Jump to content

Duyguları olan robot yapmak mümkün mü


Recommended Posts

Keşke benlik, bilinç, duygularımızı da yaşayabilen makineler yapabilsek. Böyle bir kapı açık olsa.

Bu kapı ölümsüzlüğe açılır.

Güneş yok olsa bile altın, slikon, quartz kristal elementlerinin ve koruyucu taşıyıcı kurşun vs. elementlerin ömrü kadar ömre sahip yapay bilinçleri hiçbir zaman çözemeyecekleri sanal bir dünya içine hapsedip evrenin herbir köşesine fırlatırdık.

belki kendi kopyalarımızı bile.

bunlar hayal gücü değil. Ruh diye varsayageldiğimiz kavram eğer maddenin iletişiminden başka birşey değilse (ki materyalistlerin iddiası,zannı,inancı bu) bunlar olur/olmalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 81
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

>>> Ancak bu projenin sonucunda ortaya çıkacak ürün duyguları yaşayabilecek mi?

Yaşamasının kime ne faydası olacak, önce onu söylemen lazım.

Duygu dediğin şeyler ne? Üzülmek, kızmak, sevmek, sevinmek vs. mi? Bunların tamamı, bir etkiye karşı tepkiden ibaret ve insanda bu olaylar kimyasal süreçlerle yürür. Örneğin seni baban öldüğü zaman bile sevinçten uçurmak mümkün: biraz serotonin kafi gelir.

Duygu dediğin şeyler birer mekanik, kimyasal süreçten ibaret. Bu yüzden sorduğun sualde pek anlamlı değil. Tipik simülasyon yöntemleri ile yaşadığın bu kimyasal süreçler simüle edilebilir ve ediliyorda. En basit ve ilkel formda, karşında bir insan mı, yoksa makine olduğunu bilemeyeceğin, sana mantıklı olduğu kadar duygusal cevaplarda verebilen bir yazılım yapılabilir. Bu gibi mevzuları yapan hazır yazılımlarda var zaten.

Ve istediğin yazılımı donanım olarak üretebilirsin: VHDL.

Bu durumda, fiziksel olarak duyguları olan bir robot yapmanın önünde aslında hiç bir engel yok. Bu gibi robotları büyük ihtimalle birer oyuncak olarak torunları oynayacaktır sanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

mavi beyin (blue brain) projesi:

http://bluebrain.epfl.ch/

http://en.wikipedia.org/wiki/Blue_Brain_Project

Ancak bu projenin sonucunda ortaya çıkacak ürün duyguları yaşayabilecek mi? düşünüyorum öyleyse varım diyebilecek mi?

Diyecekse işi zor. :lol:

Sensörleri, işlemcileri, hafızası insanınkinden daha öte olan yapay beyinler hatta bedenler yapılacaktır. Bu görünen gerçek. Malesef ruhu olmayacak. Zevk, acı, aşk gibi duyguları bilmeyecek. Sadece taklidini yapacaktır.

sen bu kafayla sömürge olmayı çoktan hak ediyorsun.

bir gün adamın biri uçacağım dediğindede böyle aptallar ilk başta gülmüşlerdi ama adam uçtu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen bu kafayla sömürge olmayı çoktan hak ediyorsun.

bir gün adamın biri uçacağım dediğindede böyle aptallar ilk başta gülmüşlerdi ama adam uçtu..

tamamen maddeyle ilgili olan uçmakla

maddeyle bağlantılı olan ama hala gizemini koruyan bilinci bir tutan sensin.

demagoji+hakaret+yanlış yorum

iki cümlede üç kötülük. bu da senin marifetin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tamamen maddeyle ilgili olan uçmakla

maddeyle bağlantılı olan ama hala gizemini koruyan bilinci bir tutan sensin.

demagoji+hakaret+yanlış yorum

iki cümlede üç kötülük. bu da senin marifetin.

bence senin bu fikre alaycı yaklaşımına karşı verilen aptal cevabı çok az bile neden kabullenemiyor bünyen duyguların sonradan eklendiğini aşamamışsın sen daha kendi benliğini araştır ben neyim diye bir sor kurandan okuduğun müddetçe muhammet sana söyleyecek kim olduğunu.

sen asla inanmıycaksın başka olgulara.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adi bir propaganda yöntemi bu!

İslami sitelerde tutar. Ama burada tutmaz.

"Duyguları olan bir robot yapmak mümkün mü?" sorusundan sonra gerici düşünceleri şırınga etme niyetidir.

Evet, duyguları olan, insanın tüm fonksiyonlarına sahip bir robot yapmak elbette olanaksızdır.

Ama bu, senin sapık inançlarının doğruluğunu göstermez.

Sapık inançlar derken tanrı inancından bahsetmiyorum. Gavs-ı azam sokuşturmalarından ve zırvalarından bahsediyorum.

Ne demek gavs-ı azam?

Bir takım yobaz şeyhleri en büyük evliya edinip onlardan medet ummak kadar zavallı bir inanç olabilir mi?

Kaldı ki bunun İslam'da da yeri yok.

Şu zırvalara bakınız:

“RİSÂLE-İ GAVSİYE” TercümesiYa Gavsı Â’zâm!. Allah, gayrından münezzeh, Allah’a yakındır!.

Ya Gavsı A’zâm, dedi Allah...

”Lebbeyk, Rabbi Gavs” dedim.

Nâsût ile melekût arasındaki her tavır şerîat, melekût ile ceberût arasındaki her tavır tarîkat, âlemi ceberût ile lâhût arasındaki her tavır da hakikattır.

Ya Gavs-ı Â'zâm... Hiç bir şeyde zâhir olmadım, insandaki zâhir oluşum gibi!..

Duyguları olan bir robot yapılamaz. Eee?

E'si; gavs-ı azam'lara, bediüzzamanlara inanacaksın.

Yok ya! Hastir ordan!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama bu, senin sapık inançlarının doğruluğunu göstermez.

Sapık inançlar derken tanrı inancından bahsetmiyorum. Gavs-ı azam sokuşturmalarından ve zırvalarından bahsediyorum.

Ne demek gavs-ı azam?

Bir takım yobaz şeyhleri en büyük evliya edinip onlardan medet ummak kadar zavallı bir inanç olabilir mi?

Kaldı ki bunun İslam'da da yeri yok.

Şu zırvalara bakınız:

Duyguları olan bir robot yapılamaz. Eee?

E'si; gavs-ı azam'lara, bediüzzamanlara inanacaksın.

Yok ya! Hastir ordan!

Varlık-yokluk felsefesine derinden dalan insanlar bunlar.

Bunlara inanmıyorum.

Artıları eksileriyle kabul ediyorum.

Eksilerini sizden iyi bilirim.

Buraya yazmaya kalksam sizin düşüncelerinizi anlatmanıza çok katkısı olur mesela.

benimkisi propaganda değil, kendi sorgularımdaki kilit noktalarda başkaları nediyor bakmak

Link to post
Sitelerde Paylaş
Varlık-yokluk felsefesine derinden dalan insanlar bunlar.

Bunlara inanmıyorum.

Artıları eksileriyle kabul ediyorum.

Eksilerini sizden iyi bilirim.

Buraya yazmaya kalksam sizin düşüncelerinizi anlatmanıza çok katkısı olur mesela.

benimkisi propaganda değil, kendi sorgularımdaki kilit noktalarda başkaları nediyor bakmak

İnanmadığın mürtecilerin zırvalarına mecbur musun kardeşim?

Neden normal yoldan tartışmanı sürdürmüyorsun?

Konu güzel, ama konuyu bilim çerçevesinde tartışmak varken, neden hemen müridlik boyutuna indirgiyorsun kendini?

Konu elbette tanrı tartışmasına dönüşecektir. Ama sadece tanrı çerçevesinde kalmalıdır.

Bırakın meczupları, sapkınları dahil etmeyi, konu İslam'a-Allah'a bile bağlanmamalıdır.

Çünkü tanrı inancı, bir tek İslam'da yok ki. O ayrı bir tartışma konusudur.

Yok eğer amacın Varlık-yokluk felsefesini ve mutasavvıfların düşüncelerini tartışmaksa; başlığı ona göre açar, başlık yazını da o yönde oluşturursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

duyguların sonradan eklendiğini daha dün kendim belirtmişim:

bence senin bu fikre alaycı yaklaşımına karşı verilen aptal cevabı çok az bile neden kabullenemiyor bünyen duyguların sonradan eklendiğini aşamamışsın sen daha kendi benliğini araştır ben neyim diye bir sor kurandan okuduğun müddetçe muhammet sana söyleyecek kim olduğunu.

sen asla inanmıycaksın başka olgulara.

Kötü hormonlular out

iyi hormonlular in

önce evrime inanıp sonra herşeyi onun üstüne bina edin

>>>çok çok büyük oranda hormon meselesi...

yine büyük oranda bebeklikten beri aldığı çevresel tepki,pekiştireç,ödül,ceza gibi (aile terbiyesi, toplum kültürü) meseleler yüzünden gerçekleşir.

aslında kişinin benliği de sürekli değişir.

mesela şu cevabımı okumdan önceki aniballe okuduktan sonraki anibal farklı kişiler.

iyi ve kötünün ne olduğu da ayrı bir konu.

iyi: türün devamı, birarada yaşaması sonucuna çıkan herşey

kötü: türün devamına ve etkileşimine negatif etkisi olan herşey.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanmadığın mürtecilerin zırvalarına mecbur musun kardeşim?

Neden normal yoldan tartışmanı sürdürmüyorsun?

Konu güzel, ama konuyu bilim çerçevesinde tartışmak varken, neden hemen müridlik boyutuna indirgiyorsun kendini?

Konu elbette tanrı tartışmasına dönüşecektir. Ama sadece tanrı çerçevesinde kalmalıdır.

Bırakın meczupları, sapkınları dahil etmeyi, konu İslam'a-Allah'a bile bağlanmamalıdır.

Çünkü tanrı inancı, bir tek İslam'da yok ki. O ayrı bir tartışma konusudur.

Yok eğer amacın Varlık-yokluk felsefesini ve mutasavvıfların düşüncelerini tartışmaksa; başlığı ona göre açar, başlık yazını da o yönde oluşturursun.

Bilimin cevabının henüz olmadığı belki hiç olmayacağı bir konu.

Tanrı adı altında yapılan sapıklıklara, benzer yolla kitlelerin hatta milletlerin sömürülmesine enaz sizin kadar karşıyım.

Ben de yaratıcı inancı, en başta bütün dinlerden ve öğretilerden bağımsızdır.

Dinler ve öğretiler binlerce çeşit. Çoğu lider kesimlere hizmet eder vaziyette.

Link to post
Sitelerde Paylaş

duyguların sonradan eklendiğini daha dün kendim belirtmişim:

anladım robotların değişim gösteremeyeceğini belirtiyorsun.

yine kişisel bir fikir ...

bence imkansız değildir yapılması olası bir şeydir her durum araştırılıp kurulabilir programlanabilir değişmeye programlanır. bence olabilirliği vardır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> yine büyük oranda bebeklikten beri aldığı çevresel tepki,pekiştireç,ödül,ceza gibi (aile terbiyesi, toplum kültürü) meseleler yüzünden gerçekleşir.

Aslında öyle değil. Durum senin bildiğinden daha karmaşık bir durum. Basitçe şöyle bir şey diyebiliriz. Önce bir ikiye ayır meseleyi. Birisi bir etkiler dizisi diğeri de tepkiler dizisi olsun. İnsanda var olan budur. Hangi etkinin hangi tepkiye yol açacağı ise çevre tarafından şekillenebilir.

Bunun yanında birde içgüdüsel durumlar sözkonusu. Örneğin, kahramanlık vs. yapmak, sürüye itaat vs. gibi. Bu etmenlerin kontrolü doğuştan. Bunlara bağlı olan duygularda elbette öyle.

Kurtların büyüttüğü bir insan gene duygulara sahiptir senin anlayacağın. Ama örneğin ona küfretmeniz onu kızdırmaz fakat dar bir alana sıkıştırmanız onu deliye döndürebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu örnekler say say bitmez.. Hani nerede insanın Tanrı tarafından bahşedilmiş ruhu? Peki ya duygular?

Demek ki bütün bunları doğduğumuz andan itibaren çevremizdekilerden öğreniyormuşuz.. İnsan doğduğunda sadece nefes almasını ve ağlamasını bilir... Gerisi ona öğretilir.

Anlatamadık bunu teistlere bırak radikal teistleri ılımlılarına bile anlatamadık bu ruh işine en çokda kadınlar gaz veriyor malesef. (Sürekli bunlarla tartışıyoruz) ilk düşünen insanlar ruh diye bir şey uydurmuş yahudisi arabı almış bunu kitap yapmış sonra Avrupada ve Amerikada ruhçuluk akımları ile almış yürümüş medya magazin malzemesi olmuştur.

Halbuki ruh denen bir şey yoktur insan maddedir genlerine göre çevresel yaşamsal kültürel etkenlere göre şekillenir aksi mümkün değildir. Aksi yönde hiç bir delil yoktur

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> ölüm neyse de sonsuza kadar yok olmak istemeyenlere.

Bunun yolu robot değil. Bunun yolu kopyalama teknolojisinden geçiyor. Ama kopyalama teknolojisi, genetik biliminin teknoloji olup ortaya çıktığı şey aslında. Bugün yaptığımız koyun, insan vs. kopyalama, özel genetiğe sahip calı üretme vs. henüz emeklemekte olan teknolojiler.

Öncelikle, senin temel bileşenin beynin. Beynin ise kendini yenileyemez. Bunu aşacak bir teknoloji lazım ki, yolu nöronların kendini "kopyalamasını" sağlamak. Ha, bu hususu da aşabileceğimizi gördük geçen. Nöron üretmeyi becerdiydi birileri.

Ardından organların geliyor. Kalbinin vs. yenisini yapmak. Bu da tipik bir "kopyalama" sorunu sadece.

Ondan sonra eskimeyen, hazır yedekli vs. bir kalp (ciğer, böbrek vs.) geliyor ki bu yapay kalp, yapay vücut demek. Bu vücutla beynin bağlantısı sağlayacak bir yanı biyolojik diğer yanı mekanik unsurların geliştirilmesi gerekiyor. Bu da yapılabilirliği görülmüş şeyler aslında. Suni göz, suni el kol üzerine bir hayli ilerlemeler mevcut. Ama dedik ya, henüz emekliyor bunlar. Normal göz gibi görebilmek için, sensör gözün sinire bağlantısı yapacak bir "doku" lazım, işte şu anki mesele bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Madem mutasavvıfları işin içine karıştırdın..

Ordan devam edelim..

Aslında insandaki duyguların kainatta benzeri varmıdır..

Bunu sorgulayanlar ve arayanlar olmuştur..

Mesela çekim kuvveti aşk duygusudur.

İtme kuvvetide kızmaktır, nefret etmektir.

Hatta insanın küçük bir kainat olduğunu söylemenin altında yatan düşüncede budur..

Kainatta ne varsa insandada var. İnsanda ne varsa kainattada var.

Yani bizim insan duyguları dediğimiz şeyler ve tüm özellikler cansız dediğimiz doğada varmıdır..

Bizim sitedeki ateist Hacı'da bence o görüşte..

Mesela bir yazısında bilincin tüm cansızlarda olduğunu göstermeye çalışmıştır.

Cansızlarda hafızada varmıdır?

Tüm hücrelerde mesela hafıza varmıdır..Sanki var gibi..Akılda varmıdır?

