Jump to content

Faşist AKP, Odatv'yi de kapattırdı


Recommended Posts

Odatv internet haber sitesinin imtiyaz sahibi ve Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Odatv editörü, şair Ayhan Bozkurt'un evlerine sabahın erken saatlerinde polis tarafından baskın düzenlendi.

İşte Odatv'nin Ergenekon tezgahını ortaya çıkaran dün gece yayınladığı Zir vadisi videoları:

http://haber.gazetevatan.com/iste-operasyonu-baslatan-haber/359229/1/Manset

Bu videolardan CİA'nin de polisle birlikte tezgahın içinde olduğu kanıtlanmıştır.

Ordu herşeyi tüm çıplaklığıyla biliyor. Ama işin içinde ABD olduğundan elleri kolları bağlı.

İşte Nato'nun, ABD bağlılığının ülkemizi ne duruma düşürdüğünün tablosu, bu hazin, bu rezil durumdur.

Batum doğru söylemiş. Ordunun içini oymuşlar...

Türkiye'de demokrasi bitmiştir.

Artık bir dikta rejiminin başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Silivri bir toplama kampıdır ve toplananlar iktidar muhalifleridir.

Odatv ve Soner Yalçın'a sıranın geleceği bekleniyordu.

Çekinmeden, cesaretle doğruların yazıldığı ender yayın kurumlarından biriydi.

Adalet bitmiştir.

Artık savunma yapmaya da gerek kalmamıştır.

Yargıya güvenmek, kendimizi kandırmaktır.

Sıra bize de gelecektir.

Ana muhalefet partisinin başkanı, "Bizi de alacaklar, bizden sonra sizi de alacaklar" diyorsa, ülkemizin geldiği nokta ortadadır.

Seçimden sonra yaşanacak olanları şimdiden tahmin etmek zor değildir.

Konuşanı susturacak, gazetelere sansür uygulayacak, internete bile nefes aldırmayacaklardır.

Bu faşizmdir.

Faşizme karşı mücadele ise demokratik yolla başarılı olmak olanaksızdır.

Faşizmin yaptığı seçim demokratik olmaz. Mahkemelerinde adalet olmaz.

Artık seçimden önce belirlenen oran, seçim akşamı ilan edilecek, kimsenin itirazı da dikkate alınmayacaktır.

Türkiye karanlık dönemin eşiğindedir.

Bundan sonra AKP'den bahsederken "Faşist AKP" diyeceğim. Reelde de sanalda da.

Ta ki demokrasi normalleşene kadar. Çünkü artık bu sıfata layıklar.

Namussuza namussuz demekten çekinmemek gerektiği gibi, faşiste de faşist demekten çekinilmemelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 166
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Fişlenmemek adına kimse bunun altına bir şeyler yazmayacak mı?

Adalet ve Kalkınma Partisi, adaletsizlik yapıyor..

Ancak, sürekli gerçek Müslümanın, radikal Müslüman olması gerektiğini dikte edenler, sıra kendilerine geldiğinde, şişirdikleri radikalizmin kurbanı olacaktır..

Bu olmaya başlamıştır..

Üstelik bu, çift taraflı marjinalize edilen inançlı kesimin oyları vasıta kılınarak, araç haline getirilen demokrasi ile yapılmaktadır..

Durmak yok, yola devam...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaybedileceği baştan belli olan bir savaş..

1980 öncesi hatta 1930 ların 1940 ların şartlarında yaratılmış düşüncelerle 2000 leri şekillendirmek ve bunun için savaşmak ve direnmek...

Bu savaşın kaybedileceği baştan belli..

O kadar belliki ..Peki niye görmüyorlar..Çünkü bugüne bakmıyorlar bakmak istemiyorlar..

İşin acı tarafı bu savaşın bir tarafındada malesef dinciler..

Gerici dinciler güya ilerici olması gereken laiklerden daha yakınlar hayatın gerçeklerine..

Ve malesef onlar adaletsiz kılıçlarıyla dünya ile ittifak etmiş durumdalar..

28 şubat sonrası Ecevit başbakan yapılmıştı..Geçmişini bilmediğim için merakla takip ediyordum onu..

Merakla adamın düşüncelerini icraatlarından ve konuşmalarından çıkarmaya çalışıyordum..

Neyse bizim ecevit günümüz dünyasını algıladığını gösterir hiçbir düşünce ve icraat belirtisi vermiyordu..

Merakım iyice artıyordu..

En son merakımı giderecek bir tespitte bulundu Ecevit ..

Dediki köy-kent projesini gerçekleştirmemiz lazım..

Aynı kaza anında bozulmuş bir saat gibi..

Saat durmuş ve artık işlemeyi bırakmış..

Ecevitin kafasının zembereği 1970 lerde durmuş, istop etmiş ...

Beden 2000 lerde yaşıyor ama kafa taa geçmişte durmuş..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle kolay kolay bir halt yiyemez AKP.

Sadece şu ergenekon olayını gündeme getirenleri ve taraf olanları susturuyorlar.

Öyle üç beş site gazete kapatmayla bir bok yiyemezler.

Bunu yapması neden ses getirmiyor biliyor musun?

CHP'nin yavşaklığından.

İki yüzlü politikasından.

Beterin beterine bulaşmamak için halk sırf istikrar uğruna bu dallamaları hoş görüyor.

CHP yerine azcık haysiyeti olan bir parti örneğin DSP veya Demokrat Parti bile olsaydı AKP hemen şu anda kendisi terketmek zorunda kalırdı, erken seçim kararı almak zorunda kalırdı.

Bir yerde kötü var ise ona alternatif olarak iyi olması lazım.

Haliyle iyi olmadığı için millet sırf istikrar uğruna katlanıyor.

Bütün bu olanlar CHP'nin suçu.

Cem Uzan'ın Genç Partisi bile onlardan daha iyi muhalefet yapardı o şişirme haliyle.

Bu işler CHP ile olacak işler değil.

DSP'nin potansiyeli var.

CHP seçimlere katılmasın.

DSP'yi destekleyeceğini açıklasın ve seçimlere katılmasın.

O zaman oylar birleşir işte.

Halk o zaman kötünün alternatifini görür.

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle kolay kolay bir halt yiyemez AKP.

Sadece şu ergenekon olayını gündeme getirenleri ve taraf olanları susturuyorlar.

Öyle üç beş site gazete kapatmayla bir bok yiyemezler.

Bunu yapması neden ses getirmiyor biliyor musun?

CHP'nin yavşaklığından.

İki yüzlü politikasından.

Beterin beterine bulaşmamak için halk sırf istikrar uğruna bu dallamaları hoş görüyor.

CHP yerine azcık haysiyeti olan bir parti örneğin DSP veya Demokrat Parti bile olsaydı AKP hemen şu anda kendisi terketmek zorunda kalırdı, erken seçim kararı almak zorunda kalırdı.

Bir yerde kötü var ise ona alternatif olarak iyi olması lazım.

Haliyle iyi olmadığı için millet sırf istikrar uğruna katlanıyor.

Bütün bu olanlar CHP'nin suçu.

Cem Uzan'ın Genç Partisi bile onlardan daha iyi muhalefet yapardı o şişirme haliyle.

Bu işler CHP ile olacak işler değil.

DSP'nin potansiyeli var.

CHP seçimlere katılmasın.

DSP'yi destekleyeceğini açıklasın ve seçimlere katılmasın.

O zaman oylar birleşir işte.

Halk o zaman kötünün alternatifini görür.

chp lideri kemal kılıçtar oğlu denilen adamın yaptığı gaflar konuşmalarındaki acizlik onun kesinlikle bir lider niteliği taşımadığını gösteriyor.

sanki bilerek onu bu yerlere taşıdılar zayıf bir muhalefet istedilerki daha büyük görülebilsinler.

bu cemaatin eli her yerde var adamlar yıllardır hazırlanıyor bu güne.

Link to post
Sitelerde Paylaş

chp lideri kemal kılıçtar oğlu denilen adamın yaptığı gaflar konuşmalarındaki acizlik onun kesinlikle bir lider niteliği taşımadığını gösteriyor.

sanki bilerek onu bu yerlere taşıdılar zayıf bir muhalefet istedilerki daha büyük görülebilsinler.

bu cemaatin eli her yerde var adamlar yıllardır hazırlanıyor bu güne.

Lider elbette çok önemlidir..

Ama liderleri birazda taban çıkartır o yaratır..

Helede CHP zihniyeti ve taraftarı olanlar ile görüştüğümde şu kanaate vardım: Tabanı neki liderleri ne olsun..

Bir iki yalandan eskiden kalma işçi emekli söylemi, biriki çalma çırpma geyiği Aslında tüm siyaset Devlet kadrolarını ve üst bürokrasiyi ele geçirme savaşı..

Başka hiçbir şey yok..

Halkın hemen hiçbir kesiminin temsilcisi ve sorunlarının çözüm üreticisi ve yeni projeler geliştiricisi durumunda değiller..

Eski kafalılar..Herşeyin devlet tarafından yapıldığı ve yetkinin ve kaymağın devlet tarafından yendiği, bürokrasinin efendi olduğu dönemlerden kalma kafa..Olmazsa bir iki darbeyle o da olmazsa askerin ve üst bürokrasinin iktidarlar üzerindeki baskısıyla, devletin bürokrasisini elinde tutmak..

Yoksa icraatmiş, projeymiş, halkın çeşitli kesimlerinin siyasi temsilcisi olmakmış, ekonomi imiş, dünyayla ilişkilere girmekmiş ve değişen dünya şartlarında kendi halkınada bir pay sağlamakmış..Bunlar CHP lilerin kitabında yazmaz..

AH şu bürokrasiyi ellerinde tutup milletide zorla hizaya sokup efendi olabilsinler yeter..

Yada en iyi niyetlileri zanneder ki eskiden tüm paranın devlette ve tüm işlerin devlette yapılıp planlandığı günler deki gibi hala ne iş yapılacaksa devletin yapacağını zanneder..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi, işin içinde Soner Yalçın olunca benim alarm zillerim çalmaya başlar. Videoları izledim fakat hiç bir kanıt değeri olan birşey göremedim. Bir kaç adam birşeyler söylüyor, söylüyor ama ben düzmece bir video yapsam benzer sözler kullanırım. Konuşanların kimliği belli olmuyor, verilen tarihleri doğrulayacak kanıt sunulmuyor.

Salt bu videolardan yola çıkarak birşeyin kanıtlanmış olması söz konusu olamaz.

Soner Yalçın demiştim.

Şimdiye kadar dayanaksız, desteksiz ve mesnetsiz sallayan komplo teoricisinin biridir. Yazdıklarını hiç bir zaman ne empirik ne de forensik olarak kanıtlaymamıştır. Konjünktür ne göstriyorsa ona göre yazan biri işte. Akademisyen çevrelerde kesinlikle kaynak olarak kullanılmaz ve amacı da bu değil zaten. Tutuklanması belki de düzmece habercilikten olmuştur, iddia etmiyorum ama duyarsam da şaşmam.

İşin öbür yanına gelince, yani AKP hükümetinin tutumuna.

AKP medyayı sindirme politikasını sürekli ve başından beri sürdüregeliyor zaten. Bu yeni birşey değil ve her seferinde hala 'anaaaaaa' denilmesine şaşıyorum. Muhalefet partileri sanıldığı kadar kötü muhalafet yapmıyorlar. Bir yandan AKP'nin medyayı nasıl susturma yoluna gittiğini anlatanlar aynı solukta muhelfetin yetersiz olmasından yakınıyorlar. Kimsenin aklına gelmiyormu, avaba hükümetin medyaya yaptığı baskı muhalefet hakkında pek olumlu habercilik yaptırmıyor diye? Bilirimisiniz, AKP rakiplerine platform vereb nedya kuruluşları AKP yanlısı şirketlerden reklam alamaz? Bilirmisiniz, muhalefete AKP ye göre fazla yer veren yayın kuruluşların peşine RTÜK takılıyor?

Bu manzaraya bakınca muhelefet ne yapsın? Adamalr medyayı rehine almış, muhalefeti konuşturmuyorlar, konuşanlara da sürekli müdehale ediyorlar hemen reklam arasına giderler veya olumsuz konularda konuştururlar. Oysa muhalefet neredeyse her gün basın toplantısı yapıyor ama haberlerde üç satır yer alıyor. Sonra muhalefet birşey yapmıyor oluyor ve böylece de AKP hükümetinin planı yerine gelmiş oluyor. Mantığımda bir hata var mı?

tarihinde Darvinist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kürt milliyetçiliği yapmak,PKK sempatizanı olmak demokrasi,

Türküm demek ayıp oldu

Saidçi olmak saygın,

Atatürkçü olmak kendini beğenmişlik oldu

Demokrasi adı altında haksız yere insanları hapislerde çürütmek ileri demokrasi,

Buna isyan etmek teröristlik oldu

İmam Hatip mezunu olmak makam kapılarını,

Bilim adamı olmak hapishane kapılarını açtı

Haziran'da yönetim değişikliği olmayacağı da kesin gibi artık. Ordunun da kendine hayrı kalmadı, ağzı burnu darmadağın olmuş nakavt olmayı bekleyen bir bksörr gibi. Yakında bizim ordumuz da olmayacak.F tipi yeni bir ordu da gelince bu ülkede nefes almak bizim için imkansız olacak. Hala demokrasi adına "Ordu siyasetten uzak dursun" diyenleri tarih hiç bir zaman affetmeyecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu sıra Beşiktaş Adliyesinde Odatv'li yazarların ifadesi alınıyor.

Emniyette polise ifade vermemiş, susma haklarını kullanmışlardı.

Bakalım tutuklanacaklar mı?

Türkiye'nin geldiği nokta basın özgürlüğünün bittiği noktadır.

Bunu son Odatv baskını nedeniyle söylemiyorum.

Baskından önceki basın özgürlüğünde Türkiye'nin dünya sıralamasını incelediğimizde nasıl bir tehlikeli noktada olduğumuz görülecektir.

2002 yılında dünya sıralamasında ancak 99. sırada olan ülkemiz;

2005 yılında sadece 1 basamak ilerleyebilmiş ve 98. olabilmiş.

Peki ya 2010 yılındaki durumumuz nedir dersiniz?

Dünya sıralamasında 138. olmuşuz.

Bu bir utanç tablosudur.

İlerleme kaydedip başlara tırmanmamız, hiç olmazsa 2002'ye göre 8 yılda 60-70. sıraya yükselmemiz gerekirken dibe çakılmışız.

Bu mu Özgürlük?

Bu mu Demokrasi?

Bu utanç tablosunun mimarı faşist AKP'dir.

Cumhuriyet tarihinin en kötü rakamıdır bu.

Hiçbir hükümet döneminde böylesine bir düşüş görülmemiştir.

Darbe dönemlerinde, cuntacılar bile böyle bir tablo yaşatmamışlardır.

Demokrasinin, özgürlüğün göstergesi bunlardır.

Telefon dinlemeleridir, sansürlerdir, gözaltı ve tutuklamalardır, tehditler, tertiplerdir.

Bu gidişle Etiyopya bile önümüze geçer.

10 basamak yükselen Küba bile bizi sollar.

İran'la, Çin'le, Burma ve Ruanda ile son 10'da yer alırız.

Utanç tablosunun mimarı faşist AKP'dir ama tetikçiliğini yapan Taraf ve Vakit gibi gazetelerdeki dinci ve liboş yazarların payı da yüksektir.

Bu adi gazetecilik anlayışlarından dolayı utanacak yüzleri var mıdır acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu sıra Beşiktaş Adliyesinde Odatv'li yazarların ifadesi alınıyor.

Emniyette polise ifade vermemiş, susma haklarını kullanmışlardı.

Bakalım tutuklanacaklar mı?

Türkiye'nin geldiği nokta basın özgürlüğünün bittiği noktadır.

Bunu son Odatv baskını nedeniyle söylemiyorum.

Baskından önceki basın özgürlüğünde Türkiye'nin dünya sıralamasını incelediğimizde nasıl bir tehlikeli noktada olduğumuz görülecektir.

2002 yılında dünya sıralamasında ancak 99. sırada olan ülkemiz;

2005 yılında sadece 1 basamak ilerleyebilmiş ve 98. olabilmiş.

Peki ya 2010 yılındaki durumumuz nedir dersiniz?

Dünya sıralamasında 138. olmuşuz.

Bu bir utanç tablosudur.

İlerleme kaydedip başlara tırmanmamız, hiç olmazsa 2002'ye göre 8 yılda 60-70. sıraya yükselmemiz gerekirken dibe çakılmışız.

Bu mu Özgürlük?

Bu mu Demokrasi?

Bu utanç tablosunun mimarı faşist AKP'dir.

Cumhuriyet tarihinin en kötü rakamıdır bu.

Hiçbir hükümet döneminde böylesine bir düşüş görülmemiştir.

Darbe dönemlerinde, cuntacılar bile böyle bir tablo yaşatmamışlardır.

Demokrasinin, özgürlüğün göstergesi bunlardır.

Telefon dinlemeleridir, sansürlerdir, gözaltı ve tutuklamalardır, tehditler, tertiplerdir.

Bu gidişle Etiyopya bile önümüze geçer.

10 basamak yükselen Küba bile bizi sollar.

İran'la, Çin'le, Burma ve Ruanda ile son 10'da yer alırız.

Utanç tablosunun mimarı faşist AKP'dir ama tetikçiliğini yapan Taraf ve Vakit gibi gazetelerdeki dinci ve liboş yazarların payı da yüksektir.

Bu adi gazetecilik anlayışlarından dolayı utanacak yüzleri var mıdır acaba?

Yok yok Pante, sen bilmiyorsun yahu.Baksana pek değerli İç İşleri bakanımız ne diyor? Türkiye basın özgürlüğü konusunda Amerika'dan bile ilerdedir.Bu kadar öküz bir millet olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yok yok Pante, sen bilmiyorsun yahu.Baksana pek değerli İç İşleri bakanımız ne diyor? Türkiye basın özgürlüğü konusunda Amerika'dan bile ilerdedir.Bu kadar öküz bir millet olamaz.

Benim anlamadığım, İçişleri bakanı'nın bu milleti öküz yerine koyan ifadelerine Kılıçdaroğlu yanıt veriyor: "Mizahçılar gereken cevabı verecektir" diye.

Ben ortada İçişleri bakanının konuşması yokken şuraya bu bilgileri aktararak forumu basın özgürlüğü konusunda nerede olduğumuzu göstermeye çalışıyorum.

Hadi Kılıçdaroğlu'na bakanın sözleri aktarılınca verdiği yanıt normal görülebilir.

Ama hemen arkasından bir başkasının örneğin bir Muharrem İnce'nin ya da bir Süheyl Batum'un şu bilgileri edinip vererek bakanın yalan söylediğini ortaya koyması gerekir.

Bekliyorum ama şu ana kadar yapan olmadı. Bu gidişle de olmayacak gibi.

Ve milyonlarca izleyici "Vay be ABD'den bile ileriymişiz" diyerek yalanla avunacaklar.

İşte ben bu eksik, pasif muhalefete kızıyorum. Çalışmıyorlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

2007 dönüm noktasıydı

2007 de ya akp kapatılacaktı ya da ordu müdahale edecekti

mahkeme yokladı, ordu uyardı

ama son darbeyi indiremediler

ve şimdi akp intikamını alıyor.

uyarı verip gerisini getiremeyen ordu, akp yi kapatamayan mahkeme suçludur.

tarihinde VahsisBack tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

2007 dönüm noktasıydı

2007 de ya akp kapatılacaktı ya da ordu müdahale edecekti

mahkeme yokladı, ordu uyardı

ama son darbeyi indiremediler

ve şimdi akp intikamını alıyor.

uyarı verip gerisini getiremeyen ordu, akp yi kapatamayan mahkeme suçludur.

Mesele o kadar basit olmayabilir.

Daha önce Refah, Fazilet kapatıldı. Peki sonuç ne oldu?

Muhafazakarlık hep daha güçlenerek çıktı.

Çünkü bir kere Türkiye halkı zaten çoğunlukla muhafazakar.

Siyasette de dinin, İslamın şu veya bu şekilde büyük bir önemi var; çünkü Türkiye halkının çoğu müslüman, ve dini değerlerine büyük önem veriyor. Ve ona göre siyaset yapıyor.

Kapatılma bu bakımdan çözüm değil.

Fakat şu da var: AKP bence en fazla 2015 bilemedin 2020'ye kadar filan dayanacaktır. Bu tarihlerden sonra istese bile belirleyici olacağını sanmıyorum.

tarihinde Asimov tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Soner Yalçın, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu tutuklandı.

B@şbakan "Men dakka dukka" dedi.

Bizden de sana "Men dakka dukka Sn. b@şbakan".

Balyoz döner, sap döner

Gün gelir, hesap döner.

Odatv'ye girilemiyor.

Facebook'taki sayfada aşırı yoğunluktan girilemediği belirtilmiş.

Bu gidişle Odatv tüm yayım organlarını sollayacak.

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala Ergenekon'u Türkiye'deki karanlık işlerin, provakasyonların, faili meçhullerin kaynağı olan derin devlet, kontrgerilla ya da gladio zannedenler varsa, hala Ergenekoncu diye itham edilenlerin geçmişteki pisliklerle ilgili olduğuna inanan varsa artık gözünü açsın.

İktidara muhalif olmanın adı Ergenekonculuktur.

Tabi gerçek anlamda, keskin muhalefetten, yürekli mücadeleden söz ediyoruz.

Muhalefet ediyormuş gibi davranıp da faşist AKP'nin değirmenine su taşıyanlardan, pasif muhalefetlerden değil.

Odatv tutuklamaları bunun en belirgin kanıtıdır.

Çünkü sorgulamalarda öne çıkanlar:

"Halk tv'yi satınalma ya da tv kurma çalışmaları", "Kılıçdaroğlu ile neden telefon görüşmelerinde bulunulduğu", "Yalçın Küçük'le tanışıp, görüşmeleri" vs. dir.

Bunlara ilaveten neden sitede Ergenekon davası ile ilgili bilgilere, konulara yer verildiği sorusu da asıl rahatsızlığın sebebidir.

Sanık avukatlarına bile verilmeyen bilgiler, Taraf, Vakit, Zaman gibi gazetelere bizzat F tipi polisler, savcılar tarafından aktarılıp kamuoyuna servis edilirken; buna karşın aleyhteki yazılara ve bilgilere tahammül edemeyen bir zihniyet, bir çete mevcuttur.

Bu çetenin elemanlarının sorgulandığı zaman, asıl gerçekler ortaya çıkacak, niyetlerinin ne olduğu, kimlerden talimat aldıkları, ne tür tertipler-tezgahlar kurdukları, hangi sahte belgeleri, cd'leri, ses kasetlerini, dosyaları nasıl ve hangi işbirlikçilerle birlikte düzenledikleri belli olacak, takke düşecek kel görünecektir.

Bu dediklerimi anlayabilmek için, özel yetkili-güdümlü adliye yerine, bu davaların tamamen bağımsız Avrupa mahkemelerinde görüldüğünü düşünün.

Örneğin Ergenekon ve darbe davaları Almanya'da, Hollanda'da, Fransa'da görülseydi;

Bugün Mustafa Balbay'lar, Tuncay Özkan'lar, Doğu Perinçek'ler, Mehmet Haberal'lar yıllardır tutuklu kalır mıydı?

Soner'ler, Barış'lar tutuklanır mıydı?

Sırf emir alarak harb seminerine katıldıkları için 160 civarında subay tutuklanır mıydı?

Eğer "Hayır, daha farklı olurdu" diyebilecek kadar bir vicdana ve objektifliğe sahipseniz;

Neden ülkemizde böyle olduğunun yanıtını arayın.

Yanıtınız "Ama geçmişte de şöyleydi, böyleydi, men dakka dukka, ama CHP, ama şu, bu ..." gibi olursa, yapınızı iyi bir analizden geçirmenizin vakti gelmiş demektir.

Ve bu yapınızla hiç kalkıp da özgürlükçülükten, demokratlıktan, liberallikten bahsetmeyin. Kendinizi kandırıyorsunuzdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...