Jump to content

FATİHİN OĞLANLARA YAZDIĞI ŞİİRLER


Recommended Posts

İşte böyleee,

Gelin, ULU padışahımızın parlah oğlanlara yazdığı ŞİİRLERDEN bir denesini Çetin Altan'ın bir yazısından ekleyelim;

Bağlamaz gören Firdevs'e gönlini Galata'yı gören

(Galata'yı gören, gönlünü cennetin en gizemli bahçesine bile bağlamaz.)

Servi anmaz anda ol servi dilarayı gören

(Gönül güzeli bir sevgiliyi Galata'nın kendisinde gören, anmaz bir daha selvi boylu bir başka sevgiliyi.)

Bir frengi şivelu İsa'yı gördüm anda kim

(Galata'nın kimliğinde bir Hristiyan dilli İsa gördüm ki)

Lebleri dirisidür diridi İsa'yı gören

(Dudakları kutsal bir tapınak olur, İsa'nın insanlık dünyasını gören)

Akl-ü fehmin din-ü imanın nice zapt eyleyesün

(Dinle imanını akıl ve anlayışını sıkı tutmak gerekir)

Kâfir olur hey müsemmanlar o tersayı gören

(Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kâfir hemen)(çünkü kilisede bir parlah papaz varki,parlahmı parlah)

Kevseri anmaz ol içdügi mey-i nabi içen

(Galata'nın içtiği katıksız şarabı içen, cennetteki Kevser şarabını bile anmaz olur)

Mescide varmaz o vardugi kilisayı gören

(Orada karşılaştığı kiliseyi gören de bir daha gitmez mescide )

Bir frengi kâfir olduğun bilurdi Avniya

(Avniya -Fatih'in mahlası- bilirdi senin bir kafir Hristiyan olduğunu)

Belde zünnarini boynunda çelipayı gören

(Belinde keşiş kuşağını, boynunda haçını gören.)

Fatih demek boş yere gitmiyordu her cumartesi kiliseye.

Demek derdi Hırıstıyanlıh degil.

Parlah genç papaz.

İşteee:Demekki Fetih boş yere meşhür olmamış.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Ulu Feth Sultan Memmetin 72 şiirinden 27 sini parlah oğlanlara yazmıştır.

sonuçlarını bul<LI class=g>

PADİŞAHLAR DA CİVAN SEVER!/Birinci Bölüm - Edebiyat Galerisi

10 Oca 2011 ... Fatih sultan Mehmet'in divanındaki 72 şiirin 27'si oğlanlara aittir. ...

“Diye bir yangının haberi ile başlatılmıştır! ...

ŞEYHÜLİSLAM YAHYA EFENDİ'NİN BAYRAM adlı bir oğlana yazmış olduğu şiirinin Türkçesi: ...

edebiyatgalerisi.net/tarih-2/.../padisahlar-da-civan-sever.html - Önbellek

Osmanlıların gırdığı fındıhları bu NESİL bülmesi gerek.

Yohsa yeni gelinin şeye saruldugu kimin padışahlara sarulıyıh.

Tolondede

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Gelin eccik derine dalalım.

Emme Mevlana kimin degül.

Konunun derününe dalalım.

 

PADİŞAHLAR DA CİVAN SEVER!/Birinci Bölüm

 

“Muhteşem Yüzyıl” adlı dizinin ilk bölümü oynatıldığında, tüm Osmanlı kulları ayağa kalktılar

“Padişahlarımızın da manevi değerlerini korumak için, ATATÜRK’Ü koruma kanunu gibi kanun çıkartalım!”Diyerek önerilerde bulundular! 07 Ocak 2011.

 

Bir devletin yıkılmasına ve bir toplumun da çürümesine neden olan denenmiş bir idari sistemi yeniden getirmekte ısrar, İhanetin, Cehaletin ve Çıkarcılığın işaretidir! Ostüzü.

“İstanbul kanatlarımın altında”adlı bir film çekilirken, Dördüncü Murat’ın cinsel tercihi üzerine büyük bir gürültü kopmuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı olan, ahenkli sesli MHP’li bir politikacımız: “Dördüncü Murat’ın dörtdörtlük, kadınlara yönelik cinsel hayatı olmuştur. Zinhar, Gılmanlarla bir ilişiğinden söz edilmeye!” Buyurmuştu.

 

5 Haziran 1997 tarihli Hürriyet Pazar’da inadına bir makale yayımlanmıştı. Bütün dini bütün milliyetçilerimiz vekâletsiz iş görme akdine sığınarak avukat kesilmişlerdi. Bunun üzerine de şimdi vereceğim yazı yayımlanmıştı:

“Geçen hafta Fatih Sultan Mehmed’in sansürlenen şiirlerinden söz etmiş,

İstanbul Belediyesi’nin Fatih’in divanında yer alan 70 adet gazelden 43’ünü nasıl makasladığını anlatmıştım.

Makaslanan şiirlerden verdiğim örnekler hayli ses getirmişti.

Bazı gazeteler yazımdan alıntı yaparken, konu tv’lerde tartışıldı.

Fatih’in şiirlerinden tam beş asır sonra ”in” olduğunu görünce, onun İstanbul mısraıyla Belediyesi’nin hışmına uğramış olan bir gazelini daha yazayım dedim.

