Jump to content

Ölü Bedenin Dondurulması


Recommended Posts

Anladım ne demek istediğini,son kısma kadar katılıyorum.Senin örneğin üzerinden açıklayayım ben de,burada asıl sorun gökdelenler hareket halindeyken mi dondurulacak,yoksa her şey yok olup sıfırlandıktan sonra mı?

İkinci durumda senin dediğin olacak.Ölü hücreler tekrar restore edilip start verildiğinde kişi eski benliğine sahip olmayacak,çünkü ölmeden önceki halinden farklı olacak.Ya da uzak bir ihtimal,bu kişinin ölmeden önceki beyin fonksiyonları ve yapısı kaydedilecek,çok ileri bir teknolojiyle bunlar eski haline döndürülecek,yani gökdelenler eski haline getirildikten sonra start verilecek.

Fakat birinci durumda,beyin hücreleri ölüp de yapıları bozulmadan henüz çalışır haldeyken dondurulduğunda gökdelenler kaldığı yerden yükselmeye devam edecek.Çünkü değişen bir şey olmadı.

Resmi ölüm gerçekleştikten sonra yapılıyor o işlem.

Zaten canlanma ihtimali kalmıyor o dondurulan deneklerin.

Tam ölüm anında insanları dondurmaya izin verecek kanun zor çıkar.

Ötenaziye izin verseler bile o yöntemle ötenaziye izin vermezler (aslında ötenaziye izin verilen yerlerde hukuk mücadelesiyle bu dondurma yöntemi zorla kabul ettirilebilir ama ötenazi zaten ihtimallerin hiç kalmaması demek ki o da aynı kapıya çıkıyor)

Ayrıca bir de ölüyorlar adamlar.

Yani kaliteli bir yapı yok.

Dünyada yaşam açısından en değersiz materyal işte adamlar :)

Adı üstünde ölü :)

O adamların bırak bilinçlerini, biyolojilerini yeniden çalıştırabilmeleri mucize olur.

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 62
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ama beyin hücreleri hemen ölmüyor.Oksijen kesildikten sonra tamamının ölmesi 1 saat falan sürüyor.Soğutucuya atılırsa çok daha uzun sürer.Adamın kalbi durdu,hemen soğutucuya atılırsa beyin bozulmadan işlemin gerçekleştirilme şansı var.O kadar da ümitsiz bir durum değil bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama beyin hücreleri hemen ölmüyor.Oksijen kesildikten sonra tamamının ölmesi 1 saat falan sürüyor.Soğutucuya atılırsa çok daha uzun sürer.Adamın kalbi durdu,hemen soğutucuya atılırsa beyin bozulmadan işlemin gerçekleştirilme şansı var.O kadar da ümitsiz bir durum değil bence.

Doktorlar bekletir :)

Öldü raporu için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında bu konuda en iyi ahkam kesecek kişi forumumuzun doktorları hacı drekinci keşke bi konuya bakıp bizi bilgilendirseler. Ateistbakış anlaşılan new age akımından buraya transfer olmuş bilinci bir çeşit biyoenerji falan sanıyor.

tarihinde Osiris tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateizm'e bilimsel bir gerçektir diyorsun ya.

Bir inci daha kaçırmışım bu mesajlarda. :)

Sen enteresan bir yaratıksın.

Demek öylesine ateizm takılıyorsun.

:)

Sen bilimsel yöntem tanımlamanı yaparsın, sonra da anlatırsın ateizmin bilimselliğini.

Bilimsel bir yaşam enerjisi tanımı yaparsın açıklarsın, sonra da bize ölen bir insanda bilimsel olarak anında parçalanmaya başlayan şeyin ne olduğundan bahsedersin.

Bende bunları bir bir çürütüp senin bilimden ne kadar uzak olduğunu herkese gösteririm.

Belirgin literatürler üzerinde neyi tartışalım?

Bunlar belirgin konular.

Uzak olduğumu kanıtlamaya çalışıyorsan bunu bensiz de yapabilirsin.

Bir başlık açıp benim bilimsellikten neden ve nasıl uzak olduğumu pek tabi anlatabilirsin.

Bana ihtiyacın yok yani :)

Daha ne rol konum biçeyim sana :)

Ha bak sen tartışma üslubu bilmiyorsun, sana cevap vermek istememe rağmen sırf insanlara ne kadar boş bir adam olduğunu göstermek için,

tartışmak istiyorum. daha ne olsun :D

Sen beni tanımıyorsun.

Ben şamaroğlanı bir tip değilim.

Ayrıca burada da şu ana kadar hiçbir tartışmadan da çekinmedim.

Ha unutmadan tekrar vurgu yapayım bilimsel bir tartışma.

Hani biz canlının dışından bakıyoruz ya, sen bize içini göster işte bilimsel olarak.

Bu konuların hepsini SIRAYLA "bilimsel yöntem" adı altında tartışabiliriz.

Yani burada bunların bilimselliğini sen anlatacaksın bende neden öyle olmadığını göstereceğim.

Arkadaşım bu başlık altında ben "Elma yuvarlaktır, o yüzden dondurulan bedenler canlandırılamaz" desem de haklı olurum.

Benle etkileşime girmek için "Dondurulan ölü bedenlerin nasıl canlanacağını" açıklayıp ondan sonra bana "bak sen böyle böyle diyorsun" diye yakama yapışman lazım.

Elmanın yuvarlak olmasından dolayı canlandırılamayacağına da "henüz bilgim dahilinde değil" diyeceksin.

Çünkü bilmiyorsun.

Belki gerçekten elmanın yuvarlak olmasından dolayı canlandırılamıyorlar veya canladırılamayacaklar :)

Nerden biliyorsun?

Referansın nedir?

Kaç ölü canlandırdın?

:D

Sana dedim ya yukarıda.

Tartışmalardaki konumunu iyi bil diye.

Yanlış yerdesin.

Kaybetmeye mahkumsun şu an itibariyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

-196 derecede ne reaksiyonu olabilir?O sıcaklıkta vücutta hiç bir süreç işlemez.

Bir tohumu düşün mesela.Kuru ortamda yıllarca bozulmadan kalır.Daha sonra su verirsin,reaksiyonlar başlar.

Maddenin hareketinden bahsediyoruum arkadaş . Hala anlayamadınız mı . Kuantum hareket oldukça zaman işlemeye devam eder . İstediğin derece dondur sen adamı sadece vücutta ki biyolojik reaksiyonları yavaşlatabilirsin . Biyolojik reaksiyonların temel yapı birimleri de atomik bileşenlerdir . Özelden genele hesabı yani . Tohumu aldın . Kuru ortamda yıllarca sakladın . O tohumun belli bir reaksiyona girme ömrü vardır . Zaman durmaz . Sürekli işler .

Cahili aydınlatmak için gereken bilgi , bir şeyi bilmek için gereken bilgiden her zaman için fazla olmalıdır . Benimde bu konuda bilgim ilgili konuyu kavrayacak kadardır . Bu konuda daha donanımlı kişilere sorun bunun ayrıntısını , sizi aydınlatırlar .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maddenin hareketinden bahsediyoruum arkadaş . Hala anlayamadınız mı . Kuantum hareket oldukça zaman işlemeye devam eder . İstediğin derece dondur sen adamı sadece vücutta ki biyolojik reaksiyonları yavaşlatabilirsin . Biyolojik reaksiyonların temel yapı birimleri de atomik bileşenlerdir . Özelden genele hesabı yani . Tohumu aldın . Kuru ortamda yıllarca sakladın . O tohumun belli bir reaksiyona girme ömrü vardır . Zaman durmaz . Sürekli işler .

Zamanın işlemesi birşey ifade etmiyor ki?

Bir canlının öldükten sonra bozulmasını sağlayan,

-Saprotif canlılar. (ayrıştırıcılar olarak bildiğimiz)

- Nekroz [1]

-Hücre yapısının bozulması ( mesela lizozom zarı yırtılırsa hücre kendi kendini sindirir) [2]

Aslında vücut yapımız oluşurken embriyolojik süreçte planlı hücre parçalanmaları var. Mesela parmakların ayrılması. [3]

"Vücuttaki biyolojik reaksiyonlar, atomik bileşenlerden oluşur, dolayısıyla atomlar hareket ettiği sürece zaman işler" demek de çok doğru değil.

Evet zaman işliyor ama bu ne ifade edecek? Toprak altında olsak, saprofitler [4] bizi yavaş yavaş parçalayacak, bizi enerji kaynağı olarak kullanacak ama etrafımızda saprofitler yoksa ne anlamı var zamanın?

