Jump to content

Ve karanlık başlıyor...


Recommended Posts

Ateist Bakış,

Duygusal davranan ve nedense panikleyenler sen ve senin gibi düşünen arkadaşlar.

Diğer yazdıklarının da ne konuyla, ne de benimle ilgisi var.

Kişiselleşen tartışmalardan nefret ediyorum.

Bunu genellikle düşüncelerini savunamayanlar yapar.

Ben düşüncelerimi biraz tutkuyla savunuyorum gibi görünüyor. Oysa bu başlıkta kişisel düşüncelerimi tartışmadım bile.

Başından beri söylediğimiz şey aynı. Bana göre burada tartışılması gereken şey, sizin kimyasal hadım olarak nitelemeyi tercih ettiğiniz ve tüm dünyada tedavinin bir parçası gibi görünen uygulamanın ne kadar işe yarar olup olmadığı ve başlıktaki maddelerden birinde geçen "koşullu salıverilme" olmalıydı.

Biz ise işi gücü bıraktık, psikiyatrinin net olarak teşhis koyduğu ağır suçluları savunmaya, onlar için sızlanmaya koyulduk.

İnanılır gibi değil.

O insanların seksüel dürtüleri eğer gerçekten gerekiyorsa baskılanmalı, üremeleri kesin olarak engellenmeli.

Bu kadar ağır bir akıl hastası ve zaten suçlu, çocuk sahibi olmamalı. O kimseye ebeveynlik yapamaz, bir çocuk büyütemez.

tarihinde IFeelGood tarafından düzenlendi
Konuyla ilgisiz bir paragraf silindi.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 226
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

O kimseye ebeveynlik yapamaz, bir çocuk büyütemez.

Ben bu KESİN ve NET sonuca nasl ulaştığını ve istisnaları nasıl yokettiğini merak ediyorum.

Duygusallık değil mi bu?

İhtimal %1 de olsa gözönüne alınmalı.

Gelişmiş Ülkelerde %1 ihtimalle iyi bir savunma avukatı adamı serbest bile bıraktırıyor. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu KESİN ve NET sonuca nasl ulaştığını ve istisnaları nasıl yokettiğini merak ediyorum.

Duygusallık değil mi bu?

İhtimal %1 de olsa gözönüne alınmalı.

Gelişmiş Ülkelerde %1 ihtimalle iyi bir savunma avukatı adamı serbest bile bıraktırıyor. :)

Hayır, alınmaz. Dünyanın hiçbir yerinde çocuklara tecavüz edip onları hunharca öldüren bir pisliğe çocuk emanet edilmez.

Çocuğu varsa da ondan alınır, bir güzel el konulur. Bu adamaların en iyisinin bile cezasını tamamlayıp çıktıktan sonra tecrit edildiğini biliyorsundur herhalde.

Adam çocuklara tecavüz eden bir akıl hastası. Teşhisi de suçu da sabit birinden bahsediyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır, alınmaz. Dünyanın hiçbir yerinde çocuklara tecavüz edip onları hunharca öldüren bir pisliğe çocuk emanet edilmez.

Çocuğu varsa da ondan alınır, bir güzel el konulur. Bu adamaların en iyisinin bile cezasını tamamlayıp çıktıktan sonra tecrit edildiğini biliyorsundur herhalde.

Adam çocuklara tecavüz eden bir akıl hastası. Teşhisi de suçu da sabit birinden bahsediyorsun.

Hayır.

Hiçbir rahatsızlık kesin sonuca bağlanmaz.

Bağlanamaz.

Hiçbir yasa da o insanlara temyiz veya yeniden denetim hakkı vermeden kesin karara bağlamaz olayı.

Hiçbir şey yapmazsa adam dilekçe yazar yahu.

Ben iyileştim diye.

Reddederseler de mahkemeye verir kazanır.

IFellGood sen Suudi Arabistandan mısın nesin?

Bu hukuk anlayışı nedir böyle?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu da tam olarak bilimi ilgilendiren bir konu. Hukuki boyutu hakkında yorum yapmadık, çünkü hukukçu değiliz. Bir hukukçu olsa da bize merak ettiklerimizi açıklasa keşke.

Sevgili IFeelGood,

Beni de ilgilendiren hukuki boyutu.Hastalar hakkinda bilimsel bilgilere sahip olan insanlara yeteri kadar danisilip bilgi sahibi olmadan yasa cikariliyor diye düsünüyorum.Ayrica ceza kanunlarinda muglak ifadeler kullanilmaz.

Ilac kullanirak saliverilen hastalarin cocuk sahibi olmamalarina evet fakat bu insanlar hayal ettikleri emellerini gerceklestiremedikleri takdirde baska canilikler yapabiliyorlar.

Rochader'in da degindigi diger konu da cok önemli diye düsünüyorum.Yasalari allayip pullayip muglak ifadeler ile AB ülkeleri yasalarina benzetmeye calisiyorlar ve büyük hata yapmaktalar.Türkiye ile AB ülkeleri toplumlari arasinda her konuda daglar kadar fark bulunmakta.Piramitin tepesinden asagiya dogru insaat yapilmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamam. :)

Yanlış.

Ben suç savunmuyorum. Suçlu da savunmuyorum.

Bunu sana söylemek haksızlık olur.

Evet, sen suçu savunmuyorsun. Suçluyu da savunmuyorsun.

Sen bu çok özel suçluların seks yapma ve üreme haklarının hiçbir şekilde -geçici bile olsa- elinden alınamayacağını savunuyorsun.

Ben de alınabileceğini, hatta bunun şart olduğunu savunuyorum.

Sadece ben değil, uzmanlar ve yetkililer de kimi vakarlarda bu uygulamanın gerektiğini söylüyor, öyle de yapıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili IFeelGood,

Beni de ilgilendiren hukuki boyutu.Hastalar hakkinda bilimsel bilgilere sahip olan insanlara yeteri kadar danisilip bilgi sahibi olmadan yasa cikariliyor diye düsünüyorum.Ayrica ceza kanunlarinda muglak ifadeler kullanilmaz.

Ilac kullanirak saliverilen hastalarin cocuk sahibi olmamalarina evet fakat bu insanlar hayal ettikleri emellerini gerceklestiremedikleri takdirde baska canilikler yapabiliyorlar.

Rochader'in da degindigi diger konu da cok önemli diye düsünüyorum.Yasalari allayip pullayip muglak ifadeler ile AB ülkeleri yasalarina benzetmeye calisiyorlar ve büyük hata yapmaktalar.Türkiye ile AB ülkeleri toplumlari arasinda her konuda daglar kadar fark bulunmakta.Piramitin tepesinden asagiya dogru insaat yapilmaz.

Bu sorun bütün dünyanın sorunu Sevgili Cigi. Avrupa'da yasalar o nedenle çok ağır. O nedenle orada sokakta gördüğün bir çocuğu iyi niyetle bile sevemiyor, dokunamıyorsun. Yasak. Adamlar önlem almaya çalışıyor çünkü kimin ne olduğunu bilme şansımız yok. Bu koruyucu yasalar bizde de olsa keşke ama bizim geleneklerimiz, temas kurma alışkanlığımız vs. varken zor.. Fakat gel gör ki yılda en az 7000 kadar çocuk tecavüze uğruyor bu ülkede.

Ensest var bir de. Orada veri almak mümkün olmuyor çünkü bildiğin üzere bu saklanıyor. Ensest mağdurları da %90 oranla küçük çocuklar ki çoğunluğu kız zaten.

Bu adamların testosteronlarını azaltmak da yeteri kadar yarar sağlamıyor aslına bakarsan. Ereksiyona ihtiyaç duymaksızın da tacizleri devam edebiliyor. İç dinamikleri farklı o adamların.

Önlem almak da zor, onlarla başetmek de.

Son yıllarda hemen bütün ülkelerde ciddi çalışmalar başlatıldı, yasalar ağırlaştırıldı. Biz daha yolun başında bile değiliz.

Bizde ensest çok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır.

Hiçbir rahatsızlık kesin sonuca bağlanmaz.

Bağlanamaz.

Hiçbir yasa da o insanlara temyiz veya yeniden denetim hakkı vermeden kesin karara bağlamaz olayı.

Hiçbir şey yapmazsa adam dilekçe yazar yahu.

Ben iyileştim diye.

Reddederseler de mahkemeye verir kazanır.

IFellGood sen Suudi Arabistandan mısın nesin?

Bu hukuk anlayışı nedir böyle?

Sen dalga mı geçiyorsun?

Adamın çıkması gerekiyorsa çıkar, henüz gerekmediğine karar verilmişse de çıkmaz.

O mu kendi kendine karar veriyor "ben iyileştim, çıkabilirm" diye.

Bilmem kaç tane çocuğa tecavüz edip öldürecek, yıllarca devam edecek bu, sonra da "ben iyileştim, çıkarın" diye kendi kendine dilekçe yazacak.. Veya iyi halden pat diye çıkarıverecekler?

Ne diyoruz biz?

Buna karar verecek olan tıp bilimi ve hukuk. Hukuk da orada tıbba bakar, psikiyatra. O adamların, insanların ceza-i ehliyeti hakkında karar verme yetkisi vardır. Sadece onların. Demek ki bir bilinen var.

Ben değil ama sen Arabistan'dasın galiba.

Orada bilim hukuk tanımazlar.

Orada severler pedofilleri, hapse falan da atmazlar. Kızları gönüllü verirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu sorun bütün dünyanın sorunu Sevgili Cigi. Avrupa'da yasalar o nedenle çok ağır. O nedenle orada sokakta gördüğün bir çocuğu iyi niyetle bile sevemiyor, dokunamıyorsun. Yasak. Adamlar önlem almaya çalışıyor çünkü kimin ne olduğunu bilme şansımız yok. Bu koruyucu yasalar bizde de olsa keşke ama bizim geleneklerimiz, temas kurma alışkanlığımız vs. varken zor.. Fakat gel gör ki yılda en az 7000 kadar çocuk tecavüze uğruyor bu ülkede.

Ensest var bir de. Orada veri almak mümkün olmuyor çünkü bildiğin üzere bu saklanıyor. Ensest mağdurları da %90 oranla küçük çocuklar ki çoğunluğu kız zaten.

Bu adamların testosteronlarını azaltmak da yeteri kadar yarar sağlamıyor aslına bakarsan. Ereksiyona ihtiyaç duymaksızın da tacizleri devam edebiliyor. İç dinamikleri farklı o adamların.

Önlem almak da zor, onlarla başetmek de.

Son yıllarda hemen bütün ülkelerde ciddi çalışmalar başlatıldı, yasalar ağırlaştırıldı. Biz daha yolun başında bile değiliz.

Bizde ensest çok.

Düsüncelerin katiliyorum sevgili IFeelGood zaten hastaliklar ve islemlerin yanlisligi/dogrulugu hakkinda bir görüs belirtmiyorum cünkü bu konuda bilgi sahibi degilim.Muglak ifadelerle dolu bir yasa cikartilmakla bu sorunun cözülmeyecegini ve yeteri kadar konu hakkinda arastirma yapilmadigini savunuyorum.

Cok detayli sekilde ve bilim insanlarinin emek harcamasi, alt yapisinin kesin olmasi gereken bir konu oldugunu düsünüyorum.Ayrica simdiki hukuk sistemi ile bu sorunun asla cözülmeyecegini biliyorum.

Gercekten cok detaylari ve sorunlari olan bir konu.Bir tane düttürü yasa ile basa cikamazlar diye düsünüyorum.

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Electra, IFeelGood bu tip hastalar hakkinda bilgi verebilir misiniz? Daha sonra baska sorularim olacak.

Pedofili; çocuklara karşı cinsel duygular beslenmesine neden olan zihinsel bir hastalık. Çocuklara karşı cinsel istismar ve hatta çocuk tecavüzü gibi olaylara bile varabilecek ağır bir hastalıktır. Pedofilik birinin dışarıdan bakarak anlaşılması mümkün değil. Çok iyi bir işi, çok sıcak insan ilişkileri olan, tamamen normal görünen birisi de pedofilik olabilir. Bu suçu işleyebilecek kişiler herkes olabilir. Bugün cinsel saldırıya uğrayan çocuklarla uğramayanların oranı yüzde 45 ile yüzde 55 olarak görülüyor.

Yalnız şöyle bir şey var pedofiliyi hastalık olarak görmeyen, bunun bir suç olduğunu söyleyen insanlar var. Karar sana kalmış. Ama her halükarda hapishaneye konmaları gerekiyor.

tarihinde MrAtheistPhilosopher tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalnız şöyle bir şey var pedofiliyi hastalık olarak görmeyen, bunun bir suç olduğunu söyleyen insanlar var. Karar sana kalmış. Ama her halükarda hapishaneye konmaları gerekiyor.

Alintida ki cümle hakkinda karar sahibi degilim...Ayrica sizde son cümlede yargic olmusunuz buna hakkiniz olmadigini belirteyim.

Pedofili hastaliginin ne oldugunu biliyorum benim ögrenmek istediklerim... bu insanlarin hasta olmalarina neden olan sebepler, hastaliklarini belli eden (genel)davranislar, eger aileleri tarafindan biliniyorlarsa tedavi etme isteginde bulunuluyor mu, varsa bu oran ne kadar, hasta olanlar aileleri tarafindan gizleniyor mu, hastalarin tedavileri icin yeteri kadar egtitimli personel ve klinik var mi, hastalar icin ceza yasalari cikarilirken kimlere danisiliyor?

Ayrica bir de tacize, tecavüze ugrayanlarin tedavilerini unutmamak ve toplumun kesinlikle bilincli olmasi gerekmektedir.

Bu konuda yeteri kadar kurum ve egitimli insanlar var mi?

Müslüman ve laik olmayan bir ülkede bu sorunun cözümünün cok zor oldugunu düsünüyorum.AB ülkelerinde de ayni sorunlar bulunmakta fakat egitimli insanlar, kurumlar, hukuk ve bilincli toplum konusunda Türkiye'den ileri seviyedeler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

... bu insanlarin hasta olmalarina neden olan sebepler

Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunan bireylerin çoğunun çocukluklarında cinsel istismara uğradıkları birçok çalışmada gösterilmiştir. Bir bireyin ileride çocuğa cinsel saldırıda bulunma olasılığını arttırdığı tespit edilen en önemli çevresel neden, kişinin kendisinin çocuklukta cinsel olarak istismara uğramasıdır. Bu ilişki “mağdurluk-saldırganlık döngüsü” veya “mağdur edilmiş-mağdur eden fenomeni” olarak adlandırılır. Bu durumun sıklığı ve yaygınlığı %28 ile %93 arasında çalışmadan çalışmaya, örneklemin nereden

ve nasıl alındığına göre çok çeşitlilik gösterir.

Kadınlarda bu durumun daha belirgin olduğu, çocuğa cinsel saldırıda bulunan kadınların %47 ile %100 oranında çocuklukta cinsel istismara uğradıkları belirtilmektedir. Homoseksüel yönelimi olan pedofiliklerin heteroseksüel yönelimi olan pedofiliklerden daha sık olarak çocuklukta cinsel istismara uğrarlar. Bazı çalışmalarda cinsel istismarda bulunacakları çocuklarda yaş tercihi olan pedofiliklerin kendilerinin cinsel istismara uğradıkları yaştaki çocukları seçtikleri belirlenmiştir. Kendisi çocukluğunda cinsel istismara maruz kalan pedofilik bireylerin çoğunun mağdur çocukları aile içinden değil aile dışından seçtiklerini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

Salter ve arkadaşları çalışmalarında mağdur-saldırgan bireylerin %26’sının aile bireyleri içinden çocuğa cinsel istismarda bulunduklarını, %61’inin ise mağdur olarak aile dışından çocuklara cinsel istismarda bulunduklarını saptamışlardır.

,

“Mağdurluk-saldırganlık döngüsü” veya “mağdur edilmiş-mağdur eden fenomeni”ni açıklayan birçok teori bulunmaktadır. Bunların başında saldırganla özdeşim; mağdur durumundan kurtulmak için çocuğunsaldırganı örnek alarak yeni ve farklı bir kimlik oluşturma çabası yer alır. Bu durum için ortaya konan diğer açıklamalar; erken yaştaki cinsel istismar nedeniyle oluşan bozuk cinsel uyarılma örüntüsünün oluşması, erken yaştaki cinsel istismara bağlı gelişen hiperseksüel davranışlar, sosyal öğrenme yoluyla pedofilik eğilimin edinilmesidir.

Ancak kendisi çocukluğunda cinsel istismara uğrayan birçok bireyin yetişkinlikte istismar eden olmadığı da akılda tutulmalıdır. Ek olarak pedofilik bireylerde yapılan çalışmalarda çocukluğunda cinsel istismara uğradığını belirten bilgilerin bu bireylerin kendilerinden alındığı, davranışlarının hoş görülmesi, daha az ceza alma uğraşları olabileceğinden dolayı gerçek oranın farklı olabileceği akılda tutulmalıdır.

Pedofilik özelliklerin ortaya çıkmasında çocukluk döneminde özdeşleşeceği birilerinin olmaması, sosyal bileşenler açısından patolojik bir aile yapısına sahip olmaları, destek sistemlerinden yoksun olmaları sorumlu tutulmaktadır. Pedofilik yapının ortaya çıkmasında çocukluk ve ergenlik dönemindeki gelişimsel ve ailesel faktörlerin etkisine dikkat çeken Tardif ve Van Gijseghemi bu bireylerde gelişim döneminde yaşanan sorunlar nedeniyle ego bütünlüğü ile ilgili sorunlar olabileceğini belirtmişlerdir. Sağlıklı, dengeli ve psikososyal uyuma yönelik bir ego oluşması gelişimsel dönemde özdeşimler ve olgunlaşma sonucunda sağlanır. Ego yapılanması aşamasında sorun olan bireylerin

sonraki dönemlerde ilişkisel problemlere eğilimli, sosyal uyumu bozuk bireylere dönüşebilecekleri öne sürülmektedir.

Tardif ve Van Gijseghem, pedofilik bireylerin beden algısı ve ego bütünlüğünü inceledikleri çalışmada; kontrollere göre pedofilik bireylerde beden algısı ve ego bütünlüğü ile ilgili sorunların daha fazla olduğunu saptamışlar. Gelişim sürecinde özdeşimler yoluyla bireyin kendilik duygusu, diğerleriyle ilişki kurma ve cinsel yönelim gelişiminin gerçekleştiği, özdeşim sürecinde yaşanan sorunların bireylerin kişilerarası ilişkiler ve sosyal uyumlarının bozuk olmasında etkili olduğu ortaya konan teorilerde vurgulanmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalarda da, pedofilik bireylerin kişilerarası ve sosyal uyumlarında sorunlarının bulunduğu tespit edilmiştir.Ayrıca büyük çoğunluğunda aile içerisinde şiddet olgusu, aile içi sorunlar, ebeveyn ve çocuk ilişkisinde sorunlar, bağlanma bozuklukları, olumsuz ebeveyn algısı bulunduğu çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Bütün bu veriler pedofilik yapının gelişmesinde aile ortamı ve anne-babanın rolünün önemini göstermektedir.

Cinsel istismarda bulunan bireylerin genel olarak eğitim ve sosyoekonomik düzeyleri düşüktür. Pedofilik bireylerin yaklaşık olarak %61’inin sınıf tekrarı yaptığı ya da özel alt sınıflarda eğitim gördükleri saptanmıştır. Pedofilik bireylerin genel toplum örneklerine oranla daha düşük eğitim düzeyine sahip oldukları ve işsizlik oranlarının yüksek olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Ancak burada örneklemlerin genelde hapis yatan, yakalanan gruptan alındığı, bu nedenle bu tür olguların hepsine genellenemeyeceği

akıldan çıkarılmamalıdır.

Ayrıca bazı aday genler hem normal cinsel davranışların ortaya çıkmasında hem de cinsel davranış bozukluklarının ortaya çıkmasında rol oynamaktadır.

Kaynak:PSİKİYATRİDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR CURRENT APPROACHES IN PSYCHIATRY

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

.....hastaliklarini belli eden (genel)davranislar;

Pedofilik bireylerin kişilik özelliklerini belirlemek birçok alt grup olduğu için zordur. Bu bireylerin çoğunun kişilik patolojilerine sahip olmalarına karşın kısa süreli karşılaşmalarda ve muayenede kendilerini normal olarak gösterebilmektedirler. Pedofilik bireylerin aile içinde ve dışında sosyal teması sınırlı, içe kapanık, eşi ya da ailesiyle sıcak ilişki kuramayan psikopatik, psikoseksüel ve sosyal açıdan olgunlaşmamış kişilik özelliklerine sahip oldukları uzun yıllardır belirtilmektedir.

Cohen ve arkadaşlarının Mizaç ve Karakter Envanteri kullanarak 20 heteroseksüel pedofili olgusunu kontrollerle karşılaştırdıkları çalışmada; pedofili olgularında zarardan kaçınma skorlarının yüksek olduğu, yenilik arama puanlarında ise fark olmadığı bulunmuştur. Bu sonuçları dikkate alarak Cohen ve arkadaşları pedofilik bireylerde dürtüsel-agresif özellikten çok (sonuç düşünmeden, plansız)kompulsif-agressif özelliklerin (dürtüleri bastırmak için önceden planlanarak yapılan) baskın olduğu sonucuna varmışlardır. Diğer birçok çalışmada pedofilik bireylerin empati yeteneklerinin kısıtlı olduğu, disforik, pasif-agresif, öfke ve düşmanlık duygularının, narsistik ve

sadist özelliklerinin belirgin olduğu, doyumu erteleme kapasitelerinin azalmış, engellenmeye karşı toleranslarının düşük olduğu gösterilmiştir.Bu kişilik özelliklerinin yarattığı karmaşık duygulanımlarla başa çıkmak için entelektüelizasyon, inkâr, mantıksallaştırma ve bilişsel çarpıtma gibi savunma mekanizmalarını sıkça kullandıkları öne sürülmektedir.

Pedofilik bireylerin yakınlık kurma ve bağlanma becerilerinde de kısıtlılıklar olduğu bildirilmektedir. Curnoe ve Langevin, MMPI (Minnesota Multiphasic Personality Inventory - Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri) kullanarak pedofilik bireyler ve pedofilik fantezileri olan 186 olguyu değerlendirdikleri çalışmalarında; tutarsızlık, psikopatik sapma, erkeksilik – kadınsılık (maskulinite-feminite), paranoya ve şizofreni puanlarının anlamlı derecede yüksek olduğunu saptamışlardır. Bu sonuçlara göre A ve B grubu kişilik bozukluklarına benzer şekilde pedofilik bireylerin çoğunun sosyal olarak yalıtılmış, duygusal açıdan dalgalı bireyler oldukları yorumu yapılmıştır. Gelişmiş ülkelerdeki çalışmalarda, pedofilik bireylerin büyük çoğunluğunun sosyal olarak yalıtılmış bir yaşam sürdükleri, sadece yaklaşık %50’sinin evli olduğu gösterilmiştir.

Bu konuda yeteri kadar kurum ve egitimli insanlar var mi?

Cinsel istismarı ortadan kaldırmanın en etkin yolu oluşmasını önlemektir, buna yönelik programlar da geliştirilmektedir. Çocuklara yönelik bu programlar, olası istismar durumlarını tanımalarını, uygun bir yolla tepki göstermelerini ve böyle bir durumda güvendikleri bir erişkine olayı anlatmalarını hedeflemektedir. Toplumsal farkındalık ve araştırmaların 1980’li yıllarda artışı Kuzey Amerika ülkelerinde cinsel istismarın önlenmesine yönelik programların ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştır. ABD'de cinsel saldırıda bulunan bütün bireyler için

üç tür kanuni düzenleme geliştirilmiştir, ancak uygulamada eyaletlere göre farklılıklar bulunmaktadır. Bunlar; cinsel saldırıda bulunan bütün bireylerin yerel adli birimlerce ev adresi, iş durumu, yaşadığı kişiler gibi bilgilerinin kayıt altına alınmasının yanında, kayıt altın alınan bu bireylere ait bilgilerin bir kısmının topluma açık hale getirilme zorunluluğu ve eylemi sonucu aldığı hapis cezasını takip eden dönemde tedaviye başlama zorunluluğudur. Örneğin New York eyaletinde internet adresleri ve kullandıkları isimleri bildirmeleri de

zorunlu tutulmuştur.

Gelişmiş ülkelerde bireylerin küçük yaşlardan başlayarak cinsel istismardan korunabilmeleri için kişisel güvenlik, iyi dokunuş kötü dokunuş gibi okul temelli beceri eğitimi programlarının uygulanarak, bireylerin cinsel istismara karşı uyanık, bilinçli ve donanımlı olmalarının sağlanması hedeflenmektedir.

Ülkemizde cinsel istismarın önlenmesinde polisiye, adli tedbirler, yasalar ya da istismara maruz kalan çocukların kliniklerde sağaltımlarında büyük sorunlar yaşanmaktadır. Henüz cinsel saldırıda bulunan bireyler için özel kanuni düzenleme geliştirilmemiştir. Ancak çocukların cinsel istismara maruz kalmadan önce kendi güvenliklerini sağlamaya yönelik okul temelli önleme çalışmalarının planlanmasına başlanmıştır. Ebeveyn ve öğretmenlerin cinsel istismar ile cinsel istismarın yaşandığına ilişkin ipuçlarının neler olduğu ve yasal olarak hakları ve sorumlulukları konusunda bilgilendirilmeleri konusunda etkin programlar geliştirilmesi gereklidir.

Ülkemizde pedofilik bireylerin yargılanması ve cezalandırılmasında büyük sorunlar yaşanması, suçun tekrar işlenmesinin önlenememesi nedeniyle bu bireylerin saptanması, kayıt altına alınması ve tedavisi ile ilgili yasal düzenlemelerin acilen yapılması gereklidir. Ek olarak cinsel istismara maruz kalan çocukların kliniklerde sağaltımlarında yaşanan sorunların çözümü tüm illerde Çocuk Koruma Merkezleri oluşturarak sağlanabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonuç

Pedofili karmaşık, kompulsif, psikoseksüel bir bozukluk olup, çocukların istismarı ve istismarın toplumsal etkileri açısından çok önemli sorunlara yol açar. Klinisyenlerin pedofilik bireylerin özelliklerini, farklılıklarını, çeşitlerini tanımaları, istismar riski olan çocuklar hakkında bilgi sahibi olmaları, pedofilik bireylerin tekrar eylemde bulunma riskleri ve tedavi yöntemleri ve tedaviye cevap özelliklerini bilmeleri bu durumun olabildiğince kontrol altına alınması açısından önemlidir.

Pedofilik bireylerin tekrar eylemde bulunma riskinin azaltılmasında farmakolojik( ve davranış terapisinin yakın adli ve klinik izlemle birleştirilmesinin en etkili yöntem olduğu bilinmektedir.

Ancak bütün bu yöntemlerin hepsi kullanılsa bile bu bireylerin çocuğa cinsel yönelimlerinin değişmeyeceği akılda tutulmalıdır.

Pedofili: Klinik Özellikleri,nedenleri, tedavisi ve daha geniş açıklamalar için;

http://www.cappsy.org/archives/vol2/no2/cap_02_08.pdf

Link to post
Sitelerde Paylaş

peki pedofili hastaları cinsiyet ayrımı yaparlar mı? haberlerde görüyoruz erkek çoocukları da bir yetişkin erkek tarafından taciz edilebiliyor. kız çocuklarına tacizde bulunanlarla erkek çocuğuna tacizde bulunanların arasında nasıl bir fark var acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Emegine saglik Placebo bilgilendirme icin tesekkür ederim.

Sanki bulasici hastalik gibi.Istismara ugrayan ileride bir baskasini istismar ediyor.Türkiye'de cezalar agirlastirilsin fakat bu konuda uzman insanlara cok is düsüyor diye düsünüyorum.Isleri de hic kolay degil.AB ülkelerinde ki gibi toplum bilincli degil imkanlari her konuda cok kisitli özellikle inanc faktörü en büyük dezavantajlari.

Link to post
Sitelerde Paylaş

peki pedofili hastaları cinsiyet ayrımı yaparlar mı? haberlerde görüyoruz erkek çoocukları da bir yetişkin erkek tarafından taciz edilebiliyor. kız çocuklarına tacizde bulunanlarla erkek çocuğuna tacizde bulunanların arasında nasıl bir fark var acaba?

Bazı ek bilgiler de ekleyelim okuyanlara kolaylık açısından..

Pedofillerin kız çocuklarına mı ,erkek çocuklarına mı daha fazla eğilimleri olduğuyla alakalı bir şey..Zaten pedofiliye diğer başka sapkınlıklar da eşlik ediyor..

Pedofili olgularının bazı özelliklerine dayanılarak çeşitli sınıflandırmalar vardır;

Bazı uzmanlar pedofilik bireyleri tercih ettiği yaş grubuna göre ergenlik öncesi yaş grubu çocukları tercih edenler ve ergenlik sonrası yaş grubu çocukları tercih edenler (hebefiller) olarak ikiye ayırmaktadır. Sadece çocuklara cinsel ilgisi olan olgular seçici pedofili (exclusive pedophile); hem çocuklara hem erişkinlere cinsel ilgisi olan olgular seçici olmayan pedofili (nonexclusive pedophile) olarak değerlendirilmektedir. Abel ve Harlow pedofili olgularının %7’sinde sadece çocuklara yönelik cinsel ilgi bulunduğunu tespit etmişler.. Fiziksel olarak sadece olgunlaşmış çocukları tercih edenler(telofili-teleiophile) ve sadece bebekleri seçenler (infantophilia;infantfili) gibi alt gruplandırmalar da yapılmaktadır.

Sadece karşı cinse yönelen pedofili olguları heteroseksüel pedofili; aynı cinse yönelen pedofili olguları homoseksüel pedofili; hem karşı cins hem de aynı cinse yönelimi olan olgular biseksüel pedofili olarak adlandırılır..

Homoseksüel pedofili görülme oranının %9-%40 arasında olup erişkin homoseksüelliğinin görülme oranından (%2-%4) 20-

40 kat fazla olarak görüldüğü belirtilmiştir. Biseksüel pedofili görülme oranının ise yaklaşık %95 olduğu bildirilmektedir. Bu oranlar pedofiliklerin çocuklara cinsel yönelimlerinin büyük oranda homoseksüel veya biseksüel

olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Her iki cinse de yönelimi olan hebefili olgularının diğer iki gruba oranla çocuklarla karşılıklı cinsel ilişki geliştirmeyi tercih eden, fırsatçı, sosyal işlevsellikleri daha iyi ve sonlanımı daha iyi olan grup oldukları bildirilmektedir.

Kızların erkek çocuklardan daha fazla cinsel istismara uğradığı, istismara uğrama oranlarının da yaşla birlikte artış gösterdiği, %27 oranında ensest görüldüğü rapor edilmektedir.Abel ve Harlow çalışmalarında çocuklara cinsel istismarda bulunanların %68’inde bir aile üyesine istismarda bulunduğunu; bunların %30’unun üvey çocuğuna veya evlat edindiği çocuğuna, %19’unun kendisinin bir ya da daha fazla çocuğuna, %18’inin kardeş çocuğuna ve %5’inin de

torununa cinsel istismarda bulunduğunu göstermişlerdir..

Pedofili olgularının çoğunluğunda başta diğer parafililer olmak üzere diğer birçok psikiyatrik hastalık ektanısının

bulunduğu bildirilmektedir. Birlikte en sık görülen psikiyatrik bozukluklar duygudurum bozuklukları (%60-%80) ve anksiyete bozuklukları (%50-%60)’dır. Ayrıca pedofilik bireylerde aralıklı patlayıcı bozukluk, kleptomani,

piromani, patolojik kumar oynama gibi dürtü kontrol bozuklukları da sıklıkla (%30-55) görülebilir.

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...