Ateist Bakis 0 Oluşturuldu: Mayıs 3, 2011 Raporla Share Oluşturuldu: Mayıs 3, 2011 (düzenlendi) Parçalar gerçekliğinde yaşıyoruz. Bu kanıtlı. Herşey parçalardan oluşuyor. Parçalar birleşiyor gezegenleri oluşturuyor. Parçalar birleşiyor yıldızları oluşturuyor. Parçalar birleşiyor enerjiyi oluşturuyor. Hatta parçalar birleşiyor ışığı oluşturuyor. Yani şu anda bu ortam içerisindeki en küçük parça kuantum boyutunda bulunuyor. En büyük parça ise Evrenin kendisi oluyor (parçaların birleşiminden oluşan en büyük unsur) En küçük noktaya = Bir En büyük noktaya da = Trilyon dersek.... İnsan denilen canlı bu Bir ile Trilyon arasında bulunan ve parçaların birlikteliğiyle oluşan bütün sistemlerinden sadece trilyonda biri oluyor. Yani insan (veya dindarların hayranlığıyla bilinç dediğimiz şey) dediğimiz canlı parçacıklar fabrikasının trilyonlarca ürününden sadece biri. Parçacıkların oluşturduğu bu trilyonlarca ürünün hepsi de birim anlamında eşittir. Yani bir güneş ile bir insan arasında parçacıklar bazında bir fark yoktur, dışarıya verdiği etki farklı da olsa VAR olması açısından tamamen aynıdırlar. Daha da kabaca özetlersek parçacıklarla oluşan bir sürü geometrik şeklimiz var ve biz de o şekillerden üçgeniz. Ve üçgen haricinde de trilyonlarca şekil var. Buraya kadar anlaşılmıştır umarım. Şimdi buradan ileri devam ediyorum. Üçgen olan insan diğer trilyonlarca şekillere üçgenin olduğu koordinattan bakar. Yani bir kareyi, bir küpü, bir dikdörtgeni, vs vs üçgenin bulunduğu koordinattan tanımlar, görür. Zaten başka türlüsü de imkansızdır. Zaten bu tanımlama ve görme objektif olduğunda sorun yok. Görebilir. Ancak sorun bu üçgenin bulunduğu koordinata özellik atamada çıkıyor. Yani üçgenin koordinatını varsayılan, geçerli koordinat sayma. Trilyonlarca koordinat var. Neden üçgeninki geçerli sayılıyor? Neden bir kare olan güneş ve benzeri cisimlerin koordinatı varsayılan geçerli koordinat syaılmıyor? Ya da neden bir örneğin prizma olan ışığın koordinatı varsayılan geçerli koordinat olmuyor? Işığın, güneşin, ayın, gezegenlerin, suyun, helyumun, hidrojenin, taşın, vs vs koordinatlarına gittiğimizde onlar tarafından bir iddia ile karşılaşmıyoruz. Onlar için yok böyle şeyler. Yine canlılardan bakteriler, virüsler, deniz anaları, karıncalar, otlar, böcekler koordinatlarından yaklaşınca tüm koordinatlara yine böyle şeyler yok. Yahu aynı parçaların ürettiği tüm cisimlerden sadece bir tanesinin özel bir durumu olabilir mi? Sadece bir tanesinin koordinatı geçerli olabilir mi? Olamaz. Çünkü o insan denilen birimin de koordinatının ne zaman ortaya çıktığı belli. Böyle bir şey söz konusu olamayacağına göre: Sonuç olarak: İnsanı da oluşturan bu parçacıklar ortamındaki tüm koordinatlar içerisinde sadece ve sadece tek bir koordinatta gözleme ve deneye dayanmadan beliren tanrı kavramının yaşamak için sadece ve sadece insan beynine ihtiyaç duyması ve insan beyni olmadan belirememesi dolayısıyla TANRI DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Mayıs 3, 2011 tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi (düzenlendi) ''ya vardır; 1 ya da yoktur; 0 tüm canlı ve cansız olan parçalar olarak ; 1111111111111111111111... diye giderken neden sadece bizim ''1'' olmamız ve bilincimizin de 1 olmasının getirdiği yorumlamayla tanrı ''gerçek'' oluyor ? .'' Bunun gibi birşey mi ? Mayıs 3, 2011 tarihinde CCR tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi ''ya vardır; 1 ya da yoktur; 0 tüm canlı ve cansız olan parçalar olarak ; 1111111111111111111111... diye giderken neden sadece bizim ''1'' olmamız ve bilincimizin de 1 olmasının getirdiği yorumlamayla tanrı ''gerçek'' oluyor ? .'' Bunun gibi birşey mi ? Hayır. Sen insansın ve parçacıklar dünyasındaki rakamın 3 Güneş ve yıldızlarınki 5 Virüslerinki 8 Bakterilerinki 9 Göktaşları 76 Gezegenler 90 Işık 100 vs vs diye trilyonlarca rakamsal değer düşün. Sadece 3 rakamında ortaya çıkan bir şey bu. 76da yok. 90'da yok. vs 3 rakamının bir özelliği de yok bu ortamda. O halde net bir şekilde olmuyor. Link to post Sitelerde Paylaş
'Oflaz' 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi ben bu tezden uzayda hayat olması için oksijenin zorunlu olmadığnı anladım.. Link to post Sitelerde Paylaş
Absürdizm 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Hepimiz aynı b.kun lavivertiyiz Özel falan değiliz. Herşey gibi çürüyen yok olan organik maddeyiz. Kendimizi hep özel hissetmek isteriz insanın dogasında var. Kendimizi özel hissetme çabamızın bir ürünü tanrı. İyide ne gerek var ki böyle birşeye ? Saçmalık işte. Biyerden başladıgında bi saçmalık önü alınamıyor. Link to post Sitelerde Paylaş
sebû 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Sonuç olarak: İnsanı da oluşturan bu parçacıklar ortamındaki tüm koordinatlar içerisinde sadece ve sadece tek bir koordinatta gözleme ve deneye dayanmadan beliren tanrı kavramının yaşamak için sadece ve sadece insan beynine ihtiyaç duyması ve insan beyni olmadan belirememesi dolayısıyla TANRI DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Kolayı var Ateist Bakış tanrı bilinmek için bizleri yarattı. Yoksa bir taş parçası nereden bilecek tanrı var mı yok mu. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi ben bu tezden uzayda hayat olması için oksijenin zorunlu olmadığnı anladım.. Uzyadaki yaşayan canlılarda böyle saçma inançlar olabilir. Ama ben ihtimal vermiyorum (dünyadaki izole yerli kabilelerin büyük çoğunluğunda yok çünkü böyle şeyler) Çıksalar bile onlar da insanla aynı kategoride olur (bilinç olarak) yani 3 rakamını alırlar Sizler büyük ihtimalle bu evrenin tek hasta birimlerisiniz. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Kolayı var Ateist Bakış tanrı bilinmek için bizleri yarattı. Yoksa bir taş parçası nereden bilecek tanrı var mı yok mu. Hangi canlıyı yarattıysa ya ot yedi ya et, Ya da virüsler gibi şeyine bile takmadılar onu, o da deneme yanılma yoluyla insana kadar çıktı demek En büyük hayal kırıklığını dinazorlarla yaşamıştır. - Ben sizin rabbinizim - Whoaaaaaaaaaa, Rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr Link to post Sitelerde Paylaş
SReSt 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Dünyada kimse kesin kanıtı!! Dİyemez iken yazılan çizilenler insanlık namına utanç verici:) Sen kimsinki tanrının olmadıgını kanıtlayacaksın onca filozof bilim adamı vs kesin birşey konuşamazken. Hiç düşünmedin mi bu yazıyı yazarken bu başlıgın hiç saçmamtrrraaakk oldugu hiç seni rahatsız etmedimi? AT-esit bakış? Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi (düzenlendi) Dünyada kimse kesin kanıtı!! Dİyemez iken yazılan çizilenler insanlık namına utanç verici:) Sen kimsinki tanrının olmadıgını kanıtlayacaksın onca filozof bilim adamı vs kesin birşey konuşamazken. Hiç düşünmedin mi bu yazıyı yazarken bu başlıgın hiç saçmamtrrraaakk oldugu hiç seni rahatsız etmedimi? AT-esit bakış? Klişe gibi duruyor ama değil ''yokluk ispatlanamaz'' , ''1'' olabilecek sonsuz tane varlık var. Bunlardan biri de bi yaratan. Ki diğerlerine ne demeli ? %100 yani sonsuzda sadece bir birim ifade ediyor. Diğer kalan %99.99999999999999...'a haksızlık edemeyiz. O halde olabilecek tüm varlıkların listesini yapalım. Sonsuz tane özellik atfedelim hepsine ayrı ayrı, insan aklına gelebileceği kadar olsun ya da . Sonra kıyaslama yapalım ona göre karar verelim. Mesela ben Süper Zenci diyorum, Allah'ı döver Mayıs 3, 2011 tarihinde CCR tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Dünyada kimse kesin kanıtı!! Dİyemez iken yazılan çizilenler insanlık namına utanç verici:) Sen kimsinki tanrının olmadıgını kanıtlayacaksın onca filozof bilim adamı vs kesin birşey konuşamazken. Hiç düşünmedin mi bu yazıyı yazarken bu başlıgın hiç saçmamtrrraaakk oldugu hiç seni rahatsız etmedimi? AT-esit bakış? Bu yazında onca filozof ve bilim adamının söylediklerinin bir kulağından girip öteki kulağından çıktığını ne güzel de ispatlamışsın kalın kafalı herif. Link to post Sitelerde Paylaş
zerath 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi olmayan şeyin ispatı da olmaz şunu bir anlatamadık inananlara yahu siz ispatlayacaksınız var olduğunu bizim öyle bir yükümlülüğümüz yok Link to post Sitelerde Paylaş
empirical 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Ateistbakış yeldeğirmenlere karşı savaşan donkişota benziyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
tersinim 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi (düzenlendi) Parçalar gerçekliğinde yaşıyoruz. Bu kanıtlı. Herşey parçalardan oluşuyor. Parçalar birleşiyor gezegenleri oluşturuyor. Parçalar birleşiyor yıldızları oluşturuyor. Parçalar birleşiyor enerjiyi oluşturuyor. Hatta parçalar birleşiyor ışığı oluşturuyor. Yani şu anda bu ortam içerisindeki en küçük parça kuantum boyutunda bulunuyor. En büyük parça ise Evrenin kendisi oluyor (parçaların birleşiminden oluşan en büyük unsur) En küçük noktaya = Bir En büyük noktaya da = Trilyon dersek.... İnsan denilen canlı bu Bir ile Trilyon arasında bulunan ve parçaların birlikteliğiyle oluşan bütün sistemlerinden sadece trilyonda biri oluyor. Yani insan (veya dindarların hayranlığıyla bilinç dediğimiz şey) dediğimiz canlı parçacıklar fabrikasının trilyonlarca ürününden sadece biri. Parçacıkların oluşturduğu bu trilyonlarca ürünün hepsi de birim anlamında eşittir. Yani bir güneş ile bir insan arasında parçacıklar bazında bir fark yoktur, dışarıya verdiği etki farklı da olsa VAR olması açısından tamamen aynıdırlar. Daha da kabaca özetlersek parçacıklarla oluşan bir sürü geometrik şeklimiz var ve biz de o şekillerden üçgeniz. Ve üçgen haricinde de trilyonlarca şekil var. Buraya kadar anlaşılmıştır umarım. Şimdi buradan ileri devam ediyorum. Üçgen olan insan diğer trilyonlarca şekillere üçgenin olduğu koordinattan bakar. Yani bir kareyi, bir küpü, bir dikdörtgeni, vs vs üçgenin bulunduğu koordinattan tanımlar, görür. Zaten başka türlüsü de imkansızdır. Zaten bu tanımlama ve görme objektif olduğunda sorun yok. Görebilir. Ancak sorun bu üçgenin bulunduğu koordinata özellik atamada çıkıyor. Yani üçgenin koordinatını varsayılan, geçerli koordinat sayma. Trilyonlarca koordinat var. Neden üçgeninki geçerli sayılıyor? Neden bir kare olan güneş ve benzeri cisimlerin koordinatı varsayılan geçerli koordinat syaılmıyor? Ya da neden bir örneğin prizma olan ışığın koordinatı varsayılan geçerli koordinat olmuyor? Işığın, güneşin, ayın, gezegenlerin, suyun, helyumun, hidrojenin, taşın, vs vs koordinatlarına gittiğimizde onlar tarafından bir iddia ile karşılaşmıyoruz. Onlar için yok böyle şeyler. Yine canlılardan bakteriler, virüsler, deniz anaları, karıncalar, otlar, böcekler koordinatlarından yaklaşınca tüm koordinatlara yine böyle şeyler yok. Yahu aynı parçaların ürettiği tüm cisimlerden sadece bir tanesinin özel bir durumu olabilir mi? Sadece bir tanesinin koordinatı geçerli olabilir mi? Olamaz. Çünkü o insan denilen birimin de koordinatının ne zaman ortaya çıktığı belli. Böyle bir şey söz konusu olamayacağına göre: Sonuç olarak: İnsanı da oluşturan bu parçacıklar ortamındaki tüm koordinatlar içerisinde sadece ve sadece tek bir koordinatta gözleme ve deneye dayanmadan beliren tanrı kavramının yaşamak için sadece ve sadece insan beynine ihtiyaç duyması ve insan beyni olmadan belirememesi dolayısıyla TANRI DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Sayın ateist bakış maddenin sakımı kanunu bilmiyor herhalde. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır. Maddenin sakımı kanunu hiç bir madde yoktan var olmaz vardan da yok olmaz demektir. Bilimin en temel kanunlarından biridir. Bir kaç istisna dışında hemen hemen herkes bilir. Evrenin bir başlangıcının, bu başlangıcında bir kütlesiz enerji zerresi olduğunu biliyoruz. Diğer ifade ile evren ezelden gelip ebede giden bir durağan sonsuzluk değildir. Evrenin sonsuz olmaması evrendeki madde miktarınında sınırlı olduğunu gösterir. Maddenin sakımı kanununa göre başlangıçtaki kütlesiz enerji zerresi yoktan var olamayacağına göre bir kaynağının olması gerekecektir. Maddenin sakımı kanununa göre kaynağında kaynağı, onunda kaynağı olması gerekeceğinden bu sonsuzluğa kadar uzayıp gider. Tersinim teorisi buna (sonsuza uzayıp giden enerjiye) Büyük Bütün olarak tanımlar. Fakat evreni oluşturan zerreciğin belirli bir kütlesinin (ya da enerjisinin) olduğunu (çünkü bu zerrecikten oluşan evren sınırlıdır)kabul etmek zorunda kalırız. Diğer ifade ile evreni oluşturan enerji zerreciği Büyük Bütün'ün minik bir parçasıdır ve büyük Bütünün var olduğunun kanıtıdır. Büyük Bütün Tanrının Zatı mıdır? Buna vereceğimiz cevap hayırdır. Nedeni ise eser sahiplerinin eserin dışında olması gerektiğidir. Tanrı Büyük Bütünle ifade bulur fakat Büyük Bütün değildir. Büyük Bütün ve ondan bir parçanın sonucu olan evren Tanrının var olduğunun açık kanıtıdır. Sayın ateist bakış! Ne dersiniz? Hangimizin açıklaması daha akılcı ve bilimsel? Mayıs 3, 2011 tarihinde tersinim tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
zerath 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi O zaman bu konuda bir cevap veremezsin; Tanrıyı kim yarattı? eğer hiç bir şey yoktan var olamaz yasasına dayanarak tanrıyı açıklamaya kalkarsan bu sorunun altından kalkamazsın çünkü bu mantıkla tanrıda yoktan var olamayacak birşeydir. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Sayın ateist bakış maddenin sakımı kanunu bilmiyor herhalde. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır. Maddenin sakımı kanunu hiç bir madde yoktan var olmaz vardan da yok olmaz demektir. Bilimin en temel kanunlarından biridir. Bir kaç istisna dışında hemen hemen herkes bilir. Evrenin bir başlangıcının, bu başlangıcında bir kütlesiz enerji zerresi olduğunu biliyoruz. Diğer ifade ile evren ezelden gelip ebede giden bir durağan sonsuzluk değildir. Evrenin sonsuz olmaması evrendeki madde miktarınında sınırlı olduğunu gösterir. Maddenin sakımı kanununa göre başlangıçtaki kütlesiz enerji zerresi yoktan var olamayacağına göre bir kaynağının olması gerekecektir. Maddenin sakımı kanununa göre kaynağında kaynağı, onunda kaynağı olması gerekeceğinden bu sonsuzluğa kadar uzayıp gider. Tersinim teorisi buna (sonsuza uzayıp giden enerjiye) Büyük Bütün olarak tanımlar. Fakat evreni oluşturan zerreciğin belirli bir kütlesinin (ya da enerjisinin) olduğunu (çünkü bu zerrecikten oluşan evren sınırlıdır)kabul etmek zorunda kalırız. Diğer ifade ile evreni oluşturan enerji zerreciği Büyük Bütün'ün minik bir parçasıdır ve büyük Bütünün var olduğunun kanıtıdır. Büyük Bütün Tanrının Zatı mıdır? Buna vereceğimiz cevap hayırdır. Nedeni ise eser sahiplerinin eserin dışında olması gerektiğidir. Tanrı Büyük Bütünle ifade bulur fakat Büyük Bütün değildir. Büyük Bütün ve ondan bir parçanın sonucu olan evren Tanrının var olduğunun açık kanıtıdır. Sayın ateist bakış! Ne dersiniz? Hangimizin açıklaması daha akılcı ve bilimsel? Bu yazdıkların parçaların birleşmesiyle oluşan trilyonlarca farklı çeşit unsurdan (trilyon diyorum ama rakam yok telaffuz etmeye en yüksek değeri al) sadece insan denen koordinatın (o da senin gibi insan benim gibi değil) ileri sürdüğü bir şey. Bak şimdi aynı parçalarla oluşan mouse'u elime alıyorum (bilgisayarımın mouse'u) ve soruyoprum. - Sevgili mouse, sen orada öyle VAR olmak fiilini gerçekleştiriyorsun ve iddiaya göre var olan herşey tanrı denilen bir şey tarafından yapılmış. Bu konu hakkında ne diyorsun? Mousedan ses yok. Sen hariç bu evrendeki canlı veya cansız neyi karşıma alıp senin iddialarını sorsam iddialar yanıtsız kalacak. Hatta sen ölüyken sen bile yanıtsız bırakacaksın bu soruları. Madem var, senden başka (senin türün insanlardan başka yani) bir canlı veya cansız obje senle aynı şeyleri ifade etsin. Etmiyor. Sen trilyonlarca farklı oluşumdan birisin neden senin dediğini kayle alayım ki? Güneş böyle birşeyden bahsetmiyor. Ay da öyle. Sen hariç tüm parçacık üretimi herşey öyle. Trilyonlarca ürün yalan söylemeyeceğine göre sen yalan söylüyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
mechule_ 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi deli saçması Link to post Sitelerde Paylaş
CharlesDarwin 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi Tanrının var olmamasının net bir açıklamasını mı istiyorsunuz? Tanrının var olduğuna inan kişilerin onun mahiyeti hakkında hiçbir bilgi verememeleridir bu. Tanrının ne olmadığını tek tek sayabilirler ama ne olduğunu söyleyemezler. Hiçbir inanan tanrının ne olduğuna dair hiçbir özellik getiremez. Getireceği her özellik tanrıyı bu evrene bağlayacak ve bu evrenin bir parçası yapacaktır. Hiçbir özelliği olmayan birşey de zaten yoktur... Link to post Sitelerde Paylaş
mechule_ 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi beşerin diliyle anlatamayacağı kadar yücedir çünkü o,bir şahışa indirip tarif aramak söylemek zaten O'nu alçatırdı o vakir Rab olamazdı,kulları herşeyi bilseydi,ne farkı olurdu ki bi budadan.. O herşeymidir,herşey O'mudur.. Link to post Sitelerde Paylaş
BABAYARO 0 Mayıs 3, 2011 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2011 gönderildi şüphesiz o hiçbirşeydir, hiçbir şeye gücü yetmez.. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts