Jump to content

"Aklınız Fikriniz Kadın, Seks" Savunması


Recommended Posts

"Aklınız Fikriniz Kadın, Seks"

Müslümanların forumda en sık sarfettiği cümledir, sıkıştığında ateistlere böyle saldırır. Gerçekten de bu forumda sürekli konuşulan konuların başında herhalde "kadın" geliyordur, dolayısıyla da seks. İslam'da kadının yeri yatak odası ve mutfaktır, ekeğine hizmet için vardır, toplumdan izole yaşar, neyi yapıp yapmayacağına onun yerine erkeği ve dini karar vermiştir.

Kur'an'da bir de peygamber vardır ki bu er kişinin bütün yatak odası maceraları aşağı yukarı bilinir, Kur'an adeta onun yatak odasını zenginleştirmek ve fantezisine fantezi katmak için Allah tarafından indiğine inanılan ayetlerle doludur. Küçük çocuklardan yaşlı kadına kadar her yaştan bir sürü karısı, cariyesi, kölesi ve sırada bekleyenleri vardır. Savaşmaları için erkekleri motive etmek için kullandığı yegane araçtır kadın ve seks. Kendisinin statüsü bellidir, o bir peygamberdir ve haliyle kadın edinme konusunda herhangi bir sınırı yoktur ancak saz arkadaşları başta olmak üzere diğer erkekleri de düşünmek zorundadır, onlara da kendisininkine benzer olanaklar sunmuştur. Çok eşlilik caizdir, kadınlar erkeğin malıdır ve kapanın elinde kalmasının yolu bellidir.

Bunca kadına sahip olmak zordur, onları zapetmek zordur, tatmin etmek zordur, bir arada yaşayacakları için çıkacak kargaşayı önlemek zordur.... zor oğlu zordur.

Bu durumda yapılacak şey ortadadır. Kadın örtünüp kapatılıp eve tıkılmalı, gerektiğinde en ağır fiziki şiddet kullanılmalı, erkeğini terketme hakkı ve şansı elinden kökten alınmalı, sosyal yaşamdan tümden koparılmalı ve rekabet her anlamda ortadan kaldırılmalıdır. Kur'an'daki ayetler bu amaca hizmet etmektedir bildiğiniz gibi.

Erkekleri cezalandırmak için bile kullanılan araç kadındır. Kadınına iyi davranmayan, sinirlenip sinirlenip onu boşayan ve bu sayı 3'e erişmiş olan erkek, karısıyla yeniden barışabilmek için onu başka bir erkeğin yatağına uğurlamak, onunla seks yapmasını sağlamak zorundadır.

Sözde bu ceza erkeğe veriliyordur. "Karını aklının estiği gibi boşama, bir kere daha düşün; bak yoksa onu başkalarının yatağına göndermek ve paşa paşa izlemek zorunda kalırsın". Bu yöntemin Türk toplumunda da sıkça kullanıldığını biliyorsunuzdur. Fakat Allah'ı kandırmaya uğraşırlar, kadın az hasarla kurtulsun diye ya civarın delisi, ya da ereksiyon olmasının pek mümkün olmadığını sandıkları bir erkeğimsi (genel olarak ilk ergen veya ergenliğe yakın çocuk) seçilir. İşiniz Allah'a kaldı kısacası...

Evlenmeden önce seks yapan, kocasını başka bir erkekle aldatan ya da aldattığı ileri sürülüp kendini aklayamayan kadınlar toprağa gömülerek taşlanır. İnsanın en temel kendini savunma savunma refleksi elinden alınarak üstelik.. Elleriyle yüzünü kapatamasın diye, eller de toprağa gömülür.

Küçük çocuklarla sevişebilmek için, onların adet olmaların dört gözle beklenir. Bugün Suudi Arabistan'ın evlilik yöneticisi (resmi bir yetkilidir, bir tür bakandır) Dr. Ahmad Al-Mub'i, bir yaşındaki bebekle bile evlenilebileceği ancak onunla yatmak için adet görmesini beklemenin uygun olacağı fetvasını gönül rahatlığıyla verebilmektedir.

Müslüman kişi önce dönecek ve inandığı, inanmakla yetinmeyip ateist forumlarda bile savunmaya kalktığı dinine ve bu dinin pratik edildiği ülkelere dönüp bakacak.

