Anti-you 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Burdan yazıları okudu mu şu aklıma geliyor.Yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, aynı o hesap, mağdur olan bir bayan var, bizim laikçi şebeklerimiz, aynı bu hesap gibi, bu olayda da suçluyu bulmuşlar. Allah insanın akletme yetisini elinden almasın. Ama bu olaylardan sevinen laikçi şebeklere bir kötü haberim var. Ak Parti en az yüzde 45 ile tekrar başa geldi mi, ben sizin o mosmor olmuş, k.a dönmüş suratınızı görmek isterim. :lol: ben de, senin gibi cibiliyetsiz bir müptezeli yetiştiren ebeveynin suratını görmek isterim doğrusu, evlat olsan sevilmezsin. Link to post Sitelerde Paylaş
batatesci 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi (düzenlendi) Sümeyye Erdoğan'a hakaret eden tiyatrocunun sabıkası kabarık "Genç Osman" isimli tiyatro oyununda sahneden başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesine hakaret eden oyuncu Tolga Tuncer'in sabıkasının kabarık olduğu iddia edildi. http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1120157&title=sumeyye-erdogana-hakaret-eden-tiyatrocunun-sabikasi-kabarik Yeminnen söylüyorum, bu gazeteyle kıçımı bile silmem. Tıpkı vakitle silmeyeceğim gibi. Kimliği meçhul bir ekşi sözlük yazzarına dayanarak haber mi yapılıyor artık? Şimdi ben de yazayım bir şeyler: Ben de oyundaydım o akşam, olan biteni gördüm. Sümeyye hanım sahnedeki oyunculara durduk yere hareket çekti. Bunun üzerine bir oyuncu da gözüyle ayıp oluyor şeklinde bir bakış attı kendisine. Bunun üzerine hanımefendi de kalkıp salonu terketti. Al bunu da haber yap o Zaman. Bak benimkisi birinci ağızdan hem de. Bizzat gördüm ben, arkadaşım neyin anlatmadı. Nisan 11, 2011 tarihinde batatesci tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
herakles79 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Yeminnen söylüyorum, bu gazeteyle kıçımı bile silmem. Tıpkı vakitle silmeyeceğim gibi. Kimliği meçhul bir ekşi sözlük yazzarına dayanarak haber mi yapılıyor artık? Şimdi ben de yazayım bir şeyler: Ben de oyundaydım o akşam, olan biteni gördüm. Sümeyye hanım sahnedeki oyunculara durduk yere hareket çekti. Bunun üzerine bir oyuncu da gözüyle ayıp oluyor şeklinde bir bakış attı kendisine. Bunun üzerine hanımefendi de kalkıp salonu terketti. Al bunu da haber yap o Zaman. Bak benimkisi birinci ağızdan hem de. Bizzat gördüm ben, arkadaşım neyin anlatmadı. Kendilerini haklı çıkarmak için çok tuhaf dayanaklar gösteriyorlar:)ekşisözlükten bir yazar:)) Link to post Sitelerde Paylaş
thaless 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Bu Hanım kızımıza ait olduğu yazılan mektuptan bir parça: Durun tekrar edeyim, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda, bir oyuncu, oyun esnasında, oyunu keserek seyirciden birine laf atıyor!!! Hem de ne için? (Sessiz ve gayet sıradan bir şekilde) sakız çiğnediği için! Allah aşkına dünyanın neresinde görülmüş böyle bir şey! Hangi profesyonel sahnede, profesyonel bir oyuncu seyirciden birinin ufacık bir ağız hareketinden dolayı oyunu kesip o kişiye ne yaptığını sorabilir?! Adama "sana ne kardeşim!" denmez mi?! Bütün seyirci tiyatro izlemek için bilet alıp oraya gelmişken, sen nasıl onları yok sayıp tiyatroyu bölersin?! Ve nasıl olur da böldüğün bir tiyatro oyununda, bütün seyircinin önünde, bir insana böyle saçma bir sebeple çıkışma hakkını kendinde bulabilirsin?! ****************** Bundan sonra, bu lokal olay seçim yatırımına dönüştürülüyor: Ben sanatı seven, önemseyen, ve sadece izleyici olmakla kalmayıp hobi olarak uygulamasında da olan biri olarak bana o terbiyesizliği yapan oyuncuya diyorum ki, sen istediğin kadar (bir tiyatro oyununu bölecek kadar) başörtülülerden nefret et, görmeye bile -hele de sanatsal bir faaliyette görmeye- tahammül etme; dünyanın gerçeklerini değiştiremeyeceksin! Mesela ben sanatı sevmeye devam edeceğim, tiyatroya gitmeye devam edeceğim, ve bu sırada başörtülü olmaya da devam edeceğim! Bununla ilgili ne yapacaksın???? Önüne çıkan her başörtülüye bir şekilde laf atarak mı yaşayacaksın? Peki bunu yapınca o sebebi meçhul ve saçma nefretini kusup kendi egonu tatmin etmekten başka bir şey geçecek mi eline? Peki sen böyle hoşgörüsüz ve kaba bir tavrı sanatın neresine sığdırıyorsun? Madem sen (önünde sakız çiğnenemeyecek kadar) yüce ve saygıdeğer bir sanatçısın, nasıl olur da insanların giyim tercihlerinden dolayı (asıl sebebin sakız olduğuna inanacak değilim!) onlara yüzlerce seyircinin önünde laf atıp onları üzecek kadar hoşgörüsüz, kaba, sığ düşünceli ve çağın gerisinde kalmış olabilirsin?! Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi (düzenlendi) Sadece Sümeyye değil tüm Erdoğan ailesinden sıkıldım arkadaş.. Ağzı bozuk, sözde demokrat hükümran babası zaten hep hayatımızın içinde... Halkı canından bezdirdi.. Oğullarına gemicikler alınır,21 gün askerlik yaptırılır.. Avrupa da Amerika da eğitim alırlar..Ağlak annesi' çok üzülüyorum halka ' diye ağlarken kafasına Gucci eşarp bağlar,Louis Vuitton çanta takar.. Şimdi de hanedan sülalesin'den Sümeyye Sultan baş rollerde, ortalığa çıkmış boy gösteriyor..Baş örtüsü propogandası yapıyor..Yok efendim aslında ona yapılan hareket türbanlı olması nedeniyleymiş..Bir bu eksikti..Sanki Tiyatro, tiyatro olalı hiç başı bağlı seyirci görmedi.. Sanırım Sümeyye Sultan komplexli ve ezik...............Ya da türbanlıları provoke ediyor.. Gerçekten bıktım ... Nisan 11, 2011 tarihinde placebo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Bundan sonra, bu lokal olay seçim yatırımına dönüştürülüyor: Ben sanatı seven, önemseyen, ve sadece izleyici olmakla kalmayıp hobi olarak uygulamasında da olan biri olarak bana o terbiyesizliği yapan oyuncuya diyorum ki, sen istediğin kadar (bir tiyatro oyununu bölecek kadar) başörtülülerden nefret et, görmeye bile -hele de sanatsal bir faaliyette görmeye- tahammül etme; dünyanın gerçeklerini değiştiremeyeceksin! Mesela ben sanatı sevmeye devam edeceğim, tiyatroya gitmeye devam edeceğim, ve bu sırada başörtülü olmaya da devam edeceğim! Bununla ilgili ne yapacaksın???? Önüne çıkan her başörtülüye bir şekilde laf atarak mı yaşayacaksın? Peki bunu yapınca o sebebi meçhul ve saçma nefretini kusup kendi egonu tatmin etmekten başka bir şey geçecek mi eline? Peki sen böyle hoşgörüsüz ve kaba bir tavrı sanatın neresine sığdırıyorsun? Madem sen (önünde sakız çiğnenemeyecek kadar) yüce ve saygıdeğer bir sanatçısın, nasıl olur da insanların giyim tercihlerinden dolayı (asıl sebebin sakız olduğuna inanacak değilim!) onlara yüzlerce seyircinin önünde laf atıp onları üzecek kadar hoşgörüsüz, kaba, sığ düşünceli ve çağın gerisinde kalmış olabilirsin?! Hay ben bu başörtüsüne tüküreyim.. Biz bile usandık bu ateist halimizle, baygınlık verdi. Zıkkımın kökünü taksınlar kafalarına, sağlarındaki sollarındaki bütün erkeklerin kendilerini taciz ettiği gibi absürd pepaye kadın fantezileriyle dönüp dursunlar. Her malın bir alıcısı vardır herhalde.. Türk haklı da böylesinden hoşlanıyor demek.. Bunların belediye başkanı sanatın içine tükürür, bu hatunun babası bi eseri beğenmediği için "ucube" der... bu da kalkıp sanata türban enjekte eder. Artık kimse yemiyor, herkes biliyor bunların ne olduğuna da, para tatlı işte... Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Durun tekrar edeyim, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda, bir oyuncu, oyun esnasında, oyunu keserek seyirciden birine laf atıyor!!! Hem de ne için? (Sessiz ve gayet sıradan bir şekilde) sakız çiğnediği için! Allah aşkına dünyanın neresinde görülmüş böyle bir şey! Hangi profesyonel sahnede, profesyonel bir oyuncu seyirciden birinin ufacık bir ağız hareketinden dolayı oyunu kesip o kişiye ne yaptığını sorabilir?! Adama "sana ne kardeşim!" denmez mi?! Bütün seyirci tiyatro izlemek için bilet alıp oraya gelmişken, sen nasıl onları yok sayıp tiyatroyu bölersin?! Ve nasıl olur da böldüğün bir tiyatro oyununda, bütün seyircinin önünde, bir insana böyle saçma bir sebeple çıkışma hakkını kendinde bulabilirsin?! Hep aynı şirret numara. Öyle çirkin, öyle bayağı bir şey yaparlar ki... Hani herkesin genel olarak ayıpladığı, görgü kurallarına hiç uymayan, itici olduğu bilinen ve yine herkesin yapmamaya özen gösterdiği kimi davranışlar vardır. Bir tayatroda oyun izlerken sakız çiğnenmez. Tiyatroda oyun izlemenin yazılı kuralları dışında, bir de yazılmayan kuralları vardır ve o kuralları tiyatroya giden herkes bilir. Gitmeyen de bilir. Sakız çiğnemek sadece tiyatroda değil, başka pekçok yerde rahatsız eder, hoş karşılanmaz. Ben de hoşlanmam. Siz üstelik başbakanın kızı iseniz, bu hepten tuhaf görünür. Tiyatroda sakız çiğnemek saçma sapan, görgüsüzce hatta kenar mahalleli davranışıdır... Bunlar zaten öyle insanlar. Şimdi öyle bir yazacak ve öyle bir konuşacaklar ki, siz bu basit görgü kuralını hatırlatamayacak, uyması gereken yerde uymadığı için onu eleştiremeyecek, şirretine göz yumacaksınız. Kimse kalkıp da "ağzında sakızın işi ne kızım? Orası bir taytro salonu. Sen başbakanın kızısın. Ağzında sakızla, etrafında onca insan varken oyun izlemeye utanmıyor musun? Bu ne bayağılıktır böyle?" diyemeyecek. Aynı şeyi söylemekten bıktık.. Kalitesizliğin, görgüsüzlüğün, şirretin, terbiyesizliğin, hırsızlıkla övünmenin, ahlaksızlığın bu kadar göklere çıkarıldığı bir başka dönem daha yaşamadık. İmamın kızı... Link to post Sitelerde Paylaş
hafız 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Hay ben bu başörtüsüne tüküreyim.. Biz bile usandık bu ateist halimizle, baygınlık verdi. Zıkkımın kökünü taksınlar kafalarına, sağlarındaki sollarındaki bütün erkeklerin kendilerini taciz ettiği gibi absürd pepaye kadın fantezileriyle dönüp dursunlar. faşo.. laikçi,elitist,jakoben,kemalist.. Link to post Sitelerde Paylaş
kalessin 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi başbakanın kızı seçim öncesi ajitasyon yapmak. mağdur edebiyatına meydan oluşturma çabası içinde. oyuncu buna göz kırpmışta, anlamlı anlamlı bakmışta.... geçiniz bunları. artık yemezler. seçim çalışması için gidilecek kahvelerde ve kadın toplantılarında ağlamak için bahane bulmaya çalışıyolar. malzeme yaratıp akılları sıra 3-5 salaktan daha oy koparacaklar. Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi faşo.. laikçi,elitist,jakoben,kemalist.. Başka? Hepsi bu mu? "Darbeci"yi unutmuşsun.. Link to post Sitelerde Paylaş
hafız 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Başka? Hepsi bu mu? "Darbeci"yi unutmuşsun.. darbeci,ergenekoncu,militarist,egosantrik,makyavelist.. daha sayimmi? Link to post Sitelerde Paylaş
bilelimogrenelim 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi Toprak Sergen'in bir oyununa gitmişim, yıllar önce, öğrenciliğimde, Shakespeare'in Kral Lear'ı sanırım, perdenin açılmasını bekledik, davetlilerden bir davetiye bulduk ve girdik. Sonradan girenlere hep arka sıralar kalır, ama Ankara'da zebil gibi hasmetmeap yeri olduğu için en ön sıralar hep boş olur. Bunlar işte genelde bunlar gibileri ve tebaasına ayrılır ve onlar da genelde tiyatrodan falan bir b.k anlamadıkları için gelmezler. Biz mücadele ettik ve girdik. Ama yorgunum, gözlerim kapanıyor, Shakespeare de ağır aksak gidiyor, dayanılmaz bir ağırlık çöktü, ilk perdeyi böyle geçirdik, Cumhurbaşkanı makamındayız en önde, bir sularımız eksik, ama işte uyku bastırmış bir kere. Tam burnumun ucunda bir gümbürdeme ile uyandım, dalmışım, Toprak Sergen eşittir Kral Lear, kılıcını gelmiş tam önümde sahnenin ahşaplarına indirivermiş - oyun gereğiymiş gibi - , sıçradım ve kralla göz göze geldim, tam gözümün içine bakıyordu. Utandım. Haklıydı. Haketmiştim. Şimdi o Kral Lear olacaktı, ona göz mı kırpardı sadece? Yapan az bile yapmış. Heykellere tüküren, yıktıran, ucube diyen, beğenmediği oyunu yasaklatan, kitapları yayınlanmadan toplatan birinin kızına göz kırpmış, aman ne ayıp, yakın o tiyatroyu... Link to post Sitelerde Paylaş
Benist 0 Nisan 11, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 11, 2011 gönderildi (düzenlendi) başbakanın kızı seçim öncesi ajitasyon yapmak. mağdur edebiyatına meydan oluşturma çabası içinde. oyuncu buna göz kırpmışta, anlamlı anlamlı bakmışta.... geçiniz bunları. artık yemezler. seçim çalışması için gidilecek kahvelerde ve kadın toplantılarında ağlamak için bahane bulmaya çalışıyolar. malzeme yaratıp akılları sıra 3-5 salaktan daha oy koparacaklar. ağlamak için bahane bulmaya çalışıyolar. )) Etkisi oluyor ama hani Garibim tiyatrocular Bazen acımıyorum değil hani. Sevgiler. Nisan 11, 2011 tarihinde Benist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
AteTürk 0 Nisan 12, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 12, 2011 gönderildi Simdi bu konuda Ali Demir bana telefonda aciklama yapti kendisiyle Sumeyye hakkinda konustuk uzun uzun, Sumeyye ikimizide bir kac kez tatmin etti, tatmin olayanlar oyunu bir iki kere daha izlerlerse eminim onlarda tatmin olacaktir, daha olmadi Ake-pelu gul-u arasinlar kesin tatmin olacaktir. Link to post Sitelerde Paylaş
Spenser 0 Nisan 12, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 12, 2011 gönderildi bu Erdoğan koruma işlerini fazla abartıyor hiçbir başbakanın bu kadar koruma ile gezdiğini görmedim üstelik sülalesinede koruma ordusu dizmiş demekki Link to post Sitelerde Paylaş
AteistLight 0 Nisan 12, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 12, 2011 gönderildi darbeci,ergenekoncu,militarist,egosantrik,makyavelist.. daha sayimmi? bu seferde ulusalcı yı unutmuşsun. Link to post Sitelerde Paylaş
herdaimmulayim 0 Nisan 12, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 12, 2011 gönderildi Bir insan şereften mahrum olursa ancak böyle olur. Sen kafanı yorma, bu forumda bundan sonra bile Sümeyye Hanım'ı eleştirirler. Emin olabilirsin Olay Sümeyye Erdoğana duyulan kişilen nefretten ibaret değil ki... Oldukça basit bir hadise nasılda büyütülüyor. Velevki bir tiyatro sanatçısı haddini aşan bir harekette bulunmuş olsun bunun üzerinden laiklik ile entellektüel çevreye veryansın etmek ne derece akla yatkın ne derece şerefli ve haysiyetli adamın işi? Sanırısın bütün tiyatrocular ve tiyatro severler ve laiklikten yana olanlar bir salonda toplanmış Sümeyye Erdoğanın da salona girmesiyle hep bir ağazdan söverek haka dansı yapmış yuhalamış pis türbanlı çık dışarı demiş... Bu tartışmayı başlatanların bilinç altında nasıl da omurgasız ve şereften uzak sinsi insancıkların olduğu ortada. Sanki sanatı destekliyormuş gibi birde sanatçının hareketlerini eleştiriyorlar.150 polis görev yapsaydı bu zihniyetin savunucusu aciz insancıklar İdil Biret konserini basabilirmiydi??? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts