Jump to content

ACI HİSSETMEME


Recommended Posts

Ağrıya karşı konjenital (doğuştan) duyarsızlık olarak da bilinen bir hastalık vardır.

Bazı hastalar doğuştan ağrıya duyarlı değillerdir.

Bu konuda kısa bir İngilizce kaynak var.. Başka kaynaklar da var..

İlginç ve son derece ender karşılaşılan bir hastalıktır.

http://en.wikipedia.org/wiki/Congenital_insensitivity_to_pain

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cervantez;

Aci ve agri, sinirler yoluyla hissedilse de, merkezi beynin tercumesidir.

Yani, hastahaneden de bilirsin, bir sedative, ya da bolgesel anastazi uygulandiginda o bolgede sinirler uyusur ve beyin aci duyumunu almaz.

Bu arada, beyin kontrolu acisindan, hint fakirlerinin, ya da bazi Afrika ve kizildereli kabilelerinin aciya karsi gelistirdigi, beyin bagisikligi vardir ve aci duymazlar.

Ayrica, agri olarak kronik agri denilen bir agri cesidi vardir, bu agri GECMEYEN AGRIDIR.

Yani, normalde agri ve aciyi vucut belirli bir zaman sonra hissetmemeye baslar, cunku iyilesme gerceklesmistir. Fakat bazan oyle olur ki,bu iyilesme fizik olarak gerceklesmis olsa bile, beyin ters uyarilar ile agriyi duyumlar.

Bir ornekte, mesela bilerek eline bir sey batirsan acisini duyarsin, fakat; normal bir davranista, betin oraya yogunlasmamisken batan bir seyi duymaya bilirsin.

O yuzden bilhassa cocuklarda cok curuk olur ve neden oldugunu bilmezler.

Bunun en guzel ornegi, beyni durmus bir kisiye ne yaparsan yap, aci ve agri hissetmeyecegidir.

Bak, bir de sana ilginc bir olay anlatayim.

Birgun, doktara bir kisi geliyor ve doktora diyorki,"bas parmagim kasiniyor, ama kasiyamiyorum" doktor bir bakiyor, kisinin dizden asagisi yok.

Iste kronik agri boyle bir sey,yani vucudun agriyan parcasinin olup olmamasi onemli degil, onemli olan beyinin mesaji almaya devam etmesi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci;

Bu arada seni bu konuda "uzman" mi ilan etmeliyiz, bunu mu istiyorsun, neye gore?

Benim uzmanlık alanım gerçekten. Ben aynı zamanda nöropatolog um..

Ama nedeni yalnız o değil..

Ağrı çok özel bir belirti.. Şaka götürmez.

Amerikanın en ünlü hastahanelerinde size önce bir yeriniz ağrıyor mu diye sorarlar..

Ağrısı olan yorumları çok ciddiye alır..

Soru sormak başka, yorum yapmak başka şeylerdir. Yorum yaparken çok hata yapılabilir.

Ama soru sorarak hata yapamazsınız.

Burada soru var.. onu doğru yanıtlamak bizim görevimiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğru. Eğer ağrıya duyarsızlık sendromu yoksa ağrı hissedilmeden olmaz.

Ama ağrıya katlanmak sanıldığı kadar zor da olmayabilir.

Yine de Hintli fakirlerin ağrıya katlanma olayında bazı hileler var. Adamlar çok sahtekar.

Ben onlara hiç inanmam..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci;

O zaman su kronik agridan biraz bahseder ve bilgi verir misin?

Kronik ağrı çok önemli bir ağrı türüdür.

Kısaca önemli noktalarına değineceğim.

Akut ağrıdan çok farklıdır. Akut ağrı hayati tehlike gerçek veya bir tehdit olarak söz konusu ise deneyimlenir.

Doku zedelenmesi barizdir.

Her türlü ağrının hissedilmesi için ağrı ileten sinirlerin sağlıklı olması gerekir.

Nedenleri farklı üç farklı kronik ağrı çeşidi vardır.

1.Nociceptive, 2. neuropathic (nöropatik) ve 3. Psychogenic (psikojenik)

1. Nociceptive ağrıda ağrı ileten sinirler sağlıklıdır. Doku zedelenmesi vardır ve ağrı süreklidir.

Bu ağrı organlardan da kaynak alabilir, somatik de olabilir. Yani deriden ve kaslardan kaynak alabilir.

Organlardan kaynak alan ağrı çoğu kere ya kramp şeklindedir ya da tarifi zor bir ağrıdır.

2. Nöropatik ağrıda sinir yollarında ve nöronlarında olan zedelenmeye bağlı ağrıdır.

Yani ağrıyı ileten sinirlerin zedelenmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir ağrıdır.

Bu ağrının da çeşitli şekilleri vardır.

3. Psikojenik ağrıda ise ya ağrı nedeni bir zedelenme vardır ya da yoktur. Her zaman bir zedelenme görülmeyebilir.

Ama ağrı zedelenme mevcut bile olsa, onun neden olacağı ağrında daha fazladır. Hastalarda davranış ve psikososyal bozukluklar vardır.

Hastaların bazılarında depresyon ve başka psikolojik bozukuluklar vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci;

Bilgiler icin, tesekkurler.

Yalniz, kronik agrinin, en onemli kismi; vucudun hareketlerini onleyici olmasidir. Cunku vucut daha once yaptigi bazi hareketleri artik yapamaz ve yaptiginda buyuk bir agri duyar.

Bu durum, bazan giderek hareketleri daha da kisitlayici icerikte, vucudun diger kesimlerine yayilabilir.

Konunun, kisinin uzerindeki sosyal ve psikolojik etkisi ve hatta baska bir kisiye muhtaclik, isin baska bir yonu.

Ayrica bu "doku zedelenmesi" fiziksel goruntu veren bir olgu mu?

Cunku, kronik agriyi, akut bir agri tabanina dayandirmak ta, aradan gecen zaman acisindan mumkun olmaya bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci;

Bilgiler icin, tesekkurler.

Yalniz, kronik agrinin, en onemli kismi; vucudun hareketlerini onleyici olmasidir. Cunku vucut daha once yaptigi bazi hareketleri artik yapamaz ve yaptiginda buyuk bir agri duyar.

Bu durum, bazan giderek hareketleri daha da kisitlayici icerikte, vucudun diger kesimlerine yayilabilir.

Konunun, kisinin uzerindeki sosyal ve psikolojik etkisi ve hatta baska bir kisiye muhtaclik, isin baska bir yonu.

Ayrica bu "doku zedelenmesi" fiziksel goruntu veren bir olgu mu?

Cunku, kronik agriyi, akut bir agri tabanina dayandirmak ta, aradan gecen zaman acisindan mumkun olmaya bilir.

Kronik ağrı hakkında bir kaç kitap yazabilirsin.

Bu yazdıkların da mümkündür. Olur veya olmaz. Mutlaka olacak ve hareketler kısıtlanacak diye bir kural yok.

Kronik ağrı kişiyi perişan edebilir. Bazı türlerinin tedavisi bile mümkün olmayabilir.

Ayrıca kronik ağrıların duygusal yönü de vardır. Hastayı depresyona sokabilir. İntihara bile zorlayabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğuştan ağrı ve acıya duyarsızlık hastalığı dışında bunun tamamen giderebilecek bir yol yok sanırım. Morfin sinirleri tamamen yok ediyor veya etksizleştiriyor diye biliyorum. Hiçbir ağrı veya acının olmaması mükemmel bir duygu olurdu...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...