Jump to content

Recommended Posts

  • 1 month later...
  • İleti 136
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Evrensel insan Ateist değil.

Evrensel insan idealist bir bilince sahiptir.

Materyalizm: Var olan şeyin sadece ve sadece madde veya enerji (özetle madde) olduğunu ve bilinç de dahil olmak üzere tüm fenomenlerin (yani vuku bulan şeylerin) madde etkileşiminin bir sonucu olduğunu söyler.

Daha da özetle Materyalizm der ki; madde var olan yegane şeydir ve gerçeklik ise madde/enerji durumlarıdır.

Bu tanım Ateist bilincin özüdür.

Ateist bilincin çevreye bakışıdır.

Bu benim görüşüme, veya kişisel görüşlere bağlı bir şey değil.

Ateist denilen bilinci (yani gerçekliği olduğu gibi algılayan bilinci) üreten formül yukarıdakidir.

İnançlı, sanrılı felsefecilerce Materyalizme zıt bir akım ortaya çıkmıştır.

İdealizm saçmalığı.

İdealizm der ki: Gerçeklik (yani materyalizmin yukarıda tanımladığı madde/enerji durumları) esasında madde/enerji durumları değil, bilincin bir ürünüdür. Madde değildir. Ve idealizm bu saçmalığını desteklemek için de ikinci bir saçmalığı Epistemolojiyi (yani bilgiye erişimde insan bilincinin yetersizliklerini gösteren, bilginin göreceliğine vurgu yaparak materyalizmin kesinliğini zayıflatmayı planlayan saçmalık) kullanır.

Bu tanımlardan bakarsanız, evrensel insan ateist değil.

Sanrılıları (sanrılılardan kastım teistlerden agnostiklere, septiklere ne kadar türev varsa onlar) üreten ve sanrılılara gerçekliği maniple etme dayanağı veren idealizmin askeridir.

Esasında ateizmin mücadele ettiği şey teizm değil, idealizmdir.

Bu yazım kişisel bir görüş değil.

Objektif durum değerlendirmesidir.

Bir diealistin (yani gerçekliğin insan beyni tarafından üretildiğini söyleyen bir rahatsızın) ateist olmasına imkan yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bir serbest dusunur ve yapilandirmaci epistemolojist olarak; metafizigin teolojik dalinin kolu olan tanrisal zihniyet, tanrilastirma, tanrisal yanasim v.s. konularinin insanogluna yasam ve iliski, duzen ve sistem olarak ne gibi rahatsizliklar, sorunlar ve zararlar verdiginin bilincinde ve farkinda olarak bunu qua felsefesi ile ortaya koyuyorum.

Teolojinin bilimsel ve bilissel olarak noncognitivizmini ortaya koyuyorum. Yani tanrinin anlamsizligini, gereksizligini, luzumsuzlugunu ve kavram olarak beyni mesgul etmekten baska bir ise yaramadigini ortaya koyuyorum.

Ben konuya metafizik degil; epistemolojik yanastigimdan, benim yanasimima materyalizmi ya da idealizmi uygulayamazsin. Cunku ben metafizik, varliksal degil; konulara bilgisel, bilimsel, bilissel ve kavramsal bakiyorum.

Yani fenomeni degil; fenomenin gozlemini ortaya koyuyorum. Metafizik fenomenin akilcilik olarak ideolojik ve inancsal ne oldugu tartismasidir.

tarihinde evrensel-insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözlerinin mealini yazıyorum.

Milleti terimlere boğuyorsun ve sözlerinin anlamlarını doğrudan anlayamıyorlar.

Ben bir serbest dusunur ve yapilandirmaci epistemolojist olarak;

Meali:

Düşüncede belirli bir sınırlama olmadan hareket eden ve

Bu hareket esnasında bilgi ve gerçeklikle olan ilişkilerimde herhangi bir kesinliği reddeden (yapılandırmacı epistemoloji = bilimsel olarak bir şey kesin olarak ispatlansa bile, o şeyin kesinliği benim anladığım kadardır, yani duyularla ideaya endekslidir) bir tutum takınıyorum

diyor arkadaş...

metafizigin teolojik dalinin kolu olan tanrisal zihniyet, tanrilastirma, tanrisal yanasim v.s. konularinin insanogluna yasam ve iliski, duzen ve sistem olarak ne gibi rahatsizliklar, sorunlar ve zararlar verdiginin bilincinde ve farkinda olarak bunu qua felsefesi ile ortaya koyuyorum.

