Jump to content

TANRI KESİNLİKLE YOKTUR!


Recommended Posts

Haklısın. Süper Zenci de var olabilir. Şimdi ona da 'Kesinlikle Yoktur' dersem çok mantıksız olacak, o yüzden kesin bir şey söylememek lazım.

Bence sen anlamak istemiyorsun IFeelGood.

Ben seni anladım.

Sadece kesin konuşmanı mantıksız buluyorum.

Bizleri birşeyin yarattığı sana nasıl mantıksız gelebiliyor ki ?

Olabilir.

tarihinde bLonst tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 871
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Bence sen anlamak istemiyorsun IFeelGood.

Ben seni anladım.

Sadece kesin konuşmanı mantıksız buluyorum.

Bizleri birşeyin yarattığı sana nasıl mantıksız gelebiliyor ki ?

Olabilir.

Bence de sen beni anlamıyorsun bLonst.

Neden yaratılmış olalım? Bize böyle olduğunu işaret eden tek bir şey var mı? En küçük bir şey?

Gökten zembille inmediğimizi öğrendik. Dörtbuçuk milyar yıldır devam eden evrimin ürünleri olduğumuzu gördük. Big Bang diye bir şey olduğunu öğrendik, neredeyse de kesin..

Daha ne yaratılmasından sözediyoruz, sonra da nasıl bu saçma öneriyi mantıklı kabul edebiliyoruz bilmiyorum ki..

Alışkanlık bu. Şartlanma. Başka türlüsünü kabul etseniz bile ille de bir yerlere sıkıştırmak, her daim olasılıklar arasında tutmak alışkanlığı.

Kötü bir alışkanlık ama bu. Bir yetişkine uymayan, çocuksu bir düşünce yöntemi.

Kaldı ki çocuklar durduk yerde Tanrı filan aramaz, bilmezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence de sen beni anlamıyorsun bLonst.

Neden yaratılmış olalım? Bize böyle olduğunu işaret eden tek bir şey var mı? En küçük bir şey?

Gökten zembille inmediğimizi öğrendik. Dörtbuçuk milyar yıldır devam eden evrimin ürünleri olduğumuzu gördük. Big Bang diye bir şey olduğunu öğrendik, neredeyse de kesin..

Daha ne yaratılmasından sözediyoruz, sonra da nasıl bu saçma öneriyi mantıklı kabul edebiliyoruz bilmiyorum ki..

Alışkanlık bu. Şartlanma. Başka türlüsünü kabul etseniz bile ille de bir yerlere sıkıştırmak, her daim olasılıklar arasında tutmak alışkanlığı.

Kötü bir alışkanlık ama bu. Bir yetişkine uymayan, çocuksu bir düşünce yöntemi.

Kaldı ki çocuklar durduk yerde Tanrı filan aramaz, bilmezler.

Benden daha bilgili olduğun kesin.

Ama kesin konuşman gerçekten beni şaşırtıyor.

Forumda bir üyenin ( ateist ) cümlesini hatırlıyorum : Belki de bir çocuğun s.çtığı b.kta yaşıyor olabilirdik.

İşte ben bunu demek istiyorum. Birşeyin ürünü olmak nasıl saçma gelebiliyor size ?

Belkide içinde bulunduğumuz evren bir çocuğun oyuncağının içinde.

Örnek ne kadar çocuksa gelse de demek istediğim anlaşıldı galiba. Üsteki verdiğim üyenin cümlesi ile birlikte :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu nedenle TANRI ontolojik olarak bilimin dışındadır. blimsel gerekçelerle tanrıyı inkar etmek yanlıştır. bu, kokusunu alamadığın bir şeyin görüntüsünü de inkar etmek gibi bişey.

pozitif bilimlerin newtonla birlikte kemale erdiğini düşündüğümüzde kuranın çok önceden bu ayrımı yapmış olması sana da ilginç gelmiyor mu ifeelgood?

islam dışındaki tüm dinlerin tanrıları doğurucu olan ve nerjiye ihtiyacı olan tanrılardır. dolayısıyla bilimin gelişmesiyle birlikte çöpe gitmişlerdir.

gulfüallahüehad. allahüssamet. lemyelidvelemyüled. velemyeküllehüküfüvenehad. :)

Bana ilginç gelmiyor suevari. Bu anlamları çıkaranlar kimler peki; bunu bilince durum sana ilginç görünmüyor mu?

Biz bilimsel gerçeklere göre düşünmeyip neyle düşüneceğiz.. O zaman neyi nasıl anlayacak, neye göre değerlendireceğiz.

Kur'an'ın söyledikleriyle değil herhalde...

Eğer bir kitap indiriyorsa bir Tanrı, maddeyle ve enerjiyle doğrudan ilişkili demektir. Gökten bir kitap düşüyor ve onu düşüren biri var.

Arada iletişim kurması için görevlendirdiği melekler mi dersin, ya da durduk yerde vahiy mi yolluyor dersin.. ne dersen de, her şeyiyle madde ve enerjiye ihtiyaç duyan bir Tanrı'dır o.

Adam düşünüyor bir kere.. Tanrı'yı kim yarattı sorusundan önce, yanıtlanması mümkün olmayan bir dolu soru var.

İslam'ın Tanrı'sı saçma sapan bir Tanrı suevari. Adam baştan sona kadar çelişki.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın (cc)varlık ve birlik delilleri kâinattaki zerrelerden daha çoktur. Hal böyle olunca “yok” demek kolay görünse de aslında hiç kolay değil.

