Jump to content

Atatürk "Bıyıklı Diktatörler" listesinde!


Recommended Posts

Amerikan Foreign Policy dergisi, Ulu Önder Atatürk'ü "Bıyıklı Diktatörler" konulu listesinde ilk sıraya koydu. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, dergiye bir mektup göndererek olaya sert tepki gösterdi.

Derginin internet sitesinde Charles Homans imzasıyla yayımlanan listede Atatürk, Adolf Hitler, Francisco Franco, Saddam Hüseyin, Josef Stalin gibi isimlerin arasına dahil edildi.

Listenin girişinde, "Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, bıyığını tıraş etmiş olabilir. Ama dünyayı onun diktatör olmadığına ikna etmek için çok daha fazlası gerekiyor. Foreign Policy, bıyıklı otokratları araştırdı" ifadesi kullanıldı.

İlk sırada Mustafa Kemal Atatürk'e yer verilen listede, Atatürk için "Kayzer" nitelemesinde bulunuldu.

Atatürk'ün ilerleyen yıllarda da Türkiye'yi ekonomik ve siyasi liberalleşmeye doğru götürürken bıyığını tamamen kestiği belirtilen listede, "Bu, Türkiye'nin modern bir gelecek için Osmanlı geçmişini geride bırakmasının sembolik bir örneğiydi" denildi.

Atatürk'e ayrılan bölümde Türkiye’de bıyığın tarihi ve gelişimi anlatılırken, 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olmasıyla bıyığın da yeniden iktidara geldiği ifade edildi.

Tan: "Derin rahatsızlık duyduk"

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan mektubunda, modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Hitler, Stalin gibi isimlerle aynı yere konulduğu "Sert üst dudak" başlıklı blogdan duyduğu derin rahatsızlığı dile getirdi.

Atatürk'ün başarılarının ve arkasında bıraktığı demokratik mirasın, onu son yüzyılın en büyük vizyoner liderlerinden biri yaptığını kaydeden Tan, Türkiye'nin bugün Atatürk sayesinde Müslüman dünyasında eşsiz bir pozisyona, canlı, laik bir demokrasiye ve gelişen bir ekonomiye sahip olduğunu vurguladı.

Tan, özellikle de Ortadoğu'daki çarpıcı değişimler karşısında Türkiye'nin ilham kaynağı olarak gösterilmekte olduğu bir dönemde, Atatürk'ü "otokrat" olarak tanımlamanın "çok talihsiz, çirkin ve küstahça" bir davranış olduğunu belirtti.

Bunun yanında tarihi bir şahsiyete, bıyığına bakılarak, aynı kefeye konulamayacağı başka kişilerle aynı kategoride yer vermenin, Foreign Policy'nin bilgiye dayalı tartışmaların yeri olması ve referans kaynağı olarak kullanılması açısından kredibilitesine de hakaret olduğunu kaydeden Tan, "Hiç şüphesiz, ABD halkı da eğer kurucuları ve çağdaş liderleri fiziksel görünümlerine bakılarak benzer bir grubun arasına konulsaydı aynı tepkiyi gösterirdi" ifadesini kullandı.

Tan, derginin yayımladığı blogun, Atatürk'e, Foreign Policy'nin ününe ve yüksek kaliteli habercilikten faydalanabilecek olan kamuoyuna ciddi bir haksızlık oluşturduğunu belirtti.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN OTOKRATİK LİDERİ”

Atatürk’le ilgili maddenin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Modern Türkiye’nin kurucusuyla ilgili neredeyse her şeyin tarihi bir önemi vardır; buna üst dudağı da dahildir. Atatürk’ün genç bir subay olduğu dönemdeki (üstteki resim, yıl 1907) bıyığı Osmanlı döneminde popülerdi. Bu bıyık Kayser İkinci Wilhelm’den esinlenilmişti ve Türk entelijansiyasındaki Alman kültürünün etkisini yansıtıyordu.

Ancak Atatürk 1923’te yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin otokratik lideri olarak koltuğa oturduğunda, bıyığı muhafazakar bir dikene dönüştü. Atatürk ilerleyen yıllarda Türkiye’nin ekonomik ve siyasi liberalleşme sürecinin liderliğini yaparken bıyığını da tamamen kesti. Bu da Türkiye’nin modern bir gelecek için Osmanlı geçmişini geride bırakmasının sembolik bir örneğiydi.

Ancak Türk bıyığı o kadar kolay ortadan kaybolmadı; sonraki onyıllarda hem boyut hem de önem açısından gelişmeye ve dönüşmeye devam etti. 1970’lerde mors tarzı bıyıklar solcular arasında popüler bir aksesuara dönüştü. 1990’larda alt ve orta sınıfları, tıraşlı şehirli elitlerden ayıran bir sınıf sembolü haline geldi. 2002 yılında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın popülist yaklaşımının bir jesti olarak dudağının üzerinde iktidara geri döndü.”

http://www.cnnturk.com/2011/dunya/04/01/ataturk.biyikli.diktatorler.listesinde/611833.0/

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 66
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Senin hoşuna gittiğinden eminim ben böyle bir sunumun.

Ama terbiyesizlik hafif kalıyor.

Tamam, hadi Atatürk'ü de diktatör buluyor olabilirsiniz. Ama Hitler, Stalin, Saddam gibi canavarlarla aynı kefeye koymak şerefsizliktir, başka da bir şey değildir.

Haberi yapanlar İnönü2nün bıyığının da Hitlerinki'ne benzediğini yazamyı unutmuşlar. Maksat çamur atmak olduğu için ondan da bahsetseler iyi olurmuş.

tarihinde batatesci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin hoşuna gittiğinden eminim ben böyle bir sunumun.

Ama terbiyesizlik hafif kalıyor.

Tamam, hadi Atatürk'ü de diktatör buluyor olabilirsiniz. Ama Hitler, Stalin, Saddam gibi canavarlarla aynı kefeye koymak şerefsizliktir, başka da bir şey değildir.

Evet bende aynı şeyi düşünüyorum...

Eğriye eğri...

Doğruya doğru deriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nurcular hızlarını aldılar ya, artık ısmarlama yazılar haberlerle gizli niyetlerini böyle dökerler.

Bu haber ısmarlama haberdir.

Sevgili Fethullah Gülen Beyefendinin Atatürk'e olan nefretinin kendi piçlerinden biri tarafından ısmarlama siparişidir.

Şimdi haberden sonra o ısmarlama haber yaptıran piç hoca efendisinin yanında soluğu alıp el etek öpüp gururlanıyordur.

Sizlerin topunuzun kökü kurutulacak!

Bundan emin olun.

Mastürbasyon tiryakisi bir herifle çıkılan yoldaki sefa da cinsel tatmin momenti kadar olur :)

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nurcular hızlarını aldılar ya, artık ısmarlama yazılar haberlerle gizli niyetlerini böyle dökerler.

Bu haber ısmarlama haberdir.

Sevgili Fethullah Gülen Beyefendinin Atatürk'e olan nefretinin kendi piçlerinden biri tarafından ısmarlama siparişidir.

Şimdi haberden sonra o ısmarlama haber yaptıran piç hoca efendisinin yanında soluğu alıp el etek öpüp gururlanıyordur.

Sizlerin topunuzun kökü kurutulacak!

Bundan emin olun.

Mastürbasyon tiryakisi bir herifle çıkılan yoldaki sefa da cinsel tatmin momenti kadar olur :)

Ismarlama olduğna kanıtın nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ismarlama olduğna kanıtın nedir?

Yalan Haber.

Atatürk diktatör değildi.

Diktatörler zaten kendi hırs ve amaçlarını karşılayacak bir halka, tam tersi onların hırs ve amaçlarını karşılayacak sistem hediye etmez :)

Hilafet Diktatörlüktür.

Saltanat Diktatörlüktür.

Ulan hangi salak diktatör bu iki olguyu kaldırır?

Ben Padişahım, Kralım, Devrim Lideriyim, deseydi kimin götü yerdi değilsin demeye?

Yalan Haber Ismarlamadır.

Atatürk'ün o kadar insandan kimle sorunu olduğunu herkes biliyor.

Sokakta yürüyorsan ve tek bir düşmanın varsa ve birisi sana arkandan "Aptal" diye bağırmışsa, herhalde matematik denklemleri kurmana gerek yoktur.

Said Nursi Filmi, Devletin Eski Kürt Politikalarının çarpıtılarak yansıtılması (öyle bir çarpıtma ki dağlarda isyan, eşkiyacılık yapmaya kalkışanlara hak veren bir çarpıtma), Atatürk'e ilişkin olumsuzluklar yaratılması, Atatürk'ü sevmenin neredeyse halk düşmanlığı ergenekonculuk olması.

Bütün bunlar sistematik.

Ancak bu oyun sona erecek.

Merak etmeyin!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pravakasyon ve propagandanın bir başka çeşidide CIA tarından yapılan tekrarlanan haberdir.

Örneğin x bir devletin a suçunu işlediğini tekrar eden yılda 5-6 haber yapılır taki artık belleklerde doğruluğu oluşsun diye. Bu propagandanın tetrarlama ilkesidir.

Eğer bu gibi haberler halk nezninde artık kabul görmüş ise haber asla yapılmaz çünkü daha fazla haber inandırıcılığını yitirir buda doygunluk ilkesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fahişe evladının birinin dediklerinden bize ne ? hepsi oyun ve kandırmacadan ibaret.

İstedikleri kadar diktatör kefesine koysunlar, Atatürk'ün yaptıklarının onda birini yapsınlar da görelim.

Bıyıklı diktatör yakıştırması yapanların da düşünsel destekçileri olan fethullaçılar siz de bıyıklı değil misiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Kemalist olarak söylüyorum Atatürk diktatördü. Zaten olması da gerekiyordu. Atatürk diktatör olmasaydı, ya ben diktatör olmayayım halkın isteğine kulak vereyim arkadaşlarıma danışarak hareket edeyim deseydi bugün değil modern bir ülke cumhuriyet bile gelemezdi.

Atatürk Cumhuriyeti bile çok zor şartlarda getirdi. Cumhuriyete değil halk meclisten bile muhalifler vardı.

Atatürk halka rağmen hareket etti. Meclisteki muhaliflerine rağmen hareket etti. Muhalifler susturulmasaydı belki bugün latin alfabesine geçmemiş olucaktık, soyadı kanunu olmayacaktı laiklik anayasaya girmeyecekti, devletin dini islamdır maddesi anayasadan çıkarılmayacaktı.

Atatürk demokrasiyi, çağdaşlığı, laik modern standartları zorla getirdi zaten başka türlü de gelmezdi. Atatürk bir diktatör olarak ülkenin demokratikleşmesi uğruna kurban olmayı göze almıştı zaten.

Atatürk demokrasiyi sadece getirdi ve sisteme yerleştirdi. Ancak düğmesine basıp çalıştırmadı haklı olarak. Çünkü önce getirdiği demokrasi sisteminin içinin doldurulması, eksik parçaların eklenmesi gerekiyordu. Atatürk'ten sonra İnönü düğmeye bastı ve sistem çalışmaya başladı.

Bugün bile demokrasinin nelere sebep olduğunu görüyoruz. İktidar ülkenin ağzına .ıçıyor ama bu iktidar gelecek seçimlerde yine rekor bir oy ile yine iktidar olacak. Tayyip diyor ki, demokrasi bizim için bir araç. Yani biz amaçlarımıza ulaşmak için demokrasiyi kullanıyoruz diyor. Yargıyı da demokratik yolla ele geçirdi. Şeriatı da demokratik yolla getiricek. Demokrasiyi demokrasi ile yıkacak.

Demokrasiye isyan etmiyorum. Sadece bu beyin özürlü man kafalı coğrafyada demokrasi gibi bir sistemin işlemeyeceğini düşünüyorum. Demokrasi çağdaşlaşmış toplumlarda işler. Akıllı toplumlarda işler. Bu çağdaş ve akıllı toplumlarda demokratik yolla seçilenler demokrasiyi kendi amaçları için kullanmazlar, kullanamazlar da zaten. Oraların halkları gözü açık olduğu için iktidarın en ufak yanlışında partiyi iktidardan indirmeyi bilir. Ama burada ki cahil halk ağzına da .ıçılsa bilmez.

Bizim gibi toplumlara demokrasi uymaz. Bu ülke ya şeriatçıların ya da kemalistlerin diktatörlüğü altında yaşayabilir ancak. Sadece birinin ideolojisi hakim olacak. Dün kemalistler hakimdi ülkeye, muhalifler çeşitli bahanelerle susturulmuştu devrimler uğruna, bugün de iktidar kendi ideolojisini hakim kılmak için muhalifleri ergenekon bahanesiyle susturuyor. İşte demokrasi bu yüzden böyle toplumlarda olmaz. Çağdaş toplumlarda partiler demokrasiden yararlanıp her yeri kendi ideolojileriyle kaplamayı amaçlamazlar.

tarihinde VahsisBack tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Atatürk demokrasiyi sadece getirdi ve sisteme yerleştirdi. Ancak düğmesine basıp çalıştırmadı haklı olarak. Çünkü önce getirdiği demokrasi sisteminin içinin doldurulması, eksik parçaların eklenmesi gerekiyordu. Atatürk'ten sonra İnönü düğmeye bastı ve sistem çalışmaya başladı.

Şu getirilen ama düğmesine basılmayan demokrasiden biraz bahset de anlayalım vahsi.

O düğmeye niye kendi basmamış da İnönü basmış?

Ben böyle bir demokrasi bilmiyorum.

Atatürk'ün demokrasi getirdiğini de bilmiyorum.

Benim bildiğim 1908 devrimiyle yarı demokratik meşrutiyete geçildiği.

Ama Cumhuriyet döneminde bu yarı demokrasinin askıya alındığı.

1-2 kez tekrar denenip başarılı olunamayınca vazgeçildiği.

Sen hangi demokrasiden bahsediyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

atatürk çok değerli ve inanılmaz derecede etrafdakilerden 20-30 gömlek üstün biri idi.ileri görüşlülüğü inanılmaz derece de idi.vahşinin yazısının bir kısmına katılıyorum.

atatürk belkide dünyaya gelen en büyük liderdir.(elindeki malzeme ve ypabildikleri düşünülünce )

diğer yandan bu ülkeye en büyük zararı verenlerden biri de "atatürkçülük" tür.

ne acı

Link to post
Sitelerde Paylaş

Derginin internet sayfasına birisi (bizim vahsi gibi biri) yorum göndermiş. Hem de Türkçe.

Hey Georg Georgian, lafim sanadir okuyasin...

Yazdiklarindan anladigim kadariyla ya ermenisin ya da kürt ve kalibimi basarim yazdiklarimi okuyup anlayacak kadar da Türkçe biliyorsundur. Gördügüm kadariyla senden baska da muhalefet eden yok! Sen bu platformda istedigin kadar yirt bir taraflarini, günes balçikla sivanmaz be evladim.

Içi Türk nefretiyle mundar olmus çocugum, cehalet geçicidir ama salaklik baki. Tarihi gerçeklere öyle senin yazdigin gibi basit bir iki kelime ile muhalefet edilmez. Hadi kaynak göstererek anlat engin bilgini de takdir edelim seni.

Hangi milletten olursan ol tarafsizca arastir, oku, ögren sonra yap yorumlarini fakat sen konuyla ilgili cehaletinden kurtulursan muhalefet edecek gerçegin kalmaz be çocugum.

Ha bu arada yorumlarindan birinde http://rasterast.com/ip=1275 linkini kanit diye yazmissin ya, açilan sayfada en üstte küvette öldürülmüs çocuklarin resmi görünüyor, o resim EOKA militanlari tarafindan Kibris’da katledilen, dönemin Kibris Türk Alay Kuvvetleri Doktoru Binbasi Nihat ilhan’in esi ve üç çocugunun resmidir. Al sana benden de bunun ispatinin linki http://yenisafak.com...12.2007&i=90311 Senin kanit linkinde görünen diger resimler de ermeni ve kürt çetecilerin katlettigi Türklerin resimleri. Hatta resimlerden bir tanesinde bir Fransiz askeri adamin birini vuruyor. Onlarin da ispat linkini verirsem yazi çok uzayacak, kendin ara kendin bul, yok öyle armut pis aizima düs.

Konusmak için bilmek lazim, bilmek için ögrenmek lazim ama sen hakikate erersen yalanlar üzerine kurdugun dünyan da, pesinden bunca sene körü körüne gittigin ideolojin de yikiliverir basina, bu da hiç isine gelmez degil mi evladim?

Mukadderat, bu yüzden sen fani ömrünü ya cahil ya da salak olarak tamamlamak zorundasin, bu da senin tarihinin gerçegi olacak ne yaparsin be çocugum…

Bir milletin haysiyeti yalanla karalanamaz, milletler haysiyetlerini ancak yaptiklari yanlislarla kendileri karalayabilirler. Söylenen yalanlar da söyleyenlerin münferit haysiyetsizligi, serefsizligidir. Yalan, söyleyen kisiyi baglar, bu haysiyetsizlik ve serefsizlik yalan söyleyen kisinin tabi oldugu millete mal edilemez, emi benim andaval evladim. Sen ve senin gibiler azinliktasiniz, zaten bütün derdiniz de azinliktan kurtulmak. Bundandir bütün bu çirpinislariniz, yalanlariniz.

Atatürk diktatör bir katil olsa idi, kurtulus savasi zamaninda Türklerin yaninda ne çerkezi, ne rumu, ne bosnagi, ne lazi, ne ermenisi, ne arnavutu, ne yahudisi, ne süryanisi, ne de kürdü Atatürk ile cansiperane omuz omuza vatani müdafaa etmez idi. Bunun da ispati, git Çanakkale sehitliklerindeki mezar taslarini oku belki kamil olursun.

Akliselim her zaman kazanir, unutma ki milleti, irki ne olursa olsun Türkiye topraklarinda hala akliselimler de bulunmaktadir.

T.C. vatandasi ecdadi Arnavut bir Arnavut.

Kalınlaştırdığım paragrafındaki mantığa dikkat:

Atatürk diktatör olsaydı;

Değişik etnik kökenlerden yurttaşlar Kurtuluş Savaşında omuz omuza savaşmazdı.

İspat: Çanakkale şehitliklerindeki mezar taşları. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Kemalist olarak söylüyorum Atatürk diktatördü. Zaten olması da gerekiyordu. Atatürk diktatör olmasaydı, ya ben diktatör olmayayım halkın isteğine kulak vereyim arkadaşlarıma danışarak hareket edeyim deseydi bugün değil modern bir ülke cumhuriyet bile gelemezdi.

Atatürk Cumhuriyeti bile çok zor şartlarda getirdi. Cumhuriyete değil halk meclisten bile muhalifler vardı.

Atatürk halka rağmen hareket etti. Meclisteki muhaliflerine rağmen hareket etti. Muhalifler susturulmasaydı belki bugün latin alfabesine geçmemiş olucaktık, soyadı kanunu olmayacaktı laiklik anayasaya girmeyecekti, devletin dini islamdır maddesi anayasadan çıkarılmayacaktı.

Atatürk demokrasiyi, çağdaşlığı, laik modern standartları zorla getirdi zaten başka türlü de gelmezdi. Atatürk bir diktatör olarak ülkenin demokratikleşmesi uğruna kurban olmayı göze almıştı zaten.

Atatürk demokrasiyi sadece getirdi ve sisteme yerleştirdi. Ancak düğmesine basıp çalıştırmadı haklı olarak. Çünkü önce getirdiği demokrasi sisteminin içinin doldurulması, eksik parçaların eklenmesi gerekiyordu. Atatürk'ten sonra İnönü düğmeye bastı ve sistem çalışmaya başladı.

Bugün bile demokrasinin nelere sebep olduğunu görüyoruz. İktidar ülkenin ağzına .ıçıyor ama bu iktidar gelecek seçimlerde yine rekor bir oy ile yine iktidar olacak. Tayyip diyor ki, demokrasi bizim için bir araç. Yani biz amaçlarımıza ulaşmak için demokrasiyi kullanıyoruz diyor. Yargıyı da demokratik yolla ele geçirdi. Şeriatı da demokratik yolla getiricek. Demokrasiyi demokrasi ile yıkacak.

Demokrasiye isyan etmiyorum. Sadece bu beyin özürlü man kafalı coğrafyada demokrasi gibi bir sistemin işlemeyeceğini düşünüyorum. Demokrasi çağdaşlaşmış toplumlarda işler. Akıllı toplumlarda işler. Bu çağdaş ve akıllı toplumlarda demokratik yolla seçilenler demokrasiyi kendi amaçları için kullanmazlar, kullanamazlar da zaten. Oraların halkları gözü açık olduğu için iktidarın en ufak yanlışında partiyi iktidardan indirmeyi bilir. Ama burada ki cahil halk ağzına da .ıçılsa bilmez.

Bizim gibi toplumlara demokrasi uymaz. Bu ülke ya şeriatçıların ya da kemalistlerin diktatörlüğü altında yaşayabilir ancak. Sadece birinin ideolojisi hakim olacak. Dün kemalistler hakimdi ülkeye, muhalifler çeşitli bahanelerle susturulmuştu devrimler uğruna, bugün de iktidar kendi ideolojisini hakim kılmak için muhalifleri ergenekon bahanesiyle susturuyor. İşte demokrasi bu yüzden böyle toplumlarda olmaz. Çağdaş toplumlarda partiler demokrasiden yararlanıp her yeri kendi ideolojileriyle kaplamayı amaçlamazlar.

Sen kavramları karıştırıyorsun arkadaşım.

Katalizör gücü ve devrimci ruhu diktatörlük diye yorumlayamazsın.

Halka rağmen bir şeyler yapmaya katalizürlük veya devrimcilik denir. Diktatörlük değil.

Senin dediğin doğru olsaydı Atatürk haytta iken bu topraklarda seveni şu andakinin iki katı olmazdı.

Bunu övgü olsun diye demiyorum.

Hacısını, hocasını, tekkesini, medresesini ortadan kaldırdı bir milletin.

Ona rağmen bir sevgi ve güven vardı.

Diktatör dediğin böyle olmuyor.

Sapla samanı karıştırma.

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

diktator degil "autocratic ruler of the new Republic of Turkey" demisler, ki yalan degil

Olsun, onu da demesinler. Despot, otokratik kural koyucu da nerden baksan diktatöre çıkar.

Aslında bunları sindirebiliriz de Hitler ve Saddam ile yanyana anmaları ayık kafaların yapacağı şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Kemalist olarak söylüyorum Atatürk diktatördü. Zaten olması da gerekiyordu. Atatürk diktatör olmasaydı, ya ben diktatör olmayayım halkın isteğine kulak vereyim arkadaşlarıma danışarak hareket edeyim deseydi bugün değil modern bir ülke cumhuriyet bile gelemezdi.

Vahşi, nirvanaya ermiş kendini aşmışsın sonunda, senden böyle sözler beklemiyorum ama tamamıyla katılıyorum. Gavurlarda benevolent dictator diye bir kavram var Atatürke en iyi uyan tanım bu olsa gerek, kendisi çok demokratik olsaydı kesinlikle dediğin gibi ne bu kadar inkılap gerçekleşirdi ne de bu kadar kült olurdu bizim millet demir yumrukluları sever, Atatürkü sevmeyenlerin kendisne Beton Kemal demesi boşuna değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...