Meali:

Tanrısal zihniyet, tarılaştırma, tanrısal yanaşım vs gibi konulara, objektif değil de, kendimden ve diğerlerinden farklı bir İDEALİST bakış açısı oluşturarak yaklaşırım.

Yani özetle bu kavramlar da bana duyu organlarımla sınırlı olan gerçeklikten geldiğinden, bunlara da tarafsız kalır, ve gerçeklikteki konumlarına kesin bir tutum takınamam

diyor arkadaş...

Teolojinin bilimsel ve bilissel olarak noncognitivizmini ortaya koyuyorum. Yani tanrinin anlamsizligini, gereksizligini, luzumsuzlugunu ve kavram olarak beyni mesgul etmekten baska bir ise yaramadigini ortaya koyuyorum.

Meali:

Tanrıya ilişkin şeylerin bilimsel ve bilişsel olarak yapılandırılamayacağını, bu nedenle bu kavramı ancak özerkleştirerek, anlamsız, gereksiz ve lüzumsuz beyin meşguliyeti olarak tanımlayabileceğimi bundan da ileri gidemeyeceğimi ortaya koyuyorum

diyor arkadaş...

Ben konuya metafizik degil; epistemolojik yanastigimdan, benim yanasimima materyalizmi ya da idealizmi uygulayamazsin. Cunku ben metafizik, varliksal degil; konulara bilgisel, bilimsel, bilissel ve kavramsal bakiyorum.

Meali:

Yani metafizik değil (varlıklar dünyasında kapsama alanım dışında tutmuyorum bir şeyi), epistemolojik yanaştığımdan (bana gelen verilerde sınırlandırıyorum algıladıklarımı

diyor arkadaş.

Sonra da ekliyor, ben sınırlı da olsa onu alır, bilişsel, bilimsel, kavramsal ele alırım. Ama bunlara da epistemolojik ilkeleri benimsediğimden kesinlik atayamam

diyor arkadaş...

Yani fenomeni degil; fenomenin gozlemini ortaya koyuyorum. Metafizik fenomenin akilcilik olarak ideolojik ve inancsal ne oldugu tartismasidir.

Meali:

Yani maddesel bağımsız bir gerçekliği değil, benim algıladığım, gözlemlediğim yani özetle idea merkezli bir gerçekliği ortaya koyuyorum.

Sonra da ekliyor, zaten hepimiz algıladıklarımızın ideolojik ve inançsal tartışması girdabındayız (belirsizlikteyiz)

diyor arkadaş...

Gördünüz mü?

Terimlerin arkasında Meali bu.

Evrensel insan bilinçten bağımsız bir gerçekliği reddediyor.

İdealizm bu.

tarihinde Ateist.Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözlerinin mealini yazıyorum.

Milleti terimlere boğuyorsun ve sözlerinin anlamlarını doğrudan anlayamıyorlar.

Meali:

Düşüncede belirli bir sınırlama olmadan hareket eden ve

Bu hareket esnasında bilgi ve gerçeklikle olan ilişkilerimde herhangi bir kesinliği reddeden (yapılandırmacı epistemoloji = bilimsel olarak bir şey kesin olarak ispatlansa bile, o şeyin kesinliği benim anladığım kadardır, yani duyularla ideaya endekslidir)

diyor arkadaş...

Hayir, serbest dusunce iki turludur. Birincisi bilime, mantiga ve insanoglu nedenlemesine dayanir, dogmaya, otoriteye ve alisilagelmislige dayanmaz. Ikincisi tamamen bilimsel dusunen demektir. Kesinlik ve suphecilik akilciligin urunudur. Bilimsellik ise, olgu yanlislanabilirlik, degisim ve yanlislanabilene kadar olan gecerliliktir. Yani tartisma ve insanoglu yorumu, konu disidir.

Meali:

Tanrısal zihniyet, tarılaştırma, tanrısal yanaşım vs gibi konulara, objektif değil de, kendimden ve diğerlerinden farklı bir İDEALİST bakış açısı oluşturarak yaklaşırım.

Yani özetle bu kavramlar da bana duyu organlarımla sınırlı olan gerçeklikten geldiğinden, bunlara da tarafsız kalır, ve gerçeklikteki konumlarına kesin bir tutum takınamam

diyor arkadaş...

Konu tarafsizlik degil; her tarafin tarafini ortaya koymak ve her bir tarafin bilimsel, bilissel olarak ortaya bir sey koymadigini gostermek.

Meali:

Tanrıya ilişkin şeylerin bilimsel ve bilişsel olarak yapılandırılamayacağını, bu nedenle bu kavramı ancak özerkleştirerek, anlamsız, gereksiz ve lüzumsuz beyin meguliyeti olarak tanımlayabileceğimi bundan da ileri gidemeyeceğimi ortaya koyuyorum

diyor arkadaş...

Ne imis bundan "ilerisi" ben tanri kavramsiz nesilleri hedef aliyorum, tanrisal tartismayi guncellestirenleri ve gundemde tutanlari degil.

Meali:

Yani metafizik değil (varlıklar dünyasında kapsama alanım dışında tutmuyorum bir şeyi), epistemolojik yanaştığımdan (bana gelen verilerde sınırlandırıyorum algıladıklarımı

diyor arkadaş.

Sonra da ekliyor, ben sınırlı da olsa onu alır, bilişsel, bilimsel, kavramsal ele alırım. Ama bunlara da epistemolojik ilkeleri benimsediğimden kesinlik atayamam

diyor arkadaş...

Aksine, serbest dusunce olarak aklin her turlu ideolojik, inancsal, kesinlikci, mutlakci, degismez, sabit sinirlarini ortadan kaldiriyorum. Kesinlik, degisimin karakterine ve bilimin bilimselligine terstir, bir akilcilik, ideoloji ve inanctir. Bilimsel olarak gozlem kesinlestirilemez ve her gozlem, bulgu, olcum bir oncekini yanlislayabilir. Kesinlik degil; olgusal gecerlilik onemlidir.

Meali:

Yani maddesel bağımsız bir gerçekliği değil, benim algıladığım, gözlemlediğim yani özetle idea merkezli bir gerçekliği ortaya koyuyorum.

Sonra da ekliyor, zaten hepimiz algıladıklarımızın ideolojik ve inançsal tartışması girdabındayız (belirsizlikteyiz)

diyor arkadaş...

Insanoglundan bagimsiz bir gerceklik vardir (fenomen) bunun ne oldugu, adi, tanimi, tarifi, anlam ve icerigi ve bu temeldeki her turlu noktalanmis kesinligi insanoglu yapilandirmisligidir, inancsal ideolojiktir.

Gördünüz mü?

Once senin kendi aklinin inandigi dogrusu ile degilde, verileni verildigi gibi algilayarak gormen gerekir.

Ayrica once kendinin ne oldugunu gormen ve bir mal/meta kole degil de; kendinin bir insanoglu oldugunu algilaman, bilinclenmen ve farkina varman gerekir.

Terimlerin arkasında Meali bu.

Yazdiklarin sadece senin akilci, metafizik varliksal bir degerlendirmen. Benim dediklerim ile ilgisi yok.

Evrensel insan bilinçten bağımsız bir gerçekliği reddediyor.

İdealizm bu.

En buyuk gerceklik insanoglunun gozlem veren fenomenal gercekligidir. Bilinc te yine insanoglu fenomeninin bir fenomeni olan beyninin bir numenal yetisidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özlediğimiz bir idealizm-materyalizm tartışması başlamış.

Ben metafizigi tartismiyorum. Sadece metafizigi bilgi olarak epistemolojik temelde ortaya koyuyorum. Cunku unutmaki bir de pozitivizm var. Yani mustakil var olan varligi, ne materyalizm gibi maddeleyen, ne de idealizm gibi dusunceleyen, sadece yoklayan, yani "mustakil var olan varlik (substential existence) yoktur", diyen.

Ben ise metafizige epistemolojik gozlem ile bakiyor, her turlu akilcilik sorununu ortaya koyuyorum.

tarihinde evrensel-insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayir, serbest dusunce iki turludur. Birincisi bilime, mantiga ve insanoglu nedenlemesine dayanir, dogmaya, otoriteye ve alisilagelmislige dayanmaz. Ikincisi tamamen bilimsel dusunen demektir. Kesinlik ve suphecilik akilciligin urunudur. Bilimsellik ise, olgu yanlislanabilirlik, degisim ve yanlislanabilene kadar olan gecerliliktir. Yani tartisma ve insanoglu yorumu, konu disidir.

Senin için kesinlik arzeden bir şey yok ki.

Yanlışlanabilir, gözlemdir.

İlken bu değil mi?

Bu ilkedeki bir adamın düşüncelerini sistematize edecek, düzene sokacak hiçbir şey yoktur.

Aynen teistin tanrı ile ilgili düşünceleri gibi.

Konu tarafsizlik degil; her tarafin tarafini ortaya koymak ve her bir tarafin bilimsel, bilissel olarak ortaya bir sey koymadigini gostermek.

Ne imis bundan "ilerisi" ben tanri kavramsiz nesilleri hedef aliyorum, tanrisal tartismayi guncellestirenleri ve gundemde tutanlari degil.

Neye dayanarak göstereceksin? Gerçekliği öteleyeceksin, yani materyalizm ekseninden çıkıp, idealizm eksenine girerek.

Sen tanrı kavramsız nesilleri hedef almıyorsun. Sen bundan önceki nesillere verilen idealizm tahtası üzerine onlar tanrı kavramı çizdiğinden, onlara silgi verip yine aynı tahta ve boyayı veriyorsun.

İdealizmle yine aynı resmi çizecekler. Ama bu sefer daha titiz çizecekler.

Bu bağlamda sen onların iyileştirici değil GÜÇLENDİRİCİ ilacısın.

Aksine, serbest dusunce olarak aklin her turlu ideolojik, inancsal, kesinlikci, mutlakci, degismez, sabit sinirlarini ortadan kaldiriyorum. Kesinlik, degisimin karakterine ve bilimin bilimselligine terstir, bir akilcilik, ideoloji ve inanctir. Bilimsel olarak gozlem kesinlestirilemez ve her gozlem, bulgu, olcum bir oncekini yanlislayabilir. Kesinlik degil; olgusal gecerlilik onemlidir.

İdealist oyunlar :)

Gerçekliğin kesinliğini sarsmak suretiyle materyalizmden uzaklaştırmaya çalışmak.

Millet korkak olunca "acaba" "belki" "olabilir mi?" gibi düşünceleri uyandırması kolay oluyor.

Sen bir idealistsin.

Ve bu senin idealist yorumun.

Insanoglundan bagimsiz bir gerceklik vardir (fenomen) bunun ne oldugu, adi, tanimi, tarifi, anlam ve icerigi ve bu temeldeki her turlu noktalanmis kesinligi insanoglu yapilandirmisligidir, inancsal ideolojiktir.

İnsanoğlundan bağımsız bir gerçeklik vardırdan sonra nokta koyduğunda sen bir ateist sayılabilirsin.

Şu halinle sen idealistin önde gideni hatta tam bir agnostiksin.

Once senin kendi aklinin inandigi dogrusu ile degilde, verileni verildigi gibi algilayarak gormen gerekir.

Ayrica once kendinin ne oldugunu gormen ve bir mal/meta kole degil de; kendinin bir insanoglu oldugunu algilaman, bilinclenmen ve farkina varman gerekir.

Bunları sen kendine söylemelisin.

Frekansı yayan çevreyi (madde gerçekliği) değil de, o frekansı toplayan kendi antenini (bilincini) tüm gerçekliğin merkezi sanmak en büyük aptallık çünkü.

Yazdiklarin sadece senin akilci, metafizik varliksal bir degerlendirmen. Benim dediklerim ile ilgisi yok.

:)

Tipik dindar taktiği.

İdealizmden geliyor işte.

Dindarlar da yapıyor ya bunu? İşte bu davranışı onlara veren senin içinde olduğun idealizm.

Tüm saçmalıkların merkezinde hepsine eşit mesafede oturunca kendinin saçmalamadığını ve hiçbirine ait olmadığını iddia etmek koca bir yalandır.

Sen tüm saçmalıklaırn KRALLIĞI idealizme ait İdealist bir askersin.

En buyuk gerceklik insanoglunun gozlem veren fenomenal gercekligidir. Bilinc te yine insanoglu fenomeninin bir fenomeni olan beyninin bir numenal yetisidir.

Bu yazdığın da benim yukarıdaki yazdıklarımı onaylıyor.

Mührün yani.

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birincisi mustakil var olan varligin ne oldugu bilimsel olarak tartisilmaz, sadece insanoglu fenomeninin numenal yetisi ile gozlemlenir ve kavram olarak gozlemin teorisi hipotez, tez, teori olarak ortaya konur. Eger teorisi gozlem verir ve test edilirse de olgu olur. Olgu evrensel onay almis bir bilgi olarak insanoglundan bagimsiz ve tartismaya acik degildir. Yanlislanabilene kadar da gecerlidir.

Ikincisi gercek varlik ve gercegin ne oldugu, neyin gercek oldugu, gercekte var olanin ne oldugu metafizik tartismasi da, ontolojik ve teolojiktir. Burada da madde paraleli nesnel, dusunce paraleli oznel ve pozitivizm paraleli isimciliktir.

Yapilandirmaci epistemolojiye gore de gerceklik bir insanoglu yapilandirilmisligidir. Cunku gercegi ve gercekligi ortaya koyan insanogludur.

Burada da gerceklik evrenseller yani kavramlardir. Kavramlarin anlam ve icerigi ise ifade olarak olgu degildir. Cunku ifadeler akilci, ideolojik ve inancsal olarak dogrusal kesinlik tasir ve yanlislanamazlar. O yuzden de evrensel olan varliklar kavramlardir ve kavramlarda beyinin fonksiyonunun bir urunudur. Beynin duyusal ve duyumsal algiladiginin donuserek ve algilanan ile ozdeslestirilerek yansitilmis halidir.

Bu temelde kavramlar, hem maddesel, hem dusuncesel, hem somut, hem soyut, hem ozel, hem genel, hem ozsel, hem gorunussel, hem icsel, hem de dissaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrensel insan.

Eğer dürüst bir hayat yaşamak istiyorsan, yani gerçekten dürüst bir idealist olmak istiyorsan,

Senin tüm mesajlarına, tüm konuşmalarına SANIRSAM, İNANDIĞIMA GÖRE, EMİN DEĞİLİM AMA gibi ifadelerle başlaman lazım.

Çünkü senin için 2 kere 2 bile 4 etmiyor.

Sen 2 kere 2'nin dört ettiğini ideolojik ve inançsal olarak SANIYORSUN :)

Böyle bir adama ateist demek de başka bir fiyasko.

Ama sanırsam terminolojisini anlamadığından ateist olarak kabul edildi.

Yoksa bu adam Teistlerin, Agnostiklerin, Panteistlerin ve türevi kim varsa onların Tanrısı be :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin için kesinlik arzeden bir şey yok ki.

Yanlışlanabilir, gözlemdir.

İlken bu değil mi?

Bu ilkedeki bir adamın düşüncelerini sistematize edecek, düzene sokacak hiçbir şey yoktur.

Aynen teistin tanrı ile ilgili düşünceleri gibi.

Bir seyi kesinlestirirsen zaten inanc ve ideoloji olur, o yuzden akilcilik olarak ha tanriyi ha maddeyi kesinlestirmissin farki yoktur. Ikisi de bilimsel degildir, degisime terstir ve bilgiye nokta koyar ve dusunceyi durdurur, gozlemi sinirlar ve dusunceyi akil ile sabitler.

Neye dayanarak göstereceksin? Gerçekliği öteleyeceksin, yani materyalizm ekseninden çıkıp, idealizm eksenine girerek.

Sen tanrı kavramsız nesilleri hedef almıyorsun. Sen bundan önceki nesillere verilen idealizm tahtası üzerine onlar tanrı kavramı çizdiğinden, onlara silgi verip yine aynı tahta ve boyayı veriyorsun.

İdealizmle yine aynı resmi çizecekler. Ama bu sefer daha titiz çizecekler.

Bu bağlamda sen onların iyileştirici değil GÜÇLENDİRİCİ ilacısın.

Evet karsitlarin disina cikamayan ve tum resmi goremeyen ve tanrisal zihniyeti kabullenen ve sadece olumsuz olarak ifade eden akilcilik icin boyle olabilir. Iste bu akilciligin ufku karsitlik ve indirgemecilik ile sinirlidir. O yuzden de serbest dusunemez ve karsitligi vereni ve otesini algilayamaz.

İdealist oyunlar :)

Gerçekliğin kesinliğini sarsmak suretiyle materyalizmden uzaklaştırmaya çalışmak.

Millet korkak olunca "acaba" "belki" "olabilir mi?" gibi düşünceleri uyandırması kolay oluyor.

Sen bir idealistsin.

Ve bu senin idealist yorumun.

Bilimsel olan gecerli olandir. Ne kesinlik ne de suphecilik bilimsel degil, akilci inancsal ve ideolojiktir.

İnsanoğlundan bağımsız bir gerçeklik vardırdan sonra nokta koyduğunda sen bir ateist sayılabilirsin.

Şu halinle sen idealistin önde gideni hatta tam bir agnostiksin.

Dedimya aklinin ufku bu kadar, yapacak bir sey yok. Bil kokeni yerine, var ol ve inan kokeninden yola cikanlarin ufku bu kadardir. Bunun otesini algilayamazlar, cunku aklinin siniri bunu onler. Bu da bir inanctir. Ben teolojik noncognitivizm. Cunku bilimsel ve bilissel olmayan bir kavram ya da konu gereksiz, luzumsuz, anlamsiz ve gecersizdir.

Bunları sen kendine söylemelisin.

Frekansı yayan çevreyi (madde gerçekliği) değil de, o frekansı toplayan kendi antenini (bilincini) tüm gerçekliğin merkezi sanmak en büyük aptallık çünkü.

Gerceklik insanoglu yapilandirilmisligidir. Gozlem veren fenomendir.

Tipik dindar taktiği.

İdealizmden geliyor işte.

Dindarlar da yapıyor ya bunu? İşte bu davranışı onlara veren senin içinde olduğun idealizm.

Tüm saçmalıkların merkezinde hepsine eşit mesafede oturunca kendinin saçmalamadığını ve hiçbirine ait olmadığını iddia etmek koca bir yalandır.

Sen tüm saçmalıklaırn KRALLIĞI idealizme ait İdealist bir askersin.

Ufkun bu kadar. Hic bir zaman bilemeyeceksin, ya varlayacak/yoklayacak, olluyacak/ollamiyacak, inanacak inanmayacaksin. Aklinin kurbani ve kolesisin. Sen aklini degil, aklin seni yonlendiriyor.

Bu yazdığın da benim yukarıdaki yazdıklarımı onaylıyor.

Mührün yani.

:)

Dogrudur. Sen ancak insanoglunu ve kendini madde, mal, meta kole yaparsin. Caresi insanoglu fenomenonumel ve kavramsal varliginin

bilinc ve farkindaligidir. Bu da aklinin sinirinda henuz yok.

Bu arada dikkat et, cunku kisisellige yonelmeye basliyorsun. Bilginin bittigi yerde, yaziya degil; yazara yonelis baslar. Saygi sinirlarini asar ve kendi ozelliklerini bana yuklemeye devam edersen, kendi kendine yazar, kendi bilgisizligini desifre eder ve kendi saygisizligini kendi ozelliklerin olarak ortaya koyarsin, uyarmadin deme!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrensel insan.

Eğer dürüst bir hayat yaşamak istiyorsan, yani gerçekten dürüst bir idealist olmak istiyorsan,

Senin tüm mesajlarına, tüm konuşmalarına SANIRSAM, İNANDIĞIMA GÖRE, EMİN DEĞİLİM AMA gibi ifadelerle başlaman lazım.

Çünkü senin için 2 kere 2 bile 4 etmiyor.

Sen 2 kere 2'nin dört ettiğini ideolojik ve inançsal olarak SANIYORSUN :)

Böyle bir adama ateist demek de başka bir fiyasko.

Ama sanırsam terminolojisini anlamadığından ateist olarak kabul edildi.

Yoksa bu adam Teistlerin, Agnostiklerin, Panteistlerin ve türevi kim varsa onların Tanrısı be :)

Gerek yok. Ben nerede qua felsefesi, nerede bireysel dusunce dile getirimi yaptigimin bilinc ve farkindayim. Senin gibi madde degil, insanoglu oldugumun da bilinc ve farkindayim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlık altında mesajlar çoğaldıkça benim kesin olarak yaptığım tespit arada kaynayacak.

O yüzden devam etmek istemiyorum. Zaten materyalizme karşı idealizmi savunan biri benim için yukarıdan aşağı suratın inen demir bir ütüyü üfleyerek durdurmaya çalışan biridir.

Bu yüzden herkesi temin ederim ki bu konulardan hiç kaçmam.

Evrensel insan ateist değil.

Belki kendisinin de bundan haberi yok ama, değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlık altında mesajlar çoğaldıkça benim kesin olarak yaptığım tespit arada kaynayacak.

O yüzden devam etmek istemiyorum. Zaten materyalizme karşı idealizmi savunan biri benim için yukarıdan aşağı suratın inen demir bir ütüyü üfleyerek durdurmaya çalışan biridir.

Bu yüzden herkesi temin ederim ki bu konulardan hiç kaçmam.

Evrensel insan ateist değil.

Belki kendisinin de bundan haberi yok ama, değil.

Dedim ya aklinin ufku metafizik, varliksal ile sinirli. Iste o yuzden sen kendine ateist, ben serbest dusunur diyorum. Bir serbest dusunurun, tanri kavramini algilamasi ve bu kavrami varliksal, inancsal tartismak yerine; sorun olarak ortaya koymasi farki da; buradan geliyor, algilayana!

Ben tanrisal olarak bir izmi olumlu/olumsuz varliksal ve inancsal savunmayali 20 yil oldu. Cunku beni ilgilendiren tanrisal bakis acisinin insanoglu uzerindeki yonlendirim ve yaptiriminin getirdigi her turlu sorunun gozlemi ve dile gelisi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateizm, teolojik ve tanrinin varligi olarak, tanrisizliktir ve din felsefesi olarak ta, dinsizliktir.

Iste teizmin bu iki din ve tanri konusundaki tanrisizlik ve dinsizlik benim de icerigim.

O yuzden ateizmin ne oldugunu ve ne anlami ve icerigi oldugunu iyi algilamak lazim.

Sonucta benim serbest dusuncem, tanrisizlik ve dinsizlik olarak ateizmi icerir, zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateizm, teolojik ve tanrinin varligi olarak, tanrisizliktir ve din felsefesi olarak ta, dinsizliktir.

Iste teizmin bu iki din ve tanri konusundaki tanrisizlik ve dinsizlik benim de icerigim.

O yuzden ateizmin ne oldugunu ve ne anlami ve icerigi oldugunu iyi algilamak lazim.

Sonucta benim serbest dusuncem, tanrisizlik ve dinsizlik olarak ateizmi icerir, zaten.

Beyanlar kanıtlarıyla müspet kabul edilir.

Ateist bilincin kanıtı materyalizmdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyanlar kanıtlarıyla müspet kabul edilir.

Ateist bilincin kanıtı materyalizmdir.

Ateist bilincin kaniti, bilimsel olarak tanrinin bir fenomen olmamasi ve gozlem vermemesi; bilissel olarak ta, tanri kavraminin insanoglu aklinin duyumsal/sezgisel yaratilmis, inanilmis ve inanan akilca dogrulanmis bir urunu olmasidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...