İşte kâinat kitabındaki Allah'ın (cc)varlık ve birlik delillerinden misaller:Herharf kendi varlığından çok kâtibinin varlığına delildir“Muntazam bir saray muntazam fiile, muntazam bir fiil mükemmel bir fâile, mükemmel bir fâil, mükemmel bir sıfata yani sanat melekesine o da istidada o da âli bir ruh ve yüksek bir zata delalet eder.”

Maktul kâtili, sanat sanatkarı, aşağı yukarısını gösterdiği gibi kainatta eşyanın çokluğu bir tek zattan çıktığını, sonradan var olmaları da hep var olan bir Zat'ı (cc)gösteriyor.

Her fiil, bir fâilin varlığını gösterir ve o fâili tanıttırır

KâinataAllah (cc) hesabına şöyle dışarıdan dikkatle bir bakıldığında âdeta muhteşem bir saray görünüyor. Ay, güneş lambaları ve yıldızlar ise mumları... Zerrelerden güneşlere her şey bu sarayın aziz misafirleri olan insanlara hizmetçilik ediyorlar. Allah (cc) hesabına bakılmadığında ise saray zindana dönüşüyor.

Güneş yeryüzündekilere acıyor da ondan mı her gün doğuyor dersiniz? Bulutlar mı ihsan sahibi ve merhametli olan? Veya oksijen ve hidrojen insanlar, hayvanlar, ve bitkiler için gerekli olduğunu düşünerek şefkat edip suyu oluşturmaya mı karar vermişler!? Bakın ne kadar basitleşti her şey. Oysa Allah'a ait muhteşem bir şefkat öyle kuşatmış ki kâinatı, gördükçe kalplerimiz ısınıyor. Ne var ki basiretsiz ve insafsız gözler Allah (cc) hesabına bakamadıkları için bu harika sıfatları akılsız, şuursuz ve kör unsurlara verip mucize işleri adileştiriyorlar. Böylece cennet içinde bir cehennem yaşıyorlar.

Muntazam fiil: En harika gıda olan sütle beslemek,

Fiilden etkilenen: Yeryüzünün her yerinde bulunan hayvan ve insan yavruları,

Mükemmel Fâil: Allah (cc),

Mükemmel sıfat: Şefkat, Rahmet.

Muntazam fiil: Şifa vermek,

Fiilden etkilenen: Yeryüzündeki tüm bitkiler, hayvanlar ve insanlar,

Mükemmel Fâil: Allah (cc),

Mükemmel sıfat: Şâfi, Rahman, Rahim.

Mükemmel fiil: İhtiyaçları karşılama, doyurma, nimetlendirme,

Fiilden etkilenen: Tüm varlıklar,

Mükemmel Fâil: Allah (cc),

Mükemmel sıfatlar: Rezzak (rızık veren), Rahman, Şefkat.

Çok muhteşem sanatlı şeyler kolayca ve çabucak ortaya çıkıyor ve çok kıymetli şeyler çoklukla var oluyorHerkes bilir ki; sanat ne kadar kıymetliyse o kadar pahalı olur. Sanatı ve işlenişi yoğun olduğu nispette de üretimi zordur ve az üretilir.

Oysa her bir hayat sahibi, mucize hükmünde makineler gibiyken kolaylıkla ve süratle icat edilip cömertçe çoklukla yaratılırlar. İnsanoğlunun bir kanadını bile icattan aciz olduğu sinekler bir yıl içinde şimdiye kadar yeryüzüne gönderilen insanlar kadar yaratılır.

Mesela bir inek, yaşamı boyunca tonlarca süt, bir ağaç tonlarca meyve verir. Bu kıymeti yüksek sanatların çoklukla yapılması ve ucuzlukla yayılması nihayetsiz kudret sahibi Allah'ın (cc)varlığını ilan eder.

“Kâinattaki suhulet-i icat (kolayca yaratma) Sâni'in vücuduna (sanatkarın varlığına) ve kudretine delildir. Vücut derecesindeki bu suhulet bin derece muhal olan kendi kendine teşekkül ile iltibasa (karıştırmaya) sebep olmuştur. Ahmaklar nihayetsiz bir kudretin delilini ademine (yokluğuna) delil yaparlar.” (RNK)

Var olan her şeyin tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Hiçbir şey unutulmuyor, bütün istekler işitiliyor ve ihtiyaca cevap veriliyor

Kâinatta insan dâhil varlıkların hiçbiri yaşamlarının devamı için gerekli olan şeyleri yapabilecek güce ve zenginliğe sahip değiller. Her an muhtaç olduğumuz havayı, ya da onsuz yaşayamayacağımız suyu yapabilir misiniz!? Fakat tüm varlıklar bu kadar aciz ve fakir oldukları halde hepsi mutlaka ihtiyaçlarına kavuşuyor. Hem bu ihtiyaçlar öyle yüzeysel ve düzensiz bir tarzda önlerine gelmiyor. En gerekli bir zamanda ve en güzel bir şekilde karşılanıyor.

Mesela; suya muhtaç bir ağaç bulutları kendisine hizmet ettirme yetkisine ve gücüne sahip değil. Halbuki bulut ağaca hizmet için ayağına kadar geliyor. Demek ki ağacın sesini duyan ve bulutu onun hizmetine gönderen bir fâil vardır.

Var olduğundan bu yana güneşin yakıtı hiç bitmiyor. Sayısı bilinmeyecek kadar çok galaksilerin ihtiyacı olan yanma maddeleri karşılandığı gibi gözle göremeyecek kadar küçük hadsiz birçok varlığın ihtiyaçları da unutulmuyor. Milyarlarca varlıkların hiç birinin ihtiyacı yanlışlıkla diğerine verilmiyor. Hiç şaşırma yok, hiç unutma yok.

Her şey mükemmel olarak var oluyor, ilk yaratılıştaki donanım ile şimdiki donanım aynı

Her şey ilk var olduğunda da bugünkü gibi harika bir donanımdaydı. Daha ilk var oluşta binler ihtimal içinde en harika tasarım seçilmiş.

Halbuki yeryüzünde en akıllı ve en zeki varlıklar olan insanlar bile bir sanatta mükemmeli ortaya koymak için zamana muhtaçtır. Mesela otomobilin ilk icat edildiğindeki halini düşünün. Sonra bugünkü halini. Ve hala mükemmeli yakalamaya uğraşıyor insanoğlu. İlk yapılan bilgisayar ise bir apartman büyüklüğündeydi. Şimdi avucumuza sığabiliyor. En zeki ve en akıllı varlık olan insan bile her işinde ancak zamanla en iyiyi ortaya koyabiliyorsa, her biri mucize olan varlıklar nasıl kendi kendilerini yapabilecek dehayı gösterebilirler dersiniz!? Aklı olan elbet anlar ki muhteşem bir eser; ancak mükemmel bir akıl, ilim ve güçle ortaya çıkabilir.

Sonuç sebepten çok daha kıymetli ve sanatlı, kuvvetli olan zayıf olana bina edilemez

Sebebe bakıyoruz gayet adi ve aciz. Kendine takati yok ama sebep oldukları şeyler gayet sanatlı ve kıymetli. Kara topraktan rengârenk ve sulu gıdaların oluşumunu ve bir damla sudan hayat, ruh ve şuur sahibi canlıların oluşmasını düşünün! Ortaya çıkan pek çok şeyin sanatça, kıymetçe sebep olandan yüksekliği söz konusu. Fakat kuvvetli zayıf olana bina edilemez.

Demek ki sebepler cahil ve şuursuzdurlar. Sebepler sadece görünüşte birer sebep olup hakiki sebep olan Allah’ı (cc) gösterirler.

Şuursuz varlıklar, gayet şuurlu ve yüksek maksatları olan işler ortaya koyuyorlar

Görevi olmayan hiçbir varlık yok. Fakat onlar vazifelerini bilinçli olarak yapmazlar. Mesela bulut “şurada susuz bir bölge kalmış, gidip ihtiyacını gidereyim” deme bilincine ve şefkatine elbette sahip değil. Sanki hepsi birer saat gibiler. Saat zamanı belirler ama bunu yaptığından habersizdir. Fakat onu bu gaye ve maksatla insan icat etmiştir. Dolayısıyla bir aklın ürünüdür.

İnsan ise hem kendi hem bütün kâinatın vazifesini fark edebilecek şuura sahiptir. Ondaki bu kabiliyet ise Allah'ı (cc) tanıması içindir.

Tüm varlıklar maddi-manevi harika cihazlara sahip

Yeşil ot yiyen inek, kan ve işkembe arasından bembeyaz süt çıkaran bir donanıma sahip. Rusya’da bir grup bilim adamı süt üretmek amaçlı inek yapmayı denemişler. Fakat büyük uğraşlar sonucunda yeşil ot verdikleri makineden sadece yeşil su elde etmişlerdir. Halbuki inek bir bilim adamı olmadığı halde süt yapabiliyor.

Teknolojide insanoğlu pek çok hayvan ve bitkinin harika tasarımlarını taklit etmeye çalışır. Fakat gelmiş geçmiş bütün bilim adamları bir araya gelse bir sinek kanadını yaratamayacaklardır. Çünkü küçücük bir sinek kanadında neredeyse kâinatı içine alan bir sistem vardır.

Mesela bir çıngıraklı yılanın başında öyle bir cihaz vardır ki bizim gözümüzle göremediğimiz kızıl ötesi şuaları görür. Çıngıraklı yılan 1 derece sıcaklığın binde birinden çok daha küçük ısıyı fark eder. Böylece yanına bir canlının yaklaştığını kolayca anlar. Oysa 21. asrın icatları hala hayvanlardan çok daha gerilerdedir.

Tüm varlıklar olağanüstü işler ortaya koyuyorlar

Ağaç bir meyve fabrikası. Toprak laboratuar. Kökler ise kimyagerler ve topraktan ağaca lazım elementleri ince ölçülere uyarak alıyorlar ve yaprağa çiçeğe meyveye uygun ölçülerle dağıtıyorlar. Böyle mi diyelim yani!? Kökler kimyager mi yani!? Karşılarına çıkan taş ve toprağı eritecek asiti üretmeyi hangi kimya üniversitesinde okudular dersiniz? Siz topraktaki magnezyumun, demirin, fosfatın atomunu ayırt edebilir misiniz? Ama kökler bunu yapabiliyor. Toprağın altında görünmeyen fabrikalar, üniversiteler mi var acaba!

Yarasaların radarlara taş çıkartacak elektromanyetik ses sistemine ne dersiniz? İnsanların ancak 21. yüzyılda icat edebildiği radar sistemine yarasalar zaten sahiptir. Gönderdiği ses dalgalarının kulağına eko sistemi olarak geri dönmesiyle karşısındaki cismin hacmini, kütlesini, canlı mı cansız mı oluşunu ve arasındaki mesafeyi ölçebiliyor yarasa. Yarasanın yaratıcısı olan Allah'a (cc) iman etmeyen, yarasaya üniversitelerde bir mühendis olarak ders verdirmelidir!

Her bir varlık, kâinatın padişahı olan Allah'ın (cc)bir askeri hükmünde. Bir büyük padişaha bağlı bir asker çok kralları paşaları esir etmiştir. Mesela kâinat ordusundaki çekirdek denilen küçücük bir asker ise kâinat padişahının emriyle havayı, güneşi, toprağı ve bulutları kendine hizmet ettiriyor. Aynı kuvvetle karınca Firavun'un sarayını yıkabildiği gibi bir sinek Nemrud'u öldürebiliyor.

