iLLeGaLTM 0 Oluşturuldu: Nisan 10, 2011 Raporla Share Oluşturuldu: Nisan 10, 2011 Daha önce kainatta kötülük ve iyilik güzellik ve çirkinlik adına pek çok konular açmışızdır.Yine aynı mevzuuda konu açmamın sebebi bir kardeşimin bu hususta hiç aklıma gelmeyen bir şıkkı bana söylemesidir..O kardeşimin meseleyi tekrar hatırıma getirmeme vesile olması 1 ay zihnimi meşgul etti.Ne aklımı nede kalbimi tam ikna edemiyorum demişken risale-inurlar ve nurcu abilerim meseleyi hakkımda bir iman hakikatini daha anlamak durumuna çevirdiler.Şimdi aklım tam ikna kalbim ise mutmain oldu. Buraya yazıyorum ki umuyorum başkalarınında aklını tam ikna eder.uslub noktasında eksik olduğumdan inşallah manaya zarar vermem diye ümid ediyorum ve mevzuuyu sizin akıllarınızın mizanına bırakıyorum Hastalıklar,doğal afetler,zalim insan ve devletler vb kainatın her yerinde görebileceğimiz çirkinlikler var.Bunun yanında onlardan daha ziyade güzellikler mevcut. Daha önce demiştik ve risale-i nurdan şu meşhur bölümü vermiştik "Herşeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakikî bir hüsün(güzellik) ciheti vardır. Evet, kâinattaki herşey, her hadise, ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir; veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hadiseler var ki, zahiri(görünüşte) çirkin, müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var. Yani her hadise ya bizzat güzeldir yani barış mutluluk insanlara yardım etmek vs.. ''yada neticeleri itibariyle güzeldir'' evet zaman gösterdi ki pek çok hadise gelmiştir insanın başına ki görünürde çok kötü dahi olsa ardından verdiği netice ile ''oh'' dedirtiyor.Buna uzun zaman önce izlediğim bir misalle örnek vereyim.. 11 eylül saldırılarında birçok kişi ölmüş ve ailesi feryad ediyordu.Fakat o ticaret merkezinde çalışan ve sabah saldırıdan önce işe gidemeyenler olmuştu.Bu kişilerle yapılan röportajları izlerken hepsi çok ilginç bazıları başlarına gelen kötü hadiselerden işlerine gidememişti..Başlarına gelenler çirkin şeyler lakin neticesi pek güzel olduğundan herbiri başına gelen o çirkinliklere şükür ediyorlardı. Bu katiyyen isbat eder ki; Bir hadisenin güzel mi çirkin mi olduğunu anlamak için kesinlikle ''Neticesi'' ile beraber ele almak şarttır.Böyle olmaz ise hadise hakkında yanlış kanaate varılır.. Örneğin bir ev düşünelim.Evde ikamet edenler kömür sobasından zehirlenmek üzereler.Fakat onlar uyurken eve hırsız girer.Evi soyar soğana çevirir.Neticesiz düşünürsek soyulmaları çok çirkindir.Ama o ev halkının o hırsızın eve girerken pencereyi açık bırakmasından dolayı ölümden kurtulmaları neticesiyle beraber düşünüldüğünde o soyulma hadisesi başlarına gelen en güzel hadiselerden biri oluverir.. Yani bediüzzamanın tespiti çok yerindedir. Ehli iman için bu cihetten kainatta çirkinlik bulunmuyor.Zira bir ehli imana göre kainattaki her hadise ya dünyevi yada uhrevi neticeleri barındırıyor şöyle ki; Yukarıda verdiğim 11 eylül ve hırsız örneğinin neticeleri dünyevi neticeleri barındırmış.Muhakak uhrevi neticeleride vardır ama zahiri baktığımızda iki örnektede şahısların ölümden kurtulmaları dünyevi cihetle neticelenmiş ve güzeldir denilmiştir.. Fakat kainatta herkes dünyevi neticeyi görmeye malik olamıyor.Örneğin; Bir bebek düşünelim.Çok hasta doğsun yada sakat.Doktorlar yaşatmak için uğraşıyorlar.Bebek çok fazla acı çekiyor ve yaşam mücadelesi veriyor.Bu yaşam mücadelesini kazanamayan bebek doğduktan 2 3 saat sonra ölüyor. Bu hadise zahiri çirkin ve kötüdür.Fakat yukarıda ispatlandığı gibi herşeyi neticesi ile beraber düşünmek lazım geliyor.İşte ehli iman için bebeğin birkaç saat acı çekmesi ve vefaat etmesinin neticesi uhrevidir.Yani ahirete bakıyor. Birçok kişi bu bebek örneğini imtihan nerede nesi imtihan olundu diye sorarak verdiğinden bu örneği verdim.. Uhrevi neticeler Allah'a baktığından Ehli iman için Bebeğin başına gelen zahiri kötü durum elbette her zaman Allah'ın sonsuz lutfu ve merhametiyle güzel edilebilir..Zira Allah o bebeğe o haline şükrettirecek kadar lutuf ve ihsanda bulunabilir.. Bu durumda bebeğe sorsalar; ''Bu birkaç saat acına mukabil belki 70 senede kazanamayacağın ihsanı ve lutfu kazandın?'' elbette diyecek ''Elhamdülillah birkaç saate bu kadar lutfeden allaha hamd olsun'' Kısacası Allah Lutfunun bolluğu ile elbette aklınıza gelebilecek her hadiseyi güzel edebilir.Zira musibete uğrayan kişiye elhamdülillah dedirtecek kadar ihsanı ilahi kudretinin dahilindedir.. Fakat bu bakış açısı elbette siz ateistlerde bulunamaz.Zira sizin için Allah yok ki Ahiret olsun..Sizin için şu kaianattaki her hadise kötüdür çirkindir..Sivrisineğin bir insanı ısırması dahi çirkindir.Bu yüzden sizler için kaiantta kötülük vardır..Fakat ehli iman için yoktur.Zahiri kendi dar bakışınızla gördüğünüz kötülükleri ehli imana kötülük problemi adı altında delil olarak sunamazsınız. Evet buraya kadar kötülük problemine değindik.Şimdi gelelim o kardeşimin aklımı düşünmeye sevkeden önerisine.. Herşey zıddı ile bilinir kaidesince kötülüğün zahiren kainatta görünmesi iyiliğin bilinmesi içindir diyorduk.Aynen Işığın bilinmesi karanlığın yaratıılması iledir dediğimiz gibi.. O kardeşim bana demişti ki ''Kötülük yaratılmadan elbette iyilik mutlak kılınabilir yinede bildirilebilir.'' Evet aynen bu durum olabilirdi.Zira allahın kudreti kötülüğü yaratmadan iyiliği bildirecek kadar geniştir. Fakat Allah neden iyiliği bildirmek için kötülüğü yaratmayı irade etmiştir? Çünkü Kıyasta ki bilmek ile mutlak bilmek arasında bir derece vardır.Kıyas ile bilmek mutlak olarak bilmekten daha üstündür.Şöyle ki Sağlıklı olduğumuz için sağlığımızı biliyoruz.Sağlıklı olmak kıymetlidir diyoruz ve kıymetini biliyoruz.Bizim bu sağlığı bilmemiz mutlak bir bilmek derecesindedir.Aynen iyiliğin kötülük olmadan mutlak bilinmesi gibi.. Ama sağlığımızı kaybedip tekrar kazanınca bilme derecemiz bir üst dereceye çıkıyor. Yine sağlığımızı biliyoruz.Fakat bu sefer başımızdan sağlıksızlık kıyası geçmiştir.Sağlığa bakış açımızı değişmiş ve verdiğimiz kıymet artmıştır. Aynen öylede iyiliği mutlak olarak bilmek bilmemizi sağlayabilir.Fakat kıyasın ulviyeti yokluğunun kıyası elbette daha yüksek derecede iyiliğin bilinmeside imkan sağlıyor.. Belki bu yüzdendir ki iyiliği mutlak olarak bilen melekler insan olmak istiyorlar.. Binler Selam... Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Verdiğin tüm örnekler yanlış İllegaltm. 11 eylül saldırılarında birçok kişi ölmüş ve ailesi feryad ediyordu.Fakat o ticaret merkezinde çalışan ve sabah saldırıdan önce işe gidemeyenler olmuştu.Bu kişilerle yapılan röportajları izlerken hepsi çok ilginç bazıları başlarına gelen kötü hadiselerden işlerine gidememişti..Başlarına gelenler çirkin şeyler lakin neticesi pek güzel olduğundan herbiri başına gelen o çirkinliklere şükür ediyorlardı. 1. örnekte bir vesileyle işe gitmemeleri sayesinde 11 Eylül faciasından kurtulmuş birkaç kişi sebebiyle, binlerce insanın öldüğü o faciaya şükredilir mi? Böyle bir zihniyet olur mu yahu? Birkaç kişinin "İyi ki işe gidememişim" sevincinin yanında milyonların acısının, üzüntüsünün kıyaslaması olabilir mi? Örneğin uçağı kaçırdığı için kazadan sıyırmış olan insanın sevincinin ne önemi olabilir, 200-300 insanın ölümünün yanında? Bu akıl yürütme sağlıklı değil, hastalıklı bir akıl. Bir bebek düşünelim.Çok hasta doğsun yada sakat.Doktorlar yaşatmak için uğraşıyorlar.Bebek çok fazla acı çekiyor ve yaşam mücadelesi veriyor.Bu yaşam mücadelesini kazanamayan bebek doğduktan 2 3 saat sonra ölüyor.Bu hadise zahiri çirkin ve kötüdür.Fakat yukarıda ispatlandığı gibi herşeyi neticesi ile beraber düşünmek lazım geliyor.İşte ehli iman için bebeğin birkaç saat acı çekmesi ve vefaat etmesinin neticesi uhrevidir.Yani ahirete bakıyor. Bundan daha kötü bir yorumlama olamaz. Ölen bir bebek için "bebekliğinde ölenlerin cennetlik olduğu inancına dayanarak üzülmemek hatta bunda güzellik bulmak, kaçıklıktan başka birşey değil. Yahu mesele cennetse; Diğer insanların ne suçu var? Bu haksızlık değil mi? Biri imtihan edilmeden doğru cennete gidiyor. Öbürü yaşatılarak cehenneme. Nedir o bebeğin ayrıcalığı? O zaman diğerleri de yaşatılmayıp cennete gitseydi. Bu örnek, Allah'ın adalet terazisinin çarpıklığını kanıtlar sadece. ''Kötülük yaratılmadan elbette iyilik mutlak kılınabilir yinede bildirilebilir.''Evet aynen bu durum olabilirdi.Zira allahın kudreti kötülüğü yaratmadan iyiliği bildirecek kadar geniştir. Fakat Allah neden iyiliği bildirmek için kötülüğü yaratmayı irade etmiştir? Çünkü Kıyasta ki bilmek ile mutlak bilmek arasında bir derece vardır Bu kadar kötülük de kıyas amacı için çok fazla. Onun yerine insan aklını biraz daha yüksek tutup kötülükler aza indirilse daha iyi değil miydi? Belki bu yüzdendir ki iyiliği mutlak olarak bilen melekler insan olmak istiyorlar.. Bu da nerden çıktı şimdi? Yoksa üstadının uydurmalarından mı? Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Belki bu yüzdendir ki iyiliği mutlak olarak bilen melekler insan olmak istiyorlar.. Ben Pinokyo ile bir Deniz kızının hikayesini biliyordum ama insan olmak isteyen melek hikayesini duymadım. FOX TV'de insan olma mücadelesi veren oyuncak NANA hangi gruptan? Ne adamsınız siz yahu Pinokyoyu, Deniz Kızını, Nana'yı insan yaptınız da melekler kaldı. Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Verdiğin tüm örnekler yanlış İllegaltm. 1. örnekte bir vesileyle işe gitmemeleri sayesinde 11 Eylül faciasından kurtulmuş birkaç kişi sebebiyle, binlerce insanın öldüğü o faciaya şükredilir mi? Böyle bir zihniyet olur mu yahu? Birkaç kişinin "İyi ki işe gidememişim" sevincinin yanında milyonların acısının, üzüntüsünün kıyaslaması olabilir mi? Örneğin uçağı kaçırdığı için kazadan sıyırmış olan insanın sevincinin ne önemi olabilir, 200-300 insanın ölümünün yanında? Bu akıl yürütme sağlıklı değil, hastalıklı bir akıl. Bundan daha kötü bir yorumlama olamaz. Ölen bir bebek için "bebekliğinde ölenlerin cennetlik olduğu inancına dayanarak üzülmemek hatta bunda güzellik bulmak, kaçıklıktan başka birşey değil. Yahu mesele cennetse; Diğer insanların ne suçu var? Bu haksızlık değil mi? Biri imtihan edilmeden doğru cennete gidiyor. Öbürü yaşatılarak cehenneme. Nedir o bebeğin ayrıcalığı? O zaman diğerleri de yaşatılmayıp cennete gitseydi. Bu örnek, Allah'ın adalet terazisinin çarpıklığını kanıtlar sadece. Bu kadar kötülük de kıyas amacı için çok fazla. Onun yerine insan aklını biraz daha yüksek tutup kötülükler aza indirilse daha iyi değil miydi? Bu da nerden çıktı şimdi? Yoksa üstadının uydurmalarından mı? 1. örnekte bir vesileyle işe gitmemeleri sayesinde 11 Eylül faciasından kurtulmuş birkaç