Hafıza ve hücre içi bilgi alışverişi varsa akılda vardır diyebiliriz.

Ama biz insanlarınkinden farklı olduğu için bizler o aklı göremiyoruz gibi geliyor bana..

Bilgisayarda da akıl vardır ama tüm parçalar bizdeki kadar bağlantılı ve organize olamadığı için bizdekine benzer bir akıl ve duygu yok diyor olabiliriz..

Neyse iyice uçtuk heralde..

Link to post
Sitelerde Paylaş

anladım robotların değişim gösteremeyeceğini belirtiyorsun.

yine kişisel bir fikir ...

bence imkansız değildir yapılması olası bir şeydir her durum araştırılıp kurulabilir programlanabilir değişmeye programlanır. bence olabilirliği vardır..

Doğru tahmin garibist

Watson’la Bilgi İşlemde Yepyeni Bir Çağ Başlıyor

IBM ve Amerika'nın en sevilen yarışma programı Jeopardy!, "Watson" adlı bir IBM bilgisayar sisteminin Jeopardy'nin iki ünlü ve başarılı yarışmacıları Ken Jennings ve Brad Rutter ile rekabet edeceğini duyurdu. Dünyanın ilk insana karşı bilgisayar Jeopardy! yarışmasında gerçekleştirilecek iki karşılaşma Amerika'da 14, 15 ve 16 Şubat 2011 tarihlerinde televizyonda yayınlanacak.

Ancak, Watson, insana karşı makine konusundaki tüm bu heyecanlı tartışmaların da ötesinde bir anlam taşıyor. Bilgisayarların belli görevleri yapabilecek ve kendi kendine öğrenebilecek şekilde tasarlanabileceğini kanıtlayan IBM'in Watson'u bilgi teknolojilerinde çok önemli bir köşenin dönüldüğüne işaret ediyor. Bir diğer deyişle, Watson insanlara yardımcı olacak çok büyük evreye gelindiğini müjdeliyor.

Bu yeni teknolojiye gerek duyulmasının nedeni ise açık: Verilerin boyunun devasa bir noktaya ulaştığı, birbirine bağlı sistemlerin inanılmaz ölçülerde arttığı bir çağdayız. Fakat bu durum aynı zamanda dünya için bazı fırsatlar da sunuyor. Örneğin, sağlık sistemleri tıbbi kayıtları ayıklayabilecek ve tedavi, ilaç gibi konularda doktorlara tavsiyelerde bulunabilecek bir aşamaya geliyor.

Yazının tamamı için http://www.teknoloji.tv/haberler/detay.aspx?SectionID=jWJo3bZLqKlFoQbe7mTvMQ%3D%3D&ContentID=1T3kLkvHRo4HmLUhSgOC1w%3D%3D

tarihinde orlof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca alttaki adreste de elektronik ve haberleşme müh. Beril SIRMAÇEK adlı bilim insanının "FPGA ile mobil robot için öğrenme algoritması modellenmesi" içerikli yüksek lisans tezi var.

İlgilenen arkadaşlar okuyabilir.

http://www.belgeler.com/blg/104i/fpga-ile-mobil-robot-icin-ogrenme-algoritmasi-modellenmesi-modelling-a-learning-algorithm-for-a-mobile-robot-with-fpga

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve son olarak "Compishco" (Kompişko)

2006 yılında başlanmış bir program. Üstelik bir Türk tarafından yaratıldı.

Mükemmel değil belki ama yinede çok parlak bir sonuç.

Maalesef resmi sitesi olan http://www.compishco.com/ kapanmış ama ufak bir sorgulama yapınca bir sürü bilgi buldum.

http://www.yapay-zeka.org/modules/wiwimod/index.php?page=Compishco (videosu da var)

http://www.zamazing.org/yazi/konusan-ve-dusunen-bilgisayar-compishco

http://www.pcworld.com.tr/turk-yapay-zekasi-compishco-makale_475.html

tarihinde orlof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...