Jump to content

Tanrının olmadığının net kanıtı!


Recommended Posts

  • İleti 119
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

düşüncen karmaşık bi paradoks ve bi sonuca ulaşıyor varlığın kanıtı sonucuna,buna benzer bi film izlemiştim,sanırım sende izlemiştin(: herkesin kendi bildiğince,gördüğünce dünyası var gibi oluyor ve kişi ölünce dünyasıda yok oluyor,peki milyar yıldır niye dünya var? ortak dünyamı görüyoruz,ortak hava,ortak yağmurdamı ıslanıyoruz ama ayrı ayrı düşüncemizde oluşturuyoruz bunları,dediğin bunun gibi bişi.. :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Parçalar tarafından oluşan herşey aynıdır.

Senin düşünme, soyut simulasyon yapma, canlı olma gibi durumlarının sana kazandırdığı özel bir durum yok.

3 boyuta zaman boyutunu da ekleseydin, insanı oraya buraya dal budak sarmış koskocaman tek bir cisim olarak görürdün. Birbirinden evrilmiş tüm canlıları da. (insan, gelişmiş sinir sistemiyle tüm canlılar içinde bir sıçrama olmuş). Cansızlarda, böyle aşırı kompleks geometrik, düzenli olup da üstüne üstlük büyük bir yapısı olan yok. Gök cisimleri dersen, onlarda komplekslik yok. (Ancak evrenin kendisi insandan üstün olabilir...)

İşte bu bize her ne kazandırıyor ise, mesele bu değil. Bizim (sinir sistemi gelişmiş canlıların) öteki varlıklardan ölçülebilir bir üstünlüğümüz var. Denkliğin lafı bile edilemediği, için mantıken karşılaştırma yapılamaz.

Bunun kanıtı da senin VAR OLMA konumuna geçtiğinden andan bu yana güneş sisteminin ötesine geçememiş olmandır.

Yani desen ki bendeki bu yetiler beni tüm evrende parçacıklar tarafından oluşturulan diğer VARLIKLARdan farklı yapıyor, bunun için de senin en azından bulunduğun galaksiye falan hükmetmen gerekir.

Hükmetmelisin ki sendeki durum özel kabul edilsin ve sen diğer VARLIKlardan ayrılarak ayrı bir kategori oluştur.

O halde kendine ne kadar farklıymış havası versen de edindiklerin buradandır.

Bu gezegendendir.

Bu gezegen de VARLIKLAR dünyasında senin değerlendirilmen esnasında sana tolerans gösterip ayrı kategori açmak için yetersizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır var.

Hepsi benim varlığımı çekim kuvveti ve diğer parçacık hareketlerinden söylüyor.

Ben neyin yanına gidersem gideyim var olduğumu bilir.

Kıvırma şimdi, diğer parçacıkların nasıl bir söylemde bulunmasını beklediğini aşağıdaki gibi ifade etmiştin.

Bak şimdi aynı parçalarla oluşan mouse'u elime alıyorum (bilgisayarımın mouse'u) ve soruyoprum.

- Sevgili mouse, sen orada öyle VAR olmak fiilini gerçekleştiriyorsun ve iddiaya göre var olan herşey tanrı denilen bir şey tarafından yapılmış. Bu konu hakkında ne diyorsun?

Mousedan ses yok.

Sen hariç bu evrendeki canlı veya cansız neyi karşıma alıp senin iddialarını sorsam iddialar yanıtsız kalacak.

Hatta sen ölüyken sen bile yanıtsız bırakacaksın bu soruları.

Madem var, senden başka (senin türün insanlardan başka yani) bir canlı veya cansız obje senle aynı şeyleri ifade etsin.

Etmiyor.

Sen trilyonlarca farklı oluşumdan birisin neden senin dediğini kayle alayım ki?

Güneş böyle birşeyden bahsetmiyor.

Ay da öyle.

Sen hariç tüm parçacık üretimi herşey öyle.

Trilyonlarca ürün yalan söylemeyeceğine göre sen yalan söylüyorsun.

Tanrının yerine kendini de koysan aynı sonucu alacaksın, senin zihninin dışında bunların da bir gerçekliği yok, parçacık dediğin şeyler bile işin içine sen girdiğinde gözlemlenen birşey, belkide senin zihnin onları gerçek yapıyor, böyle bir kanıtlama yapamazsın.

Tüm varlıkların etkilendikleri ortak durum ve olgular vardır.

Örneğin yerçekimi bunlardan biri.

Tanrı kavramını iddia ediş şeklin onu tüm varlıklar için yerçekimi gibi bir değişmez ve geçerli kavram yapmak zorunda (HERŞEYİ Yaradan diyorsan öyle olmak zorunda)

Her şeyi yaratan, herşey üzerinde aynı etkiyi bırakmak zorunda diye birşey de yok; kendisine nazaran çok aciz vs olan insan zihninde sınırlı bir kavram olarak etki eder, cansızlara da çekim kuvvetiyle tanıtır yada hiç tanıtmaz, sen onun keyfinin kahyası mısın?(:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın ateist bakış maddenin sakımı kanunu bilmiyor herhalde.

Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır.

Maddenin sakımı kanunu hiç bir madde yoktan var olmaz vardan da yok olmaz demektir. Bilimin en temel kanunlarından biridir. Bir kaç istisna dışında hemen hemen herkes bilir.

Evrenin bir başlangıcının, bu başlangıcında bir kütlesiz enerji zerresi olduğunu biliyoruz. Diğer ifade ile evren ezelden gelip ebede giden bir durağan sonsuzluk değildir.

Evrenin sonsuz olmaması evrendeki madde miktarınında sınırlı olduğunu gösterir.

Maddenin sakımı kanununa göre başlangıçtaki kütlesiz enerji zerresi yoktan var olamayacağına göre bir kaynağının olması gerekecektir.

Maddenin sakımı kanununa göre kaynağında kaynağı, onunda kaynağı olması gerekeceğinden bu sonsuzluğa kadar uzayıp gider.

Tersinim teorisi buna (sonsuza uzayıp giden enerjiye) Büyük Bütün olarak tanımlar.

Fakat evreni oluşturan zerreciğin belirli bir kütlesinin (ya da enerjisinin) olduğunu (çünkü bu zerrecikten oluşan evren sınırlıdır)kabul etmek zorunda kalırız.

Diğer ifade ile evreni oluşturan enerji zerreciği Büyük Bütün'ün minik bir parçasıdır ve büyük Bütünün var olduğunun kanıtıdır.

Buraya kadar fena gitmemiş ama vurucu hata sonra gelmiş...

Büyük Bütün Tanrının Zatı mıdır?

Tanrı nereden geldi, evren ve madde ile ilgili gidiyorduk, bir anda hoppala toppala tanrısı girdi ve saçma bir soru soruldu. Evren tanrı mıdır? Bundan önce tanrı nedir, ne işle uğraşır, biz onu bu evrende gözlemleyemez miyiz ? Bunları bilmemiz gerekmez mi?

Buna vereceğimiz cevap hayırdır. Nedeni ise eser sahiplerinin eserin dışında olması gerektiğidir.

Neden ? Mesela bu gezegende resim yapan bir ressam bu gezegenin dışında mıdır?

Tanrı Büyük Bütünle ifade bulur fakat Büyük Bütün değildir.

Büyük Bütün ve ondan bir parçanın sonucu olan evren Tanrının var olduğunun açık kanıtıdır.

Gözlemleyebildiğimiz evrende bulunan madde ve enerji doğal olgular sonucu neden oluşmuş olmasın? Bunun tanrı olması şart mıdır?

Sayın ateist bakış!

Ne dersiniz? Hangimizin açıklaması daha akılcı ve bilimsel?

Başı fena gitmedi, ama sonunda kaldın. Bu sık kullanılan bir taktikdir, önce bilimsel laflarla kafaları bulandır, sonra toppala tanrısını evrenin, hayatın gel ortasına oturt. Böyle değil, bu tanrının nerede olduğunu, kanıtını, nasıl olduğunu, bu evrende neleri yapıp, nelere karışmadığını anlatacaksın. Bir şeyi açıklayamamış olmamız, bir şeyin bilinmiyor oluşu senin ilah-tanrının kanıtı falan değildir, buna çalış. tanrının kanıtını bilinmeyenden, olmuş olabilirden, başka bir şey olamazdan değil, hayattan, gözlemden, olgudan, deneyden, ölçümden bulacaksın.

Bulamazsan da bulunana kadar yoktur işte.

Basittir, bizim dediğimiz de budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

3 boyuta zaman boyutunu da ekleseydin, insanı oraya buraya dal budak sarmış koskocaman tek bir cisim olarak görürdün.

Sen atmosfer dışına iki uydu yollamayı oraya buraya dal budak vermek sanıyorsun.

VAR OLMA söz konusu olduğunda insanı topluiğneden daha özel ve istisnai yapan hiçbirşey yoktur.

Söylediğin şeyler sadece laf olsun diye söylenmiş.

Topluiğnenin VAR OLMASI, arabanın VAR OLMASI, insanın VAR OLMASI = hiçbir farkları yok.

Senin paşa gönlün öyle istiyor diye özellik atayamayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buraya kadar fena gitmemiş ama vurucu hata sonra gelmiş...

Tanrı nereden geldi, evren ve madde ile ilgili gidiyorduk, bir anda hoppala toppala tanrısı girdi ve saçma bir soru soruldu. Evren tanrı mıdır? Bundan önce tanrı nedir, ne işle uğraşır, biz onu bu evrende gözlemleyemez miyiz ? Bunları bilmemiz gerekmez mi?

Neden ? Mesela bu gezegende resim yapan bir ressam bu gezegenin dışında mıdır?

Gözlemleyebildiğimiz evrende bulunan madde ve enerji doğal olgular sonucu neden oluşmuş olmasın? Bunun tanrı olması şart mıdır?

Başı fena gitmedi, ama sonunda kaldın. Bu sık kullanılan bir taktikdir, önce bilimsel laflarla kafaları bulandır, sonra toppala tanrısını evrenin, hayatın gel ortasına oturt. Böyle değil, bu tanrının nerede olduğunu, kanıtını, nasıl olduğunu, bu evrende neleri yapıp, nelere karışmadığını anlatacaksın. Bir şeyi açıklayamamış olmamız, bir şeyin bilinmiyor oluşu senin ilah-tanrının kanıtı falan değildir, buna çalış. tanrının kanıtını bilinmeyenden, olmuş olabilirden, başka bir şey olamazdan değil, hayattan, gözlemden, olgudan, deneyden, ölçümden bulacaksın.

Bulamazsan da bulunana kadar yoktur işte.

Basittir, bizim dediğimiz de budur.

tipik müslü hareketleri işte sıkıysa sen güneşi batıdan doğdur demeyle bu denilen arasında bir fark yok zaten :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıvırma şimdi, diğer parçacıkların nasıl bir söylemde bulunmasını beklediğini aşağıdaki gibi ifade etmiştin.

Nasıl bir söylemde bulunmasını beklediğimi sınırlandırırken güneş gibi devasa cisimlerle olan iletişimi nasıl belirledin? :)

Ne adamsın yahu.

"Tanrının yokluğunu öyle kanıtlayamazsın, sen böyle yapmak zorundasın" diyorsun resmen. Utanmadan hem de :D

Tanrının yerine kendini de koysan aynı sonucu alacaksın, senin zihninin dışında bunların da bir gerçekliği yok, parçacık dediğin şeyler bile işin içine sen girdiğinde gözlemlenen birşey, belkide senin zihnin onları gerçek yapıyor, böyle bir kanıtlama yapamazsın.

Bütün bunları zırvalarken kafanı kaldırıp da yıldızlara bari baksaydın.

orada bırak seni, ilk canlı hücrenin gözlemlemesinden önce var olan şeyler var.

o yüzden bu zihnin üretiyor saçmalıklarıyla vedalaşsanız iyi olur.

komik oluyorsunuz.

ışık hızı belli, mesafe ölçümlerinde hata bile yapılmıyor, oradaki cisimlerin ne zaman oldukları belli, onlar orada olduklarında bu gezegenin ne halde olduğu belli, ama sizin ne konuştuğunuz belli değil :D

Her şeyi yaratan, herşey üzerinde aynı etkiyi bırakmak zorunda diye birşey de yok; kendisine nazaran çok aciz vs olan insan zihninde sınırlı bir kavram olarak etki eder, cansızlara da çekim kuvvetiyle tanıtır yada hiç tanıtmaz, sen onun keyfinin kahyası mısın?(:

Keyfinin kahyası ben değil sizsiniz.

Sakla sakla onu.

Keyfinin kahyası olamazsınız diye davranış özgürlüğü yarat onun için ve sakla.

Kurtar kendini.

Tanrı olmalı.

Olmazsa senin gibi bir maymun istediği muzu kimden alabilir ki? :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şah damarından daha yakın ne demek?

Ayrıca ruhu tanımlar mısın?

Herşeyi yapabilir dediğin tanrı ilk önce sana kesin konuşmayı öğretsin.

1- Şah damarından daha yakın ne demek açıkla.

Enerji ve bilgi tanrının bilinen özelliklerindendir.

Bedenin tanrıya enerji ve bilgi yönünden bağımlı olduğunu belirtmek için yapılmış bir benzetmedir.

2- Ruh dediğin şey insan vücudunda tam olarak nerede buluyor?

Ruh tanrının bilgisi ve enerjisi demektir.

Ruh her yerde bulunduğu gibi bedenin her yerinde de bulunur.

Dinlerin çoğunda tanrı doğanın bilinmeyen yönlerine verilen isimdir.

Taoizm gibi dinlerde ise tanrı doğanın hem bilinen hem de bilinmeyen yönlerine verilen isimdir.

Dinlerin farklı olması insanların doğadan edindikleri bilgilerin farklı olmasından kaynaklanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinlerin çoğunda tanrı doğanın bilinmeyen yönlerine verilen isimdir.

Taoizm gibi dinlerde ise tanrı doğanın hem bilinen hem de bilinmeyen yönlerine verilen isimdir.

Dinlerin farklı olması insanların doğadan edindikleri bilgilerin farklı olmasından kaynaklanır.

Allah razı olsun bu bilgiler için :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl bir söylemde bulunmasını beklediğimi sınırlandırırken güneş gibi devasa cisimlerle olan iletişimi nasıl belirledin? :)

Ne adamsın yahu.

"Tanrının yokluğunu öyle kanıtlayamazsın, sen böyle yapmak zorundasın" diyorsun resmen. Utanmadan hem de :D

Mouse ile iletişime geçen adam güneş ile iletişime geçmenin de bir yolunu bulur, yoksa ''Güneş böyle birşeyden bahsetmiyor'' diye bir iddia ortaya atamaz değil mi?

Böyle bir saçmalığa imza atan adam utanmıyacak da ''bu saçmalık'' diyen ben mi utanacak mışım((:

Bütün bunları zırvalarken kafanı kaldırıp da yıldızlara bari baksaydın.

orada bırak seni, ilk canlı hücrenin gözlemlemesinden önce var olan şeyler var.

o yüzden bu zihnin üretiyor saçmalıklarıyla vedalaşsanız iyi olur.

komik oluyorsunuz.

ışık hızı belli, mesafe ölçümlerinde hata bile yapılmıyor, oradaki cisimlerin ne zaman oldukları belli, onlar orada olduklarında bu gezegenin ne halde olduğu belli, ama sizin ne konuştuğunuz belli değil :D

Ne oldu, saçma deneyine kendini koyamadın değil mi? Bu sefer de zaman algınla bir şeyleri kanıtlayabileceğini zannederek dediklerimi çarpıtmışsın.

Keyfinin kahyası ben değil sizsiniz.

Sakla sakla onu.

Keyfinin kahyası olamazsınız diye davranış özgürlüğü yarat onun için ve sakla.

Kurtar kendini.

Tanrı olmalı.

Olmazsa senin gibi bir maymun istediği muzu kimden alabilir ki? :D

Tipik çamura yatma tripleri, desteksiz salladıklarının arkasında duramayınca, karşısındakini ''tanrı olmalı'' pozisyonuna sokup laf atarak durumu kurtaracak ezik(:

Sana tanrı olmalı diyen mi oldu, senin bu yöntemin ''tanrı asla olamaz'' diye neden denilemeyeceğinin kanıtı olur ancak((:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mouse ile iletişime geçen adam güneş ile iletişime geçmenin de bir yolunu bulur, yoksa ''Güneş böyle birşeyden bahsetmiyor'' diye bir iddia ortaya atamaz değil mi?

Böyle bir saçmalığa imza atan adam utanmıyacak da ''bu saçmalık'' diyen ben mi utanacak mışım((:

Ne oldu, saçma deneyine kendini koyamadın değil mi? Bu sefer de zaman algınla bir şeyleri kanıtlayabileceğini zannederek dediklerimi çarpıtmışsın.

Tipik çamura yatma tripleri, desteksiz salladıklarının arkasında duramayınca, karşısındakini ''tanrı olmalı'' pozisyonuna sokup laf atarak durumu kurtaracak ezik(:

Sana tanrı olmalı diyen mi oldu, senin bu yöntemin ''tanrı asla olamaz'' diye neden denilemeyeceğinin kanıtı olur ancak((:

Tanrı var diyorsan güneş de bunu destekleyecek.

İstersen konuştur, ister patlat, ister mors alfabesiyle yanıt al, güneş bunu destekleyecek.

Veya ay, veya yıldız, veya toz tanesi.

Bu ortam içinde onlar da birer koordinat.

Senin koordinatından ulaştığın sonuca onlarınkinden de ulaşacaksın.

Ok mi?

Boşuna laga luga da etmeyeceksin.

İster doğru kabul et ister etme burada bir çamura yatmam söz konusu değil.

Aksine sen beni %1 oranında bile zorlamıyorsun (gerçekten zorlanmıyorum sunduğun argümanlar karşısında)

Ben hayatımda tanrı argümanı karşısında hiç zorlanmadım.

Çünkü benim için tanrı cin ali gibi, çizmeli kedi gibi bir şey.

Herhalde tüm insanların tanrıya olan inancını toplasan benim onun olmadığını bilmem karşısında yine hafif kalır.

Ben böyle kaçamak kavga etmem.

Ağzım bozuktur ama bana saldırmayana asla saldırmam.

Bir etik ahlak anlayışına sahip olduğumdan bana böyle çamura yatmak vb ifadeler kullanma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen atmosfer dışına iki uydu yollamayı oraya buraya dal budak vermek sanıyorsun.

VAR OLMA söz konusu olduğunda insanı topluiğneden daha özel ve istisnai yapan hiçbirşey yoktur.

Söylediğin şeyler sadece laf olsun diye söylenmiş.

Topluiğnenin VAR OLMASI, arabanın VAR OLMASI, insanın VAR OLMASI = hiçbir farkları yok.

Senin paşa gönlün öyle istiyor diye özellik atayamayız.

Bu, "Tanrı inancı"nı sorduğun varlıkların neresiylem muhatap olduğunla ilgili. Maus'a sorduğunda yanıt alamazsın. Çünkü kime neyi sorduğun belli değil, uçakla bir şehrin üzerinden geçip, şehre bağırarak bir şey sormak gibi. Tek tek insanlara sorduğunda yanıt alabilirsin. Ya da şehrin bir organizasyonu varsa, belediye meclisinden, yada TV, radyo kanalından bir oranda sorabilirsin. Bu da canlılıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tanrının olmadığını vatandaşa anlatmayı kendine şiar edinmiş şahısların kuran bazında söyleyecek sözleri kalmayınca ortaya böyle yazılar çıkıyor.

Kuran bazında söyleyecek söz kalmayınca mı? :)

Kuranın saçmalığını kanıtlamak dünyanın en basit işi.

Adil bulmadığım, banal bulduğum için girmiyorum tartışmasına.

Sana tavsiye,

Kuranı git hristiyanla, yahudiyle budistle falan tartış.

Ateistle kuran tartışırsan döner bir tarafına girer o kuran.

%100.

Ayrıca her ateist kuranı senden iyi bilir, bunu kafana sok.

Bir şeyin saçma olduğunu anlamak, o şey hakkında, ona inanandan daha fazla uzmanlık gerektirir.

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu, "Tanrı inancı"nı sorduğun varlıkların neresiylem muhatap olduğunla ilgili. Maus'a sorduğunda yanıt alamazsın. Çünkü kime neyi sorduğun belli değil, uçakla bir şehrin üzerinden geçip, şehre bağırarak bir şey sormak gibi. Tek tek insanlara sorduğunda yanıt alabilirsin. Ya da şehrin bir organizasyonu varsa, belediye meclisinden, yada TV, radyo kanalından bir oranda sorabilirsin. Bu da canlılıktır.

Arkadaş,

Konuyu dağıtma.

Bak insan koordinatında olan bir şey tüm koordinatlarda da olmalı.

Eğer iddia ettiğiniz tanrı kavramı gerçek ise, o mouse'un bir şekilde tanrı kavramını senin gibi işaret etmesi gerekiyor.

Sadece o değil, tüm sistemlerin.

Sen ve tanrıyı iddia eden, bilmiyorum diyen herkes geri çekilsin.

Başka şeyler ileri gelsin.

Ve onlarda da tanrı olsun.

Veya bu kavrama işaret etsinler.

Bir şeyin trilyonlarca koordinattan sadece biri ile çökmesi olmaz değil mi?

Çekim kuvveti tüm yıldızlar yok olduğunda ortadan kalkmıyor değil mi?

Öyleyse sorun ne?

Sen insandan başka tanrıyı işaret eden, ima eden, gösteren, söyleyen bir başka şey var mı yok mu onu söyle.

İkide bir insanı geçerli para birimi yapma girişimini bırak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Parçalar gerçekliğinde yaşıyoruz.

Bu kanıtlı.

Herşey parçalardan oluşuyor.

Parçalar birleşiyor gezegenleri oluşturuyor.

Parçalar birleşiyor yıldızları oluşturuyor.

Parçalar birleşiyor enerjiyi oluşturuyor.

Hatta parçalar birleşiyor ışığı oluşturuyor.

Yani şu anda bu ortam içerisindeki en küçük parça kuantum boyutunda bulunuyor.

En büyük parça ise Evrenin kendisi oluyor (parçaların birleşiminden oluşan en büyük unsur)

En küçük noktaya = Bir

En büyük noktaya da = Trilyon

dersek....

İnsan denilen canlı bu Bir ile Trilyon arasında bulunan ve parçaların birlikteliğiyle oluşan bütün sistemlerinden sadece trilyonda biri oluyor.

Yani insan (veya dindarların hayranlığıyla bilinç dediğimiz şey) dediğimiz canlı parçacıklar fabrikasının trilyonlarca ürününden sadece biri.

Parçacıkların oluşturduğu bu trilyonlarca ürünün hepsi de birim anlamında eşittir.

Yani bir güneş ile bir insan arasında parçacıklar bazında bir fark yoktur, dışarıya verdiği etki farklı da olsa VAR olması açısından tamamen aynıdırlar.

Daha da kabaca özetlersek parçacıklarla oluşan bir sürü geometrik şeklimiz var ve biz de o şekillerden üçgeniz.

Ve üçgen haricinde de trilyonlarca şekil var.

Buraya kadar anlaşılmıştır umarım.

Şimdi buradan ileri devam ediyorum.

Üçgen olan insan diğer trilyonlarca şekillere üçgenin olduğu koordinattan bakar.

Yani bir kareyi, bir küpü, bir dikdörtgeni, vs vs üçgenin bulunduğu koordinattan tanımlar, görür.

Zaten başka türlüsü de imkansızdır.

Zaten bu tanımlama ve görme objektif olduğunda sorun yok.

Görebilir.

Ancak sorun bu üçgenin bulunduğu koordinata özellik atamada çıkıyor.

Yani üçgenin koordinatını varsayılan, geçerli koordinat sayma.

Trilyonlarca koordinat var.

Neden üçgeninki geçerli sayılıyor?

Neden bir kare olan güneş ve benzeri cisimlerin koordinatı varsayılan geçerli koordinat syaılmıyor?

Ya da neden bir örneğin prizma olan ışığın koordinatı varsayılan geçerli koordinat olmuyor?

Işığın, güneşin, ayın, gezegenlerin, suyun, helyumun, hidrojenin, taşın, vs vs koordinatlarına gittiğimizde onlar tarafından bir iddia ile karşılaşmıyoruz.

Onlar için yok böyle şeyler.

Yine canlılardan bakteriler, virüsler, deniz anaları, karıncalar, otlar, böcekler koordinatlarından yaklaşınca tüm koordinatlara yine böyle şeyler yok.

Yahu aynı parçaların ürettiği tüm cisimlerden sadece bir tanesinin özel bir durumu olabilir mi? Sadece bir tanesinin koordinatı geçerli olabilir mi?

Olamaz.

Çünkü o insan denilen birimin de koordinatının ne zaman ortaya çıktığı belli.

Böyle bir şey söz konusu olamayacağına göre:

Sonuç olarak:

İnsanı da oluşturan bu parçacıklar ortamındaki tüm koordinatlar içerisinde sadece ve sadece tek bir koordinatta gözleme ve deneye dayanmadan beliren tanrı kavramının yaşamak için sadece ve sadece insan beynine ihtiyaç duyması ve insan beyni olmadan belirememesi dolayısıyla

TANRI DİYE BİR ŞEY YOKTUR.

Yaratıcının olmadığına kanıtmı ? vay be kafamızda aklımız var diyen ateistlere bak hele . yahu ateizm akıldan uzaklaştıkça ateistler esfeli safiline razı oluyorlar.

Yukardaki yazıların safsatanın zirvesi ..Amacım seni aşağılamak falan değil ateist bakış arkadaşım samimi söylüyorum.

Başlığın özetinde diyorsun ki; İnsandan başka bir yaratık yaratıcıyı algılayamadığından demekki yaratıcı aklın bir ürünüdür dolaysıyle insandan başka da akıl sahibi yoktur..işte bu yüzdende yaratıcıyı akıl yaratır ve akıl yok eder .demek ki , yaratıcı yoktur .

Safsata dedim ya tamda isabet etmiş .. Yaratıcı ne demek ? Önce onu anlamalısın !

Aslında çok basit ;

İşte aklın aciz kaldığı şu görünen Kainat nerden geldi ? KİM yaptı bu muhteşem sarayı ?

2.Kainatın yaratılma ihtimali varmıdır ?

3.Kainatın yok olma ihtimali varmıdır ?

4.Yaratılmadı ise sınırlar neyi ifade eder ? (kainatın toplam enerjisi sabitmidir gibi)

2.Şıkta Kainatın nerden geldiği sorusunu sorun akıldır doğru ama üçgen değil yediğende olsa bu böyledir değişmez.

Senin anlayamadığın soruyu yalnız insan aklı sormuyor ! soru soran bütün varlık alemidir .

Örng. Şu önündeki lale çiçeğine bak dikkat edersen plan proje sanat estetik gibi muteşem desenleri haldili ile soruyu akıl sahibine yöneltiyor ..Yani bana bak diyor beni yapan şu gördüğün taş toprak su çamur olamaz diyor. Bizde bakıp görüyoruz ki, gerçekten enerji-made gibi varlıklar o gözkamaştırıcı çiçeği yapacak kabilyette değiller .

Doğrudur ki çiçeğin bedenini inşada kullanılan maddenin en küçük parçacıklarıdırlar .Kendi varlığından haberi olmayan varlığın o akılalmaz çiçeği hiçbir kuvvete ihtiyaç duymadan meydana getirmesini kabul eden akıl olmaz (la mümkün)..

Doğru aldatmaz kuralına göre bizlerde onun yapısında kullanılan atomların o muhteşemliği yapamayacağını görmekle aldanmayız. Dogru altdatmaz doğruyu gören aldanmaz.........Öyle bir sanat olsun ki, her biriminde hassas ölçüler muntazam düzenler olsun. kalkıp birleri bunada rastlantı ile kendiliğinden oluyor desin .Yani çiçek yokken kendi varlığın planını projesini sistamatik bir şekilde yapsın üstelik kendini bizlere tanıttırsın ! YUUUUH bire varmı böyle birşey ? olmuşmu böyle bir şey ? ateistten başka kim kabul eder böylesi bir hurefayı ?

Aklı başında olan bunu kabul edemez etmemeli ........

Kim Yarattı sorusuda aynen yukrdaki gibi her varlık içinde geçerlidir.

Demek ki, Kainatın yaratılma ihtimali VAR.

Gördüğün gibi Kainatın yaratıcısı yok gibi hezeyanlar aklı başında olan insan için değildir.akılsızalr içindir.

Dolaysıyla yazıların baştan sonuna kadar saçmalaık öte safsatalardan ibarettir.

İkide bir Yok mok diye başlık açmanın alemi ne olaki ?

Zavallılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu, "Tanrı inancı"nı sorduğun varlıkların neresiylem muhatap olduğunla ilgili. Maus'a sorduğunda yanıt alamazsın. Çünkü kime neyi sorduğun belli değil, uçakla bir şehrin üzerinden geçip, şehre bağırarak bir şey sormak gibi. Tek tek insanlara sorduğunda yanıt alabilirsin. Ya da şehrin bir organizasyonu varsa, belediye meclisinden, yada TV, radyo kanalından bir oranda sorabilirsin. Bu da canlılıktır.

Sen insandan başka tanrıyı işaret eden, ima eden, gösteren, söyleyen bir başka şey var mı yok mu onu söyle.

İkide bir insanı geçerli para birimi yapma girişimini bırak.

Yukarıdaki örneğimde soru sorulunca cevap verecek tek unsur olarak "insan"ı işaret ETMEdim. metaforda yerine oturtunca anlaşılır ki, atomları kastettim. Muhatabımız cansız eşyalar değil, atomlardır. Daha da inersek kuant aralığındaki nesnelerdir. Cansızlara "Bütün herşeyi var eden nedir?" diye sorduğumuzda muhatabımız ya bütün evrenin kendisi, yada en küçük kuant aralığı. Çünkü ikisinin arasında tek vücut olarak bize cevap verecek bir muhatap yok; her biri başka birşey söyleyecek, ne sorduğumuz duyulmayacak, tek anlaşılır bir cevapları olmayacak. Tek görülen: bildiğimiz istatistiklere bağlı rutin işleyiş olacak (güneş, gezegenler, maus, masalambası); kuantum teorisi de bu işte.

tarihinde Temple Grandin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaratıcının olmadığına kanıtmı ? vay be kafamızda aklımız var diyen ateistlere bak hele . yahu ateizm akıldan uzaklaştıkça ateistler esfeli safiline razı oluyorlar.

Yukardaki yazıların safsatanın zirvesi ..Amacım seni aşağılamak falan değil ateist bakış arkadaşım samimi söylüyorum.

Başlığın özetinde diyorsun ki; İnsandan başka bir yaratık yaratıcıyı algılayamadığından demekki yaratıcı aklın bir ürünüdür dolaysıyle insandan başka da akıl sahibi yoktur..işte bu yüzdende yaratıcıyı akıl yaratır ve akıl yok eder .demek ki , yaratıcı yoktur .

Safsata dedim ya tamda isabet etmiş .. Yaratıcı ne demek ? Önce onu anlamalısın !

Aslında çok basit ;

İşte aklın aciz kaldığı şu görünen Kainat nerden geldi ? KİM yaptı bu muhteşem sarayı ?

2.Kainatın yaratılma ihtimali varmıdır ?

3.Kainatın yok olma ihtimali varmıdır ?

4.Yaratılmadı ise sınırlar neyi ifade eder ? (kainatın toplam enerjisi sabitmidir gibi)

2.Şıkta Kainatın nerden geldiği sorusunu sorun akıldır doğru ama üçgen değil yediğende olsa bu böyledir değişmez.

Senin anlayamadığın soruyu yalnız insan aklı sormuyor ! soru soran bütün varlık alemidir .

Örng. Şu önündeki lale çiçeğine bak dikkat edersen plan proje sanat estetik gibi muteşem desenleri haldili ile soruyu akıl sahibine yöneltiyor ..Yani bana bak diyor beni yapan şu gördüğün taş toprak su çamur olamaz diyor. Bizde bakıp görüyoruz ki, gerçekten enerji-made gibi varlıklar o gözkamaştırıcı çiçeği yapacak kabilyette değiller .

Doğrudur ki çiçeğin bedenini inşada kullanılan maddenin en küçük parçacıklarıdırlar .Kendi varlığından haberi olmayan varlığın o akılalmaz çiçeği hiçbir kuvvete ihtiyaç duymadan meydana getirmesini kabul eden akıl olmaz (la mümkün)..

Doğru aldatmaz kuralına göre bizlerde onun yapısında kullanılan atomların o muhteşemliği yapamayacağını görmekle aldanmayız. Dogru altdatmaz doğruyu gören aldanmaz.........Öyle bir sanat olsun ki, her biriminde hassas ölçüler muntazam düzenler olsun. kalkıp birleri bunada rastlantı ile kendiliğinden oluyor desin .Yani çiçek yokken kendi varlığın planını projesini sistamatik bir şekilde yapsın üstelik kendini bizlere tanıttırsın ! YUUUUH bire varmı böyle birşey ? olmuşmu böyle bir şey ? ateistten başka kim kabul eder böylesi bir hurefayı ?

Aklı başında olan bunu kabul edemez etmemeli ........

Kim Yarattı sorusuda aynen yukrdaki gibi her varlık içinde geçerlidir.

Demek ki, Kainatın yaratılma ihtimali VAR.

Gördüğün gibi Kainatın yaratıcısı yok gibi hezeyanlar aklı başında olan insan için değildir.akılsızalr içindir.

Dolaysıyla yazıların baştan sonuna kadar saçmalaık öte safsatalardan ibarettir.

İkide bir Yok mok diye başlık açmanın alemi ne olaki ?

Zavallılar.

Evet evet.

Haklısın :)

Bana gevezelik yapacağına belge, kanıt, araştırmalarla konuş.

Bıdı bıdı bıd = tanrı var

Bismili bili bib = allah bir

Aptallağın alemi yok.

Gerizekalı herif!

Ya tanrıyı sendne başka cismin işaret edişini, gösterişini gösterirsin ya da siktir olup gidersin.

Bu kadar.

Muz peşinde koşan maymunlar gibisin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıdaki örneğimde soru sorulunca cevap verecek tek unsur olarak "insan"ı işaret ETMEdim. metaforda yerine oturtunca anlaşılır ki, atomları kastettim. Muhatabımız cansız eşyalar değil, atomlardır. Daha da inersek kuant aralığındaki nesnelerdir. Cansızlara "Bütün herşeyi var eden nedir?" diye sorduğumuzda muhatabımız ya bütün evrenin kendisi, yada en küçük kuant aralığı. Çünkü ikisinin arasında tek vücut olarak bize cevap verecek bir muhatap yok; her biri başka birşey söyleyecek, ne sorduğumuz duyulmayacak, tek anlaşılır bir cevapları olmayacak. Tek görülen: bildiğimiz istatistiklere bağlı rutin işleyiş olacak (güneş, gezegenler, maus, masalambası); kuantum teorisi de bu işte.

O küçük parçacıkların oluşturduğu bütünler içerisinde sadece ve sadece sanrılı insan tanrıyı iddia ediyor.

O küçük parçacıkların oluşturduğu bütünler içerisinde insan cisminin bir özelliği yok.

Yani burada sen ne hakla insan referanslı bakıyorsun evrene?

Güneş referanslı bak!

Virüs referanslı bak!

Onların gözünden bak!

Sen kimsin ki trilyonlarca alternatiften geçerli görünüm olasın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...