Jump to content

Doğal seçilim ne zaman devreye girdi.


Recommended Posts

Doğal seçilim evrimin olmazsa olmazlarındandır.

Peki ilk hücre oluştuğu zaman o hücreyi elemeye tutacak doğa mekanizması daha henüz ortada olmuyacağı için ilk hücre nasıl kendini geliştirebilmiştir. Yani hücre ne yaparsa o olacaktır, yanlış bir mutasyon elenmeyip nesillere devam edecektir çünkü doğal bir eleme mekanizması yoktur. Belkide ilk mutasyonda bizim biricik hücremiz yok olup gidecektir. Bu durumda hücre nasıl başarılı mutasyonlar geçirerek hayatına devam edebilmiştir.

Yada benim yürüttüğüm mantığın neresinde hata var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

En çok üreyen daha baskın olacaktır...

Ayrıca doğal seçilim orada da mevcuttur.Şöyleki yeryüzünde ilk türeyen canlılar heterotroflar(ototrof>inorgonik maddeden organik madde üreten canlılar henüz ortaya çıkmadığı için) olduğu için, ve dünya üzerindeki organik yapıtaşları (amino asit,basit proteinler,yağlar,vs vs) bitme eğilimde olduğu için; bunları tüketme üzerine bir yarış olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Doğal seçilim evrimin olmazsa olmazlarındandır.

Peki ilk hücre oluştuğu zaman o hücreyi elemeye tutacak doğa mekanizması daha henüz ortada olmuyacağı için ilk hücre nasıl kendini geliştirebilmiştir. Yani hücre ne yaparsa o olacaktır, yanlış bir mutasyon elenmeyip nesillere devam edecektir çünkü doğal bir eleme mekanizması yoktur. Belkide ilk mutasyonda bizim biricik hücremiz yok olup gidecektir. Bu durumda hücre nasıl başarılı mutasyonlar geçirerek hayatına devam edebilmiştir.

Yada benim yürüttüğüm mantığın neresinde hata var.

için işinde bazı yanlışlar olmalı...yani şuan saçma sapan elenecek ama elenmemiş canlı ucubeler olmalı..

hox genleri deniyor. ama bu hox genlerinin yanlış karar verdiği, değişik,saçma elenmemiş ama ileride elenecek canlılar olmalıdır.yoktur...

herşey fazla planlı ve israfsız geliyor bana.....

madem evrimi anlayamıyoruz yavaşlığından dolayı. bu evrim sanki tamamlanmış gibi gelmemeli bizlere.çok saçma şeyler olmalı.

yani bu bilinçsiz mut ve ds bazı şeyleri eleye eleye yanlış sonuçlara ulaşmalılar.

ve hayatın her anında bu ds ve mut nun elenmeye yüz tutmuş ve yanlış sonuçlarına şahit olmalıyız....

olmuyoruz....

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu konuyu eğer ciddi olarak merak ediyorsan, zaman harcayıp nasa'nın bu konuda hazırlamış olduğu yazıyı okuyabilrsin. dikkatli bir şekilde özen göstererek okursan biraz bilgi sahibi olabilirsin.

bilgi sahibi olmadan yapılacak yorumların hepsi havada kalacaktır.

http://astrobiology.arc.nasa.gov/roadmap/g5.html

kolay gelsin

Link to post
Sitelerde Paylaş
bu konuyu eğer ciddi olarak merak ediyorsan, zaman harcayıp nasa'nın bu konuda hazırlamış olduğu yazıyı okuyabilrsin. dikkatli bir şekilde özen göstererek okursan biraz bilgi sahibi olabilirsin.

bilgi sahibi olmadan yapılacak yorumların hepsi havada kalacaktır.

http://astrobiology.arc.nasa.gov/roadmap/g5.html

kolay gelsin

Allah yolunda gevezelik ve boş boş yalakalık yapmak varken, Antiateist kardeşimize bilgi sahibi olmak için gidip ingilizce bir yazıyı dikkatlice okumasını mı tavsiye ediyorsun?!

Okusun da sizin gibi ateist mi olsun?! Antiateist bu oyunlara gelmez...

Antiateist, böyle kötü siteleri dolaşıp günaha girme. Sen iyisimi eline bir tesbih al, döne döne çevirirken, bir yandan allana yalakalık yapar, diğer yandan aynı şeyleri söyleye söyleye beynini iğdiş etmiş olursun. Gün sonunda, tüm gün mastürbasyon yapmış olmanın huşu ve huzuruyla evine yollanırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah yolunda gevezelik ve boş boş yalakalık yapmak varken, Antiateist kardeşimize bilgi sahibi olmak için gidip ingilizce bir yazıyı dikkatlice okumasını mı tavsiye ediyorsun?!

Okusun da sizin gibi ateist mi olsun?! Antiateist bu oyunlara gelmez...

Antiateist, böyle kötü siteleri dolaşıp günaha girme. Sen iyisimi eline bir tesbih al, döne döne çevirirken, bir yandan allana yalakalık yapar, diğer yandan aynı şeyleri söyleye söyleye beynini iğdiş etmiş olursun. Gün sonunda, tüm gün mastürbasyon yapmış olmanın huşu ve huzuruyla evine yollanırsın.

bu soytarıda nerden çıktı şimdi...

Suny link için saol inglizcem biraz zayıftır ama incelemeye çalışcam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğal seçilim canlı evriminin herhangi bir aşamasında devreye girmiş bir şey değildir.

Canlıların ortaya çıkışı ile vardır.

Bir yanda doğa, diğer yanda canlı var ve canlı doğaya tutunarak yaşamda kalmaya çalışıyor. Yaşamda kalanlar da yerinde saymıyor gelişiyor.

Şöyle bir metafor düşünelim. Yüksek bir dağın eteklerinde canlılar oluşuyor. Her bir canlı dağa tırmanıyor, (tırmanmak istiyor) Her bir canlı sahip olduğu yetenek ile orantılı olarak daha yükseklere tırmanabilecektir. Tırmanamayan yerinde sayacaktır. Yerinde saymalarda evrim de durmuş demektir. Bazı böcek türlerinde milyonlarca yıldan beri evrim gözlenemiyor. onlar artık yerinde sayan canlılardır.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki ilk hücre oluştuğu zaman o hücreyi elemeye tutacak doğa mekanizması daha henüz ortada olmuyacağı için ilk hücre nasıl kendini geliştirebilmiştir

Elemeye tabi tutan sonradan olusmus herhangi bir doga mekanizmasi varligi fikri hayrete sayandir.

Dogal secilim elemani o anki doga'nin sartlaridir,ilk hucre olustugunda madem ki doga var,a anki doga'nin sartlari da eliminasyonu saglar.

Yerinde saymalarda evrim de durmuş demektir. Bazı böcek türlerinde milyonlarca yıldan beri evrim gözlenemiyor. onlar artık yerinde sayan canlılardır.

Evrim'in daha ileri gitmek,daha mukemmele gitmek gibi hedefleri olmadigindan evrimde durmak kavrami da anlamsizdir.Uygun olanlar yasar hepsi bu.Aslolan boceklerin hayatta kalabilmesidir,daha ust canlilara donusmesi degil.Bu baglamda anaerob bakterilerde hala hayattadir.yerinde saymak ve ileri gitmek ancak o anki doga kosullari ile refere edilebilir izafi konumlardir.Anaerob bakteriler milyarlarca yildir hayatta kalabilirken ,cok daha ileri ve komplex milyonlarca tur yokolmus ise ustun olan taraf bellidir.

Şöyle bir metafor düşünelim. Yüksek bir dağın eteklerinde canlılar oluşuyor. Her bir canlı dağa tırmanıyor, (tırmanmak istiyor) Her bir canlı sahip olduğu yetenek ile orantılı olarak daha yükseklere tırmanabilecektir. Tırmanamayan yerinde sayacaktır.

Bu ornegi baz alirsak,ortada devamli ayni boyda bir dag yoktur,dagin boyu kah uzalir kah kisalir,bu sebeble daha yuksege tirmanmak anlamsizdir,dagin boyu kisalirken bazen zirvedikler de yokolur ve eteklerdeki bocekler yine hayatta kalir.Her canli daha yuksege tirmanmak istemez,sadece hayatta kalmak ister.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ilk canlının doğal seçilim sınavını geçmesi olayına bende daha önce değinmiştim.

İlk canlı canlılık özelliğinin kazandıktan, üreyene kadar geçen sürede doğal seçilimin acımasız sınavına tabii olmuş ve bu sınavı kaybetmiş olabilirdi.

Dolayısıyla doğal seçilim basamağının geçilmesi için ilk canlının bir kaç kez belkide defalarca oluşması gerekecektir. Ya da ilk canlı birey değilde popülasyon olarak ortaya çıkmış olmalı idi.

Ancak bu durum zaten çok düşük ihtimallere pamuk ipliği ile bağlı olan abiyogenezi çok daha zor bir duruma sokacaktır. (Bu konuda Hoimar V. Dietfurth'un başlangıçta hidrojen vardı kitabını okumanızı tavsiye ederim)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...