Jump to content

PALAVRACI ALLAH


Recommended Posts

Allah, deveyi gözümüz önünde yaratıyor. Yani, şu anda gördüğümüz her bir deve yoktu ve devenin karnında var oldu, yaratıldı. Özellikle, günümüzde bilim ve fennin gelişmesi ile devenin ne kadar harika bir sanat eseri olduğunu daha iyi anlıyoruz. Çünkü, Allah deveyi bir nutfeden yaratıyor ve ona hikmetli ve ölçülü ve muntazan olarak göz, kulak, ayak, kalp, beyin damarlar ve kemikler veriyor. İşte ayet insana der:"Bu sanatı görmüyor musun ki, Allahı bilmiyor ve tanımıyorsun"

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 178
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Develer gecip gittiler ama aralarinda sanat icra eden bir sanatci göremedik.Develerin önünde yürüyen bir tane eşek vardi, yoksa sanatci olan o muydu?

Tüh yaaa nasil oldu da anlayamadik vay deve kafam vaaay...sanatci eşeğe ulasamaz miyiz hııı?Develerle birlikte gelip sanatini icra etsede görsek.

Sanatciyi cagirsak gelir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

işte bakmakla varamazsın nasıl yaratıldığıns öyle muntazam çünkü,bi kusur bi nizam bozukluğu bulamazsın,kul icadı,evrim icadı olmadığı için bulamazsın,deve misali kendi fikrim bu arap ülkesinde oldukça fazla olduğu için ve oradakiler daha iyi kavrasın gözlerinin önündeki bişeyden deveden örnek verilmiştir .

2 başlı 5 ayaklı kaplumbağa, kafadan yapışık ikizler, kör doğanlar... vs.vs. bunlar da mükemmel, muntazam değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Göğün yükseltilmesi ne manaya geliyor? Gök denilen şey cam gibi bir kubbe mi ki onu yükseltiyorsun o yüksek bir yerde duruyor? Yukarı doğru çıktıkça atmosferden ayrılıp uzay boşluğuna çıkarsın. Ordan da sonsuza kadar gidersin. Yükseltilmiş olan nedir? Başka bazı ayetlerde de "bir direk olmadan göğü yükseltti" diyor. Ne direği ya? Direği neye dayıyorsun ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Göğün yükseltilmesi ne manaya geliyor? Gök denilen şey cam gibi bir kubbe mi ki onu yükseltiyorsun o yüksek bir yerde duruyor? Yukarı doğru çıktıkça atmosferden ayrılıp uzay boşluğuna çıkarsın. Ordan da sonsuza kadar gidersin. Yükseltilmiş olan nedir? Başka bazı ayetlerde de "bir direk olmadan göğü yükseltti" diyor. Ne direği ya? Direği neye dayıyorsun ki?

Desteksiz atıyor işte, anla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Desteksiz atıyor işte, anla...

Allahin palavralari avcilarin palavralarindan kat kat üstün ama müslümanlar idrak edemiyorlar.

Gögün yükseltilmesinin de desteksiz bir palavra olduguna itirazi olan yoksa diger palavralara gecelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İçinde yüzlerce binlerce olay.. Kavram.. Söz.. Olan kitabı açın. İçinden bir iki kelime seçin yada olay saçmalaştırın.

Bana bir film yada bir makale verin ben size bir iki saçmalık bulayım?:)

Dogru.. Kime göre dogru?

Varolmak.. Kime göre?

Bir rengin yeşil olması onu gören gözle ilgili değilmi?

Hadi birşeyler yazın bir ton örnek koyun belki bir saçmalık apçelik çıkartırım.

Ama yok hayatınızı cımbız kullanmayla geçirin. belki birkaç şey tutup cekersiniz dinin içinden alay edilecek.

Hiç görmedimki biri Allah'a tanrı desin. Yada bir hristiyanla alay edilsin. Bu müslümanlar padişahın sol .....mış ki bu kadar acıtmışlar o kalbinizi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İçinde yüzlerce binlerce olay.. Kavram.. Söz.. Olan kitabı açın. İçinden bir iki kelime seçin yada olay saçmalaştırın.

Bana bir film yada bir makale verin ben size bir iki saçmalık bulayım?:)

Dogru.. Kime göre dogru?

Varolmak.. Kime göre?

Bir rengin yeşil olması onu gören gözle ilgili değilmi?

Hadi birşeyler yazın bir ton örnek koyun belki bir saçmalık apçelik çıkartırım.

Ama yok hayatınızı cımbız kullanmayla geçirin. belki birkaç şey tutup cekersiniz dinin içinden alay edilecek.

Hiç görmedimki biri Allah'a tanrı desin. Yada bir hristiyanla alay edilsin. Bu müslümanlar padişahın sol .....mış ki bu kadar acıtmışlar o kalbinizi.

Hicbirimiz tanrilik taslamiyoruz. Hic bir insanin yazdigi kitabi kutsallastirmiyoruz.

Aradaki farki kavrayamiyorsan yapacak fazla birsey yok.

Demek ki, Tanri yanlis yorumlanmaya kapali, ifadesi apacik bir kitap gonderebilecek kadar ilim sahibi degil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı yanlıs yorumlanmaya acık olsa bu nasıl tanrı dersiniz kapalı olsa yobaz dersiniz.

İfadesi apacık bir makale söylermisin bi okumak istiyorum.

Senin kafanda henuz bazi kavramlar oturmamis anlasilan.

Tanriya bir suru "sonsuz" ve "en"lerle ifade edilen sifatlar yukleyenler sizlersiniz.

Bu anlayistaki tutarsizliklari ortaya getirdigimizde, Tanrinizi yeniden tanimliyorsunuz ve bu defa insanlarla karsilastirma hatasina dusuyorsunuz.

Resmen kivirtmaya basliyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben inandıgım yaradanı hiçbir kılıga büründürmüyorum ki dinim bunu yasaklamıştır zaten. İnandıgım din bunu büyük günahlardan saymıştır.Benim anlatmaya çalıştıgım şey şu. Müslümanlık dışındaki herşeye olabilir gözüyle bakan bu çağdaş mükemmel zekalı arkadaşlarım abilerim kardeşlerim neden müslümanlık diyince bu denli köpürüyolar. Gidin spagetti canavarına tapan insanlarla alay edin yada daha değişik dinler. Dünyanın en gerizekalı insanları olarak gördüğünüz çevrede hiçmi zeka sahibi müslüman yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gidin spagetti canavarına tapan insanlarla alay edin yada daha değişik dinler.

Yuh be kardeşim. Siz ciddi ciddi pastafaryanların(usm'nin dini) ciddi ciddi uçan bir spagetti canavarına inandığını mı sanıyorsun? Yazık yahu. Ama bu hata ilk sende değil bir çok müslüman(en azından face sayfasına yazan bütün müslümanlar) böyle. Pastafaryanlık akıllı tasarımın Amerikada öğretilmesini eleştirmek için üretilmiş bir parodi dinirdir. Yani sizin dinlerinizle dalga geçer. Ben pastafaryanım demek, ateist veya agnostiğim demektir. Pastafaryanların hiçbiri usm(uçan spagetti canavarına)'ye inanmaz. Çünkü onlar ateist ve agnostiklerdir. Bende pastafaryanım. Komik ve eğlenceli. Kitabı bile var. Tanrının ağzından çıkmış gibi. Uçan Spagetti Tanrısının! Ramen FSM. Ramen.(Flying Sphagetti Monster)

Bari araştır yahu.

tarihinde MrAtheistPhilosopher tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben inandıgım yaradanı hiçbir kılıga büründürmüyorum ki dinim bunu yasaklamıştır zaten. İnandıgım din bunu büyük günahlardan saymıştır.Benim anlatmaya çalıştıgım şey şu. Müslümanlık dışındaki herşeye olabilir gözüyle bakan bu çağdaş mükemmel zekalı arkadaşlarım abilerim kardeşlerim neden müslümanlık diyince bu denli köpürüyolar. Gidin spagetti canavarına tapan insanlarla alay edin yada daha değişik dinler. Dünyanın en gerizekalı insanları olarak gördüğünüz çevrede hiçmi zeka sahibi müslüman yok.

Srest üstte yanıtladım ama hinduizm hakkında da hiçbir şey bilmiyorsun. Tam bir karacahilsin. Onlar ineğe tapmıyorlar. Onlar ona saygı gösteriyorlar. Aslında onlarda bütün hayvanlar kutsaldır ve et yenmez. Sadece inek fazla duyulmuş. Çünkü onun sütünden, dışkısından(tezek), derisinden(öldükten sonra alıyorlar) faydalanıyorlar. Hindistanda sırf farelerin bulunduğu bir tapınak var. Yüzlerce belki de binlerce fare var. Diğer dinlere değil sadece bu 3 dine. Hinduizm ve budizmde şiddet yasaktır. Siz de belli koşullarda kadına vurulabilir, ve tevbe suresi 5. ayete bakarsanız öldürme bile vardır.

Buyrun. Kuran.gen.tr'den alınma Tevbe suresi 5. ayet:

Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

İşte bu yüzden sizin dininizi sevmiyoruz. Hristiyanlık size nazaran o kadar barışçıl bir dinki. Hinduizmi ve Budizmi ateist olmama rağmen barışçıllıklarından dolayı hep bir saygı duymuşumdur. Ama onlarda kurallara uyan olsada uymayanlar da var. Ama size nazaran çok azlar :)

tarihinde MrAtheistPhilosopher tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama yok hayatınızı cımbız kullanmayla geçirin. belki birkaç şey tutup cekersiniz dinin içinden alay edilecek.

Hiç görmedimki biri Allah'a tanrı desin. Yada bir hristiyanla alay edilsin. Bu müslümanlar padişahın sol .....mış ki bu kadar acıtmışlar o kalbinizi.

Cimbiz istenilmiyorsa karavana kepcesini kullanalim ama ayetleri kepceyle buraya Ateistforuma asmaya gerek var mi?

Aglanip sizlanmak yalvarmak gücsüzler korkaklara mahsustur.Inandiklari olmayan ucubelerle alay edilmesi normal degil midir?Madem abuk subuk olmadik alay konusu olan dogmalara inaniliyor o zaman insan önce kendine sormaz mi...

..."neden bu ilkelliklere alay konusu olan dogmalara inaniyorum" diye.!

Onca aglanip sizlanmanin ardin da, kurnazca padisahla ateistlerin organlarinin karsilastilirmasi yapilip hakaret edildigi sanilarak rahatlanilmis.Acaba öyle mi?

Padisah vücuduna takinti olan atık organi, Ateist bedeninin makinasi olan yüregi ile hic bir tutulur mu?Ayiptir yahu akil var mantik var...

E normal görmek gerekir...

...inandiklari allah ne ki, kendileri ne olsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Bakmıyorlar mı o develere" diye soruyor...Develere her gün bakiyorum.

Develerin nasil yaratilmis olduklarini anlatmasini bekliyorum.

Deveden başlayalım.

ama önce şunu bilmek lazım

Güzel bakan güzel görür. güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

Deve çöl için yaratılmış bir hayvan.

Her türlü araziye uygun ayaklar

* Ayaklar, esnek bir yastıkla birleşmiş iki parmakla donanmıştır Hayvanın toprağı daha iyi kavramasını sağlayan bu yapı, yağımsı dört toptan oluşmuşturHer türlü arazi şartına uygundur

*Tırnaklar ayağı herhangi bir çarpışmadan dolayı oluşacak zararlardan korur

*Dizler bir boynuz kadar sert ve kalın bir zardan oluşan nasırla kaplıdır Bu nasırlar hayvan kumlara yattığında onu aşırı sıcak olan zeminden ve yaralanmalardan korur

Besin deposu hörgüç

* Bir yağ yığıntısı şeklindeki hörgüç, Hecin devesinin kıtlık anında periyodik olarak beslenmesini sağlar Hayvan bu sayede 3 hafta su içmeden yaşayabilirBu sırada vücut ağırlığının % 33'-ünü kaybeder Aynı koşullar altında insan, vücut ağırlığının % 8'ini kaybeder ve 36 saat içinde vücut suyunu tamamen yitirerek ölür

Isıya karşı yalıtkan kürk

* Bu kürk, hayvanın vücudunu sıcağa ve soğuğa karşı koruyan, su kaybını azaltan kalın ve keçeleşmiş tüylerden oluşmuştur Hecin devesi gündüzleri iç sıcaklığını 41 dereceye kadar çıkararak terlemeyi geciktirir Böylece su kaybını engellemiş olur

* Kalın kürkü sayesinde, Asya'nın, yazın (+) 50 dereceye varan sıcağına, kışın ise (-) 50 dereceye kadar ulaşan soğuğuna dayanabilir

Kumdan korunan baş

* Kirpikleri birbiri içine geçebilen bir sisteme sahiptir Herhangi bir tehlike anında otomatik olarak kapanırlar İçiçe geçen kirpikler hayvanın gözüne en ufak bir toz tanesinin bile girmesine izin vermezler

* Burun ve kulaklar, kum ve tozdan korunması için uzun kıllarla kaplıdır

* Uzun boynu yerden 3 metre yükseklikteki yaprakları bile yemesine imkan tanır

Dikenle Bile Beslenebiliyor

Hecin develeri, Orta Asya'nın yüksek yaylalarında -52 derecelik soğuğa karşı dayanabilmektedir

AÇLIK VE SUSUZLUĞA OLAĞANÜSTÜ DAYANMA YETENEĞİ: Deve, 50°C sıcaklıkta 8 gün aç-susuz kalabilir Bu süre içinde toplam ağırlığının %22'sini kaybeder İnsan, vücudunda bulunan suyun %12'sini kaybettiğinde ölürken, deve, vücudundaki suyun %40'ını kaybettiği halde ölmez Devenin susuzluğa dayanıklılığının diğer bir sebebi de, gündüz vücut ısısını 41°C'ye kadar çıkartan bir mekanizmaya sahip olmasıdır Bu sayede gündüz aşırı çöl sıcağında su kaybını minimum seviyede tutabilmektedir Soğuk çöl gecelerinde ise vücut ısısını 30°C'ye kadar düşürebilmektedir

MÜKEMMEL SU KULLANIM ÜNİTESİ: Develer, 10 dakikada ağırlıklarının üçte biri oranında su içerler Bu miktar kimi zaman 130 litreyi bulabilmektedir Bunun yanısıra deve, insana oranla 100 kat daha geniş alanı kaplayan bir burun mukozasına sahiptir Hayvan, çok büyük ve kıvrımlı burun mukozası sayesinde, havadaki nemin %66'sını tutabilmektedir

BESİNLERDEN VE SUDAN MAKSİMUM İSTİFADE: Hayvanların çoğu böbreklerinde biriken üre kana karıştığı anda zehirlenerek ölürler Oysa deve, vücudunda oluşan üreyi defalarca karaciğerinden geçirerek, sudan ve besinlerden maksimum derecede istifade edebilmektedir

Devenin kan ve hücre yapısı da, çöl şartlarında uzun süre susuz yaşayabilmesini sağlayabilecek şekildedir

Hücre duvarları, hücrelerinin fazla su kaybetmesini engelleyecek bir yapıdadır Kan yapısı ise, devenin vücudunda su minimuma indiğinde bile kan akışında bir ağırlaşmaya olanak vermeyecek biçimdedir Ayrıca kanında, susuzluğa dayanıklılığı arttıran albümin enzimi, diğer canlılardan daha fazla miktarda bulunmaktadır

Devenin bir başka destekleyicisi de hörgücüdür Hörgüçlerde vücut ağırlığının beşte biri kadar yağ depo edilmiştir Devede yağın tek bir noktada toplanması, vücudun –yağa bağlı olarak– her yerinde yoğun oranda su atılmasını engeller Bu da devenin suyu minimum oranda kullanmasına sebep olur

Bir hörgüçlü deve, normalde günde 30-50 kilo besin alabilirken, zor şartlarda günde sadece 2 kg kuru otla bir ay boyunca yaşayabilmektedir Devenin ağız ve dudak yapısı, ayakkabı köselesini delecek kadar sivri dikenleri bile rahatlıkla yiyebileceği şekildedir Dört yüzlü midesi ve sindirim sistemi ise önüne çıkan herşeyi öğütebilecek kadar güçlüdür Normalde yiyecek sınıfına girmeyen kauçuk gibi maddelerden bile istifade etmesini bilir Kurak ortamlarda bu özelliğin ne kadar değerli olduğu açıktır

HORTUMLARA VE FIRTINALARA KARŞI ÖNLEM: Devenin gözleri iki kat kirpiklidir Kirpikler, kapan gibi içiçe geçerek, gözü şiddetli kum fırtınalarına karşı tam bir korumaya alırlar Develer ayrıca burun deliklerini de kum girmesini engellemek için kapatabilirler

KAVURUCU SICAĞA VE DONDURUCU SOĞUĞA KARŞI ÖNLEM: Bütün vücudunu kaplayan sık tüyler çölün yakıcı güneşinin hayvanın derisine ulaşmasına engel olurlar Bunlar aynı zamanda soğukta da hayvanın ısınmasını sağlarlar Çöl develeri 70°C'lik sıcaklıktan etkilenmezken, çift hörgüçlü develer sıfırın altında 52 derecelik soğuklarda yaşayabilmektedir Bu tip develer, 4000 metrelik yüksek yaylalarda bile hayatlarını sürdürebilmektedirler

KIZGIN KUMLAR İÇİN ÖNLEM: Bacaklarına oranla son derece büyük olan ayakları da özel olarak "dizayn" edilmiş, hayvan kuma batmadan yürüyebilsin diye genişletilip yayılmıştır Ayak tabanlarındaki özel kalın deri ise kızgın çöl kumlarına karşı alınmış bir tedbirdir

Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır(Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücadele edip durur (Lokman Suresi , 20)

Tüm bu bilgilerin ışığında düşünelim: Deve, kendi vücudunu çöl ortamına göre kendisi mi ayarlamıştır? Burun mukozasını kendisi oluşturup, tepesindeki hörgücü o mu meydana getirmiştir? Ya da hortum ve fırtınalara karşı göz ve burun yapısını kendisi mi tasarlamıştır? Kan ve hücre yapısını, devenin kendisi mi 'su harcamama esası' üzerine düzenlemiştir? Vücudundaki tüylerin dokusunu o mu seçmiştir? O mu kendisini "çöl gemisi"ne dönüştürmüştür?

Deve -canlıların tümünde olduğu gibi- elbette ki bunları yapamaz "Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı?" ayeti, gerçekten de bu olağanüstü hayvanın varoluşunu en iyi biçimde açıklamaktadır Deve de, başka her şey gibi yaratılmış, özelliklerle bezenmiş ve Yaratıcı'nın yaratmadaki üstünlüğünün bir işareti olarak yeryüzüne yerleştirilmiştir

Deve, bu tür üstün fiziksel özelliklerle yaratılırken, insana hizmetle görevlendirilmiştir İnsan ise, tüm varlık aleminin içindeki buna benzer yaratılış mucizelerini görmek ve tüm varlıkların yaratıcısı olan Allah'ı bilip-tanımakla

Güzel bakan güzel görür. güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

tarihinde ayferkaya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

18 - Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiş?

Şimdi Gökyüzü

Evren ne demektir?

Evren denilince; yer, gök, gezegenler, ay, güneş, yıldızlar dâhil canlı-cansız bütün yaratıkların oluşturduğu varlıklar âlemi akla gelir.

Evrende mükemmel bir düzen ve uyum vardır

Allah evrende yarattığı her varlığı belirli bir ölçü içinde, özenle yaratmıştır. Bu nedenle Allahın yarattığı varlıklarda güzellik, ölçü, uyum ve denge vardır. Bu konuda Yüce Allah Kuranda şöyle buyurmaktadır. Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık (Kamer suresi, ayet 49)

Ayrıca Allah, evrendeki yarattığı her varlığa yapacağı işe uygun yapı, biçim, özellik ve yetenek vermiş; boş ve yersiz hiçbir şey yaratmamıştır. Bu konuda Yüce Allah Kuranda şöyle buyurmaktadır. Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için aya evreler koyan Allahtır. Allah, bunları boş yere yaratmamıştır. O, ayetlerini düşünen bir toplum için ayrıntılı olarak açıklıyor. (Yunus suresi, 5)

Evrende mükemmel bir düzenin varlığını nasıl anlarız?

İnsan çevresine baktığı zaman gökyüzünde güneşi, ayı ve yıldızları; yeryüzünde insanları, hayvanları, bitkileri, dağları, denizleri görür. Akıllı ve düşünen bir varlık olan insan; çevresinde bulunan varlıkları gözlemlediği ve düşündüğü zaman, evrende mükemmel bir düzenin var olduğunu anlar.

Gökyüzüne bakalım:

Mevsimlerin sürekliliği, gece ile gündüzün birbirini izlemesi, güneş, ay, yıldız ve gezegenlerin kendi yörüngelerinde hareket etmeleri, atmosfer tabakasının kalınlığı, gökyüzünde bir düzeninin olduğunu gösterir. Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesiyle gece ve gündüz, güneşin etrafında dönmesiyle de mevsimler oluşmakta ve bunlar birbirini takip etmektedir. Üstünde yaşadığımız dünya o kadar düzenli dönüyor ki, onun dönüşü ile gece ve gündüzün başlayıp bitme saatlerinde bir saniyelik bir gecikme bile olmuyor. Bulutsuz temiz bir gecede gökyüzüne baktığımız zaman ne kadar yıldız görebileceğimizi hiç düşündünüz mü? Tabi saymakla bitmez ve bunları özel bir araç kullanmaksızın saymak mümkün değildir. Uzayla uğraşan bilim adamları özel bir teknikle yarım milyar yıldız tespit etmişlerdir. Bu ne demektir? Saniyede bir yıldız hesabıyla bunları saymak istersek tam yüz yıl boyunca gecelerimizin tamamını buna ayırmak zorunda kalırız. Ne muhteşem gökyüzü değil mi? Bunlar görünenler. Ya görmediklerimiz? Göklerin ve yerin sırrı Allaha aittir(Şura suresi ayet 12)

Atmosfer tabakası dünyamızı sarmaktadır. Atmosfer tabakasının katmanları olmasaydı; sağanak halde yağan gök taşları dünyamızı delik deşik ederdi. Filtre edilmemiş güneş ışınları canlıların yaşamına son verirdi. Yüce Allah Kuranda şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş tavan yaptık (Enbiya suresi, ayet 32) Bütün bunlar evrende bir düzenin olduğunu gösterir.

Aklımızı ve yeteneklerimizi yerinde kullanırsak sezer ve anlarız ki, evrendeki uyumlu işleyiş büyük bir güç tarafından oluşturulmuştur. Bu da bizi, evreni ve evrenin içindekileri yaratan, her şeye çeki düzen veren Allahtır.

Yeryüzüne Bakalım

Su döngüsü, yağmurun ve karın oluşumu, toprağın yeşermesi, yeryüzünde yaşamın olması da evrende mükemmel bir düzenin olduğunun en açık delilidir.

Evrende yaşayabilmemiz için ne gerekiyorsa hepsi var. Sonbaharda ağaçlar yapraklarını döküyor, kışın uykuya dalan tabiat, ilkbaharda tekrar canlanıyor. Denizler, göller, akarsular, dağlar, ovalar, çeşit çeşit sebzeler ve meyveler, rengârenk çiçekler yeryüzüne ayrı bir güzellik katmaktadır. Aynı yerde bulunan aynı topraktan beslendikleri halde kokusu, tadı ve rengi aynı olmayan bitkilerin bulunması evrende bir düzenin olduğunu gösterir.

Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekin tarlaları, hurma ağaçları vardır. Bütün bunlar bir suyla sulanır. Ama tatları birbirinden farklıdır. Bunlarda aklını kullanan kimseler için (Allahın varlığını gösteren deliller vardır(Rad suresi ayet 4)

Yeryüzünün direkleri

Kurânda dağlarla alâkalı birçok âyet vardır. Bunlardan sekizi, dağların Kudret-i İlâhî eseri olarak, yeryüzünün sarsılmasını önleyen sağlam direkler şeklinde yaratılmış olduğunu nazara verir. Kurânın bu icazı ilmî gelişmelerle henüz yakın zamanlarda anlaşılmıştır. Dağların yeryüzünde gördüğümüz kütleleri kadar, yeraltında kökleri de vardır. Bazı âyetlerde, diğer hususiyetlerinin yanı sıra, dağların bu hâli destek benzetmesiyle açıklanır ve mealen Dünya dağsız olsaydı, sizi sarsıntıya uğratırdı. şeklinde ifade edilir (16/15, 20/105, 21/31, 27/61, 41/10, 50/7, 78/7).

Hiç düşündünüzmü arabaların lastikleri düz (kabak) olmazda çertikli olur. Aynı dağların yeryüzünde olduğu gibi.

GÖKLERİN VE YERİN YARATILIŞINDA GECE İLE GÜNDÜZÜN BİRBİRİ ARDINCA GELMESİNDE ŞÜPHESİZ AKLEDENLER İÇİN AYETLER VAR.

Link to post
Sitelerde Paylaş

2 başlı 5 ayaklı kaplumbağa, kafadan yapışık ikizler, kör doğanlar... vs.vs. bunlar da mükemmel, muntazam değil mi?

Birincisi ateistsen Burada yazdığın 2 başlı 5 ayaklıları yapışık ikizleri Allaha havale etmeden önce evrim teorisine, mutasyona bağla.

Sağlam bir annenin çocuğu kör olabiliyor mu. Eee ozaman evrim teorisinde hata var. Çünkü evrim teorisi, mutasyon, doğal seçilim hep ilerlemeyi, gelişmeyi evrimi gösteriyor. Ama sen şimdi 5 ayaklı kaplumbağa olunca suçu Allaha attın. Hani evrim vardı. annenin çocuğu kör olunca evrim tersine mi oldu.

Güzel olunca iyi de çirkin olunca suç Allahın mı. Hatayı kendinde ara.

Bunlar insanın doğaya verdiği zararın sonucu. Nükleer çalışmalar, hormonal bozukluklar ve GDO lu ürünler

Hamile kadın içsin içkiyi, içsin sigarayı yesin hormonlu domatesi sonra niye yapışık ikizler oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birincisi ateistsen Burada yazdığın 2 başlı 5 ayaklıları yapışık ikizleri Allaha havale etmeden önce evrim teorisine, mutasyona bağla.

Sağlam bir annenin çocuğu kör olabiliyor mu. Eee ozaman evrim teorisinde hata var. Çünkü evrim teorisi, mutasyon, doğal seçilim hep ilerlemeyi, gelişmeyi evrimi gösteriyor. Ama sen şimdi 5 ayaklı kaplumbağa olunca suçu Allaha attın. Hani evrim vardı. annenin çocuğu kör olunca evrim tersine mi oldu.

Güzel olunca iyi de çirkin olunca suç Allahın mı. Hatayı kendinde ara.

Bunlar insanın doğaya verdiği zararın sonucu. Nükleer çalışmalar, hormonal bozukluklar ve GDO lu ürünler

Hamile kadın içsin içkiyi, içsin sigarayı yesin hormonlu domatesi sonra niye yapışık ikizler oldu.

allah herseyi yapmis,yazmis,cizmisse onun sucu demek ki,hani hersey onun iradesi disinda olmazdi.Bu yaziyida o yazdirdi valla billa

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...