Jump to content

BEN ATATÜRK İLKELERİNE GERİ DÖNÜYORUM


Recommended Posts

  • İleti 396
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1923'te Kürtlerin ne kadarı Kürtçe biliyordu?

Kürtçe kaç yüzyıldır bilinen yaygın bir dil?

Valla kürtçenin tarihini bilmiyorum.Bilen biri varsa seni bilgilendirir.Ancak son 20 yılda ortaya çıkmadığından da eminim.

Yeni nesil arap halkı için de aynı şey geçerli bunun nedenini, gençlerin artık aile geleneklerini bırakıp da topluma

uyum sağlaması olamaz mı ? Ya da ilgisiz olmaları ? Bütün bu dediklerim saçma ise de, kürtçe bilmiyorum diyip de

yakınıyorlar mı bu adamlar ?

Tabi bu da bir nevi asimilasyon.Asimilasyon her zaman kötü değildir.Sadece zor kullanarak uygulanmaya çalışıldığında kötüdür.Aslında hiç ellenmese bu teknoloji çağında asimilasyon kendi kendine gerçekleşecektir.Ancak insanlara,kendilerine ait olmayan milliyetçi duygular zorla aşılanmaya çalışıldığında bu sefer karşıt milliyetçilik uyanıp daha fazla soruna yol açmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Valla kürtçenin tarihini bilmiyorum.Bilen biri varsa seni bilgilendirir.Ancak son 20 yılda ortaya çıkmadığından da eminim.

Bilmiyorsan asimilasyon gibi iddia uydurma birdaha.Zaten bi bok bildiğin yok.Onun bunun sünepesi olmuşsun işte.Hissel vehimsel kendince zırvalıklarına daha fazla ilgi gösteremem.Kusura bakma.Sen git Atatürk'ün hayatını 1881'den itibaren yine oku.

tarihinde Galileo100 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Asıl şimdi utanç duyulacak duruma düşmüşsün.

Varlık vergisinden bile Atatürk'ü suçlayacak kadar zavallıymışsın.

Biz de senin hakkında yanılmışız meğer.

Bu yazı biçimi bile eski Jadı'ya ait değil.

Bence sıkı bir kontrolden geçirilmelisin.

Sen de saçmalıyorsun be kardeşim.

Biz eski Jadı'yı da biliriz.

Ermeni soykırımı diye tutturmuştu da bir tek kanıt veremeden başlıktan çekip gitmişti.

Oysa kendisine belge ve kaynak sunmak adına sayfalar dolusu yazmıştım, yanıtsız bırakmamıştım hiçbir iddiasını.

Bundan da önce, engin filozofumuz Jadı Atatürk ne kadar değerliyse III. Selim de o kadar değerlidir benim için diyerek esasen epeyce arıza yapmıştı.

Ne bok olduğu taa o zamanlardan belliydi.

Tabii ki gören gözler için bu böyleydi.

Bakar körler için değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

jadi sen görmeyeli baya gençleşmişsin.Yani zihinsel olarak :)

Burda yıllardır Kürtlere en ağır hakaretleri sen yaptın. İnsanın zihnindekiler kolay kolay değişmez. Kaldı ki Atatürke ve Atatürkçüler türk islamcı gibi safsata bile olamayacak bir yaftayı yapanın zihni pek parlak değildir. Atatürk'ün din ile hiç ama hiç işi olmadı. Ne devlet politikalarını kurarken ne de komutanken.Bunlara çok kolay şekilde ulaşabilirsin. Gerçekten komik oluyorsunuz böyle iddaalarla.

Senin bu türk-islamcı tezini yok edecek binlerce icraatı var.Hiç olmazsa onlara birazcık bak.

Hakaret etmekle alakasi yok bunun. Eski Istanbul hanimefendi ve beyefendileri olan Rumlari kovup guzelim sehri musluman zontalarin istilasina terkeden sizlersiniz. Sirf dinleri yuzunden yaptiniz bunu, ve kaybettiniz, kaybetmeye mahkumdunuz zaten

tarihinde jadi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Valla kürtçenin tarihini bilmiyorum.Bilen biri varsa seni bilgilendirir.Ancak son 20 yılda ortaya çıkmadığından da eminim.

Tabi bu da bir nevi asimilasyon.Asimilasyon her zaman kötü değildir.Sadece zor kullanarak uygulanmaya çalışıldığında kötüdür.Aslında hiç ellenmese bu teknoloji çağında asimilasyon kendi kendine gerçekleşecektir.Ancak insanlara,kendilerine ait olmayan milliyetçi duygular zorla aşılanmaya çalışıldığında bu sefer karşıt milliyetçilik uyanıp daha fazla soruna yol açmaktadır.

Zaten teknolojinin de getirisiyle biz Türkler de asimile oluyoruz dolayısıyla öyle değil mi ? Neden sadece kürtlere

ya da ona buna değinme yaparak bunu söylüyorsun ki ?

Burdaki çoğunluğun, azınlığı asimile çabası boş kutudan öte birşey değil bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten teknolojinin de getirisiyle biz Türkler de asimile oluyoruz dolayısıyla öyle değil mi ? Neden sadece kürtlere

ya da ona buna değinme yaparak bunu söylüyorsun ki ?

Burdaki çoğunluğun, azınlığı asimile çabası boş kutudan öte birşey değil bence.

Oluyoruz tabi.Kültür devamlı değişen bir olgu.Globalleşen dünyada belki bir kaç yüz yıl sonra milliyet kavramı dahi unutulacak.Burada konu Atatürk'ten başladı,oradan cumhuriyetin ilk yıllarındaki azınlık politikasına geldi.

Türkiye cumhuriyeti bir ulus devleti olduğu iddiasıyla kuruldu.Bu iddiayı gerçek kılmak için de zorla ulus devlet yapılmaya çalışıldı.Aslında hiç gerek yoktu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakaret etmekle alakasi yok bunun. Eski Istanbul hanimefendi ve beyefendileri olan Rumlari kovup guzelim sehri musluman zontalarin istilasina terkeden sizlersiniz. Sirf dinleri yuzunden yaptiniz bunu, ve kaybettiniz, kaybetmeye mahkumdunuz zaten

Rumlarla olan mevzu din mevzusu değildir.

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda Yunanistan'la olan savaşların sonucudur.

Yunanistan topraklarındaki Türklerin canı kadar Rumlarında canı yanmıştır.Karşılıklı kin ve savaşın tezahürüdür olaylar.

Bu noktada Rumların sicili hiçte temiz değil.

Kıbrıs'ta yaptıkları katliamları tüm dünya biliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakaret etmekle alakasi yok bunun. Eski Istanbul hanimefendi ve beyefendileri olan Rumlari kovup guzelim sehri musluman zontalarin istilasina terkeden sizlersiniz. Sirf dinleri yuzunden yaptiniz bunu, ve kaybettiniz, kaybetmeye mahkumdunuz zaten

Jadi yine desteksiz sallıyorsun. Mübadelenin neden yapıldığını biliyormusun? Kimse kimseyi kovmadı. Yunanlılar savaşı kaybettikten sonra Türkiye'de ki Rumlar zaten kaçmaya başlamışlardı bile.Hemde öyle böyle kaçmak değil. Savaştan sonra Yunanistan'a kaçan Rumların sayısı 650 bin civarındaydı. Zaten savaşı kaybetmiş Yunanlılar, ülke bitik birde hala nüfus çoğalıyor.Arada ki kin ve düşmanlıkta cabası.. Bunun üzerine her iki ülkeninde menfaatine olacak şekilde mübadeleye karar verildi. Yani senin düşündüğün gibi kovulan falan yok. Rumlar zaten kaçmak varlarını yoklarını seferber etmişlerdi. Sonuçta bu mübadele iki ülkeninde isteğiyle olmuştur.

tarihinde PearlyGates tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Rumlarla olan mevzu din mevzusu değildir.

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda Yunanistan'la olan savaşların sonucudur.

Yunanistan topraklarındaki Türklerin canı kadar Rumlarında canı yanmıştır.Karşılıklı kin ve savaşın tezahürüdür olaylar.

Bu noktada Rumların sicili hiçte temiz değil.

Kıbrıs'ta yaptıkları katliamları tüm dünya biliyor.

Istanbul Rumlarinin Kibris ile en ufak alakasi yoktur. Hayatinda hic Istanbul Rum@u gormemis olanlarin ne demek istedigimi anlama ihtimali hic yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyada dinler savaşıyor. Savaşlara bakın son cıkan olaylara dünya savaşındaki büyük cephelere. Sadece hristiyan müslümanda değil.Toplum düzeninden kanundan Allah ile GOD :)Sapkın düşüncelerden de bahsediyorum aynı zamanda Dinlerin toplum içindeki öngördüğü kanunlar savaşıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Istanbul Rumlarinin Kibris ile en ufak alakasi yoktur. Hayatinda hic Istanbul Rum@u gormemis olanlarin ne demek istedigimi anlama ihtimali hic yoktur.

Rum nedir ?

Roma imparatorluğu Cumhuriyetten çok uzun zaman önce battı, hristiyanlara rum kimliği vererek aklamaya çalışmayın.İslam kötüyse hristoluk ondan on kat daha kötü bir dindir.

Siz ateist falan değil doğrudan hristiyan ajanısınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Atatürk meyve istedi. yemek pek yemezdi, çerezle idare ederdi. meyvaya ise dönüp bakmazdı bile. başı hoş değildi meyvayla. bu yüzden meyva isteyişini biraz garip karşıladım. "hangi dağda kurt öldü acaba?" diye aklımı koyarak, hemen meyva tabağından bir armut aldım. süratle soyup üç-dört dilimi ayırdım. önüne koydum. iştahla yedi. konuşmaya daldı. ne kadar zaman geçti, bilemiyorum. yeniden seslendi:

- "çelebi efendi, meyva getir."

yediğini unuttu sandığımdan mı ne, "yediniz efendim..." deyince kıyamet koptu.

- "hayvan, yediğimi sana mı sordum. gene istiyorum..."

ben hayretler içinde yeni bir armudu soyarken, çevresindekilere döndü:

''ben böyle söylüyorum ama siz aldırmayın. bu konya çelebisi'dir. bakmayın böyle söylediğime. biz askerlikten gelen alışkanlıkla bazen böyle sözler sarf ediyoruz. bunlar benim askerlerim..''

Kaynakça : granda, cemal. 2007. atatürk’ün uşağı cemal granda anlatıyor. ankara: kristal kitaplar. 209.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle ben bir sosyalist değilim.

Atatürk 1924 de ölen Lenin gibi onun yapısalaştırdığı ideolojileri kopyalayacak kadar küçük bir insan olmadığı gibi leninden çok daha ileri görüşlü bir liderdir.

68 kuşağı ile atatürkün ilkelerinin ve felsefesinin bir ilişkisi nedir ki? Şuanda 2008 kuşağı var. Birileri sosyalizm ile varlıklarını ilişkilendirmiş harmanlamış kimi iyi şeyler ortaya koymuş kimi koyamamış bazılarıda anlaşılamamış. Bu bukadar basit bir meseledir. Ancak İzmirden kalkan yüzen fuarla mal pazarlamak lenin aklına gelemeyecek bir ekonomi modelidir.

Burada unutulmaması gerken mesele Osmanlı ve sonrası türkiye cumhuriyeti hem sosyalizm hemde kapitalizmden bir yapı almak zorunda olmadığı gibi ekonomik olarak daha gelişmiş modellemeler yapacak kadarda yeteneklidir.

Siz hakikaten deli olmalısınız, artık başka bir tahmin yürütemiyorum.

Lenin'in aklına ne gelecek?

Lenin'in uygulayacağı ekonomik model zaten Lenin'den önce belirlenmiş, düzenlenmiş, bitirilmiş.

Lenin gelip onları yapmak zorundaydı; çünkü o ideolojinin askeriydi. Yoksa aklına başka bir şey gelmediğinden değil.

Yani bozuk, çarpık bir kapitalizm Atatürk'ten başka kimsenin aklına gelmediyse, bu onu yüceltmez diye düşünüyorum.

Bugün yaşasa 3. yol'u tercih edemezdi Osarici.

Çünkü bugün 3. yol dediğin şey yok.

Ya bu yol var ya da öteki yol.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Drekinci sen atmamış olabilirsin ama tüm komünistler EVET attı.

Yalan söyleme!

TKP ve EMEP gibiler HAYIR oyu kullandı.

Diğerleri seçimi boykot etti.

Sadece DSİP gibi bir iki tane yetmez ama evetçi vardı.

Göz göre göre yalan söylüyor, ahlaksızlık yapıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Osarıcı'ya katlıyorum.

Çok güzel ifade etmiş, doğru yazmış.

68 Kuşağı Atatürk'ü asla anlayamamıştır; uç siyasi kanatlara savrulup hem kendisini yok etmiş hem de ülkeyi, gerçekten yararlı olabilecekleri halde faşizm ortamına savunmasız terketmiş, faşist darbeleri adeta kaşımışlardır.

Kemalist ekonomi politikalara gelince, bunlar elbette o dönemin özgün sosyo-ekonomik koşullarına uygun özgün çözümlerdi.

Başka türlü de olamazdı.

Bilimsel düşüncenin gereği buydu ve öyle de yapıldı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hayatinda hic Istanbul Rum@u gormemis olanlarin ne demek istedigimi anlama ihtimali hic yoktur.

Ben Rumların, Ermenilerin içinde büyüdüm Jadi.

Benden daha iyi tanıyan az bulunur sanıyorum.

Çoğu komşumuz ve dostumuzdu.

Sorunlarını kendi ağızlarından duymuş biriyim.

Ve belki tamamına yakını Atatürk'ü severdi. Öyle korkudan falan da değil, gerçek bir sevgiydi. Sebebi de modernleşmeye, uygarlaşmaya dayanıyordu.

Onun sayesinde toplumun modernleştiğini sık sık dile getirirlerdi.

Göçleri de kovulma falan değil, kaygıdan dolayı idi ve haklıydılar.

Varlık vergisinden sonra gidenler olmuş.

Ardından önemli sayıda gayrimüslim 6-7 Eylül olaylarından sonra gitmiş.

Benim tanık olduğum Kıbrıs harekatı öncesindeki gerilimli dönemde ve harekattan sonra çok göçedenin olduğu.

Daha sonra bir kısmı 80 öncesi olaylar nedeniyle terketti. Çünkü faşist saldırıların kendilerine yönelmesinden korkuyorlar, hatta tehditler alıyorlardı.

Ve önemli sebeplerden biri de Anadolu'dan İstanbul'a göçler nedeniyle bunaldılar, çevreleri yaşanmaz hale geldi. Yakınlarının da ısrarlı davetleri nedeniyle bir kısmı da o yüzden göçtü.

Otobüste bas bas bağıran bir Rum kadınının sesi kulaklarımdadır hala "Mahvettiniz İstanbul'u. Köye çevirdiniz., rezil ettiniz. Ne geliyorsunuz? Gidin köyünüze, orda yaşayın."

Otobüsün kalabalıklığından ve eski görgünün-saygının kalmamasından doğan tepkiydi muhtemelen. Ve kimsenin gıkı çıkmamış, bazıları da teskin etmeye çalışmıştı.

Atatürk döneminde bu yaşananların hiçbirini yaşamamışlardı. Tersine Atatürk-Venizelos dostluğu Türk-Yunan ilişkilerini düzeltmiş, Rumların da o dönemde kaygısız-korkusuz yaşamalarını sağlamıştı. Ta ki Atatürk ölene kadar.

Çünkü 1938-1940 döneminde "Vatandaş Türkçe Konuş!" kampanyasıyla baskılar başlamıştı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana ne?

Bozgunculuk mu yapacaksın?

Sahtekar, sen önce sorduğum soruya yanıt ver.

Uğur yavşağının kim olduğunu yaz önce.

Aslında cevabını adaba aykırı bir şekilde de vermem gerekirdi, ama ben siz kemalist bozuntularının seviyesine inemem.

Al bakalım bir başka kemalist bozuntusu yazar cevap veriyor sana

"İrtica ile boğuşmanın istilayı söküp atmaktan daha lâzım ve zor olduğunu belirtmek isteriz. Onun içindir ki, Kurtuluş savaşındaki(10bin) can kaybının 50 kat fazlasını irtica ile savaşta verildiğini hatırlatmak gerekir. (..) "

Kaynak: Falih Rıfkı Atay Eski Saat, S. 330

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • haci unlocked this Başlık
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...