Jump to content

Agnostisizm Uzerine


Recommended Posts

Agnostisizmin ne oldugunu felsefe olarak ortaya koymadan once, kelimenin anlam ve iceriginin nereden geldigini bilmek gerekir. Bu temelde bastaki "a" kelimenin "-siz" eki veren kismidir.

Bu temelde, gnostisizme bakmak gerekir.Gno kokeni eski yunanca da bilmek kokenine esdegerdir. Yalniz bu bilmenin temeli tamamen Eons denilen bir ilahdan, tanridan turetilmis her turlu bilgiyi iceren bir bilmedir. Iste bu temelde gno kokenli bilgi, tanrisal ve ilk zamanlarin hristiyanligi temelli bir bilmedir.

Iste bu temelde, ruhani ve zihni bilgiye yonelmek, ve ona inanmak; gnostisizm dir.

Simdi, agnostisizme gelirsek; "a"on eki bu inanci ve bilgiyi olumsuza cevirerek; ruhani veya zihni bilgiye yonelmemek, inanmamak icerigini tasir. Buradan da, ruhani ve tanri'ya ve onunla ilgili bilgiye yonelmek ve ona inanmak yerine. Bu bilginin, bilinemiyecegini one surer. Yani, gnosticizmin bilinebilirligini, agnosticizm bilinemez kilar.

Kisaca; agnostisizm, tarih surecinde donuserek, Tanrinin bilinemez oldugu inancina donusmustur. Kisaca, "bir tanrinin var olup olmadigi, bilinemez" demektir.

Bu sadece bir kavramsal tanimdir. Konunun felsefi icerigi de katilim olursa, islenebilir.

a person who denies or doubts the possibility of ultimate knowledge in some area of study.-alinti-

Herhangibir calisma alaninin, son nihai bilgideki mumkunlugunu, olabilirligini inkar eden ve bu konuda supheye dusen bir kisi-tercume- anlamina da gelir.

Zaten buradan da sorun otomatikman ortaya cikar. Cunku bilgi de ne bir son ve nihailik ne de yanlislanamayan bir dogruluk olamayacagini ve bilginin, sadece su anki sinirinin goze alinacagini epistemolojik gerceklik ortaya koymaktadir. Eger su anki bilginin, bilimselliginin epistemolojik gercekligi disina cikilirsa, zaten bu inanc ve spekulasyon olur. Bu konudaki suphe ve bilinemezlikte zaten, inanca ve spekulasyona girer.

Ama; bilimin su ana kadar ortaya koydugu bilgiden, yanlislayamadan bir suphe duymak ve bunu bilinemez kilmak ise, zaten bilimsel degil; inancsal bir yanasimdir.

Buradaki onemli konu, tanri gibi soyut bir kavram ile ilgili ortaya atilan inancsal bilgilerin, nasil gdegerlendirilecegi konusudur. Cunku tanri ile ve tum soyutlar ile ortaya atilan hic bir bilgi epistemolojik gerceklik temelinde BILIMSEL DEGIL; INANCSALDIR. Dolayisiyle, agnostisizm de teolojik olarak tanrinin varligi konusunda bir bakis acisidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Agnostisizm bana çok mantıklı geliyor.

Bir kere merakı canlı tutması açısından çok önemli.

Nihilist bir bilim adamı bilinmeyene olan merakını nasıl canlı tutabilir?

Hem Tanrı yokmu gibi düşünülebilmeli ve aynı zamanda varmış gibi de düşünülebilmelidir.

Bu insanının var oluşunun nedeni düşünmesidir. O halde düşünmenin hakkını vermelidir.

Onu tembelleştirmemelidir.

Deizme hapsolmak bence ateizme hapsolmaktan daha iyidir.

Ateizm çok şiddetli nihilizm o da çok şiddetli bir kayıtsızlık, bananecilik getiriyor.

Tabi bunlar benim düşüncelerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Inevitable;

Teolojinin disinda, tanri v.s. kavraminin bilimsel olarak bilinemeyecegini mi dusunuyorsun?

Yoksa, tanri v.s. konusu hem bilimin konusu degildir, hem de bilimsel degildir, bilinemezligi de,sadece teolojik bir bakis acisidir mi diyorsun.

Bu arada teolojik olarak felsefe de bir de tanri konusunda, non effabble temelli bir yanasim var, yani; tanri v.s. ortaya konulamaz,soylenemez,dile getirilemez v.s. temelli.

tarihinde evrensel-insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Inevitable;

Teolojinin disinda, tanri v.s. kavraminin bilimsel olarak bilinemeyecegini mi dusunuyorsun?

Yoksa, tanri v.s. konusu hem bilimin konusu degildir, hem de bilimsel degildir, bilinemezligi de,sadece teolojik bir bakis acisidir mi diyorsun.

Bu arada teolojik olarak felsefe de bir de tanri konusunda, non effabble temelli bir yanasim var, yani; tanri v.s. ortaya konulamaz,soylenemez,dile getirilemez v.s. temelli.

Tanrı konusu bir kere bilimin konusu değil. Ancak üzerinde kafa yorulabilir. Fakat Şüpheci olunmalıdır.

Çünkü düşünce tarafından Bilimin anlamsızlaştırılması olasılığı var.

Bu durumda, sağlıklı düşünülemiyor. Bulanıklık ve kaybolma ortaya çıkıyor.

Şüpheci bir bakış açısı bu durumda bilimin dinamosu olduğu bir kez daha netleşiyor.

Örneğin; UFOlar var mıdır?

Bilim adamı şöyle cevap veremez:

"-Tabiki yoktur. Doğrusu bana mantıklı gelmiyor."

Diyemez. Şüpheci olmalıdır.

Tanrı'nın varlığı bilimsel olabilir. Neden olmasın.

Düşünelim:

Bizim etrafımız 100 even ile sarılı olsun.

Tanrı'ya dair kanıtlar da bu evrenlerin en dışında olsun.

Biz en içerden:

"Doğrusu Tanrı bana mantıklı gelmiyor." diyebilir miyiz?

Aslında diyebiliriz ancak, "Bilimsel olarak bana mantıklı gelmiyor" diyemeyiz.

"Bana gerçekçi gelmiyor" diyemeyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilemin supheciligi baskadir, bilimin fenomen hakkinda metafizik ve onun ontolojik ve teolojik temelli kesin bir hukum vermesi baskadir.

Bilimin gorevi gozlemdir ve bu gozlemin teori olarak ortaya konmasi ve teorisinin test edilerek olgulasmasidir.

Cunku olgu, bilimsel bir gercektir ve evrensel onay olarak ta tartisma goturmez.

Yalniz bilimin supheciligi, gozlem temelinde bilimin olgularinin dayanlislanabilirligidir.

Iste bu temelde, bilim bilimsel olarak surekli suregelen bir surec icinde, bilir, bildirir, belirtir ve yanlislar, yeniler ve gelistirir.

Ama, burada dikkat edilmesi gereken konu, hem gozlem disina akilsal olarak cikmamak, hem de ortaya atilan teorinin test edilebilir olmasidir.

Aksi, bilimin bilimselligini inancla, inancsalligi da bilimsellikle bulamak demektir.

Iste o yuzden epistemoloji cok iyi algilanmalidir. Cunku aklin merakinin sonu yoktur ve her merakini ortaya atabilir, bu ortaya atilanin gozlem olmasi ve teorisinin test edilebilmesi ise, bilim ve bilimselligi; metafizigin fenomenal kesinliginden ve inanctan ve deideolojiden ayirir.

Iste bu farki algilamak ve korumak; bilim ve bilimsellik olarak vaz gecilmez bir unsurdur.

Yoksa, hawking gibi bilimin yasalarini tanri yapmak ve bilimselligi inancsallik ile bulamak kacinilmazdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

konuyla pek alakası olmayacak ama bilim hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. bu arada uzun zamandır da foruma giremedim. epey değişmiş. beni özleyenler muhtemelen olmamıştır ama beni gördüğüne yeniden sevinmeyenler kesinlikle olacaktır :)

neyse insanların bence yaptığı en büyük hatalardan biri de tanrı'yı bilimin önündeki tek hedefmiş gibi göstermektir. yeni bir deney yapılır bir şekilde ucu tanrıya bağlanır. asıl hedef tanrıyı bulmak mıdır? ben bundan şüphe ediyorum. en son CERN'de büyük hidron çarpıştırıcısı deneyi yapıldı ve bununla birlikte bigbang'in nasıl olduğunu ve tanrının olup olmadığını kanıtlamaya çalışılıyor diye bizlere aktardılar.

bilim her ne kadar ispatladığı şeylerle tanrı kavramını köşeye sıkıştırsa da tanrı kavramı hep bir köşeden kaçıp kurtulmayı başarıyor. en basidi cerndeki deneyde bile bilim adamları ve din adamları hemen 2 ye ayrıldılar. bazıları bu deney tanrının kesinlikle olmadığını kanıtlıyor derken diğerleri de tam aksine bu deney tanrının varlığını ispatlıyor şeklinde savunmalar yaptılar.

daha farklı örnek verecek olursak bilim adamlarının bir kısmı evrendeki fizik yasalarını tanrının yokluğuna yorarken bir kısmı da tam tersi tanrının varlığını görüyor bu yasalarda.

peki amaç tanrının varlığı yada yokluğumudur sadece? cerndeki deney ile enerji kaynağı olmayan maddelerden yüksek miktar enerji üretilebileceği araştırılıyor. dünyanın enerji kaynakları tükenme aşamasında. dünyanın ileride şuan olduğundan daha fazla yaşanmaz hal alacağı kesin. peki bize tanrının varlığını yada yokluğunu araştırıyorlar diye yutturulmaya çalışılan gelişmelerin asıl amacı dünyadaki enerji silah vb dengeleri ve güçleri kendi lehine çevirmeye yaramayacağını kim garanti edecek?

1gr'lık anti madde ile birleşen maddeden çıkan enerji kontol edilebildiği takdirde 1 yıllık new york city elektrik enerjisine eşdeğer olduğunu okumuştum. uyanması gerek insanın. hepimizin. bilimin temeline tanrının varlığını yada yokluğunu koyuyorlar ve bizim önümüze sunuyorlar ama bu muhtemelen birtakım çevreler için asıl amaç değil.

yarın zaten çoktan iş işten geçmiş olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimin ve bilimselligin ve de bilimsel metodun icerigi hic bir zaman bir tanri degildir ve olamaz.

Cunku, bilim gozlem uzerinedir. Eger bir gozlem veren fenomene tanri anlam ve icerigi verilecek ise; bu ayni bir puta, pitoreske v.s. tanri anlam ve icerigi vermekle esdegerdir.

Ne oldugu bilimsel olarak ortaya konamayan tanri kavraminin, gozlemi zaten mumkun degildir.

Eger hawking gibi, bir kendisine bilim adami diyen bir bilim kisisi, kalkar tanri kavramindan bahsederse, bu sadece onun aklini baglar, bilimsel hic bir degeri ve islevi yoktur.

Bunu boyle algilayanlar, bilimi tanri arayan bir inanc haline getirmek isteyenlerdir.

Bu da bilimin bilimselligini, inanc ile bulamaktan baska bir anlam tasimaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu dünyada gerçek tanrı paradır. parasız bilim de olmaz din de olmaz. herhangi bir yerde kıçı kırık bir ödül alacaksan bile bilimsel yada değil fark etmez araştırmanın sonucunda tanrının varlığını hissettireceksin insanlara. çünkü para tanrı sayesinde döner bu dünyada. bilim de para sayesinde döndüğüne göre her türlü bilimin ucu tanrıya çıkar. ne yazıkki günümüzde ahlaki seviyesi yeterli olmayan bir sürü bilim adamı vardır. çıkıp televizyonlarda soytarılık yaparlar.

insanlara aşıladıklarıyla da sonra bu tarz platformlarda bizler uğraşıyoruz. hem din ve tanrı bilimle alakasızdır, bize ne bilim ne derse desin biz tanrıya inanırız derler hemde bu tarz bilim adamları ağızlarına tanrı lafını aldıkları anda karşımıza geçip "bak bilim de tanrıyı destekliyor" şeklinde soytarılık yaparlar.

sözün özü evrensel-insan nicki arkadaşın aynen anlattığı gibi olmalıdır bilim ama malesef böyle değildir. en azından bize sunulanı kesinlikle bu değildir.

tarihinde eflatun tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sözün özü evrensel-insan nicki arkadaşın aynen anlattığı gibi olmalıdır bilim ama malesef böyle değildir. en azından bize sunulanı kesinlikle bu değildir. -eflatun-

Ozaman bizlerin gorevi; bilimi sulandiranlarin ipligini pazara cikarmak ve hic bir bilim adaminin kisisel, ideolojik ve inancsal yaptigi bir aciklamayi; irdelemeden, sorgulamadan v.s. "bunu bilim adami soyluyorsa, oyledir" zihniyetiyle dogrulamamak.

Zaten insanoglunun dunyasi ve sistemi, insandisi ve insanlikdisi temelli bir yaris, tartisma, yonetim ve yonlendirim.

Bu da otomatikman, amerikan idealizminin, emperyalist zihniyetinin soros ideolojisi ve evengalist orgutlenmesinin bir yonlendirimi.

Amac, insanoglunu devamli turu bunyesinde birbirine karsit kilmak ve her turlu parseyi insanoglunu savastirarak toplamak.

Oyuzden bilhassa sadece ve sadece fenomenin gozlemi temelli bilimselligi, fenomen olarak ortaya koyan her turlu bilim ve bilim kisisinin, aciklamalarina cok dikkat etmek gerekir.

Cunku bilimde ve bilimsellikte, nokta yoktur, virgul vardir.

Herhangibir yerdeki olumlu ya da olumsuz bir noktalama, bilimsel degil; inancsal ve ideolojiktir ve de akilsaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...