Jump to content

Kemalizm'e Şapka Çıkarıyorum!


Recommended Posts

Oportünist sapkın sayıklamalarına devam ediyor.

O da diğer sapkınlar gibi beni ulusalcı faşist diye nitelemiş.

Oportünistliği bu nitelemesinden bile belli oluyor.

Be ahmak! Ulusalcıdan faşist olmaz. Yurtsever demokrat olur ancak.

Faşistleri milliyetçi, ırkçı kanatta arayacaksın. Bir de oligarşi içinde.

Ulusalcı antifaşisttir, antiemperyalisttir, tam bağımsızlıkçıdır.

Ulusalcılık tüm devrimcileri de kapsar, yeter ki yurtsever olsunlar.

Ulusalcılık soldur, devrimcidir, halkçıdır.

Gerçek Kemalistler de ulusalcılık içinde yer alırlar.

Ulusalcılık içinde milliyetçiliğe, ırkçılığa yer yoktur.

Ulusalcılar, ulusal demokratik devrim güçleridir.

Ama dedim ya, "liberal sol" diye vaaz verenleri sol zanneden bu sapkınlar, o liboşların söylemlerini sol düşünce zannedip alarak gerçek solculara saldırıyorlar.

Liboşlar sürekli ulusalcılara saldırdıkça, bu salaklar da "solcu olmak, ulusalcılara saldırmak demek" diye algılıyor, liboşlarla aynı kulvarı paylaşıyorlar.

Liboşlar Kemalistlere saldırdıkça, bunlar da Kemalizmi düşman sanıyor ve saldırılara alkış tutuyor.

Bir de kalkıp Mahir'i, Deniz'i de ağızlarına alarak kirletiyorlar. Mahirci geçiniyorlar..

Sen daha ortada yokken biz "Mahir Hüseyin Ulaş-Kurtuluşa kadar savaş!" nidalarıyla faşist saldırıları püskürtüyorduk.

Döneminin Boğaziçi Dev-Genç'in sorumlusuna faşist diyecek oportünist sapkın.

Dünkü yeni yetme, çıkacak Mahir'in tek müttefikimiz dediği kemalistlere küfredecek, "çöküyor, çöktü" diye bayram yapacak., hem de Mahircilik taslayarak.

Aç da "Bütün yazılar" ın son kısmını oku.

"Öncü Savaşı aşamasında olan THKP-C'nin küçük-burjuva aydın çevrelerdeki müttefiki, ancak Kemalistler olabilir." diye yazıyor mu, yazmıyor mu gör.

Bunu kalkıp da günümüzün liboşları ya da oportünist Rony'ler, Tarkan'lar mı değiştirecek?

Kemalizm'i müttefik değil de, düşman ilan eden Mahir'lerden, Deniz'lerden de vazgeçsin, adlarını kirletmesinler.

Ben müttefiklerimi savunuyorum.

Kemalizme yapılan saldırılar, emperyalistlerden, işbirlikçi liboşlardan ve dinci feodallerden geliyor.

Onlar devrimcilere de, sola, sosyalistlere de düşman.

Kemalistlerin düşmanı benim de düşmanım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 113
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sağolasın.

O forumu biliyorum.

Kemalistleri anında şutluyorlar; yazdıklarını hiçbir neden göstermeden siliyorlar.

Yaşadığım ve deneyimlediğim için yazıyorujm bunları boş sanmayın.

Bir sürü sapığın, sürüngenleşmiş liboşun cirit attığı bir bok çukuru orası.

Pante'nin neden bu kadar sinirlendiğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sağolasın.

O forumu biliyorum.

Kemalistleri anında şutluyorlar; yazdıklarını hiçbir neden göstermeden siliyorlar.

Yaşadığım ve deneyimlediğim için yazıyorujm bunları boş sanmayın.

Bir sürü sapığın, sürüngenleşmiş liboşun cirit attığı bir bok çukuru orası.

.......... :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sapkın oportünistin liboşların ağzıyla konuştuğunu belirtmiştim.

B unu inkar ederken "Atatürk'ün fikir derinliği yoktu" diyerek bir liboş akademisyenin zırvasını tekrarlayarak yakalanmış.

Hiçbir devrimci, hiçbir solcu Atatürk'ün fikir derinliği olmadığını söyleyerek saçmalamamıştır.

İftiralarını da sakız etmiş, tekrarlayıp duruyor. Ama ortaya somut bir kanıt koyamıyor.

Ulusalcıların faşist olduğunu iddia ederken bunu kanıtlamak yerine, benden antifaşist eylem örneği soruyor ahmak.

Sanki o başka bir dünyada yaşıyor. Şu son yıllarda verilen mücadeleyi görmezden geliyor.

AKP faşizmini faşistlik saymıyor. Silivriye tıkılan yurtseverleri, aydınları düşman görüyor çünkü.

Sen daha hangi antifaşist mücadeleyi soruyorsun. Eline silah alıp da ocak mı basacaklardı bre şaşkın?

Senin isimlerini sıraladığın örgütlerin hangisi ne eylem ortaya koyabiliyor? Sen ne yapıyorsun faşistleri alkışlamaktan başka?

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katli ile ilgili getir kanıtını, iftiranı ispatla.

Dersim'in soykırım olduğu yalanını ispatla.

Atatürk'ün hasta olması, Dersim'den sorumlu olmadığını göstermezmiş.

Şunu kafalarına iyi soksun beyinsizler:

Padişahın yetkileri Atatürk'ten çok daha fazlaydı.

Ermeni tehciri konu olduğunda sorumlusu olarak İttihatçı Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa görülür.

Karşımda olsalar, "o dönemin padişahı kimdi?" diye sorsam eminim ki bilemezler.

Çünkü padişah sorumlu görülmez, konuda adı geçmez.

Neden?

Çünkü ülkeyi hükümet yönetir ve tüm bilgiler bakanlara gelir.

Bakanlar, bilgilerin önemli olanlarını başbakanla paylaşırlar.

Başbakan da çok önemli gördüklerini meşrutiyette padişaha, cumhuriyette cumhurbaşkanına anlatır.

Aktarılan bilgilerin haricinde daha geniş bilgilere, detaylara sahip olamazlar.

Çünkü o dönemde bugünkü gibi iletişim kaynakları yoktur.

Ama bu Atatürk düşmanları alçakça Dersim'den Atatürk'ü sorumlu tutmaya çabalarlar.

Dersim acısını yaşamış olanlar bile bunu yapmaz ve Atatürk'ü ayrı tutmaya çalışırken, bunlar içine sokmak için yırtınır.

Seyit Rıza'nın idamını bile "Atatürk bölgeye gelecek, affettirir sonra" diyerek öne çektiklerini bütün Dersimliler bilir.

Bu alçaklar bilmezden gelir.

İşte Dersim Gerçeği

İşte Mustafa Suphi Gerçeği

Bu da bonusu olsun:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mahir Çayan'ın Kemalizmle ilgili söylediklerini "O dönemin şartlarında politik söylem" diyerek

bir anlamda Mahir'e takiyyecilik ima eden bu oportünist sapkına en iyi yanıtı Deniz Gezmiş veriyor:

"Stratejik olarak düşüncelerimizi hiç bir zaman saklamayız. Hangi şartlarda olursak olalım bunu açıkça söyleriz.

Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz.

Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak;

Düşüncelerimiz her zaman açıkça ifade ederiz."

Peki Atatürk'ü küçük görenler kimlerdir?

Atatürk'e sahip çıkanlar kimlerdir?

Yine Deniz'den dinleyelim:

(Hakkımızda iddiannamede) "Fikir özgürlüğünü ve anayasayı paravan yapanlar, önceleri Atatürkçü geçinirken;

onun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar. Sadece Mustafa kemal tarafını beyan ediyorlardı." diye bir cümle mevcuttur.

Bunu kesin olarak reddediyorum. Asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmezler. Bu kasten tahrif edilmek isteniyor.

Gerçekler örtülmek isteniyor. Bu cümle art niyetle hazırlanmıştır.

Bu memlekette Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa; Onlar da bizleriz.

(...) Mustafa kemal sağ olsaydı bugün, çok şaşırırdı."

Sanki işbirlikçi liboşların taklitçisi bu sapkın oportüniste ve onun gibi düşünen solcu geçinenlere yanıt vermiş.

İzleyelim:

Dersimiz devam edecek. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herşeyden önce bilinmelidir ki; Kemalizm bir rejim şekli, bir ideoloji, bir sistem değildir.

10 yıl önce Kemalizm diye bir yönetim şekli yoktu ki, bugün o yönetim çökmüş, yerine yeni bir sistem kurulmuş olsun.

Kemalizm, ilkeler-prensipler bütünüdür, yani bir doktrindir.

Bu ilkelere dünyanın başka bir ucunda bir insan da sahip olabilir.

O insan da özgür vatandan, halkçılıktan, devrimcilikten, devletçilikten yana olabilir.

Ama Türkiye'deki adı önderinden dolayı Kemalizm olmuştur.

Bu adı koyanlar da batılılardır. Aynı Anadolu'ya "Türkiye" diyenlerin de batılılar olması gibi.

Dünyada feodal kalıntıları gözardı ettiğimizde iki sistem vardır.

Kapitalizm ve sosyalizm.

Bunlar çeşitli versiyonlarla türlere ayrılarak uygulanırlar.

Örneğin sosyal demokrasi kapitalizmin mi yoksa sosyalizmin mi bir versiyonu olduğu tartışmalıdır.

Uygulamada çok farklı ya da yetersiz örnekleri olduğundan kesin bir niteleme yapılamamaktadır.

Ama sosyalistlerin gözünde kapitalizmin, kapitalistlerin gözünde sosyalizmin dalıdır.

Benzer şekilde karma ekonomi de, kimi liberallerce sosyalizmin, kimi sosyalistlerce de kapitalizmin dalı olarak görülmüştür.

Başlangıçta Türkiye için düşünülen hedef devlet sosyalizmi olsa da, zaman içinde bunun uygulaması olanaksız görüldüğünden,

devletçilik ağır bassa da milli bir anlayışla kapitalizmin temelleri atılmıştır.

Kemalist fikirler bu temeller üzerinde biçimlenmiştir.

Kemalizm bir sistem olmadığı için çökmemiştir.

Sahip olduğu ilkelerin çoğu da çökecek türden değildir.

Bu ilkelerden tam bağımsızlık, laiklik, halkçılık, yurtseverlik, cumhuriyetçilik-demokratlık ve devrimcilik daima varlığını sürdürecek ve şiddetle savunulacak ilkelerdir.

Bugün bu ilkeler devlette ve devleti yönetenlerde mevcut mudur?

Hayır.

10 yıl önce mevcut muydu?

Hayır.

40 yıl önce mevcut muydu?

Hayır.

Örneğin 30 yıl önceki Kenan Evren'in düşünce yapısını ele alalım:

Tam bağımsızlıktan yana olduğu söylenebilir mi?

Hayır.

Halkçı mıydı, devrimci miydi, yurtsever miydi?

Hayır.

Laiklikten yana mıydı, demokrat mıydı?

Hayır. Demokrat olsaydı darbe yapmazdı. Laiklikten yana olsaydı; her konuşmasında ayetlere yer vermez, din dersini zorunlu kılmazdı.

Öyleyse neyin yıkımından, çöküşünden söz ediliyor?

Kemalizmin ilkeleri insanlarımızın kafasında mevcuttur.

Kimi insanımız bu ilkelerin tamamına sahiptir.

Kimi insanımız bir kısmına.

Örneğin halkçıdır, laiklikten yanadır, devrimcidir, demokrattır ama devletçi değildir.

"Ben Kemalistim" diye düşünmez. Öyle bir savunusu ya da etiketi yoktur. Ama laikliğe sımsıkı bağlıdır, yurtseverdir, çağdaşlıktan, devrimlerin korunmasından yanadır.

Ama iktidarı elinde bulunduranların amaçları-hedefleri bu kişilere terstir. Onlar iktidarın önünde bir engeldir.