İşte, Fatih’in “Avni”</SPAN> adıyla kaleme aldığı, ”Bir güneş yüzlü Melek”</SPAN> Mısraıyla başlayıp Galata’daki genç bir papazdan söz eden ve beş bucuk asır sonra sansüre uğrayan gazeli.

Yorum, yine sizlere ait.

 

“Bu 14 yaşındaki papaz yamağı, Nasturas’ın oğludur.

Fatih’in sarayına gitmediği için, Fatih tarafından boynu vurulmuştur. Canı pahasına namusunu kurtarmış olduğunu babası yazmaktadır.”

“Alemi ay gibi aydınlatan güneş yüzlü bir melek gördüm

Sünbüle benzer siyah saçları âşıklarına âh ettirmede

Siyahlıkların çevrelediği parlak bir ayı andıran o naz servisi, Frenk ülkesinin güzellik şahıdır

Belindeki papaz kemerinin düğümüne gönüllerini bağlamayanlar iman ehlinden değil,

Yolunu şaşırmış âşıklardandır

Gamzesi ile öldürdüklerine dudaklarıyla canlar verip ruhlar bağışlayan o güzel ,

İsa’nın yolundan …

Ey Avni!O güzelin sana teslim olmasını bekleme..

Sen İstanbul’un şâhısın,o ise Galata’nın..”

 

Fatih sultan Mehmet’in divanındaki 72 şiirin 27’si oğlanlara aittir.

Bu Divan; 1959 yılında Sayın Ahmed Aymutlu tarafından açıklamalı olarak yayımlanmıştır.

Bu şiir aruz vezni ile yazılmıştır.

Ölçüsü de: Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilâtün’dür.

Günümüz Türkçesine çevrilerek verilmiştir. Şiir:

 

“Âlemde ay olan bir güneş yüzlü melek gördüm.

O kara sünbülleri (siyah saçları) âşıkların (yanan) ahıdır.“ Diye bir yangının haberi ile başlatılmıştır!

Erkeğin erkeğe, kadının da kadına yönelmesine “CİNSEL SAPMA” diyoruz.

Erkeklerin cinsel yönden genç oğlanlara yönelmelerine de Gulamparelik—Kulamparalık—diyoruz.

Kulamparalık erkeklere yönelmiş aktif homoseksüelliktir.

Pasif homoseksüellere de ne denildiğini herkes bilir(İBNE).

Kadının, kadına cinsel yönden yönelmesine de “SEVİCİLİK” diyoruz.

Uluslar arası deyimiyle ”LEZBİYEN”DİR.

Hani Parisli kız anlamına gelen “PARİZİYEN” gibi.

Lezbiyen, ”Lesboslu”-Midillili –anlamındadır.

Bizde Zürafaa denildiği de olur.

Cinsi temasla bulaşan hastalıkların ZÜHRE yıldızının etkisinden kaynaklandığına inanıldığı için ZÜHREVİ HASTALIKLAR denildiğini eski kitaplar yazmaktadır!

M.Ö Vinci asırda; Lesbos-Midilli- adasında yaşamış olan ve etrafına güzel kızları toplayan SAFO adlı şair kadının, bilinen ilk Sevici olduğu iddia edilmektedir.

Bu ehli keyif kadının şiirlerinden çok azı günümüze ulaşabilmiştir.

Ortaasya’da, Türk boyları arasında Homoseksüel ilişkiler hiç te hoş karşılanmazdı.

Kadınlar da sınırsız bir özgürlük içersindeydiler ve erkeklerini kendilerinin seçme hakları vardı.

Selçuklu  ve Osmanlı; Kulamparalığı Perslerden; seviciliği de Araplardan almıştır.

İranlıların da; oğlancılığı Atinalılardan almış olduğu Ünlü Herodot tarihinde yazmaktadır:

“Hiçbir ırk, Persler kadar yabancı yöntemleri ve töreleri kolayca benimsememiştir.

Örneğin: Kendilerinkinden daha güzel olduğuna inandıkları Med’lerin elbiselerini almışlardır.

Askerleri, Mısır askeri biçiminde zırh giyerlerdi.

Zevklerde bile, hoşlarına giden şeyleri öğrendikçe; çekinmeden dener ve benimserlerdi.

Bunlar arasında, en önemlisi Yunanlılardan öğrendikleri “OĞLANLARA DÜŞKÜNLÜK’TÜR.”

Her erkeğin birkaç karısı ve bir sürü metresi vardı.” (Herodot tarihi1’inci kitap, s.54.hürriyet yayınları, Perihan kuturman çevirisi.)

 

Ksenefon’un ünlü ”Onbinlerin kaçışı” adlı eseri,

Milli Eğitim Bakanlığınca dilimize çevrilerek yayımlanmıştı.

Bendeniz, 1959 senesinde, bu eseri okuyabilmiştim.

Orada ünlü bir oğlancıdan, Parnabazus’tan söz edilmekteydi.

Bu Parnabazus denilen Atinalı komutan, Atina-Pers savaşlarında; güzel esir delikanlıların öldürülmelerine engel olarak onları birliğinde toplarmış. 250 kişilik bir güzel oğlanlar birliği oluşturmuş!

Onbinler, geri çekilirlerken, Trabzon’a geldiklerinde; çok ilginç bir olayı gözlemlemişler:

Trabzon’daki Yunanlılar, kullanmış oldukları parlak Oğlanları şehir meydanında, biri birlerine göstererek hava atarlar ve alenen şaparlarmış!

 

CIMAĞ

 

Kültür Eski bakanlarından birisi, istediği kadar 1V’ üncü Murat’ın cinsel tercihine toz kondurtmasın!

1639 Bağdat seferinde; Osmanlıya esir düşerek Murat Hanın gözüne giren ve Emirgân koruluğu kendisine tahsis edilen İranlı Bey; Dördüncü murat’ı Mey, Afyon ve Civanlarla sermest olmaya alıştırır!

Ulusal özünü yitirmiş olan Selçuklu ve Osmanlı, el alemin sapıklıklarına yönelmiştir.

 

Büyük oğlu veledi, Şems’i Tebrizi’ye takdim ederken:

“Afyon içmez, Puşt ta değildir!” Diyerek, temizliğini garantilemiştir.

Mevlana’nın kendisinin Şems’i Tebrizi’ye olan tutkusu, Tebriz’inin Sultan Veletçe öldürülmesine neden olmuştur!

Ünlü Hasan Sabah; ”Harun Reşidin sarayında, kadın elbisesi giydirilmiş 2000 genç oğlan vardı!” Diyor.

Tarihin kaydetmiş olduğu en büyük Pasif Homoseksüel Jülyüs SEZAR; genç bir subayken gelmiş olduğu Anadolu’da Bitinya Kralının gözdesi olmuştu.

Senato’da bıçaklanarak öldürüldüğünde de; tüm Romalı askerler mataralarını ot ile tıkamışlardı! ”

Her erkeğin karısı, her kadının kocası!” sözü, Jülyüs SEZAR için söylenmişti.

 

V.Churchill; İkinci Dünya Savaşı sonrası yapılacak sulh anlaşması için:

“Öyle bir antlaşma yapalım ki; Jülyüs Sezar’ın karısının namusu gibi sağlam olsun!” dediğinde; Jozef Stalin, pos bıyıklarını altından sırıtarak:

“Onun namusu için de söylentiler var!” Demişi.

Osmanlı Divan Edebiyatında da;

Padişahlar, Beyler, Şeyhülislamlar, Divan şairleri parlak Oğlanlar için yanıp tutuşarak, yanık şiirler döktürmüşlerdir.

Arabistan’da peygamberliğini ilan eden Ebu Müseylime “Bir erkek, kendisi ile sevişme isteğini reddeden erkeği öldürebilir!”

Diye sahte ayetler bildirmişti!

XV’ inci asırın ünlü tarih bilgini Ali Beğ; divanında, erkeklere duymuş olduğu derin tutkularını açık, açık nazmetmişti.

Rahmetli İsmet Zeki Eyüboğlu’nun “DİVAN ŞİİRİNDE SAPIK SEVGİ!” Adlı eseri mutlaka okunmalıdır.

Dayanmış olduğumuz kaynaklarımızdan birisi de bu eserdir.

“Zenne rağbet ider mi akil olan

/Tâb’I Ali civane maildür!”

 

Türkçesi: ”kendini bilen, aklı başında olan kimse, KADINA EĞİLİM DUYAR MI?

Ali’nin gönlü delikanlıya eğilimlidir!” Diyor!

“Melâhat mısrına melik kılup bir Yusuf nâgâh /

Aziz’i vakt olup Âli melek –rü bir gulam aldım”.

 

Türkçesi: ”güzellik mısrını melik kılup bir Yusuf’u birdenbire,

sultan ederek çağın mutlu kişisi oldum, melek yüzlü bir oğlan aldım!”

“Dünyâ ne kahpedür her ana zir’i dest olam,

Erlik midir acûze sevüp zen-perest”.

 

Türkçesi: ”Dünya ikiyüzlü bir oynaktır, ben onun eli altına girmem. Ona yenilmem.

Bir kadını sevmek, kadına düşkün olmak erkeklik midir?”

>Ünlü Baki: ”saldın ruyuzemin’e taraf, taraf/

demir kuşaklı cihan pehlivanlarını” diye, Kanuni’nin ölümüne ağıt yazmıştı.

Bu Baki’nin burada tekrar edemeyeceğim çok biçimsiz ve edeple bağdaşamayan şiirleri de vardır.

“Bir Kuloğlu’nun esir oldu kapusuna gönül,

/İntisab itdi gedâ bârgâh’ı sultane”.

 

Türkçesi: ”Gönül bir Kuloğlu’nun kapısında tutsak oldu.

Bu bir dilencinin sultan kapısına sığınışı gibidir.”

Vinci yüzyılda yaşamış bir“Zenne meyl eyleyemem kaht’ı ricat olsa bile!”

 

Türkçesi: ”Yeryüzünde erkek kalksa da, gene kadına ilgi duymam!”

ŞEYHÜLİSLAM YAHYA EFENDİ’NİN BAYRAM adlı bir oğlana yazmış olduğu şiirinin Türkçesi:

 

“can bağının gonca gülüdür Ahmed

Gülün, gül bahçesinde rengidir ahmed,

Konuşmaya başlayınca ağzından şeker damlar,

Hokka ağızlı bir gençtir Ahmed.

Yan bakışlarla her zaman,

Ev, bark yıkandır Ahmed.

Öldüren bakışıyla her zaman,

Kan dökmede acımasızdır Ahmed.

Yeni çıkan fitnenin sultanıdır,

Yeni bir güzellik devletidir ahmed.

Nazlanıp, konuşmaya başlayınca,

Şeker dilli bir papağandır Ahmed.”

 

XVIII’ inci yüz yılda Şeyh Galip:

“Güzelliğine tutulalı ey ay alınlı Emin,

Sabahlara kadar çağırır dururum Emin, Emin.

Bu güzellikle, bu parlaklıkla, bu çapkınlıkla,

Bir eşin daha var mı Emin?

Ey fenni, bu özlü, yeni şiirini görünce,

Belki beğenip aferin der Emin!”

 

1730 Senesinde; Patrona Halil ayaklanmasında; damdan, dama kaçarken düşerek ölen Nedim </SPAN>de şairliği yanında az genç oğlan delisi değilmiş!

“İzin al maderden Cuma namazına deyu;

Gidelim seninle sevdiceğim Sadabada!”

 

Kızlar Cuma namazına gidemeyeceklerine göre,”nesin sen doğru söyle, can mısın, canan mısın kâfir?” </SPAN>Dediği genç bir oğlan olsa gerek!

“Ben bugün bir nev-baharı hüsn’ü an seyreyledim,

Tarf’ı destanında sünbül gibi mülar var idi”

 

Türkçesi: ”Ben bugün bir bahar güzelliği gibi güzel gördüm. Sarığının kıyısında sünbül gibi saçlar vardı!”

“Tıraş oldun efendim,âfiyetler izz’ü devletle,

Bir cüvan kaşı sarık sarmış efendim başına,

Sürme çekmiş ıtri şahiler sürünmüş kaşına.

Şimdi girmiş daha tahminimce onbeş yaşına

Gül yanaklı, gulgule kerrakeli, mor hareli”.Nedim:

Kızoğlan nazı nazın,

Şahlevent avazı, avazın.

Belasın ben dahi bilmem,

Kız mısın, oğlan mısın kâfir!”

 

Nedim’i inletenin kişiliği, diğer şiirlerinden anlaşılmaktadır:

Sakalı yeni çıkmış bir Şahlevent!

Şair nedim’in çağdaşı olan şair Necati de, hınzır m hınzır bir şair idi.

Dili çok ağdalı olan bu Necati’nin şiirini sadeleştirerek veriyorum:

“Almış Efendi daireye bir civan’ı şeyh,

Etmiş esir o kâfire, bir Müslüman’ı şeyh,

Bir afetin ki raksı olunca müzakere,

Görmem garip o dem ki depitse tüvanı şeyh.

Meydan’ı akşın olmuş o çâlâk cünbüşi,

Almış koluna vây o şuh’i dilsitane şeyh.

İtmiş velayeti şerefinden anı habir,

Açmış o şuha uhde’i râz’ı nihânı şeyh!”

 

Türkçesi: ”Şeyh Efendi, dairesine bir delikanlı almış ta ,

binlerce Müslüman’ı bir dinsize tutsak etmiş.

Öyle bir delikanlı ki, oynayışı konusunda konuşulsa,

şeyhe gençlik gelir.

İçi açılır.

Ağzının suyu akar, buna şaşılmaz artık.

O çalak delikanlı,

aşk alanının eğlencesi, şenliği olmuş,

şeyh de o çapkını koluna almış.

Şeyh efendi, o delikanlıya tarikatın gizli sırlarını öğretmiş,o’nu yetiştirmiş doğrusu!”

Şu iki mısrayı kim söylemiş dersiniz?

“Hat geldi gönül seyr’i izar’ü dehen olmaz;

Tahsili sâfa itmeğe azm’i çemen olmaz!”

 

Türkçesi: Artık sevgili delikanlının sakalı çıktı, ey gönül, ağzına, yüzüne bakılmaz daha;

onunla eğlenip oynaşmak için kıra çıkmanın da gereği kalmadı!”

”Hat geldi gitmedi dahi yârim letafeti,

“Hat ile vecdi dilbere bu istihâr hat!”

 

Türkçesi: ”evet sakal çıktı gene de, sevgilinin gönül alıcılığı yerinde.

Şimdi bir de bu durumuyla ün kazandı”.

Şair Fazıl da az değilmiş hani:

“Nesim nâmında bir şuh’i museviye düşüp

Dilim hava’yi muhabbetle bir sebu’yi Nesim!”

 

Türkçesi: Nesim adlı bir Yahudi delikanlısına gönül verdim,

bundan dolayı gönlüm Nesim’in kadehi oluverdi; o’na duyduğum sevgiyle!”

“Güzeller şâhı Andon’um sana billahi meftunum

Ne simim var, ne altunum, hemen bir tatlı canım var!”

 

Türkçesi: Açıklamaya gerek şairin cinsel tercihidir!

Şair fazıl hep Oğlan sevgililerden söz eder:

“Yetmez mi bu bela bize, söylen anasına;

O büt’ü gut misali bir dahi oğlan getürmesün!”

 

Hamamizade İhsan divanından da; akıcı, çarpıcı bir örnek verelim: 

“Bir damla su ol gönlüme gel ak delikanlı,

Bir damla sudan gönlümü yık, yak delikanlı.

Dans etmek yeter, aklımı oynatma yerinden,

Dansın, reveransın yeter, oynak delikanlı!”

 

Kadını toplum içindeki yerinden,

din ve Allah adını kullanarak, çeker alırsanız

işte böyle tıfıl delikanlılar alırlar kadının yerini.

Konya’da, senelerce önce; bir tartışma sırasında, yaşlı bir adamın Mareşal Gazi Mustafa Kemal’e kem söz söyleyenlere söylemiş olduğu sözü hiç unutmadım:

“Terbiyesizlik etmeyin;

O geldi de kıçlarınız kurtuldu!

Onun sevabına kıçlarınızın zekâtını vermelisiniz!

 

Bendeniz; o büyük insanın ne demek istediğini nasıl anladıysam ötekiler de anlayarak susmuşlardı.

Boynuna bağlanan bir iple; tarikat şeyhi huzuruna çekilerek getirilen İkinci Beyazıtmahlası ile şiirler yazardı.

Zampara, oğlancı, şarapçı ve afyonkeş olmasına karşın, VELİ sıfatı ile de onurlandırılmıştır.

Şakir Keceli’nin “OSMANLI KİM, ŞERİAT NE? ADLI KİTABI, S.

104; Ali Kemal Meram’ın “Padişah Anaları”adlı kitabının (s.106 da) mutlaka—bazı hatalarına karşın—okunmalıdır.

İkinci Beyazıt’ın anası Gülbahar takma adl“kamelya’’’dır.

Anacığının ve nineciklerinin etkisi ile, bu VELİ! Padişah Türk’ü nasıl değerlendirmiştir:

“Değme, Etrak ne bilsin gam’ı aşkı Adli,

Sırrı aşk anlamaya, haylice idrak gerek!”

Türkçesi: ”Türkler ne anlar aşktan Adli!

Aşkın sırını anlamaya idrak gerek!”

 

Türk Halkı da Osmanlıya giydirmesini bilmiştir:

“Osmanlının yanında gözünü;

kâtibin yanında sözünü saklı tut!”

“Şalvarı şaltağ Osmanlı,

Eyeri kaltağ Osmanlı.

Ekende yok, biçende yok,

Yiyende ortağ Osmanlı!”

 

Yazan ve Derleyen: Osman TÜRKOĞUZ

 

 

-Devam Edecek-

 

Tolon dede

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlığı görür görmez başlığı kimin açtığını tahmin ettim. Duyduklarını biraz akıl ve mantık süzgecinde geçirmelisin tolon dede.

Ayrıca takıldığın konular çok boş işler:

Mevlana ipneymiş, Fatih oğlanlara bıyık buruyormuş, falanca Ermeniymiş, cartmış curtmuş...

Link to post
Sitelerde Paylaş

müslümanlar gazel okur dururlar beyin denen şey olmadığı için kendilerinde bunların gerçek oldugunu kabul edemezler hatta yakın çevrelerinde bire bir görürler oğlancı travestici hoca şeyhleri ama kabul edemezler unuturlar

şeyhul islam oğlana şiir yazarmı lan deyip cihat çağrıları yaparlar kendi forumlarında ama geçende televizyonda son şeyhul islamın kendi resimlerini hemde topkapı sarayındaki rtesimleri sergileniyordu orda şeyhul ilamın evinde pianolar mozartlar açık kadınlar şeyhul islamın karısıda bu günki dekolte tarzı giyimdedi.

bütün bunları geç bunlar kendileri bi ton işe girerler ama kendi yaptıklarınıda görmezden gelip fanatik dinci kesilirler başımıza.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

5 Haziran 1997 tarihli Hürriyet Pazar’da inadına bir makale yayımlanmıştı.

Bütün dini bütün milliyetçilerimiz vekâletsiz iş görme akdine sığınarak avukat kesilmişlerdi.

Bunun üzerine de şimdi vereceğim yazı yayımlanmıştı:

“ Geçen hafta Fatih Sultan Mehmed’in sansürlenen şiirlerinden söz etmiş,

İstanbul Belediyesi’nin Fatih’in divanında yer alan 70 adet gazelden 43’ünü nasıl makasladığını anlatmıştım.

Makaslanan şiirlerden verdiğim örnekler hayli ses getirmişti.

Bazı gazeteler yazımdan alıntı yaparken, konu tv’lerde tartışıldı.

Fatih’in şiirlerinden tam beş asır sonra , onun İstanbul mısraıyla Belediyesi’nin hışmına uğramış olan bir gazelini daha yazayım dedim.

İşte Fatıhın AVNI adıylan geleme aldığı şiir,

Bir güneş yüzlü melek

Mısralarıyla başlayıp,Galatadakı GENÇ BİR PAPAZDAN söz eden ve 5,5 asır sonra sansüre uğrayan GEZELİ.

Bu 14 yaşındaki papaz yamağı, Nasturas’ın oğludur.

Fatih’in sarayına gitmediği için,

Fatih tarafından boynu vurulmuştur.

Canı pahasına namusunu kurtarmış olduğunu babası yazmaktadır.

İşte o GEZEL

Alemi ay gibi aydınlatan güneş yüzlü bir melek gördüm

Sünbüle benzer siyah saçları âşıklarına âh ettirmede/

siyahlıkların çevrelediği parlak bir ayı andıran o naz servisi,

Frenk ülkesinin güzellik şahıdır/

belindeki papaz kemerinin düğümüne gönüllerini bağlamayanlar iman ehlinden değil,

yolunu şaşırmış âşıklardandır/

gamzesi ile öldürdüklerine dudaklarıyla canlar verip ruhlar bağışlayan o güzel ,

İsa’nın yolundan …

Ey Avni!O güzelin sana teslim olmasını bekleme..

Sen İstanbul’un şâhısın,

o ise Galata’nın.

Fatih sultan Mehmet’in divanındaki 72 şiirin 27’si oğlanlara aittir.

Bu Divan; 1959 yılında Sayın Ahmed Aymutlu tarafından açıklamalı olarak yayımlanmıştır.

Osmanlının çoh ulu hakanını Mehemmet çoh övmüştü.

Över tebiiiiii.

Ne demiş ATALARIMIZ,

Soy soyu , BULGURDA suyu çeker.

Gerçekleri duyan bunlar GUDUR GUDUR GUDURMAHDADIRLAR.

Çünküme yaptıhlarında heçbir doğru yohdur.

İstanbulun fethi gününde sırtlardan halice doğru gemileri gaydırdıhlarını gösteriyorlar.

Cidden çoh gözel.

Birde buteki gaydırdıhlarını anlatsalar,sanki ne olur.

Insanlar ona göre deger biçerlerki.

Bu biçilen deger gerçek degerdir.

Gelin MADOLYONUN iki yüzünde yazılı olanlarıda görelim.

Tek yüzünü yazarsah hem kendimizi hemide ınsanları gandırırızki.

Insan olan ınsan , bunu asla yapamaz.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın tolonbey,

Fatih Sultan Mehmet'in yok edilen, gizlenmeye çalışılan şiirlerini bir bütün olarak sunmanız mümkün müdür?

Bu arada yazılarınızda hiç bir ciddiyet göremiyorum. Bunun da kullandığınız Türkçeden kaynaklandığını düşünüyorum. Ne kadar Türkçe, orası da tartışılır elbet. Eğer birileri tarafından ciddiye alınmak istiyorsanız, lütfen İstanbul Türkçe'sini kullanınız. Bu hem okuyanlar için hem de sizin için faydalı olacaktır.

Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu bu oğlancılık niye var Osmanlıda yahu. Yani sırf pedofili veya sırf homoseksüellik olsa belki anlayacağım biraz o trendi ama homo+pedo kombinasyonu sözkonusu. Yani hem çocuk hem senin cinsin. Çok garip ya. Adamlar 24 saat seks yapıp kadından mı bıkmışlar (kadından bıkılabileceğini sanmıyorum ama), biraz devam etseler hayvanlarla yapacaklarmış demek. Kurbanda koyun kesme yerine koyun zütme olayına girilebilirdi yani. Ölene kadar mokoko

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu bu oğlancılık niye var Osmanlıda yahu. Yani sırf pedofili veya sırf homoseksüellik olsa belki anlayacağım biraz o trendi ama homo+pedo kombinasyonu sözkonusu. Yani hem çocuk hem senin cinsin. Çok garip ya. Adamlar 24 saat seks yapıp kadından mı bıkmışlar (kadından bıkılabileceğini sanmıyorum ama), biraz devam etseler hayvanlarla yapacaklarmış demek. Kurbanda koyun kesme yerine koyun zütme olayına girilebilirdi yani. Ölene kadar mokoko

bunu şu şekilde anlayabilirsin bu gün etrafda okadar çok kişi varki taylanda gittiğini bazılarıda devamlı gittiğini gururla söyler bunlarında çoğu sıkı akpci muhafazakardır milliyetci oldugunuda söylüyenler gördüm

taylanda neden gidiyorlar biliyonmu taylandda tamamen taylandla bütünleşmiş kıza benzeyen 13 15 yaşlarında çocuklarla ilişkiye girmek için yok sadece kızlarla girdim diye yalan atanlar olsa bile onlarda 13 15 yaşında çşocuklarla ilişkiye giriyorlar

bu güner bakıp osmanlının neden homo+pedofil oldugunu anlarsın eski yunandada bu gelenek çok köklümüş ama onlar çokdan terketmiş bizde tamgaz gidiyor muhafazakar toplum oluşumuzdan ötürü böyle bir toplumdada böyle seçim sonuçlarının çıkması normal.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Padişahların çoğunda biseksüellik varmış zaten hatta bunu en çok destekleyen padişah analarıymış çocukları bir kadının esiri olmasın diye küçük yaşta koynuna erkek sokarlarmış o yüzden bunda şaşırılacak birşey yok ayrıca osmanlıda sadece harem değil oğlanlara ait bir bölümde mevcuttu. Biz çok erkeğiz tarihimizde bir tane gey yok demenin islamın sadece gül dağıtarak yayıldığını düşünmek kadar basit bir düşüncedir ayrıca...