Çekirdek acizdir, yarasa acizdir, dağlar ve güneşler de acizdir. Onların bütün kudret, kuvvet ve zenginlikleri Allah'a (cc)asker oldukları içindir.

Kâinat bölünemez bir bütün, atomdakive güneş sistemindeki matematiksel kanunaynı

Her bir varlık bütün kâinattan numuneler içeriyor. Mesela kâinatta bulunan pek çok sistem ve elementler küçücük bir sinek kanadında da mevcut. Maddenin en küçük yapı taşı kabul edilen atomda ise koskoca güneş sistemindeki aynı matematiksel çekim kanunları var. Anlaşılıyor ki galaksilere hükmeden kim ise atoma da hükmeden aynı zattır. Çünkü ancak bütün kâinatı idaresi altında tutan bir kuvvet her şeyi istediği anda, istediği yerde kullanabilir.

Her şeyin hayat kanunlarında bir benzerlik var. Kâinattaki görünen bu bütünlük Allah'ın (cc)varlığını ilan ettiği gibi Allah'ın (cc)birliğine de apaçık bir delildir.

“Yaratılan her bir şey ilmi düsturlarla ve hikmet mizanlarıyla kâinattan süzülmüş ve sağılmış birer cami noktası ve mayalık bir katresi olduğundan onlardan birini icat eden zat her halde bütün kainatı icat eden aynı zattır.”

Çok basit vetek bir maddeden çok kolay ve mükemmel sanatlar oluyor

Öyle muhteşem ki O zat (cc); her şeyden bir şey, bir şeyden her şeyi yapar. Bitkiler çamur içer, hayvanlar bitki yer, et yer, insanlar da hem et hem ot yer. Ama her şey tekrar toprağa döner.

Toprak gibi basit bir maddeden yüz binler canlıları yetiştiriyor. Tırnak kadar odun parçasına benzer çekirdekten harika çiçekler, lezzetli gıdalar yaratıyor.

Cebimden düğmeye benzer bir şey çıkarıp ondan son model bir otomobil oluşturduğumu düşünür müsünüz? Her halde daha o an dünyanın birinci harikası olurum sanırım. Çünkü bir otomobilin ortaya çıkması için en az on altı tane top sahası büyüklüğünde bir fabrika gerekiyor.

Oysa her yerde gördüğümüz ve bize sıradan gelen düğme kadar çekirdeklerden tonlarca meyve veren fabrikaların oluşması mucize değil midir!? Her şey kâinatta muhteşem. Hatta her şey o kadar olağan üstü ve mucize ki; bu hal gafil ve akılsız olanların her şeyi sıradan görmelerine sebep oluyor.

Kâinatta birlik var

Yeryüzünün her yerinde hava bir, su bir, güneş bir ve toprak bir. Dört unsurun yaptığı işler burada da aynı dünyanın diğer ucunda da aynı. Asya kıtasında yaşanlar için de hava, su, toprak, güneş lazım Amerika kıtasında da. Burayı ısıtan güneş ile orayı ısıtan güneş aynı. Demek her yeri idare eden zat aynı.

Kâinatta muhteşem bir ahenk var ve asla israf yok

Canlılar ve yaşadıkları ortam arasında bir ahenk vardır.Allah (cc) havadaki dengesi için kuşa kanat, sudaki hareketlerini kolaylaştırması için balığa yüzgeç, insana ise kol vermiştir. Havada olanda kol, denizde olanda kanat görmek gibi bir uyumsuzluk hiç yoktur.

İnsan havaya muhtaç olduğu gibi bedenindeki hücreler de sudakine göre değil havadaki basınca göre ayarlanmıştır.

Ve asla israf yok. Mesela köstebek ve solucana göz verilmemiştir.Çünkü zaten onların yaşam yerleri toprağın altıdır. Göz onlara lazım değildir.

Gözü yaratan gözün görmek istediklerini bilir ve yaratır. Mideyi yaratan zat mideye uygun olanı bilir ve ona göre yaratır. Öyle ki “Bunun burada ne anlamı var, bu burada fazla ya da eksik?” diyebileceğimiz abes ve uyumsuz hiçbir şey yoktur.

Tüm kâinat aynı amaç uğrunda birbiriyle dayanışma ve yardımlaşma içinde

Bütün varlıklar yaptıkları işleri birbirlerinden aldıkları destek ve yardımla yaparlar. Sadece bir bedendeki hücre ve azalardaki yardımlaşma ve dayanışmayı düşünmek bile insanın aklına sığışmıyor. Çünkü tek bir insanda 100 trilyon hücre var. Şayet bu kadar hücre geçinemezse insanın hayatı devam edemez. İşte! Allah'ın öyle muhteşem kanunları var ki, böyle muazzam bir topluluğu harika bir şekilde idare ediyor.

Bir misal daha: Humuslu toprak çama zararlıdır. Oysa yaprakların dökülmesiyle ormandaki toprak humuslu oluyor. Şu durumda çam kısa zamanda kuruyacaktır. Fakat çam köklerinde meydana gelen mantarlar imdada yetişir. Bu mantarlar adeta bir süzgeç görevi yaparlar. Humustan kendileri istifade eder ama çama suyu gönderirler. Bunun karşılığında ise çam ağacında hazır gıda ile geçinir giderler.

İnsan ruhunun, bütün cesedine bir münasebeti olup bütün hücre ve azaları birbirine yardım ettirmesi ve hepsinden haberdar olması gibi Cenab-ı Hakk muhteşem kanunlarıyla kâinatı birbirine yardımcı ve musahhar kılmıştır.

Her insan farklı bir yüze sahip

Kar taneleri asla birbirinin aynı değiller. Allah (cc) yarattığı hiçbir insanın simasını ve parmak izini aynı yaratmıyor. Bu da diğer deliller gibi Allah'ın muhteşem bir mucizesidir. Çünkü bir sanatkâr yaptığı eserlerinin birbirine benzememesini istiyorsa eserlerinin kesinlikle hepsini tanıması ve hatırlaması gerekir ki benzeri ya da aynısı ortaya çıkmasın. Buna ise Allah’dan başka hiç kimsenin gücü yetemez.

Yeryüzü, üzerinde yaşayanvarlıklara en uygun bir şekilde tasarlanmış

Dünya, akıcı bir madde kalmadı. Donup taş olmadı. Öyle oldu ki bitkiler, hayvanlar ve insanlara en münasip bir hal aldı. Çeşitli faydalar ve hikmetler göstererek üzerindeki tüm varlıkların ihtiyaçlarına cevap verecek şekle girdi.

Mesela dağlar yerküreyi hareket ve vazifesinden şaşırtmaz. Toprağı denizin istilasından kurtarır. Hayat sahipleri için hazinedir. Havayı zararlı gazlardan temizler, suları biriktirir, madenlere kaynaktır.

Böylece şu yeryüzündeki süslenmiş bahçeler, çaylar, ırmaklar, dağ ve tepeler ayrı ayrı canlıların mescitleri tüm mahlukat ise sacitleri hükmüne geldi.

"Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur." (Ra’d, 28)

İnsanın hissiyatı Allah'ın (cc)varlığına ve birliğine delildir. Çünkü insan ibadet edecek bir rab ister. Güçsüzlüğünü, takatsizliğini, hayat yükünün ağırlığını, maddi ve manevi baskılarla olaylara güç yetirememesini anladıkça şefkatli, merhametli, niyetsiz bir güç sahibi Allah'ı(cc) arar. İnsan en çok Allah'ın (cc)varlığını vicdanı ve bu hisleri ile anlar. Çünkü var olmayan bir şeyin içimizde doğması imkânsızdır.

İnsanın arzuları dünyadan ebede doğru uzanır. İnsanın kalbinden geçirdiği en ince isteklerini duyup ona ebedi cenneti hazırlayan ise dünya ve ahirete hükmeden bir Zat (cc) olmalıdır.

Netice-i Kelam:Kâinattaki her bir zerre Allah'ın (cc)varlığına ve birliğine delildir.

Bununla beraber her bir peygamber ve her bir veli zat da Allah'ın (cc)varlığına ve birliğine delildir. Çünkü hepsi “Allah (cc) ve ahiret var" demişlerdir. Mükemmel bir ahlak, zekâvet, akıl ve şahsiyetle ortaya çıkmış yüz binler peygamber ve yüz milyonlar velilerin davalarını çürütmek için onların her birini yok kabul etmek gerekir. Bu ise bir hezeyandır.

Dahası var. “Yok” diyebilmek için on dört asırdır taklit edilememiş ve her harfiyle “Allah (cc) vardır ve birdir” diyen Kurân’ı ve Kur’ân için yazılan üç yüz elli bin tefsiri de çürütmek gerekecektir.

Yani inkar edenlerin epey işi var farkındaysanız. Bunları da yapamayacakları için yok saymaları daima hezeyandan ibaret kalacaktır.

Daha işleri de yok değil. İnkar etmek için aklı yok saymak, insanı ve kâinatı yok kabul etmek gerekecektir ki: “O yoksa hiç bir şey yok, O varsa her şey vardır. Kaynak: http://www.sorusorcevapbul.com - Allah'ın (cc) varlık ve birlik delilleri nelerdir?”

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah Kesinlikle Vardır.

Allah'ın varlığına daha kuvvetli bir kanıt istiyorsanız http://www.erisale.com/#content.tr.3.291 sitesinden önünüze gelen sayfayı okuyun. Malum vakit geç oldu (yani şu anda saat 1.30) bu yüzden de buradaki açıklamaları daha detaylı bir şekilde burada paylaşmaya çalışacağım inşaallah.

Ayrıca Din hakkındaki bütün sorularınızın cevaplarını öğrenmek için http://www.sorularlaislamiyet.com adresine girin ve oradaki metafizik, yaratılış, insan gibi konulara bir göz gezdirin derim.

tarihinde İstiklal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir nurcu zırvalamacısı daha geldi.

Yeşil ot, inek ve süt.

Şimdi kainatı yaratan bir Allah var diyor, o Allahı anlatmak için herifin kurduğu cümlelere bak.

Fizikte, big bang hiçbir zaman inekle, sütle, otla bir araya gelmiyor.

Hiçbir cümlede gelmez.

Aynı şekilde ağaç ve meyve ile.

Ama Allah geliyor.

Bir şey inekle, otla, sütle, ağaçla bir cümlede kullanılıyorsa o saçmalıktır :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mükemmel olan hic bir sey yok...Dünyada evrende her an her saniye kaos hakim.

Dogayi canlilari evreni yarattigi iddia edilen allah bir kitabi kuşe kagida bastirip ciltlettirip her tarafa dagitimini yapamamis...

Vah zavalli vah.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir nurcu zırvalamacısı daha geldi.

Yeşil ot, inek ve süt.

Şimdi kainatı yaratan bir Allah var diyor, o Allahı anlatmak için herifin kurduğu cümlelere bak.

Fizikte, big bang hiçbir zaman inekle, sütle, otla bir araya gelmiyor.

Hiçbir cümlede gelmez.

Aynı şekilde ağaç ve meyve ile.

Ama Allah geliyor.

Bir şey inekle, otla, sütle, ağaçla bir cümlede kullanılıyorsa o saçmalıktır :)

"Nurcu zırvalaması" ve "Bir şey inekle, sütle, böcekle bir arada kullanılıyorsa saçmalıktır" demekten başka hiç bir delilin yok mu? Yani bunlar sizin herşeyi yaptığını söylediğiniz doğanın kendisi değil mi? Hem hayvanların, insanların, insanların içindeki gözle görülmeyen küçüklükteki varlıkların incelenemesi bilimin bir konusu değil mi?

Hiç özgür düşünce sahibi değilsin sanırım. Ben sizin yazdıklarınız hakkında "bunlar ateist zırvalaması" demedim, okudum ve akla hitap etmeyen yerleri açıkladım, sense okudukların hakkında sadece "nurcu zırvalaması" dedin. Büyükleriniz size böyle mi öğretiyorlar. Eğer ottan, çiçekten bahsediyorlarsa, dinlemeyin mi diyorlar? Bence sizlerin biraz daha düşüncelere açık olmanız lazım. Açıp okuyun ve bilin ki İslamiyet güneş gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü yuman sadece kendine karanlık yapar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mükemmel olan hic bir sey yok...Dünyada evrende her an her saniye kaos hakim.

Dogayi canlilari evreni yarattigi iddia edilen allah bir kitabi kuşe kagida bastirip ciltlettirip her tarafa dagitimini yapamamis...

Vah zavalli vah.

Kırtasiyelerin her tarafı kuşe kağıdına basılmış Kuranlarla dolu. Demek ki sizin inanmadığınız Allah, Kuran'ı kuşe kağıdına bastırıp bütün dünyaya dağıtmış. Yeter ki gözler görmeyi bilsin. Ayrıca, insanın olmadığı hiç bir yerde kaos yok. Sadece insanların bulunduğu bölgelere kaos hakim. Hücrenin içine hiç baktınız mı? Nasıl işlediğini gördünüz mü? sizce böyle bir hücreyi kaosla suçlamak doğru mu? (Harvard üniversitesinin yaptığı hücre modeline bakmak için

)Yani kaos, herhangi bbir canlının başkası tarafından öldürülmesi mi? Bence üstüne laf söyletmediğiniz modern ilim, heryere kaos hakimdir sözüne gülüyordur. Bakın ormanlara. Hayvanlar ölüyor, bitkiler ölüyor, ama orman tertemiz. İnsanın değmediği heryer tertemiz. Bu kadar muazzamm bir temizliğin yapıldığı şu kainatta hiç bir zaman kaos olmamıştır. ta ki insan gelene kadar. tarihinde İstiklal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Son olarak bu ikinci mesajımda linkini koyduğum sayfayı okumadığınızı düşünüyorum. Ben diyorum ki, cesareti olan okusun. Eğer gerçekten de çok rahat düşündüğünüzü ve düşüncelerinizi çok rahat bir şekilde ifade ettiğinizi söylüyorsanız, düşüncelere açıksanız okuyun. ( http://www.erisale.c...ontent.tr.3.291)

tarihinde İstiklal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Nurcu zırvalaması" ve "Bir şey inekle, sütle, böcekle bir arada kullanılıyorsa saçmalıktır" demekten başka hiç bir delilin yok mu? Yani bunlar sizin herşeyi yaptığını söylediğiniz doğanın kendisi değil mi? Hem hayvanların, insanların, insanların içindeki gözle görülmeyen küçüklükteki varlıkların incelenemesi bilimin bir konusu değil mi?

Hiç özgür düşünce sahibi değilsin sanırım. Ben sizin yazdıklarınız hakkında "bunlar ateist zırvalaması" demedim, okudum ve akla hitap etmeyen yerleri açıkladım, sense okudukların hakkında sadece "nurcu zırvalaması" dedin. Büyükleriniz size böyle mi öğretiyorlar. Eğer ottan, çiçekten bahsediyorlarsa, dinlemeyin mi diyorlar? Bence sizlerin biraz daha düşüncelere açık olmanız lazım. Açıp okuyun ve bilin ki İslamiyet güneş gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü yuman sadece kendine karanlık yapar.

Özgür düşünce? :)

Ulan sen islamın ve kuranın kölesisin kölesi.

Ne özgür düşüncesinden bahsediyorsun?

Sana ne düşüneceğin, ne düşünmeyeceğin, ne söyleyeceğin, ne söyleyemeyeceğin, ne yapıp yapmayacağın söylendi.

Sein fikir belirtmene gerek yok.

Kuran ve Hadisler varken sana gerek yok.

Sen onlardan farklı nokta bile diyemezsin sevgili köle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kırtasiyelerin her tarafı kuşe kağıdına basılmış Kuranlarla dolu. Demek ki sizin inanmadığınız Allah, Kuran'ı kuşe kağıdına bastırıp bütün dünyaya dağıtmış.

Hadi ordan, emperyalist usagi fetosun sakirtleri tarafindan beyni cipslenip ortaliga salinmis yaratik...

Kirtasiyeler kuse kagitlarla doluymus...

Kicini temizlemeyi bilmeyen bedevinin uydurdugu allah neden kuse kagida bastiramamis onu anlat...Üstelik kagit o tarihten 600 sene önce bulunmus oldugu halde...

Hiyerogliftendemi haberi yoktu cumbullunun?

Konu hakkinda cok fazla argüman bulunmakta ama bu argüman nurcunun anlama kapasitesine göredir. Daha agir olan argümanlari beyinleri kaldirmamakta...

Bu basliga bulasana kadar allahla ilgili basliklarda allahini savunmaya calissan daha iyi olur...

