Jump to content

Depremlerin Artması


Recommended Posts

Bu başlığa ilk başta, "depremler arttı mı ki bu soru soruluyor" sorusu sorulabilir.Küçük bir inceleme ile hem Türkiyede hem de dünyada depremlerin arttığı veya iki deprem arasındaki sürenin kısaldığı anlaşılabilir.Yaptığım inceleme ve anladığım kadarı ile bu artışlar zaten periyodikmiş.Yani belirli zamanlarda dünyada deprem sayıları geçmiş dönemlere oranla artıyormuş.Bunun için öne sürülen teori bilindik; depremler birbirlerini tetikliyor ve doğal sonuç olarak deprem sayıları artıyor.Bu durum periyodik yani dünyada belli zamanlarda deprem oluş sayıları artıyor ve ardından azalıyor.Fakat son yıllarda deprem sayısındaki artışın, artması söz konusu.Bunun içinde bir teori var; küresel ısınma.Basitçe açıklaması şöyle: Isı artışı buzullları eritiyor.Bu erime nedeniyle yer altı sularının artması ve kayaçların içinde bulunduğu zeminin bu su ile gevşemesine sebebiyet veriyor. Buraya kadar çizdiğim tablodan genel bir takım sonuçlar çıkartılabilir. Örneğin yukarıda zikrettiğim iki teori doğru ise, zamanla doğru orantılı olarak depremler de şu an olduğundan daha fazla olacak.Bu da, belli bir zaman sonra yeryüzünde yerinden oynamayan hiç bir kara parçası kalmayacağı anlamına gelir. Ancak genel tahmin sonuçlar çıkartmadan önce bu teoriler ne derecede doğru olabilir? Sizce?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Depremlerin artması için bir neden yok.

Azalmaları için var.

Birbirlerine yakın fay hatlarından biri kırılırsa, diğerinin de kırılmasını tetikleyebilir.

Bu bile henüz kesin olarak kanıtlanabilmiş değil.

Depremlerin arttığı iddiası temelsizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Amerikan Ulusal Deprem Bilgi Merkezi web alanında depremler gerçekten artıyor mu? sorusuna cevap verilmiş ve her ne kadar artış var gibi görülse de aslında son yıllardaki tüm dünya çapındaki veri toplama cihazlarının ve internetin sayesinde daha doğru ve daha çok veri toplandığını ve bu nedenle de sanki daha çok deprem oluyormuş gibi göründüğünü yazmakta.Tabii ki bu görüş doğrudur, küçük ve orta büyüklükte depremler çok daha kolay kaydedilmekte ve çok daha hızlı bu merkeze iletilmektedir. Ancak 6 ve üzeri depremler tüm dünya çapında ses getirdiğinden, büyük yıkımlara da neden olduklarından son 20 yılda 6'dan büyük depremlerin en azından belgelenmesinde eksiklik yapılacağını düşünmüyoruz. Bu nedenle gerçekten de depremlerin daha sık meydana gelmeye başladığını düşünüyoruz.

Alıntının yapıldığı sayfa: http://www.benkoltd.com/deprem/artiyormu.htm'>http://www.benkoltd.com/deprem/artiyormu.htm

Deprem,zemin ve bina hakkında her okuyucuya hitap eden genel bilgiler: http://www.benkoltd.com/deprem/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Depremler belli aralarla olmazlar.

Örneğin, bin yıl içinde bir bölgede vuku bulan depremlerin sayısı 100 ise, her 10 yılda bir deprem oluyor denir.

Oysa iki deprem arasındaki zaman 100 yıl da olabilir, 50 yıl da, 1 veya 2 yıl da..

Dünyada yılda 1,5 milyona yakın deprem olmaktadır.

Kaynak: http://earthquake.usgs.gov/earthquakes/eqarchives/year/eqstats.php

Onların 1,3 milyonu 2-2,9 Richter ölçüsü arasında olduğu için hissedilmez.

Bunlar yaklaşık sayılar.

Depremlerin zamanla daha seyrek olması akla yakındır.

Çünkü deprem nedeni dünyanın derinliklerindeki ısı enerjisinin iş yapmasıdır.

Bu enerji tektonik hareketlerden sorumludur. Kıtalar sürekli hareket halindedirler.

Dünyanın iç enerjisi giderek azaldığına göre, deprem sayısının da giderek azalması gerekir.

Ama bu azalma o kadar yavaşdır ki, hissedilebilmesi için bile aradan en azından 100 milyon yıl geçmesi gerekmektedir.

Dünyanın iç ısısının ki şu anda 6000 derecedir, tamamen tükenmesi için aradan daha en azından 4 milyar yılın geçmesi gerekmektedir.

Yani depremler zamanla azalmak zorunda olsalar bile bunu şimdilik anlamak mümkün değildir.

Depremlerin daha çok vuku bulduğuna bile işaret eden istatistiksel anomalilerle karşılaşılabilir.

Onlar geçici anomalilerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Basitçe açıklaması şöyle: Isı artışı buzullları eritiyor.Bu erime nedeniyle yer altı sularının artması ve kayaçların içinde bulunduğu zeminin bu su ile gevşemesine sebebiyet veriyor.

Mantıklı bir teori.

Zira tabanından su sızdıran baraj bölgelerinde depremselliğin arttığı bilinen bir gerçek.

Ama küresel bazda bakarsak, buzulların erimesi şuan için büyük bir bölgesel taşkına sebep olmadı. Yani alt tarafı deniz seviyesi 1 cm yükselmiş olsun.

Dünyanın iç ısısının artığına/artacağına yönelik bir takım teoriler duymuştum zamanında. Ama net bir bilgim yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mantıklı bir teori.

Zira tabanından su sızdıran baraj bölgelerinde depremselliğin arttığı bilinen bir gerçek.

Ama küresel bazda bakarsak, buzulların erimesi şuan için büyük bir bölgesel taşkına sebep olmadı. Yani alt tarafı deniz seviyesi 1 cm yükselmiş olsun.

Dünyanın iç ısısının artığına/artacağına yönelik bir takım teoriler duymuştum zamanında. Ama net bir bilgim yok.

Yakın gelecekte Hollanda diye bir ülke kalmayacak. En önemli etkisi bu olacak mesela... Hollanda şu anda suyla mücadele için dev kapılar inşa etmiş durumda ve faal olarak görevini sürdürüyor hala o ülkede. Üstüne belgesel bile yapıldı, izleyebilirsiniz. Ancak, bir noktadan sonra Hollanda'nın bu engellemesi de işe yaramayacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyelim ki Hollanda su altına gömüldü.

Küresel bazda bunun depremselliğe etkisi sıfır olacaktır.

Türkiye depremden çok çektiği için otton poktan herşeyi depreme bağlar olduk ister istemez.

Son zamanlarda gerçekleşen artışı ise ben içsel aktivitiye bağlıyorum.

Dikkat edersen volkanik faaliyetlerde de artış gözlendi.

Bu demek oluyor ki astenosferde basınç artışı var.

Bu artış konveksiyon akımlarına yansıyacaktır dolayısıyla yer kabuğu daha fazla gerilime maruz kalacaktır.

Al bu da benim teorim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu ile ilgili bir çok sayfada aslında depremlerin artmadığı, son zamanlarda dünyada olan büyük depremler ve bunların medyada haber yapılması ile insanların ilgilerinin depremlere yoğunlaşması üzerine, depremlerin arttığının düşünüldüğünü yazıyor.Biraz psikolojik bir durum da olduğu söyleniliyor.Doğru olabilir.şahsen ben Kütahya Simav a yakın bir bölgede ve yüksek bir konutta oturuyorum.19 Mayıs ta olan 5.9 dan sonra Kandillinin sitesinden olan depremleri takip etmeye başladım.En azından yaşadığım bölgede depremlerin arttığı bir gerçek.2012 mayavari sebepler dışında bunun nedeni ne olabilir diye düşünürken, diğer taraftan bu normal bir aktivite olduğunu da kendimi inandırmak istiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

2012 efsanelerinden korktuğum yok da, insan yaşayınca sanki daha evvel Türkiye deprem bölgesi değil miydi diye kendi kendine soruyor.Ama tabi burası Türkiye, fay hatlarının yeri bile değiştirilebiliyor!Böyle durumda insan ister istemez araştırıyor..Geçmişin bir takım kehanetlerinin yanında günümüzün modern efsaneleri ile karşılaşılabiliyor.Örneğin meşhur Tesla ve HAARP projesi..Tabi böyle olunca Türkiye bir deprem ülkesi olması yanında, deprem konusunda da bilgi kirliliği ülkesi de oluyor.Sanırım deprem konusunda en net olarak bilinen, kimsenin net bir şey bilmediği..Medyatik prof. larımız bile tezat görüşler içinde oluyorsa başka türlü yorumlamak çok zor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya iç ısısını jeotermal kaynaklar, yanardağlar, depremler ve kıta tektonikleri ile kaybeder.

Bu ısı 4,5 milyar yıldır giderek azalmaktadır.

4,5 milyar yıl sonra da tükenecektir veya son derece azalacaktır.

O zaman tektonik hareketler olmayacak ve kıtalar hareket etmeyeceklerdir.

Ama arada bir volkanizmde ve depremlerde artma görülebilir.

Nedeni de kıtaların hareketine bağlı olabilir.

Kıtalar hareket ederlerken kabukta bazı zayıf bölgeler ortaya çıkabilir.

Dünyanın iç ısısı oralardan daha kolay kaçabilir.

Bundan 250 milyon yıl önce Sibirya volkanizmi denen bir durum ortaya çıkmıştır.

Bir milyon yıl süren bu volkanizmde o zaman yaşayan canlıların yüzde 90'ı telef olmuştur.

İlerde her an buna benzer bir volkanizm ortaya çıkabilir.

Ama bu demek değildir ki dünyanın iç ısısı artmaktadır.

Bu asla mümkün değildir. Dünyanın iç ısısı artamaz. Ancak azalabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyanın iç ısısı artmaz. Neden artsın ki.. Bu çok saçma bir iddia..

Dünyayı ısıtan bir fırın mı var?

Dünyanın iç ısısı giderek azalmaktadır.

Bende sana katılıyorum. Saçma bir iddia.

Ama bunu bir profesörden duymuştum yaklaşık olarak 2 sene önce.

İç çekirdekte ısı artıyor gibilerinden birşeyler söylüyordu.

Zaten kendi fikri değildi bu, başkasının çalışmalarını ilginç bir dipnot olarak sunmuştu bize.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyanın iç sıcaklığı zamanla azalmaktadır.

Neden olarak da volkanlarla ve radyasyonla ısı kaybı gösterilebilir.

Ama bu ısı kaybı son derece azdır.

Dünyanın iç ısısı her 10 milyon yılda yalnız bir derece azalmaktadır.

Şu anda bu sıcaklık 6 bin derece civarındadır.

Hiç endişe etmeyin. Dünya yakın bir gelecekte soğumayacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her ne kadar depremlerin zamanla artması değil de azalması gerekir şeklinde bir mantık yürüttüysek de, bu doğru olmayabilir.

Dünya giderek iç ısısını kaybetmektedir. Bu da giderek soğuyan dünyanın az da olsa buruşarak küçülmesi anlamına gelir.

Dünya küçülürken yüzeyindeki kabuk katlanacak ve bükülecek, yüzeyin düzensizliği artacaktır.

Bu küçülme sırasında depremlerin sayısının ve şiddetinin artması mümkündür.

Ama daha önce de değindiğim gibi bu soğuma son derece yavaş olduğudan depremler yakın bir gelecekten (gelecek 2-3 milyar yıl içinde) sonra artmaya başlayacaktır.

Çünkü ancak o zaman dünyanın küçülmesi kabuğunda hissedilir deformasyonlara neden olabilecektir.

Hesabını siz de yapabilirsiniz.

Dünyanın iç ısısı 10 milyon yılda bir derece azalıyor.

100 milyon yılda 10 derece azalacaktır.

Bir milyar yıl içinde ancak 100 derece azalacaktır.

Üç milyar yıl içinde bu azalma yalnız 300 derece olacaktır.

Dünyanın iç ısısının ortalama 6 bin derece olduğu varsayılırsa:

Bu azalmanın dünyayı küçülterek depremlerin artmasına neden olması için aradan 3 milyar yıldan da uzun bir zaman geçmelidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya iç ısısını jeotermal kaynaklar, yanardağlar, depremler ve kıta tektonikleri ile kaybeder.

Bu ısı 4,5 milyar yıldır giderek azalmaktadır.

4,5 milyar yıl sonra da tükenecektir veya son derece azalacaktır.

O zaman tektonik hareketler olmayacak ve kıtalar hareket etmeyeceklerdir.

Ama arada bir volkanizmde ve depremlerde artma görülebilir.

Nedeni de kıtaların hareketine bağlı olabilir.

Kıtalar hareket ederlerken kabukta bazı zayıf bölgeler ortaya çıkabilir.

Dünyanın iç ısısı oralardan daha kolay kaçabilir.

Bundan 250 milyon yıl önce Sibirya volkanizmi denen bir durum ortaya çıkmıştır.

Bir milyon yıl süren bu volkanizmde o zaman yaşayan canlıların yüzde 90'ı telef olmuştur.

İlerde her an buna benzer bir volkanizm ortaya çıkabilir.

Ama bu demek değildir ki dünyanın iç ısısı artmaktadır.

Bu asla mümkün değildir. Dünyanın iç ısısı artamaz. Ancak azalabilir.

bu doğru bir tespit.big bang den sonra evrenin sürekli soğudunu düşünürsek...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Depremlerin kaydını tutan baz bölgeler var. Örneğin, bazı göller. Bu kayıtlara bakıldığında, depremlerin periyodik olarak arttığı ve azaldığı görülüyor. Fakat bunları dünya çapında ve dünya varolduğundan bugüne değil, daha kısa periyotlar için görebiliyoruz. Yani, diyelim ki, Türkiye'de depremler 10 bin yılda bir artarken (atıyorum) afrika da 20 bin yılda bir olabiliyor.

Kaldı ki depremlerinde belli bir periyotları var. Mesela izmit depreminin 100 yılda bir olduğu gibi, elbette gene bu değer bir atmasyon.

Eğer 100 fay hattı, biri 100 yılda, diğeri 50 yılda, öbürü 250 yılda bir kırılıp duruyorsa, bu periyotların ortak katlarına tekabül eden dönemlerde depremlerde bir artış görülecektir. Yani, İstanbulu sarsan 4 faydan biri 300 yıl, biri 50 yıl, biri 100 yıl, diğer 250 yılda bir kırılıyorsa, 1500 yılda bir bunlar peşpeşe gelip, deprem olup yağacaktır. Her gün nerdeyse, bir deprem olacaktır.

Bu işin bir tarafı. Yani tek tek depremlerin sayısı artmazken, bölgedeki deprem periyotlarının çakışıyor olması. Bu bölgesine göre 1500 ila 10 bin yıl gibi mesela, bir periyot oluşturmaktadır.

Velakin bu periyodun, daha başka bir periyodun bileşkesi de olması mümkündür. Yani, aslında 10 bin yıllık bir dev deprem periyodu vardır. Bu bizim nacizane algılımızla anlayamadığımız, 10 bin yıl süren bir depremi işaret ediyor olabilir. Şöyle örneklendirelim. Bir dperme düşünün, geniş ölçekli ve çok büyük. Fay sistemi aslında tek bir büyük fayın parçaları olan bir sistem. Bu sistemin kırılması, 100 yıl sürüyor olsun. Yani, deprem aslında yüz yıl boyunca süren bir deprem. Ve bu 100 yıl süren deprem de 10 bin yılda bir ortaya çıkıyor olabilir.

Simav depremine bakın. Kırılan, ufalanan bir fay var elimizde ama. Kaç aydan beri ufak ufak kırılıp duruyor. Tüm artçı ve öncüleri, faya geniş açıdan abkılınca tek bir depremi ifade ediyor. Bu deprem 1 yıl süren, belkide 5 yıl sürecek bir tek deprem, yani fayın kırılıp yeni dengeye ulaşması demek aslında. Eğer imkan olsa, 50 bin yıllık sismograf kayıtlarına baksak, tüm bu deprem fırtınasını tek bir pik olarak görürdük.

Benzer şekilde, gayet karmaşık bir faylar sistemi 100 yıl, 500 yıl süren bir depremi oluşturabilir. Ve bu deprem de 10 bin yılda bir ortaya çıkabilir. Ki bizim yazılı tarihimiz, yazı olmasada depremi gösteren arkeolojik yazıtlar, bu kadar uzun süreleri kapsamadığı için, biz bunu yeni anlıyor olabiliriz.

Şu andaki görüntü, ortadoğu için, bu şekilde depremin arttığı bir periyoda girmiş olmamız. Yani, 100 yıllık dilimlere ayırırsak zamanı, bu 100 yıl boyunca bu bölgede, geçen yüzyıla göre daha fazla, gerçekten çok çok daha fazla, belki yüzlerce kat daha fazla deprem olacak. Ve bu kadar sık deprem olan bir yüz yıl daha belki ancak 8 bin yıl sonra yaşanacak.

Ama bu belki periyotların çakışmasından, belki kırılması 100 yıl süren bir dev fay sistemi yüzünden olacak. Henüz bunu bilecek kadar parametreye sahip değiliz. Velakin ölü deniz civarındaki deprem kayıtlarına göre, bu devas bir sistemin harekete geçmesi. Ama sonuç her ne olursa olsun, bölgemiz için yıl başına ortalama deprem sayısının çok yüksek olacağı bir döneme girdiğimizi biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...