YGS sınavında kopya ve formül!

[antimadde 0]

Selamlar,

Ösym kitapçıklarında şifre olabilir. Önemli olan, şifrenin birilerine, verilip verilmediğidir. Çünkü 1.700 bin kişinin girdiği sınavda belli bir şifreleme sistemi olabilir başta dediğim gibi, önemli olan bunun birilerine verilip verilmediğidir. Araştırılması gereken bu olması gerekir.

Saygılarımla

[PearlyGates 0]

Selamlar,

Ösym kitapçıklarında şifre olabilir. Önemli olan, şifrenin birilerine, verilip verilmediğidir. Çünkü 1.700 bin kişinin girdiği sınavda belli bir şifreleme sistemi olabilir başta dediğim gibi, önemli olan bunun birilerine verilip verilmediğidir. Araştırılması gereken bu olması gerekir.

Saygılarımla

Eğer birileri bu şifreleri rüyasında görmüşse bence hiç araştırmaya bile gerek yok.

[Pante 0]

Ösym kitapçıklarında şifre olabilir.

Neden şifre olabilir?

Bugüne kadar olmayan şifreye neden gerekli görülmüştür?

Önce "Şifre yok" diye yalanlayıp da şimdi kabul etmenin sebebi nedir?

[antimadde 0]

Neden şifre olabilir?

Bugüne kadar olmayan şifreye neden gerekli görülmüştür?

Önce "Şifre yok" diye yalanlayıp da şimdi kabul etmenin sebebi nedir?

Selamlar

Sevgili kardeşim onu bana değil, o şekilde beyanat veren kuruluşun yöneticisine sor. Sifrelemeye neden mi gerek duyuldu dersen, 1 milyon 700 bin aday sınava giriyor. Bunlardan her birinin cevap şıklarının bile farklı olduğu söylendi. Böyle birşey olması için bilgisiyarda komibanasyonlu bir program yapmak gerekir. Televizyonda konuşan bilişim uzmanı da böyle dedi. Bunun dünyadaki hemen hemen bütün sınavlarda olduğunu ve türkiye de yıllardan beri yapılmakta olduğunu söyledi. Ne kadar doğru ne kadar yanlış orasını bilemem. Adamın söylediklerinden benim anladığım budur. Ama başta dediğim gibi, asıl üzerinde durulması gereken, böyle bir sistem varsa, bazıların iddia ettiği gibi, birilerine yaradıysa, sifreleme değilde, asıl üzerine gidilmesi gereken, bu olur. Bazı adayların bundan kazanç sağlayıp sağlayamadığıdır. Asıl üzerinde durulması gereken budur. Benimde sizden bir farkım yok, siz nasıl, basından duyduğunuz kadar olayı biliyorsanız, bende öyleyimdir.

Saygılarımla

[Pante 0]

Sevgili kardeşim onu bana değil, o şekilde beyanat veren kuruluşun yöneticisine sor. Sifrelemeye neden mi gerek duyuldu dersen, 1 milyon 700 bin aday sınava giriyor. Bunlardan her birinin cevap şıklarının bile farklı olduğu söylendi. Böyle birşey olması için bilgisiyarda komibanasyonlu bir program yapmak gerekir. Televizyonda konuşan bilişim uzmanı da böyle dedi. Bunun dünyadaki hemen hemen bütün sınavlarda olduğunu ve türkiye de yıllardan beri yapılmakta olduğunu söyledi. Ne kadar doğru ne kadar yanlış orasını bilemem. Adamın söylediklerinden benim anladığım budur.

Anlamadığın konuyu normal görmeyeceksin.

Bak, ikna edici bir gerekçe gösteremiyorsun.

"Yanlış mı doğru mu bilemem" diyorsun.

Ama ilk yazında "olabilir" diyorsun.

Olamaz!

Oluyorsa eğer bunun altında kötü niyet vardır.

Cevap şıkları şifre ile düzenlenemez.

Rastgele düzenlenir.

Bunun aksini savunan gerekçesini bilimsel olarak ortaya koyabilmelidir.

Önce "şifre yok, bunu iddia edenlerin, sokağa çıkanların kimler oldukları belli" dendi.

Neredeyse Ergenekonculukla suçlandılar.

Şimdi ise "Şifre olabilir ama önemli olan birilerine verilip verilmediğidir" deniyor.

Şifre olamaz! Varsa birilerinin eline geçtiği kesindir.

Şifreyi sızdıranlardan çok, şifreye gerek duyup düzenleyenler suçludur.

Ve cezalandırılmaları gerekir.

[analiz 0]

Selamlar,

Ösym kitapçıklarında şifre olabilir. Önemli olan, şifrenin birilerine, verilip verilmediğidir. Çünkü 1.700 bin kişinin girdiği sınavda belli bir şifreleme sistemi olabilir başta dediğim gibi, önemli olan bunun birilerine verilip verilmediğidir. Araştırılması gereken bu olması gerekir.

Saygılarımla

şirfe neden olabilir veya olsun?

[AteTürk 0]

Birakin cezalandirmayi sinavi bile iptal etmeyecekler bu namussuzlar, ahlaksizlar. Ileride 20011'de universite kazanmis herkes acaba sifreyle kazananlardanmi diye hep saibe altinda kalacak, 1,7 milyon insan aileleriyle beraber sokaga dokulse hergun iki gunde iptal edilirdi sinav simdi göstere göstere adamlar kadrolarina gerekli elamanlari sokuyor bir yerlere.

[drekinci 0]

YGS nin beline kuvvet. Herkesi tatmin etti bir tek başbakan kalmıştı. Ben de merakla bekliyordum. Başbakanı ne zaman tatmin edecek diye. Eh bugün başbakanı da tatmin etmiş.

YGS başkanı bütün öğrencilere mektup göndermiş. Şifre olduğunu itiraf etmiş. (Önceleri inkar ediyordu) ama sığındığı şey, "şifre var ama kimseye şifre bildirilmemiş." "Yapılan araştırmaya göre" kimse şifre kullanarak çözmemiş???? Anan güzel mi? Hangi araştırma. Yaptığın araştırmayı da açıklasana. Tabi şifreyi kullanarak yüksek puan almayı garantileyenlerden elbette bir itiraf beklenmez.

Bir de gözdağı vermiş. Bu patırtıyı koparanlar takip ediliyormuş.

Vah zavallılar vah! Hırsızı değil de Hırsız var! diye bağıranların peşine düşüyorlar.

Önümüzde seçimler var. Bir milyon yedi yüz bin kişiden herhangi bir fakülteyi kazanamayan öğrencilerin aileleri, bu hırsızlığın cezasını kesmeyi beceremeyecekse, her türlü muameleyi hak ediyorlar demektir.

Sevgiler.

[hafız 0]

Buyrun bakalım!

ÖSYM şifreyi kabul etti!

MAZERET YİNE AYNI: SEHVEN

ÖSYM, YGS'deki şifreli kopya iddiaları ile ilgili öğrencilere gönderdiği mektupta, sınavda "sehven" (yanlışlıkla) şifreleme yapıldığını kabul etti.

YGS'deki şifre iddialarıyla ilgili olarak ÖSYM Başkanı Ali Demir tarafından sınava giren adaylara gönderilen mektupta ''Bazı sorularda şifreleme var, sehven yapıldı'' ifadeleri kullanıldı.

ÖSYM, YGS'deki şifreli kopya iddiaları ile ilgili öğrencilere gönderdiği mektupta, sınavda "sehven" (yanlışlıkla) şifreleme yapıldığını kabul etti.

ÖSYM BAŞKANI'NDAN MÜTHİŞ İTİRAF

ÖSYM'nin şifre açıklaması, mektubun "Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında cevap seçeneklerinin dizilişi" başlıklı bölümünde yer aldı.

Mektupta şöyle denildi:

"Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında sorunun doğru cevap seçeneği rastgele biçimde değiştirilirken, diğer seçeneklerin yerleri de ratgele değiştirilmesi gerekirdi. Ancak, geliştirilen yazılım çalıştırıldığında her soru için rastgele verilmesi gereken değerler sehven sıralı olarak verildiğinden, oluşturulan soru kitapçıklarında bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin doğru cevap olması durumu ortaya çıkmıştır."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17535216.asp?gid=381

açıklama kasten kırpılarak verilmiş..devamı da var:

"YGS sınav sonuçları"yla ilgili olarak da mektupta yer bulan ifadeler şöyle:

"Bugüne kadar yapılan cevap kağıdı okumalarının sonuçları geçtiğimiz yıl yapılan YGS sonuçları ile mukayese edildiğinde normal dışı bir durumun olmadığı ve sınavın adil ve doğru yapıldığı gerçeğini ortaya koymaktadır."