Var olduguna dair hic bir belirtisi kaniti olmayan Tanri kesinlike yoktur deniliyor.Cölde, kemiklerin agac kabuklarinin, taslarin üzerlerine peydahlanmis uyduruk allahi önemseyen bulunmamakta.

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.youtube.com/watch?v=raB87HzaPHk&feature=related

Şu videoyu izleyin. Stephen Hawking bile kesin konuşmuyor. '' Tanrı olabilir. Ama bilim evreni Tanrı olmadan açıklayabilir''

Bilimsel olarak hic bir konuda kesinlik olmaz. Hersey yanlislanabilirlige aciktir.

Kaldiki teolojinin konusu olan tanri da zaten bilimsel degildir. Ya ontolojik temelli var/yok, ya da teolojik ve din felsefesi temelli inanip inanmamak konusudur.

Sorun zaten aklin inanarak kendine dogruladigini kesinlestirmesindedir.

Tanri da insanoglu numenal yetisi olan aklinin bir yaratimi ve bu yaratimin fenomenal ozdeslesimidir.

Bu da bir gereksinim ve ihtiyac temelli olumlu olumsuz tanri tartismasidir.

Ama epistemolojik olarak tanrinin insanoglu yasam,miliski duzen sistem ve yonlendirim yaptirimdaki sorunlu etkisi gozlem olarak ortaya konabilir. Bu da din felsefesi degil, teolojik ontolojik temelli olumlu olumsuz taraflilik degil; aksine bunlarin disindan her turlu tartismanin gozlemi ve sorunlarinin ortaya konmasidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Unutmaki beynimizin yettiği kadar düşünebiliyoruz. Ben Tanrı kesinlikle var da demiyorum yokta demiyorum ama sen kesinlikle yok diyorsun.

İşte şuan böyle birşey demeniz mantık dışı. Kesinlik katamayız.

beynimizin yettiği kadar <<< ne demek ?

beynimizin yetersiz kaldığı x bir noktada

oraya bir "tanrı" yerleştirip, işin içinden çıkmak mı demek ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah Kesinlikle Vardır.

Nerden biliyorsun?

-Kur'an öyle yazar.

Kur'an'da yazana neden inanıyım, onun Allah kelamı olduğundan nasıl emin olayım?

-Peygamberimiz bildirmiştir bize.

E peki Muhammed'in peygamber olduğunu nerden biliyoruz?

-Allah öyle söylemiştir.

Allah'ın var olduğunu nerden biliyoruz?

-.........

Sonu yok. Körlerle sağırlar birbirini ağırlar işi bu.

Kur'an duruken niye o deli adamın risalelerine iman ediyorsunuz bakiyim?

Allah'a şirk koşmayın, oturup doğru düzgün Kur'an okuyun, dininizi oradan öğrenin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgür düşünce? :)

Ulan sen islamın ve kuranın kölesisin kölesi.

Ne özgür düşüncesinden bahsediyorsun?

Sana ne düşüneceğin, ne düşünmeyeceğin, ne söyleyeceğin, ne söyleyemeyeceğin, ne yapıp yapmayacağın söylendi.

Sein fikir belirtmene gerek yok.

Kuran ve Hadisler varken sana gerek yok.

Sen onlardan farklı nokta bile diyemezsin sevgili köle.

sen bunu söyleyerek aslında kafandaki çelişkilerin ve inandıklarındaki boşlğun ve inandığım dediklerinin zihninde yerleşmediğini gösteriyorsun. çünkü diyorsun ki kendi düşüncen değil Kur'an ve Sünnet'in düşüncesi nasıl özgür düşünce olabilir. öncelikle buradaki çelişkeleri görmek gerekiyor.

1- sen sahip olduğun tüm düşünceleri annenin karnından çıkar çıkmaz sahip olmuş gibi söylüyorsun.

2- hadi orada sahip olmadın inandığın tüm düşünceleri kendin yeniden keşfetmiş gibi konuşuyorsun.

3- özgürlük kavramı ve düşünce kavramı hakkında ciddi derecede bilgi probleminin olduğunun farkında değilsin. neden mi?

özgürlükten anlayışın istediğim şekilde algılayıp algıladığım şekilde yaşamam gerekiyor anlayışına sahipsin. ancak bu anlayışın (özgürlüğün bu tanımının insanlığı ne kadar acizliklere ve basiretsizliklere götürdüğünü tartışmak bile istemiyorum) sosyal hayat içerisinde ki statünde baktığın zaman öğrenci iken okulun kurallarına uymak zorunda olduğunveya vatandaş iken devletin kanunlarına uymak zorunluluğunda olduğunu ihmal ederek hareket ediyyorsun ki Allah'ın mülkünde olup ta (gücünüz yetiyorsa bu mülkten çıkıp gidiniz ki asla buna gücünüz yetmeyecektir) onun mülkünün kanunlarına uymamayı nasıl izah edebileceksiniz.

muhtemelen diyeceksiniz ki Allah yok ki mülkü olsun. hiç mümkün müdür bir iğne ustasız, bir kitap yazarsız olabilsin. en basit bir kitap dahi yazarsız olamazken sahip olduğun muhteşem vücudun yaratıcısız sahipsiz olabilsin?

saygılarla modern kölelik içinde yetişmiş cahil arkadaş....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hadi ordan, emperyalist usagi fetosun sakirtleri tarafindan beyni cipslenip ortaliga salinmis yaratik...

Kirtasiyeler kuse kagitlarla doluymus...

Kicini temizlemeyi bilmeyen bedevinin uydurdugu allah neden kuse kagida bastiramamis onu anlat...Üstelik kagit o tarihten 600 sene önce bulunmus oldugu halde...

Hiyerogliftendemi haberi yoktu cumbullunun?

Konu hakkinda cok fazla argüman bulunmakta ama bu argüman nurcunun anlama kapasitesine göredir. Daha agir olan argümanlari beyinleri kaldirmamakta...

Bu basliga bulasana kadar allahla ilgili basliklarda allahini savunmaya calissan daha iyi olur...

Var olduguna dair hic bir belirtisi kaniti olmayan Tanri kesinlike yoktur deniliyor.Cölde, kemiklerin agac kabuklarinin, taslarin üzerlerine peydahlanmis uyduruk allahi önemseyen bulunmamakta.

öncelikle herşeyin bir edebi vardır ancak tabi ki de insanlıktan nasibini almamış bir kişiye bunu söylemek çok anlamsız olacak. Fakat hayvana dahi edep vermek insanın vazifesidir. Her ne kadar da siz hayvandan daha aşağı bir mertebece olsanız da. Unutmamanız gereken bir nokta var ki; inanmasanız dahi karşı taraftakinin değerlerine hakaret ederek onun inançlarını ne engelleyebilir ne düşüncesini değiştirebilirsiniz. sadece yapabileceğiniz güneşe gözünüzü kapamaktır ki, bununla da ancak kendinize karanlık yapabilirsiniz.

Sizin gibilerine cevap vermeye lüzum dahi yokken, sadece burayı takip eden ancak zihinleri sizin gibi boş ve safsatlarla beslenmeyen taze zihinlere yarımcı olmak için sizin gibi ciğeri beş para etmez bir insana dahi cevap vereceğim.

Öncelikle senin bedevi dediğin ve kıçını temizlemesini bilmez dediğin insan, bugün insanlığa medeniyeti öğretmiştir. Ki tarihe baktığımızda, senin ağzını açıp hayranlıkla izlediğin batı medeniyeti, temizlenmeyi bilmediklerinden dolayı parfümü çıkartmışken, biz onlardan bin sene önce o hakaret ettiğin ve onun pisliği dahi olamayacağın zatın, bize öğretileriyle o medeniyeti onlardan önce gerçekleştirmişizdir. Tabii senin gibi geri kafalılar medeniyet ne demektir onu dahi bilmezken, eminim ki bunun hakkında cevap yazacaktır.

Üslubundaki sertlikten anlaşılıyor ki, yazılanlara verecek cevap bulamadığından dolayı, hakaret yönünü tercih etmişsin. Ancak, senin gibilerine söyleyebileceğimiz bir şey vardır ki; bu gecenin sabahı, bu kışın baharı olduğu gibi, bu dünya hayatının sonu ve ahireti muhakkak ki gelecektir. Elbet birgün öleceksin. Eğer ki, Allah'a inanmıyorsan ve gücün yetiyorsa, öncelikle bu ölümü kaldır veya haydi ahiret korkun yoksa, git kendini öldür. Ki yapamayacaksın, çünkü sen de ölümden korkuyorsun. Neden?

Allah'ı anlat demişsin. Allah'ı anlatmaya ne gerek var. Gören göz, işiten kulak, gördüğün kainat ve her şey O'nu anlatıyor. Tabi ki insan gibi görene, insan gibi işitene, insanın gözüyle kainata bakana... Ancak yine de, sen ne kadar hakaret yolunu tercih edecek olsan da bu cevaplar üzerine, ben senin seviyesizliğine düşmeyerek, görmediğine inanmayan o aciz aklına ispatlayacağım.

Şimdi bir eczahane düşünelim ki içerisinde birsürü şişeler içerisinde maddeler bulunsun. bir ilacın olması için hepsinden çeşitli miktarlar (ki bunlar miligram mertebesinde) olması gerektiğini biliyoruz. Şimdi hiç mümkün müdür ki? Serseri bir rüzgarın veya aklı fikri şuuru olmayan bu maddelerin kendi kendilerine aklederek, fikrederek ve irade göstererek, birleşerek o ilacı oluştursun. bunun mümkün olmadığını okuduğun ilimler dahi sana gösterirken, acaba senin bedenin senin vücudun, bir ilaçtan daha mı aşağı ki, serseri bir rüzgar veya şuursuz hücreler, birleşerek seni oluştursun. Elbette ki eşşek, bin kat daha eşek olsa, bu saçmalığı kabul etmeyecektir. Ancak sizin gibi görmediğine inanmayan, akılları gözlerine inmiş olan kişiler, kendi akıllarını görmedikleri için dünyaya akılsız olduklarını haykırmalarına rağmen, yine de bu basit, ilkokul seviyesindeki delili belki anlayabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

DİYELİM BEN ALLAHIN VARLIĞINA İNANIYORUM. ÖLDÜM VE MEĞERSEM YOKMUŞ. NE KAYBEDERİM? HİÇBİR ŞEY

DİYELİM BEN ALLAHIN VARLIĞINA İNANIYORUM. ÖLDÜM VE EVET ALLAH VARMIŞ. NE KAYBEDERİM? HİÇBİR ŞEY. KAZANDIĞIM AHİRET HAYATI.

DİYELİM BEN ALLAHIN VARLIĞINA İNANMIYORUM. ÖLDÜM VE MEĞERSEM YOKMUŞ. NE KAYBEDERİM? HİÇBİR ŞEY

DİYELİM BEN ALLAHIN VARLIĞINA İNANMIYORUM. ÖLDÜM VE EVET ALLAH VARMIŞ. O ZAMAN NE OLUCAK???

Bu kadar çıkarcı bir bakış açısıyla nerelere gider bir insan?

Faklat bu müslümanların kurnazlıkta son noktalarıdır, bu söylemi o kadar çok duydum ki ben...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...