Jump to content

"Yanılmışım Tanrı Varmış"


Recommended Posts

Tam olarak aynı şeyi çözümlemesemde özünde aynı şeye söylemek istediğini yakalmışa benziyorum.

Hayır baal öyle demiyorum.

Sen dedin ya.

Bende diyorumki insanın yaptığı eylemden sonra vicdan denen mekanizmada yaptığı eylemle doğru orantılı hissi/düşünüşü/duygusu paralellik arzeder.

Buda Tanrının yöneten ve yargılayan bir Tanrı olduğunu/olacağını gösteriyor diyorum.

İyide buna nasıl karar veriyorsun???

Bu yazdığın insana özgü bir davranış değil mi?

Mesela böcekler için aynı şeyi söyleyebilir misin?

Peki nasıl oluyorda bilinçsiz sonsuzluğun insan gibi hissedip davranacağına karar veriyorsun?

Kendi var ettiği bir sistem için değerler sistemi oluşturmayan bir varlık Tanrı olamaz, öyle bir varlığın olması düşünülemez, hatta o varlık hiçlikten daha beterdir diyorum.

Aklın yolu birdir demişler..

bir gün sende yazdığın şu düşüncenin doğruluğunu göreceksin.

Gerçek bir atesit olarak bize katılacaksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 152
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Vay ercü, seni tekrar görmek güzel ama ilerleme kaydedememiş olman üzücü B)

Gandi kemal gibi gene çaktın ercü, buralara uğruyorum çünkü size acıyorum.

Haha haha :lol:

Sen ancak sanarsın ercü, ahlakın ne olduğunu bilmeden ahlak hakkında bilgi vermek ancak sanılır zaten..

Neden acıyorsun sen hiç ateist oldunmuki..

Ama ben uzun yıllar müslümandım..

Bilirim sorular ve gözlemler karşısında din tarafından üretilen palyetif çözümlerin ve cevapların içimde yarattığı sıkıntıyı..

Sende o yüzden burdasın simo..

Nede olsa din kardeşiydik. Birbirimizi biliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adem peygamber tanrının varlığı birliği konusunda mı imtihana tabi tutulmuştur ki müslümanlar yada diğer semavi din mensupları imtihan konusunu konuşamaz diyorsun?

Yahu bu ne derece bir primitiflik, saydığın üç dinin teolojisi de imtihandan bahseder, bunu bilmiyor musun :lol:

Anlaman gereken şu ki peygamber, diğer insanları aşan bir yakınlıkla tanrı ile doğrudan iletişimde olan kişidir..

Onun tanrının varlığı konusunda imtihana tabi tutulması diye bir şeyi düşünmek primitif ateistlerimizin garip, cilveli ve sevimli işlerinden başka bir şey değil.

Mesele senin sandığın kadar sığ değil.

Adem hikayesi imtihan açısından şöyle önemlidir.

Bu hikaye zihinlerimize imtihan meraklısı bir tanrı figurü sokar.

Dinler neden dünyada olduğumuzla ilgili bize açıklama yaparken ,masaya önce iki kart koyar. Kartlardan biri Adem’dir diğeri ise onun imtihanıdır. . Sonra masada imtihan kartı durmaya devam ederken ,Adem kartını çaktırmadan masadan çekip yerine tüm insanoğlu kartını koyarlar….

Böylece artık imtihanda olan tüm insanoğludur.

Üstelik imtihanda olduğumuzu veya neden böyle bir imtihanda olduğumuzu bize bildiren de artık tanrının kendisi değildir.

Çünkü imtihan konusu tanrının varlığı ve birliğidir.

Ve bunları hep 3. kişilerden öğreniriz. Tanrının kendisini ne görürüz. Ne de konuşuruz.

Bu bir çeşit ilüzyondur.

Neden tanrının varlığı ve birliği hakkında tüm insanların imtihanda olmak zorunda olduğumuza ilişkin ‘’tanrı öyle istedi’’ dışında geçerli bir açıklamaları yoktur…Neden öyle istediği konusunda ise semavi dinlerin cevabı hazırdır. ‘’tanrının işine karışılmaz.’’

Tanrının varlığını aklın ve bilimin rehberliğinde sorgulayıp, tartışmaya çalıştığımıza göre ‘’tanrı öyle istedi’’ ,’’tanrının işine karışılmaz ‘’cevaplarını akla ,mantığa göre geçerli bir cevap kabul edemeyiz.

O halde ‘’Evreni bilinçli bir varlık yaratsaydı .bizimle iletişime geçmesini beklememiz yanlış olmazdı’’ dediğimde ;

‘’O zaman tanrının varlığı ve birliğiyle ilgili imtihan nerede kalırdı ‘’ diyerek beni cevapladığını düşünmenin ne kadar yanlış olduğunu umarım görmüşsündür.

Madem bütün bunlara sebep Adem’in imtihanıydı ise biz neden Adem’in koşullarında imtihan edilmiyoruz.?

Eğer tanrı bir hikmet ortaya koymanın gayretinde ise aynı koşullarda imtihan etmesi gerekirdi.

Bir masanın marangozunu kendi cinsinden hayal etmesi olası, marangozu idrak etmesi ise tam olarak imkansızdır.

Bir bilgisayardaki çevre bileşenlerinin, veri yollarının ve işleyen yazılımın, byte akışlarının bilgisayarı imal eden mühendis topluluğunu kendi cinsinden hayat etmesi olası, mühendisi tam olarak idrak etmesi imkansızdır.

Fakat tam idrak edememe, hiç edememe yada inkara gitmeyi zorunlu kılmaz.

Aslında olay çok da net ve basittir.

Varlık düzlemi varsa, masa ortada ise, bilgisayar mevcut ve çalışıyorsa ontolojik olarak aynı düzlemde olanların, masanın bilgisayarın "bu, bizim düzlemi aşan bir düzlemin işi" demesi kaçınılmazdır.

Bunun gibi yaşamın, canlılığın evrenin var oluşu, üstelik bu evrende adına kanunlar denen işleyişte aksamayan kuralların mevcut olması sağlıklı bir akıla "bu evrenin programcısı kim" sorusunu sordurur.

Bir masanın yada bilgisayar parçalarının ,bir şeyler düşündüğünü ,bir şeyler hayal ettiğini nereden çıkarıyorsun? Nasıl biliyorsun ?

İşte teist aklının kafasını kuma gömmekte ısrar ettiği nokta budur.

İnsana/kendisine özgü şeylerin başka şeyler içinde geçerli olduğunu düşünmek…

Aynı şeyi evreni ortaya çıkaran sebeple ilgilide yaparsınız.

Bu evrenin içinde yaşayan birisi olarak ,evrenin dışında ne olduğu hakkında bilginiz var mı?

İçinde yaşadığımız evrenin dışına çıkıp,ne olduğunu gözlemlediniz mi?

Evrenin ya da başka evrenlerin bilinçli bir yaratıcısı olması gerektiğiyle ilgili içinde yaşadığımız evrenin dışına çıkarak yaptığınız bilimsel gözlemleriniz nelerdir?

İçinde yaşadığımız evrendeki düzene , bir takım fizik kuralarına bakarak evrenin dışında neler döndüğüyle ilgili kesin bir şey söyleyemezsiniz.

Düzen gibi gözüken durum daha üst seviyede sürüp giden sonsuz kaosun, bizim şuan algıladığımız bir resmide olabilir.

O halde tanrı düşünceleriniz ‘iman ‘ çerçevesinde kalmaya mahkumdur.Bilimsel bilgi değildir.

Tanrı evrendeki düzenle ispatlanmaz .Tanrı ancak kendisi ile ispatlanır.

Eğer sizin dediğiniz gibiyse ,

Tanrı kendisini gizleyerek ,saklambaç oynayarak yok sayılmasını akla mantığa uygun ve haklı hale getirmiş sayılırdı.

Buradan belki de tanrının ,varlığına birliğine inanmamamızı istediği sonucu bile çıkartılabilir.

O halde kimi nasıl suçlayıp yargılayabilir?

Sonuç olarak sonsuzluğu işgal eden şeyin ‘maksatlı yaratan, yöneten, yargılayan bir tanrı olmadığını kabul etmenin haricinde bir seçenek kalmıyor.

Akıl bunu gerektiriyor.

Yani durum senin aşağıda alıntıladığım son çırpınmalarına kadar yetişemeden bile bilinçli bir tanrının olmadığı yönünde çözümlenmiş oluyor.

O zaman yine dönüp dna, elektro manyetizm, ışık ve sesin insan algısının dışında kalan dalga boyları vb unsurların, bunları insan keşfettiğinde mi var olduğu yoksa bunlar bu keşiflerden önce de var mıydı yok muyduya gelmek lazım.

Oraya da gelince adına "bilimsel ispat" dediğin şeyin hem göreceli olduğu hem de bunun olmamasının yokluğa delil olmadığını tekrar görmen gerekiyor..

tarihinde BA'AL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaw dostum, yukardaki sayıklamaların(hele Adem kartı çaktırmadan kaybolur zırvası) "tanrı ile birebir ilişkide müslümanlar imtihan olayından bahsedemez" çuvallamasıyla ilgisi ne?

Hem ne kartı yaw?

"Tanrı neden benimle birebir iletişime geçmiyor" diyorsun, "iyi de o zaman ona inanıp inanmamanın bir kıymeti kalmaz, çünkü inanmama ihtimali ortadan kalkar" diyorum, "iyi ama ya adem" diyorsun.

Adem'in Allah'ın varlığı konusunda bir imtihana tabi tutulmadığını söyleyince pardon demen gerekirken lambada, çaça ve sasa yapıp duruyorsun

Peki tüm insanlar neden ademle aynı imtihanı olmuyor?

İbrahimi dinlerin meseleye mantıklı yanıtı yoktur.

işte o yüzden birebir tanrıyla iletişimde olmayışımıza 'imtihan gereği' diyerek cevap verme hakları yoktur.

aslında önceki iletimde anlatmaya çalıştım.

ama gerçekle karşılaşmak hoşuna gitmemiş olacak ki, çamura yatmakta ısrar ediyorsun.

Neden biz tanrının varlığı ve birliği konusunda imtihanda olalım? bunu bize kim diyor?

Ateistin flu dünyası, olabilir, mı acaba, mi mü möööö..

"Olabilir" dediğinin olmayabilir olduğunu da istesen de istemesen de kabul etmiş oluyorsun..

Peki bu tersi durum için ne yapıyor ne düşünüyorsun?

O kısmı aklına bile getirmek istemiyorsun değil mi?

bizim tanrı konusunun aklımıza getirmediğimiz kısmı yok...

Zaten etraflıca düşündüğümüz için teist görüşleri bıraktık.

Simo, eğer bir tanrı var olsaydı kendisiyle ilgili 'flu ' bir durum olmazdı.

Ateist arkadaşımız iman ile bilimsel bilgi arasındaki ayrımın hala farkında değil, yada bilimsel bilginin iman konusu olamayacağının B)

Kardeşim, beynini zorluyorum kusura bakma, sorayım sana yer çekimi iman konusu olabilir mi, yani var mı yok mu diye ha?

Yaw çok ilkelsiniz :lol:

Tanrı bilgisi, bilimsel bilgi denen şeyi aşan bilgidir, bilimsel bilginin alanı, ontolojik düzlemi yaw ne diyorum ben, kime anlatıyorum karşımdaki algı zeka düzeyine baksanıza yaw

Başlıkta evreni yaratan bir zekanın varlığından bahsedilmiyor mu?

Evrendeki bir takım yasalara bakarak, tanrıya delil olduğu iddia edilmiyor mu?

bilimi karıştıran ben değilim.

Oysa siz imanı bilimle karıştırmaya çalışıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

uzun zamandir bakıyorum simonun ağzında bir ilkel lafı var hep..onu bizden ayıran nedir de o ilkel olmuyor anlamadım..

Hani insanların bedensel tiki olur ya, sanırım bunda ‘’primitif’’ kelimesi tik haline gelmiş.

Yazarken ‘’primitif’’ demeden duramıyor:

Tanrı sizinle zaten kutsal metinler ve peygamberler aracılığıyla iletişime geçiyor demeyeceğim primitif ateist dostum

Ben size boşuna primitif demiyorum değil mi B)

Primitif dostum, bilimsel bilginin yokluğu ne zamandan bu yana varlığın yokluğuna kesin delil oldu?

Primitifliğe bakınız!

Primitizm ile :lol:

Bu primitiflere yardım etmek lazım.

Onun tanrının varlığı konusunda imtihana tabi tutulması diye bir şeyi düşünmek primitif ateistlerimizin garip, cilveli ve sevimli işlerinden başka bir şey değil.

Primitizm bu, tanrı üzerine fikir beyan ederken, kafandaki tanrı imajını biraz deforme etme ama hala ateistim de deme durumu :D

Evet primitif arkadaşım, çünkü tanrıyı görüp konuşsan tanrının varlığı ve birliği konusunda bir imtihana tabi olmazsın, bu kadar basit işte B)

Hakem düdüğünü çalar ve primitif ateistin faulünü tespit eder.

Size primitif derken nasıl da 12'den vuruyorum ben..

Ama hata bende, primitif ateist var olum karşında, ona göre konuşsana :lol:

Bu sitede nicelerini gördüm ama, bu Simo Hayha kadar dandik, yılışık, itici, muhatabını sürekli keh keh türü onlarca smileylerle aşağılayan, her bir satırından edepsizlik akan küstah, kendisini bir halt zanneden ukala, tamamen boş laf ustası narsist budala birisini emin olun hiç görmedim. En azından bu kadar olumsuzluğu bir arada bulunduranını…

Bu herif bence tam bir ruh hastası.

Bu fasulyeyi kaale alıp da cevap veren ateist arkadaşlara açıkçası kızıyorum artık.

İstisnasız her yorumunda haddini fazlasıyla aşıyor.

Direk kaşındığı yerden girişmeli buna.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte yanılgın burada başlıyor ercü..

Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemişsen, sonrasındaki her doğru birinci yanlışı besler hale gelir.

Sen hiç bir zaman gerçek bir müslüman olmadın ercü, o yüzden bu gün bulunduğun pozisyondasın..

Önce bunu bir öğren B)

Gerçek müslüman nasıl birşey oluyormuş..

O zaman hiçkimse yeni düşünce, yeni bir inanç sahibi olamaz.

Bunlar ne kadar geri bakış açıları böyle simo..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Giriş bakalım, kim kimi kaşıyor :lol:

Seni kaşıyacağım kadar kaşımışım zaten yılışık soytarı, daha ne kadar kaşımamı istiyorsun narsist budala.

Sürekli müslümanlara hakaret eden ilkel mağara adamları, primitif sözünden rahatsız mı olurmuş B)

Tikini sevdiğimin dengesizi, senin burada ateistlere yazdığın her bir satırdan onlarca hakaret aşağılama yağıyor moron.

Ateistlerin sana gül atmasını mı bekliyordun yoksa?

Hadi yaylan, senin ilkellik düzeyini teşhis ve teşhir etmiyeyim..

Hadi oradan hörgücünü kütürderttiğimin çift hörgüçlü Arap devesi seni.

Dağdan geldin bağdakini mi kovuyorsun Allahın ayısı.

Burası ateistforum, bizim sitemiz.

Yürü dinci sitelere taş arabası.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle bir zorunluluk mu var :D

Eleştiri konusu yaptığınız teoloji(leri) bilmediğiniz ne kadar belli oluyor.

Ben müslümanım, İslam açısından konu özetle şudur: Allah yer yüzünde(altını çiziyorum, yer yüzünde) bir halife yaratmayı diliyor. Adı üstünde halife, yer yüzünde ilahi iradenin temcilsici olacak. Dolayısıyla yapma, inşaa etme, adalet vb İlahi sıfatların yer yüzünde insan olarak temsilcisi olacak, bu temsil vazifesindeki başarısı yada başarısızlığına göre de ödül yada ceza alacak.

Halk arasında "galu bela" diye bilinen hadiseyi bilir misin?

İslam'a göre insan yer yüzünde, buraya gelmeden önce verdiği sözün sınanmasına tabidir.

Adem bu imtihana tutulan neslin atasıdır ve onun imtihanı, neslinin imtihanının başlangıcına sadece vesiledir.

Yine saçmalama durumu olmuş primitif dostum!

Tanrı'nın varlığına ve birliğine akılla, bilgiyle ulaşmak başka, senin gibi primitif dostlarının "karşımıza çıkıp kendini göstersin öyle inanalım" demesi, bu türlü bir varlık ispatı başka.

Düzen, düzeni kurana, kanun kanun koyucuya işarettir vs..

Akıl, bilgi ile evrendeki kanun ve kurallardan, amaçlılıktan(Flew'nun kitabını okuduysan o özellikle amaçlılığa değinir) haberdar olduğumuza göre, başka hiç bir bilgi kaynağı olmasa dahi bu evrenin bir tanrısı var noktasına insan aklı gelir.

Zaten gelmiştir asırlarca..

Tanrı bununla da yani evrendeki varlığını ve birliğini gösteren delillerle de yetinmemiş, birebir iletişim için seçtiği bizim türümüzden elçilerde gönderip, bu imtihan işinde bizi klavuzsuz, yolsuz izsiz de bırakmamıştır.

B)

Bu imtihan masalından daha soytarıca birşey olamaz.

Nedeni şu simo..

İnançlarınızın doğada delili varmı yokmu..

Bunu ortaya net ve açık koyalım.. Varmı delilleriniz yokmu..

Var ki ispatlamaya kalkan sizleriniz. Tabiki bir dünya delilimiz var diyorsunuz değilmi?

Ama ne zamanki bir şeye somut delil anlamında yaklaşılsa, iddia edildiği gibi işin tanrıyla bağlantıları gözükmüyor.

İşte o zaman hemen imtihan geyiği devreye giriyor..

Şey efendim imtihandayız yav. öyle açık olsa imtihan bozulur falan filan.

Ulan zibidi inancınla alakalı delillerin olduğundan bahseden sen değilmiydin.

İnsanlığın bilgi olarak tam ulaşamadığı şeyleri inancına delil olarak sunuyordunya.

Ne zamanki insanlık birşeyi bilgi olarak tam kavradı ve tanrı manrı tarzı birşeylerle alakası olmadığını eliyle, gözüyle , aklıyla kesin gördü..

Şey efendim imtaandayız. Hikmet dünyası falan filan.

Sonra daha uzaktan deliller getirilir. Niye daha uzaktan.. Tam olarak bilemiyorsunya..Bu bilinmezliği tanrısıyla dolduracak salak, bunada delil diyecek..

Soytarılık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum beni sizden ayıran şey kısaca şudur..

Ben neye neden inandığımı, neyi neden reddettiğimi ve bazı şeyleri neden yapıp, bazı şeyleri neden yapmadığımı biliyorum, cevaplarım var.

Siz de bu yok..

Bunun olmamasından daha kötüsü, neden yok sorusunu düşündüğünüz de yok.

Bunu özellikle ihtiyarla(Alchindus) olan ahlak tartışmalarında gördüm..

Bir forvetin, kaleyici denge ayağının üzerinde yakalayıp ters köşeye plase yapmasına benzer şekilde sizi yakalamış, golünü çakmıştı o tartışmalarda.

Yerinizden kımıldayamadınız :lol:

İlkelliğinizi tam teşhis ettiğim yer orası oldu..

Sen görmek istediğini gördün.

Çünkü beynini kullanmak zor geliyor ..

Allah yaptı , etti demek kolay geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle bir zorunluluk mu var :D

Eleştiri konusu yaptığınız teoloji(leri) bilmediğiniz ne kadar belli oluyor.

Ben müslümanım, İslam açısından konu özetle şudur: Allah yer yüzünde(altını çiziyorum, yer yüzünde) bir halife yaratmayı diliyor. Adı üstünde halife, yer yüzünde ilahi iradenin temcilsici olacak. Dolayısıyla yapma, inşaa etme, adalet vb İlahi sıfatların yer yüzünde insan olarak temsilcisi olacak, bu temsil vazifesindeki başarısı yada başarısızlığına göre de ödül yada ceza alacak.

Halk arasında "galu bela" diye bilinen hadiseyi bilir misin?

İslam'a göre insan yer yüzünde, buraya gelmeden önce verdiği sözün sınanmasına tabidir.

Adem bu imtihana tutulan neslin atasıdır ve onun imtihanı, neslinin imtihanının başlangıcına sadece vesiledir.

Yine saçmalama durumu olmuş primitif dostum!

Tanrı'nın varlığına ve birliğine akılla, bilgiyle ulaşmak başka, senin gibi primitif dostlarının "karşımıza çıkıp kendini göstersin öyle inanalım" demesi, bu türlü bir varlık ispatı başka.

Düzen, düzeni kurana, kanun kanun koyucuya işarettir vs..

Akıl, bilgi ile evrendeki kanun ve kurallardan, amaçlılıktan(Flew'nun kitabını okuduysan o özellikle amaçlılığa değinir) haberdar olduğumuza göre, başka hiç bir bilgi kaynağı olmasa dahi bu evrenin bir tanrısı var noktasına insan aklı gelir.

Zaten gelmiştir asırlarca..

Tanrı bununla da yani evrendeki varlığını ve birliğini gösteren delillerle de yetinmemiş, birebir iletişim için seçtiği bizim türümüzden elçilerde gönderip, bu imtihan işinde bizi klavuzsuz, yolsuz izsiz de bırakmamıştır.

B)

Peki biz 'galu bela'yı neden hatırlamıyoruz????

O sözü bilincimiz yerinde değilken verdiysek, o zamanda sözün bir kıymeti kalır mı?

hangi tarafından bakarsak bakalım sonuç yine hikaye oluyor..müspet birşeye ulaşamıyoruz.

tanrıyı neden göremediğimize verilen 'İmtihan gereği' cevabı semavi dinlerin tanrısını masallardaki padişahlara, ak sakallı dedelere çeviriyor

imtihan mevzusuna gelinceye kadar semavi dinlerin tanrısına bir dereceye kadar akıl kullanılarak delil oluşturulabileceğini görüyoruz.

mesela varoluşun arkasında ,varlığı kendinden olan sonsuz bir varlığın olması akla mantığa uygundur.

Sonsuzluğa sahip olması nedeniylede, sonsuz kudretli, ilimli,zaman ve mekandan münezzehliği ..vs olması belli bir bakış açısıyla akla mantığa uygundur.

ancak böyle bir varlığın 'imtihan yapıyor' olduğunu düşünmek hiçbir akla ve mantığa sığmıyor.

İmtihan yapmak insansı bir davranış...

İnsan dünyasından alınıp ,semavi dinler tarafından tanrıya giydirilmeye çalışıldığı bariz.

Antony Flew sonuçta evrenin bir zeka tarafından yaratıldığına inanmış.

Bende diyorum ki böyle bir zeka varsa eğer,

bizimle birebir iletişimde olmaması saçmalıktır.

bunun bir izahı yok.

tarihinde BA'AL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu imtihan masalından daha soytarıca birşey olamaz.

Nedeni şu simo..

İnançlarınızın doğada delili varmı yokmu..

Bunu ortaya net ve açık koyalım.. Varmı delilleriniz yokmu..

Var ki ispatlamaya kalkan sizleriniz. Tabiki bir dünya delilimiz var diyorsunuz değilmi?

Ama ne zamanki bir şeye somut delil anlamında yaklaşılsa, iddia edildiği gibi işin tanrıyla bağlantıları gözükmüyor.

İşte o zaman hemen imtihan geyiği devreye giriyor..

Şey efendim imtihandayız yav. öyle açık olsa imtihan bozulur falan filan.

Ulan zibidi inancınla alakalı delillerin olduğundan bahseden sen değilmiydin.

İnsanlığın bilgi olarak tam ulaşamadığı şeyleri inancına delil olarak sunuyordunya.

Ne zamanki insanlık birşeyi bilgi olarak tam kavradı ve tanrı manrı tarzı birşeylerle alakası olmadığını eliyle, gözüyle , aklıyla kesin gördü..

Şey efendim imtaandayız. Hikmet dünyası falan filan.

Sonra daha uzaktan deliller getirilir. Niye daha uzaktan.. Tam olarak bilemiyorsunya..Bu bilinmezliği tanrısıyla dolduracak salak, bunada delil diyecek..

Soytarılık.

Ercüment,

İnancın doğada delili derken ne demek istiyorsun? İnanç zaten soyut bir kavram. Temeli güven duygusuna dayanır.

Kaldıki imtihanın delili dersen o herkeste var.

Vicdan denen ve belli orantıda değişmezlikler gösteren mekanizmadır buna delil.

Konuyla ilgisi olmayan mesajlar silindi. Kişiselleştirmeden ve hakaret etmeden tartışın ki müdahale etmek zorunda kalmayalım.

Yakup Cemilin Simo'ya direk türlü türlü hakaret içeren mesajları niye silinmemiş?

.....

Simo, bu başlıkta seni proveke etmek istiyorlar sakın uyma. :)

.....

Baal,

Anladığım kadarıyla Adem ile diğer insan cinsini birbirinden ayırıyorsun. Ve ayırdığın yer Ademin sanki Tanrı ile birebir görüşmüş olmasını kabullenmişsin gibi bir durum çıkıyor ortaya. Bu bilgiye nerden vardın?

Üstelik Ademden kasıt insan nesli diye Simo çok güzel anlatmış sana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki biz 'galu bela'yı neden hatırlamıyoruz????

O sözü bilincimiz yerinde değilken verdiysek, o zamanda sözün bir kıymeti kalır mı?

hangi tarafından bakarsak bakalım sonuç yine hikaye oluyor..müspet birşeye ulaşamıyoruz.

tanrıyı neden göremediğimize verilen 'İmtihan gereği' cevabı semavi dinlerin tanrısını masallardaki padişahlara, ak sakallı dedelere çeviriyor

imtihan mevzusuna gelinceye kadar semavi dinlerin tanrısına bir dereceye kadar akıl kullanılarak delil oluşturulabileceğini görüyoruz.

mesela varoluşun arkasında ,varlığı kendinden olan sonsuz bir varlığın olması akla mantığa uygundur.

Sonsuzluğa sahip olması nedeniylede, sonsuz kudretli, ilimli,zaman ve mekandan münezzehliği ..vs olması belli bir bakış açısıyla akla mantığa uygundur.

ancak böyle bir varlığın 'imtihan yapıyor' olduğunu düşünmek hiçbir akla ve mantığa sığmıyor.

İmtihan yapmak insansı bir davranış...

İnsan dünyasından alınıp ,semavi dinler tarafından tanrıya giydirilmeye çalışıldığı bariz.

Antony Flew sonuçta evrenin bir zeka tarafından yaratıldığına inanmış.

Bende diyorum ki böyle bir zeka varsa eğer,

bizimle birebir iletişimde olmaması saçmalıktır.

bunun bir izahı yok.

Galu bela vicdanda ortaya çıkar. Orada kendini gösterir.

Her aklı başında birey faydalı ve iyi bir eylem yapınca huzur ve sevinç duyar.

Her aklı başında birey zararlı ve kötü bir eylem yapınca huzursuzluk/mutsuzluk duyar.

Bunun başka bir şekli mümkün değildir.

Ve sonsuz kudretli bir zeka mantıklı deyip onun imtihan etmesi mantıksız demek çok mantıksız bir argüman.

Sonsuz kavramının içine kudretinde olan herşeyi sokabilmen gerekirdi. Ama sen hem sonsuz kudretli deyip hem sınırlıyorsun. Yani kendi bindiğin dalı kesme oluyor bu herşeyden önce.

Ve Tanrı kendini senin gözüne sokunca iş inancın konusundan çıkıyor, bilme oluyor. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Berguzar apla,

memeli hayvanlardaki sürü güdülerini ilahi bir şey gibi göstermeye çalışmaktan vazgeç.

mesela aslanlarda sürü için fedakarlık yapar.sürünün üyelerine sevgiyle bağlıdırlar. sürünün üyelerini tehlikelere karşı korumaya çalışırlar. sürünün üyeleri için endişelenirler.yavrularını sevgiyle büyütürler.

bu onların tanrı tarafından imtihanda olduğunu mu gösterir???.

vicdan dediğin, sürü güdülerimizin etkisinden başka bir şey değildir.

tnarıyı sınırlandırmak konusundaysa , sonsuz kudretli bir varlığın imtihan yapması kendini küçük düşürmesi demektir.eğer sonsuz kudretteyse zaten imtihan yapmaması lazımdır.

imtihan yapması onun kudret alanını büyütmez aksine küçültür.Çünkü imtihan doğru bilgiye ulaşmak için yapılır.

İmtihan meraklısı ama sonsuz kudrette bir tanrı fikri saçmalamaktır.

''Üstelik Ademden kasıt insan nesli diye Simo çok güzel anlatmış sana. ''

Simo'nun böyle birşey dediği yok .ama sen böyle olursa kendi kafandaki reformist dini düşünce kurtulur sanıyorsun.

kutsal kitapları zorlayıp böyle baksak bile imtihan masalı için durum değişmez.

Tanrı her insanla konuşmadıktan, görüşmedikten ve derdini anlatmadıktan sonra onun imthan yapıyor olduğunu nereden bileceğiz???

Aramızdan bazılarıyla iletişim kurduğunu ,onlar aracılığıyla isteklerini ilettiğini düşünmek ise komedinin daha büyüğüdür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Berguzar apla,

memeli hayvanlardaki sürü güdülerini ilahi bir şey gibi göstermeye çalışmaktan vazgeç.

mesela aslanlarda sürü için fedakarlık yapar.sürünün üyelerine sevgiyle bağlıdırlar. sürünün üyelerini tehlikelere karşı korumaya çalışırlar. sürünün üyeleri için endişelenirler.yavrularını sevgiyle büyütürler.

bu onların tanrı tarafından imtihanda olduğunu mu gösterir???.

vicdan dediğin, sürü güdülerimizin etkisinden başka bir şey değildir.

tnarıyı sınırlandırmak konusundaysa , sonsuz kudretli bir varlığın imtihan yapması kendini küçük düşürmesi demektir.eğer sonsuz kudretteyse zaten imtihan yapmaması lazımdır.

imtihan yapması onun kudret alanını büyütmez aksine küçültür.Çünkü imtihan doğru bilgiye ulaşmak için yapılır.

İmtihan meraklısı ama sonsuz kudrette bir tanrı fikri saçmalamaktır.

''Üstelik Ademden kasıt insan nesli diye Simo çok güzel anlatmış sana. ''

Simo'nun böyle birşey dediği yok .ama sen böyle olursa kendi kafandaki reformist dini düşünce kurtulur sanıyorsun.

kutsal kitapları zorlayıp böyle baksak bile imtihan masalı için durum değişmez.

