Jump to content

Bazı İslami kavramlar


Recommended Posts

İslam'ı kabul edenlere müslüman deniliyor; inanmadan kabul eden münafıklar (ikiyüzlüler) da buna dahildir. Dünyevi olarak durum böyledir. Allah katında ise müslümanlar sadece mümin olanlardır. Yani diliyle söylediği kalb/beyinden gelen kişiler mümindirler. Kafirler (inkarcılar) ise gerçeği kabul etmeyenlerdir, (inkar deniyorsa öyle olmalıdır). Şu halde İslam'ın hangi apaçık gerçeği ortadadır ki İslam olmayan kişilere inkarcı denebiliyor? Bir bardak düşünelim; Birisinin bu bardağı dolu olarak gördüğünü (algıladığını), diğerinin ise öyle algılamadığını düşünelim. Dolu algılayanın da dolu olduğunu ispat edemeden karşısındakine inkarcı dediğini düşünelim. Böyle birisi için ne düşünürsünüz? Ben söyleyeyim; Hayal görüyorsun. Şu halde bir müslüman, hangi ispatlı gerçeğe dayanarak müslüman olmayana kafir (inkarcı) deme hakkını kendisinde görüyor? Peki diyelim ki Allah sana hidayet etti de senin kafa bastı ve inandın, peki ama hidayet (doğru yola iletme) gücü Allah'ın elinde ise Allah'ın doğru yola iletmemesinde kişinin suçu nedir? Bununla birlikte adam sana "müslüman arkadaşım, ben gerçeği arıyorum, gerçeğin adı önemli değil islamsa islam ya da başka birşey fark etmez." diyor ancak yine de aklındaki soru işaretlerine cevap veremiyorsan sen bu adam nasıl inkarcı diyebilirsin?

Bir de Allah insanı neye göre değerlendirecek; Kalbinde/beyninde olan şeylerle, değil mi? Şu halde kafasında inancının sağlamasını yapmamış sadece anadan-babadan görme-duyma dindar olarak yaşayan ile gerçeği arayan bir ateistten sizce hangisi daha değerlidir? Dindar mı? Emin misiniz? Din-iman gerçeği kabul etmek olduğuna göre anasının-babasının din anlayışını benimsemek mi imanlı olmaktır, yoksa Tanrı'nın sözlerini Tanrı'nın istediği şekilde anlayıp benimsemek en azından Tanrı'yı aramak, sözlerini anlamaya çalışmak mı daha imanlı olmaktır?

Son olarak kısaca bir de kulluk/kölelik/hizmetçilik konusunda birkaç şey diyeyim? Allah kendisine sadece tapınan insanlar mı ister? yatsın-kalksın, yılda bir ay aç kalsın, bir binanın etrafında dönsün mü ister? Kölelik mi ister? Yoksa gerçek, doğruluk, adalet gibi ulvi kavramlar uğrunda "hizmet" eden hizmetçiler, yolcular mı ister? İslam'ın kulluk anlayışı nedir? İslam'ın insanı aşağılık duygusuyla mı yaşar yoksa ulvi bir hizmetin gururuyla mı yaşar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu davranış Allahın onlara kitabında verdiği dini yayma ve cihad yapma emri nedeniyledir, müslüman bir misyonerim kendinden olmayana tahammülü yoktur bu 1..Kendinden olupta Allahı ve peygamberini paylaşma konusunda mezheplee bölünmüşlüğüyle diğer müslümanlara karşı tahammülü ise ilkinden çok daha fazla yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'a, kitabına ve elçisine iman eden mümindir. Kalben iman etmediği halde iman etmiş gibi davranan ise münafıktır. İnsanları kandırabilir, fakat kendisine şah damarından daha yakın yaratıcısını asla. Kafir ise tam manası ile inkar eden değil, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden demektir. Kafir; iman etmediğini açıkça belli edendir aynı zamanda. Münafıktan onu ayıran nitelikte budur.

İslamın dünya anlayışı ise şudur ki, mümin kimselerden; rahatı, gösterişi, nefsani arzuları bu dünyadan soyutlayarak ahiret hayatına bırakmasını ve buna göre yaşam sürmesini talep etmesidir. Tasavvufta dünya mümine göre bir zindan hayatı gibi tasvir edilir. Dünyalık değerlerden ihtiyacı kadar yararlanıp, dünyaya bağlı kalmaktan kurtulmak demektir. Hem zindanda esir, hemde islamda özgürlüğü yaşayabilmektir. Esir olan nefs olunca özgür olan ruh, Esir olan ruh olunca özgür olan da maalesef nefs oluyor.

Öte yandan Allah'ın varlığına delili kişi başka yerlerde aramamalı, kendi içinde O'nu bulmalıdır. Madem ki burda bulunan tüm ateistler islamı incelemiş, yanlış olduğu düşüncesine varmış; öyleyse bir daha hatta bir daha incelemekte bir zarar görülmemektedir. Kimse gerçek manada gözle görülür somut bir delil getiremez, sen kalp kapısını kapattıktan sonra. Kimsede o delili çürütemez, sen kalbine O'nu işledikten sonra. İman kişinin kendi içersinde olan birşeydir. Akıl O'nu bulur. Fakat önce akıl kendi acizliğinin süzgecinden kendini bulmalıdır ki O'na bir yol bulsun.

Eğer gerçekten ispat olsa idi, yani gözlerde ki perde kalksa idi... tam manası ile size inkarcı diyebilecek kadar bile fırsatınız olmaz idi. İnkarcılık vasfını taşıyacak kadar bile vaktiniz olmazdı...

selam ALLAHINDIR!

tarihinde musab-bin-umeyr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'ı kabul edenlere müslüman deniliyor; inanmadan kabul eden münafıklar (ikiyüzlüler) da buna dahildir. Dünyevi olarak durum böyledir. Allah katında ise müslümanlar sadece mümin olanlardır.

Bunları nerden biliyoruz?

Allah katı nerde? Özel olarak çıkan var mı? Nasıl bir kat, kaçıncı kat, konforlu mu?

Şu ifadelerin bizzat dünyevi olduğunu, okuyunca anlayamıyor mu insan gerçekten?

tarihinde esron tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İman kişinin kendi içersinde olan birşeydir.

Eğer öyle olsaydı, siz burda ne dini ne de Allah'ı tartışmazdınız...

İman sahibi tartışmaz...

Siz burda Allah'a yaranma çalışmaları yapıyor ama iman maskesi takarak yapıyorsunuz, buna da güzel Türkçemizde sahtekârlık denir kısaca...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'a, kitabına ve elçisine iman eden mümindir. Kafir ise tam manası ile inkar eden değil, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden demektir. Kafir; iman etmediğini açıkça belli edendir aynı zamanda.

selam ALLAHINDIR!

Kafirler apaçık delilleri inkar eden değildir tabi.Haşa bakın musayb bin umeyr hazretleri ne diyor;"Kafirler gerçeği örtbas eden,insanların cehennemde yanacağını bile bile insanları kötü yola sürükleyen,gerçekleri örtbas eden,sadist or.spu cocuklarıdır."

Hepiniz aynısınız..Dün,laf lafı açarak bana "inkarcı" diyecek durumda iken,bugün böyle bir konu altında "Kafir" kelimesinin anlamını kafana göre yorumluyorsun.Yorumlarsın ve yorumlarsınız.

tarihinde amadd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafirler apaçık delilleri inkar eden değildir tabi.Haşa bakın musayb bin umeyr hazretleri ne diyor;"Kafirler gerçeği örtbas eden,insanların cehennemde yanacağını bile bile insanları kötü yola sürükleyen,gerçekleri örtbas eden,sadist or.spu cocuklarıdır."

Hepiniz aynısınız..Dün,laf lafı açarak bana "inkarcı" diyecek durumda iken,bugün böyle bir konu altında "Kafir" kelimesinin anlamını kafana göre yorumluyorsun.Yorumlarsın ve yorumlarsınız.

dur bakalım. çok hızlanmışsın. bir soluklan; nefes al önce.

Kelime oyunu yok, kelimenin kendisi var.

Kendiliğinden fazla yorum ekleyen ben değil sensin dostum

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eger inanmadigim halde, inanmis gibi yapip, bundan bir cikar sagliyorsam bana munafik diyebilirsiniz.

Ama, ailemi sevdiklerimi uzmemek ve kaybetmemek icin bazi fikirlerimi onlarla paylasmiyorsam, bu beni munafik yapmak icin yeterli degildir.

Islami terminoloji beni ilgilendirmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'ı kabul edenlere müslüman deniliyor; inanmadan kabul eden münafıklar (ikiyüzlüler) da buna dahildir. Dünyevi olarak durum böyledir. Allah katında ise müslümanlar sadece mümin olanlardır. Yani diliyle söylediği kalb/beyinden gelen kişiler mümindirler. Kafirler (inkarcılar) ise gerçeği kabul etmeyenlerdir, (inkar deniyorsa öyle olmalıdır). Şu halde İslam'ın hangi apaçık gerçeği ortadadır ki İslam olmayan kişilere inkarcı denebiliyor? Bir bardak düşünelim; Birisinin bu bardağı dolu olarak gördüğünü (algıladığını), diğerinin ise öyle algılamadığını düşünelim. Dolu algılayanın da dolu olduğunu ispat edemeden karşısındakine inkarcı dediğini düşünelim. Böyle birisi için ne düşünürsünüz? Ben söyleyeyim; Hayal görüyorsun. Şu halde bir müslüman, hangi ispatlı gerçeğe dayanarak müslüman olmayana kafir (inkarcı) deme hakkını kendisinde görüyor? Peki diyelim ki Allah sana hidayet etti de senin kafa bastı ve inandın, peki ama hidayet (doğru yola iletme) gücü Allah'ın elinde ise Allah'ın doğru yola iletmemesinde kişinin suçu nedir? Bununla birlikte adam sana "müslüman arkadaşım, ben gerçeği arıyorum, gerçeğin adı önemli değil islamsa islam ya da başka birşey fark etmez." diyor ancak yine de aklındaki soru işaretlerine cevap veremiyorsan sen bu adam nasıl inkarcı diyebilirsin?

Ben bir kafirim, eğer bunun anlamı senin inandığın külte inanmamak senin tapındığın tanrıya tapınmamak ise, evet öyleyim. Bunda da bir yanlışlık görmem. Senin tanrın bana küfrediyor, işkence etmek istiyor, aşağılıyor ise bu onu keyf-i güzarı, tanrını neden savunasın ki? Benim durumum hayvanların durumu gibidir, kalplerim mühürlüdür (kalp damarlarım ne durumdadır?) , susuz develer gibin ateşle kızaracak mıymışım, yalancıymışım, sapıkmışım.

Amaaan ne gam...

Kötü söz sahibini bağlar, sen canını sıkma, savunmaya da çalışma.

Bizim için senin tanrın zaten ortaçağ diktatörlerinden kalma bir yalandır.

Bir de Allah insanı neye göre değerlendirecek; Kalbinde/beyninde olan şeylerle, değil mi? Şu halde kafasında inancının sağlamasını yapmamış sadece anadan-babadan görme-duyma dindar olarak yaşayan ile gerçeği arayan bir ateistten sizce hangisi daha değerlidir? Dindar mı? Emin misiniz? Din-iman gerçeği kabul etmek olduğuna göre anasının-babasının din anlayışını benimsemek mi imanlı olmaktır, yoksa Tanrı'nın sözlerini Tanrı'nın istediği şekilde anlayıp benimsemek en azından Tanrı'yı aramak, sözlerini anlamaya çalışmak mı daha imanlı olmaktır?

Bu durumda emin ol buradaki iskender kebap adaylarının çoğu, senin düzmece müslümanlarının çoğundan daha bilgilidir, daha çok okumuş, daha çok tartışmıştır.

Tanrıya iman şarttır, en azından gözünün açılmaya başlaması için. Biz buna Level 40 Paladin deriz...

Son olarak kısaca bir de kulluk/kölelik/hizmetçilik konusunda birkaç şey diyeyim? Allah kendisine sadece tapınan insanlar mı ister? yatsın-kalksın, yılda bir ay aç kalsın, bir binanın etrafında dönsün mü ister? Kölelik mi ister? Yoksa gerçek, doğruluk, adalet gibi ulvi kavramlar uğrunda "hizmet" eden hizmetçiler, yolcular mı ister? İslam'ın kulluk anlayışı nedir? İslam'ın insanı aşağılık duygusuyla mı yaşar yoksa ulvi bir hizmetin gururuyla mı yaşar?

Ne ister? Günde beş defa abdest oruç, yılda (eh işte aşağı yukarı bir yılda) bir ay oruç, bina etrafında dönme. Bir köle de aşağı yukarı ne kadar çalışır, 10 saat mi? İnsani olanı işte. Yok senin tanrın öyle midir? Hem beden hareketleri yapacaksın, hem efendine inanacaksın, şükredeceksin, seveceksin. İnsanlık dışı bir kölelik anlayışı, işkencecine ibadet edeceksin, hem sevecek beni hem dövecek.

Ben böyle tanrıları sevmem, hem ağlar hem giderim. Düzmece tanrıların, ulvi yollarına da mitral kapakçıklarımla gülerim ( hani kalpten bağlanıyorduk ya ... )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son olarak kısaca bir de kulluk/kölelik/hizmetçilik konusunda birkaç şey diyeyim? Allah kendisine sadece tapınan insanlar mı ister? yatsın-kalksın, yılda bir ay aç kalsın, bir binanın etrafında dönsün mü ister? Kölelik mi ister? Yoksa gerçek, doğruluk, adalet gibi ulvi kavramlar uğrunda "hizmet" eden hizmetçiler, yolcular mı ister? İslam'ın kulluk anlayışı nedir? İslam'ın insanı aşağılık duygusuyla mı yaşar yoksa ulvi bir hizmetin gururuyla mı yaşar?

Tanrı,bütün gün canın çıkana kadar çalışıp evine ekmek getirdikten sonra ona şükretmeni ister.

Tanrı,15 yaşındaki bir kızın,kapanmasını ve standart bir müslüman hayatı yaşamasını ister.

Tanrı,bir bireyin en doğal haklarından biri olan cinsel ilişkiyi yasaklar.Yapanın,acınmadan,köpek gibi öldürülmesini ister.

bla bla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hop deyin bakalim.!!!

Kafir Allah"a inanmayana denir. Ve acik bir sekilde beli eder ve agziylada söyler.

Münafik ise Kafir oldugunu saklayip,Imanli gibi görünenlerdir.

Münafik korkudan Allaha,icinde bulundugu dine inanmadigini söyleyemez. Inanclilar gibi,Ibadet eder . Ama korkudan ve cikar amacli.

Yoksa,toplumun icinde yasayamaz. Yani sahtekarliktir Münafiklik. Aslinda Münafik,Kafirdir.

Ona bakicak olursak: Herhangi bir dine inaniyor gibi görünüpte inanmayanlar azinsanacak bir sayida degiller. Berkide Münafiklar daha coktur.

Kimileri ise kendi görüslerine göre dini sekilendirirler.Bunlar ben Müslümanim desede ibadetlerini yapsada. Kuranda ve dinde ollana bir kisim seye inanmazlar.

Bir misal :Kadere inanmayan bir cok Haci 5 vakit namizinda insan taniyorum. Bunlarda Münafik sinifina giriyor.

Yukurida belirtigim sekilde olanlarin sayisi bence 99% larda.

Bu demek sudur. Her Imanli görününen 100" kisiden 99"u Münafiktir. Aslinda kafirdir. Ama kendisi dahi bilmez.

Bir Misal daha:Kadinlara derseniz. Neden kapanmiyorsunuz. Cogu derki: Islamda kapanma yok.

Bakin ama ginéde Müslümanim der.

Demek mecburiyetindede aslinda. Cevresi Müslüman cünkü.

Yani din mensuplari bir anlam ile hepsi Münafik dolayisiylada Kafir.

Kafir olmamak icin: Örtünme Kuranda var. Evet ben acigim ama günah isliyorum diye Takiye yaparlar. Icki haramdir evet ama iciyorum. Misaller cogaltilabilinir.

Fazit su. Kuranda dinde olan yapilmasi haram olan bir seyi. Elhamdüllah Müslamanim deyipte yapanlar:MÜNAFIKTIR. YANI ibadet eden Kafirler bir nevi.

Acik münafiklik ve kafirlik cok büyük boyutlardadir.

Saygilar.

tarihinde BayBoyut tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben iddia ediyorum ki Tanrı'yı ve Tanrı'nın gerçek sözlerini gerçeği, gerçekliği arayanlar Müslümandır. Dayanağım ise Kuran'dır. Hucurat 14 ayetinde bedeviler Muhammed'e geliyor ve iman (gerçeği kabul) ettik diyorlar. Ancak Muhammed bunu onaylamıyor ve siz henüz iman (gerçeği kabul) etmediniz diyor. Şimdi bilindiği gibi bir kişi müslüman-mümin olmadığı halde öyle olduğunu iddia ediyorsa münafık olarak bilinir ancak burada öyle değil. Muhammed siz onlara münafıksınız dememiş, onlara müslüman olduk deyin demiş. Demek ki her "elhamdülillah müslümanım" diyen mümin olamıyor. Bu bir.

İkincisi ise kalbine iman yerleşmese, gerçeği bulamasan bile bu yolda çaba sarfettiğin için kurtuluştasın demektir. Bunun dayanağı da yusuf 101 ayetindeki duadır ve duada canımı müslüman olarak al diye dua ediliyor. Eğer imansız olanlar kurtuluşta olmasaydı bir peygamber böylesi bir dua etmez bu da Kur'an'da geçmezdi. Ben burada yola çıkarak derim ki Tanrı'yı, onun gerçek sözlerini, gerçeği, gerçekliği arayan, gerçekliğe teslim olmuş olanlar müslümandırlar. Tanrı'ya, gerçekliğe ve gerçeklere teslim olmuşlardır. Hayatında birkez açıp Kuran'dan bir ayet okumamış, üzerinde düşünmemiş, anlamamış ve sadece beyni sulanmış hafız olmaktan başka birşey yapmamış olan birisi nasıl olur da Kuran dahil bütün din kitaplarını araştırmış en azından niyetlenmiş ve kitaplar üzerinde düşünüp anlamaya çalışmış birisinden daha değerli olabilir?

Evet tekrar soruyorum; Gerçeği arayan ve bulduğunda da inkar etmeyecek bir ateist mi daha değerlidir yoksa anadan-babadan görme okumadan-anlamadan dinini yaşayan birisi mi?

Eger inanmadigim halde, inanmis gibi yapip, bundan bir cikar sagliyorsam bana munafik diyebilirsiniz.

Ama, ailemi sevdiklerimi uzmemek ve kaybetmemek icin bazi fikirlerimi onlarla paylasmiyorsam, bu beni munafik yapmak icin yeterli degildir.

Islami terminoloji beni ilgilendirmez.

Siz eğer sadece fikirlerinizi paylaşmıyorsanız zaten münafık olamazsınız. Ancak fikirlerinizi paylaşmamakla birlikte müslüman olduğunuza dair ifadeler kullanır, hareket ederseniz o zaman münafık olabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...