Hiçbir zaman anlayamadığımız, anlasak bile bir türlü kabul edemediğimiz şey, kadınların nasıl olup da bunca açık gerçeğe rağmen bütün bunları savunabildiğidir..

İslam’ın kadını, erkeğinden çok daha fazla bağlıdır dinine, çok daha fazla savunur. Bu durumu Stockholm Sendromu’na benzeten insanların sayısı hayli fazladır ama ben pek öyle düşünmüyorum.

İslam’ın kadını sevilmeye, saygı görmeye, ruhsal ve bedensel tatmine öylesine uzak, ondan öylesine habersizdir ki, bu temel ihtiyaçlarını sadistik bir biçimde tatmin etmenin yolunu böyle bulmuştur. İslam’da seks objesi olmak ve sürekli seksle anılmak onu bir tür tahrik eder.

Bir penise mahkum olup onun etrafında dört dönmek, onun köleliğini seve seve kabul etmek hangi sağlıklı ve onurlu kadının işi olabilir ki...

Zihinsel ve fiziksel tecavüze başkaldırdığı için recmedilen o onurlu kadınlara selam olsun!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 60
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

IFeelGood;

Aslinda "haklilar", cunku ortak nokta kadin ve sex te buyuk bir farkla; onlar bunun ihlalini ve male sovenist savunusunu, tahrikin sebebinin, teshir oldugunu, dini uygulamalara gosterilmeyen "sayginin" ve kisilerin haklarina mudahele eden uygulamalarin "hakli" oldugunu soylerken; insan haklari, evrensel hukuk ve hak ve ozgurlukler ise, bunlarin bir ihlal, suc, zorlama, baski, tahakkum altina almav.s. oldugunu soyluyor.

Ayrica, insan haklarinin konuya bakis ufku tum dunya, farkli toplumlari v.s. iken; muslumanlarin ki, sadece islam ve muslumanlik.

Eee, o kadar fark da olsun, canim. :angry:

Bu fark olmazsa, zaten arada fark kalmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'da amaç kadına hükmetmektir.

Hükmedilen kadın çoğu kere aynı zamanda sahip olunandır.

Kadın hakları da kadına sahip olanlara aittir.

Yani savunulan ne kadındır, ne de kadın hakları.

Savunulan kadının köle olma hakkıdır.

O hakkı kadından kimse alamaz İslam'da.

O hakkın koruyucusu erkektir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

neden kadınlar müslümanlığı savunur hala anlamış değilim kendilerini bu kadar aşağılayan , gerektiğinde dövülmesi gerektiğini uygun gören vs.vs bir dini nasıl olur da savunurlar ?

en başta kadınların karşı çıkması gerekmez mi?

Bunun çok ilginç iki nedeni var...

Kadınlar için öncelik toplumda saygınlık kazanmaktır.

Kadınlar cinsel tacize çok maruz kalırlar ve kalmamak için bazı fedakarlıkları yapmaktan çekinmezler.

Bu iki gerçek bir araya gelince kadın İslam'a sığınmanın bir kurtuluş olduğunu sanar.. Aslında bu sanı bile değildir.

İlginç bir gerçektir.

Ben erkeklerin tacizinden kurtulmak için Müslüman olmayı düşünen ve olan batılı kadınlar biliyorum.

Kapalı kadın kendi İslam toplumunda saygınlık kazanır ve taciz edilmez.

Bu gerçek çeşitli derecelerde Türk Müslüman toplumuna yansır ve Türk Müslüman kadınlarının İslam'ın kölesi olması için yeterli bir nedendir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ris_ez;

Bence sorgulanmasi gereken, kadinlarin bunu savunmasi degil; bir anne olarak nasil ve neden hala bu zihniyeti tasiyan evlat ayrimi ve yetistirmeleri.

Bunun nedeni de, yine inanctadir; yani, kader, alin yazisi v.s. ayrica cok acidir ki, toplumumuzda hala yururlukteki deyimler ve atasozleri vardir.

Erkegin vurdugu yerde gul biter

Saci uzun akli kisa

Kizini dovmeyen, dizini dover

Karnindan sipayi,sirtindan sopayi eksik etmeyeceksin

Kadin erkegin, namusudur

Eti senin, kemigi benim

Aferin, iyi bir ders vermissin

Kadin aklinla, her seye karisma

Kivirtma,dogru yuru, saga/sola bakma acik giyme, catalini kapat v.s.

Oran buran gozukuyor

Tarihsel ve cografi, Boyle soylemlerle yetisen toplumdan, aslinda fazlasini beklemek abes oluyor. Her seyin sonu egitim ve ogretim.

Konunun bu yonu bir tarafa, asil vahim olan bu durumun sosyo-psikolojik etkileri ve yansisi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadınlara hükmetmek tek açıdan kolaydı: Fiziksel...

Dinler erki sağlamak için bunu kullandılar...

Tüm dinler erkek egemendir...

Annelerin bu zihniyette evlât yetiştirmesinde şaşacak bir şey yok, insanlar kendi deneyimlediklerini hayata iki türlü aktarır:

1. Kendilerine yapılan ve beğenmedikleri, mutsuz oldukları şeyi asla yapmayarak...

2. Kendilerine yapılan ve beğenmedikleri, mutsuz oldukları şeyin aynısını yaparak...

Kadın din adına aşağılanırken, bunun aşağılanma olmadığına inandırılır... Koruma olduğuna hattâ...

Toplum düzeni, özellikle gelişmemiş ülkelerde böyle işler...

Yani, konumuz, kadının dünyadaki genel durumu ise, zamanında dinle beslenen erkek egemen bir çok haksızlık çok ileri ülkelerde bile görülür ama konumuz sadece "kadının, kendini aşağılayan dini neden kabul ettiği..."

Bence burada konuşacak olanlar, konuşması gerekenler bir dini kabul eden kadınlar...

Müslüman kadınlar, buyrun sizi dinleyelim:

Nasıl aklınıza yatıyor, kocanın kölesi olmak, gerekirse dövülmek, vs vs?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence burada konuşacak olanlar, konuşması gerekenler bu dini kabul eden kadınlar...

Müslüman kadınlar, buyrun sizi dinleyelim:

Nasıl aklınıza yatıyor, kocanın kölesi olmak, gerekirse dövülmek, vs vs?

Kadın din adına aşağılanırken, bunun aşağılanma olmadığına inandırılır... Koruma olduğuna hattâ...

Kendi soruna kendin cevap vermişsin esron.

Bunun koruma olduğuna inandırıldıkları için,bunun koruma olduğunu söyleyeceklerdir zaten.Allah'ın onları tacizden,haram bakışlardan koruduğunu,iffetinin korunduğunu söyleyecektir.

Geçen gün bir kaç çocuğun oyun oynadığını gördüm.Biraz daha dikkatli baktığımda birisinin kara çarşaf içerisinde olduğunu fark ettim.Siz deyin 7 ben diyim 9 yaşında.Öylece 5 dakika boyunca onu izledim ve aşırı derecede duygulandım.Ağladım neredeyse.

Çok bilgin hoca efendi olacak babası onun hayatını düzene sokmuştur.Onun hayatı belli bir düzende şuan.15 16 yaşında evlenir,eğlenmesi zaten haramdır,bütün gün evi siler,süpürür,yemek yapar.Akşam bir güzel dayağı yer.Kocası atar dölünü üzerine böylece bir günü daha geride bırakmış olur.Böyle anti-sosyal bir hayatın içinde yaşamaya mahkumdurlar.

Müslüman kadınlar böyle bir pisliğin içinde yaşar ve ilginç yönü şudur ki;şikayet etmezler.Nedeni ise;

Kadın din adına aşağılanırken, bunun aşağılanma olmadığına inandırılır... Koruma olduğuna inandırılır...

tarihinde amadd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

IFeelGood;

Aslinda "haklilar", cunku ortak nokta kadin ve sex te buyuk bir farkla; onlar bunun ihlalini ve male sovenist savunusunu, tahrikin sebebinin, teshir oldugunu, dini uygulamalara gosterilmeyen "sayginin" ve kisilerin haklarina mudahele eden uygulamalarin "hakli" oldugunu soylerken; insan haklari, evrensel hukuk ve hak ve ozgurlukler ise, bunlarin bir ihlal, suc, zorlama, baski, tahakkum altina almav.s. oldugunu soyluyor.

