Jump to content

"Yanılmışım Tanrı Varmış"


Recommended Posts

Bilim dünyasında evrim teorisinin bilimsel bir temele dayandığı için mi savunulduğu yoksa zorla dayatılmış ideolojik bir araç olarak bilim adamlarının buna mecbur mu bırakıldığı tartışmalarıyla ile ilgili evrimci ateist prof. Richard dawkings’in itirafı:

‘Eğer beni tanık olarak gösteriyorlarsa ve avukat dese ki ‘Dr. Dawkings evrimsel çalışmalarınız mı sizi ateist yaptı? Buna evet demem gerekecek ama bu davayı kazanmak için söyleyebileceğim en kötü şey. Evrim lobisinde olan benim gibiler için de kötü haber bu’

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 152
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bilim dünyasında evrim teorisinin bilimsel bir temele dayandığı için mi savunulduğu yoksa zorla dayatılmış ideolojik bir araç olarak bilim adamlarının buna mecbur mu bırakıldığı tartışmalarıyla ile ilgili evrimci ateist prof. Richard dawkings’in itirafı:

‘Eğer beni tanık olarak gösteriyorlarsa ve avukat dese ki ‘Dr. Dawkings evrimsel çalışmalarınız mı sizi ateist yaptı? Buna evet demem gerekecek ama bu davayı kazanmak için söyleyebileceğim en kötü şey. Evrim lobisinde olan benim gibiler için de kötü haber bu’

E bunda ne var? Evrimin işi ateizm değil ki! Adamın bundan rahatsızlık duyması gayet doğal... Evrim canlılığı izah etmeye uğraşırken sanki bütün işi ateizmmiş gibi algılatılmaya çalışıldığı oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindarların kafaları basit şeylere muhtaçtır, fazla kafa kurcalayan şeylerle uğraşmamaları gerekir. Onların böyle cahil kalması herkesin işine geliyor çünkü. Çoğunluk fakir ve cahil olmadan az miktarda kişi zeki ve zengin olamazdı zaten. Dünyanın kuralı bu, elimizden bir şey gelmiyor.

Evrime kafası basmaz bunların. Ateistler uydurdu zannederler, bulunan yüzbinlerce fosil de şeytanın işi zaten :) yok olan 1 milyar türü de şeytan yok etmiş gibi göstermiş:) hepsi imansız yapmak için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tanrı yok rahat ol.

Ne düşünüyorsun Tolstoy un dedikleri hakkında?Bi siteden aldım.

İtiraflarım

Antik Dünya Klasikleri

Çeviren:İhsan Özdemir

Baskı tarihi:2006

Tolstoy Kimdir?

28 Ağustos 1828de dünyaya gelen Tolstoy, toprak sahibi varlıklı bir ailenin çocuğuydu. O nedenle ömrünün sonuna kadar maddi bir problemi olmadı.

Tolstoy gençlik yıllarını şöyle anlatır.

Ben Ortodoks Hıristiyan inancına göre vaftiz edildim ve yetiştirildim. Bu inanç bana çocukluk ve gençlik çağım boyunca öğretildi. Ne var ki on sekiz yaşında üniversiteyi ikinci sınıftan terk ettiğimde geçmişte bana öğretilen şeylerin hiçbirisine artık inanmıyordum..

......O yılları dehşet, nefret ve de yüreğimde bir sızı olmaksızın hatırlayamıyorum. Savaşta insanlar öldürdüm ve gene öldürmek amacıyla insanları düelloya davet ettim. Kumarda kaybettim, köylülerin emeklerini çar çur ettim, onları cezalara çarptırdım, ahlâksız bir hayat sürdüm ve insanları kandırdım. Yalan, soygun, her türlü zina, sarhoşluk, şiddet, cinayet, işlemediğim tek bir suç bile kalmamıştı, ama benim çağdaşlarım beni nispeten ahlâklı bir insan olarak gördüler ve görüyorlar.

Bu şekilde on yıl yaşadım.

.....Savaştan sonra yirmi altı yaşında Petersburga geri döndüm ve yazarlarla tanıştım.Beni kendilerinden biriymiş gibi karşıladılar ve pohpohladılar. Ben daha alternatiflerimi araştıramadan, aralarına girmiş olduğum bu yazarlar grubunun hayat görüşlerini benimsemiş oldum ve bu görüşler benim daha iyi bir insan olma yolundaki eski çabalarımın izlerini bütünüyle ortadan kaldırdı. Çünkü bu görüşler benim sürdüğüm sefih hayatı haklı çıkaran bir kuram ortaya koyuyorlardı.

Tolstoy meşhur eseri Savaş ve Barışı 1869 yılında yayımladı. Gene bu yıllarda ruhsal bir bunalım yaşadığından manastıra kapandı. Ancak buradaki yaşantısı Hıristiyanlığa karşı olan inancını zayıflattı. Aradığını bulamadığı için manastırdan da ayrıldı.

82 yaşında öleceğini anladığından ya da artık ölmek istediğinden ölümü huzur içinde karşılayacağı bir yer aramak için evinden kaçtı.(28 Ekim 1910)

On gün sonra bir tren istasyonunda ölüsü bulundu.

Ölmek istediği yer orası mıydı, yoksa hedeflediği yere gitmek için mi oraya gelmişti? Bilinmez...

**

İtiraflarım

95 sayfalık bu kitapta Tolstoy kendi hayatını, bunalımlarını, hayatın anlamsızlığı karşısında hissettiklerini, ölüm gerçeğini, i ntiharı, var oluşu, bilimleri, dinsel inançları sorguluyor ve ısrarla arıyor, arıyor....

Ve sonunda bulduğunu söylüyor:

Tanrıyı arayarak yaşadın mı, bir daha Tanrısız yaşayamazsın. Ve her zamankinden daha güçlü bir şekilde, içimdeki ve etrafımdaki her şey aydınlandı ve bu ışık beni bir daha terk etmedi. Böylelikle intihar etmekten kurtuldum.

.....O sahil Tanrıydı. Gitmem gereken o yön gelenekti; kürekler ise sahile doğru ilerleyebilmem ve Tanrıyla bir olabilmem için bana verilen özgürlüktü. Böylece yaşama gücüm yenilenmişti ve ben de yeniden yaşamaya başlamıştım.

......Sadece Tanrıya inandığım anlarda yaşamış olduğumu hatırladım. Bu, geçmişte nasılsa, bugün de öyleydi. Yaşamak için Tanrının varlığının farkında olmaya ihtiyaç duyuyordum. Onu unutmaya, ya da Onu inkar etmeye göreyim; ölüyordum.

.....Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca Tanrıya inandığımda yaşıyordum. Tanrıyı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. Onu unuttuğum, Ona inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrının varlığına inancı kaybettiğimde, sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrıyı bulmak konusunda az da olsa umudun olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yaşıyordum. Öyleyse O vardır. O, Onsuz yaşanmayan şeydir.

Tolstoy bunalımlarından nasıl kurtuldu? Yukarıda aktardığımız düşüncelere hangi aşamalardan geçerek ulaştı? Bu soruların cevaplarını tabii ki İtiraflarmı okuyarak verebilirsiniz.

**

Tolstoy özde kötü bir insan değil, ama yapmadığı ahlâksızlık da yok. Bu çelişki karşımıza çevre problemini çıkarıyor.

Ait olduğu çevrenin değerleri onu bir felaketin eşiğine getiriyor. O nedenle kişiliğin oluşumunda çevre faktörü daima göz önünde bulundurulması gereken bir etkendir.

Tolstoy özde kötü bir insan olsaydı, hayatındaki kara lekeleri bu kadar samimiyetle itiraf edemezdi.

**

Tolstoy başkaca bir eser vermemiş bile olsaydı İtiraflarım , gene de onun büyük bir yazar olarak anılmasına yeterdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tolstoy sevdiğim bir yazar. Onun tanri fikri gereksinimin bir yansıması. Mutsuz bir evlilik ve anlaşamadığı çocukları onu tek anladığını düşündüğü kızı vardı sanırım. Ailesi burjuva yaşamaya çalışan kendisi daha halk olmaya çalışan bir adam. Diriliş kirabın da düşünceleri zaten geçmişten gelen pişmanlıktan dolayı çıkış noktası arama istegi böyle düşünüyorum. Tanrı inancı asla bir vicdan anlamına gelmediği gibi Tanrı'ya inanmamak vicdandız anlamına gelmez. Tolstoy vicdanın acısı onu arayışa sokmuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tolstoy sevdiğim bir yazar. Onun tanri fikri gereksinimin bir yansıması. Mutsuz bir evlilik ve anlaşamadığı çocukları onu tek anladığını düşündüğü kızı vardı sanırım. Ailesi burjuva yaşamaya çalışan kendisi daha halk olmaya çalışan bir adam. Diriliş kirabın da düşünceleri zaten geçmişten gelen pişmanlıktan dolayı çıkış noktası arama istegi böyle düşünüyorum. Tanrı inancı asla bir vicdan anlamına gelmediği gibi Tanrı'ya inanmamak vicdandız anlamına gelmez. Tolstoy vicdanın acısı onu arayışa sokmuş.

Tanrı yoksa neden bizi bu düşünce tatmin ediyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı yoksa neden bizi bu düşünce tatmin ediyor?

var olduğuna inandıkları için. Putluk dönemlerdekiyle hiç bir farkıyok. Dedem bu puta tapardı inanırdı bende tapıyorum çocuklarım da buna tapacak. Dediğin gibi olsaydı doğuştan tanrı inancı olurdu her çocuk ateistdir.
Link to post
Sitelerde Paylaş

var olduğuna inandıkları için. Putluk dönemlerdekiyle hiç bir farkıyok. Dedem bu puta tapardı inanırdı bende tapıyorum çocuklarım da buna tapacak. Dediğin gibi olsaydı doğuştan tanrı inancı olurdu her çocuk ateistdir.

Ama ben inanınca hayata daha bağlı oluyorum.

tarihinde Miki tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

abi inanınca daha bağlı oluyorsan inan. 82 yaşına gelip öleceğini anlayınca tövbe et. git vaftiz ol veya kafayı kazıt kırmızılar giy. Fark etmez. Burada önemli olan şu an inanıp da her selamün aleyküm diyenin kucağına oturma yeter. Adam inanırsan inan demiyor ki. Gel bakalım kucağıma diyor. Anlayacağın badelenmedikten sonra istediğine inanabilirsin. Ama birisi bismillah deyip kurdelaları kesiyor, her kelimesinde inşallah maşallah sonra sarayda yaşayıp seni madende 2000 TL ye çalıştırıyorsa ahanda o zaman badeleniyorsun demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...