Birde aslında biyokimyasal reaxiyonlarımız atomik boyutlarda işlemez.

Enzim [5] , hormon vs yapılar atomdan kat kat büyük yapılardır. Zira atomlar bir araya gelerek molekülleri, moleküllerin bir araya gelmesi ise proteinlerimiz, enzimlerimiz vs. oluşur.

örnek vermek gerekirse, DNA'mız da yer alan A,T,C,G bazlarından Guanin[6] şu şekildedir;

dcergi.jpg

9 tane carbon, 5 tane azot, 1 tane oksijen, 4 tane H bir araya gelerek oluşturmuştur.

Şimdi bu moleküler yapı korunduğu sürece guaninin bozulması için hiç bir sebep yok.

Zira enzim ve proteinler bundan çok çok çok daha büyük yapıdalar.

Yani atomik boyutta değiller.

Veya şu açıdan bakalım canlılar bir carbon iskeleti,

Carbonun bozunma süresine göz atalım;

"Bitki ve hayvanlar canlıyken yapılarında 14C denge derişiminde bulunur. Fakat öldükten sonra karbon dışarıdan karbon alınması duracağından zamanla 14C miktarı azalır. 5730 yıl geçtiğinde ise yarı yarıya azalmış olur." [7]

Milattan beri 2.000 yıl geçmiş bir medeniyetin, kimseyi 5.000 yıl uyutulacağını düşünmüyorum açıkcası, o yüzden radyoaktif bozunma'da problem değil.

Şimdi dediklerimi bir örnekle pekiştirelim;

"470 yıl önce bu insanlar buzulların üzerlerine çökmesiyle birlikte can vermişlerdi.

Cesetlerden üçünün ancak kemikleri kalmış, diğer ikisi ise oldukça iyi muhafaza edilmişti. Her ikisinin de kadın olduğu anlaşılan bu insanlardan biri, 20-25 yaşlarında ölmüştü. Zimmerman bu cesetin göğüs kafesinin içinde, alyuvarlarda oksijen taşıyan kimyevî madde olan hemoglobinin bulunduğunu keşfetti. Yaklaşık 500 yıldan beri bu madde bozulmadan kalmıştı." [8]

Hemoglobin'e göz atmak isteyenler: [9]

Yani teorik olarak hücrelerin enzimatik reaxionlarını ve moleküllerin bağ yapılarını koruduğun sürece herhangi bir problem yok.

Hala kafamı kurcalayan olay, suyun donduğu zaman hacminin artması. Acaba bu hücre parçalanmalarına yol açar mı diye düşünüyorum, ama belki bir yöntemini bulmuşlardır.

Edit; Ek

"Öte yandan dokular tek tip hücreden teşekkül etmiştir ve bu hücrelerin hepsi aynı anda donar. Organlar ise muhtelif hücrelerden oluşmuştur. Her bir farklı tip hücre, farklı bir sıcaklıkta donar. Bu yüzden kriyobiyologlar gerek dondurma gerekse eritme süreçlerinde geçen sürelere çok dikkat etmek zorundadırlar.En son problem ise en güç olanıdır. Dokular ve hücreler donduklarında bilim adamları, hücre zarlarının dışında bir miktar buzun teşekkül edeceği beklentisi içine girerler. Gerçekten de bu buzlar görülür ve kimse onlara o kadar fazla ehemmiyet vermez. Ancak bu buzlar bir organın içinde ortaya çıkarsa ciddî bir durum söz konusudur. Organlar son derece düzenli yapılardır. Tek tek hücrelerden meydana gelmiş olmasına rağmen bu hücreler bir araya gelerek kompleks yapılar oluştururlar, bu yapılar da başka hücrelerle irtibat halindedir. Buz bu yapıları bozarak organı tahrip eder. İşte bütün bu problemler yüzünden ölülerin dondurulması çalışmalarından şimdilik pek başarı beklenmemektedir." [8]

İleri okuma ve kaynaklar,

[1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Nekroz

[2] http://tr.wikipedia.org/wiki/Lizozom

[3] http://tr.wikipedia.org/wiki/Apoptozis

[4] http://tr.wikipedia.org/wiki/Saprofit

[5] http://tr.wikipedia.org/wiki/Enzim

[6] http://tr.wikipedia.org/wiki/Guanin

[7] http://tr.wikipedia....me_y%C3%B6ntemi

[8] http://www.genetikbi...bilim/kriyo.htm

[9] http://tr.wikipedia....wiki/Hemoglobin

tarihinde UluCuvcuv tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Zamanın işlemesi birşey ifade etmiyor ki?

Bir canlının öldükten sonra bozulmasını sağlayan,

-Saprotif canlılar. (ayrıştırıcılar olarak bildiğimiz)

- Nekroz [1]

-Hücre yapısının bozulması ( mesela lizozom zarı yırtılırsa hücre kendi kendini sindirir) [2]

Öncelikle bilgiler için saol .

Mesela buradan başlayalım . Bir canlının öldükten sonra bozulmasını sağlayan ayrıştırıcılar , nekroz vs demişsin . Bunlar bozulma sürecinin bir parçası kabul . PEki ya bunlar olmazsa diye sormuşsun . Bende sana soruyorum . Bunların olmama ihtimali olsa bozulması söz konusu canlının olma ihtimali var mı ?

"Vücuttaki biyolojik reaksiyonlar, atomik bileşenlerden oluşur, dolayısıyla atomlar hareket ettiği sürece zaman işler" demek de çok doğru değil.

Evet zaman işliyor ama bu ne ifade edecek? Toprak altında olsak, saprofitler [4] bizi yavaş yavaş parçalayacak, bizi enerji kaynağı olarak kullanacak ama etrafımızda saprofitler yoksa ne anlamı var zamanın?

Zaten Biz mevcut olanaklar üzerinden konuşmuyor muyuz . Bu olanaklara rağmen bir insanı - 100 lerce derece de dondursak vücutta tabi hiçbir biyolojik reaksiyon oluşmayacaktır Ancak birde olayın fiziki reaksiyon durumu var ki Asıl konu da bu . Madde molekülleri Ömür boyu ilk bırakıldığı gibi kalmayacaktır . Söz konusu değişim nasıl olacaktır peki ? Sonrasında bu değişimin biyolojik sürece etkisi ne olacaktır ?

Birde aslında biyokimyasal reaxiyonlarımız atomik boyutlarda işlemez.

Enzim [5] , hormon vs yapılar atomdan kat kat büyük yapılardır. Zira atomlar bir araya gelerek molekülleri, moleküllerin bir araya gelmesi ise proteinlerimiz, enzimlerimiz vs. oluşur.

Yukarıdaki cümlemi birdaha incelersen orada " Temel yapımı birimi " demişim . Biyokimyasal reaksiyonların atomik boyutta işlediği ile ilgili bir düşüncem yada ima m yok .

9 tane carbon, 5 tane azot, 1 tane oksijen, 4 tane H bir araya gelerek oluşturmuştur.

Şimdi bu moleküler yapı korunduğu sürece guaninin bozulması için hiç bir sebep yok.

Zira enzim ve proteinler bundan çok çok çok daha büyük yapıdalar.

Yani atomik boyutta değiller.

Atomik yapının bozunması demek onu oluşturan maddeyi de değiştirmesi demek . Sen maddenin yapısındaki atomun değerlerinde oynama yaparsan o madde yine aynı madde mi olacaktır ? Değişen madde yine aynı bileşik türünü mü koruyacaktır ?

Sorun zaten moleküler yapının korunup korunmaması . Bu moleküler yapıyı normal işlevindeki haliyle tamamen durdurup o şekilde korumak için sadece o yapıyı dondurmak yeterli mi sence ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir canlının öldükten sonra bozulmasını sağlayan,

-Saprotif canlılar. (ayrıştırıcılar olarak bildiğimiz)

- Nekroz [1]

-Hücre yapısının bozulması ( mesela lizozom zarı yırtılırsa hücre kendi kendini sindirir) [2]

Henüz bütün yazılanları okumadım..

Buraya takıldım kaldım..

Sonra devam ederim.Önce bu takıntımı çözmeliyim..

Öldükten sonra nekroz olmaz.

Nekroz canlıda olur.

Nedenini şimdilik tartışmak istemiyorum..

Ama nekrozu bilen nedenini de bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Henüz bütün yazılanları okumadım..

Buraya takıldım kaldım..

Sonra devam ederim.Önce bu takıntımı çözmeliyim..

Öldükten sonra nekroz olmaz.

Nekroz canlıda olur.

Nedenini şimdilik tartışmak istemiyorum..

Ama nekrozu bilen nedenini de bilir.

Evet yanlış yazmışım orada haklısın.

Bir canlının öldükten sonra bozulmasını sağlayan, yerine

Bir canlının bozulmasını sağlayan, demeliydim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nedenini de açıklayalım...

Nekroz bir doku veya organın çeşitli nedenlerden dolayı beslenememesine bağlı olarak ölmesidir.

Nekroz olan yerin çevresinde bir demarkasyon oluşur.

O sınırın ötesi canlıdır.

Nekroz olan yerde karşı vücüt bir tepki gösterir.

Vücut nekrozu kuşatıp, ortadan kaldırmaya çalışır.

Çoğu kere nekroze olan dokuyu tamir etmek mümkün değildir.

Demarkasyon sınırında önceleri inflamatuvar hücreler ortaya çıkar.

Oraya ilk ulaşanlar parçalı lökositlerdir. Aralarında lenfositler de vardır.

Daha sonraları nekroz bölgesine makrofajlar göçerler ve ölen hücreleri temizlemeye çalışırlar.

Zamanla nekrozun kuşatan bir granülasyon dokusu oluşur ve bu doku nekrozun merkezine doğru ilerleyerek onu ortadan kaldırır.

Bunlar yalnız canlı dokularda görülür.

Canlı ölünce bütün hücreleri de ölür. Ölen canlının nekroza uğradığı söylenmez. Çünkü nekroz çok spesifik bir yerel ölümdür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hacı bir doktor olarak kriyobiyoloji anlatır mısın bize? Nerelerde yanılmışız merak ediyorum.

Kriobiyoloji hakkında söylenecek çok şey olabilir ama, eğer insanları dondurarak saklamayı konu ediniyorsanız, şimdilik mümkün olmadığını ileri sürebilirim.

Ben yalnız insan tarafı ile ilgileniyorum ama, mümkün olmadığı için söylenecek bir şey yok ortada.

Bakterileri, doku kültürlerini ve benzeri hücreleri soğuk bir ortamda uzun zaman saklamak mümkün ama hayvannları saklamak mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ilk önce bilincin ne olduğu sorgulanmalı. nedir bu kişini beynini alınca bilinçte alınıyor mu? haberde ouduğum kadarı ile su (buz) hücrelere zarar vereceği için içinde başka karışımlar olan malzemelr kullanılıyor. Birde kişi yaşlanınca uyanacağı için yaşamasının bi anlamı olacakmıdır orası ayrı bir sorun zaten. Birde 2100 de uyanmak ürpertici bir şey. kendinizi 2100 de uyandığınızı hayal edin. Kimseyi tanımıyorsunuz her tanıdığınız gitmiş vs vs vs

Link to post
Sitelerde Paylaş

ilk önce bilincin ne olduğu sorgulanmalı. nedir bu kişini beynini alınca bilinçte alınıyor mu? haberde ouduğum kadarı ile su (buz) hücrelere zarar vereceği için içinde başka karışımlar olan malzemelr kullanılıyor. Birde kişi yaşlanınca uyanacağı için yaşamasının bi anlamı olacakmıdır orası ayrı bir sorun zaten. Birde 2100 de uyanmak ürpertici bir şey. kendinizi 2100 de uyandığınızı hayal edin. Kimseyi tanımıyorsunuz her tanıdığınız gitmiş vs vs vs

Yukarda anlatın bozukluğu rekoru kırmışım. İlk önce bilincin ne olduğu sorgulanmalıdır. Bu bilinç nedir,ne değildir,beyinlemi bağlantılıdır ( zira sadece beyinlerini dondurulmasını isteyenler var ve fiyatta buna göre ucuzluyor) Suyun veya buzun zararından dolayı özel karışımları varmış hücre zarını çatlatmayan vs vs Bu kişiler yaşlı olacağı için yaşamasının bi anlamı olacakmıdır orasıda ayrı bir tezat. 2100-2200-2500 de uyanmak ürpertici bir durum. Kimseyi tanımıyorsun, bebek gibi herşeye aval aval bakıyorsun , tanıdığın ettiğin dertleşeceğin bir kimse yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...