Jump to content

Başörtüsü özgürlük mü?


Recommended Posts

Dostum bu söylediklerinde haklısın..

Tabiki bunların hepsi var ve eleştirilecek konular..

Bunları eleştirirken ne amaçla eleştiriyorsun ve alternatifin ne?

Çözüm önerin ve yöntemin ne?

Bunların belirlenmesi daha önemli değilmi?

Ülkemizde bunları eleştirenlerin daha iyi bir çözüm önerisi ve amacı varmı?

Yada mesela muhalefet partisi CHP yi ele alalım..

Ne dediğini, amacını bilen bir partimi sence, yada çözümü olan bir partimi?

CHP lilerin kendileri bile kendi partilerinin bir çözüm olduğundan emin değillerdir..

Bu siyaset ve politika üretememelerinin ve güven vermemelerinin sebebi bu günümüz dünyasını günümüze uygun ,gerçekci algılayamamaları ve anlayamamaları olabilirmi?

eleştirme amacım gerçekleri belki birileri görürde biraz ışık alır içine diye.

alternatifim çoğunluğun din adına değilde artık işsizlik ekonomi geçim sosyal haklar vs. bunun gibi gerçekçi şeyler için ter dökmesi.

bu gün çık meydana bağır işsizlik var diye ülkede kimse tınlamıo yıllardır var dio.

tabi işsizlik nedenleride basit ülke gerçekten güven veremioki hizbullahı pkk sı eksik olmuyor. eşşek çok olunca binen binene.

doğuya yatırım hangi aklı başında iş adamı yapar.

neyse bunlar detay konular.

asıl konu din elden gidiyor de bak neler oluyor ülke ayaklanıyor.

onun için dinin bir zırvalık olduğu herkesçe bilinmeli.

ben elimden geldiğince burada ve başka yerlerde anlatmaya çalışıyorum. çoğu nafile oluyor ama beni dahada hırslandırıyor.

daha çok araştırıp öğrenmeye itiyor ama paylaştıça fikirlerimiz artıyor tartıştıkça değerlerimizde değişiyor.

senin gelecek vaat eden sözlerin için küçük adımlar atıyorum.

sayımızın artması bu adımların büyümesini sağlıyacak. umudum var...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 283
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

güzel demişsin de TC'de bu devirler çoktan kapandı biraz geriden takip ediyor gibisin..

24 ocak kararlarını ve darbe sonrası liberal ekonomik politikaların katlanarak günümüzde maximumda yaşandığını gözardı mı ediyorsun??

devletçiliği 2.nci dünya savaşı öncesi gibi halen savunanlar olmakla birlikte, ne günümüz Türkiye'sinde ne de yakın tarihte hiçbiri iktidar olmadı..

senin şikayetin kime neye anlamakta zorlanıyorum açıkçası...

zaten iletinin arasında liberal ekonomiye uygun yaşıyoruz demişsin...e o zaman sorun nerde...???

liberal ekonomi özgürlük getirir teşhisin eksik derim...

24 ocak kararlarını alındı ama..

Bu karalara uygun yasalar , bürokrasi, devlet yapılanması değişimi hala devam etmekte..

Daha anayasa değişecek..

Mahkemeler bile değişecek..Geçen bir hukukcu söylüyordu..Mahkemelerde avukatlar öyle elini kolunu sallayarak, öne çıkarak rahat rahat savunma yapamazmış..Hakimden önce mübaşir uyarır, avukat yerine geç diye..Bu bile devletin güçlü ve üstte halkın altta ve güçsüzlüğü üzerine gelişmiş bir durum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birşeyi pratikte yaşamak ayrı..

Yaşadığın pratiği fark edip ona göre sosyal ve siyasal bir dünya oluşturmak ayrı..

Ayrıca bu gerçekliğe uygun daha da gelişmek ayrı şeyler..

Not:Açıkcası ne demek istediğinide tam anlamadım..

Devlet senden ayrı bir şey değil ki..Senden benden oluşuyor..

Yaşadığı pratiği fark edemeyen kim?..Halk değil mi?

Fark edemeyen halk mı?..Sistemi kuran yöneten halktan değil mi?..Sana bunu yaşatmayan kim o zaman..Bunlar japonya dan gelmedi ki?..

Zaten yaşıyoruz bu liberalizmi ve ekonomik liberalizmi diyen sen değil misin..Ben de ona cevap veriyorum işte..

E nedir alıp veremediğin hala daha gelmiş özgürlük istiyorsun..Elde edememişe benziyorsun..

Oysa ki her türlü altyapı zaten oluşturulmuş..

Valla ben de seni hiç anlamadım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz..

Hala devleti olabildiğince güçlü olması için savaşıyorsunuz..Sonrada bu güçlü alet dincilerin eline geçerse bize neler yapmazki diyorsunuz..

Birkere devlet artık istesede eskisi kadar insanlar üzerinde hakim olamaz..

O yüzden devlet insanların üzerinden elini çekmek zorunda..

Bunu hızlandırmak yerine sizler hala devletin elinin insanların yakasında olması için çabalıyorsunuz..

Kim devletin güclü olmasi icin savas veriyor?Bu kadar komik ve sacma düsünce olamaz!

ERCUMENT yazdiklarim hakkinde bilgin ve tecrüben olmadigi icin ayni plagi cevirip duruyorsun.Ayrica yazdiklarin cözüm icermiyor.Masal üretmekle mesgulsun.

Sistem olmadan kimse özgür olamaz!

"Sokakta esitlik"den ne anliyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Hala devleti olabildiğince güçlü olması için savaşıyorsunuz..Sonrada bu güçlü alet dincilerin eline geçerse bize neler yapmazki diyorsunuz..

Buradaki asıl sorun şu. Devletin güçlü olmaması, yani vatandaşın güçlü olması elbette istenen olgudur. Ama sorun şudur, birilerinin bunu istismar ederek, zayıf olan devleti ele geçirip, kendi tahakkümlerini kurabilecek olması.

Bu yüzden denir ki, devletin kendini korumak için güçlü olması gerekir. Bu gerçekten böyle midir, yoksa bu sadece bir bahane midir?

Üzerinde tartışılması gereken şeyde bu öncelikle. Bugün devlet islamcıların eline geçiyor, bunu tahakküm için kullanıyorlarsa, bu geçmiş dönemlerdeki devletin acziyeti nedeniyle yapabiliyorlar. Sizce, siz bu oluşumlara fırsat verdiğinizde, onlar sizin yerinize gelince, size bir fırsat verecekler midir, bunu sorgulamak lazım.

Diyelim şu anda devlet alabildiğine vatandaşı özgür bırakıyor. Dincilerde bunu kullanarak başa geldiler. İşte görüyoruz bunu. Dincilerin o noktada devleti güçlendirip, asıp kesmeyeceklerini nerdne çıkarıyorsunuz? Ve işin daha acı tarafı bunu zaten şu anda bilfiil yapıyorlar ki görüyoruz.

O yüzden devletin güçlü olması lazım, bu gibilere geçit vermemek için. Fakat bizim devletimiz, yani rejim yönetimimiz güçlü olmadı ki hiç bir zaman. Başta CHP'nin salakları, nasılsa kemik bir oy tabanımız var diye, adam gibi işler yapmayıp, aptalca işler yapıp elleriyle ülkeyi bunlara teslim ettiler.

Acaba Sözen ve önceki belediyeler, gecekonduya bu kadar göz yummasalar Tayyip istanbul'da saçilebilir miydi? Refah partisi bugünlere gelebilir miydi? Bunu bir sorgulamak lazım mesela. Elbette olay sadece gecekondu değil, ama her şey öyle değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başörtüsü özgürlük mü?

Şu başörtüsü veya dini bağlamda “türban” dediğimizin üzerinde tartışmalar neredeyse gına getirmiş olmasıyla beraber bu konuda üzerinde fazla durulmayan bir hususunu tartışalım diyorum.

Başörtüsü takarak kendini özgür hissettiğini söyleyen kadınların sayısı hiçte az değil artık.

“Başörtüsü özgürlüğü“ derken genellikle başını örtme özgürlüğünden bahsedilir fakat “özgürlük“ kavramının tanımı arka planda kalıyor bana göre.

Dini bir görev olarak takılan başörtüsünün İslam’ın ta başlangıcında nasıl geldiğini ve din adamının bunun için öne sürdüğü argümanları sanırım hepimiz yeterince biliyoruz. Ben bunların içinde her bir kırmızı hat’ı her zaman görüyorum ki kadınların sadece başörtüsünden değil hattı zatında tesettürün tümünden söz etmemiz lazım çünkü dini sebeplerden başörtüsü takan kadınlar genellikle tesettür giyimlidir fakat en göze çarpan baştaki olduğu için başörtüsünden konuşulur.

Başörtüsünün veya tesettürün kimine göre farz, kimine göre vacip olmasının başlıca sebebi kadının kendisidir, dine göre kadının fıtratıdır. Çünkü kadın erkekleri tahrik edicidir, fitnedir ve salt varlığı ile asayişi tehlikeye sokmaktadır. Bunun aslında kadınların değil, erkeklerin bir sorunu olduğunu ve erkeklere de bir hakaret içerdiğini söylemeye gerek yok. İslam’da tesettür mecburiyeti gelmezden önce demek ki kadınlar başları açık şekilde güzel ve renkli kıyafetler giyiyorlardı ki bu sebepten dolayı tesettür geldi. Tesettür hep olsaydı bunun için yeni kurallara gerek olmazdı. Sadece giyim kuşamla değil, hayatın tüm evrelerinde kadınlar özgürlüğünden edilmişlerdir. Örneğin tamamen erkeğin iradesi altına alınmış, babasının veya kocasının müsaadesi olmadan neredeyse hiçbir şey yapamaz kılınmıştır.

Kısacası diyebiliriz ki tesettürle kadının en azından kıyafet özgürlüğü elinden alınmıştır ve tesettürsüz hem toplumun ve hem Allah’ın indinde suçlu ve günahkar kılınmıştır. Kadının kapanmasının toplum asayişi için önemli olduğunu öne sürmek ancak gülünçtür çünkü birazcık Dünya’nın diğer taraflarına baktığımızda kadınların tesettürsüz olduğu memleketlerde insanlar kadın yüzünden hiç te birbirlerini kırmamışlar, kadınlar toplumu karıştırmamış, savaşlar patlatmamış. Aksine, birçok yerde kadınların güzelliğini öne çıkaracak kıyafet türleri bile vardı. O kadar geriye bakmadan bugünkü dünyamızda da tesettürsüz kadınlar yüzünden savaşlar patlamıyor. Gerçi yine başka toplumlarda da kadınlar bastırılmış ve hayatın bir çok alanından dışarı itilmişlerdir fakat bunlar örfi sebeplerdir fakat dini sebeplerden dolayı olan toplumlar pek azdır.

İslamiyet’ten önceki Arap toplumunda demek ki tesettür diye bir şey yoktu ve bugün Dünya’nın çoğunluğunda da yok. Toplumun işlemesi ve/veya huzuru için tesettürün zaruri olmadığı ortadadır ve bu fikre karşı gelmeye bugün sıkı sıkı dindar olanlar dahi katılmak zorundadır. O zaman bugünkü tesettür sadece bir dini zorunluluk olarak ortada durmaktadır ve hiçbir pratik yönü yoktur. Hiçbir pratik yönü olmadan fakat yine de mecburi olan tesettür o akıl dini dedikleri İslam ile nasıl bağdaşır bilemiyorum, eğer gerçekten akılcılıktan bahsediyorsak.

Asli işlevi, Kuran ile tescil edilmiş ve kadınları fitne olarak tanımlayan, erkekleri baştan çıkartan yaratıklar olan ele alan bir toplumun kadınları peçeler arkasına tıkmak olan bir zihniyetin özgürlükçü bir zihniyet olduğunu söylemek hiçbir mantıkla izah edilemez. Dolaysıyla tesettür kadınlara özgürlük değil, bilakis özgürlüğünü elinden almıştır.

Bu durumda bugün, başörtüsü takınca kendini özgür hisseden kadınların duruşuna ne demek lazım? Başlıca özgürlüğü ortadan kaldırıcı bir giyim şekli nasıl oluyor da özgürlük örneği olabilir? Tesettürü makbul kabul eden kadınların kendilerine Kuran ile “fitne“ denilmesini bugünkü anlamda özgürlük diyebiliyorlar?

İşte “özgürlük“ kavramı burada teker altında kalıyor ve “din özgürlüğü“ kavramı özgür insan olma olgusuyla karıştırılıyor. Oysa din özgürlüğü sadece dini kuralları yerine getirme özgürlüğüdür fakat bunun özgürlüğün kendisi olduğuna dair bir kural değildir. Eğer hapiste yaşamak dini bir mecburiyet olsaydı ve dindarlar gönüllü olarak hapiste yaşıyorlarsa o zaman bu din özgürlüğüdür fakat özgürlüğün kendisi değildir. Hapis olmak özgürlüğüdür ancak fakat hapisteki insan aslen özgür değildir. İşte başörtüsü veya tesettür böyle bir özgürlüktür, kendini fitne kabul etme ve salt varlığı ile toplumda asayişi tehlikeye atan bir varlık olarak görme özgürlüğüdür, kendini aşağılama özgürlüğüdür, kadın olduğu için kendini peşinen kötü olarak kabul etmek özgürlüğüdür, aklen eksik ve dini zayıf olmaktan mutlu olmak özgürlüğüdür.

Peki, buna özgürlük diyen insanın aklı acaba nasıl işliyor? Bu insanlar külliyen aptal mı? Hangi aklı başında bir insan gönüllü olarak hapiste yaşar, hangisi kendine kötü denildiği için mutlu olur? Acaba bu insanlar özgürlük kavramını kullanmaktan aklen men edilmemişimlerdir?

Dini saplantının insanı nasıl ve ne kadar akılcılıktan uzaklaştırdığını görmek için bu her türlü mantıktan ve akılcılıktan uzak tesettür ısrarı açıkça göstermektedir. Buna benzer fakat öncelikle erkekleri ilgilendiren bir örnekte erkeklerin sünnet edilmesidir. Akıl ile hiç ilgisi olmayan ve tıbbi bir ampütasyon gerçekte zararlı olmasına rağmen insanlar gönüllü olarak vücutlarından bir parçayı kestiriyor. Bu sünnet örneğini boşuna vermedim çünkü bu tercihi genellikle ebeveynler verir ve erkek çocuğun hiç başka şansı yoktur. Kız çocukları ise daha küçükken tesettüre sokulur ve oğlan kız iyi bir şey yaptıklarını zannederler. Halbuki bu dinin insan beynini nasıl örümcek yuvası haline getirdiğini göstermekten öteye gitmez.

Tesettür giymek, başörtüsü takmak, sünnet olmak özgürlüktür diyen Tatlısu Müslümanları bunun üzerinde biraz düşünsünler.

Acaba özgürlükten imtina etmek gerçekten bir özgürlük müdür?

Sevgiler

Darvinist

Başı açık olup beyni kapalı olan milyarlarca insan varken bu konuyu tartışmanın anlamı yok..herkesin özgürlüğü kendine..sen burda bunları yazacak kadar özgürsen, o bayanlarında başörtüsü takacak özgürlüğü vardır..

sen kendinle çelişiyorsun..i,nsanların özgürlüklerine karışarak ve dil uzatarak hangi özgürlükten bahsediyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> .sen burda bunları yazacak kadar özgürsen, o bayanlarında başörtüsü takacak özgürlüğü vardır..

Böyle oluyorsa tamam.

Peki türban takma özgürlüğü varsa, benim üzerinde başını açmayanlar orospudur yazan tişört giyme özgürlüğüm var mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herhangi bir dinin mensuplar o dine ait vecibeleri yerine getirirken özgür düşünemiyorlar ki özgür davranabilsinler.

İnsan herhangi bir dini özgür iradesiyle seçebilir. Ama bir kere seçtikten sonra, artık özgür iradesini o dinin gereklerine teslim etmiş olur. Yani gerek başörtüsü olsun, gerek dini ritüeller olsun, artık davranışlarında özgür değildir.

Özgür düşünce saçmalıklara karşı olur. Kadının başını örtmesi, moda olabilir, güzel gösteriyor denilebilir, sıcak tutuyor denilebilir, bu gibi akılcı nedenlerle örtmek olabilir. Ama bu nedenler sürekli ve kalıcı, vazgeçilmez hale gelmişse artık akılcı olmaktan çıkmış saplantı haline gelmiş demektir. Yani kadın başını örtebilir. Ama açabilir de. Örtmede özgür irade ne oranda rol oynuyorsa, aynı oranda açmada da olmalıdır. Örtmek, özgür irade, açmak yasaksa, buradaki özgür irade sahte bir iradedir. İnsan hapishaneyi de özgür iradesiyle seçebilir. Ama istediği zaman dışarı çıkamayacaksa, hapishaneye girdiği andan itibaren özgür iradesi kalmamıştır.

Sevgiler.

Darvinist,

Yanlış bir kıyasın kurbanı oluyorsun. Dini ölçüyü zorlamak veyahut zorunluluk hali görmek insana ikrah getirir .Dikkat edersen, bu yüzden de ayet dinde ikrah yoktur diyerek çelişkiyi baştan tardeder. Ayrıca özgür iradenin temelde verdiği karar, melekelerin doyumu ve aklın dış etkenlerden bağımsız olmasındandır. Zira seçenek akla teklif yapar sanki aklı zorlar . bu gerçekten bir zorunluluk halidir. Alternatiflerden hangisinin seçilmesini insana yarar veya zararını belirleyen akıl olamaz ki , neyin iyi neyin kötü olduğunu mantık kefelerine koyupta ölçelim..Çünkü akıl özgür seçimi yargılayabilmesi için sınırsız nihayeti olmayan tasarıyı düşünmek zorunda kalacaktır . .Akıl ya özgürlüğü sınırlayacaktır veyahut özgürlük adına terör estirecektir. Yani kötü ve iyiyi akıl koymuş olsaydı şu halde senin için meşru olan benim için olmayabilirdi .İşte bu yüzdendir ki yasalar kanunlar bunların ayrımını yapar Hakkı Hak sahibine iade eder ve insanıda kanunlara boyun eğdirir.. Aslında medeni kanunlarda üç beş i hariç dini islamın getirdiği kanunlarla çatışmamaktadır .Zaten mecellenin yazılmasıdaki maksat bu meseleleri aydınlığa kavuşturmak olmuştur. .Özgürce hapishaneyi isteyen elbette özgürce ona katlanacaktır.zira isteyen odur. . İşte senin burda yaptığın yanlış bir kıyasın neticesinden başını kapayan dini vecibeleri yerine getirmesinde özgür olmaz dediğin çıkmazın neticesidir. Başörtüsü başkadır namaz kılmak başkadır . Biri diğerine şart olurken beriki diğerinden bağımsız yargılanır.Zira dinin emirlerine sadık kalanla aynı emirlere lakayd kalma durumuda vardır.(burası önemli )

Diğeri ise;

Baştürsü veya cilbab gibi dinin öne sürdüğü kapanma yöntemi bir dikta bir cebir değildir ki, ihtiyarı ref etsin insandaki özgürlüğü baskı altına alsın !! Burda dinin getirdiği fıtrı yani doğallığı insana teklif eder ..

Örneğin; Ahlakın başka bir boyutu olan sıdkı doğruyu emrederken yalanın zararını ve fıtrı olmadığını söyler. bu iğrenç fiili mahkum ederek karşısına cezayı koyar..kapanmakta böyledir ne çareki alışkanlık haline gelmiş açık saçıklık bu fıtri yani yaratılışın önüne duvar olmuştur..Aslında bu duvarı kuran ören materyalizm felsefesi sorumludur..İşte bu felsefe sorumluluktan kurtulmak için açık bacaklı kadınlara bakmayı yaratılışa aykırı olduğunu bildiği halde o zavallı kadına edilen zulmu önlemek için emniyeti devreye sokar..Bizim ülkemizde osmanlının sonuna doğru bu hayasızlık baş kaldırmış cumhuriyyet bunu meşru görmüştür. Bundandır ki, hacınında dediği gibi memleketimizde özgürlükten bahsetmek abesle iştiğal olmuş........Ama bu tabular yıkılacak bundan hiç şüphen olmasın ..Doğruyu arayan insan bundan gafil kalmayacaktır.

Bilinmeyen diğeri ise özgürlüğü halkın yanlış algılamasıdır !

Link to post
Sitelerde Paylaş

FORUM ADMİNİ LÜTFEN SEVİYESİZCE KÜFÜR İÇEREN YAZILAR YAZAN "ANİBAL" HAKKINDA GEREKENİ YAPIN....

BURASI FİKİR ALIŞVERİŞİ OLAN BİR FORUM DEĞİLMİ?

Anibal size başörtüsü kullanmak özgürlük ise, kullanmamak da özgürlüktür ilkesini renkli bir takım kelimelerle ve kimseye kişisel olarak sataşmadan açıklıyor.

Bazılarının özgürlüğün ne olduğunu bilmediklerini başka türlü açıklamak zor..

Başını örtmeyen ve mini etek giyen kadınlara ahlaksız diyenlerin ahlaksızlığını başka türlü açıklamak mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbette giyinir ve açılırlar turgay efendi, sana ne bundan?

Dünyada bir sürü kabile var, anadan doğma çıplak gezen. Utanma duygusu neden onlarda yok acaba? Yoksa sübyancı bir bedevinin zırvaları onlara ulaşmadığı için mi?

Bikiniyle çarşıda alışveriş yapan bir bayanın giydiği bikini, bunu giymeyenler orospudur, fitnedir, günah kaynağıdır demek anlamına mı geliyor turgay?

Bunlar senin meselen değilki anibal . boş ver sen bunları . Sen kalsiyumun özgürlüğünü açıkla hiç değilse.

Sana kalsa ne başötürü var ne yasa var nede ölçü var.

Yok olana ne anlatıbilinir ki ?.....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başını örtmeyen ve mini etek giyen kadınlara ahlaksız diyenlerin ahlaksızlığını başka türlü açıklamak mümkün değil.

Hacı bunda samimi olduğunu düşünemiyorum.

Elbette insan özgür değildir . Özgürlüğün en nihayet sınırı insanın sonradan yaratılışıdır..

ama ben bunları diğer ham ateistlere anlatamadım işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı bunda samimi olduğunu düşünemiyorum.

Elbette insan özgür değildir . Özgürlüğün en nihayet sınırı insanın sonradan yaratılışıdır..

ama ben bunları diğer ham ateistlere anlatamadım işte.

Turgay sen özgür irade ile demokratik özgürlüğü birbirlerine karıştırıyorsun.

Demokratik özgürlük kadın erkek farkı gözetmez.

Özgür irade dinlerle ilgili çok ayrı bir kavramdır.

Çeşitli nedenlerden dolayı özgür irade yoktur.

İnsan her istediğini düşünemez ve yerine getiremez.

Ama demokratik bir toplumda insan özgür olarak yaşayabilir. Özgürlüğün önemi, sınırları olsa bile,bazı konularda kadın erkek farkı gütmemesidir.

Her konuda özgürlük olmaz. Örneğin kadınlar ve erkekler aynı tuvaleti ve aynı soyunma odasını paylaşamazlar. Bu özgürlük mümkün değildir.

Batıda bunu yapmaya çalışıp rezil olanları biliyoruz.

Buna rağmen bazı temel insan hakları söz konusu ise özgürlük vardır. Biz onlardan bahsediyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Turgay sen özgür irade ile demokratik özgürlüğü birbirlerine karıştırıyorsun.

Demokratik özgürlük kadın erkek farkı gözetmez.

Özgür irade dinlerle ilgili çok ayrı bir kavramdır.

Çeşitli nedenlerden dolayı özgür irade yoktur.

İnsan her istediğini düşünemez ve yerine getiremez.

Ama demokratik bir toplumda insan özgür olarak yaşayabilir. Özgürlüğün önemi, sınırları olsa bile,bazı konularda kadın erkek farkı gütmemesidir.

Her konuda özgürlük olmaz. Örneğin kadınlar ve erkekler aynı tuvaleti ve aynı soyunma odasını paylaşamazlar. Bu özgürlük mümkün değildir.

Batıda bunu yapmaya çalışıp rezil olanları biliyoruz.

Buna rağmen bazı temel insan hakları söz konusu ise özgürlük vardır. Biz onlardan bahsediyoruz.

Bende onu söylüyorum işte . zaten mecellenin yazılmasıda bundan dolayıdır.

Yoksa demokratik özgürlüğün bir kaç tanesi dinle bağdaşamıyor. tümü değil yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Bilinmeyen diğeri ise özgürlüğü halkın yanlış algılamasıdır !

Hala aynı teranedesin turgay.

Sorun bez, deri, yün vs. den mamul olarak, ne giydiğin veya giymediğin değil. Sorun, başka insanları fitne, aşağılık, kötü vs. olarak damgalayan bir şeyi giyip giyemeyeceğin. Bu türban olur, çizme olur, tişört olur, hiç farketmez.

Ve senden beklediğimiz ama vermekten kaçtığın cevap bu işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Man kafalarin anlayacagi sekilde Türkce olsun.

Türkçesi tam oturmuyor..

Baksana ;Süper zenci oradaydı..Pek anlaşılır değil..

Bakma sen, onların tek bilmedikleri şey beş vakit namazdır..Ne şeytandır onlar.Anlamak istediklerini zart diye anlarlar..

Hem sen bunu Türkiye de giymeyecen ki..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...