Esas bilinmesi gereken geyliğin 20. yüzyılda yaygınlaştığı değil artık insanların kendini daha özgür hissettiğinden kaynaklandığını düşünüyorum yoksa eşcinsellik yüzde olarak dünyada çok değişmemiştir bana göre

Ne burma bıyıklılar gördüm ne kalın gaşlılar gördüm ama hepsinin bir noktadan sonra karşı cinse ilgi duymadığını çok kolay anlayabiliyorsunuz

Anlamadığım bunun neden sürekli ateistler yada bir dine mensup kişilerin ayıbı olarak lanse edilmeye çalışılması başkasının özgürlüklerini zedelemediği sürece isteyen istediği seçim hakkına sahip olmalıdır ne yani şimdi kadına tecavüz eden bir erkek kadınları çekici bulmayan bir eşcinsel erkekten dahamı adam? hiçte bile

Bu yüzyılda böyle şeyleri takmayın kafanıza bu ülke zeki mürene bülent ersoya kucak açmış bir ülke aşın artık şu basmakalıp fikirlerinizi ayrıca tolonbey uslübun hiç anlaşılır değil yazdıklarının çoğunu okumadım söyliyim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Devrimci gardaşım, bizim kişisel kimseye lafımız olmaz.

İster şu,istersede bu olsun.

Emmeee toplumun önüne dikilipde,yedigi bütün neneleri saklayıp bu tipleri bize süper dürüst göstermeye dürüstleride egri gösterenlerin çabalarını önlemeye çalışıyoruz.

Gelelim Istanbul lehcesine.

Koşucular Sıtart aldı

Talebeler finale kaldı gibi türkçe dışı zırtlayan bir Istanbul dili tanımıyorum.

Istanbullu ELMA der bense ALMA derim anadolulu gibi.

Çünkü Istanbullu raydan çıharılmış,Anadoluysa daha rayda.

İstanbul lehcesi deyil,anadolu lehcesi Türkçeye en yakınıdır.

Türkcede bir kural var

Kelime kalın sesle başlarsa kalınla biter.

İnceyle başlarsa inceyle

Elma olmaz

Alma olur.

Yada Elme.

İstanbul olmaz

Istanbul olur.

Anadolulu Jandarmayı bile CENDERMEYE çevirip öz Türkçeleştirmiştir.

Düzensiz Arap dili ve Avrupa dilleri Türk insanının Agız düzenini %80 ne yakın bozmuştur.

Arapcadan bir örnek bismil- LA- hir- RAHMA- nir - RA- him.

eli-ZA-bet

GILAU-be

Sen bana neyi teklif ettigini bilmiyorsun.

Benim SİKİŞ yazdığım kelimeler silindide aynı anlama gelen Arapca CIMAĞ yazdıhlarım duruyor.

Bu forumda.

Eccik benligimize sahap çıhalım.

Yabancılara degil onları kendimize uyduralım.

En azından aldıgımız kelimeleri.

Degilmi emmi oğlu

Onları neden görüp karşı çıhmadın?

darılma emmee.

Tolondede

Link to post
Sitelerde Paylaş

Malesef ben istanbulluyum daha sonrada izmirde yaşadım dediğiniz türkçeyi hiç kullanmadım ve bilmiyorum bildiğim tek şive ege aksanıdır onuda konuşamam anlamak bile 1 yılımı aldı ne olcak şimdi? ben türk değilmiyim yada türkçeyi bilmiyormuyum onumu demek istiyorsun? katli vacipmiyim neyim anlamadım? bir dili illa herkes konuşmak zorundamıdır? burda ingilizce yazıyor olsaydım bilmediğimden dolayı bu beni sizden farklı bir insanmı yapardı? mantığınızı çözemedim açıkcası ancak dil sadece bir iluzyondur ha ingilizce konuşmuşsun ha türkçe önemli olan derdini tam olarak anlatabilmektir bu sebeple dillerin de revize olması gerektiği görüşündeyim yani birşey söylendiği zaman tam olarak ne olduğu anlaşılmalı acaba bunumu demek istedi yoksa bunumu demek istedi diye insanların algısına göre ne denmek istediği değişmemeli... özetlemek gerekirse o savunduğunuz dilede karşıyım ben... yanlış anlamayın dünyada ne demek istediğini tam olarak anlatabilen bilimsel bir dil yoktur o sebeple bütün dillerin kökten değişmesi gerektiği taraftarıyım. milliyetçilik insanları bölmenin bir başka yoludur ben bütün dünya insanlarını aynı kefeye koyup bunun üzerinden tartışmayı ve fikir beyan etmeyi yeğlerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Malesef ben istanbulluyum daha sonrada izmirde yaşadım dediğiniz türkçeyi hiç kullanmadım ve bilmiyorum bildiğim tek şive ege aksanıdır onuda konuşamam anlamak bile 1 yılımı aldı ne olcak şimdi? ben türk değilmiyim yada türkçeyi bilmiyormuyum onumu demek istiyorsun? katli vacipmiyim neyim anlamadım? bir dili illa herkes konuşmak zorundamıdır? burda ingilizce yazıyor olsaydım bilmediğimden dolayı bu beni sizden farklı bir insanmı yapardı? mantığınızı çözemedim açıkcası ancak dil sadece bir iluzyondur ha ingilizce konuşmuşsun ha türkçe önemli olan derdini tam olarak anlatabilmektir bu sebeple dillerin de revize olması gerektiği görüşündeyim yani birşey söylendiği zaman tam olarak ne olduğu anlaşılmalı acaba bunumu demek istedi yoksa bunumu demek istedi diye insanların algısına göre ne denmek istediği değişmemeli... özetlemek gerekirse o savunduğunuz dilede karşıyım ben... yanlış anlamayın dünyada ne demek istediğini tam olarak anlatabilen bilimsel bir dil yoktur o sebeple bütün dillerin kökten değişmesi gerektiği taraftarıyım. milliyetçilik insanları bölmenin bir başka yoludur ben bütün dünya insanlarını aynı kefeye koyup bunun üzerinden tartışmayı ve fikir beyan etmeyi yeğlerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca tolonbey uslübun hiç anlaşılır değil yazdıklarının çoğunu okumadım söyliyim...

Benim demek istediğimde budur. Arkadaşın yazıları ne görsel açıdan ne de okunabilirlik yönünden yeterli. Güzel bilgiler paylaşmaya çalışıyor, ancak okunmuyor-okunsa da anlaşılmıyor. Burada mesele üslup değil. Burada kullanılan dil. Arkadaş Anadolu Türkçesi kullanacağım derken, anlaşılmaz olmuş. İşi abartmış ve çocukça bir dil kullanmaya başlamış. En ciddi makaleleri bile çocuklar için yazılmış yazılara çevirmiş. Kendisi böyle yazmaya devam edebilir ve hiçte umurumda değil. Ancak okumak-anlaşılmak-ciddiye alınmak istiyorsa, değişikliğe gitmelidir.

Saygılarımla.

tarihinde dragonwar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Egriye alışanlar,doğruyu egri sanırlar.

Bu nedenle benim yazım size ters geliyor.

Şimdi üsteki GELİ-YOR Türkcedeki kurala terstir.

GELİ yumuşah ama YOR serttir.

Peki nasıl yazalım bu kelimeyi Türkçe ses uyumunu bozmamah için.

GELİ-YOR kelimesini GELİYÜR ,a çevirerek.

İlk önceleri bu çevriliş size pek garıp gelebilir.Emmeeeeee, zamanla ağzımız alışınca ,hicde vabansımayız.

İsviçre Ba-sel kentinde bir Türk karı koca hem vitrinlere bakıyor,hemide konuşuyorlarmış.Bir yabancı kadında hep bunları izliyürmüş.Türk kadın kocasına demişki,şu kadın hep bizi izliyür,sor bakalım nedenini.

Adam sormuş,yabancı kadın demişki,evet ben sizi izliyürüm.Ben İtalyanım ve DİL UZMANIYIM.

Sizin diliniz ŞİİR gibi bir dil.

Hatta bir ara birbirinize şiir söylediginizide sandım.

Söylermisiniz BUDUNUNUZU.

Adam derki, biz Türküz,Türkcede konuşuyorduk.

O zaman kadın şöyle der.

Diliniz gerçekten çok güzel bir dil,sakın dilinizin bozulmasına göz yummayın.

İş yerinde bir italyanla tartışıyoruz.

Ben diyürümki,sokakta çeşitli milletlerin giysilerini giyenler çeşitli çiçeklerin açtığı bir çayır güzelligi verir.

Herisi bir başka güzeldir.

İtalyanda herkes bizler gibi giyse daha güzel görüntü verir dediginde,yakında olan yaşlı bir Alman şöyle dedi,hayır Covanni dedi, sana katılmıyorum,her milletin milli giysisiyle verecegi güzelligi başka birşey veremez.

Kültürlerde böyledir.

Dil ve kültür yaşatmalı ve yaşanmalıdır.

Bir dilin ve kültürün ortadan kaybolması ınsanlıh için acı bir olaydır,KAYIPTIR.

Neden ben başkasına uyıyım.

Başkası bana uysun istiyürse.

Insanlıh buraya hep yarışla gelmiştir.

YARIŞA KATILMAYAN müslümenler bir kısım hırıstıyan ve diger dinlerden olanlar , ŞEYLERİNİN ÜSTÜNDE debellenmektedirler.

Arkalarda NAL toplamaktadırlar.

Dünyenin en milliyetci ınsanları

Başta

Almanlar

İngilizler

Caponlar

Fıransız

İspanyollar

İtalyanlar

Bunlara baktıgımızda her konuda milliyetlerini kaybedenlerin çok üstünde olduhları görülmektedir.

Bunlar öz benliklerinden zerre kadar TAVIZ vermeyen milletlerdirler.

Amarıkaysa bu saydığım milletlerin birlikte kurduğu bir devlettir.

Her şeyde YARIŞ gerek.

Yarıştan çekilenin işi bitmiştir.

Gelelim Fatihin şiirlerine.

Araştırıyorum,buldummu amburıya asacam,heç marah etmeyin.

Benim birinci YURDUM Türkiyedir.

İkincisiyse Almanya.

40 yıldır, çoluk çocuğumla burda ağladım burda güldüm.

Ben bu ülkeye kötü gözle bakarsam,benim ınsanlığımın hiçbir degeri olmaz.

Ama ben,burdada Türküm.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Egriye-yumuşah-bozmamah-hemide-izliyürüm-İnsanlıh-Tavız-marah

Anadolu Türkçesi bu kelimelerden mi oluşuyor? Kusura bakmayın ama artık sizi ciddiye almıyorum. 8 yaşındaki bir çocuk gibi görünüyorsunuz gözüme. Bu arada eğer görme ile ilgili bir probleminiz varsa cidden bir göz doktoruna gitmenizi tavsiye ederim. Zira bir paragrafınız üç sayfa tutmuş.

Saygılarımla.

tarihinde dragonwar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...