Jump to content

1 Mayıs 2011


Recommended Posts

Yapma ya ben taşlayınca çökecek sanıyordum bankalar hay benim aklıma. Ulan geri zekalı sen çalışma saatleri, ücretli tatil, sigorta, onlarca işci hakkının halay çekerek, gülerek, eğlenerek mi kazanıldığını sanıyorsun? Beynine sıçtığımın aptalı. Bu hakları kazanmak için binlerce işçi öldü, çok büyük acılar, zorluklar çekildi. Sınıf kini diye bir durum vardır, 1 mayısta'da insanlar çeşitli yollarla bunu dışa vurur. Bas git şimdi.

@Superotesiinsan

Sende çıkıntılık yapıp durma. Homo Habilis beynine başlatma.

O bankaları taşlayanlar işçi filan değil, işinde gücünde adamın yapacağı işler de değil. Boşuna demagoji yapma, ikimizde neyin ne olduğunu biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

1 Mayıs, terörün değil emeğin, emekçinin bayramıdır.

Chicago’da 1884’de toplanan Trade-Unıons kongresinde “ 1 Mayıs 1886 dan başlayarak normal iş günü 8 saat olarak saptanması ve tüm işçi örgütlerinin buna hazırlıklı olması” kararlaştırılmıştır. 1886 da yapılan grevlerde kanlı çatışmalar olmuş ve sonuçta 1889 da bu savaşımlar ve mücadeleleriyle 1 Mayıs işçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü olarak kabul ettirilmiştir. 1890 da bu gün işçi bayramı olarak alanlarda kutlanmıştır.

Ama bunları kazanmak kolay olmamış, 1886 1 Mayısın da yapılan genel grev eyleme katılanlar üzerine ateş açılması sonucu 10 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olayların sorumlusu olarak 8 işçi lideri tutuklanmış ve bunlardan 4 ü idama mahkum edilmiş- infazları yapılmıştır. Amerikalı işçi lideri Albert PARSAN idama giderken;

“ suçsuzum ben, tüm dünya biliyor suçsuz olduğumu. Cani olduğum için değil, işçi haklarını savunduğum için, sosyalist olduğum için asılıyorum” demiştir.

Ülkemizde 1 Mayıs ilk kez 1906 da kutlanmıştır. 1908 de Üsküp’te, 1910 da Rumeli’nin bazı şehirlerinde ve 1912 de ilk kez İstanbul’da 1 Mayıs gösterileri yapılmıştır. 1920 ye kadar savaş nedeniyle kutlanamamış, 1921 de işgal kuvvetlerinin yasaklamalarına karşın kitlesel 1 Mayıs gösterileri yapılmıştır. 1922'de İstanbul ve Ankara’da iş bırakma ve mitinglerle kutlanmış, 1923 yılında İzmir’de toplanan İktisat Kongresinde 1 Mayıs Türkiye işçilerinin bayramı olması benimsenmiştir. Bu yılın 1 Mayısı İstanbul- Ankara- İzmir- Adapazarı’nda kutlanmış ancak çıkan olaylar nedeniyle 1924'de yasaklanmıştır. 1935'de 1 Mayıs bahar bayramı olarak tatil günleri arasında yerini almıştır.

Yarım yüzyıl sonra 1975 de İstanbul Tepebaşı' nda bir düğün salonunda 1 Mayıs yeniden kutlanır.

İlk kez 1976 da görkemli bir şekilde DİSK’in organizasyonu *altında Taksim’de *kitlesel olarak kutlamalar yapılır. 1977 1 Mayıs’ı daha coşkulu, daha katılımcı bir şekilde iki koldan Taksim alanına yürüyen emekçiler ve sol örgütler tarafından kutlandı. DİSK genel başkanı "Kemal Türkler kürsüde konuşmasını bitirmek üzereyken atılan silah sesleri ile beraber panik halinde kaçışan işçiler üstüne ateş açılmış, panzerler sürülmüş ve bu olaylar sonucu 37 işçi- emekçi insanımız hayatını kaybetmişti. 1978 1 Mayıs’ı da Taksim alanında daha coşkulu bir şekilde mitingle kutlanmış ve 1977 olaylarının katillerinin bulunması istenmiştir. 1979 ve 1980 Taksim alanı işçilere emekçilere yasaklanmıştır. 1980 de ise 1 Mayıs kutlamaları tümüyle yasaklanmıştır. Uzun yıllar sonra 1987'den 1992'ye kadar 1 Mayıs salon toplantıları ile kutlandı. 1992 1 Mayıs'ı ilk defa yeniden alanlarda kutlanmaya başladı.

Bu tarihten sonra Taksim'in 1 Mayıs alanı olma mücadelesi verildi. Ve nihayet geçen yıl kabul ettirildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bayramınızı kutlayın buna bir sözüm yok. Ama 1 mayısta miting yapılır hep. Yani şunu demek istiyorum senede sadece 1 gün haklarınızı savunmak için sokağa dökülürseniz(topluca) hiçbir etkisi olmaz. Bu süreklilik kazanırsa bir anlamı olur. Yoksa senede bir gün miting yapmakla bir şey olmaz. Ama bayramınız kutlu olsun şimdiden. Bu arada cepçilere dikkat edin. Benim arkadaşım mitinglere katılıyor. Cüzdanı çalınmıştı.

tarihinde MrAtheistPhilosopher tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yangından mal kaçırır gibi 5-6 gün öncesinden başlık açılıyor.

1 Mayıs'a saatler kala başlık ortalıkta yok, en arka sayfalarda kalmış.

Sapkın oportünistliklerini sergileyebilmek için yapıyorlar tabi.

Halktan kopuk, işçilerden emekçilerden kopuk goşist-terörist bir zihniyet.

Bunlar yarın da kalkarlar, kapkara üniformalarıyla rap rap rap yürüyerek askercilik oynarlar. :lol:

Ondan sonra da bir daha ortalıkta göremezsin.

"25-30 yıldır ne yaptınız?" diye sorsan saydıkları "Şuraya bomba attık, şurada korsan yaptık, orayı burayı kundakladık" dan başka birşey değildir.

Bunların 30 yılda yaptıklarını birkaç yüz Tekel işçisi birkaç ayda yapar, tarih yazarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1 Mayıs'ın mesajını oportünistlerden değil işçilerden-emekçilerden almak gerekir.

Aksi takdirde 1 Mayıs denince hep çatışma, bomba, silah, taş, sopa, terör akla gelir. Halk o gün evine kapanır.

1 MAYIS

EMEKÇİLERİN ULUSLARARASI BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ

KUTLU OLSUN!

Bizler bu ülkenin işçileri, kamu emekçileri, meslek sahipleri, emeklileri, işsizleri, yoksulları, kadınları, gençleri olarak, tüm dünya emekçileriyle birlikte 1 Mayıs alanlarında, emeğin bayramındayız.

Barış için, özgürlük için, demokrasi için, saygın bir iş için, savaşsız bir dünyada sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için birlikteyiz. Sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık ve sendikal haklarımız için 1 Mayıs 2011‘de, başta Taksim olmak üzere tüm alanlarda, omuz omuzayız.

1 Mayıs 2011‘i güvencesiz, esnek, kuralsız çalışmanın, taşeronlaşmanın yaygınlaştırıldığı koşullarda karşılıyoruz. Emekçilerin yarısı kayıt dışında çalışıyor, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller korunuyor ve örgütlenen işçiler işten atılıyor. İş kazası adı verilen iş cinayetleri durmak bilmiyor. Torba Yasa ile her alanda emekçilerin hak ve çıkarları geriye götürülmek isteniyor.

