Jump to content

X Y ve Z İle Tanrıya İnanıp İnanmama Riski


Guest kafakoparan

Recommended Posts

Guest kafakoparan

Bize hep aynı masalları anlatıp duruyorsunuz.

İnanmak.......

Nedir inanmak?

Bir insan neden inanır?

Bir insan neye inanır?

Her duyduğuna inanır mı?

İslam her duyulandan farklı bir inan mı?

Bir efsaneden, yalanlar silsilesinden, ahlaksızlıktan farkı nedir?

Kitabını okuyoruz.. Çok saçma.. İçinden değerli bir yaşam felsefesi çıkarmak mümkün değil.

Öğrettiği değerli birşeyler yok. Verdiği öğütler bir insan için çok yetersiz..

Allah'ı yüceltmekten başka bir değer yok koca kitabında.

Bir insan yapsa Allah'ın yaptığını ona megaloman dersiniz.

Neden inanıyorsunuz Kur'an'a?

Nedir Kur'an'ın sırrı? Büyüsü?

Başkalarının etkisi altında inandığınız bir din.

İnançlara saygı duyulmaz. Bu çok absürd bir iddia..

Siz de duymazsınız, biz de duymayız....

Ölülerini yiyen geleneklere saygı duyar mısınız?

Puta tapanlara saygı duyar mısınız? Putlar da onların inancı..

Siz de inançlara saygı falan duymuyorsunuz. Bunu itiraf edin artık.

Yine de bu konuda bizim kadar hoşgörülü değilsiniz.

Bizim gibi inançlara saygılı değilsiniz. Bunu anlayabiliyoruz.

Ama siz aynı zamanda inançların belirtilmesine de karşısınız.

Bu bağlamda bizden ayrılıyorsunuz.

Biz beğenmesek ve saygı duymasak bile, bir inancın belirtilmesine karşı gelmeyiz.

Siz inanç bazında da kusurlu ve eksiksiniz..

Herşeyinizin kusurlu ve eksik olduğu gibi..

Ben ölüsünü yiyenin de puta tapanın da inancına saygılıyım. Şöyle bir kelam var islamiyette: "Sizin dininiz size benim dinim bana!" bu bile saygının boyutunu ve başkasına bir yerden sonra müdahale edilmemenin gerekliliğini açıklıyor. Her türlü doğru değerin sizde var olduğunu düşünün. Yanılan ben olayım, sizin bunda kârınız ne olacak acaba...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 100
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Halkın dine mensup olmasının nedeni, muhtaç durumda olan birine dışarıdan müdahale ile hem acınıp özgürlüğü kendisine verilmiş hem de borcu ödenmiş ve ailesine bağışlanmıştır. Ayrıca hadiste de görüldüğü üzere zorla birşey yoktur, teklif ve kabul vardır ve Hz. Aişe bile bu durumu kabullenmiştir. O kadını o duruma düşüren de peygamber efendimiz değildir. Savaş ve olayları araştırın ve hadis açıklamalarını okuyun. O yaşantı şu an konumuz değil, örnek verdiğiniz için oradan devam ettik. Asıl konumuz inanç ile ilgilidir. Bunu peygamberin yaşadığı bir olayla kısıtlarsanız, ne siz bir arpa boyu bilgi sahibi olursunuz ne de ben...

Nasıl zorla birşey yok? Kadına 2 tercih sunulmuş, ya cariye olarak kullanılacak veya satılacak, ya da liderin karısı olacak. Kadına ölümü gösterip, sıtmaya razı etmişler. O kadını o duruma düşüren peygamberi değilmiş? Ya kim düşürdü, sen, ben mi? Kadının kabilesine saldıran Muhammed ve yandaşları değil mi? İyi be, kocasını öldür, kadını koynuna al. Ne adalet ama?

Olayları araştırıyorum zaten, hadis açıklamalarını ne okuyacağım, hadisin ne demek istediğini zekası benden düşük sakallılar benden daha mı iyi bilecekler. Asıl konu inanç olabilir ama inancın kaynağına bakalım. İşte senin inancının kaynağı bunlar. Evlatlığının karısını koynuna alan bir adamın sözleri senin inancın. Var mı daha ötesi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest kafakoparan

Peki siz, savaşta kocası öldürülmüş olduğu için esir düşen kadınlarla, hemen savaş alanında böyle yatılmasını ahlaki buluyor musunuz? Bu tecavüz değil mi?

Muhammed'in askerleri yatabilir miyiz diye ona soruyor, o da dışarıya boşalın diyor.

Kutsal bir kitapta ya da herhangi bir dinde bu tür ifadelerin bulunması size mantıklı geliyor mu ayrıca?

İlk sorumu es geçmeyin lütfen. Ahlaktan sözediyoruz madem...

Ben bu iftiraları da kabul etmiyorum zaten, ayrıca konunun böyle bir iş ile bağlanamayacağını söylememe rağmen hâlâ tek kanaldan ilerlemeye çalışıyorsunuz. Aklınızca bir açık buldunuz ve oradan sıkıştıracaksınız. Çıkartın bu belirttiğiniz olayın kaynaklarını hem Kur'an'dan hem siyerden onun üzerinden o zaman tartışalım madem. Bir cümlecik oradan bir cümlecik buradan alarak oluşturduğunuz tarihlerle bir yere varılmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest kafakoparan

Nasıl zorla birşey yok? Kadına 2 tercih sunulmuş, ya cariye olarak kullanılacak veya satılacak, ya da liderin karısı olacak. Kadına ölümü gösterip, sıtmaya razı etmişler. O kadını o duruma düşüren peygamberi değilmiş? Ya kim düşürdü, sen, ben mi? Kadının kabilesine saldıran Muhammed ve yandaşları değil mi? İyi be, kocasını öldür, kadını koynuna al. Ne adalet ama?

Olayları araştırıyorum zaten, hadis açıklamalarını ne okuyacağım, hadisin ne demek istediğini zekası benden düşük sakallılar benden daha mı iyi bilecekler. Asıl konu inanç olabilir ama inancın kaynağına bakalım. İşte senin inancının kaynağı bunlar. Evlatlığının karısını koynuna alan bir adamın sözleri senin inancın. Var mı daha ötesi?

Var. Bir önceki mesajımda diğer arkadaşa yazdığımı oku şimdi. Sonra da zekâsı senden düşük tüm sakallı insanların ne bilip bilmediğini tartışırız başka bir konu altına.

"Küçük insanların aklına büyük işleri sokmayacaksın arkadaş..."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu iftiraları da kabul etmiyorum zaten, ayrıca konunun böyle bir iş ile bağlanamayacağını söylememe rağmen hâlâ tek kanaldan ilerlemeye çalışıyorsunuz. Aklınızca bir açık buldunuz ve oradan sıkıştıracaksınız. Çıkartın bu belirttiğiniz olayın kaynaklarını hem Kur'an'dan hem siyerden onun üzerinden o zaman tartışalım madem. Bir cümlecik oradan bir cümlecik buradan alarak oluşturduğunuz tarihlerle bir yere varılmaz...

Haklısınız, konu bu değil. Başlığı saptırmayalım.

Ayetler de hadisler de hazır, hiç endişeniz olmasın. Gerçi ben o hadis pisliğine pek bulaşmam, Kur'an'ın tek başına yetip de arttığını bilirim.

Ama madem siz siyer dediniz ve onları kabul ettiğinizi belirttiniz, ben de sakınca görmem.

Uygun bir zamanda bir başlık açarsanız konuşuruz tabii. Seve seve....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepsini okudum. Ben Muhammed ve onun ortaya attığı din hakkında ne kadar rezillik, kepazelik ve pislik ortaya koysam da sen ve senin gibilerin hiç düşüncesi değişmiyor, her pisliği, her rezilliği sineye çekiyorsunuz.

Bu adam etrafa saldırıp, insanları öldürtüyor, mallarını gaspediyor, bir kısmına kendine ayırıp kalanını takipçileri arasında paylaştırıyor diyorum. Üsteli bu paylaştırılanlar arasında kadın, erkek ve çocuklarda var, bunlar köle ve cariye yapılıp kullanılıyor ya da mal gibi satılıyor. Bu adam kocasını, ailesini, akrabalarını öldürttüğü kadınlarla evlenip gerdeğe girecek kadar ahlak yoksunu diyorum. Bu adam evlatlığının karısına bile göz koyabilecek kadar karaktersizdir diyorum. Ama kime diyorum? Üstelik bunların hepsi de müslümanların kaynaklarından çıkarılmış olaylar, bir de karşı tarafın kaynakları olsaydı kimbilir ne rezillikler ortaya çıkardı. Hepsine eyvallah diyorsunuz, gayet normal karşılıyorsunuz, adamı savunmaya geçiyorsunuz. Neymiş, tanrı sadece onunla konuşurmuş, onu elçi seçmiş. Eğer bir tanrı varsa ve böyle herifleri elçi seçiyorsa, yuh o tanrıya be. Bir insan 1400 sene evvel yaşamış birisinin sözlerinden bu kadar korkar mı yahu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest kafakoparan

Hepsini okudum. Ben Muhammed ve onun ortaya attığı din hakkında ne kadar rezillik, kepazelik ve pislik ortaya koysam da sen ve senin gibilerin hiç düşüncesi değişmiyor, her pisliği, her rezilliği sineye çekiyorsunuz.

Bu adam etrafa saldırıp, insanları öldürtüyor, mallarını gaspediyor, bir kısmına kendine ayırıp kalanını takipçileri arasında paylaştırıyor diyorum. Üsteli bu paylaştırılanlar arasında kadın, erkek ve çocuklarda var, bunlar köle ve cariye yapılıp kullanılıyor ya da mal gibi satılıyor. Bu adam kocasını, ailesini, akrabalarını öldürttüğü kadınlarla evlenip gerdeğe girecek kadar ahlak yoksunu diyorum. Bu adam evlatlığının karısına bile göz koyabilecek kadar karaktersizdir diyorum. Ama kime diyorum? Üstelik bunların hepsi de müslümanların kaynaklarından çıkarılmış olaylar, bir de karşı tarafın kaynakları olsaydı kimbilir ne rezillikler ortaya çıkardı. Hepsine eyvallah diyorsunuz, gayet normal karşılıyorsunuz, adamı savunmaya geçiyorsunuz. Neymiş, tanrı sadece onunla konuşurmuş, onu elçi seçmiş. Eğer bir tanrı varsa ve böyle herifleri elçi seçiyorsa, yuh o tanrıya be. Bir insan 1400 sene evvel yaşamış birisinin sözlerinden bu kadar korkar mı yahu?

Hem diyorsun bu olaylar müslüman kaynaklarından çıkarılmış, hem de diyorsun bunları sineye çekiyorsun. Ne alakası var be adam. Birşeyi sineye çektiğim falan yok. Sizin laflarınız ithamdan öte geçmeyen farazi şeyler. Benim laflarım arasında senin cümlende geçen ifadeler de yok bu arada. Başkanın dediğini alıp ben demişim gibi bana karşı kullanıp taraftar toplamaya çalışman da acınası. Allah yanılmaz ve her türlü bilgiye muktedirdir. Biz de 1400 sene önce yaşadığını kabul ettiğin peygamber efendimizden korkmayız. Onun hayatını okuyup anlamaya ve çağın gerekliliklerine uyarak ayak uydurmaya çalışırız. Siz benim inancıma ne kadar karalamada bulunsanız da bu değişmeyecektir. Kaldı ki ben sizin neye inanıp inanmadığınızı sorgulamıyorum bile. Konu kendi yolundan çıkartılıp buralara getirildi sizler tarafından. Bu cevaptan sonra ikili polemiklere girmeden, genel olarak verilen cevaplara yorum yazacağım, en doğrusu bu olacak. Şahsım adına sorulan sorulara vermeyeceğim cevaplardan ötürü de kimse "sustu, cevap veremiyor vs." tarzında böbürlenmelere girmesin. Herkesin diyeceğine elbet bir cevap vardır, ama anlaşılmadıktan sonra bir kıymeti kalmaz. Ben araştırmama devam edeceğim, siz de neye inanıp inanmadığınızı kendiniz bilirsiniz. Tekrar ediyorum bu benim ilgilendiğim bir konu değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Sen evlilik kavramının ne olduğunu bilmediğin için seninle tatışmam. Pisliğinde boğul.

Sen boğulmuşsun zaten, bize gelene kadar. İşte sana açık ve net söylüyoruz. Senin islam dediğin pislik, ananı, bacını, apaçık şekilde, adına mehir (türkçe karşılığı ücrettir) denen vizite ücretiyle satılan bir mal olarak tesciller. Banan ananı, farz olarak bu ücreti verip satın alır.

Sual: Mehr nedir? Dinimizde mehrin önemi nedir?

CEVAP

Mehr, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. İstanbul’da genel olarak 11 Reşat altını mehir olarak verilir. Mehrin altın olması şart değildir. Herhangi bir mal [ev, apartman, bağ, araba, fabrika] veya bir menfaat de olabilir. Dul kadınla evlenen de mehr verir.

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1424

Ananda babanın malı olur, istediği zaman baban onu kapının önüne koyabilir. Eğer laf dinlemediğinden endişe ederse, sille tokat bir güzelce dövüp yola getirir ki buda farzdır. Üstüne dizi dizi başka karıları gene parasını verip satın alabilir. Hatta, parasını verip güzelce kullanıp, sonra da geri satarak parasını kurtarabileceği şekilde cariyeler de alabilir. Cariyenin gebe kalıp değerinin düşmemesi için dölünü dışa akıtması da caizdir.

"Aldığınız kadınların ücretlerini yürekten isteyerek ve Allah'ın bir atiyyesi olarak verin " (en-Nisâ, 4/4).

Haram olanlar dışındaki kadınlarla evlenmeniz, namuslu olarak ve zinaya sapmaksızın yaşamak ve mallarınızdan onlara ücret vermek şartıyla size helâl kılındı. Artık o kadınlardan hangisiyle yararlanmanız olmuşsa, ücretlerini belirlendiği şekliyle verin. (en-Nisâ, 4/24)

Bak sana gayet açık ve net söyledik. İslam ananı parasıyla satın alınan bir orospu olarak tescilliyor. İnanmıyorsan sor anana. Ve bir diğer bilgi, eğer anan kendini mehriyle satmadıysa, sen veledi zinasın. Bana laf sokmaya uğraşana kadar, işte apaçık söylüyoruz, gösteriyoruz. Sense hala gev gev etmek başka bir halt etmiyorsun. Buyur gel, müftüye mi sorarsın, anana mı, yoksa bunun aslı, ben razıyım taksime çıkmaya, ne istersen yap cümle aleme karşı..

Hadi buyur, diyebiliyor musun, islam dediğin pislikte kadının parayla satın alınan bir mal, yani orospu olmadığını?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al işte, sizi böyle kandırıyorlar:

>>> Sen annene söyle kapatmasın. Belirttiğin ayetin meali de öyle değil böyledir:

>>> "Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.

orada namus ve iffet yok. Orada, açıkca "fürucuhinne" denir. Bu "kadının ferci" anlamına gelir. Ferc ise bildiğin "am" dır, al bir arapça sözlük bak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest kafakoparan

>>> Sen evlilik kavramının ne olduğunu bilmediğin için seninle tatışmam. Pisliğinde boğul.

Sen boğulmuşsun zaten, bize gelene kadar. İşte sana açık ve net söylüyoruz. Senin islam dediğin pislik, ananı, bacını, apaçık şekilde, adına mehir (türkçe karşılığı ücrettir) denen vizite ücretiyle satılan bir mal olarak tesciller. Banan ananı, farz olarak bu ücreti verip satın alır.

Ananda babanın malı olur, istediği zaman baban onu kapının önüne koyabilir. Eğer laf dinlemediğinden endişe ederse, sille tokat bir güzelce dövüp yola getirir ki buda farzdır. Üstüne dizi dizi başka karıları gene parasını verip satın alabilir. Hatta, parasını verip güzelce kullanıp, sonra da geri satarak parasını kurtarabileceği şekilde cariyeler de alabilir. Cariyenin gebe kalıp değerinin düşmemesi için dölünü dışa akıtması da caizdir.

"Aldığınız kadınların ücretlerini yürekten isteyerek ve Allah'ın bir atiyyesi olarak verin " (en-Nisâ, 4/4).

Haram olanlar dışındaki kadınlarla evlenmeniz, namuslu olarak ve zinaya sapmaksızın yaşamak ve mallarınızdan onlara ücret vermek şartıyla size helâl kılındı. Artık o kadınlardan hangisiyle yararlanmanız olmuşsa, ücretlerini belirlendiği şekliyle verin. (en-Nisâ, 4/24)

Bak sana gayet açık ve net söyledik. İslam ananı parasıyla satın alınan bir orospu olarak tescilliyor. İnanmıyorsan sor anana. Ve bir diğer bilgi, eğer anan kendini mehriyle satmadıysa, sen veledi zinasın. Bana laf sokmaya uğraşana kadar, işte apaçık söylüyoruz, gösteriyoruz. Sense hala gev gev etmek başka bir halt etmiyorsun. Buyur gel, müftüye mi sorarsın, anana mı, yoksa bunun aslı, ben razıyım taksime çıkmaya, ne istersen yap cümle aleme karşı..

Hadi buyur, diyebiliyor musun, islam dediğin pislikte kadının parayla satın alınan bir mal, yani orospu olmadığını?

Mehirin ve meallerin özünün ne olduğunu anlamadığın için yorumların baştan aşağı yanlış. Mehir'in amacı nedir? Zorla satın alma değil, kendisini kendisinden istediğin kişiye vermeyi taahhüt ettiğin, erkeğin ölümünden veya boşanmadan, sakatlanmadan vs. doğacak olan sıkıntının giderilmesi için kadına verilmesi uygun görülen nafakadır. Bugün nasıl kadın erken boşanırken kadın kocan tazminat ister ve çocuklarına nafaka alır, mehir de evlenirken önceden verilen nafakanın aslıdır. Sen buna parayı verdim satın aldım sonra da attım gözüyle bakarsan ne mantalitede biri olduğun zaten anlaşılır. Sen herşeyi cinsel gözle gördüğün için islamın da insan ilişkilerini anlatan kısımlarında cinsiyetle ilgili en ufak bir olgu görünce ona yüklenmeyi tercih ediyorsun. İslamda nikah esastır. Nikahın da şartı ilandır. Bir yanda evlendiği kişiye kendi rızasını alarak ve belirli bir nafaka vererek onunla nikahlanıp hayatını sürdüren bir insan, diğer tarafta da nikahı hiçe sayan gece gündüz aleni şekilde yollarda sevişen ve evlerde ne ettiklerinden bahis bile edilmemesi gereken genç yaşlı insanlar. Şimdi islam nikahı farz kıldığı için ve kadının hakkının korunmasını istediği için suçlu oluyor; ama ateist arkadaşın inanmadığı bu sistemin(evlilik dahil) gereksiz olduğunu savunmasından öte kendisi de özgür yaşama adına annesinin ve bacısının neler yaptığını sorgulamayarak haklı oluyor. Sizinki insanlık doğru, bizimki değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mehir'in amacı nedir? Zorla satın alma değil, kendisini kendisinden istediğin kişiye vermeyi taahhüt ettiğin, erkeğin ölümünden veya boşanmadan, sakatlanmadan vs. doğacak olan sıkıntının giderilmesi için kadına verilmesi uygun görülen nafakadır.

Değildir. Mehrin tek amacı, kadını parasını verip satın almaktır. Sen kerhanedeki orospuların kızılaya yardım olsun diye mi para aldıklarını sanıyordun? Onlarda hayatlarını garantiye almak için alıyorlar parayı.. Kadının kendini parayla erkeğe satması, her durumda orospuluktur, öteside boş laftan ibarettir.

Bugün nasıl kadın erken boşanırken kadın kocan tazminat ister ve çocuklarına nafaka alır, mehir de evlenirken önceden verilen nafakanın aslıdır.

Alakası bile yok. Ayeti inkar mı ediyorsun: Artık o kadınlardan hangisiyle yararlanmanız olmuşsa, ücretlerini belirlendiği şekliyle verin. (Nisa 24) Gördüğün gibi, mehir, kadından faydalanmanın karşılığı olan vizite ücretidir.

PEki nasıl alakası yok? Kadın islam dinine göre o mehirden başka hiç bir şey talep edemez. Kocasını da boşayamaz. Ama koca, karısını canı istediği anda boşar, zira o, para (yada mal) verip satın aldığı malıdır. Dediğin bugünkü olayda, koca karısını, karıda kocasını boşayamaz, buna ancak mahkeme karar verir. Ve kimse kimsenin malı olmadığı için, aileye dair malvarlığı üzerinde kadın ile koca eşit hakka sahiptir. Mahkeme kadına nafaka hakkı tanımaz. Nafaka anca çocuklar kadına verilirse, o çocuklar için verilir. İslama göre ise, kadın zaten asla ve kata çocukları alamaz.

Olay gayet açık ve nettir. İslama göre kadınlar satın alınıp kullanılan ve hoşnut kalınmazsa boşanan bir maldan ibarettir ki, bunun günümüzdeki adı fahişedir.

Şimdi islam nikahı farz kıldığı için ve kadının hakkının korunmasını istediği için suçlu oluyor

İslamın kadının hakkının korunmasını istediği filan yok. İslama göre kadın açıkca bir maldır. O yüzden çarşafa sokulur, evden çıkarılmaz ve parasıyla satın alınır. Kadın böyle korunmaz. Ben bacını şimdi mehrini verip alır, sabaha kadar becerir, sabahta kapının önüne koyabilirim. Hiç kimse de bana neden böyle filan diyemez. İslam bunu apaçık şekilde kabul eder, bu mudur kadını korumak?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisa-24. "Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulundu­ğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerine farz kıldığı hükümler­dir..."

1- Muhammed b. Abdirrahman b. Bünanî, Muhammed b. Ahmed b. Hamdan'dan, o Ebû Ya'la'dan, o Amr en-Nakıd'dan, o Ebû Ahmed Zübeyri'den, o Süfyan'dan, o Osman el-Bettî'den, o Ebu'l-Halil'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den şöyle dediğini bize rivayet etti:

"Evtas Gazvesi'nin olduğu gün kocaları olan esir kadınları ele geçirmiştik. Onlara mücamaatta bulunmayı çirkin bulmuştuk. Peygamber (s.a.v.)'e bunu sorduk da bu âyet nazil oldu. Biz de o kadınları böylece helal bulduk."[29]

2- Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. el-Haris, Abdullah b. Muhammed b. Cafer'den, o Ebû Yahya'dan, o Sehl b. Osman'dan, o Abdurrahim'den, o Eş'as b. Sevvar'dan, o Osman b. Bettî'den, o Ebu'l-Halil'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den bize şöyle dediğini haber verdi:

"Rasulullah (s.a.v.) Evtas ahalisini esir alınca dedik ki: "Ey Allah'ın Rasulü, soylarını, kocalarını tanıdığımız esir kadınlarla nasıl mucamaatta bulunabi­liriz?" Bunun üzerine bu âyet nazil oldu."[30]

3- Ebû Bekr Muhammed b. İbrahim el-Farisî, Muhammed b. İsa b. Amraveyh'ten, o İbrahim b. Muhammed b. Süfyan'dan, o Müslim b. Haccac'dan, o Ubeydullah b. Ömer el-Kavarirî'den, o Yezid b. Zuray'dan, o Said b. Ebî Arube'den, o Katade'den, o Ebû Salih Ebû Halil'den, o Ebû Alkame el-Haşimî'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den bize şu rivayette bulundu:

"Rasulullah (s.a.v.) Huneyn Günü, Evtas Kabilesi'ne bir grup ordu gönderdi. Bu grup bir düşman birliğine rastlayıp onlarla savaştılar da onlara galip gelerek, kadın esirler elde ettiler. Rasulullah (s.a.v.)'ın Ashabı'ndan bir grup, müşrik kocalarından dolayı o esir kadınlarla münasebette bulunmaktan sakındılar. Allah Teala da bu âyeti indirdi,"[31]

4- Ebu Saîd Hudrî'den Nesâî, Tirmizî, Ebu Davut ve Buharî rivayet etti. Ebu Saîd:

-Bize, Evtâs esirlerinden esirler isabet etti. Kadınların kocaları vardı. Biz onlarla birleşmeyi çirkin gördük, Nebî Aleyhisselâm'a sorduk., Nisa: 4/24 âyeti indirildi. Ancak Allah'ın sizin üzerinize Efa ettiği şeydir, biz onların ferclerini helal kıldık, buyurdu.

O zamanın yeni müslüman olmuş putperestleri bile Muhammed'den daha vicdanlıymış. Adamlar, evli kadınlarla cinsel ilişkiye girmeyi çirkin buluyorlar ama Muhammed keyfinize bakın, helaldir deyince kadınlara yumuluyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest kafakoparan

Alakası bile yok. Ayeti inkar mı ediyorsun: Artık o kadınlardan hangisiyle yararlanmanız olmuşsa, ücretlerini belirlendiği şekliyle verin. (Nisa 24) Gördüğün gibi, mehir, kadından faydalanmanın karşılığı olan vizite ücretidir.

Belirttiğin ayetin yarısını almışsın ki onun da meali yanlış zaten. Ben sana tamamını yazayım da başkasını yanlış bilgilendirme bari. İyi bak şimdi: (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir. (Nisa/24)

Senin belirttiğin hangisiyle yararlanmanız olmuşsa muhabbeti, onları mehirlerini vererek kendilerinden istemenin helal olduğu, diğer türlü bir girişimin haram olduğunun belirtilmesidir. Senin iddianla ve anladığınla yakından uzaktan alakası yoktur. Ücretini ver işini gör sonra bırak mantığını anlıyorsan buradan sana denecek başka ne laf olsun...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Ücretini ver işini gör sonra bırak mantığını anlıyorsan buradan sana denecek başka ne laf olsun...

Aynen o var işte. Ayetin devamında veya başında vs. bunu yasaklayan bir şey var mı? Ve sen hala ne yazdığınında farkında değilsin.

(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.

Bunu eklemişsin ya. Bu ne demek biliyor musun? Bu açıkca muta demek. Muta ne demek biliyor musun? Parasını verip kadını kullanmak sonrada otomatikman ayrılmak demek. Yani oro.spuluğun resmi olarak tasdiki demek.

Evet, kurandaki bu ayet, tümüyle birlikte, oro.spuluğu caiz kılar. Kadınla anlaşırsın, parasını verip ondan "faydalanırsın" sonra da o çeker gider. Nikah filan olmaz ortada. Dikkat et, "faydalanmanıza" diyor, nikahlamanıza değil. Ve buna istinaden, işa'da hala muta nikahı serbesttir. Ya diğerlerinde? Diğerlerindeki olay şudur:

"İki mut'a Resulullah'm döneminde helal idi, ben bu iki mut'ayı nehyediyorum ve onları yapanları cezalandıracağım. Bu iki mut'a, hacc mut'asıyla, kadınlann mut'asıdır."

Bunu diyen kim, bil bakalım? Bunu diyen ömer bin hattab. Yani Halife Ömer. Hani şu Ebu bekirden filan sonra halife olan ömer. İşte bu mutayı yasaklayan odur, muhammedin ve ebubekirin vs. döneminde, orospuluk aleni olarak muta şeklinde yapılıp gelmiştir.

Ve işte yazdığın ayette mutanın dayanağıdır ki, kadınların mal olarka görülüp birer orospu olarak tescillendiğinin de ispatıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur.

Adam kadınla belirli bir ücrette anlaşıyor. Pazarlık sünnet ya, herif pazarlığa devam ediyor, anlaşma sağlandıktan sonra bile pazarlığa devam ediyor. Ulan mehir kesilmiş, ücret belirlenmiş, daha ne indirim istiyor ki bu herif.

Birde, ayete göre sadece evli kadınlar haram kılınmış, ama savaşta esir alınmış evli kadınlar hariç, onlarla dilediğin gibi cinsel ilşki serbest. Bu resmen esir kadınlara tecavüz demektir ve Kuran'a göre helaldir.

tarihinde searcher1 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest kafakoparan

Adam kadınla belirli bir ücrette anlaşıyor. Pazarlık sünnet ya, herif pazarlığa devam ediyor, anlaşma sağlandıktan sonra bile pazarlığa devam ediyor. Ulan mehir kesilmiş, ücret belirlenmiş, daha ne indirim istiyor ki bu herif.

Birde, ayete göre sadece evli kadınlar haram kılınmış, ama savaşta esir alınmış evli kadınlar hariç, onlarla dilediğin gibi cinsel ilşki serbest. Bu resmen esir kadınlara tecavüz demektir ve Kuran'a göre helaldir.

Evli kadınların tümü haram kılınanlar arasındadır. Savaşta esir alınmış kadınların evli olanlarına bu yolla nikah teklifi götürülmemiştir. Okumadan anlamaya çalışan insan budur. O esirlerin hepsi ya bekârdır ya da eşleri vefat etmiştir. Sayıları azınlıktadır ve ortada kalmaları durumunda fuhşa girme riskleri vardır. Bunun önlenmesi için kendilerinin ortada kalmamaları için teklifte bulunulmuş, kendi iradeleri ile kabul edenler ile evlenilmiştir. Olay bu kadar basittir. Bu mehir, muta, esir, nikah konusunu burada sonlandırıyorum. İlk mesaja dönelim. Riske giren girmeyen konuşsun, inanan inansın, inanmayan inanmadığıyla kalsın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evli kadınların tümü haram kılınanlar arasındadır. Savaşta esir alınmış kadınların evli olanlarına bu yolla nikah teklifi götürülmemiştir. Okumadan anlamaya çalışan insan budur. O esirlerin hepsi ya bekârdır ya da eşleri vefat etmiştir. Sayıları azınlıktadır ve ortada kalmaları durumunda fuhşa girme riskleri vardır. Bunun önlenmesi için kendilerinin ortada kalmamaları için teklifte bulunulmuş, kendi iradeleri ile kabul edenler ile evlenilmiştir. Olay bu kadar basittir. Bu mehir, muta, esir, nikah konusunu burada sonlandırıyorum. İlk mesaja dönelim. Riske giren girmeyen konuşsun, inanan inansın, inanmayan inanmadığıyla kalsın...

Sahi öyle mi? Burası ateistforum, karşında salak ve dangalak müsloşlar yok...

" Buhari'nin Ebu Said'den rivayet ettiği bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır:

"Rasulullah ile beni Mustalık gazvesine katıldık. Araplardan esirler aldık. Kadınları arzuladık, gençlik bizi sardı. Azil yapmak istedik. Durumu Rasulullah (s.a.v.)'a sorduk. Şöyle buyurdu: Azil yapmamanızı gerektiren bir şey yoktur. (Yani azil yapabilirsiniz) Şüphesiz ki yüce Allah kıyamete kadar yaratacaklarını yazmıştır." (Buhari: Kitabu'l Atk, 2356)

Evet, savaşta esir düşen kadınlar çatır çatır düzülmüş, gebe kalıp cariye değeri düşmesin diye de azl edilmiş, yani menileri dışarı akıtmakla gebelik engellenmiştir.

Kimi kandırdığını sanıyorsun ki sen?

Gelmişsen bize bu pislik, rezalet, sapıklık ve iğrençlik akan şeyi savunuyorsun. Hadi aklın fikrin yok, tamamda, kendi ananı bile böyle bir orospğu durumuna düşüren bu dini savunacak, hiç mi onurun, insanlığın yok senin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evli kadınların tümü haram kılınanlar arasındadır. Savaşta esir alınmış kadınların evli olanlarına bu yolla nikah teklifi götürülmemiştir. Okumadan anlamaya çalışan insan budur. O esirlerin hepsi ya bekârdır ya da eşleri vefat etmiştir. Sayıları azınlıktadır ve ortada kalmaları durumunda fuhşa girme riskleri vardır. Bunun önlenmesi için kendilerinin ortada kalmamaları için teklifte bulunulmuş, kendi iradeleri ile kabul edenler ile evlenilmiştir. Olay bu kadar basittir. Bu mehir, muta, esir, nikah konusunu burada sonlandırıyorum. İlk mesaja dönelim. Riske giren girmeyen konuşsun, inanan inansın, inanmayan inanmadığıyla kalsın...

Ayetin neresinde evli kadınların tümü haramdır diyor?

İşte ayet: Nisa/24 - (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı.

Ayete soralım:

Hangi kadınlar haram kılındı? Cevap: Evli kadınlar.

Hepsi mi? Cevap: Savaş esiri olarak sahip olduklarınız hariç.

Hariç kelimesi ne demek biliyor musun? Onu da mı yazayım yoksa?

Al aşağıdaki bu ayet hangi olay üzerine yazılmış, gör. O kadınlar bekarmış ta, fuhşa sürüklenirmiş te falan filan. Heriflerin ne yüce amaçları varmış ta biz görmüyormuşuz. O adamlar bile olayı çirkin bulmuş ama senin taptığın peygamberin evli kadınlarla cinsel ilişkiye onay verince adamların yapacak birşeyi kalmamış.

Nisa-24. "Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulundu­ğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerine farz kıldığı hükümler­dir..."

1- Muhammed b. Abdirrahman b. Bünanî, Muhammed b. Ahmed b. Hamdan'dan, o Ebû Ya'la'dan, o Amr en-Nakıd'dan, o Ebû Ahmed Zübeyri'den, o Süfyan'dan, o Osman el-Bettî'den, o Ebu'l-Halil'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den şöyle dediğini bize rivayet etti:

"Evtas Gazvesi'nin olduğu gün kocaları olan esir kadınları ele geçirmiştik. Onlara mücamaatta bulunmayı çirkin bulmuştuk. Peygamber (s.a.v.)'e bunu sorduk da bu âyet nazil oldu. Biz de o kadınları böylece helal bulduk."[29]

2- Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. el-Haris, Abdullah b. Muhammed b. Cafer'den, o Ebû Yahya'dan, o Sehl b. Osman'dan, o Abdurrahim'den, o Eş'as b. Sevvar'dan, o Osman b. Bettî'den, o Ebu'l-Halil'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den bize şöyle dediğini haber verdi:

"Rasulullah (s.a.v.) Evtas ahalisini esir alınca dedik ki: "Ey Allah'ın Rasulü, soylarını, kocalarını tanıdığımız esir kadınlarla nasıl mucamaatta bulunabi­liriz?" Bunun üzerine bu âyet nazil oldu."[30]

3- Ebû Bekr Muhammed b. İbrahim el-Farisî, Muhammed b. İsa b. Amraveyh'ten, o İbrahim b. Muhammed b. Süfyan'dan, o Müslim b. Haccac'dan, o Ubeydullah b. Ömer el-Kavarirî'den, o Yezid b. Zuray'dan, o Said b. Ebî Arube'den, o Katade'den, o Ebû Salih Ebû Halil'den, o Ebû Alkame el-Haşimî'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den bize şu rivayette bulundu:

"Rasulullah (s.a.v.) Huneyn Günü, Evtas Kabilesi'ne bir grup ordu gönderdi. Bu grup bir düşman birliğine rastlayıp onlarla savaştılar da onlara galip gelerek, kadın esirler elde ettiler. Rasulullah (s.a.v.)'ın Ashabı'ndan bir grup, müşrik kocalarından dolayı o esir kadınlarla münasebette bulunmaktan sakındılar. Allah Teala da bu âyeti indirdi,"[31]

4- Ebu Saîd Hudrî'den Nesâî, Tirmizî, Ebu Davut ve Buharî rivayet etti. Ebu Saîd:

-Bize, Evtâs esirlerinden esirler isabet etti. Kadınların kocaları vardı. Biz onlarla birleşmeyi çirkin gördük, Nebî Aleyhisselâm'a sorduk., Nisa: 4/24 âyeti indirildi. Ancak Allah'ın sizin üzerinize Efa ettiği şeydir, biz onların ferclerini helal kıldık, buyurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...