Pante 0 Oluşturuldu: Nisan 20, 2011 Raporla Share Oluşturuldu: Nisan 20, 2011 (düzenlendi) Atatürk'ü koruma kanununu sıkça duyarız. Genelde Atatürk karşıtlarının ağzında sakız gibidir. Konu Atatürk eleştirisi olduğunda sanki Atatürk'ü koruma kanunu konuşmalarını, eleştirilerini engelliyormuş gibi demagoji yaparlar. Kanun hakkında bilgileri olmadığı gibi, kanunun nasıl çıkarıldığı, kimler tarafından çıkarıldığı hakkında da bilgileri yoktur. Bilenler ise kasıtlı olarak o bilgiye uygun hareket etmeyip suistimal eder, kanun üzerinden suçlamalarda bulunurlar. Bu kanun Demokrat Parti iktidarı zamanında çıkmıştır. DP iktidarından yüz bulan yobazlar ortalığa dökülmeye başlamış, bir din yalakalığı almış yürümüştü. Bu arada Atatürk aleyhinde konuşmalar, hakaretler, heykel ve büstlere saldırılar başlamıştı. DP duruma müdahale etti ve 1951'de CHP'nin karşı çıkmasına rağmen bu kanunu çıkarttı. CHP'nin karşı olma sebebi; kanunun demokrasiye aykırı olduğu ve kişi kültüne-putlaştırmaya yol açacağı, bunun da gericiliği daha da körükleyeceği idi. Kanun ilk oylamada reddedilir. 2-3 ay sonra tekrar meclise getirilir ve DP oylarıyla kabul edilir. Şimdi kanunu görelim: Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun: yayın : resmi gazete yayım tarihi ve sayısı : 31/07/1951 - 7872 Madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. yukarıki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır. madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumî veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunulacak ceza yarı nispetinde artırılır. birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır. madde 3- Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır. madde 4- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. madde 5- Bu kanunu adalet bakanı yürütür. Kanunda hakaret eden kişiyi ilgilendiren 1. maddedir. Heykellere saldırı, toplu saldırı vs. konumuz dışında olduğu için sadece 1. madde ile ilgileneceğiz. madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Demek ki Atatürk'e alenen hakaretin cezası 1 yılda 3 yıla kadarmış. Şimdi sıradan bir kişiye hakaretin cezasına bakalım: Madde 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir. Sıradan birine hakaretin cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis ve para cezası imiş. Aradaki fark ne? Asgaride 9 ay, azamide 12 ay fark var. Biri sıradan kişi, diğeri cumhuriyetin kurucusu Atatürk. Bitmedi. Şimdi gelelim cumhurbaşkanına hakaretin cezasına. Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. Atatürk'e hakaretin maddesi alenen işlenen suça aitti. Öyleyse cumhurbaşkanı için de alenenle ilgili 2. maddeyi alırsak; Cumhurbaşkanına hakaretin cezası: 14 ay ile 56 ay hapis imiş. Atatürk'e hakaretle arasındaki fark ne? Asgaride 2 ay, azamide 20 ay. Hangisi fazla? Cumhurbaşkanına hakaret, Atatürk'e hakaretten daha büyük cezaya tabi. Örneğin Abdullah Gül'e hakaret eden biri 4 yıl 8 ay ceza alabilir. Ama Atatürk'e hakaret eden biri en fazla 3 yıl ceza alabilir. Demek ki yaygara koparıldığı kadar değilmiş. Bu kanun ha olmuş, ha olmamış farkeden birşey yok. Kanunu genelleştirir, tüm devlet başkanlarını içeren kanun haline getirirsin, olur biter. Ama yapmazlar. Çünkü kanun üzerinden sömürüye, suistimale ve "put" suçlamasına ihtiyaçları var. Nisan 20, 2011 tarihinde Pante tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
