Jump to content

Faşist AKP, Odatv'yi de kapattırdı


Recommended Posts

gönderildi (düzenlendi)
Delilsiz, kanıtsız salla babam sallayabildiğin kadar.

Salla ki paranoyaklar doluşsun mekana iyice.

Hep birlikte ayin yaparsınız artık...

Ortaya bir ABD bayrağı dikip taşlayarak, kendinizden geçercesine.

Rüyada yaşayan beyinsiz körler!

Asıl beyinsiz kör sensin!

Anladın o sorularımın ardından ne geleceğini, o yüzden yanıt veremedin.

Hayır diyemezdin. Evet desen, sonraki gelecek yanıtta faka basacağını biliyordun.

Sana değil, okuyucular için yazıyorum yanıtı:

Dedin ki:

"Ergenekon davasının bir tertip olduğunu bilmiyor değiliz. Zira, ortalama bir zekayla bile tüm açıklığıyla görülebilecek kadar meydanda bu gerçek."

Buna karşın ben de:

Ortalama bir zeka ile, tüm açıklığıyla bu gerçek görülebilirse; Bu tertip gerçeğini görmeyenler ya zeka özürlüdür, ya konuya çok ilgisiz ve bilgisizdir ya da bu tertipe dahildir değil mi?

Açalım soruyu:

Ergenekon'un bir tertip olduğu gerçeğini göremeyenler;

- Konuya ilgisiz ve bilgisiz olabilir

- Gerçeği göremeyecek derecede ortalama zeka seviyesinin altındadır

- Tertipe dahildir ya da çıkarları için tertipe destek vermektedir

Şimdi aşağıdaki CİA'nin Ergenekon raporunu okuduktan sonra CİA'nin hangi kategoriye girdiğini sen tayin et:

CİA'nin Ergenekon Raporu

Ben bu rapordan sonra kalkıp Ergenekon' tezgahını CİA'nin kurdurduğunu iddia edebilirdim.

Öyle yapsaydım, beni eleştirmekte haklı olabilirdin.

Ama bu rapor sadece kuşku doğurur, kanıt değildir.

Tertipçi polislere suç delili bomba hakkında seminer verenler ve operasyon çevresinde dolaşanlar CİA ajanı olunca, artık kuşku duyana ahmak derler, o artık kanıt olmuştur.

Hadi yallah!

Edit: Bir düzeltme yapayım. CİA için bir şık daha var. 2. şık. CİA ajanları gerçeği göremeyecek derecede ortalama zeka seviyesinin altında olabilir. Gerçeği daha iyi görebilmek için de polisle, operasyonla yakın temas içindedir belki. :lol:

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 166
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ÖKÜZ NE DİYOLOGLARI

kzdiyaloglar.jpg

- Yaaa bilader dava açmak için savcılığa başvuracağım ama ya savcımı bir başka savcı içeri attırırsa diye öylece kalakalıyorum...

- Haklısın kardeşim... Adaletin de öylesine AKP'si çıktı ki, savcılığa başvururken bile savcının hangi cepheden olduğuna bakmak gerekecek sanki. Hem boşver davayı filan, bu düzende trene bakmak en güzeli. Trene baktığı için 'şimdilik' herhangi bir öküzü içeri atmış değiller en azından.

tarihinde Yakup tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

vay anam vay neler dönmüş serhat ya..

Baykal'ı çek yan cebime koy

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, Baykal'ı koltuğundan eden skandalın benzerine yeşil ışık yakması gündeme bomba gibi düştü.

Ergenekon kapsamında gözaltına alınan muhabir İklim Bayraktar'ın, "Baykal'ın tacizini kaydetmek için Kılıçdaroğlu'ndan cihaz istedim. 'Kendin çek getir' dedi" şeklindeki ifadesi CHP'deki ikinci komployu deşifre etti. Bu gelişme üzerine muhalif isimler de 'tuzak' endişesine kapıldı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Deniz Baykal'ı koltuğundan eden kaset olayına benzer bir şantaj çekimine yeşil ışık yakması gündeme bomba gibi düştü. Ergenekon kapsamında gözaltına alınan muhabir İklim Bayraktar'ın, savcılıkta "Deniz Baykal'ın tacizini kayda almak için Kılıçdaroğlu'ndan yardım istedim. 'Kendin çek getir' dedi" şeklindeki ifadesi partinin ikinci kaset skandalını ucuz atlattığını ortaya koydu.

Odatv'ye yapılan baskının ardından ikinci dalgada gözaltına alınan sitenin muhabirlerinden İklim Bayraktar'ın savcılık ifadesi, CHP'deki komplocu anlayışı gözler önüne serdi. Ergenekon kapsamında yapılan soruşturmada elde edilen bilgi ve belgeler, Deniz Baykal'ı koltuğundan eden kaset skandalında 'örgüt şüphesi'ni kuvvetlendirirken, parti içi mücadelede komplonun hala geçerli olduğunu kanıtladı. Savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan İklim Bayraktar'ın ifadeleri ve teknik takibe takılan görüşmeleri, Baykal'ı hedef alan şok bir pazarlığı gün yüzüne çıkardı. Bayraktar'ın, 'Kale' dediği CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu ile 'Baykal'a şantaj pazarlığı' yaptığı anlaşıldı. Kaleli, ocak ve şubat aylarında dinlemeye takılan telefon görüşmelerine göre, kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği Baykal'ı kayda almak için Kılıçdaroğlu'ndan cihaz istedi. Kaset komplosuyla liderlik koltuğuna oturan CHP lideri ise teklifi reddetmek yerine "Kendi imkânlarınla yap getir" cevabını verdi.

BAYKAL: ÇİRKİN TEZGAH, ASILSIZ İDDİA

Kılıçdaroğlu, bütün gün iddiayla ilgili sessizliğe bürünürken, kendisini liderlik koltuğundan eden kaset komplosunun benzerini kılpayı atlatan Baykal olayı kirli bir tuzak olarak yorumladı. Baykal, "Yalan, iftira, kirli bir tezgah. İddialar ucuz karalama kampanyasının bir parçası" dedi. Baykal'ın yakın çevresine de "Gelişmeleri dikkatli bir şekilde takip ediyorum. Partinin zarar görmemesi için susmayı tercih ediyorum" dediği Odatv'de aleyhine çıkan haber ve yazıları yeniden incelemeye aldığı öğrenildi.

VARAN 2 NOTU DA ODA'DAN ÇIKTI

Odatv.com adlı sitede ele geçirilen belgeler Baykal'a yönelik komplonun bununla da sınırlı olmadığını gösterdi. Baykal'ın kontrolündeki Halk TV'nin Odatv'ye devredilmesine ilişkin bir not, parti içindeki muhalefetin şantajla yola getirileceğini gözler önüne sererken, kaset skandalının üzerindeki sis perdesini araladı. Belgede "Halk TV'yi satın alırsak, parasal sıkıntımız kalmaz, Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız. Ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2 kaseti..." ifadeleri yer aldı. Bayraktar'ın, CHP liderine teklif ettiği gizli çekimin de Kılıçdaroğlu'nun Soner Yalçın'la devrine ilişkin görüşmelerde bulunduğu Halk TV'yle ilgili olabileceği belirtildi. Soner Yalçın'ın evinden çıkan notlar ve Bayraktar'ın Kılıçdaroğlu'na şantaj için gizli teklif yaptığının ortaya çıkması CHP'de lider değiştiren kaset skandalında Ergenekon'un parmağı olduğu şüphesini de kuvvetlendirdi.

KÖŞESİNE ÇEKİLSİN

Baykal'ı deviren kaset olayının arka planında hangi parmağın olduğu sorusunun cevabını ise 2. Ergenekon iddianamesinde "CHP'ye Yönelik Yürütülen Faaliyetler" başlığı altındaki tespitler verdi. İddianameye giren teknik takip kaydına göre ismi belirtilmeyen bir şahıs Tuncay Özkan'la yaptığı görüşmede Baykal'ın işinin bitirileceğini söylüyor.

'Taciz doğru şantaj yok'

'Ergenekon' soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve savcılıkça serbest bırakılan İklim Ayfer Kaleli Bayraktar'ın avukatı Öncü Özbay, müvekkilinin talihsiz birtakım olaylar yaşadığını, bu olayların sadece ve sadece gazetecilik mesleğini ifa etmek amacıyla görüşmeye gittiği sırada meydana geldiğini belirtti. Özbay, yazılı ve görsel basında yer aldığı gibi 'şantaj' ve 'komplo' kelimelerinin Bayraktar'ın emniyet ve savcılık ifadesinde yer almadığını kaydetti. Özbay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'Böyle bir durumun içerisinde olması asla söz konusu değildir. Yaşanan talihsiz olay bireysel bir gazetecilik faaliyeti neticesinde gerçekleşmiştir. Bahsi geçen olayı müvekkilim, olayın hemen ertesi günü CHP'nin o anda ulaşabildiği en üst düzey yetkilisi olan sayın Gürsel Tekin'e ve daha sonraki gün de sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na bizzat aktarmıştır. Bu konuda başkaca herhangi bir açıklama yapmak istemeyen müvekkilim bu durumun ve gerekli bilgilerin kendilerine bizzat ilettiği en yetkili kişilerden öğrenilmesi gerektiğini düşünmektedir.'

Partiyi karıştırma senaryosu

Halk TV'nin kendisine satışı için Baykal vetosunu aşmaya çalışan Soner Yalçın'ın muhabirinin karıştığı iddialar için CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen "Baykal'a çirkin bir tuzak" değerlendirmesinde bulundu. Sevigen, "Gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkma gibi bir huyu var. Adalet incelemesini yaptıktan sonra gerçekler ortaya çıkacaktır. Tek arzumuz bu" dedi. Sevigen, Kılıçdaroğlu'nun isminin olaya karışması ile ilgili ise "Kemal beyi de komplonun içine katmaya çalışıyorlar" yorumunu yaptı.

CHP MYK eski Üyesi Savcı Sayan, yaşananları "Senaryonun gerçeğe dönüştürülmesi için çaba sarfetme" olarak değerlendirdi. Baykal'ın öyle tuzaklara gelmeyeceğini söyleyen Sayan, "Nefretle, şiddetle kınıyoruz. Bunlar gereken cezayı çekmelidir. Bizim orada bir atasözü 'Köpeklerin ava çıkması ile deniz kirlenmez' der. Ben böyle algılıyorum. CHP'yi karıştırmak için birilerinin kurmuş olduğu senaryodur" dedi.

Ben ona büyük balık sunuyorum

İklim Bayraktar savcılık sorgusunda, CHP eski lideri Deniz Baykal'ın yaptığı tacizi Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'e anlattığını söyledi. Bayraktar, Soner Yalçın'la yaptığı telefon konuşmasında ise Baykal'ın kendisini taciz ettiğini, gerekirse Baykal'ı arayarak bunu kayda alabileceğini söyledi:

YALÇIN: Nedir bu olay anlat bana...

BAYRAKTAR: Yani neyini anlatayım utanç verici bi durum...

YALÇIN: Ne yapıyor peki eliyle meliyle mi birşey yapıyor... Yani adi kafayı mı yemiş bu ya...

BAYRAKTAR: Evet elle ağızla zor attım... Bu görüşme başka bi yerde olsaydı kıyameti koparırdım. (...) Aleni yaptı ki ben dondum kaldım, 'kafanız güzel mi' dedim. Yani ben şu an onu arayıp kayda bile alabilirim bana bu yaptıklarını...

'ÜLKEYİ YÖNETECEK KAPASİTE YOK'

İklim Bayraktar'ın, Ömer Eminağaoğlu ile görüşmesi Baykal'la görüşüp kayıt yapmak istediğini gösterdi. Bayraktar görüşmede Kılıçdaroğlu'nun şantaj çekimine 'kendin yap' diyerek onay verdiğini anlatıyor:

Bayraktar: Sana biriyle görüşmeye gidiyorum dedim ya.

Eminağaoğlu: Evet

Bayraktar: Düşünebiliyor musun? İnancımı yitirdim. O kadar açık konuştumki, şaşırdım buna. Ama yok ya bir cacık olmaz böyle... Başbakanlık koltuğunda oturup bu ülkeyi yönetecek kapasite yok.

Eminağaoğlu: Zaten bugün buraya gelinmesinin sebebi bu tablo değil mi?

Bayraktar: İnanılır gibi değil... Diyorumki 'ben sana bu kadar büyük bir balık getirebilirim', o diyorki 'sen git kendi şartlarınla yap getir'. Anlıyor musun?

Eminağaoğlu: Anlıyorum anlıyorum.

Bayraktar: En azından bunun için ufacık da olsa bir alet lazım değil mi... Onu sağla...Kendin yap getir de, e ananın a..., ben yaptıktan sonra youtube'da koyarım ya...

Eminağaoğlu: Anen öyle.

http://www.ihlassondakika.com/gazete_baslik_detay.php?hd=361115&id=20864

bunlar resmen bizans sarayı, spartaküs dizisi gibi olmuş. yazık, seçmen kimlere emanet. laikliği bunlar temsil ve muhafaza ediyorsa müslüman olurum daha iyi. böyle ahlaksız bir ortamda insanın dinini değil dinsizliğini koruması cidden zor..

tarihinde fethullah ilyiç gülenin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fetullah'ın müridi;

Bu sayfa senin ağababalarının komplo yazılarını aynen c/p yapacağın alan mı ki buna yelteniyorsun?

Sadece linki verdikten sonra yorum yapabilecek kapasiteden yoksun musun?

Alıntının içi palavralarla dolu ve biz bunlara artık alışmış durumdayız.

Hangi birini düzeltelim. Kaldı ki her düzelttiğimiz üzerinde zırva itirazlarınızla konu uzayacak, başlık rayından çıkacaktır.

Bu tür konulara balıklama atlayanlar, ön yargılı tarafgir zihniyetlerini sergilemiş olurlar ancak.

Ya da tertipçilerin gönüllü maşası gibidirler.

Dikkat edilirse hedef muhalefete çamur atmaktır.

Daha önce hedef Baykal'dı, şimdi de Baykal üzerinden Kılıçdaroğlu hedef alınmaya çalışılıyor.

Bu adi, bu iğrenç belaltı politikaları tiksindiriyor artık ve bunu tezgahlayanların da cemaatçiler olduğunun farkındayız.

Kılıçdaroğlu "çek getir" demişmiş!

Adi yalancılar!

Kullanılan provakatörün ortaya atılan sözde ifadelerinin doğru olduğunu kabul etsek bile, yansıtılan şekli bile yalandır, çarpıtmadır.

Provakatör muhabirin öfkesi Kılıçdaroğlu'ndan yüz bulamaması, destek alamaması, komplonun içine Kılıçdaroğlu'nu çekememesidir.

Muhtemelen Kılıçdaroğlu, muhabirin anlattığı hikayeye inanmamış, "Kayda çekip size ispat edebilirim" lafı üzerine "çek getir o zaman" denmiştir.

Ardından küçük aklıyla cihaz isteme tuzağına girişmiş, Kılıçdaroğlu'nu bu tuzağa çekmeye çalışmıştır.

Eğer Kılıçdaroğlu cihaz sağlamış olsaydı; asıl bomba o zaman patlatılacaktı:

"Kılıçdaroğlu, Baykal'ın kasetini çekmem için bana cihaz verdi" denilerek.

Ama ne Soner Yalçın ne de Kılıçdaroğlu bu muhabirin tuzağına düşmemiştir.

Dedim ya, bu adi tertipleri yutmuyoruz artık.

Bir örgütün, bir gazetenin, bir sitenin içine ajan provakatör sokabilmek kadar kolay bir iş yoktur.

Karşılığını aldığında bu tür işi yapmaya amade olan binlerce kişiliksiz ya da gönüllü maşa bulunabilir.

Ortalık bunlarla kaynıyor.

Komplo ve tertipleri anlamak için kafa yormaya gerek yok.

Savcılık ifadelerinin basına neden servis edildiğini düşündüğünüzde, anlayabilirsiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Metris'teki arkadaşlarım Nedim ve Ahmet için

VAKİT GELDİ!

"METRİS'in önünde durdum / Hasretin yerlere vurdum / Ben dağlarda uçan kuştum, uçan kuştum..."

Vakit geldi, gürültü yapmanın zamanıdır. Sokaklara alışmak gerekecek, artık belli oldu.

Belli oldu vicdan yok, utanmak yok, şirazesi patlamış bir hınçla geliyorlar üzerimize.

Son düşünce kırıntısını yok edinceye, hepimiz boş gözlerle ve dilimiz dışarıda onların emirlerini bekler hale gelinceye kadar...

Önümüze attıkları ekmek için tüm kalbimizle şükredinceye kadar...

Gözlerinin içine bakmaktan korkup boynumuzu bükerek durana kadar...

Onurumuz, gururumuz, haysiyetimiz, omurgamız iyice bükülene kadar.

Üzerimize gelecekler.

Vakit geldi, hazırlanın.

"Yok artık, o kadarını da yapamazlar" dediğiniz şeyleri yapacaklar.

Şakşakçılarını bile "Bu kadarı da fazla" dedirtecek şeyler olacak.

Belli oldu, bundan sonra iyi haber gelmez mahkeme kapılarından.

Vakit geldi. Şahlandılar. Yöneticilerin bile yönetmediği bir zamana girildi.

Bir garip organizma ele geçiriyor şimdi ülkeyi. Küf gibi, pas gibi, rutubet gibi, için için...

Dizginleri yöneticilerin elinde olmayan başka türlü bir şey bu. Sinsiler, küf gibi, pas gibi, rutubet gibi sessizler.

Adlı adınca çıkmıyorlar ortaya yüzlerini göstermiyorlar.

Hayalet gibiler, etrafımız çoktan sarılmış. Kadrolarıyla, pusularıyla, yosun tutmuş sabırlarıyla geliyorlar.

Allahın adını pis ağızlarında geveleyerek, gözyaşlarını geviş getirerek geliyorlar.

Vakit geldi, neyiniz varsa koyun ortaya. Beklediniz değil mi bunca zaman. Birileri, bir şeyler durdurur bu gidişi diye.

Öyle olmayacak. Anlamıyor musunuz, Ahmet'i alıyorlarsa, Nedim'i götürüyorlarsa, denizin sonuna gelindi.

Kara göründü hanımlar beyler, kapkara, en kara, zifiri kara göründü.

Vakit geldi, toparlayın ağzınızı, ürkütmeyin faşist vakvakları.

Vakit geldi. Artık bağır bağır bağırmanın zamanı. Çünkü hava kurşun gibi ağır. Yeter artık: Bağır bağır bağır!

Ece Temelkuran

Bu güzel yazının tamamı için:

Habertürk

Link to post
Sitelerde Paylaş

Polis operasyonları bunlar. Gün gibi ortada. Savcı bile ne olduğunu bilmiyor. Çok sistemli ve hızlı işlediği belli olmuyor mu? Düne kadar sus pus polis birden dünyanın en çok iş çıkaran polisi oldu. Saçma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baykal çok doğru davranıyor...

bu arada benim chp ye olan güvenim bitti arkadaş, benim chp em şu durumda ortalığı ayağa kaldırmalıydı, baykal böyle yapardı ama sakin güç denen şahıs anca laf yapıyor başka bir icraatı yok. Sakinliğiyle bir bok yapamayacağını artık anlamalı o şahıs.,

ayaklanma istiyorum kardeşim ben burası ortadoğuya dönsün istiyorum içine düştüğümüz durum ortada kimse sokaklara çıkmıyor chp bile ses çıkartmıyor nerde cumhuriyet mitingleri nerde add nerde gençlik nerde chp

Şeriatla ilgili kanun geçti bu mecliste... Baykal olsaydı o meclis ayaktaydı şuan ama nerdeee. Evet belki kılıçdaroğlu iktidara gelme konusunda daha çok şansı var ama akp nin hasarlarını asla düzeltemeyecektir, orduyu yıprattılar medyayı ele geçirdiler, yargıda gitti. Baykal olsaydı akp en azından yargıya orduya dokunamazdı akp ye sınır koyardı ama chp nin şuan ne bok yaptığı belli değil

kılıçdaroğlunu önceden destekliyordum ama gelen gideni aratıyor gerçekten

tarihinde VahsisBack tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
DENİZ BAYKAL NİYE HALA HEDEFTE?

Hedefte olan Deniz Baykal'ın şahsı değil bence, onun üzerinden CHP ve Odatv.

Son komployla bir taşla iki kuş vurulmak istendi ama ikisi de başarılamadı.

Mecburen "bari çamur atalım izi kalsın" yoluna gidildi.

Birincisi, Deniz Baykal yeni bir taciz komplosuna dahil edilerek "Demek ki doğruymuş, bakın 2.sini de yaptı" intibası verilmek istendi.

Böylelikle tertipi yutturamadıkları kesimin kafasını karıştırmış, kendi kesimlerini de tam ikna etmiş olacaklardı.

İkincisi, ki asıl amaçlanan buydu, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin'i komplo tuzağına çekmekti, çekemediler.

Mutlaka dinleme cihazıyla görüşmeler yapılmıştır ama istedikleri çizgide bir yaklaşım ve konuşma görememişlerdir.

Eğer Kılıçdaroğlu ve Gürsel, Baykal aleyhinde bir tavır sergilemiş ve destek vermiş olsalardı, amaçlarına ulaşmış olacaklardı.

Böylece akıllarınca hem Baykal hakkındaki iddiayı kanıtlamış olacak hem de Kılıçdaroğlu ve Gürsel'i bu tür işlerin içinde göstererek CHP'ye darbe vurmuş olacaklardı.

Kullanılan eleman da Ergenekon olarak gösterilen cepheden ve CHP'ye yakın isim olunca, mükemmel bir projeyi başarmış olacaklardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hedefte olan Deniz Baykal'ın şahsı değil bence, onun üzerinden CHP ve Odatv.

Son komployla bir taşla iki kuş vurulmak istendi ama ikisi de başarılamadı.

Mecburen "bari çamur atalım izi kalsın" yoluna gidildi.

Birincisi, Deniz Baykal yeni bir taciz komplosuna dahil edilerek "Demek ki doğruymuş, bakın 2.sini de yaptı" intibası verilmek istendi.

Böylelikle tertipi yutturamadıkları kesimin kafasını karıştırmış, kendi kesimlerini de tam ikna etmiş olacaklardı.

İkincisi, ki asıl amaçlanan buydu, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin'i komplo tuzağına çekmekti, çekemediler.

Mutlaka dinleme cihazıyla görüşmeler yapılmıştır ama istedikleri çizgide bir yaklaşım ve konuşma görememişlerdir.

Eğer Kılıçdaroğlu ve Gürsel, Baykal aleyhinde bir tavır sergilemiş ve destek vermiş olsalardı, amaçlarına ulaşmış olacaklardı.

Böylece akıllarınca hem Baykal hakkındaki iddiayı kanıtlamış olacak hem de Kılıçdaroğlu ve Gürsel'i bu tür işlerin içinde göstererek CHP'ye darbe vurmuş olacaklardı.

Kullanılan eleman da Ergenekon olarak gösterilen cepheden ve CHP'ye yakın isim olunca, mükemmel bir projeyi başarmış olacaklardı.

Hedefte olan Baykal ve Ulusalcılar, Kılıçdaroğlu zaten küreselcilerin CHP içerisindeki Truva atı. Bu truva atı seçimlerden sonra yerel yönetimler ve kürtce eğitim ile parçalanmanın önünü açıcak. AKP kürdistanın temelini attı bunu chp inşaa edecek. Biz bu filmleri daha önce gördük.

Kılıçdaroğlundan Baykala en ufak bir destek mesajı gelmedi, gelmezde..Brütüsler bu planın bir parçasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hedefte olan Deniz Baykal'ın şahsı değil bence, onun üzerinden CHP ve Odatv.

Son komployla bir taşla iki kuş vurulmak istendi ama ikisi de başarılamadı.

Mecburen "bari çamur atalım izi kalsın" yoluna gidildi.

Birincisi, Deniz Baykal yeni bir taciz komplosuna dahil edilerek "Demek ki doğruymuş, bakın 2.sini de yaptı" intibası verilmek istendi.

Böylelikle tertipi yutturamadıkları kesimin kafasını karıştırmış, kendi kesimlerini de tam ikna etmiş olacaklardı.

İkincisi, ki asıl amaçlanan buydu, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin'i komplo tuzağına çekmekti, çekemediler.

Mutlaka dinleme cihazıyla görüşmeler yapılmıştır ama istedikleri çizgide bir yaklaşım ve konuşma görememişlerdir.

Eğer Kılıçdaroğlu ve Gürsel, Baykal aleyhinde bir tavır sergilemiş ve destek vermiş olsalardı, amaçlarına ulaşmış olacaklardı.

Böylece akıllarınca hem Baykal hakkındaki iddiayı kanıtlamış olacak hem de Kılıçdaroğlu ve Gürsel'i bu tür işlerin içinde göstererek CHP'ye darbe vurmuş olacaklardı.

Kullanılan eleman da Ergenekon olarak gösterilen cepheden ve CHP'ye yakın isim olunca, mükemmel bir projeyi başarmış olacaklardı.

Hedefte olan Baykal ve Ulusalcılar, Kılıçdaroğlu zaten küreselcilerin CHP içerisindeki Truva atı. Bu truva atı seçimlerden sonra yerel yönetimler ve kürtce eğitim ile parçalanmanın önünü açıcak. AKP kürdistanın temelini attı bunu chp inşaa edecek. Biz bu filmleri daha önce gördük.

Kılıçdaroğlundan Baykala en ufak bir destek mesajı gelmedi, gelmezde..Brütüsler bu planın bir parçasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hedefte olan Baykal ve Ulusalcılar, Kılıçdaroğlu zaten küreselcilerin CHP içerisindeki Truva atı. Bu truva atı seçimlerden sonra yerel yönetimler ve kürtce eğitim ile parçalanmanın önünü açıcak. AKP kürdistanın temelini attı bunu chp inşaa edecek. Biz bu filmleri daha önce gördük.

Kılıçdaroğlundan Baykala en ufak bir destek mesajı gelmedi, gelmezde..Brütüsler bu planın bir parçasıdır.

Bunlar, gelişime ve değişime ayak uyduramayan tutucu yapıdaki Baykal'cıların hezeyanlarıdır. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar, gelişime ve değişime ayak uyduramayan tutucu yapıdaki Baykal'cıların hezeyanlarıdır. :lol:

Gelişim ve değişim Kürdistan diye bir devlet kurmaksa , o zaman CHP 'ye ne gerek var. AKP zaten bu iş için görevli. Niye insanlar sandığa kadar yorulsun chp'ye oy atsın.İkiside matruşkanın parçaları zaten.

tarihinde Yenilmez Güneş tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante, İklim Bayraktar'ın Muharrem İnce ile ilgili söyledikleri hakkında ne düşünüyorsun? Chp nin kürt politikasından rahatsızlık duyduğu doğru mudur sence? Ya da chp nin şu an böyle bir politikası var mı? Ayrıca tv den izlediğim kadarıyla bu kadının konuşmaları oldukça çelişkili geldi bana. Hiç inandırıcı bulmadım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Gelişim ve değişim Kürdistan diye bir devlet kurmaksa , o zaman CHP 'ye ne gerek var. AKP zaten bu iş için görevli. Niye insanlar sandığa kadar yorulsun chp'ye oy atsın.İkiside matruşkanın parçaları zaten.

Gelişim ve değişim'e o kadar soğuk kalınıyor, o denli çekiniliyor ki, Kürdistan diye ayrı bir devletle özdeşleştirecek kadar.

Ne alakası var?

Kaldı ki Kılıçdaroğlu anadilde eğitimin bile sakıncaları olduğunu açıklamıştır.

CHP'nin Kürt konusundaki tutumu 89 raporundan öte değildir.

O rapor Baykal'ın da onayını almıştır ama ne var ki dile getirilemediğinden ve hep teröre karşı, AKP'nin terör konusundaki yanlış politikalarına karşı ses verildiğinden CHP yanlış anlaşılmıştır.

CHP Türkçü bir parti değildir.

Atatürkçü bir partidir.

Türk kimliğinin yanında Kürt gerçeğini, Çerkes gerçeğini ve diğer etnik kökenlerden halkların gerçeğini bilir ve kabul eder.

Farklı dil ve kültürlerin ülkemizin bir zenginliği olduğunu söyler.

Asimilasyon politikalarına karşıdır ve dillerin, kültürlerin korunması ve kullanılmasını teşvik eder, sakıncalı bulmaz.

Türkçü ve asimilasyoncu düşüncede başka partiler var zaten. Onlar da Atatürkçü. "Başbuğ Atatürk" diyorlar artık.

Aslı varken illa CHP diye tutturmak yanlış.

Böyle endişe ile politika yapmak yerine, Kürtlere hiç hak vermeyenler arasında huzurlu olunur hiç olmazsa.

En kötü şer, ehven-i şer'dir.

Aşırı milliyetçiler, Türkçüler MHP'ye, sosyalist-komünistler TKP'ye-ÖDP'ye, ırkçı şovenler, Kürtçüler BDP'ye gitmelidir.

CHP sosyal demokratlara-demokratik sosyalistlere kalmalıdır.

Sosyal demokratlar ve demokratik sosyalistler yurtsever oldukları kadar enternasyonalisttir aynı zamanda.

Irkçılıktan, şovenlikten uzaktırlar.

30'lardaki ulusçuluğun ümmetçilikten kurtulma amacı taşıdığının bilincindedirler ve 30'lara değil, daima ileriye bakarlar.

Ama Türk yerine Türkiye'li demekten de rahatsız olurlar.

Almanya'lılara Alman, Rusyalılara Rus, ABD'lilere bile Amerikan denecek de Türkiye'lilere Türk denemeyecek, bunu kabullenmezler.

Türkiye Türklerindir ve o Türkler 1923'ten itibaren Türkmenlerden, Kürtlerden, Çerkes'lerden, Arnavutlardan, Abhaza'lardan vs. oluşur.

Öncekiler için ise genel anlamda kültürel birlik olarak "Eski Türkler" denir ya da Göktürkler, Uygurlar, Kıpçaklar gibi isimleriyle hitap edilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gelişim ve değişim'e o kadar soğuk kalınıyor, o denli çekiniliyor ki, Kürdistan diye ayrı bir devletle özdeşleştirecek kadar.

Ne alakası var?

Çok alakası varki İnce bu yönetimin kürt politikasını beğenmiyor.

Kaldı ki Kılıçdaroğlu anadilde eğitimin bile sakıncaları olduğunu açıklamıştır.

CHP'nin Kürt konusundaki tutumu 89 raporundan öte değildir.

O rapor Baykal'ın da onayını almıştır ama ne var ki dile getirilemediğinden ve hep teröre karşı, AKP'nin terör konusundaki yanlış politikalarına karşı ses verildiğinden CHP yanlış anlaşılmıştır.

89 raporunu kimler hazırlamıştır şimdi nerdelerdir. ? O dönem Baykalın onayını almak zorundadır çünkü partide hakimiyeti yoktur.

Cunhuriyetçi bir partide böyle bir rapor hazırlanabilirmi ?

Sahi Cumhuriyetçilik nedir ?

CHP Türkçü bir parti değildir.

Atatürkçü bir partidir.

İbretlik bir yazı ;

Atatürkçülük nedir, ?

yerel yönetimler ve kürtçe eğitim Atatürkçülük ile nasıl açıklanır. ?

Kafanızdan Atatürkçülük uydurmayın..

Türk kimliğinin yanında Kürt gerçeğini, Çerkes gerçeğini ve diğer etnik kökenlerden halkların gerçeğini bilir ve kabul eder.

Farklı dil ve kültürlerin ülkemizin bir zenginliği olduğunu söyler.

Asimilasyon politikalarına karşıdır ve dillerin, kültürlerin korunması ve kullanılmasını teşvik eder, sakıncalı bulmaz.

Bunlar Marksist Hezeyanlar, Atatürkle uzaktan yakından alakası olmayan ispanya göçmenlerinin uydurmaları.

Türkçü ve asimilasyoncu düşüncede başka partiler var zaten. Onlar da Atatürkçü. "Başbuğ Atatürk" diyorlar artık.

Aslı varken illa CHP diye tutturmak yanlış.

Başbuğ ne demek ?

Aşırı milliyetçiler, Türkçüler MHP'ye, sosyalist-komünistler TKP'ye-ÖDP'ye, ırkçı şovenler, Kürtçüler BDP'ye gitmelidir.

CHP sosyal demokratlara-demokratik sosyalistlere kalmalıdır.

CHP adındanda anlaşılacağı üzere Ulusal CUmhuriyetçi bir partdir. İlk seçimlerde göreceksin Kılıçdaroğlu mevcut oyları yarı yarıya düşürecek, kimse yemez bu kürtçülüğü.

CHP ulusaldır, ulusal kalacaktır.

Sosyal demokratlar ve demokratik sosyalistler yurtsever oldukları kadar enternasyonalisttir aynı zamanda.

Irkçılıktan, şovenlikten uzaktırlar.

30'lardaki ulusçuluğun ümmetçilikten kurtulma amacı taşıdığının bilincindedirler ve 30'lara değil, daima ileriye bakarlar.

Ama Türk yerine Türkiye'li demekten de rahatsız olurlar.

Almanya'lılara Alman, Rusyalılara Rus, ABD'lilere bile Amerikan denecek de Türkiye'lilere Türk denemeyecek, bunu kabullenmezler.

Türkiye Türklerindir ve o Türkler 1923'ten itibaren Türkmenlerden, Kürtlerden, Çerkes'lerden, Arnavutlardan, Abhaza'lardan vs. oluşur.

Öncekiler için ise genel anlamda kültürel birlik olarak "Eski Türkler" denir ya da Göktürkler, Uygurlar, Kıpçaklar gibi isimleriyle hitap edilir.

Bunlar hiç bir zaman CHP söylemi olmadı bunlar maksist söylemler, siz doğru ÖDP 'ye. CHP Atanın partisi ise bu söylemler çöptür , çöpppppp..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...