AŞK

[esron 0]

Aşk,bir idealizasyon sürecidir. Aşk, birine yoğun bir anlam yükleme sürecidir ya da birine onun olmadığı anlamları da yükleme sürecidir. Aşkın içinde aşık olunana karşı gözde büyütme, erişilmezlik, yüceltme duyguları ve bu duyguların karşısında hissedilen eksiklik, acizlik duyguları farklı yoğunluklarda bulunur.

Bu bahsettiğim süreçler yani birini gözde büyütme -idealize etme- insanın ruhsal yapılanmasına benzer şekilde ilerler. Küçük çocuğun anne ve babası ile kurduğu özdeşimler gibi. Onları idealize etmesi gibidir. İdealize edilen kişiye yansıtılan bir potansiyel vardır. Bu potansiyel içimizde açığa çıkmayı bekleyen bir potansiyeldir. Ve aşk ile yoğun halde açığa vurur. Bu yoğunluk kişinin potansiyeli ile doğru orantılıdır. Yani aşkı hakkını vererek yaşamak da ve sonrasında elde kalanların bizde ne tür değişimlere dönüştüğünü görebilmek de bir beceridir. Bu haliyle aşk, zamanında yapılamamış ya da yanlış yapılmış bazı içselleştirmelerin tekrarı için bir şanstır.

Açıklamanın hiç bir cümlesine katılmadım...

İdealizm kendi yerine başkasının hayatını yaşayan insanların kavramı olmuştur ve açıklama da tamamen bu kavrama dayandırılmış...

Bu nedenle, bu açıklama, bana göre, kendini keşfeden insanları içermez.

[BA'AL 0]

Helen Fisher'ın âşık beyin çalışmaları

http://www.ted.com/talks/lang/tur/helen_fisher_studies_the_brain_in_love.html

[esron 0]

Helen Fisher'ın âşık beyin çalışmaları

http://www.ted.com/talks/lang/tur/helen_fisher_studies_the_brain_in_love.html

İzledim...

Helen Fisher, bir yerde kâr zarar hesabına girmiş, muhasebeci galiba...

Aşk konusunda, sözde bilimsel(!) açıklamalarını borsacılara birifing verir gibi sunması böyle düşündürdü...

Bir şeyin sonucunu o şeyin kendisi gibi sunmak da ne kadar bilimselse artık...

Zırva olmasına zırva da, bir şeye şaşırdım:

Kadın aşk kelimesine karşı nefret dolu...

[Reasonable 0]

"Aşk, tenselliğin tinselliğe dönüştürülmesidir." der Nietzsche. Şuan insanların ağzından düşürmedikleri aşk kelimesinin tanımını istiyorsanız eğer, ne eksik ne fazla tam olarak tanımı budur.

Temmuz 15, 2011 tarihinde Reasonable tarafından düzenlendi

[Değişim 0]

Açıklamanın hiç bir cümlesine katılmadım...

İdealizm kendi yerine başkasının hayatını yaşayan insanların kavramı olmuştur ve açıklama da tamamen bu kavrama dayandırılmış...

Bu nedenle, bu açıklama, bana göre, kendini keşfeden insanları içermez.

Felsefedeki idealizm ile psikolojideki idealize etme süreci karışmış sanırım burda senin için. Bir yetişkin için aşk,-ki bu idealize etme sürecidir- kendini keşfedebilmesi için büyük bir şanstır. Tabi bunun için insanın hissedip-hissedebileceklerine en azından kendi içinde izin verebilmesi ve bunların o güne kadar yaşamış olduğu hayatta neye denk düştüğünü görebilmesi, analiz edebilmesi gerekir.

Çünkü bu sürecin içinde başkalarının hayatları değil; başkalarının hayatlarında olduğu sanılan, ötekine atfedilen kendi hayatımız vardır.

[kuleist 0]

AŞK = endorfin + seratonin

[gerçekçi53 0]

Kaç çeşit üzüm, ağaç, su vs. var?

Güzel bir benzetme fakat biraz eksik olmuş diye düşünüyorum...Şarap gazoz değildir.

Şekerli olan her şeyin zamanla ateşlenerek fermantasyona uğramasından aşk doğar.Şekerli su şerbettir.Şerbet sevgidir. Ama bu sevgi karşılıklıdır.Menfaate dayalıdır.Fakat zamanla yaşamın acı gerçekleriyle sevgiye ateş düşer fermantasyon oluşur .Kin nefret öfke duyguları oluşur.Fakat bunların hepsi geçer(Fokurdama biter.)Ve geriye temiz bir şarap kalır .Buda karşılıksız sevgidir aşktır.Ademin yaratılmasıda aslınsa Beşerin yaratılması olmayıp beşerdeki aşkın oluşumudur.Kurumuş ve çatlamış toprak sevgi ve düşünce ayrımıdır.Yağmurun yağması yani su rahmettir.Bu rahmet aynı zamanda Menfaat yani karşılıktır.İşte bu rahmet toprağı yumuşatır ve çatlaklığı birleştirir sevginin hamurunu yapar .Daha sonra bu hamur şekillenir.Bu şekillenmeden kasıt tanışma konuşma anlaşmadır.Ama sevgi aşk haline dönmeden casızdır yerde yatar.Nefese ihtiyaç vardır yani yanmış oksijene yani karbondiokside.O nefes ise yaşamın zorluklarıdır.İşte o zorluklar sevgi toprağınadaki suyu(cıvıklığı) yok eder.Artık yerde yatan cansız cıvık şekil canlanır .Çünkü su dediğimiz menfaat yok olur. Ve adem yerden kalkar.Hoş geldin alemime ey yüce adem.Yani aşk .Selamlar.