kişi sebebiyle, binlerce insanın öldüğü o faciaya şükredilir mi?Böyle bir zihniyet olur mu yahu? Birkaç kişinin "İyi ki işe gidememişim" sevincinin yanında milyonların acısının, üzüntüsünün kıyaslaması olabilir mi? Örneğin uçağı kaçırdığı için kazadan sıyırmış olan insanın sevincinin ne önemi olabilir, 200-300 insanın ölümünün yanında? Bu akıl yürütme sağlıklı değil, hastalıklı bir akıl. Pante sen konuyu çok yanlış anlamışsın.Benim 11 eylül faciasına şükrettiğim yok.Yada şükredilmesini istediğim.. O kurtulanların yanında binlerce insanın ölümünün zahiri çirkin olduğunu zaten söylüyorum.Konuyu bütünüyle ele alırsan göreceksin.. Evet o kişiler öldüler.Fakat sen neticesiz bakıyorsun.Neticesi ile mazlum bir durumda vefat ettiler.Hepsinin uhrevi bir karşılığı olduğunu islam zaten söylüyor.Bu yüzden netice allaha baktığından o saldırı sahi zahiren kötü olsada allahın kudretine binaen güzel ediliyor.... Yani insanların saldırdığı için güzel değil.Allahın güzel etmesiyle güzel oluyor. Bundan daha kötü bir yorumlama olamaz.Ölen bir bebek için "bebekliğinde ölenlerin cennetlik olduğu inancına dayanarak üzülmemek hatta bunda güzellik bulmak, kaçıklıktan başka birşey değil. Yahu mesele cennetse; Diğer insanların ne suçu var? Bu haksızlık değil mi? Biri imtihan edilmeden doğru cennete gidiyor. Öbürü yaşatılarak cehenneme. Nedir o bebeğin ayrıcalığı? O zaman diğerleri de yaşatılmayıp cennete gitseydi. Bu örnek, Allah'ın adalet terazisinin çarpıklığını kanıtlar sadece. Ebedi bir saadeti birkaç saat zarfında kazanabilen bir kimse elbette o birkaç saat içerisinde ne olursa olsun önemsemez.Burada o bebek seni yalancı çıkaracaktır.Duruma üzülmemektyen bahsetmiyorum sadece neticesini söylüyorum.İnsan yapısına binaen üzülebilir üzülmeyin demiyoruz.. Diğer insanların o bebekten çok daha ulvi mertebelere çıkma imkanatları bulunuyor burada bir adaletsizlik yok sadece imkan verilmesi ve verilmemesi var.. Bir manava gidip sorsan elbette diyecek ''Keşke imkanım olsaydıda başbakan olsaydım okusaydım pror. olsaydım'' Ölen bebeğe imkan sağlanmamış fakat yaşanların imkanatı sürüyor.. Bebeğe daha ulvi mertebeleri alma imkanının verilmemesinin hikmetini bizler bilemeyiz..Kaderi ilahi noktasında sınırımız var.. Son olarak meleklerin insan olma arzusunu araştırmanı öneririm..Bu risale-i nurlardan duyduğum bir mesele değil.. Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Evet o kişiler öldüler.Fakat sen neticesiz bakıyorsun.Neticesi ile mazlum bir durumda vefat ettiler.Hepsinin uhrevi bir karşılığı olduğunu islam zaten söylüyor.Bu yüzden netice allaha baktığından o saldırı sahi zahiren kötü olsada allahın kudretine binaen güzel ediliyor....Yani insanların saldırdığı için güzel değil.Allahın güzel etmesiyle güzel oluyor. İllegaltm, böyle bir düşüncenin hiçbir gerçekliği yok. Bu tür yorumlar ancak bir teselli, bir teskin amaçlı olabilir. Örneğin çocuğu balkondan düşüp ölmüş olan aileyi teskin etmede işe yarayabilir. Bu bir aldatmadır ama acıyı teskine yönelik olduğu için iyi niyetli bir aldatmadır. Bu aldatma genellenip gerçeklenmeye çabalanırsa komik olunur. 50 bin kişinin öldüğü deprem karşısında kalkıp da "Bunda güzellik vardır, ölenler için iyi oldu" denilemez. Bu zihniyetin egemenliği halinde afetler için hiçbir önlem alınmaz. Çünkü Allah'a direniliyormuş yorumu yapılır. Allah'ın helakına ya da güzelliğine karşı çıkılıyormuş gibi görülür. Diğer insanların o bebekten çok daha ulvi mertebelere çıkma imkanatları bulunuyor burada bir adaletsizlik yok sadece imkan verilmesi ve verilmemesi var..Bir manava gidip sorsan elbette diyecek ''Keşke imkanım olsaydıda başbakan olsaydım okusaydım pror. olsaydım'' Ölen bebeğe imkan sağlanmamış fakat yaşanların imkanatı sürüyor.. Bebeğe daha ulvi mertebeleri alma imkanının verilmemesinin hikmetini bizler bilemeyiz..Kaderi ilahi noktasında sınırımız var.. O imkanı verip-vermeyen Allah olduğuna göre sonuçta bu fikirle Allah'ın adaletsizliği vurgulanmış olur. Hem dünya hayatını bir sınav olarak görecek, hem de bu sınava Allah'ın müdahale edip bir kesimi kolay yoldan cennetlik yaptığını ileri süreceksin. Bu düşünce sınav mantığı ile çelişkilidir. İki bebeğe de aynı fırsat verilmemiştir. Ebedi cehennemlik olanın "Benim de canımı bebekliğimde alsaydın da ebedi cehennemlik olmasaydım, en basit cennete bile razı olurdum" deme hakkı doğar. Dolayısıyla bu tür açıklamalar ne Allah'ı, ne kaderi ne de cennet-cehennemi doğrulamamakta, tersine çelişkileri derinleştirmektedir. Son olarak meleklerin insan olma arzusunu araştırmanı öneririm..Bu risale-i nurlardan duyduğum bir mesele değil.. Araştırmama gerek yok. Çünkü İslam'da yok böyle birşey. Sen nereden aldıysan bu yanlış bilgiyi, onu sorgula. Ama o kaynağı da ver ki kim sallamış bilelim. Link to post Sitelerde Paylaş
batatesci 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi İllegal kardeş, kusura bakma da bu Said kadar mantıklı konuştuğunu da zannedip de saçmalayan ikinci bir adam görmedin. Adamın her yazdığı bir çeşit safsata ama o tüm inkarcı filozofları dahi Müslüman yapamasa bile susturduğunu iddia ediyor. Bak mesela, bilmem kaç aylık bebek tecavüze uğruyor. Sonra da hunharca öldürülüyor. Cesedi de bir çöp kutusundan çıkıyor. Ailesi açısından duruma bakalım. Normalde dünyanın sonu gibi gözüküyor ortalama bir anne baba için, çok feci bir durum. Oysa o bebek cennete gitti. Şimdi annesi babası için zahiren çok kötü olan bu durumda bir hayır var. Öyle değil mi sayın Nurcu? Cehenneme gitmek bile aslında bir insanın başına gelebilecek en kötü şey gibi gözüküyor. Ama onda bile hayır var o insan için. Çünkü cehnnemde sonsuza kadar kanırtılmak yok olmaktan daha iyi (Kuran'daki gayet açık ifadelere rağmen Said böyle diyor.). Zahiren kötü gözüken bu durumda bile hayır var. Öyle değil mi? Ya sahiden bu Nurcululuk olayı sosyolojik, psikolojik açıdan ender rastlanacak derecede patolojik. Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Pante istersen bölüm bölüm gidelim zira bu konuyu bütünüyle ele alamıyorsunuz.. şimdi öncelikle şunda hemfikir miyiz? Bir hadisenin hayır mı şer mi olduğu ancak neticesiyle beraber ele alındıktan sonra belli olur Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi şimdi öncelikle şunda hemfikir miyiz?Bir hadisenin hayır mı şer mi olduğu ancak neticesiyle beraber ele alındıktan sonra belli olur Evet. Tabi bir de kimler için hayır -şer olduğu değişir. Kimine hayır, kimine şer olabilir. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi allah razı olsun illegal kardeş... bizler sonuçlarını bilemedeğimiz ve göremediğimiz için iyi oldu kötü oldu filan diyoruz... halbuki sonuçlarını gördüğümüzde iyi dediğimiz şeylere belki kötü kötü dediğimiz şeyler de iyi diyebiliriz... Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Evet. Tabi bir de kimler için hayır -şer olduğu değişir. Kimine hayır, kimine şer olabilir. Bir ehli iman için uhrevi neticeler var.Kimse bir müslümandan bir hadisenin ahiret yönüne bakmamasını isteyemez heralde.. Şimdi o 11 eylülde ölümden kurtulanların durumunu tahkik edelim Başlarına gelen kötü hadiselerden dolayı işe gidemeyenler için başlarına gelen hadise hayır mıdır şer midir? Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi (düzenlendi) Allah'ı temize çıkarmak adına, kendi kendinize "kötülüğün neden var olduğu" sorusuna bir cevap bulup buluşturmak için ne kadar yorucu ve beyin yedirici uydurmalar yazıyorsunuz... Kendi kendine saçma bir cevap uyduramayan,bulup buluşturamayan,gidiyor diğer abilerine "şu şu açmazın cevabı ne ola ki?" diye soruyor..Cevabı daha önce uydurmuş bir abi veya diğer abla buna cevap veriyor ve hep beraber tatmin oluyorlar.. Yalan yalan üstüne, din denilen saçmalık ağlarını böyle genişletiyor.. Dinler masal deyince bir de çıkıp kızıyorsunuz..Hem bir tek kitabın masalları olsa iyi ,her önüne çıkan üzerine başka başka yalanlar katıyor..Çığrından çıkarttınız artık işi.. Koca koca insanlarsınız. Biraz utanın yahu uydurduklarınızdan.. Nisan 10, 2011 tarihinde placebo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Başlarına gelen kötü hadiselerden dolayı işe gidemeyenler için başlarına gelen hadise hayır mıdır şer midir? Onlar için hayırlı olmuştur, çünkü bu sayede sağ kalabilmişlerdir. Ama senin fikrinde ölenlerin uhrevi bir karşılığı olduğu var. Bunlar ise sağ kalmakla o uhrevi karşılıktan mahrum kalmış oldular. Yani bir taraf için dünyevi diğer taraf için uhrevi düşünerek çelişkiye düşülüyor. Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Cevap: Algıda seçicilik. O binada bir işi olan ve hayatında ilk kez o sabah kapısından içeri girmiş bulunan birileri de ölmüş olabilir. Ve bu insanlar çok değerli çok önemli, yardımsever birileridir belki de. Allah'ın tam da sevdiği türden.. Bu hayır şer kandırmacalarına sığınarak böyle saçmalıkları savunamazsınız. Şanstır bu. Her gün giden adamın başına, yine işe giderken bir trafiz kazası gelmiştir ve hastanelik olmuştur. O adam acılar içinde kıvranırken birden iş yerinde olan biteni öğrenir ve inanamaz.. Bu kaza onun için bir lütuftur. Bundan daha büyük, daha şaşırtıcı bir şans olur mu.. Elbette kendisi için sevinecektir. Bu kaçınılmaz bir refleks.. Ama hepsi o. Sadece ve sadece şans. Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi Onlar için hayırlı olmuştur, çünkü bu sayede sağ kalabilmişlerdir. Ama senin fikrinde ölenlerin uhrevi bir karşılığı olduğu var. Bunlar ise sağ kalmakla o uhrevi karşılıktan mahrum kalmış oldular. Yani bir taraf için dünyevi diğer taraf için uhrevi düşünerek çelişkiye düşülüyor. Burada yanlış yaptığını düşünüyorum.. Çünkü Sağ kalanların imkanatı var.Yani ölen 10 derece alıyorsa diğeri 100 derece alma ihtimali var. Daha öncede demiştim imkan sunulması elbette bir lutuftur...Hem bu hadise onların mazlum ölmenin avantajlarından faydalanmasını engellemez.11 eylül olmaz belki başka bir tarzda mazlum olarak vefat ederler..Bunu bilemeyiz.. Dolayısıyla hayatta kalanlar hakkında tek söyleyebileceğimiz şey ve görünen o ki Hayatları devam etmektedir.. Link to post Sitelerde Paylaş
MaviPanter 0 Nisan 10, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 10, 2011 gönderildi (düzenlendi) Yeni üye olmama rağmen bu türden, ders vermeye kalkmak için açılmış, üstüne risale-i nurdan alıntı yapılmış konuların direkt tavanarasına gönderilmesini teklif etsem ? Nurcu külliyatı hakkındaki tartışmaları takip etmek için gereğinden fazla başka siteler var, istersek onlara da üye olabiliriz, ben olmam gerçi ama yani olmak isteyen varsa diyorum. Nisan 10, 2011 tarihinde MaviPanter tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts