Jump to content

Kurandan bilimsel Evren tanımları


Recommended Posts

Mü'min suresi 36. Ey Haman bana bir kule yap belki yollara , göklerin yollarına erişirim...

Firavun gökte yol olduğunu mu sanıyor? ''Esbabessemavat'' göklerin yolları değildir. ''Esbabessemavat'' göklerin ipleri veya göklerin halatlarıdır. Yani firavun gökten aşağı sarkıtılmış halatların olduğunu sanıyormuş. Herşeyi çok bilen allah ''firavun öyle sanıyor ama siz öyle sanmayın gökte halat malat yok'' diyemiyor.

Kaf suresi 6. Onlar üstlerindeki göğü nasıl yapmışız nasıl süslemişiz bir bakmazlar mı? Onda hiçbir çatlak da yoktur.

Kurana göre gökyüzünün süsleri yıldızlardır. Yani yıldızlı bir gece gökyüzüne baksanız ve o esnada gökte bir çatlak oluşsa, siz o çatlağı görebilirsiniz!!!. Gökte çatlayabilecek bir şey var mı? Uzay boşluğu çatlar mı? Önceki yazımda söyledim, gene söylüyorum; bu kitabı yazan insanlar gökyüzünü kapalı sanmışlar. Üstlerinde bir tavan olduğunu düşünmüşler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herşeyi çok bilen allah ''firavun öyle sanıyor ama siz öyle sanmayın gökte halat malat yok'' diyemiyor.

bu kitabı yazan insanlar gökyüzünü kapalı sanmışlar. Üstlerinde bir tavan olduğunu düşünmüşler.

Senin düşüncene göre Allah herkese özel melek gönderecek. Aklındaki soruları dilediğince soracan. Zamanında melek gönderseymiş diyenlerden ne farkın var

Şeytanların taşlanmasından bahseder. Ama ayrıntılı anlatmaz. Çünkü imtihan devam ediyodur. Ama açık bir çelişki de getiremezsin kurandan. Açık mucizeler ise iman nuruyla görünür. Kimin aklına gelir o kayanlar taş diye?

Yer döşenir döşek yapılır, gök tavan kılınır.

Hem avama hem bilmişe bundan güzel özlü sözmü olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

fusilet'e bi bakalım mı istersen.

Yeri 2 gün

Rızıkları 4 gün

Yedi Göğü 2 gün

---------------

Topla 8 gün. Soru 1 . Burası niye 8 gün NİYE 6 gün değil

Soru 2. ilk iletimde verdiğim önce yer sonra gökler konusunu ne yapacağız onu düşündün mü?

bir üstteki mesajı bile okumamamışsın. kendi kendine konuş bakalım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu güne kadar dünya tarihinde gökte bir yol gören veya yola benzeyen bir şey gören var mı? Firavun veya kur'anı yazan insanlar veya okuyan insanlar gökte bir yol olmadığını bilemeyecek kadar cahil mi?

Kur'anda yol anlamında kullanılan kelimeler vardır; yani sebil ve sırat. Sebeb veya esbab kelimesinin yol anlamında kullanıldığı bana pek inandırıcı gelmiyor.

SAD10- göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin mülkü (sahipliği, yönetimi) onların mı? Öyle ise sebeblerine yapışarak göğe yükselsinler!

SAD 10-Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülk ve saltanatı onların mı? Eğer öyleyse sebepler içinde yükselsinler.

Şimdi bu ayette allah, mekkeli müşriklere kainatı yöneten ben değil de siz iseniz göğe yükselin, göğe çıkın diyor. gökte ne var? allah var. Yani çıkın karşıma diyor. Çıkamıyorsanız işime karışmayın diyor.

Fakaat bunların göğe çıkabilmeleri için allahın gökte bir kapı açması gerekiyor.

HİCR 15/14-15. Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan çıkmağa koyulsalar: "Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik" derler.

Kapıyı allah açmayacağına göre gücünüz yetiyorsa hükümranlık sizde ise kapıyı açın veya açtırın demeye getiriyor sad suresi 10. ayette.

Şimdi kapı (bab) ve sebeb birbirinden farklı kelimelerdir. öyleyse anlam yönünden de az veya çok fark olmalıdır.

Diyelimki müşrikler gökteki meleklere bir kapı açtırmayı başardılar. Peki o kapıya kadar nasıl yükselecekler? İşte burada sebebler (sarkıtılacak halatlar) devreye giriyor. Aslında bu ayetlerde mekkeli müşrikler kandırılıyorlar. Göğe yükselebilseler ya soğuktan donarlar ya da oksijensizlikten ölürler. Neyse biz masalımıza geri dönelim. Yani allaha göre insanların göğe ve göklere çıkabilmeleri teorik olarak mümkündür. İşte bu nedenle allah sad suresi 10. ayette müşriklere ''öyleyse halatlarda yukarıya tırmanın'' diyor.

Mü'min 36. ayete dönecek olursak, bence Firavun (veya firavunu kafasında canlandıran) şöyle düşünmüş ''ben yeterince yüksek bir yere çıkabilirsem birisi gökte bir kapı açıp bana bir halat sarkıtabilir''. Yani burada firavun göktekilerin kendi tarafında, kendine dost olduğunu varsayıyor. Firavun neden yüksek bir yere çıkmak isteyebilir? Herhalde şöyle düşünmüş; ''yerle gök arasındaki mesafe kadar uzun bir halat olamaz''.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...

Kurana göre allah göktedir. 6 günde yeri ve göğü yaratıp gökteki arşına kurulmuştur. Çağdaş müslümanlara(!) göre ise allah ne yerde ne gökte her yerdedir. 150 milyar ışık yılı genişliğindeki evrenin her yerinde. Bana göre kurandaki allah ise çölde çadırda yaşıyor bazan da dağdaki mağarada dinleniyor. Evreni de burdan gördüğü şekilde algılamış ve yazmış.

Şaka bir yana kuran'ı yazanlar yere ve göğe ait bilgileri 1-2 bin yıl önce yazılmış Tevrattan aldıkları için bilimsel hataları da kopya etmişlerdir. Aslında buna hata değil de antik çağın doğa anlayışı demek daha doğru olur. Bilimin daha gelişmediği çağlarda beklenen bir durumdur. Diğer taraftan bilimden uzak insanlar ancak böyle şeyler düşünüp, yazabilir diyebiliriz. Kuran'da yapılan açıklamalar zaten herkes tarafından bilinmektedir, orjinal ve çağdaş bilgi içermez. Yapılan tekrar irdelemedir ve allahın büyüklüğüne dikkat çekmek içindir. Kurandaki evren cam fanus altındaki kara parçasından ibarettir.

1. Yaklaşık 6 bin yıl önce yer, gök, arasındakiler ve insan 6 günde birden yaratılmıştır.

2. Dünya düzdür. Denizin ortasında birbirine bitişik 3 anakaradan oluşur. Üstünde 7 katlı direksiz bir gök bulunmaktadır. Gök üzerimize düşmesin diye tutulmaktadır.

3. Ay ve güneş dünya etrafında döner.

4. Ay ve güneş birbirlerine yakındır.

5. Ayın kendi ışığı (nuru!) vardır.

6. Ay evreleri güneşe olan açısına göre değil, zamanı öğrenmek için tayin edilmiş menzillerinden dolayıdır.

7. Gece ve gündüz güneşin hareketine bağlı olmayıp nesnel olarak yaratılmışlardandır. Birbiri içine geçip dururlar.

8. Sadece 5 gezegen bilinir. Onlar da (gezen)yıldız olarak bilinmektedir.

9. Gökte burçlar olduğu zannedilir. Aslında yerden öyle görünür. Aynı takım yıldızda, yıldızlar birbirlerinden çok uzaktadır.

10. Yıldızlar bize ay, güneş ve gezegenlerden daha yakındadır. Yakın göğün tavanına asılmışlardır.

11. Yıldızlar insanlar yollarını bulsun diye yaratılmıştır.

12. Kayan yıldızlar allahın arşını dinlemeye gelen şeytanı taşlamak içindir.

13. Gök gürültüsü insanları korkutmak, yıldırımlar da dilediğini çarpmak içindir.

14. 100 milyar galaksiden habersizdir.

15. Göğün üstünde gök denizi olduğunu zanneder. Yer denizi ile karışmaması sağlanmıştır.

Bunun dışında doğaya, biyolojiye ait tanımlarını da vereyim.

16. Yağmur bulutların arasından gök denizinden indirilir.

17. Amerika, Avusturalya, Antarktika kıtalarından ve sadece buralarda görülen bitki ve hayvan türlerinden habersizdir.

18. Önce bitkiler, sonra hayvanlar yaratılmıştır. Güneş ve ay daha sonra yaratılmıştır.

19. Bütün canlılar çift (erkek-dişi) olarak yaratılmıştır.

20. İnsanların çabaları sonucu genetik değişime uğrayan evcil hayvanları, bitki ve meyveleri de olduğu tanrı yaratmıştır.

21. Eşeyli üreme ile ilgili anlatımlar karışıktır. Spermatozoa ve yumurta bilinmez.

22. Mikroskopik canlılardan habersizdir.

23. Kalp beyin gibi fonksiyonlara sahiptir.

24. Bir Sümer miti olan Büyük Tufan gerçeklik olarak alınmıştır.

25. Asanın yılana dönüşmesi, karıncaların ve kuşların konuşması, ölülerin diriltilmesi, körlerin iyileştirilmesi, denizin yarılması gibi gerçekleşmesi olanaksız olaylara yer verilmiştir.

26. Kendiliğinden gerçekleşen doğal olayları, afetleri, olmayan bir yaratıcıya atfeder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizler yanılmışız!Sizler apaçık bir sapıklık içindesiniz.Bu konuyu açan arkadaşın ben okula gittiğine inanmıyorum.Zira mecazi anlamdan haberi bile yok.Eey Kafirler!Allah O gün ki insanlara uzay deseydi kim anlardı.Gklerden kastını anlamayacak kadar salak değilsiniz herhalde.Kainat kastediliyor.

ENBİYA 30 - O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?

Bura da Bigbang kast edilmiyor mu? Bigbang de de madde sıkışık değil miydi?Tüm bu gkler ve yerler bitişik değilmiydi? Sizler Türkçe Dersinden zayıf alanlarsınız.Zira ne Mecazdan anlıyorsunuz ne de cümlenin manasından.

FURKAN 59 - Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır. Haydi ne dileyeceksen o her şeyden haberdar olan (Rahmân)dan dile.

Burada 6 Gün'den 1000 yıl, 50000 yıl yahut 1 Milyar yıl kastedilmiş olabilir.Hem Yaratan nasıl isterse öyle anlatır.

Eğer sizler birazcık akletseydiniz bu ayetlerden dolayı iman ederdiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kurana göre allah göktedir. 6 günde yeri ve göğü yaratıp gökteki arşına kurulmuştur. Çağdaş müslümanlara(!) göre ise allah ne yerde ne gökte her yerdedir. 150 milyar ışık yılı genişliğindeki evrenin her yerinde. Bana göre kurandaki allah ise çölde çadırda yaşıyor bazan da dağdaki mağarada dinleniyor. Evreni de burdan gördüğü şekilde algılamış ve yazmış.

Şaka bir yana kuran'ı yazanlar yere ve göğe ait bilgileri 1-2 bin yıl önce yazılmış Tevrat’tan aldıkları için bilimsel hataları da kopya etmişlerdir. Aslında buna hata değil de antik çağın doğa anlayışı demek daha doğru olur. Bilimin daha gelişmediği çağlarda beklenen bir durumdur. Diğer taraftan bilimden uzak insanlar ancak böyle şeyler düşünüp, yazabilir diyebiliriz. Kuran'da yapılan açıklamalar zaten herkes tarafından bilinmektedir, orjinal ve çağdaş bilgi içermez. Yapılan tekrar irdelemedir ve allahın büyüklüğüne dikkat çekmek içindir. Kurandaki evren cam fanus altındaki kara parçasından ibarettir.

1. Yaklaşık 6 bin yıl önce yer, gök, arasındakiler ve insan 6 günde birden yaratılmıştır.

2. Dünya düzdür. Denizin ortasında birbirine bitişik 3 anakaradan oluşur. Üstünde 7 katlı direksiz bir gök bulunmaktadır. Gök üzerimize düşmesin diye tutulmaktadır.

3. Ay ve güneş dünya etrafında döner.

4. Ay ve güneş birbirlerine yakındır.

5. Ayın kendi ışığı (nuru!) vardır.

6. Ay evreleri güneşe olan açısına göre değil, zamanı öğrenmek için tayin edilmiş menzillerinden dolayıdır.

7. Gece ve gündüz güneşin hareketine bağlı olmayıp nesnel olarak yaratılmışlardandır. Birbiri içine geçip dururlar.

8. Sadece 5 gezegen bilinir. Onlar da (gezen)yıldız olarak bilinmektedir.

9. Gökte burçlar olduğu zannedilir. Aslında yerden öyle görünür. Aynı takım yıldızda, yıldızlar birbirlerinden çok uzaktadır.

10. Yıldızlar bize ay, güneş ve gezegenlerden daha yakındadır. Yakın göğün tavanına asılmışlardır.

11. Yıldızlar insanlar yollarını bulsun diye yaratılmıştır.

12. Kayan yıldızlar allahın arşını dinlemeye gelen şeytanı taşlamak içindir.

13. Gök gürültüsü insanları korkutmak, yıldırımlar da dilediğini çarpmak içindir.

14. 100 milyar galaksiden habersizdir.

15. Göğün üstünde gök denizi olduğunu zanneder. Yer denizi ile karışmaması sağlanmıştır.

Bunun dışında doğaya, biyolojiye ait tanımlarını da vereyim.

16. Yağmur bulutların arasından gök denizinden indirilir.

17. Amerika, Avusturalya, Antarktika kıtalarından ve sadece buralarda görülen bitki ve hayvan türlerinden habersizdir.

18. Önce bitkiler, sonra hayvanlar yaratılmıştır. Güneş ve ay daha sonra yaratılmıştır.

19. Bütün canlılar çift (erkek-dişi) olarak yaratılmıştır.

20. İnsanların çabaları sonucu genetik değişime uğrayan evcil hayvanları, bitki ve meyveleri de olduğu tanrı yaratmıştır.

21. Eşeyli üreme ile ilgili anlatımlar karışıktır. Spermatozoa ve yumurta bilinmez.

22. Mikroskopik canlılardan habersizdir.

23. Kalp beyin gibi fonksiyonlara sahiptir.

24. Bir Sümer miti olan Büyük Tufan gerçeklik olarak alınmıştır.

25. Asanın yılana dönüşmesi, karıncaların ve kuşların konuşması, ölülerin diriltilmesi, körlerin iyileştirilmesi, denizin yarılması gibi gerçekleşmesi olanaksız olaylara yer verilmiştir.

26. Kendiliğinden gerçekleşen doğal olayları, afetleri, olmayan bir yaratıcıya atfeder.

İspat et bu dediklerini.Nereden biz senin ahmak bir yalancı ya da edebiyat bilmeyen bir cahil olmadığını.Getir ayetleri biz buradayız.Kaçan YOK!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizler yanılmışız!Sizler apaçık bir sapıklık içindesiniz.Bu konuyu açan arkadaşın ben okula gittiğine inanmıyorum.Zira mecazi anlamdan haberi bile yok.Eey Kafirler!Allah O gün ki insanlara uzay deseydi kim anlardı.Gklerden kastını anlamayacak kadar salak değilsiniz herhalde.Kainat kastediliyor.

ENBİYA 30 - O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?

Bura da Bigbang kast edilmiyor mu? Bigbang de de madde sıkışık değil miydi?Tüm bu gkler ve yerler bitişik değilmiydi? Sizler Türkçe Dersinden zayıf alanlarsınız.Zira ne Mecazdan anlıyorsunuz ne de cümlenin manasından.

FURKAN 59 - Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır. Haydi ne dileyeceksen o her şeyden haberdar olan (Rahmân)dan dile.

Burada 6 Gün'den 1000 yıl, 50000 yıl yahut 1 Milyar yıl kastedilmiş olabilir.Hem Yaratan nasıl isterse öyle anlatır.

Eğer sizler birazcık akletseydiniz bu ayetlerden dolayı iman ederdiniz.

Birazcık dikkatli okusan Kuran'ı imansız olursun. Önce yeri yaratıyor sonra göğü? Yer dediği bastığın toprak. Big Bang'e nasıl uyuyor anlamadım. Hem zaten yer ve gökten önce engin denizler var.

Başlangıçta yerle göğün bir olduğu her dinsel söylencede vardır. Bazan yer tanrısı ile gök tanrısını ayrılması anlamındandır. Çoğunlukla da bir çadırın direklerini kaldırmak gibi gök kubbenin genişletilerek yukarı kaldırılmasıdır. Çeviri veya tefsir yapanlar evrenin genişlediği konusundaki bilgileri bildiklerinden bu kısmı ona göre yorumlamaktadırlar.

Aslında yer ve gök yaratılmadan (ya da ayrılmadan) önce Allahın arşı sular üzerindedir. Engin denizler üzerinde allah arşını kurmuş ya da tanrını ruhu sular üzerinde dalgalanıyor.

İşte ayet;

Hud 11:7 O, hanginizin daha güzel davranacağı hususunda sizi imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı; Arşı su üstünde idi.

Tevrat'ta da tanrı daha yer ile göğü yaratmadan önce engin sular var.

Yaradılış 1:2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrının Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

Hadisler;

İbn Abbas, el-Hasen, Ata, ed-Dahhâk ve Katide şöyle demişlerdir: Yani gökler ve yer tek bir bütün idiler. Ve bunlar birbirlerine yapışıktılar.

Yüce Allah ikisinin arasını hava ile ayırdı. Ka'b da böyle demiştir: Allah gökleri ve yeri birbirinin üstünde yarattı.

Sonra aralarında bir rüzgar var etti ve bu rüzgarla onları birbirinden ayırıp uzaklaştırdı.

Gökleri yedi gök, yeri de yedi yer yaptı.

İkinci bir görüş de Mücahid, es-Süddî ve Ebu Salih tarafından şöylece ifade edilmiştir: Semalar tek bir tabaka halinde birbiri içinde idi.

Yüce Allah bunları birbirinden ayırdı ve yedi sema haline getirdi.

Yerler de aynı şekilde birbirine bitişik tek bir tabaka halinde idi. Yüce Allah onları da birbirinden uzaklaştırıp yedi tabaka haline getirdi. Bunu el-Kutebî de "Uyunu'l-Ahbâr" adlı eserinde İsmail b. Ebi Halid'den şanı yüce Allah'ın: "Acaba kâfirler görmedi mi ki göklerle yer birleşik ve yapışık idî. Biz onları ayırdık" buyruğu hakkındaki açıklamalarından nakletmekte ve şöyle demektedir: Sema tek başına ayrı bir mahluk, yer de tek başına ayrı bir mahluk idi.

Yüce Allah birinden yedi sema ayırdı, ötekinden de yedi arz yarattı.

Enbiya Suresi Kurtubi Tefsiri: http://www.multimediaquran.com/quran/turkce/021/21-kurtubi.htm

Kuran'da evren diye birşey yok. Denizin ortasında bir yer ve üstünde gök kubbe. Evren dediğiniz bu kadar. Azcık dikkat et ve tane tane oku.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İspat et bu dediklerini.Nereden biz senin ahmak bir yalancı ya da edebiyat bilmeyen bir cahil olmadığını.Getir ayetleri biz buradayız.Kaçan YOK!

Yasin 40: Ne güneşin Aya (yetişip) çatması kendisine (çarpması) yaraşır, ne de gece gündüzü geçer; herbiri birer felekte (yörüngede) yüzerler.

Kuran'a göre gece ve gündüz güneş ışınlarına bağlı olmayan allahın yaratması sonucu ortaya çıkmış nesnedirler.

Hep güneş öndedir ay ise onu izler. Bu izlenim dünyadan yapılan bir gözleme dayanır. Ay ile güneşin dünyaya olan uzaklıkları ise ay ışık hızıyla 2 saniye, güneş ise ışık hızıyla 8*60=480 saniye uzaklıktadır. Birbirlerine kavuşması, çarpması olanaksızdır. Güneşin çapı dünyanınkinden 109 kat daha fazladır. Ayın çapı ise 0.27 kat dünyanın çapı. Ama kuranın örnek aldığı kozmolojiye göre ay güneşten büyüktür.

Dikkatli bakarsanız ayın, güneşin, gece ve gündüzün dünyanın etrafında döndüğünü görürsünüz. Dünyanın döndüğü filan yok. Dünya tanımı da yok. Suların ortasında bir yer tanımlanmış.

Not: Bilmeyen olabilir. Gerçekte ay, dünya etrafında, her ikisi birden güneş etrafında dönerler.

tarihinde ermanevren tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Göklerin üstünde arşına kurulup evreni yere göre tarif etmek.

Her ne kadar modern müslümanlar(!) Allah ne yerdedir ne göktedir, zaman ve mekandan münezzehtir o her yerdedir deseler de

Kuran'a göre tanrı'ın bulunduğu yer 7 kat göğün üstüdür ama uzayı (daha doğrusu gök kubbeyi) yerden bakar gibi tanımlar.

Ancak yerden bakan biri 7 kat göğün yer etrafında döndüğünü zanneder. 7 kat gökten kasıt atmosferin tabakalarıdır diyenler. En yakın göğü yıldızlarla donattık ayetine ne diyecekler merak ediyorum. Bir şey diyemiyorlar daha ytanıt veren görmedim.

Ne yerde ne gökte her yerde (evrenin her yerinde) olan birisi göğü dönerken mi görür?

Kuran ayrıca gök taşlarını(yıldız kayması) yıldızlarla aynı kategoride görür.

Konuyla ilgili ayetleri de vereyim. Ayetle hadisi karıştıranlar için tekrar ediyorum bunlar ayet.

Tarık 8: Elbette O, onu döndürmeğe kadirdir.

Tarık 11: Andolsun o dönüşlü göğe,

Fussilet 12: Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk.

Mülk 5: Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İspat et bu dediklerini.Nereden biz senin ahmak bir yalancı ya da edebiyat bilmeyen bir cahil olmadığını.Getir ayetleri biz buradayız.Kaçan YOK!

Sevgili köle.

İspat ederek senin gözüne değil kıçına da sokulsa sen reddetmek durumundasın.

Senin başka şansın yok.

Boyunduruklu sığır gibi birşeysin.

Çıkartamazsın boyunduruğu.

İmkansız.

Çünkü o derece zekaya sahip değilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'a göre gündüz ve gece yaratılmıştır. Dünya (daha doğrusu yer) değil gece ve gündüz dönmektedir. Hikmetinden sual olmaz diyenlere şimdiden yuh be diyeyim.

Şimdi aklı evellere sormak lazım. Geceyi üzerimizde sürekli tutsaydı amerika kıtası da sürekli gündüz olurdu. Diğer durumda da tam tersi.

Gece ve gündüz düz yaratılmış bir dünyaya göredir. Bir gezegenin dönmeden durması olanaksız (fizik, termodinamik her şeye aykırı) da hadi allahtır yeri ol diye yaratan geceyi de durdurur dersiniz diye ses çıkarmıyorum.

Hala görmeyecek misiniz? Edebiyat bilip bilim bilmeyen cahiller. Bunlardan hangisi mecaz anlatım? Tanrı gönderdiği kitapda edebiyat mı yapar yahu? Anlaşılan ilahi komedi yazmış.

Konu ile ilgili ayetler;

Kasas 28:71 De ki: "Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah'tan başka hangi ilah size bir aydınlık getirir? Hâlâ duymayacak mısınız?"

Kasas 28:72 De ki: "Ne dersiniz? Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah'tan başka hangi ilah size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"

Kasas 28:73 Allah, rahmetinden ötürü geceyi içinde dinlenesiniz; gündüzü de, lütfundan isteyesiniz ve şükredesiniz diye sizin için yarattı.

tarihinde ermanevren tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...