Biz sosyal adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi istiyoruz. Biz, özgürlükçü, eşitlikçi sivil demokratik bir anayasa ve yasalar için; inanç ve düşünce özgürlüğü için sesimizi yükseltiyor, özgürlükten, demokrasiden ve sosyal devletten vazgeçmeyeceğimizi bildiriyoruz.

***

Bundan yüzyılı aşkın bir süre önce emekçilerin ateşlediği fitil “Başka Bir Yaşam, Başka Bir Türkiye, Başka Bir Dünya Mümkün” diyenlerin yolunu bugün de aydınlatmaya devam ediyor.

Her 1 Mayıs’ta, bir yandan geçmişte yaşanan mayısların birinci günlerini yeniden anımsamak ve yeniden anımsatmak görevimiz var; öte yandan da gelecek güzel günlerde yaşanacak 1 Mayıslara olan inancı dile getirmek görevimiz var.

77 Bir Mayısı’nın sesleri kulaklarımızda.

77 Bir Mayısı’nda yitirdiklerimiz yanı başımızda.

Bugün, yeniden 1 Mayıs alanlarındayız.

Bugün, ellerimizde eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen bayraklarımız var.

Bugün sesimize ses katma, yüreklerimizi yüreklerimizle birleştirme zamanı.

Bugün, neoliberal politikalara ve onların yaratıcılarına daha güçlü karşı durma zamanı.

Bugün, gericiliğe ve ırkçılığa karşı daha fazla dik durma zamanı.

Bugün, dünyadaki kardeşlerimizle birlikte bize dayatılan açlığı, yoksulluğu, sömürüyü, savaşı, gözyaşını ve acıyı yenmek için, kendi yaşamımızı ve geleceğimizi savunmak için, mücadele bayrağını daha da yükseltme zamanı.

Bugün, Türkiye’de, Ortadoğu’da ve bütün dünyada savaşa karşı barışın, kardeşliğin, bir arada yaşamın, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek yaratmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdürme zamanı.

Özlemlerle yüklüyüz bugün, umutlarla yüklüyüz.

Yitirdiğimiz tüm değerlerimiz 1 Mayıs alanlarında bizimle birlikteler.

Yapacaklarımız var daha, birlikte yazacağımız tarihler var.

Yürüyoruz inançla. Yürüdüğümüz bu yolda geride bıraktıklarımız bize ışık oluyor.

Bugün yeniden 1 Mayıs alanlarındayız ellerimizde bayraklarımızla.

Haydi, 1 Mayıs’a!

Haydi, 1 Mayıs alanlarına!

YAŞASIN 1 MAYIS

YAŞASIN BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA GÜNÜ

TÜRK-İŞ • HAK-İŞ • DİSK • MEMUR-SEN • KESK • TMMOB • TTB • TEB

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yangından mal kaçırır gibi 5-6 gün öncesinden başlık açılıyor.

1 Mayıs'a saatler kala başlık ortalıkta yok, en arka sayfalarda kalmış.

Sapkın oportünistliklerini sergileyebilmek için yapıyorlar tabi.

Halktan kopuk, işçilerden emekçilerden kopuk goşist-terörist bir zihniyet.

Bunlar yarın da kalkarlar, kapkara üniformalarıyla rap rap rap yürüyerek askercilik oynarlar. :lol:

Ondan sonra da bir daha ortalıkta göremezsin.

"25-30 yıldır ne yaptınız?" diye sorsan saydıkları "Şuraya bomba attık, şurada korsan yaptık, orayı burayı kundakladık" dan başka birşey değildir.

Bunların 30 yılda yaptıklarını birkaç yüz Tekel işçisi birkaç ayda yapar, tarih yazarlar.

Senle muhattap olmak istemedikçe, kendi çapında sataşıp duruyorsun. Kapitalizm sevdalısı, düzen bekçisi, sosyal demokrat diğer tabiriyle burjuvanın solu adam gelmiş bize laf atıyor. Gerektiği zaman siyaset, politika yaparız. Gerektiği zaman mermi, bomba atarız. Sizin gibi etek altına saklanmayız. Tekei işçisini örgütlüyenler de devrimci sol çevrelerdi, sizin sosyal demokrat bozma adamlarınız değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senle muhattap olmak istemedikçe, kendi çapında sataşıp duruyorsun. Kapitalizm sevdalısı, düzen bekçisi, sosyal demokrat diğer tabiriyle burjuvanın solu adam gelmiş bize laf atıyor. Gerektiği zaman siyaset, politika yaparız. Gerektiği zaman mermi, bomba atarız. Sizin gibi etek altına saklanmayız. Tekei işçisini örgütlüyenler de devrimci sol çevrelerdi, sizin sosyal demokrat bozma adamlarınız değil.

Senin gibi sapkın oportinistler halkı devrimcilerden soğutur.

Biz olmasak devrimcinin adı teröriste çıkar.

Tekel işçileri de bizdendi, mermi-bomba atanlardan değil.

Biz yurtsever devrimcileriz!

Senin gibi yurtsevmez devirmecı değil! :lol:

***

İlk 1 Mayıs şiiri

1923'te yazılmış ve basılmış ilk Türkçe 1 Mayıs şiiri o dönemin Aydınlık gazetesinde yayınlanmış.

Yazarı ise devrimci bir kadın, Yaşar Nezihe Bükülmez.

1 Mayıs İçin

Ey işçi!

Bugün hür yaşamak hakkı seninken

Patronlar o hakkı senin almışlar elinden.

Sa'yınla edersin de "tufeyli"leri zengin,

Kalbinde niçin yok ona karşı yine de bir kin?

Rahat yaşıyor, işçi onun emrine münkad;

Lakin seni fakr etmede günden güne berbad.

Zenginlere pay verme, yazıktır emeğinden,

Azm et de esaret bağı kopsun bileğinden.

Sen boynunu kaldır ki onun boynu bükülsün,

Bir parça da evlatlarının çehresi gülsün.

Ey işçi!

Mayıs birde bu birleşme gününde

Bişüphe bugün kalmadı bir mani önünde...

Baştan başa işte koca dünya hareketsiz;

Yıllarca bu birlikte devam eyleyiniz siz.

Patron da fakir işçilerin kadrini bilsin

Ta'zim ile hürmetle sana başlar eğilsin,

Dün sen çalışırken bu cihan böyle değildi.

Bak fabrikalar uykuya dalmış gibi şimdi.

Herkes yaya kaldı, ne tren var, ne tramvay.

Sen bunları hep kendin için şan-ü şeref say.

Bir gün bırakınca işi halk şaşkına döndü.

Ses kalmadı; her velvele bir mum gibi söndü.

Sayende saadetlere mazhar beşeriyet;

Sen olmasan etmezdi teali medeniyet.

Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!

Kuvvettedir hak. Hakkını haksızlara anlat...

Yaşar Nezihe

Link to post
Sitelerde Paylaş
Senin gibi sapkın oportinistler halkı devrimcilerden soğutur.

Biz olmasak devrimcinin adı teröriste çıkar.

Tekel işçileri de bizdendi, mermi-bomba atanlardan değil.

Biz yurtsever devrimcileriz!

Senin gibi yurtsevmez devirmecı değil!

Pasifist, Reformist, Liberalizm sevdalısı, sosyal demokrat tayfasına bak hele. Devrim dersi vermeye başlamışlar.

tarihinde Tamer Arda tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insan nasıl hem anti-hümanist hem faşist olur? Sen faşizmin anti-hümanist bir şey olduğunu mu sanıyorsun? Anarşinin de ezilenlerin hakları savunma yolu olarak görüyorsundur kesin.

Bak sana anlatayım;

Faşizm toplumu tek bir vucut yapar, egoizmin bittiği yerdir. Sürü psikolojisine sahip insanlar faşist sistemlerle çok iyi yönetilirler çünkü insanlar kutsallara saygı, gösterir, değerlini korurlar, aynı doğrulara inanırlar falan filan. Yabancı maddeler toplumdan çıkarılır ki farklılık kargaşaya (anarşiye) sebebiyet vermesin. Bu özelliklerinden dolayı faşizm son derece düzeni koruyan, varoluşçu, hümanist (kendi insanına değer veren) bir şeydir.

Anarşizm insanların kendi kendini yönetmesi, kabile hayatı yaşaması, otorite olmadan yaşamak gibi kavramlarla özdeşleştirilse de anarşizmin tek kerçeği kaostur. Kaos yok edicidir, kargaşa ve düzensizliktir, toplumsal yapıyı bozar, kutsalları ve değerleri yok eder, nihilistiktir ve bu özelliklerinden dolayı varoluşçu olamaz, anti-hümanisttir. Çünkü insan değerleriyle var olabilir.

Faşizmin ne olduğunu ne kadar biliyorsun bilmiyorum da en basit faşizm kendini kollamaktır. İnsanda sahiplenme dürtüsü olduğu sürece faşizm olmaya devam edecektir. En basitinden bir insan anarşist, komünist bile olsa kendi kutsalını diğerlerinden üstün tutar. Klişe olacak ama, normal bir insan için annesi diğer tüm annelerden üstündür. Faşizm bu. Doğal bir sonuç yani.

Epey çelişkili laflar. O kadar çelişkili ki nereye çekersen çek.

Egoizm bittiği yer faşizm öte yandan, kendini (kendi değerlerini, anneni, çocuğunu vb.) korumak da faşizm oluyor. Bu ikisi arasında aslında epey çelişki var.

Faşizmin az çok tanımı belli.

Düzen, disiplin, kalkınma, vb. bahanelerine sığınarak merkezi bir otoritenin büyük bir gücü eline geçirerek bu büyük güç eşiliğinde dilediğini yapması faşizm olarak tanımlanabilir. Bu büyük güç isterse terör yapar, isterse disiplin adı altında kaos yaratır, savaş çıkartır vb. Yani böylesine çelişkili bir şey. Örnek olarak Hitler'in yaptıkları çılgınlıklar. Disiplin, düzen vb. diye savaş çıkartması, terör estirmesi böylece kendisi, ülkesi ve milyonlarca insanın yok olmasına neden olması.

A system of government marked by centralization of authority under a dictator, stringent socioeconomic controls, suppression of the opposition through terror and censorship, and typically a policy of belligerent nationalism and racism.

Read more: http://www.answers.com/topic/fascism#ixzz1L5qGApxD

Şimdi kendini savunma faşizm imiş. Çelişkinin doruk noktası burası. Hem egoizm bitecek diyeceksin, hem kendi anneni, kendini çocuğumu diğerinden üstüm tutarım diyeceksin. :lol: :lol: :lol:

Hem kendine savunma adına merkezi bir otoritenin boyunduruğu altına girmeyi kabul edeceksin. Hem de kendini savunmaktan söz edeceksin. Peki bu merkezi otoriteye karşı kendini nasıl savunacaksın? Savunamayacaksın aslında, çünkü tüm gücü ona devrettiğin için çaresizce bakacaksın. Ona ne derse sadece yapacaksın. Öl derse öleceksin. :lol: :lol: :lol: :lol:

tarihinde Asimov tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşçi bayramını taksim meydanında hac ritueline çevirdiler.

Taksim meydanında yığılmanın amacı nedir?

Neden her şehirde kutlanmıyor?

Tüm sendika yöneticilerinin de yönetici olmadan önceki ve sonraki mal varlıklarını açıklamalarını isterim.

İsviçre de kayak merkezlerinde eğleneceklerine futbol sahalarını tutabilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...