herakles79 0 Nisan 21, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 21, 2011 gönderildi Anayasadaki dini değerler ve sembollerle ilgili koruyucu yasayı yazabilir misin Pante.Bence asıl putçuluğu tetikleyen yasa böyle bir yasa. Bir kişi Muhammed'de sübyancı derse TC anayasası yahut TCK'ya göre cezası nedir? Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Nisan 21, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 21, 2011 gönderildi (düzenlendi) Demokrat Parti döneminde Atatürk'ü koruma kanununun çıkarılmasına sebep olarak dinci ve liboşların kullandığı bir yalan vardır. O dönemde Ticaniler adında bir tarikatın sözde CHP tarafından DP aleyhine kullanılmış olması. Bu tarikatın gerici eylemleri nedeniyle böyle bir kanun çıkartmak zorunda kaldıkları. Adi bir yalandır bu. Ticaniler denen grup taa 1940'dan itibaren Atatürk aleyhinde çalışıyor, dinci söylemlerde bulunuyordu. Haklarında kovuşturma açılmıştı. O dönemde Demokrat Parti'nin esamesi yoktu daha ortada. Demokrat Parti iktidar olunca bunlar yeniden ortaya çıkıp azdılar. Sadece Ticaniler değil, ne kadar gerici-yobaz tarikat-cemaat varsa hepsi azdı. Sadece Konya'da, Kırşehir'de değil Anadolu'nun pek çok yerinde Nurcusu, Nakşibendicisi azmış-şımarmış, sarıklarını cübbelerini giyip sokaklarda gösteri yapıyor, heykelleri yıkıyordu. Bu Ticani yalanının benzerini 28 Şubat döneminde yaşadık. Refah Partisi iktidarından yüz bulan gerici yobazlar o dönemde azmıştı. Ortalık meczup kaynıyordu. Hasan mezarcı'lar, Şevki Yılmaz'lar Atatürk'e sövüyor, tesettürsüz kadınları fahişelikle suçluyordu. O sıra Aczimendiler diye bir yobaz grup ortaya çıktı ve camilerde, sokaklarda gösterilere başladı. Şimdilerde kalkıp "bu Aczimendileri CHP çıkarttı, Kemalistler kışkırttı" diye iftira atıyorlar. Aczimendiler hala Elazığ'da faaliyetteler. Gidip yapışın o zaman yakalarına, sorun hesabını! Kitap yazanı zindana atmasını biliyorsunuz da, madem provake gruptu, neden onlardan hesap sormuyorsunuz? Çünkü doğru değil. Bunu yaparlarsa yalanları ortaya çıkacaktır, o yüzden yapmazlar. Görüldüğü gibi Atatürk'ü koruma kanununun pek bir önemi yoktur. Ve kanunun varlığından da Atatürkçüler sorumlu tutulamazlar. Kanunun uygulamasındaki aşırılıkların sorumlusu da uygulayıcılardır. Örneğin liboş akademisyenlerden Atilla Yayla'nın Atatürk'ten bahsederken aşağılarcasına "Gelecekte bize bu adamın heykellerinin hesabını soracaklar" demesi 1 yıl 3 ay ceza almasına sebep oldu. Ama cezası ertelendi, uygulanmadı. Liboş kesim bu ceza üzerine yaygarayı bastı. Verilen ceza mahkemenin takdiridir. Başka mahkemelerde daha ağır sözlere beraat verildiği de olmuştur. Hakkında katil diyen de çıktı, annesine iftira atanlar da, veled-i zina diyenler de. Ne var ki bugün hiç kimse Atatürk'e hakaretten hapis yatmıyor. Buna karşın cemaat hakkında, Fetullah hakkında gerçekleri yazanlar kanunsuzca hapse atılıyor. Türkiye hiçbir döneminde "Atatürk'ü koruma kanunu" nedeniyle özgürlükler yönünden en geri ülkeler arasında yer almadı. Bugün Çin ve İran'ı bile solladıysa, basın özgürlüğünde son sıralarda yer alıyorsa; Bu rezilliğin, bu utancın sebebi; "Atatürk'ü koruma kanunu" değil, basılmayan kitabı bile toplatmaları, Ergenekon adı altında yazarları, gazetecileri, aydınları susturması, zindana atmasıdır. Nisan 21, 2011 tarihinde Pante tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Nisan 21, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 21, 2011 gönderildi Anayasadaki dini değerler ve sembollerle ilgili koruyucu yasayı yazabilir misin Pante.Bence asıl putçuluğu tetikleyen yasa böyle bir yasa. Bir kişi Muhammed'de sübyancı derse TC anayasası yahut TCK'ya göre cezası nedir? Onun da cezası var Galileo. DİN HÜRRİYETİ ALEYHİNDE CÜRÜMLER Madde 175 - Her kim devletçe tanınmış olan dinlerden birini tahkir maksadiyle dini işlerin yahut ibadet ve ayinin icrasını men veya ihlal ederse bir aydan altı aya kadar hapis olunur ve 30 liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır. Eğer bu fiilin işlenmesi zamanında cebir ve şiddet ve tehdit veya tahkir vaki olmuş ise fail üç aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılır. Din ve mezheplerden birini tezyif ve tahkir yolunda neşriyatta bulunanlar bir aydan altı aya kadar hapis ile cezalandırılır. Madde 176 - Bir kimse devletçe tanınmış olan dinlerden birini tahkir maksadiyle mabetlerde, bulunan eşyayı yıkar veya bozar yahut diğer bir suretle zarar verir yahut ruhani memurlar