O yüzden onları tasfiye etmek ister. Kurumlardan bu nitelikteki kişileri temizlemeye çalışır ve cemaat yanlılarını, gericileri, laiklik karşıtlarını kadrolaştırır.

Bizim liboş kafalı sapkın oportünistler de bu duruma "Yaşasın kemalizm yıkılıyor, çöktü. Ohhh!" diye alkış tutar.

Halbuki o kurumda kendisi de olsaydı, sırf laikliği savunduğu için tasfiye edilenler arasında yer alacaktı.

Ama bu şapşallara "Kemalizm'in tasfiyesi" diye yediriliyor.

Kemalizm'in ilkelerinin bütününe sahip Kemalistler çoktur elbette.

Ama o ilkelerin bir kısmına sahip olanlar daha çoktur.

Ve gericiler ayırdetmeksizin tümünü Kemalizm kefesine koyar.

O yüzden sosyalistmiş, sosyal demokratmış, sağcıymış-solcuymuş ayırmaz.

Kemalistleri çökerttiklerini söylediklerinde hepimiz çökmüş sayılırız.

Çünkü artık laiklik çökmüştür, demokrasi çökmüştür.

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Seni kızdıran zat-ı muhterem şöyle yazmış:"gördüğünüz gibi modlar burda çok demokratik.İşte ben de bu yüzden ateistforumu bırakıp turan dursunda yazmaya başladım".

benim bildiğim kendisi sapık,sapkın olduğu için atıldı burdan :D ,istifa etmiş havası vermiş bide

tarihinde zındık tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Seni kızdıran zat-ı muhterem şöyle yazmış:"gördüğünüz gibi modlar burda çok demokratik.İşte ben de bu yüzden ateistforumu bırakıp turan dursunda yazmaya başladım".

benim bildiğim kendisi sapık,sapkın olduğu için atıldı burdan biggrin.gif ,istifa etmiş havası vermiş bide

Sevgili Zındık;

O ifadesini gördüm de, oportünistliğine yakışır bir yalan olduğunu belirtmem gerektiğini düşünsem de site polemiğine girmek istemediğimden değinmemiştim.

Ayrıca oradaki mod'ların demokratikliğinin ölçüsünü biz iyi biliriz. Bizi de bilen bilir. Ne yazdığımız, nasıl yazdığımız, seviyemiz yıllardır ortadadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir ulustur, ulusalcılıktır düşmanlığı almış gidiyor bu oportünist sapkınlarda.

Ama diğer taraftan Mahir'ci, Deniz'ci geçiniyorlar.

Bırakın Mahir'i, Deniz'i en baş sosyalist usta Lenin bile ulusalcıdır halbuki.

Aşağıdaki yazı bir Rus milliyetçisine ait değil, Lenin'e aittir:

Lenin'den:

"Biz şuurlu Rus proleterleri ulusal şuur duygusuna yabancı mıyız? Elbette hayır! Biz dilimizi ve yurdumuzu severiz, onun emekçi kitlelerini (yani nüfusunun 9/10'unu) şuurlu bir demokrat ve sosyalist yaşayışına yükseltebilmek için herkesten çok çalışan biziz. Çar cellâtlarının, asılzadelerin ve kapitalistlerin bizim güzel yurdumuzu nasıl ezdiklerini, onu nasıl sefil kıldıklarını görmek herkesten çok bize ıstırap verir. Ve bu zulümlere bizim muhitimizde, Rusların muhitinde de karşı konulmuş olması; bu muhitin Radişçev'i, Dekabristleri, 70 senelerinin inkilâpçılarını ortaya çıkarmış bulunması; Rus amelesinin 1905 senesinde muazzam bir kitle fırkası yaratması; aynı zamanda Rus mujiğinin demokratlaşarak büyük toprak sahiplerini ve papazları defetmeğe başlaması bizim göğsümüzü kabartır..."

"... Biz ulusal gurur duygusuyla doluyuz. Çünkü Rus ulusu da devrimci bir sınıf yaratabildi. Rus ulusu da insanlığa yalnız büyük katliâmların, sıra sıra darağaçlarının, sürgünlerin, büyük açlıkların, çarlara, pomeşçiklere, kapitalistlere zilletle boyun eğişlerinin nümunelerini göstermekle kalmadı; hürriyet ve sosyalizm uğrunda büyük kavgalara girişebilmek istidadında olduğunu da ispat etti."

«Biz ulusal gurur duygusuyla doluyuz ve bilhassa bundan dolayı kendi esir mazimizden nefret ediyoruz. Bizim esir mazimizde pomeşçiklerle asilzadeler Macaristan'ın, Lehistan'ın, İran'ın, Çin'in hürriyetini boğmak için mujikleri muharebeye sürüklemişlerdi. Biz ulusal gurur duygusuyla doluyuz ve bilhassa bundan dolayı bugünkü esir halimizden; aynı pomeşçiklerin kapitalistlerle uyuşarak Lehistan ve Ukranya'yı ezmek, İran'da ve Çin'deki demokratik hareketi boğmak, ulusal haysiyetimizi berbat eden Romanof'lar, Bogrinski'ler, Purişkeviç'ler çetesini kuvvetlendirmek için bizi harbe sürüklemek istemelerinden nefret ediyoruz. Hiç kimse esir doğmuş olduğundan dolayı kabahatli değildir. Fakat esaretini haklı bulan, onu yaldızlayan (meselâ Lehistan'ın, Ukranya'nın v.s.'nin ezilmesine Rusların «vatan müdafaası» adını veren) esir, yeryüzünün en aşağılık mahlûkudur.»

Lenin, Sosyal demokrat, 35 / 1914

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dersimize devam edelim.

Bu sapkın oportünist Nazım Hikmet'ten de bahsetmişti yazısında.

Şimdi görelim bakalım Koca Nazım ne demiş Kemalizm hakkında, Türk milleti hakkında, 2. ulusal bağımsızlık savaşı hakkında:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz tam bağımsızlık ve gerçek bir demokrasi için ulusal demokratik devrimi savunurken her sınıftan, her kesimden yurtsever demokratların birliği için, elele vermesi için uğraş veriyoruz.

Biz bu birliği sağlamak için uğraş verirken, liboşların söylemlerinden etkilenmiş sapkın düşünceleriyle sözde sol geçinen oportünistler, birlik ve dayanışma anlayışını yıkmak için yırtınmaktalar.

Demokratik devrim için en başta gelen müttefik olan Kemalistlere faşist diye saldırmaktalar.

Bu ülke önce işçisinden köylüsüne, subayından esnafına, memurundan tüccarına, öğrencisinden işsizine kadar halkın birliğini sağlamalı ve yurdunun bağımsızlığını, siyasi ve ekonomik özgürlüğünü kazanmalıdır. Bunun içinde ayrılıkları körüklemenin, ittifak yapılacak zümreler arasında fesat çıkarmanın anlamı var mıdır?

Böyle bir birliğin oluşmamasını kim ister?

Elbette en başta emperyalistler.

Bunu kim dile getirir, fesatlığı kim yapar?

Elbette işbirlikçi liboşlar.

"Liberal sol" diye devrimcilerin arasına nifak sokan ve yurtseverliği karalayan, Kemalizm'i faşist diye sunmaya çalışan da bu liboş bozgunculardır.

Bunlara kapılan oportünist kafalılar da benzer söylemi dillerine dolar ve iktidara saldırmak yerine CHP'ye saldırır. Dinci faşistleri bırakır, Kemalistlerle uğraşır.

Yine Nazım'dan dinleyelim, bakalım birlik konusunda, emperyalizm konusunda ne söylemiş:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hafız Bey! Hafız Bey!

Varlığını sürdürmek ve iyi bir gelecek için milletine sahip çıkmalısın.

Bu durum hem 10. yy da hem 16. yyda hem 20. yyda hem 21. yyda geçerlidir.

varlık ve gelecek için Kemalizme sahip çıkmak ilizyonistlik mi?

kırk küsür sene evvel kemalizme şapka çıkaranlar neyse de, 21.yyda hala şapkadan kemalizm çıkarmaya çalışanlara ne demeli?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...