Ayrica, insan haklarinin konuya bakis ufku tum dunya, farkli toplumlari v.s. iken; muslumanlarin ki, sadece islam ve muslumanlik.

Eee, o kadar fark da olsun, canim. :angry:

Bu fark olmazsa, zaten arada fark kalmaz.

Biz konuyu neresinden alırsak alalım konu erkeğin keyfine geliyor evrensel-insan. Ortada bir kadın ve seks konusu dönüyor ama kadının adı bile yok ortada.

Kadınların en temel biyolojik hakları gaspedilmiş. Erkeğin tam olarak malı, oyuncağı olmuş. Kendini kirli, tehlikeli, günah aracı bir yaratık olarak kabul ediyor ve zavallı erkeği tahrik etmemek için boylu boyunca tenini örtüyor.

Bu örtünme meselesi bile tek başına korkunç.

İslam kadının bacakları arasında hüküm sürüyor. Namus orada. Üstelik erkeğin, kendi anladığı anlamda namusu bile yok çünkü onu da kadının bacak arasına yüklemiş ve kenara çekilmiş.

Hal böyleyken, biz bunca şeyi görmezden gelip de başka neyini konuşacağız İslam'ın?

Hangi taşı kaldırsan altından kadın korkusu çıkıyor. E normal...

Kadının vücudunu tanımayan, duygularından bihaber, onu sadece boşalma ve çocuk üretme aracı olarak gören adamlar bunlar.

Kadından korkmasın da ne yapsın...

Ben olsam ben de korkardım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

IFeelGood;

Eger kadini bir insan olarak algilasalar, zaten; onu Adem'in kaburga kemiginden yarattirmazlardi.

Allah'a Muhammed'in verdigi anlam ve icerik zaten, tamamen erkek egemen. Dolayisiyle, bu anlam ve icerik, Allah'i da cinsiyet olarak erkek yapiyor.

Ayni, erkeklik, biliyorsun; Meryem'in hamileliginde de gecerli.

Sanki, kadin; erkek icin ve onun emrineamade yaratilmis.

Mesela, bir kisi; kendi kiz kardesine "yan bakan" a efelenirken, kendfi baskasinin kiz kardesine "yan bakmadan" edemez.

Zaten ne dusunup, ne yaptiklarini bir an suzgecten gecirseler, "ben ne yapiyorum, yaw?" sorusu ortaya cikacak, ama; toplumumuzun, kendi dusuncesi olmadigi, her turlu dusuncenin, nesil olarak aktarildigi, yerlesmisligi ve bir emir olarak uygulandigi dusunulurse, ortada islemeyen birbeyin algisindan bahsediyoruz.

Cunku, bunlari ancak kendi akillarinca sorun larak algilayabilirlerse, o zaman bir acaba dogacak. Yoksa agzin ile kus ta tutsan, ortada bir guclu imani bir sahiplenme ve savunu varken, bu beyinlerin islemesi zor, cok zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi soruna kendin cevap vermişsin esron.

Bunun koruma olduğuna inandırıldıkları için,bunun koruma olduğunu söyleyeceklerdir zaten.

..................

Müslüman kadınlar böyle bir pisliğin içinde yaşar ve ilginç yönü şudur ki;şikayet etmezler.

Doğru, koruma olarak inanıp, dışarıya pek şikâyet etmezler ama kendi aralarında konuşurlar biraz...

Ancak:

Her insanla ilgili, istisnasız bir gerçek vardır: Herkes kendisiyle kalır ve konuşur son tahlilde...

Bir çocuk, beş yaşında neden peçelendiğini ve neden herkesin peçelenmediğini kendine sorar son tahlilde...

Bir kadın, vajinası kadar değerli olmadığını, her şeyin vajinası etrafında döndüğünü, insan olarak bir hiç olduğunu düşünür son noktada...

Kendi kendine mutlaka düşünür ve hisseder...

Bir genç kız, evin içinde abisine ya da erkek kardeşine verilen değerin, tanınan ayrıcalıkların ille de farkına varır...

Bu, kaçınılmazdır...

Müslüman kadınlar, zaman zaman "bu nasıl ayet, Allah neden bizden bunu istiyor..." diye hiç mi kendisine sormaz sanıyorsunuz?

Hepsi sorar... Hepsi...

İşte o sorduğu an ve sormaktan vazgeçmeye karar verdiği anda olur ne olursa...

Daha sorduğu an, müthiş bir pislik hisseder... Günahkâr, tehlikede, dışlanmış, ve pis pis çok pis hisseder...

Dünya temizidir oysa soran...

Gerçek pislik, sormaktan vazgeçendedir, ona zorla kabul ettirilen bu zihniyettedir...

Pisliğin nereden geldiğini anlayacak kadar kalamaz o anın içinde...

Ola ki dedim, hani durmadan dürüstlük, samimiyetten falan söz ediyorlar ya... Ola ki birisi çıkar ve burada, yazarak seslendirir düşüncelerini...

Belki...

Kim bilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz burda sinirden konuyu tartışırken olusan haksızlıkdan dolayı kriz geçirelim........... o malların yani alınıp satılan kuma muma haline getirilen kadınların umrunda olmasın .........hatta bize cehennemliklere bak diye acısınlar........... bu nedir ya neresinden tutsan elinde kalıyor ne biçim bir din elle tutulur bir yanı yok 1400 yıldır başa bela .....keşke hristiyan bi memlekette doğsaydım ...gerçi o zaman da hiristiyan olucakdıkya muhtemelen ben bu kadar araştırmazdımda hiristiyan olarak ölürdüm ........bi rahatsızlığı yok ki hiristiyan dininin bu islam tam bir hastalık ........

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Aklınız Fikriniz Kadın, Seks"

Müslümanların forumda en sık sarfettiği cümledir, sıkıştığında ateistlere böyle saldırır. Gerçekten de bu forumda sürekli konuşulan konuların başında herhalde "kadın" geliyordur, dolayısıyla da seks. İslam'da kadının yeri yatak odası ve mutfaktır, ekeğine hizmet için vardır, toplumdan izole yaşar, neyi yapıp yapmayacağına onun yerine erkeği ve dini karar vermiştir.

Kur'an'da bir de peygamber vardır ki bu er kişinin bütün yatak odası maceraları aşağı yukarı bilinir, Kur'an adeta onun yatak odasını zenginleştirmek ve fantezisine fantezi katmak için Allah tarafından indiğine inanılan ayetlerle doludur. Küçük çocuklardan yaşlı kadına kadar her yaştan bir sürü karısı, cariyesi, kölesi ve sırada bekleyenleri vardır. Savaşmaları için erkekleri motive etmek için kullandığı yegane araçtır kadın ve seks. Kendisinin statüsü bellidir, o bir peygamberdir ve haliyle kadın edinme konusunda herhangi bir sınırı yoktur ancak saz arkadaşları başta olmak üzere diğer erkekleri de düşünmek zorundadır, onlara da kendisininkine benzer olanaklar sunmuştur. Çok eşlilik caizdir, kadınlar erkeğin malıdır ve kapanın elinde kalmasının yolu bellidir.

Bunca kadına sahip olmak zordur, onları zapetmek zordur, tatmin etmek zordur, bir arada yaşayacakları için çıkacak kargaşayı önlemek zordur.... zor oğlu zordur.

Bu durumda yapılacak şey ortadadır. Kadın örtünüp kapatılıp eve tıkılmalı, gerektiğinde en ağır fiziki şiddet kullanılmalı, erkeğini terketme hakkı ve şansı elinden kökten alınmalı, sosyal yaşamdan tümden koparılmalı ve rekabet her anlamda ortadan kaldırılmalıdır. Kur'an'daki ayetler bu amaca hizmet etmektedir bildiğiniz gibi.

Erkekleri cezalandırmak için bile kullanılan araç kadındır. Kadınına iyi davranmayan, sinirlenip sinirlenip onu boşayan ve bu sayı 3'e erişmiş olan erkek, karısıyla yeniden barışabilmek için onu başka bir erkeğin yatağına uğurlamak, onunla seks yapmasını sağlamak zorundadır.

Sözde bu ceza erkeğe veriliyordur. "Karını aklının estiği gibi boşama, bir kere daha düşün; bak yoksa onu başkalarının yatağına göndermek ve paşa paşa izlemek zorunda kalırsın". Bu yöntemin Türk toplumunda da sıkça kullanıldığını biliyorsunuzdur. Fakat Allah'ı kandırmaya uğraşırlar, kadın az hasarla kurtulsun diye ya civarın delisi, ya da ereksiyon olmasının pek mümkün olmadığını sandıkları bir erkeğimsi (genel olarak ilk ergen veya ergenliğe yakın çocuk) seçilir. İşiniz Allah'a kaldı kısacası...

Evlenmeden önce seks yapan, kocasını başka bir erkekle aldatan ya da aldattığı ileri sürülüp kendini aklayamayan kadınlar toprağa gömülerek taşlanır. İnsanın en temel kendini savunma savunma refleksi elinden alınarak üstelik.. Elleriyle yüzünü kapatamasın diye, eller de toprağa gömülür.

Küçük çocuklarla sevişebilmek için, onların adet olmaların dört gözle beklenir. Bugün Suudi Arabistan'ın evlilik yöneticisi (resmi bir yetkilidir, bir tür bakandır) Dr. Ahmad Al-Mub'i, bir yaşındaki bebekle bile evlenilebileceği ancak onunla yatmak için adet görmesini beklemenin uygun olacağı fetvasını gönül rahatlığıyla verebilmektedir.

Müslüman kişi önce dönecek ve inandığı, inanmakla yetinmeyip ateist forumlarda bile savunmaya kalktığı dinine ve bu dinin pratik edildiği ülkelere dönüp bakacak.

Hiçbir zaman anlayamadığımız, anlasak bile bir türlü kabul edemediğimiz şey, kadınların nasıl olup da bunca açık gerçeğe rağmen bütün bunları savunabildiğidir..

İslam�ın kadını, erkeğinden çok daha fazla bağlıdır dinine, çok daha fazla savunur. Bu durumu Stockholm Sendromu�na benzeten insanların sayısı hayli fazladır ama ben pek öyle düşünmüyorum.

İslam�ın kadını sevilmeye, saygı görmeye, ruhsal ve bedensel tatmine öylesine uzak, ondan öylesine habersizdir ki, bu temel ihtiyaçlarını sadistik bir biçimde tatmin etmenin yolunu böyle bulmuştur. İslam�da seks objesi olmak ve sürekli seksle anılmak onu bir tür tahrik eder.

Bir penise mahkum olup onun etrafında dört dönmek, onun köleliğini seve seve kabul etmek hangi sağlıklı ve onurlu kadının işi olabilir ki...

Zihinsel ve fiziksel tecavüze başkaldırdığı için recmedilen o onurlu kadınlara selam olsun!

sizde zaten insanın tek eşli olmasını savunmuyormusunuz?diğer yazılarınızdan anladığım kadarıyla size göre şöyle olmalı "evet bir penise mahkum olacak,ama onun kölesi olmayacak".bilmiyorum sizin düşüncelerinizi yansıttımı! ama ben öyle anladım.tek eşlilik,tek penisliliği kabul etmişsiniz zaten.bunu eksi bir durummuş gibi göstermeye ne gerek var.ha tabikide yazının bir çok kısmına katılıyorum ve anlatılmak istenen bambaşka.ben sadece bu kısmına takıldım.şimdi bu duruma bilinç altımı desek!?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapalı kadın kendi İslam toplumunda saygınlık kazanır ve taciz edilmez.

Bundan cok emin degilim, Fatih'de liseye gidip gelirken yanimdaki kapali kiz arkadasima yani daha lise ogrencisi kapali bir kiza her gun atilan seks iceren laflari duysaydiniz siz de sasirirdiniz. Fatih'de oldugunu da vurguluyorum cunku Fatih her zaman dindar inanlarin yasadigi bir yer olmustur, hatta sirf basi kapali oldugu icin o erkekleri daha cok tahrik ettigini dusunurum bazen...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Basliga aynen katiliyorum, eger bir musluman kadina uygulanan yasaklari mantikli olarak dusunse zaten islam'in erkek elinden cikmis ve kadin=seks ve kullanilacak baski altina alinacak, seytani duygulari cagristiran ikinci sinif yaratiklar olarak konumlandirildigini anlardi. Ama sanirim bu baglantiyi kurmak icin bilincin acik ve mantikli calismasi lazim o da dindar insanlarda pek kolay degil, cunku dinlerde sorgulama yoktur, kabuller ve sartsiz kayitsiz inanc vardir...