hakkında şiddet istimal yahut onlara karşı hareket eder ve dil ile tecavüz eylerse üç aydan üç seneye kadar hapis yahut elli liradan yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi ile cezalandırılır. Ruhani memurların vazifelerini icra esnasında veya vazifelerini icradan dolayı bir cürüm irtikap olunduğu takdirde bu cürmün kanunen muayyen olan cezası altıda bir miktarı artırılır. Madde 177 - Bir kimse ibadethanelere konulmuş olan abide ve sair bu gibi eserleri veya kabristanlardaki mahkükatı bozar veya mezarları tahrip ederse bir aydan iki seneye kadar hapis olunur. Bunlardan birini telvis ederse iki aya kadar hapis ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır. Madde 178 - Bir kimse, bir ölünün naaş ve kemikleri hakkında hakaret yapar yahut tahkir maksadıyla veya sair gayri meşru bir maksada mebni tamamen veya kısmen birinin naaşını yahut kemiklerini veya ölüyle beraber gömülen eşyayı çalarsa iki aydan iki seneye kadar hapis olunur ve otuz liradan iki yüz liraya kadar ağır para cezayı nakdi alınır . Bunlar haricinde olarak bir kimse bir ölünün naaşını tamamen veya kısmen ahz ve sirkat eder veya resmen ruhsat almaksızın bir naaşı mezardan çıkarır yahut kemiklerini ahz ve sirkat ederse bir aydan iki aya kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır. Eğer bu cürüm kabristanda veya ölü gömülmeye veya muhafazasına mahsus diğer yerlerde görevli olan yahut kendilerine naaş ve kemikler tevdi olunan kimseler tarafından irtikap olunursa birinci surette ceza üç aydan üç seneye kadar hapis ve on beş liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ve ikinci surette bir aydan üç aya kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayi nakdi alınır. Muhammed'e bırakalım sübyancı demeyi sırf Muhammed dediği için ceza alan milletvekili örneği var, Önder Sav. Gerçi para cezası ama içinde hakaret içermeyen ve ironi olarak kullanılmış bir ifade nedeniyle bir vekile bile ceza verilmesi ilginçtir. Kaldı ki hakaret etmese dahi sadece inanmadığını söylediği için katledilenlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. O ifadeler sanal ortamda kullanılabilir. Şikayet halinde yasalar işler. Ama çıksın da birisi tv'den söylesin bakalım, sonu ne oluyor... Link to post Sitelerde Paylaş
batatesci 0 Nisan 21, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 21, 2011 gönderildi (düzenlendi) 9 yaşında bir kızla gerdeğe girdiği Diyanet'in de yayınladığı hadis tercümelerinde var. Buna bakarak ''Muhammed bir sübyancıydı.'' demenin hiç bir suç teşkil etmemesi lazım. Söylenenin isbaetli olması ayrı konu tabi. Pedofili falan da olduğu yok gibi rivayetlere bakınca. O zaman, o toplumda bu tarz evlilikler normalmiş. Nisan 21, 2011 tarihinde batatesci tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
herakles79 0 Nisan 21, 2011 gönderildi Raporla Share Nisan 21, 2011 gönderildi (düzenlendi) Onun da cezası var Galileo. Muhammed'e bırakalım sübyancı demeyi sırf Muhammed dediği için ceza alan milletvekili örneği var, Önder Sav. Gerçi para cezası ama içinde hakaret içermeyen ve ironi olarak kullanılmış bir ifade nedeniyle bir vekile bile ceza verilmesi ilginçtir. Kaldı ki hakaret etmese dahi sadece inanmadığını söylediği için katledilenlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. O ifadeler sanal ortamda kullanılabilir. Şikayet halinde yasalar işler. Ama çıksın da birisi tv'den söylesin bakalım, sonu ne oluyor... Sevgili Pante asıl sorunlu ve kritik maddeler bunlar bence.Feto(ceza alabilirim :p)Gülen'i dini bir sembol gibi gösterip bu yasalardan birisi hüküm giyebilir.Putlaştırmayı ve bu putu korumayı sağlayan yasalara sahibiz çok kötü çok.Kuran'ı Allah göndermedi demek bile hakaret kapsamına alınabilir. Din özgürlüğüne evet ama dini şahıs ve bireyleri haklı eleştirilere karşı korumaya hayır diyorum. Nisan 21, 2011 tarihinde Galileo100 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts