “bu yüzden big bang den önceki hali big bang den sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır bence demişim” şu gördüğün yazı bir kaç sayfa öncesinde de var aç bak, önermem bunun üzerine kurulu zaten, big bang olmadan önceki hali big bang den sonraki hali düşünülerek tasarlanmıştır bu yüzden şuan evrenin bu halini alması için gerekli olan herşey mevcuttur diyorum... ilk patlama olmamış hali patlamadan sonraki hali düşünülerek tasarlanmış bir zeka ürünüdür, bu yüzden şuan olan herşey evrenin içindeki mevcudatın kendine yetmesi, öncesinde o mevcudatın kendi içerisinde mevcut kılınmasından dolayı diyorum, öyle bir zekadırki bunu tasarlayan içinde gerekli oılan herşeyi mevcut kılmıştır ve bu yüzden kendi kendine yetmektedir...

Senin gibi kaç müslüman vardır, kaçı sana iyi gözle bakar, kaçı seni bizle aynı kefeye koyar bak orasını da merak ayrıca senin önermeni nerde nasıl doğruluyor manyak mısın sen? Neyinediyorum hangi mantığı, evrende kaos var, düzen dediğin şey ise sadece belirli zaman dilimlerindeki kesitlerden ibaret. Dünyada depremler ve felaketler oluyor, bir sürü çocuk bebek de ölüyor. Dünyanın diğer gezegenlerden hiçbir farkı ve ayrıcalığı yok. Dünyayı yaşam için karşılıklı ve geri beslemeli olarak dönüştüren şey bile yaşamın ta kendisi(bakınız:mavi-yeşil algler) dünya kendi başına yaşama uygun bir yer bile değil..mantık ama sallama mantık. Cahil mantığı..

Eee ne oluyor depremler olunca bir tasarlayan olmuş olamıyor mu ? deprem olmaması, yağmur yağıp seller olmaması, kimsenin ölmemesi falan lazım diyosun 

Sana yazdım kaypak kandıralı. diyalog içerisinde kinayeli bir soru olarak sorduğun o cümleyi şimdi bana satmaya çalışma. Kaypaklık etme. Bu marsa falan neden hiç gitmemişmiş, marsta hesapta ideal uzaklıkta ya, niye orda yaşam oluşmamış diye laf sokacan aklın sıra..Bak nasıl kurmuşsun:

“Sorgulayıcı : Hıms.. Dünyamız falanda güneşe tam ideal uzaklıkta yaşam olması için şanslıyız … ya gerçi organizmalar bulunduğu koşula göre evrim geçirerek yani faydalı mutasyonlarla bulunduğu yere uyum sağlayabiliyordu, bu mars’a falan neden hiç tesadüfen gitmemiş ve oraya uyum sağlayıp orda faydalı mutasyonlar gerçekleşipte başka bir türlü yaşam başlatmamış orda, aslında dünyanın güneşe olan ideal uzaklığı bizim için geçerli, oraya uyum sağlayıp orda faydalı mutasyonlar geçiren bir organizma içinde mars ideal uzalıkta demektir…

Bilim adamı: Doğru diyorsun ama, Buda bizim şansımız işte, farklı mutasyon dediğin dünyada olur bakma oralara sen…

Sorgulayıcı : Hıms anladım… O mutasyonlarda canlılık evrim geçirerek bu günlerine geldi bizim ve dünyadaki diğer canlıların şuanki hallerini olşturdu… peki bu düşünülebilir bunu not alıyorum…

Bilim adamı: Aynen not al...

Sorgulayıcı : Anladım bu bütün konuştuklarımızın hepsi tesadüf değilmi, yoksa işin içine bunları planyan birisinin olduğunu ve aslında hesaplanmış bir oluşum olduğunu düşünmeden nasıl açıklanabilirki…”

Ayrıca okuduğunu yine anlamıdığın üzere konuyu bir ölçek bahsinden açtım, zar örneği arkadan dünya örneği verip arkasından da bigbang evren ölçeğine geçtim, senin kafaya anca böyle girer diyerek. Oysa sen buradaki esas mevzuyu es geçip cevap veremeyerek, yine kendine göre saptırmşsın aklın sıra.

sana direk o alıntı yaptığın yazıdan cevap vericem bunuda çerçevelettirir asarsın şapşal teflon,

oraya uyum sağlayıp orda faydalı mutasyonlar geçiren bir organizma içinde mars ideal uzalıkta demektir…

Mars ın hesapta uygun uzaklıkta olmasıyla ilgisi yok konunun, nerde faydalı mutasyon geçirirse bir canlı organizma, orda faydalı mutasyon geçiren canlı içinde uygun uzaklık orasıdır deniliyor, bu yüzden de dünyanın güneşe olan uygun uzaklığı aslında bizim için geçerlidir yazmışım  Ama bu faydalı mutasyonların çevremizdeki gezegende gelişmemesine şaşırmışım ve sonra “Bilim adamı: Doğru diyorsun ama, Buda bizim şansımız işte, farklı mutasyon dediğin dünyada olur bakma oralara sen” bu cevabı kabul edip yani dünyaya bu şansın geldiğini kabul edip, “Sorgulayıcı : Hıms anladım… O mutasyonlarda canlılık evrim geçirerek bu günlerine geldi bizim ve dünyadaki diğer canlıların şuanki hallerini olşturdu… peki bu düşünülebilir bunu not alıyorum…” Bu cevabı vermiş ve evrim teorisinden için düşünebileceğimi söylemişim… anladın mı şapşal teflon ? Okuduğunu anla

mazsın, mantığını algılayamazsın işimiz, ama doğru bunları yaparsan boş boş kim konuşucak dimi ?…

Be mübarek, diğer ihtimalleri yok sayıp direk tanrıdır diyen sensin ya. Şaşırdın mı kendini? Diğer ihtimaller var olsa bile, bunlarla ilgili kesin bir yargıya ulaşacak yeterli veri yooooooooooooook.

İhtimaller vardır ama ben olma ihtimalini seçenim diyenim, kesin bir yargıya ulaşılırsada adı zaten inanç olmaz direk bilmek olur...

Anla be adam! Sen güya diğer ihtimalleri göz önünde bulunduruyorsun ama yersek. Seçimini yapmışsın ya, gerçi ne halt ettiğin de belli değil, bişr zekaya mı inanıyorsun, tanrıya mı?yoksa islamdaki Allaha mı? Kıvıracam diye ağzın yüzün dağılmış ne dediğin belli değil. Sahi sen Müslüman mısın medcezir söylesen? Çünkü bu söylediklerinle bir Müslüman olaman imkan ihtimal yok. Sen müslümanım desen Müslümanlık seni kabul etmez bilesin. Ha değilim, deistim vs. diyorsan o ayrı…

Sen salakmısın önermemle gerçek inancımı daha birbirinden ayırt edemiyormusunda <<bişr zekaya mı inanıyorsun, tanrıya mı?yoksa islamdaki Allaha mı? Kıvıracam diye ağzın yüzün dağılmış>> tutup bu gerizekalılığı yapıyorsun ? yahu senin kafan hiçmi çalışmıyor ? orda yazdıklarının biri önermem diğeri gerçek inancım, önermemde ihtimalden başlayıp bu tarafa doğru gelicez merak etme sen.... önce varolan ihtimalimizin yok sayılamayacağını gösterip, varolan ihtimalimizi eski yerine koyucaz, sonra olma ve olmama ihtimallerinden hangisinin ağır bastığına karar vericez sonra olma ihtimali varsa önce zaten olduğunu idda eden dünyadaki dinlere bakıcaz bakalım aradığımız orda varmı diye.... Daha kurguyla gerçeği ayırt edemeyip şapşal şapşal yazılar yazıyorsun, anlama kıtlığında yeni bir boyuta açtın...

Tasarlayan olma ihtimalini yok sayan değiliz. Herhangi bir sonuca ulaşmak için kesin veri olmadığını söyleyenleriz. Yeterli veri olmadıktan sonra ihtimaller varmış yokmuş hiçbir önemi yok. Anlamadığınız nokta bu. Duruma bir bakalım: Determinizm ve neden-sonuç ilişkisi ne ile başlıyor, bigbangle ve bu evrenle. Demek ki bigbang’den önce uzay-zaman yok. Ya da bildiğimiz anlamda olmayabilir. Neden-sonuç ilişkisi tamemen farklı yada tersine bir şekilde bile işliyor olabilir. ne var elimizde?

Aslında hiçbirşey!..Yani bir tanrı bu evreni yaratmışsa bile ona inanmak ya da ulaşmak için yeterli veriyi bize vermemiş. Bu durumda:

-tanrının (ya da yaratan her neyse)umurunda değiliz, zaten bizi yargılayamaz çünkü yeterli doneyi vermemiş. Bu durumda o tanrı da zaten benim umurumda değil. Kendi kendime gelin güvey oluyorum.

- tanrı(ya da yaratan her neyse) burayı yaratmış, yeterli doneleri vermemiş ama akıl vermiş, ve bizim aklımızı kullanarak ulaşılacak sonuç herneyse ona ulaşmamızı istiyor. Yani aklımızı kullanıp kullanmayacağımızı görmek istiyor. Uydurma kitap ve elçilere inananlar, ya da kafalarına göre tanrılar uyduranlar bok yemiş vaziyette.

- tanrı marnı vs. bir yaratan yok. Bigbang, sicim teorisi, steady-state model, false-vacuum vs. her ne ise bu evren kendine oluşup yokolan sonsuz döngülerden bir tanesi. Stephen hawking’in “no boundary” teorisinde olduğu gibi.

Yani bizim yaptığımız nedir: Olanı söylemek.

Sizin yaptığınız nedir: kıçından uydurmak ve uydurmayanlara bok atmak. Olanı söyelemeyi bir tercih, ya da kesin sonuç vermekmiş gibi kabul etmek.

Anladın mı?..inşallah..

Yeterli veri fazlasıyla vardır bunları şu yazdımda yazmıştım bir daha tekrak oku

Big bang den sonraki evrendeki galaksilerin oluşmasını sağlayan mevcudatın eksiksiz olarak varolması, şöyleki; varolan maddenin getirdiği yer çekimi gibi fizik kuralları, ve bu galaksilerin oluşması ve bu günlerine gelmesi için yer çekimi kanununda yeterli olmayarak kara madde ve karanlık enerji gibi diğer şeylere ihtiyaç duyması ve bunlarında mevcut olmasıyla galaksilerin oluşması ve daha sonra bu oluşan galaksilerden şuanlık bizim bildiğimiz kadarıyla birinde yaşam başlaması, yaşam başlaması için bile evrende canlı organizmalar varolması vs... bütün bunların tesadüfen o patlayan şeyde mevcut olmayacağını düşünüyorum o yüzden onu birisi tasarladıktan sonra big bang i gerçekleştirmiştir diyorum yani big bang ten sonra ihtiyacı olan herşeyi big bang den önce onda mevcut kılarak o hazırladı diyorum.... Bu yüzden tasarlayan olabilir ihtimali vardır diyorum.....

Gördüğün gibi yeterli veri var, sen bunlar mevcut olduğundan tanrıya gerek yok diyorsun, bende diyorum ki onları tanrı mevcut kıldı yani tasarlayan o yüzden onlar var...

Ne de güzel kendini teyid ediyorsun. Karakterini de belli ediyorsun. Sende kafana göre bir seçeneği doğru kabul etmek kalıcı bir arıza, kaypaklık ve aymazlık olsa gerek. Benim hangi nedenle bu sayfaya ya da bu güne kadar ortada olduğumu-olmadığımı biliyor musun? Hayır! O zaman atma, sallama, kıçından . Yok o zaman oturuydurma, iftira atma saftirikaleyhiselam. Var mı kanıtın oturduğun yerde de arkasında duramayacağın laflar etme medcezir efendi. Utandırma kendini.

Ha cevabı yazarız merak etme. Sen sazan gibi atlayıpdurma yeter. Sana mı hesap verecem gubidik

...............

Hesap veremezsin çünkü versen bile yalan söylüceksin, gerçekleri yüzüne vurmam nasıl zoruna gitmiş, nasılda o sayfadaki yazımın etkisinde kalıp ukalalığı bıraktığını söyleyince, panikle eski tavrına geri döndün :) ama böyle yapınca mantıksızlıklar zincirlemesi yapıyorsun, banada bol bol malzeme çıkıyor :) sen benim adıma en az 4 yerde cevap verdin o zaman şu laf direk sana gitsin << Yok o zaman oturuydurma, iftira atma saftirikaleyhiselam. Var mı kanıtın oturduğun yerde de arkasında duramayacağın laflar etme teflon efendi. Utandırma kendini. Ha cevabı yazarız merak etme. Sen sazan gibi atlayıpdurma yeter. Sana mı hesap verecem gubidik >> bu laflar direk sana geliyor bak :) hem benim adıma saftirikçe yazılar yaz, sonra iftira atmaktan sazan gibi atlamaktan bahset ilahi teflon ölme emi :)

Şimdi gelelim görmezden geldiğin, kaypaklık ettiğin, hiç cevap vermeden aklın sıra geçiştirdiğiğn noktalara:

1-Ortada bir kitap var ve bu kitap mutlak cevabın kendisinde olduğunu, cevabın “Allah” olduğunu, ve bu cevabı doğru kabul etmeyenlerin, şüphe edenlerin, inanmayanların; affı olmayacak şekilde cezalandırılacağını söylüyor. Seçenek, ihtimal, esneklik ve en önemlisi “hoşgörü”kesinlikle yok. Buna ne buyurursun? Ortada kesin sonuca ulaşmayı sağlayacak yeterli veri yokken, ve bunu sen dahil birçok Müslüman vs. dahi biraz altınızı kazıyınca direk itiraf ediyorken.. İşte kuranın çakma olduğunun en güzel delillerinden biri.

Dedik, sen bile ihtiamllerden bahsediyorken, kuran böyle diyor ne diyorsun dedik. Tık gelmedi. Görmeişsindir belki bi dahaki sefere yazarsın inşallah..

Şimdi gelelim yine salaklık ve şapşallık ettiğin konuya, konuya gelip ilk kaldığı yerden devam ediyim diyerek yazdığın yazıda bu sefer ukalalık yapmadığından şapşallığını yüzüne vurmadım orda, neyse üstüne gitmiyim dedim, ama kötü seçim yapmışım şimdi vururuz şapşallığını yüzüne, önerme tamamen dünyada olan dinlerden bağımsızdı daha tasarlayan kim belli değildi, tek olup olmadığı belli değildi vs vs vs ve konu tutupta o kadar sayfa islamiyete gelmedi, ama senin gibi bir sazan geldi dinlere göre bağımsız hazırlanmış bir önermeden için direk islamdan girdi lafa... şimdi anlıyorum dinlerede göre neden bağımsız bir kurgu hazırlayamadığını nerde sende o kafa.... önermemde islamdan veya diğer dinlerden bahsediyormu ? veya önermemin mantığı ney ? yok sayılan bir ihtimalin, yok sayılamayacağını göstermek, ama sen merak etme konu adım adım islamiyete gelicek.... varolan ama yok sayılan ihtimalimizi koyduk eski yerine, bundan sonra iki ihtimal arasından hangisinin daha ağırlıklı olacağını tartışıcaz.... bundan sonra sazan gibi atlamadan önce yazılanları oku öyle yorum at.... hayır okuyupta yorum attım diyorsan anlama kıtlığının bu kadarı pes doğrusu...

Demek ki böyle bir mantıktan anlam çıkarabilmek için göstermek zorunda olduğun iki şey var:

1- Ya, o konumun olasılık dışıyken/olasılık dahilinde değilken gerçekleştiğini göstereceksin.Yani imkansızken olageldiğini.

2- Ya da, o konumda olma olasılığının, diğer konumlarda bulunma olasılığından daha düşükken gerçekleştiğini göstereceksin. Yani özel bir durum olduğunu, yani bir çeşit ayrıcalık tanındığını.

Yani bigbang/patlama/ya da genişleme başka türlü şekilde/şidette olsaydı, ya da madde-anti madde oranı, karanlık madde oranı vs. herhangi başka ve bizim için anlamsız bir oranda ortaya çıkmış olsaydı eğer; o oranların o bizim için anlamsız şekilde ortaya çıkma olasılığı da, hesaplandığı zaman, yine benzer değerde, ya da başka bir bakış açısıyla “düşük” çıkardı.

Dedik. Senin bu iş tesadüf olamaz diyebilmen için bu oranların özel durum olduğunu göstermen gerekir.herhangi bir patlama şiddetinin ve anti madde-madde, karanlık madde oranının oluşma olasılığı neyse, bizim evrenimizdeki bigbang şiddeti, madde-anti madde, karanlık madde oranının bu şekilde olma olasılığı aynı olmalı. Birinin diğerine üstünlüğü yok dedik. Varsa göster. Olasılık dışındayken olduysa onu da göster. Öyle kıçından “bunlar tesadüf olamaz” demekle olmaz bu işler dedik. Tık yok.

abuk subuk yerlere alıntı yapıp bir sürü demogoji yapmış, ama nedense(!) bu kısımları atlamış ve görmezden gelmişsin. Şimdi adam gibi git alıntılamayıp cevaplamadığın yerler neresi ise, onları tekrardan oku, cevap ver. Bunlara açıklık getirmeden sakın gözüme gözükme çekirge. (hani neden yazmadın diye hesap soruyoruz ya)

Sen şunu bir tekrar oku

Big bang den sonraki evrendeki galaksilerin oluşmasını sağlayan mevcudatın eksiksiz olarak varolması, şöyleki; varolan maddenin getirdiği yer çekimi gibi fizik kuralları, ve bu galaksilerin oluşması ve bu günlerine gelmesi için yer çekimi kanunu’nunda yeterli olmayarak kara madde ve karanlık enerji gibi diğer şeylere ihtiyaç duyması ve bunlarında mevcut olmasıyla galaksilerin oluşması ve daha sonra bu oluşan galaksilerden şuanlık bizim bildiğimiz kadarıyla birinde yaşam başlaması, yaşam başlaması için bile evrende canlı organizmalar varolması vs... bütün bunların tesadüfen o patlayan şeyde mevcut olmayacağını düşünüyorum o yüzden onu birisi tasarladıktan sonra big bang i gerçekleştirmiştir diyorum yani big bang ten sonra ihtiyacı olan herşeyi big bang den önce onda mevcut kılarak o hazırladı diyorum.... Bu yüzden tasarlayan olabilir ihtimali vardır diyorum.....

Öyle kıçından tesadüf demekle olmaz asıl, herşeyin aslında başından beri hep orda olduğunu ıspatla, big bang gerçekleşmemiş halinin big bang gerçekleştikten sonraki böyle muhteşem bir evren oluşturucak mevcudadın tesadüfen kendisinde aslında hep kendinde olduğunu ıspatla... patlama olmamış halinin aslında hep orda olduğunu başka bir yerden getirilmiş olamayacağını ıspatla, gittin gördün mü o anı veya ondan daha öncesini ? . Bunlara adam gibi açıklık getirmeden sakın gözüme gözükme şapşal teflon fırla ara yanıtları...

tarihinde Medcezirrr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mad-Jazira

Bence sen eninde sonunda zaten ateist olacaksın.

Halen dogma dumanını tüttürüyorsun bazı bilgilerde.

Az çarpıtıyorsun.

Kafandaki bilgi miktarı biraz daha kafana dank edecek kadar çoğalınca kendin ateist olursun.

Ama seni buradaki bu tutumun da ömür boyu rahatsız eder :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak zavallı kaz kafalı med cezir, sana söyledik basitçe: Olmayan şey bir ihtimalde olmaz.

Sen gösterebiliyorsan aha tanrı burda bakın diye, o bir ihtimal olabilir. Ama gösteremediğine göre, demekki kainatın doğuşunda filan onun olması gibi bir ihtimalde yoktur.

Öteside boş laftır birader, hepsi bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle varolan tanrı olma ihtimali yokluğu ıspat edilene kadar hep varolacaktır, ispatla yükümlü olan sadece varlık iddasında olan değil yokluk iddasında da olandır, nasıl mı ? varolan bir ihtimalin yokluğunu idda eden kişinin o ihtimali nasıl çürüterek yok saydığını açıklamak ıspatlamak zorundadır...masa üstünde bir elma vardır ve o evde yaşayan iki kişi, o masaya o elmayı ikisinden biri koymuştur iki ihtimal vardır ortada, birinin adı “a” diğerinin adı “b”, ama senin “a”’nın koyma ihtimali yoktur “b” koymuştur demen için o elmayı oraya onun”b”nin koyduğunu ıspatlaman gerekir, ıspatlamayadığın sürece o elmayı oraya kimin koyduğu hakkında iki ihtimal varolmaya devam edicektir...

"c" nin koyma ihtimali de var desem ne olacak şimdi? Ama sen iki ihtimalle sınırlandırmışsın.

Sen diyeceksin ki : "c" nin olma ihtimali yok burada iki ihtimal var.

Ben de derim ki : O elmayı masaya ikisi de koymadı. Elmayı eve giren hırsız mutfak tezgahının üzerindeki kıpkırmızı elmaları görünce dayanamayıp birkaç tanesini alıp cepine attığı esnada evden aceleyle çıkarken birini pencere kenarındaki masanın üzerine düşürdü.

Bu şekilde istediğin sayıda ihtimal üretebilirsin. İhtimalleri var edenler de insanlardır. Ayrıca tanrının var olma ihtimalini ortaya atan biz değiliz ki bunun ispat yükümlülüğü bize ait olsun. Çünkü biz ihtimaller arasına tanrıyı koymadık ki hiçbir zaman. Bir zarın yedi gelme ihtimali vardı da biz mi yedi gelemez dedik?

Senin tanrının olma ihtimalini ortaya atmak için verdiğin örnekler evren ile sınırlı iken bize ise yok olduğunu ispatlamak için evrenin dışına çıkmamız lazım diyorsun. Böyle bir mantık olabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"c" nin koyma ihtimali de var desem ne olacak şimdi? Ama sen iki ihtimalle sınırlandırmışsın.

Sen diyeceksin ki : "c" nin olma ihtimali yok burada iki ihtimal var.

Ben de derim ki : O elmayı masaya ikisi de koymadı. Elmayı eve giren hırsız mutfak tezgahının üzerindeki kıpkırmızı elmaları görünce dayanamayıp birkaç tanesini alıp cepine attığı esnada evden aceleyle çıkarken birini pencere kenarındaki masanın üzerine düşürdü.

Bu şekilde istediğin sayıda ihtimal üretebilirsin. İhtimalleri var edenler de insanlardır. Ayrıca tanrının var olma ihtimalini ortaya atan biz değiliz ki bunun ispat yükümlülüğü bize ait olsun. Çünkü biz ihtimaller arasına tanrıyı koymadık ki hiçbir zaman. Bir zarın yedi gelme ihtimali vardı da biz mi yedi gelemez dedik?

Yok güzel kardeşim “c” nin olma ihtimali olmaz demicem, yaklaşımın çok güzel “c” de koymuş olabilir o elmayı oraya hatta o eve gelen “a” ve “b” nin arkadaşlarından biri olan “d” de koymuş olabilir, ihtimal sayısının artmasında sorun yok burda, anlatılmak istenen ihtimalin olduğuydu, elma yerine evreni koyarsak, evreni tasarlayan konusunda ihtimaller ne üzerine gelişiyor bak, biri b tasarlamıştır diyor öteki a tasarlamıştır diyor, sende c tasarlamıştır diyorsun, burda ne olmuş oluyor bir tasarlayan olduğu kabul görüp kimin tasarladığı hakkında ihtimaller yürütülmüş oluyor, aynı dünyadaki çeşitli dinler gibi, en başta iki ihtimal vardı o elmayı birisi oraya koydumu koymadımı, bizim çok çeşitli ihtimallerimiz koyduğu ihtimalinin içindeki, acaba kimin koyduğu hakkında diğer ihtimaller, ama mantığımız o elmanın o masanın üstünde hep kendiliğinden varolacağı ihtimalini silerek, direk birisi koymuştur ama kim koydu ihtimali üzerine ihtimaller türetmeye başladı, çünkü iyi biliyoruzki o elma oraya kendiliğinden gelmiş olamaz...ama nedense iş big bang in gerçekleşmemiş haline gelince o aslında hep ordaydı diyoruz, nasıl diğer ihtimali direk silebiliyoruz, elma ihtimalinde o elmanın oraya kendiliğinden gelemeyeceğini biliyorduk, ama big bang in gerçekleşmemiş halinin aslında hep kedinliğinden ordamıydı bir başkası tarafından hazırlanarakmı getirildi bunları bilmiyoruz, bilmediğimiz sürece belki bir tasarlayıp oraya getiren vardır ihtimalini silemeyiz çünkü bu bilgiye sahip değiliz konu bundan ibaret...

Senin tanrının olma ihtimalini ortaya atmak için verdiğin örnekler evren ile sınırlı iken bize ise yok olduğunu ispatlamak için evrenin dışına çıkmamız lazım diyorsun. Böyle bir mantık olabilir mi?

Arkadaşım evrenimiz bir bilgisayar diyelim, gerekli olan herşey içinde mevcut anarkart, ram,cpu vs çalışması için gerekli olan tek şey düğmesine basmak yani big bang i gerçekleştirmek, big bang i gerçekleştirdik bilgisayarımız çalışır duruma geldi, sen şimdi bu bilgisayardaki cpu fanının altında olan cpu'sun, Seni yapanı görme ihtimalin varmı bu durumda, önce o bilgisayarın dışına çıkman lazım, Bilgisayarın içinede bakıyorsun ki senin gibi başka parçalar var ve bilgisayar düzenli bir şekilde bazı kanunlara göre çalışıyor, bazı şeylerin tesadüf olamayacağını anlıyorsun ve cpu yu ve diğer parçaları tasarlayan birisi olabilir diyorsun, diğer bir parçada sana diyorki tasarlayana gerek yok gerekli olan herşey bilgisayarın içinde mevcut zaten, sende ona diyorsunki ya iyide gerekli olan herşeyi tasarlayan içinde mevcut kılmış işte baksana o yüzden herşey içinde mevcut bence bir tasarlayan olabilir diyorsun, bilgisayarın içindeki düzene ve onu bu haline getiricek herşeyin onda mevcut olmasına dayanarak, bu şekilde bir tasarlayan olabileceği ihtimali ortaya çıkıyor, ve ortada iki ihtimal oluyor biri diyorki bilgisayarda herşey mevcut tasarlayana gerek yok diğeride diyorki iyide herşeyi kesin birisi mevcut kıldı içinde, bu halini alması için gerekli olan herşey nasıl kendiliğinden içinde mevcut olur, birisi gerekli olan herşeyi içinde mevcut kıldığı için onlar var bu yüzden bu halini almış, bu bilgisayarı bir tasarlayan olduğu ihtimali vardır arkadaş diyor, böyle bir ihtimalin yok olduğunu ıspatlamak içinde senin dediğin gibi bu evrenin dışına çıkmak lazım, yani bilgisayarın dışına, çünkü evrenimizde bu evrende önce galaksilerin oluşması için gerekli olan herşeyin mevcut olduğu gibi yaşam başlaması için bile gerekli olan herşey mevcut, biz bunda bunları mevcut kılan birisi olabilir diyeniz yani bilgisayarı tasarlayan birisi olabilir diyen , sizler ise bilgisayarın içinde herşey mevcut zaten, bir tasarlayana ihtiyacı yok ki diyen, nede olsa düğmesinede basılmış yani big bang gerçekleştirilmiş şuan çalışır durumda, çalışmasına bakarak, bunda bir zekaya veya müdaheleye gerek yok ki bilgisayar zaten kendi kendisine yetmektedir, bu şekilde çalışması içinde gerekli olan herşey içinde mevcuttur denmesine, onda gerekli olan herşeyi birisi mevcut kılmış olabilir o yüzden bu halini alması ve şuan kendi kendisine yetmesi için gerekli olan herşey mevcuttur diyoruz...

tarihinde Medcezirrr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgisayarın insan tarafından yapıldığı bilindiği için elbette bilgisayar tasarlanmıştır denilebilir. Çünkü ortada bir sistem var. Tıpkı debriyaj-fren sistemi, ateşleme sistemi, sindirim sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemi, ekolojik sistem, güneş sistemi v.s. gibi. Fakat daha büyük ölçeğe baktığımızda bu sistemler gittikçe azalarak yerini kaos ortamına bırakıyor. Teflon'un da dediği gibi bu sistemler evrendeki hakim olan kaosun sadece alt kümeleri. Üstelik bu sistemler evrendeki düzensizliğin yanında devede kulak bile değil. Bu öyle bir kaos ki gezegenlerin çarpışmasından galaksilerin çarpımasına, gama ışını patlamaları ve yıldızların kendi içine çökmesi ve etrafındaki gezegenleri yutması gibi bir sürü felaketi içinde barındırıyor. Ondan sonra ortada ne sistem kalıyor ne de düzen. Anibal'in düzen tanrısı hariç tabi :D

Simdi burada verdiğin bilgisayar örneği alt kümelerdeki sistemlerin en son aşamasıdır. Fakat ilk aşamada yani evrenin ortaya çıkmasını tetikleyen gücün bilinçli bir zeka olduğuna dair hiç bir bulguya rastlanılmadı. Geçen milyarlarca zamanı işin içine katarsak küçük boyuttaki sistemlerin bilinçli bir zekanın müdahalesi olmadan oluşma olasılığının çok yüksek olduğunu bilim adamları söylüyor zaten. İlk oluşum anında ya da çok kısa bir süre sonra bu sistemler veya canlı yaşam formları ortaya çıksaydı o zaman tanrının var olması ihtimaller dahiline girebilirdi.

tarihinde epitaph tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> İlk oluşum anında ya da çok kısa bir süre sonra bu sistemler veya canlı yaşam formları ortaya çıksaydı o zaman tanrının var olması ihtimaller dahiline girebilirdi.

Gözden kaçırılan husus, birikimsel süreçlerin doğanın asli etmeni olduğudur. hidrojen ilk var olan elementtir. Buna öylece bakarsanız, bu olsa olsa ancak helyum olabilir ötesi hikaye gibi görünür. Ama yeterince beklerseniz, birleşen ve helyum olan hidrojenler birikir, birikir, en sonunda ısıtacak hidrojen kalmayınca çöker ve demire kadar bir sürü elementi ortaya çıkarıverir. Size gereken birazck zamandır, 5-10 milyar yıl kadarcık sadece...

Teleskopun başına oturup bakarsanız, göreceğiniz en güzel şey şüphesiz Satürn'dür. O halkaları düşünürseniz, nefis bir manzara ortaya koyar. Ama Satürn ilk ortaya çıktığında halka filan yoktu ve nasıl olacakta öyle şahane halkalar olacak diye düşünürdünüz. Gene sadece bekleyin. Satürn yörüngede gezinirken oralardaki artık türtük parçacıkları toplayacak bir kaç milyar yıl içinde o muazzam görüntüye ulaşacaktır.

Dünya bakın. Büyük kanyon ve Peri bacalarına ilk bakanların (yaşasalardı eğer) o akan suyun buraları öyle muazzam şeylere çevireceğini görmeleri çok zor olurdu gerçekten. Ama su aktı, aktı, yüzbinlerce yıl buna devam etti ve işte sonuç ortada.

Bu mekanizmaların, sonuçların vs. hiçbirinin bir bilgisayardan daha basit olduğunu sanmayın. Hala bir büyük kanyon veya ıhlara vadisi yapacak teknolojimiz yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgisayarın insan tarafından yapıldığı bilindiği için elbette bilgisayar tasarlanmıştır denilebilir. Çünkü ortada bir sistem var. Tıpkı debriyaj-fren sistemi, ateşleme sistemi, sindirim sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemi, ekolojik sistem, güneş sistemi v.s. gibi. Fakat daha büyük ölçeğe baktığımızda bu sistemler gittikçe azalarak yerini kaos ortamına bırakıyor. Teflon'un da dediği gibi bu sistemler evrendeki hakim olan kaosun sadece alt kümeleri. Üstelik bu sistemler evrendeki düzensizliğin yanında devede kulak bile değil. Bu öyle bir kaos ki gezegenlerin çarpışmasından galaksilerin çarpımasına, gama ışını patlamaları ve yıldızların kendi içine çökmesi ve etrafındaki gezegenleri yutması gibi bir sürü felaketi içinde barındırıyor. Ondan sonra ortada ne sistem kalıyor ne de düzen. Anibal'in düzen tanrısı hariç tabi :D

Simdi burada verdiğin bilgisayar örneği alt kümelerdeki sistemlerin en son aşamasıdır. Fakat ilk aşamada yani evrenin ortaya çıkmasını tetikleyen gücün bilinçli bir zeka olduğuna dair hiç bir bulguya rastlanılmadı. Geçen milyarlarca zamanı işin içine katarsak küçük boyuttaki sistemlerin bilinçli bir zekanın müdahalesi olmadan oluşma olasılığının çok yüksek olduğunu bilim adamları söylüyor zaten. İlk oluşum anında ya da çok kısa bir süre sonra bu sistemler veya canlı yaşam formları ortaya çıksaydı o zaman tanrının var olması ihtimaller dahiline girebilirdi.

Evrenin ortaya çıkmasındaki bilinçli zeka içindeki mevcudattan anlaşılmaktadır, içindeki mevcudata bakarak, bunlar zaten varken evren bu halini almaya mecburdur bunun için bir zekaya gerek yoktur demek konuya çok basit bakmak olur, bende diyorum ki onlar neden var ? bişiler eksik olsaymışta bu halini almasaymış, bakıyoruzki madde nin getirdiği bir yer çekimi kanunu var, galaksilerin oluşması için şart, ama yetmez, yine olmuyor bakıyoruz ki kara madde ve karanlık enerjide şart, iş daha dünyaya yaşama gelmeden, dünyada yaşam olması için şuan şart dedikleri galaksilerin oluşmasındaki bu üçgenin içinden çıkılmıyorki, siz ( burda böyle olduğumu düşünen arkadaşlar ) inancıma dayanarak sabit fikirli olduğumu düşünüyorsunuz,hayır konu hiç öyle değil ben devamlı sorguluyorum bu düzeni, bana en basit gelen açıklama bunların tesadüfen zaten kendinde varolduğu ve kendinde varolduğundan bu düzenin bir zekaya ihtiyaç duymadığı, çünkü kesin sonuca bağlanmış bir açıklama değil... bunun mantıklı bir açıklaması olması lazım, yapılabilecek en basit açıklama tesadüf açıklaması, zaten kendisinde mevcuttu demek ve içindeki mevcudat fizik kurallarına göre bu halini almasına mecbur bıraktı demek, tesadüf demektir zaten... tesadüf açıklamasıda benim aradığım mantıklı açıklama değildir, çünkü evrenin bu halini alması için mevcut olan herşeyin kendisinde olması yani sadece galaksilerin oluşması için bile gerekli olan şeyler bana tesadüften çok planlı olabiceği ihtimalinin ağır bastığını söylüyor... varsa mantıklı açıklamasını yapabilicek olan buyursun yapsın, doğruya doğru derim ben, doğruya karşı tutup inat yapıcak yüz çeviricek değilim...Bir zarın yedi gelme ihtimali vardıda bizmi yedi gelemez dedik diyorsunuz, bende diyorumki elde olan altıyı koruyun yeter, en fazla beş gelir demeyin...bir tasarlayan olabileceği ihtimali hala eski yerinde durmaktadır bu ihtimal kesinlikle çürütülmemiştir bu yüzden bir zar beş gelir demeyin, ateistlerin sorgulama yeteneğine ne oldu, neden bu kısıma gelince sorgulamayı bırakıyorsunuz, yani içindeki mevcudat bu halini almasına yetiyor ama neden acaba bu halini alacak mevcudat kendisinde mevcut, aslında galaksilerin bile oluşmayacağı big bang den sonra direk geri içine çökeceği veyahut galaksiler oluşturmayarak dağılıp gideceği bir şekilde neden olmamış diye....

Bunu sizlerin söylemesini bekliyordum ama ben söylüyüm, ben tasarlayan evrenin dışındadır dediğim için, yokluğunun ıspatı için evrenin dışına çıkmaya şartlandınız, bir tasarlayan olabileceği ihtimalinin kesin ıspatı veyahut o ihtimalin yokluğunun kesin ıspatı için evrenin dışına çıkmaya gerek yok bilimin şunu bulup ortaya çıkarması yetiyor,acaba galaksiler oluşmasada bir yerlerde yaşam başlarmıydı yine ? bu sorunun cevabı bir yaratıcı olma ihtimali kesinlikle varmıdır yokmudur sorusunun cevabıdır bence....deneyide basit bilgisayar simülasyonunda yapay evren yapıyor bilim adamları zaten, bu işi gittikçe dahada ilerleticekler ilerdeki zamanlarda tabiki, mesela kara madde olmadan yapsınlar bakalım, big bang den sonra evren ne halini alıyor ve yaşam başlatabilicek bazı oluşumlar oluyormu.....kara madde olmadan galaksiler oluşmuyor, elde olan mevcudattan sadece birini kaldıralım ortadan bakalım neler olucak... elimizdeki mevcudatlardan hiç birini kaldıramıyorsak hangisi olmazsa bu iş olmaz arkadaş hiç bir şekilde yaşam başlatıcak bir evren oluşumu olmaz sonucu çıkıyorsa ortaya, yapılacak bişi yok o zaman, kesin birisi gerekli herşeyi içinde mevcut kıldı dicez... hayır onlardan biri olmadan da oluyor başka bir türlü oluşum olur yine bir yerlerde yaşam başlardı sonucu çıkarsa... o zaman bir tasarlayana ihtiyaç yok dicez... bu kesin sonuca bağlanana kadar da o ihtimal hep varolmaya devam edicektir... Bir bilgisayarın ram ini sökersen bilgisayarın düğmesine bastığında yine elektirik gider bilgisayara yine fanlar döner, ama bilgisayar kesinlikle çalışmaz ekrana görüntü gelmez sen o ram i yerine takana kadar, evrenimizin ram'ini sökelim bakalım yani kara madde'yi ekrana görüntü gelicek mi gelmicekmi, burdan anlıcaz evrenimizin bir bilgisayar olup olmadığını....

tarihinde Medcezirrr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...