Jump to content

Düşünmek ve Hatırlamak Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?


Recommended Posts

Bilinç nöroloji ve psikiyatriden çok felsefenin ilgi alanına giren bir konudur.

Temelinin açıkça ve kesin olarak materyelist olmasına rağmen, bu konuda filozofların çenesine yetişmek mümkün değildir.

Aynı durum düşünmek ve anımsamak için de söz konusu olabilir mi?

Yaratıcı olan veya olmayan düşünce ile anıların saklanıp hatırlanmasından sorumlu anatomik alt yapılar var mıdır?

Düşünmeyi ve hatırlamayı materyelistik olarak nasıl tanımlayabilirsiniz?

Düşünmek ve anımsamak bilinçten farklı bir beyinsel etkinlik midir?

Bu konuda bir hipotez ortaya atabilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyin 5 duyunun aldiklarini kendin de depolar.Eski bilgileri deponun sonuna gönderir,kullanilmayan bilgileri de zamanla siler,biz de buna unuttum deriz.Peki beyin bütün bunlari nasil yapar,bunu beyin insanlarimiz daha bulamamistir,bulsa duyar beyne bildirirdik,sinirlerinde katkisini unutmayalim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Farzedelim ki beş duyumuz ile gelen veriler bir yere kaydediliyor. Eğer bu verileri sürekli kullanıyorsak, yazılar daha koyulaşır, derinleşir ve belirginleşir. Kullanmadıkca solar giderek silinir. Bir kiremitin üstüne çivi ile bir çizgi çizdiğimizi düşünelim. İlk çizdiğimizin üstünden ne kadar fazla gidersek çizgi derinleşir silinmesi zor olur. Buna benzer mekanizmalarla beyinde veriler saklanmaktadır.

Eski verileri bulma işi ise tıpkı internetin, bilgisayarların tarama motorlarındaki programlama gibi olur. Önce ilk harf sonra ikincisi, üçüncüsü ve. ....n. sı ile yazdığımız kelime, metin veya resim hart diskteki veya tüm internet ağında nerede eşleşiyor ise bulup getirir. İnsan beyni de böyle tarama motorları gibi hatırlar veya hatırlayamaz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Düşünme ve anımsamanın biyolojik oluşumlar dışında açıklaması yoktur . Tabi biyolojik oluşumlar ilk sırada gelir . Ve en genel şekilde yaklaşan biyoloji bilimi ile açıklanır . Ayrıntıya indikçe kimya ve en son da fizik alanında somut açıklamalar dışında herhangi bir açıklama olamaz materyalizme göre .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce bir dış uyaran belirir sonra o uyarana bir tepki veririz sonra da ortaya bir bilgi çıkar çünkü neden sonuç ilişkisi başlamıştır. Bu bilgi hemen depolanır, hafızaya kaydedilir. Sonra bu depodan bazı şeyler çağırırız bu düşüncedir ve sonra düşüncemiz doğrultusunda eyleme geçeriz ve tekrar bir tecrübe dolayısıyla bilgi oluşur bu döngü aynı sıralama ile sürer gider.

Hafıza bilincimizin içeriğini oluşturur. Bilincimizin içeriği ise hayatımızda başımızdan gelen geçen olayların, öğrendiklerimizin, arzularımızın, korkularımızın, fikirlerimizin kaynağını oluşturur. Drekincinin de dediği gibi artık bu depoladığımız şeylerin kombinasyonlarında yaşarız.

Bu bilincimizin içeriğinin dışına çıkamayız. Bu içerik bizi koşullamış ve biz onun tutsağıyızdır. Bu nedenle bir hafıza taşıyan kişi asla özgür olamaz. Çünkü her zaman olaylara hafızanın tepkisi olan düşünceyle yaklaşır hep eskinin(bellek)gözüyle bakar ve yeniyi bilemez. Yeni bir şey bulsa bile bu nedir acaba diyerek hafızanın tozlu raflarına dalar ve o yeni şeyide toza bular eskitir çünkü gördüğü şeyi hafızada ki biriktirdikleri ile yorumlayacaktır.

Bu biriktirdiklerinden başka tutunacak dalı yoktur o yüzden onlardan vazgeçemez. Onlardan ayrılmak demek ölmek demektir zaten ölümümüzün bizi ilgilendiren tek yanı hafızamızdan yani bu biriktirdiklerimizden ayrılma korkusu telaşıdır. Aslında ölümden değil biriktirdiklerimizin elimizden gideceği için korkuyoruz. Çünkü hafıza demek benlik demek hafızanın ölümü demek benliğin ölümü demek.

Mesela bir bebek ölümden korkmaz çünkü ölecek bir şey biriktirmemiştir henüz kaybedecek bir şeyi yoktur, ölüm onun için boş bir şeydir. Aynı şekilde bir nedenden dolayı hafızasını yitirmiş bir kişide ölümden korkmaz çünkü onun beyni biriktirmeye kapalıdır, bellek tutamaz ve har an yeni olan anla buluşur ve bir sonraki an ölür. Böylece her an ölen anlarla birlikte ölen kişi ölümden korkmaz çünkü günde bin defa ölüyordur. Bu yüzden tutunduğu bir benliği olmaz ve benliği olmadığı için tutmadığı bir şeyin elinden gitmesine(benliğin ölümü) üzülmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesela benim hafızam çok kuvvetlidir..Herşeyi en ince detayına kadar hatırlarım..Aslında hatırlamak istemem..Beynimden hatırlamak istemediğim şeyleri nasıl silebilirim. Beynimi,hafızamı nasıl kontrol edebilirim?Düşünmekten hoşlanmadığım olayları kişileri nasıl hafızamandan silebilirim..

Abuk sabuk tv lerin bile kullanma kılavuzu varken neden beyinin yoktur?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesela benim hafızam çok kuvvetlidir..Herşeyi en ince detayına kadar hatırlarım..Aslında hatırlamak istemem..Beynimden hatırlamak istemediğim şeyleri nasıl silebilirim. Beynimi,hafızamı nasıl kontrol edebilirim?Düşünmekten hoşlanmadığım olayları kişileri nasıl hafızamandan silebilirim..

Abuk sabuk tv lerin bile kullanma kılavuzu varken neden beyinin yoktur?

Kilavuz olarak karga tutmani tavsiye ederim :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beynimden hatırlamak istemediğim şeyleri nasıl silebilirim. Beynimi,hafızamı nasıl kontrol edebilirim?Düşünmekten hoşlanmadığım olayları kişileri nasıl hafızamandan silebilirim..

Hatırlamak istemediklerinin yanı sıra hatırlamak istediklerini de zihninden silersen çok yaratıcı, çok keyifli, çok canlı bir hayat seni bekliyor olacak. Hep yeni ile karşılaşacaksın ve yeni demek heyecan demek, heyecan demek çoşku ve sevgi demek.

Böylece güzel anları tekrarlamak hayali kurarak papağanımsı bir hayattan kurtulur ve de istemediğin kişiyi zihnine getirmeyerek onu öldürebilirsin. Çünkü biz onları zihnimizde yaşatırız nasıl mı, tabi düşünerek. Düşündüğünü yaşatır düşünmediğini öldürürsün hem de kansız. O yüzden sevmediğin kişiyi düşünme, düşünme ki sende yaşamasın.

Düşünceyi kontrol etmek o kadar zor ki o yüzden her an çok dikkatli ve her anın farkında olman lazım. Sadece dışında gerçekleşen süreçlerin değil kendi içindeki süreçlerin de farkında olursan bunu başarabilirsiniz. Arzu,istek,nefret, kıskançlık vs gibi ruhsal durumlarını sürekli izle onları takip. Sonra onlar takip edildiklerini anlayacaklar ve sönmeye başlayacaklar. Çünkü onlar balon, farkında olmadan şişirdiğimiz balonlar. Farkında olur da üflemeyi kesersek sönerler.

tarihinde zazo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ciddi oldugum bir konuyla dalga geçilmesi hoşuma gitmez..Bir daha saçmalama lütfen!

Seni kafan güzel calisiyo,hic birseyi silemezsin.Gecmisinle ilgili ic hesaplasmalarin var bunu cözmen lazim.3 vakte kadar biriyle tanisacan...

Link to post
Sitelerde Paylaş

dışardan gelen uyarım beynimizin ilgili lobunda kaydedilir. bu kayıt ses, görüntü, koku, tat gibi değişik tabanlı olabilir. hatta koku tabanlı bir uyarımı sesle ilgili loba bile kaydedebilir beynimiz. bu başta korpus kallosum olarak loblar arası iletişimi sağlayan bağların nasıl örgütlendiğiyle ilgilidir tabi.

neo-korteksteki tüm bu örgütlenme beyin sapı ve limbik sistemdaki daha esaslı duygular, hassasiyetler, ihtiyaçlara göre yönlendirilir.

düşünme ve hatırlamayı sadece neo-korteksle sınırlandırmamalıyız. neokorteksteki bilgi akışı limbik sistem ve beyin sapının beklentilerine göre gelişir.

neo-korteks bireyin, limbik sistem ve beyin soğanı ise türün birikimini muhafaza eder. son ikisini hesaba katmadan ne düşünmeyi nede hatırlamayı açıklayabiliriz.

pillinge nota: imzanı bir kedi-sever olarak beğendiğimi ve altına imza atabileceğimi belirtmek isterim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

dışardan gelen uyarım beynimizin ilgili lobunda kaydedilir. bu kayıt ses, görüntü, koku, tat gibi değişik tabanlı olabilir. hatta koku tabanlı bir uyarımı sesle ilgili loba bile kaydedebilir beynimiz. bu başta korpus kallosum olarak loblar arası iletişimi sağlayan bağların nasıl örgütlendiğiyle ilgilidir tabi.

neo-korteksteki tüm bu örgütlenme beyin sapı ve limbik sistemdaki daha esaslı duygular, hassasiyetler, ihtiyaçlara göre yönlendirilir.

düşünme ve hatırlamayı sadece neo-korteksle sınırlandırmamalıyız. neokorteksteki bilgi akışı limbik sistem ve beyin sapının beklentilerine göre gelişir.

neo-korteks bireyin, limbik sistem ve beyin soğanı ise türün birikimini muhafaza eder. son ikisini hesaba katmadan ne düşünmeyi nede hatırlamayı açıklayabiliriz.

pillinge nota: imzanı bir kedi-sever olarak beğendiğimi ve altına imza atabileceğimi belirtmek isterim :)

Kedi ya da köpekler, yalnızca yumuşaklıklarını, sıcaklıklarını ve canlılıklarını vermekle yetinmez, şunu da söylerler insanlara: İster yaşlı veya çirkin olun, ister çaresiz ve zor durumda. Hiçbir şeyi başaramamış, yoksul ve hayattan dışlanmış olabilirsiniz. Bu bizi ilgilendirmez. Çünkü hayvanlar bebek, genç bir beden veya sakat bir gövdeyi değil, hepsinin ardındaki o değişmeyen KISIYI görürler. Bu da sana gelsin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seni kafan güzel calisiyo,hic birseyi silemezsin.Gecmisinle ilgili ic hesaplasmalarin var bunu cözmen lazim.3 vakte kadar biriyle tanisacan...

Çok isterdim hatırlamak istemediklerimi unutmayı...

Karacat bilmişsin..biriyle tanıştım bugun adı hamur kedigillerden di kendileri:))

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...