Jump to content

Ya Peygamber Olmayı Kendisi Seçtiyse


Recommended Posts

Ben şöyle diyorum:

Tanrı'nın insanlara mutlak gerçekliği ve kendi yöntemlerini olduğu gibi anlatma zorunluluğu yok.

Belki de Hz. Muhammed kendisi kendi kaderini çizdi ve ona Peygamberlik sonradan verildi.

Yani kendi kazandı.

Ya öyleyse ya böyleyse diye tahminler yürüterek hiçbir yere varamazsın.Sadece rasyonel düşünceyle kesin bir sonuca ulaşabilirsin.Bu da eldeki somut verileri mantık ile işlemekten geçer.

Link to post
Sitelerde Paylaş

inevitable ben senin yazdıklarını anlayamıyorum cidden. mesela bu cümle "Ama onun kurduğu cumhuriyeti ve yaptıklarını anlıyor ve sahipleniyorlar. Çünkü etraflarına bakıyorlar, Atatürk'ü göremiyorlar." etraflarına bakıp göremedikleri için cumhuriyeti ve yaptıklarını anlıyor ve sahipleniyorlar anlamı var bu cümlede. ne alaka cidden göremedim, açıklarsan.

yazıda biçime dikkat ediyorum, sen de anlıyorsundur beni, felsefe yapacaksak açık ve net söylemler kullanılmalı. bundan dolayı biçim önemli.

yazdıklarına gelecek olursak;

"Şu an Kuran'da "Biz seni önceden seçtik bu göreve" diye bir ayet var mı bilmiyorum." bir kere araştırmamışsın dolayısıyla senin kendi aklından uydurduğun varsayımdan sorduğun sorunun cevapları da buna dayalı olacak. ben böyle birşeye cevap vermeyi tercih etmiyorum ama kuranda yazsın yazmasın benim sana bir sorum olacak; neden? neden soruyorsun "ya peygamber olmayı kendi seçtiyse" diye? bu soruya neden cevap aradığını, sorma amacını bilirsem belki bazı cevaplarla yardımcı olabilirm.

Şu anda Kuran'dan, "Biz seni önceden seçtik ve bu iş için yarattık" gibi bir anlatım aklıma gelmiyor.

Bilen varsa yazabilir.

Bu sadece bir yaklaşımdır. Şunu demek istedim:

Örnek verecek olursak: Aslında Atatürk'e gönülden bağlı olan insanlar Irkçılığı ve Nazizmi bilmiyorlar. Yakın tarihten haberleri yok.

Ancak yakın tarih hakkında bazı şeyleri bilmeseler de Tek bir adamın şartsız koşulsuz her sözünü kutsasalar, arkasından gitseler bile, yine de

Devletin bağımsızlığı, emperyalizme karşı duruş, bir arada mutlu ve başı dik yaşama gibi bir alanda duruyorlar.

Şimdi insanlar inandıkları Dinin Peygamberinin ne kadar insani yönleri olduğunu bilmiyor. İslam'ın nasıl yayıldığını bilmiyor. Her şeyi hep birden kutsuyorlar ancak;

Yine de iyilik, barış, kötülüğe karşı durma, birlik gibi bir alanda duruyorlar.

İnsanların bu alanda durması için bir Peygambere ihtiyacı yok.

Sadece var olan Madde bile insanları bu alanda tutmaya yeterli. İnsanlar Peygamberi görmeden onun işaret ettiği şeyleri etraflarındaki Maddeye bakarak bağlanıyorlar,

Ayen insanların Atatürk'ü görmeden işaret ettiği fikirler etrafında tam bir inançla durması gibi.

Anlatmaya çalıştığım budur.

tarihinde inevitable tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

öncelikle atayla bi cümlede bir misal vermek çok yersiz,dar düşünce mahsülü bunlar .

Efendim (asm) hatrına bu alem yaratıldı sen ben o ..cennet kapısında ahmed yazar der Rahman,gittiğimizde görücez inşallah (:

hz.adem bile O'nun (asm) adını anarak affedilmiştir.

diyeceğim şeyi nasıl algılarsınız bilemiyorum lakin,ruhların yaratılıp Rahman'ın huzurunda mahşer sahnesi gibi toplatıldığımızda,Rahman'ı ilk kabul eden ruh,Efendimindir (asm),seçilmiştir,doğumundan önce doğum anında bi çok mucizeler cereyan etmiştir..

Sana diyecek sözüm yok. Sen belgesel izliyor keyfine varıyorsun. Biz ise araştırma yapıp o belgeslin nasıl hazırlandığını araştırıyoruz. Senin o belgeslin yapım aşamalarını araştırma gibi bir derdin yok. Ama seyretmesi de güzel. Keyfini çıkar. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya öyleyse ya böyleyse diye tahminler yürüterek hiçbir yere varamazsın.Sadece rasyonel düşünceyle kesin bir sonuca ulaşabilirsin.Bu da eldeki somut verileri mantık ile işlemekten geçer.

Asıl ya öyleyse ya böyleyse diyerek bir yere varabiliriz.

Rasyonel düşünce falan yok.

Her şey havada ve darmadağınık. Teoriler, kanunlar fiziksel yasalar. Hepsi bir damarda dolanan alyuvarın, kendini kendi yolculuğunda sanıp da için de bulunduğu yolda kendinden ap ayrı bir organizmanın yaşamı için çalıştığından haberi olmaması gibi.

Eldeki somut verilerin ne kadar değerli olduğundan bile habersiziz. Hepsine biz değer veriyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden ? Mesela Atatürk'ün arkasından gitmek cahillik midir?

Benim sözüm insanlara hayali, kimsenin doğruluğunu veya yanlışlığını test edemeyeceği hedefler gösterenler içindir. Atatürk'ün gösterdiği hedef bilim, özgürlük ve çağdaşlıktır. Hayali bir tanrı ve cennet kavramı değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana diyecek sözüm yok. Sen belgesel izliyor keyfine varıyorsun. Biz ise araştırma yapıp o belgeslin nasıl hazırlandığını araştırıyoruz. Senin o belgeslin yapım aşamalarını araştırma gibi bir derdin yok. Ama seyretmesi de güzel. Keyfini çıkar. ;)

soruna en net cevabı ben verdim,gerisi sana kalmış lakin dediklerimi bi araştır

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatatürkle Hz Muhammedi kıyaslamak hatalı. Zira hz Muhammedin 1450 yıl önce beşer olarak yaşadığına dair Arap İlahi destanlarından başka hiçbir kanıt yoktur.Hz Muhammed bir doğmadır.Ancak Doğmalar Nefs koyunları zengin olan insanların içinde bir manevi realite olabilirler.Kaldıki Büyük Önder Mustafa Kemal paşa olmasaydı Kurtuluş savaşı kazanılmazdı. O Atların ayağına torbalar bağlanılarak koskoca bir Süvari birliğinin bir gecede batıya çekiilşi askeri büyük bir başarıdır.Yapmış olduğu devrimler küçümsenemez harf devrimiki bunu ne Ruslar nede çinliler başarabildiler.Ülkenin Ekonomik durumundaki düzelme Harikaydı ,Öğretimde büyük hamleler yapıldı. Atatürk hakikaten Türk milletinin belkide gelmiş geçmiş en büyük önderlerindendi .O yaşamış bir realitedir.Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...