Öğrencilere hitaben yazılan mektubun son bölümünde ise üniversite sınavının ikinci ayağı olan LYS'de başarı dilekleri iletildi:

"Değreli öğrenciler, ÖSYM size hak ve adalet ölçülerinde modern çağın imkanlarını kullanarak bir sınav hazırlamış, yürütmüş ve değerlendirmelerini tamamlamıştır. Tüm bu süreçte sizleri rahatsız edecek hiçbir oluşum söz konusu değildir. Son günlerde sizlerin heyecan ve duyarlılığınızı harekete geçirmek üzere oluşturulan senaryoların hiçbir dayanağı yoktur. (...) Sizlere LYS'de başarılar dileriz."

şahsen ben ikna oldum.. lysye gireceklere de başarılar.. bu sefer daha sıkı çalışın ki böyle komplo teorilerine bel bağlayacak bir psikolojiye mahkum olmayın..

[Pante 0]

açıklama kasten kırpılarak verilmiş..devamı da var:

(...)

şahsen ben ikna oldum..

Bak sen!

Ne buldun devamında da ikna oldun?

Bu ne yüzsüzlük yahu?

Daha önce "şifre yok, ben ikna oldum" diyordun.

Şimdi de "Şifre var ama ben ikna oldum" diyorsun.

Diyorum ya size yuhhh! az gelir.

Pişkinliğin bu kadarına pes doğrusu!

[hafız 0]

Bak sen!

Ne buldun devamında da ikna oldun?

Bu ne yüzsüzlük yahu?

Daha önce "şifre yok, ben ikna oldum" diyordun.

Şimdi de "Şifre var ama ben ikna oldum" diyorsun.

Diyorum ya size yuhhh! az gelir.

Pişkinliğin bu kadarına pes doğrusu!

dün dündür, bugün bugündür

ccc demirel reyis ccc

Nisan 13, 2011 tarihinde hafız tarafından düzenlendi

[AteTürk 0]

Son cumle zaten koymus noktayi "Sizlere LYS'de başarılar dileriz", bundan sonra Hafiz tatmin olmaya cekinmis ikna olmussa her turlu yuzsuzlugude beklemek abes olmayacak.

Hilenin en guzelini ben yaparim diyen bir allahlari varsa bu dinin kölelerinden ne bekliyorsunuz ki? Delikanlilik mi? Dürüstlük mü? Insanlik mi?

Bu yapilan kibar tabiri ile piskinlik, kaba tabiri ile piçlik, hangisini kendinize, vicdaniniza, dininize, ahlakiniza yediriyorsunuz desem hepsini yerler. Sonrada islama din derler.

[PearlyGates 0]

Bir öğrenciler tatmin olamadı

SONUNDA “ahkâm kesildi”.

Tek umudum oydu.

Olmadı.

Başbakan Erdoğan, “Ben de ÖSYM Başkanı’nın açıklamalarından tatmin oldum” dedi.

İyi de şimdi ne olacak peki!

Biliyorsunuz, ÖSYM’deki şifreli kopya skandalıyla ilgili olarak pek çok öğrenci yargıya gitti.

Yargı bununla ilgili bir karar verecek.

Sonra konu belki Danıştay’a kadar gidecek.

Peki sorarım size şimdi, yani Başbakan da “tatmin olmuşken” yargı nasıl bağımsız bir biçimde karar verecek!

Düşünün şimdi, Bölge İdare Mahkemesi’nden genç bir hâkimsiniz.

Dosya önünüze gelecek.

Başbakan’ın “tatmin olduğunu” söyleyen görüntüsü ise gözünüzün önünde.

Türkiye gibi “yargının bağımsız olduğu bir ülkede” o hâkim hangisine daha çok bakar?

Dosyadaki görüntüye mi, yoksa gözünün önündeki Başbakan görüntüsüne mi?

Ya vicdanıyla baş başa karar verecek ya da HSYK ile baş başa kalacak.

Gel de çık işin içinden.

Cesur bir hâkimse en azından “Benden gitsin” diyerek “bilirkişiye” gönderecek dosyayı. Baksın diye.

Bilirkişi dediğin ne?

Profesörler, bilim adamları.

Peki onlar nasıl karar verecekler?

Dosyaya bakarak mı, yoksa Başbakan’ın tatmin olduğu bir konuda tatmin olmaması imkânsız YÖK Başkanı’na bakarak mı?

Aleyhte rapor versen vicdan var, lehte versen YÖK var!

Haydaaa!

Gel de karar ver bakalım.

Diyorum ya ileri demokrasinin en ileri hali bu.

Tatmin demokrasisi.

Herkes tatmin olduğuna göre, geriye kala kala tatminsiz öğrenciler kalıyor.

Onlar da mühim değil.

Büyüyünce onlar da tatmin olmanın bir yolunu bulurlar.

Provoke olmayın tatmin olun

İLERİ demokrasi demişken unutmadan geçmemek lazım.

Bakın ileri demokrasinin kurallarından birini daha öğrenmiş bulunuyoruz.

Eğer birisi yürütmenin kararlarından, yürütmeye bağlı idarenin kararlarından veya icraatından hoşnut değilse ve buna itiraz ediyorsa, mutlaka ve mutlaka "provokatördür".

Yok eğer provokatör değilse "provokasyona geliyordur".

İleri demokrasilerde hiç kimsenin özgür iradesi, kendi keyfine veya düşüncelerine göre karşı çıkma hakkı olamaz.

Karşı çıkmak provokasyondur.

Çünkü ileri demokrasilerde yönetenler her şeyi herkesten daha iyi bilir, daha iyi yapar, daha iyi uygularlar.

İleri demokraside yönetenler "kusursuzdur".

Bu kusursuzluğu göremeyenler ise "provokatör ve provoke edilmiş" halk güruhlarıdır.

Bu yüzden de eğer ileri demokrasiye inanıyorsanız, sakın ola ki, sokağa çıkıp gösteri yapmayın, itiraz da etmeyin.

Sizin, sizi yönetenlerden daha iyi bilme hakkınız yoktur.

Bunu kabul etmiyorsanız "geri demokrasici" olursunuz.

Tabii önce provokatör olduktan sonra.

http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/620201-bir-ogrenciler-tatmin-olamadi

Nisan 14, 2011 tarihinde PearlyGates tarafından düzenlendi

[masall 0]

a-) ÖSYM'den ZAMAN anlar... b-) bu soruda bir SIZINTI var...c-) bu soruyu bir bilene, bir de GÜLENE sormak gerek...

Ahhh uykusundan bir türlü uyanamayan,iki kutu hurmayla üç torba kömürle kraldan çok kralcı olan insanlar ahhh!

Yetmez mi uykunu ALDIĞIN!

Ve Başbakan konuşur, dünyada parlama noktasında bir yıldız gibiyiz...İyi parlamalar ve iyi uykular Türkiye...

[dogan 0]

Anlamadığın konuyu normal görmeyeceksin.

Bak, ikna edici bir gerekçe gösteremiyorsun.

"Yanlış mı doğru mu bilemem" diyorsun.

Ama ilk yazında "olabilir" diyorsun.

Olamaz!

Oluyorsa eğer bunun altında kötü niyet vardır.

Cevap şıkları şifre ile düzenlenemez.

Rastgele düzenlenir.

Bunun aksini savunan gerekçesini bilimsel olarak ortaya koyabilmelidir.

Önce "şifre yok, bunu iddia edenlerin, sokağa çıkanların kimler oldukları belli" dendi.

Neredeyse Ergenekonculukla suçlandılar.

Şimdi ise "Şifre olabilir ama önemli olan birilerine verilip verilmediğidir" deniyor.

Şifre olamaz! Varsa birilerinin eline geçtiği kesindir.

Şifreyi sızdıranlardan çok, şifreye gerek duyup düzenleyenler suçludur.

Ve cezalandırılmaları gerekir.

hocam Alpay Ekler den Sınav şifrelerini (ç)aldım! )

Pante nin tikkatini çekerim

▲▼▲▼

Sınav şifreleri1

Bir test sınavında doğru cevaplar şıkların sayısı ile orantılı olarak anahtarlanır. BU ne demektir? Eğer bir testte 40 soru varsa ve 5 şık varsa 8a 8b 8c 8d 8e doğru olarak seçilmiştir.. Pekiyi bu neden yapılır? EĞer bir şık diğerinden fazla olursa bütün sorularda o şıkkı işaretleyip atan epey iyi puan alacaktır. Bunu engellemek için cevaplar şıklara eşit dağıtılır.. Pekiyi bu işe yarar mı? Eğer gerçekten soruları çözmek ve çözemediklerinden de puan almak istiyorsan: EVET! Yapacağın ilk şey emin olduğun şıkları işaretleyerek sınavı erken bitirmendir. İkinci olarak doğru şıklarını saymandır. 40 soru örneğimize devam edelim. 25 sorudan eminiz. Geriye Onbeş soru kalmış. 7a 5b 3c 6d ve 4e miz var. Yani boş bıraktığımız sorularda 1a 3b 5c 2d ve 4e olduğunu varsayacağız. Sonra cevap anahtarımızda boş bıraktığımız soruların satırına gideceğiz. Görsel oarak bir üst ve bir alt cevaba bakacağız diyelim 6. soruuy boş bıraktık. 5a 7b ise atacağımız şık sayısı üçe düşer. her attığımızı listeden düşerek ilerleyeceğiz. Hele terddütte kaldığımız şıkları da not almışsak işimiz kolaylaşacak... ŞİFRESİZ bir ÖSYM sınavı hiçbir zaman olmadı ve olmayacak bunu unutmayın. BUrada zor olan şifrelemek değil. Var olan şifreyi insanlara anlatmak. Ona da değineceğiz...

ŞİFRELEME NEDİR? şifreleme Doğru cevapların şıklara dağılımını belirleyen bir formüldür diyelim. Şıklara dağılım tek tek elle yapılamaz. Bu bir bilgisayar programı ile yapılır ve çok doğal olarak bir soru kitapçığındaki tüm dağılım tek bir formülle yapılacaktır. Ve bu güne kadar da böyle yapılmıştır. Yani şifresiz sınav bu güne kadar hiç olmamıştır.

Rastgele şık dağılımı olabilir mi? Olamaz. Random dağıtımda aynı şıkkın yüksek sayıda gelme olasılığı vardır. Alt alta aynı şıkkın birkaç kez gelme olasılığı vardır. Hatta tüm soruların aynı şık olma olasılığı vardır. BU nedenle mutlaka bir tanımlanmış bağıntı yani formül olmak zorundadır.

Eğer bir formül varsa bu nasıl olabilir. a b c d e şıklarını hangi formülle dağıtırsan dağıt bir tekrarlanan geometri oraya çıkar, öyle ise bu şıklar dışında numerik değer ifade eden bağıntılar kurulmalıdır.

Mesela kaçıncı soru olduğunu gösteren rakam ile doğru cevap bağınıtı kurabilir. Burada da tekrar yada aynılık durumunda değişiklik yapmak düşünülebilir.

Sayısal bir sınavda soru rakamlarını gösteren sayıların toplamını ele alalım: burada 12. sorunun değeri 3, 35. sorunun değeri 8 olur. elimizde 5 şık olduğuna göre bunları 6 lık sayı sistemine taşıyarak ilk basamakları ile şıkları belirleyebilirsiniz. şifre şu olsun: a=4 b=1 c=5 d=2 e=3. BU algoritma da sorun 6 ve katlarında çıkacaktır. Çünkü burada birinci basamak sıfır olur. BUnu da ikinci basamakla toplayıp sorun çözülebilir. Şimdi bakalım: 11. soru sayı toplamı 2dir. 6 lık sistemde de 2. yani doğru cevap d. Başka örnek: 43. soru sayı toplamı 7 altılık sistemde birinci basamak değeri 0, ikinci basamak değeri 1 toplam 1 eder. öyle ise doğru cevap b.

Şimdi ÖSYM deki sorun nedir? Sorun şudur bu yıl çok bilinen bir algoritma seçilmesidir. Bunu bilgisayar seçmez. Bilgisayarı kullanan da seçmez. Öyle ise şifrenin adresi yazılımı ÖSYM nin hizmetine sunandır. Demek ki ÖSYM nin idaresinde bulunan kadroların burada çalışanların konuyla uzaktan yakından ilgisi olamaz. Asıl adres ÖSYM ile bu yazılımı hazırlayanları bir araya getiren iradedir. Ama bugünkü sorun sadece böyle de çözülmez...

Bir algoritmanın değil, doğrudan soruların ve cevapların ÖSYM'den gizlice alındığını varsayalım. Bu nasıl paylaşılabilir. Asıl bakılması gereken budur.. Böyle bir paylaşma eğer varsa bir grubu, bir birlikteliği, bir siyasi birliği, ya da bir cemaati sınavlarda başarılı kılmak için yapılabilir mi? Bu olsa olsa asıl amacın gizlenmesi için olur. Çünkü bu sınavlardan rant sağlayan tek bir kesim vardır ve asıl mesele buradadır.

A üniversiteye hazırlama kursu ile B kursu rekabettedir. Ve Kursun kalitesi Üniversiteye sokabildiği öğrenci sayısı ile ölçülmektedir. Ve sokakta, internette veyahut başka bir ortamdan çok, bir algoritmayı ya da doğrudan soruların yanıtlarını iletme olanağı ancak bu özel kursların çatısında olabilir. Öyle ise ÖSYM başkanının istifası gibi zırvalar tümüyle hedef şaşırtmadır. Başkandan istifa etmesi yerine sonuçları beklemek ve ilk 2000 kişinin gittiği kursları tesbit etmek ve bu kursların birbirleri ile ticari, siyasi ya da başka bağları olup olmadığını saptamak düğümün ucunu yakalamaktır. Seçilecek öğrencilere kazandığı sınav hakkını kaybetmeme garantisi vererek de pek çok itirafçının, hatta video kayıtlarının bile oraya çıkacağına eminim..

Sınav sorunun algoritmasını verdim, çözmek yetkililere kalıyor...

[Pante 0]

Sevgili Doğan;

Algoritma da bir şifredir ama bu denli abartılmışına biz halk dilinde bildiğimiz şifre diyoruz.

Yani şifre var, şifre var!

Bu şifre şeytani şifre!

Bu şifre kötü niyetli şifre..

Her çeşit sıralamanın bir algoritması vardır.

Rastgele dağıtımda bir algoritma sayılır ve en güvenilir olanıdır.

Peşpeşe gelenlerin arasına farklı şıklar dağıtıldığında hiçbir problem olmaz.

Her adaya özel soru kitapçığı da mide bulandırıcı.

Bu yöntemle her türlü hile olabilir.

Özel öğrencilerin cevap kağıtları işaretlenmiş olarak bile gönderilebilir. (En abartılı teori ile)

Söylediğine katılıyorum.

Sonuçlar açıklandığında şifrelerin ele geçip geçmediği kesinlik kazanacaktır.

Ayrıca savcılık incelemesinde; kitapçıklar üzerinde izlere de rastlanabilir. Ama bulunamayabilir de.

Çünkü 1,7 milyon kitapçık arasından 3-4 bin tanesi incelense bile rastlanılamayabilir.

[PearlyGates 0]

Bu ÖSYM başkanı zaten kendisi kopyacıymış yahu.Bu adamlar tam makara ya.Ne kadar sıfatsız, çürük, çarık, işe yaramaz, ciğersiz herif varsa hep yüksek makamlarda.Bakın Sevgili ÖSYM Başkanımız ne yapmış,

"Şifreli kitapçık" iddialarıyla gündeme oturan ÖSYM'nin başkanı Ali Demir de 'kopyacı' çıktı...

Prof. Ali Demir hakkındaki iddialara göre, 1990'larda yaptığı akademik bir çalışma 'çalıntı' çıktı ve Demir çalıntı çalışmayla ilgili özür diledi.

ÖSYM Başkanı Ali Demir, Alman Peter Latzke'nin yazdığı makaleleri 1990 yılında Teknik ve Tekstil adlı dergide dokuz bölüm süren bir yazı dizisinde kendi yazmış gibi gösterdiği iddiası gündeme bomba gibi düştü. İntihalin fark edilmesi üzerine Demir 'özür' yazısı yayımladı.

İNTİHALLE SUÇLANDI

TV 8 Haber'in araştırdığı ve yayımladığı bilgilere göre, Dr. Demir 1990 yılında akademik hayatın en büyük suçu sayılan intihal ile suçlanmıştı. İddialara göre, Demir'in üniversiteden atılmasının üniversite yönetimi üzerinde etkili olan bazı bilim adamlarının çabasıyla önleniyor.

İNTİHAL NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Loughborough Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan araştırma görevlisi olarak orada kalan Ali Demir 1990 yılında Türkiye'de çıkan Teknik ve Tekstil adlı dergide dokuz bölüm süren bir yazı dizisi yayınlamıştı. Ne var ki, Peter Latzke adlı gerçek Alman yazardan ilk yazıdaki kısa bir anma dışında söz edilmiyor ve makaleler Doç Dr. Ali Demir'in kendi eseriymiş gibi gösteriliyordu. Oysa, söz konusu olan hemen baştan aşağıya ana kaynaktan kelimesi kelimesine tercüme idi ve bir kaynağın bu şekilde kullanımı "intihal" sayılıyordu. Bu yazıları ilk sayıdaki anmayı görmeden Teknik ve Tekstil'de okuyanların bunların, her makalenin başında ilan edildiği üzere, tümüyle Doç. Ali Demir'e ait olduğunu düşünmeleri kaçınılmazdı.

ÖZÜR DİLEDİ

Bu durum önce Leeds Üniversitesi'nden Prof. Mike Denton'un dikkatini çekti. Onun Loughborough Üniversitesi yönetimine başvurması üzerine konu Tekstil Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gordon Wray'a iletildi. Aslında büyük kısmı aynen tercüme olan yazı dizisinin bu şekilde yayınlanmasını akademik ahlak açısından kabul edilmez bulan Dr. Wray derhal bir soruşturma başlattı. Uzun tartışma ve görüşmelerden sonra, Dr. Demir'in kariyerini tümden bitirecek bir adım atmak yerine, akademisyen dostlarının da ricalarını kıramayarak, onun Teknik ve Tekstil dergisinde bir özür yazısı yayınlatmasına razı oldu. Nitekim öyle oldu. Aslında bir çeşit itiraf olan ve dizinin 9. bölümün başında yayınlanan bu açıklamada şöyle deniyordu: "Doç Dr. Demir bu çalışma için Melland Textiberichte'den yazılı izni şimdi elde etmiş bulunmaktadır. Yazılı izni serinin yayınlanmasından önce elde etmediği için Doç. Dr. Demir hem sayın P. M. Latzke'den hem de Mellan Textilberichte'den özür diler ve verdikleri izin için de teşekkür eder." Prof. Dr. Ali Demir'in bu "yayın"ı, basından gizlediği yayın listesine koyup koymadığı ise bilinmiyor.

http://www.haberturk.com/yasam/haber/622283-osym-baskani-da-kopyaci-cikti

[Absürdizm 0]

YGS keygen satılır ö.m dan ulaşabilirsiniz.

[PearlyGates 0]

[PearlyGates 0]

Yine ÖSYM yine skandal!

ALES'te sorular eksik sayfa sıraları karışık çıktı!..

ALES'TEKİ KİTAPÇIK KRİZİNE ÖSYM'DEN AÇIKLAMA:

ÖSYM: Kitapçık nedeniyle katılamayanların sınavı yenilenebilir ve sınırlı sayıda basım hatası yapılan kitapçıklar incelenecek.

Mehmet İNMEZ / İZMİR (AHT)

Yükseköğretim Giriş Sınavı'nda şifreli cevap anahtarı iddialarıyla sarsılan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Akademik Personel ve Lisanüstü Eğitim Girişi Sınavı'nda (ALES) da büyük bir skandala imza attı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde hatalı soru kitapçığı basımı nedeniyle sınav, 1 saat geç başladı. Manisa'dan yedek kitapçıkların gelmesiyle sınav yapıldı.

BOŞ KAĞIT VERDİLER

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde yapılan ALES'te sınava giren yaklaşık 500 kişi, hatalı soru kitapçığı yüzünden sıkıntı ve panik yaşadı. Saat 09.30'da başlaması gereken sınav, görevlilerin, soru kitapçıklarının hatalı basıldığını, soruların eksik, tekrarlı ve bazı sayfaların boş olduğunu fark etmesiyle 1 saat başlayamadı. Sınav sorumlularına konunun aktarılmasının ardından çözüm olarak yedek kitapçıklar getirildi. Ancak 100 yedek kitapçık yetmeyince, Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nden yedek kitapçıklar istendi. Kitapçıkların gelmesiyle 10.30'da sınav başlarken, kitapçık yetmediği için bazı öğrencilere boş kağıt verdiği iddia edildi.

"MAĞDUR OLDUK"

Sınava çocuklarını bırakıp geldiğini ve 35 yaşında olduğu için yaş sınırından son şansı olduğunu belirten Yasemin Erkan Turan, yaşananların bir skandal olduğunu belirtti. Sınava bir saat geç başladıklarını ve panik yaşadıklarını belirten Turan, "Sınav başlayacak derken kitapçıkların hatalı olduğu söylendi. Sınavı başlatmayıp, Manisa'dan kitapçık getireceklerini söylediler. 1 saat boyunca boş boş bekledik. ÖSYM bir kitapçığı nasıl hatalı basar? Bizim geleceğimizle nasıl oynar? Benim yaş sınırım olduğu için son şansımdı. Benim gibi onlarca arkadaşım var. Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacağım" dedi.

EKSİK SORULAR

Kitapçıkta bir sorudan 6-7 tekrar olduğunu, bazı sayfaların boş ve eksik sorular bulunduğunu belirten Deniz Balıkçı da, "Karmakarışık bir soru kitapçığı ile karşılaştık. Soruların tekrarı bir sonraki sayfalarda vardı. Eksik sorular olduğu gibi, bazılarının cevapları bile yoktu. Bu bir skandaldır. Kitapçıkları basarken, hiç bakmıyorlar mı? Bizim yaptığımız hazırlıkların hepsi boşa gitti" dedi. Yedek kitapçığın kendisine yetmediğini belirten Fethiye Yüksel ise, "Bir saat boyunca yedek kitapçık bekledik, gelmedi. Biz de dağıtılan eksik ve yanlış kitapçıkları doldurduk. Bizim girdiğimiz sınav iptal edilmeli. Burada giren 500'e yakın arkadaşımız, mağdur oldu" dedi.

HATALI ÇIKTI

Bazı kitapçıkların hatalı ve eksik basıldığını belirten ÖSYM yetkilileri, sınava girenlerin mağdur olmaması için Manisa'dan yedek kitapçık getirildiğini ve sorunun çözüldüğünü belirtti. Mağdur olanların da ÖSYM'ye dilekçe ile başvurmalarıı istendi.

AİLELER DE TEPKİ GÖSTERDİ

YGS'nin hemen ardından yapılan hatanın affedilemez olduğunu belirten Mehtap Çirit, "Artık kime güveneceğiz. Devlet bir sınav yapmayı, kitapçık basmayı bile beceremiyor. Çocuklarımız mağdur oldu. Cumhurbaşkanı, Başbakan ÖSYM'nin açıklamalarından tatmin olduğunu söylüyor. Peki bu hatalara ne diyeceğiz. ÖSYM başkanı istifa etmelidir" dedi.

DIŞARI ÇIKTILAR İDDİASI

Yedek kitapçığın gelmesini bekleyen öğrencilerin bazılarının görevlilerin izniyle sigara içmek için dışarı çıktığı ve tuvalete gittiği iddia edildi. Binadan çıkamayan bazı öğrencilerin de sınıf penceresinden ailelerine seslenerek, mağdur olduklarını, sınava başlayamadıklarını bağırarak anlatıp merak etmemelerini söylediği öğrenildi.

http://www.haberturk.com/yasam/haber/623989-yine-osym-yine-skandal