Jump to content

Başörtüsü özgürlük mü?


Recommended Posts

@ Turgay

Alıntı: 'Sen ate olduğundan özgürlükle saygısızlığı karıştırman gayaet normal....'

Salt ateist olduğu için özgürlükle saygısızlığı karıştırıyor diyorsun ve kendin saygısızlık ediyorsun, ayıp ta ediyorsun.

Sen bunun üzerinde biraz düşünsen iyi olur.

Darvinist bilirsin sana karşı derin bir saygım var ..

Arkadaş sadece saygısızlık değil üsülsüzlüğü ile de saldırmayı kendince caiz gördüğü için bilemecburiye ona ettiğim saygısızlıktan dolayı sana özür diliyorum.

Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 283
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Arkadaş sadece saygısızlık değil üsülsüzlüğü ile de saldırmayı kendince caiz gördüğü için bilemecburiye ona ettiğim saygısızlıktan dolayı sana özür diliyorum.

Hadi ordan ne saldirmasi?

Bu forumda "sivil anayasa, bagimsiz yargi, laiklik, esit hukuk adalet sitemi ve sokaktaki esitligi" anlamak islerine gelmeyenlerin, bilmeyenlerin kafalarina vura vura ögretecegim.

Isterseniz anayasa profesörü AKP milletvekili Burhan Kuzu'yu CHP milletvekili Süheyl Batum'u cagirin gecsin karsima.

Hodri meydan!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kavgaları bırakıp konumuza geri dönelim isterseniz.

Konunun başında, başörtünün, daha ziyade tesettürün yani din hükümlerine göre giyinmesi veya giyinme mecburiyeti aslında kadınları rencide eden sebeplerden olduğunu söylemiştim. Çünkü tesettürün maddi gerekçesi her zaman, kadının Kuran hükmüyle fitne olduğu, aklının ve imanının zayıf olduğudur. Kadın bu sıfatıyla erkekleri sürekli baştan çıkaran ve toplumda asayişin bozulmasına sebebiyet veren bir varlık sayıldığı için çarşaflara sarılmış ve her türlü cazibeden soyutlanmak istenmiştir.

Başörtüsü de bir tesettür parçası olduğu için aynı sebeplerden takılma zorunluluğu vardır.

Oysa saptanmıştır ki, tesettürün olmadığı toplumlarda, kadınların istediği gibi giyindikleri toplumlarda erkekler hiç te baştan çıkmamış, asayiş bozulmamıştır dedik. Demek ki kadınların giyimi ile bu konuların ilgisi yok. Böylece tesettür hiçbir fayda getirmemiş ama kadınları rencide edici özelliği kalmıştır.

Şimdi çağımızda, kadını böylesine aşağılayan bir uygulamayı yine de tatbik etmek isteyen kadınlar bunu ‘din özgürlüğü’ adı altında yapmak isterken üstelik bir de, başörtüsü takınca kendisini daha özgür hissettiğini söyleyenler var. Ben de diyorum ki, nasıl olurda, tamamen kadının özgürlüğünü elinden alan, onu aşağılayan ve ikinci sınıf insan kategorisine atan bir uygulama o kadılarda özgürlük hissini meydana getirir?

Özgürlükten imtina ederek özgürlüksüz yaşama tercihi akıl işimi? Kendisinin fitne olduğunu kabul etmek nasıl bir özgürlük anlayışıdır?

Bu soruların mevcut dar bir çerçevede değil, felsefi açıdan tartışılması gerekir. Kadınları özgürlükten vazgeçip kendini kötüleyen kurallara uymaya iten unsur nedir?

Metaforik bir kıyaslamayla dersek: Eğer bir insan özgürlüğünden vazgeçip hapishanede yaşamayı tercih ederse bu patolojik bir davranış olmaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap veremediğine göre Hukuk okumamış ama her dalda uzman, vay anasını birader.

http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=10696

Çağırdıkları adamlar gelecek de tartışacak, ulen ne boş adamsın be cigi. Haddini bilmeyi öğrenemedin bir türlü. Yuvarlak laf etmekten başka derinlikli bir hukuki yaklaşımını görsek aha diyeceğiz var bir şeyler. Yok ama.

Link to post
Sitelerde Paylaş

valla düşünen tanrı şöyle diyeyim.bazılarının cigi gibi konuşması gerekiyor.üstüne alınma genel diyorum.bazıları ciginin dilinden anlar..kimse hukuk okumak zorunda değil bir de o var ne angut avukatlar var piyasada...

iki laf edince sen ekonomi siyaset okumadın sus diyen liberaller gibi konuştun..

tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sorumu sordum queencim

Tabiki herkes uzman olmadığı konuda konuşabilir, fikir ileri sürebilir, biraz uslübuna dikkat ederek değil mi?

Onu getirin bunu getirin, kafanıza kafanıza vura vura öğretecem filan. O kadarını herkes biliyor zaten. Şöyle nette oturup da kendini bir şey sananlara gıcığım ben, ne yapayım :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

bazen sen de öle oluosun ama napalım ben hep susuyorum..hatırlamadın di mi boşver :D

belki ben de bazen anormal sert kavgacı oluyorum ama eskisi kadar değil çünkü ortam çok iyi şuan

yani huzur açısından

ama bazen dürtmek gerekiyor insanları

akpli ateistlerle yazışmak kolay değil

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hatırladım da, o sandığın gibi senle ilgili bir şey değildiki :)

Karşındaki adama şans verirsin olmazsa elbisesini biçersin queencim. Bu işler böyle, hayat zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kavgaları bırakıp konumuza geri dönelim isterseniz.

Konunun başında, başörtünün, daha ziyade tesettürün yani din hükümlerine göre giyinmesi veya giyinme mecburiyeti aslında kadınları rencide eden sebeplerden olduğunu söylemiştim. Çünkü tesettürün maddi gerekçesi her zaman, kadının Kuran hükmüyle fitne olduğu, aklının ve imanının zayıf olduğudur. Kadın bu sıfatıyla erkekleri sürekli baştan çıkaran ve toplumda asayişin bozulmasına sebebiyet veren bir varlık sayıldığı için çarşaflara sarılmış ve her türlü cazibeden soyutlanmak istenmiştir.

Başörtüsü de bir tesettür parçası olduğu için aynı sebeplerden takılma zorunluluğu vardır.

Oysa saptanmıştır ki, tesettürün olmadığı toplumlarda, kadınların istediği gibi giyindikleri toplumlarda erkekler hiç te baştan çıkmamış, asayiş bozulmamıştır dedik. Demek ki kadınların giyimi ile bu konuların ilgisi yok. Böylece tesettür hiçbir fayda getirmemiş ama kadınları rencide edici özelliği kalmıştır.

Şimdi çağımızda, kadını böylesine aşağılayan bir uygulamayı yine de tatbik etmek isteyen kadınlar bunu ‘din özgürlüğü’ adı altında yapmak isterken üstelik bir de, başörtüsü takınca kendisini daha özgür hissettiğini söyleyenler var. Ben de diyorum ki, nasıl olurda, tamamen kadının özgürlüğünü elinden alan, onu aşağılayan ve ikinci sınıf insan kategorisine atan bir uygulama o kadılarda özgürlük hissini meydana getirir?

Özgürlükten imtina ederek özgürlüksüz yaşama tercihi akıl işimi? Kendisinin fitne olduğunu kabul etmek nasıl bir özgürlük anlayışıdır?

Bu soruların mevcut dar bir çerçevede değil, felsefi açıdan tartışılması gerekir. Kadınları özgürlükten vazgeçip kendini kötüleyen kurallara uymaya iten unsur nedir?

Metaforik bir kıyaslamayla dersek: Eğer bir insan özgürlüğünden vazgeçip hapishanede yaşamayı tercih ederse bu patolojik bir davranış olmaz mı?

Bu konuyu çok defa yazışmıştık hatırlarsan ...

Daha sonraları demiştim ki;

Kadının başını kapatması hür iradesini etkilermi ?

TDK nın özgürlüğü tanımına bakmıştık.

Orda deniliyor ki; Özgürlük:

Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumudur demiş....

Yani insan hür iradesi ile hiçbir etki altına girmeden kendi adına düşünerek verdiği karara özgürlük diyoruz..

bende demiştim ki , akla ve vicadana edilen bir teklifi fark ederek , hür iradenin seçme veya seçmeme durumuna yani bireyin dış etkilerden bağımsız olarak hür iradesi ile verdiği karara özgürlük demişiz.

Seçenek: yokluğu mümkün olmayan bireysel ve toplumsal hayatın varlığı ve devamı için özellikler ve sebeplerden oluşan zorunluluk halidir..işte hür iradenin varlığındaki amaç özelliklerdeki tercihi, gerektirir.

Teklif: olmaması düşünülemeyen ferdi ve sosyal hayatın yasaları akli,vicdani gibi iç ve dış iletişim ilkelerinin bütünüdür.

Yaşamımız da eğer alternatifler olmasaydı insan hayatının devamı mümkün olamazdı .cancız varlıklar gibi sadece yer işgal ederek varlığımız sabit kalırdı.

Görüldüğü gibi yukarıda ele aldığımız teklif, seçenek, ve özgür irade birlikte işlemekteler.

İşte burda dinin zorlama değilde ettiği teklifi hiçbir şarta bağlı olmadan kabul etmek bireyin verdiği karara özgürlük olarak kabul ediyoruz..Zira insan sınırsız düşünemediği gibi özgürlüğüde sınırlarla koruması gerekmektedir.Şu halde teklifin şartı kanunların geçerliliğini korumak içindir.

Din teklif eder ve sorumluluğu insanın omuzuna yükler..Çünkü; teklif bireye veya topluma edilirken , sorumluluğuda akıl yüklenir..Medeni hukuktada yine sorumlu yetişkin olmayan akıl için ebeveynlerdir.

Burda dikkat edilmesi gereken teklif ve seçeneklerdir .Zira insan yaşamında olmayan bir teklif düşünülemez..Alternetifler tekliflerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olay gayet basit turgay.

Ben diyorum ki, başı açık olmayıp şu tokayı takmayanlar ya orospudur, ya kaltaktır, ya aşiftedir. Ve diyorum ki, bana inananlar başı açık gezmeli, birde kırmızı şu tokadan takmalıdır. Ve bana inana bir sürü insan oluyor, toka takıp gezmeye başlıyorlar.

Bu durumda insanların o tokaları takarak sokakta gezmeleri sence makul müdür?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olay gayet basit turgay.

Ben diyorum ki, başı açık olmayıp şu tokayı takmayanlar ya orospudur, ya kaltaktır, ya aşiftedir. Ve diyorum ki, bana inananlar başı açık gezmeli, birde kırmızı şu tokadan takmalıdır. Ve bana inana bir sürü insan oluyor, toka takıp gezmeye başlıyorlar.

Bu durumda insanların o tokaları takarak sokakta gezmeleri sence makul müdür?

Bizim Prof. Yine döktü bildiklerini.

Sana ne !

İsteyen istediği gibi mor toka takar siyah eldiven giyer ..E sorun ne!

Ha sen diyorsunki; Sen diyorsunki; ..Sen diyorsunki;....ne diyorsun sen ? kimsin sen ? necisin sen ? kime ne diyorsun ki sen ? alemleri senmi yarattın ? senmisin şu muhteşem sanatların sahibi ? Şu fizik kanunlarını yerli yerine koyan senmisin ? sana yüzlerce kez anlattım bu meseleyi.

Senin doğa diye sayıkladığın nedir ? doğa kendi giysisini kendimi üretir ? İnsandaki duyguların neye hangi tarafa yönelmesini kimin ne giymesi gerektiğini ne düşünmek istediğini iradesini yaptığı pisliklerin cezalarını hangi mahmede doğa kararını verir bre aniMAL:

Sen necisin yav .. bak bakim şu kocaman kainatın içinde bir toz tanesi kadar bile değilken verdiğin emirlere bak .. bak hele şuna....kaldıki tabiattan bir toz tanesi bile emre itaat ederken senin gibi kafayı sıyırmamışlar bak . kendilerince hiçbir karar vermiyorlar onlar .. onlar başka bir emrin altında emir kulları olarak hayatlarını sürdürüyor yaratılmış fizik kanunlarına boyun eğiyorlar yani eğdiriyorlar anlayacağın animal. .

Sen diyorsunki...................................................!ve yine diyorsun ki. Sen bişey demedinki aslında.

Peki ya istediğiniz gibi yaşayın açılın saçılın ...evveli atalarınız gibi doğal yaşayın doğal elbiseler giyininmi demeliyiz ey aklıllı aniMAL.?

Şu işe sen bir başla örnek ol bakalım ...İlk evveli atalarına muhalet edip edepsizlik yapma .DOĞAL OL....Doğal aniMAL

Göster millete oranı buranı ....DOĞAL OL.

Bırak tokayı zeka geliştirmeyi DOĞAL OL.

Sana neyi anlatmaya çalışıyoruz biz burda ...Biliyormusun ?

Doğal ol ....Anibal doğal ol.

Neyimiş : kadınlar doğası gereği süse düşkünlermiş ...EE ee..Bu yüzdende istedikleri gibi giyinir ve istedikleri gibide açılırlarmış.

İyide bikiniyle çarşıda alışveriş yapan bir bayan neden özgür oluyorda , tesettürle denize giren bir bayan özgür olmuyormuş , sayın doğal anibal..Peki ya utanma duygusu neden insani bir meziyettir EY DOĞAL aniMAL ???

Sen özgürlüğü anlıyorsan eğer , bende senin gibi aniMAL almaya karar vereceğim.

Burda anlatılmak istenilen HÜR irde ile Verilen kararın ta kendisidir ani-MAL kardeşim.

Senin anlayamadığın çok şeylerden bir şeyde kendi kendini anlayamıyorsun .işte senin sorunun bu.

Hadi bakim oku şu meşhur gazelinide bizi uyut.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başörtüsünde özgürlük arayacaksak din ve tanrı kavramını devre dışı bırakmalıyız,

Başörtüsü takan bir bayan tanrı emridir,takmassam beni cezalandıracak mantığı ile başörtüsü takıyor ise bunun neresinde özgürlük?Burda baskı ve zorlama yokmudur?

Minietekle başörütüsünü kıyaslayıp onu giymek özgürlükse başörtüsü takmak da özgürlükdür deniliyor!

Eğer bir insan minietek giymeye zorlanıyor ise orda özgürlükten bahsedilirmi?

Başörtüsünde ki durum da budur bayan inandığı bi tanrının baskısı ve zorlaması olmadan da başını kapatırsa(belki hoşuna gidiyordur) bu özgürlüktür!

Kendi hür iredesi ile aldığı karardır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Orda deniliyor ki; Özgürlük:

Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumudur demiş....

Yani insan hür iradesi ile hiçbir etki altına girmeden kendi adına düşünerek verdiği karara özgürlük diyoruz..

Herhangi bir dinin mensuplar o dine ait vecibeleri yerine getirirken özgür düşünemiyorlar ki özgür davranabilsinler.

İnsan herhangi bir dini özgür iradesiyle seçebilir. Ama bir kere seçtikten sonra, artık özgür iradesini o dinin gereklerine teslim etmiş olur. Yani gerek başörtüsü olsun, gerek dini ritüeller olsun, artık davranışlarında özgür değildir.

Özgür düşünce saçmalıklara karşı olur. Kadının başını örtmesi, moda olabilir, güzel gösteriyor denilebilir, sıcak tutuyor denilebilir, bu gibi akılcı nedenlerle örtmek olabilir. Ama bu nedenler sürekli ve kalıcı, vazgeçilmez hale gelmişse artık akılcı olmaktan çıkmış saplantı haline gelmiş demektir. Yani kadın başını örtebilir. Ama açabilir de. Örtmede özgür irade ne oranda rol oynuyorsa, aynı oranda açmada da olmalıdır. Örtmek, özgür irade, açmak yasaksa, buradaki özgür irade sahte bir iradedir. İnsan hapishaneyi de özgür iradesiyle seçebilir. Ama istediği zaman dışarı çıkamayacaksa, hapishaneye girdiği andan itibaren özgür iradesi kalmamıştır.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

En temelde zaten, bu işin kadını erkeği yok. Dindar birinin özgür iradesi falan olmaz. Bu mümkün değil. Allah'a teslim olur, kurulmuş oyuncak gibi Allah ne isterse onu yapar.

İşte türban da sadece budur. Bu dini yazanlar her kimlerse, onlar kadının yatak odasıyla mutfağa mahkum, alınıp satılan, erkeğin hizmetine sunulmuş ve mutlaka diğer erkeklerden gizlenmesi gereken bir insan olmasını uygun görmüş.

Rezil bir şey bu. Bin dörtyüz sene evvel için yorum yapmak şimdi gereksiz olacaktır ama bugün hala bu sapkın anlayışla barışık olmak, o anlayışı üstlenmek ve savunmak, olsa olsa hastalık falan olabilir herhalde.

Bu kadınlar nasıl oluyor da bu denli açık bir şeyi göremiyor?

İnsanın, kendisine yüklenen bu onursuz sorumluluğu seve seve, bile isteye hatta uğruna savaşarak bile üstlenmesi çok çarpıcı değil mi?

Ben bunun, o kadınlarda kadınlık onuru olmamasıyla açıklayabiliyorum ancak.

Bu insanlar daha çocukluktan itibaren beşinci sınıf insan olup erkeği tahrik eden, baştan çıkaran dişiler olarak büyütülüyor.

Diğer yandan kadınlığının bir hazine olduğuna inandırılıyor. Öyle değerli bir hazine ki o, gizleyerek varlığını vurguluyor. O gizli şeye sahip olmak için birileri birileriyle savaşacak, o da kenarda durup işe yararlığını bir kere daha tescilleyecek.

Kadını cinsel obje, meta yapan, aynı anda da sefil bir köleliğe mahkum eden bir dindir bu.

Türban ise bu dinin en önemli simgesi haline dönüştüğü ve artık ona bürünmek için akıl almaz savaşlar verildiği için, sadece sefaleti, onursuzluğu, mal olma durumunu simgeler.

Ben o savaşçı kadınlara zerre kadar saygı duymuyor, duyana da şaşıyorum.

Savaşçı olmasa da, bu türban denen zıkkımı bağlayan kadınlara da saygı duymuyorum. Sevmiyorum da.

Onurları yok çünkü.

Kadınlığından utanan kadında kadınlık onuru yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

TDK nın özgürlüğü tanımına bakmıştık.

Orda deniliyor ki; Özgürlük:

Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumudur demiş....

Yani insan hür iradesi ile hiçbir etki altına girmeden kendi adına düşünerek verdiği karara özgürlük diyoruz..

aynen dinlerin dediği gibi hele ki islamın....:lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başörtüsü meselesini seneler evvel defalarca yazıştık neticede anlamayan yine ateistler çıkmıştı.

Başörtüsü takmak özgürlük falan değilmiş ...Şuna bak . Nedenmiş o ?

Önce Özgür-Özgürlük nedir bunu bir açıklayın görelim !

Hacının giydiği beyaz eldiven altı veya yedigen kasket birde lacivert ayakkabı özgürlüğü simgelermi ? özgürlükmü?

şöylede olabilir , megan foxun giydiği kırmızı dekolte elbisesi özgürlüğün nesidir?

Hatta birazdaha ileri gidip eşcinsellik eğilimi erkeklerin kadın giysilerini giymesi özgürlüğü nasıl tanımlar diye sorsam ne dersin ?

Bir ateistin müslüman olması özgürlük oluyorsa , bir müslümanın ateist olması neden özgürlük olmasın ? eğer özgürlük bireysel ve toplumsallığın iç ve dışsal simgesi ise !!!

Başörtüsü , minietek özgürlük değilse özgürlüğü nasıl ne ile sınırlayacağız ..................!

Bilimadamlarının bilime resyonalden öte duygusal olmalarını özgürlük olarak görmelimiyiz. ?

Bir doktorun hastaya ötenezi uygulaması peki özgür ölümün özgürlüğümüdür ?

Yapılan zalimliğe karşı hesap vermek özgürlükmüdür ?

Özgürlük görecelimidir ?

Yani Özgürlük neyin nesidir? KİMİN sesidir ??

sence nasıl anlayalım.? türbanlı bir kadın senin dinince ikinci sınıf olmayı kabul etmesi özgürlüğe gölge düşürüyor. eşitliği ret ediyor.

nedenlerini ayetlerin ve hadilserin gayet açık anlatıyor zaten.?

diğer yazıların klasik müslümanlar gibi konuyu saptırmaya yönelik biz burda özgürlüğün göreceliliğini değil baş örtüsünün özgürlük olup olmadığını tartışıyoruz türban takan bir kadın özgürmüdür? neden konuyu anlamamakta ısrar ediyorsunuz.?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başörtüsü takmanın özgürlük olup olmadığının içinden çıkılamayacak anlaşılan. Gerçi ne zaman çıkıldı ki. Hep aynı kısır çekişmeler…

İsterseniz başlık konusunu biraz da şu ‘türbanın yararları’ konusuna çevirelim:

Türban veya başörtüsü takmanın ne gibi yararları vardır sizce?

Cevap verecek bir müslüman arkadaşımız var mı acaba?

Ben bir tane buldum.

Habercilerin yalancısıyım, şöyle bir yararı varmış mesela:

Adana´da 53 yaşındaki seyyar satıcı kadın, yüzen arkadaşını izlerken sulama kanalına düşen 17 yaşındaki Fırat Aslan´ı başörtüsüyle çekerek kurtardı. İşte o anın kareleri:

basrtsyarar.jpg

http://www.haber7.com/haber/20080526/Basortusunun-hayat-kurtardigi-an.php

Böylesi somut yararlar bulunursa eminim ateistler de ikna olacaklardır!

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> kime ne diyorsun ki sen ? alemleri senmi yarattın ? senmisin şu muhteşem sanatların sahibi ? Şu fizik kanunlarını yerli yerine koyan senmisin ? sana yüzlerce kez anlattım bu meseleyi.

alemleri ben yarattım. benim şu muhteşem sanatların sahibi. Şu fizik kanunlarını yerli yerine koyan benim. Ya kim olacaktı, sen ise inanmayan hayvalardan daha aşağılık, kütüğün birisin.

Geç bu ayakları turgay. toka takmayanları orospu olarak görmenin emaresi olan tokayla gezilmesini ister misin, istemez misin, onlaırn bu özgürlüğü var mıdır, yok mudur, sadece bunu söyle yeter.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hukuktan esit özgürüklerden anlamayanlar veya anlamak istemeyenler icin anlayabilecekleri dilden yeteri kadar aciklama yaptigimi saniyordum.Konuyu biraz daha acalim.

Yukarida tek yöne dogru seke seke yandan yandan calkalayanlar önce nasil bir yönetim seklinde yasamak istediklerini aciklayip dürüstce bunu yazacaklar.Biraz daha yardimci olayim..

Laik Demokratik Hukuk Cumhuriyeti'nde mi yasamak istiyorlar?

Önce bunun yanitini versinler.

Konu güzel devam edelim.

:lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...