Tanrı her insanla konuşmadıktan, görüşmedikten ve derdini anlatmadıktan sonra onun imthan yapıyor olduğunu nereden bileceğiz???

Aramızdan bazılarıyla iletişim kurduğunu ,onlar aracılığıyla isteklerini ilettiğini düşünmek ise komedinin daha büyüğüdür.

Baalciğim,

Öss, Kpss, Lgs, Yds falan filan fıstık, her tür sınavda önümüze binlerce soru çıkıyor. Bunlar farklı dallara ait sorular.

Bu soruları hazırlayanların hangisini görmek istedik, hangisi ile tanışmak istedik? Yada hangisi o soruları soracak düzeyde bilgiye sahip sınamak istedik? Yada hadi sınamak istedik neyle yapacaktık bunu? Zira sınanan bizken ve bu kabak gibi ortadayken değil mi?

Selam canım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baalciğim,

Öss, Kpss, Lgs, Yds falan filan fıstık, her tür sınavda önümüze binlerce soru çıkıyor. Bunlar farklı dallara ait sorular.

Bu soruları hazırlayanların hangisini görmek istedik, hangisi ile tanışmak istedik? Yada hangisi o soruları soracak düzeyde bilgiye sahip sınamak istedik? Yada hadi sınamak istedik neyle yapacaktık bunu? Zira sınanan bizken ve bu kabak gibi ortadayken değil mi?

Selam canım.

Ösym hayali bir kurum mu? Ösym diye bir kurumun çalışanlarıyla beraber varlığını biz fiziksel dünyada algılamıyor muyuz?

öss ,lgs..vs yapılırken ösym karşımızda sınav görevlisi ve kitapçık olarak dikilmiyor mu??

İnsanlar ortada olmayan bir kurumun ,ortada olmayan görevlileri tarafından mı sınava tabi tutuluyorlar?

Semavi dinlerin inanırları olarak bir masalın ardından gittiğinizi ne zaman göreceksiniz.?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen insandaki vicdan kavramına memeli hayvan güdüsü derken neye dayanarak diyorsun bunu?

Aslanlar ceylanları yiyor. Sonra ceylanlar aslanı katil diye asmıyorlar üstelik.

İnsan insandır, hayvan hayvan. İkiside canlıdır ama insan bir hayvan türü değildir.

Önce mertebeni insan edeceksin, sonra sınava tabi olacaksın.

Yani senin oradan beni buradan anlamana imkan yok herşeyden önce balam. :)

Üstelik konumuz sadece Tanrı?

Sen niye sınava vs kısırlaştırıyorsunki konuyu. Daraltıyorsun sürekli.

Flew ne demiş, üstün bir zekanın olduğu bariz belli demiş. Ve Flew İn önermeleri işte burada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Flew evrenin dışına çıkıp bakmış mı? yada evrenin ortaya çıktığı olayın öncesine dair bir bilgiye ulaşabiliyor mu?

3-4 tane fizik kuvvetine bakıp ''hımm... demek ki eveni yaratan bir zeka varmış.'' sonucuna ulaşmak yeterince ikna edici değil.

Sınav konusunun açılmasına sebepte Antony Flew 'i ateistlerin karşında gündeme getirenin bir müslüman olmasıdır

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baalciğim,

Öss, Kpss, Lgs, Yds falan filan fıstık, her tür sınavda önümüze binlerce soru çıkıyor. Bunlar farklı dallara ait sorular.

Bu soruları hazırlayanların hangisini görmek istedik, hangisi ile tanışmak istedik? Yada hangisi o soruları soracak düzeyde bilgiye sahip sınamak istedik? Yada hadi sınamak istedik neyle yapacaktık bunu? Zira sınanan bizken ve bu kabak gibi ortadayken değil mi?

Selam canım.

Şu İslam'ın Allahına bakın yaa.. Hem kendi yaratıyor hem kendisi kararını veriyor dilediğinin kalbini, gözünü İslam' a açıyor sonrada sınav yapıyor..

2:7 - Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır.

A'raf :101 " İşte kâfirlerin kalplerini Allah(c.c.) böyle mühürler. "

Nahl :108 " İşte onlar Allah(c.c.)'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir.

Düşün bir öğrencinin kulaklarını tıkıyacaksın onun anlattıklarını duymasını engelleyeceksin ve sonra kalkıp kulaklarını tıkamışken anlattığın konudan sınava tabş tutacaksın.. YOK DEVE..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...