tarihinde denizbahar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sizde zaten insanın tek eşli olmasını savunmuyormusunuz?diğer yazılarınızdan anladığım kadarıyla size göre şöyle olmalı "evet bir penise mahkum olacak,ama onun kölesi olmayacak".bilmiyorum sizin düşüncelerinizi yansıttımı! ama ben öyle anladım.tek eşlilik,tek penisliliği kabul etmişsiniz zaten.bunu eksi bir durummuş gibi göstermeye ne gerek var.ha tabikide yazının bir çok kısmına katılıyorum ve anlatılmak istenen bambaşka.ben sadece bu kısmına takıldım.şimdi bu duruma bilinç altımı desek!?

Benim tek eşliliği savunmamla burada yazdıklarım arasında bir çelişki yok ki ünal. Bilakis, erkeğin çok eşliliğini eleştiriyorum bu yazıda. İslam'ın çok eşliliği sadece erkek için geçerli biliyorsun. Bir sürü kadın işe yaramaz bir penisin etrafında döner durur, birbirini yer...

Gerçi tek eşli yaşansa da durum bundan pek farklı değil, İslam'da vajinalar ve penisler konuşur ne yazık ki, beyin yoktur. Homo sapien sapien değil de, libidonius filan gibi bir şeydir İslam insanı.

Ayrıca bir erkekle beraber olmak demek onun penisine mahkum olmak demek değildir. Çünkü aynı zamanda kadının da erkekle aynı haklara sahip olması gerektiğini söylüyorum. Kadın erkeğini kendisi seçmeli, istediği zaman vazgeçme hakkı olmalı, kimi istiyorsa onunla beraber olabilmeli vs. diyorum.

İstediğin, sevdiğin, kendi tercih hakkını kullanarak seçtiğin biriyle beraber olmak ona köle olmak demek değildir. Kimse kimsenin malı değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim tek eşliliği savunmamla burada yazdıklarım arasında bir çelişki yok ki ünal. Bilakis, erkeğin çok eşliliğini eleştiriyorum bu yazıda. İslam'ın çok eşliliği sadece erkek için geçerli biliyorsun. Bir sürü kadın işe yaramaz bir penisin etrafında döner durur, birbirini yer...

Gerçi tek eşli yaşansa da durum bundan pek farklı değil, İslam'da vajinalar ve penisler konuşur ne yazık ki, beyin yoktur. Homo sapien sapien değil de, libidonius filan gibi bir şeydir İslam insanı.

Ayrıca bir erkekle beraber olmak demek onun penisine mahkum olmak demek değildir. Çünkü aynı zamanda kadının da erkekle aynı haklara sahip olması gerektiğini söylüyorum. Kadın erkeğini kendisi seçmeli, istediği zaman vazgeçme hakkı olmalı, kimi istiyorsa onunla beraber olabilmeli vs. diyorum.

İstediğin, sevdiğin, kendi tercih hakkını kullanarak seçtiğin biriyle beraber olmak ona köle olmak demek değildir. Kimse kimsenin malı değil.

evet bir erkekle beraber olmak onun penisine mahkum olmak demektir.çünkü erkekler dişilerini kimseyle paylaşmazlar.çünkü dişi,erkeğini kendisi seçer ve seçtiği bu erkeğe kendisine sahip olabilmesi için bir bedel ödetir.bu bedeli ödeyen her erkek dişiyi kendisine ait bir obje olarak görür.eğer seçim,seçilmek noktalarında bedel ödeme kaidesi olmasaydı dediğiniz doğru olurdu.böyle bir sistemde dişi,kendisi için bedel ödeyen erkeğin kölesi olmak durumundan kurtulamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evet bir erkekle beraber olmak onun penisine mahkum olmak demektir.çünkü erkekler dişilerini kimseyle paylaşmazlar.çünkü dişi,erkeğini kendisi seçer ve seçtiği bu erkeğe kendisine sahip olabilmesi için bir bedel ödetir.bu bedeli ödeyen her erkek dişiyi kendisine ait bir obje olarak görür.eğer seçim,seçilmek noktalarında bedel ödeme kaidesi olmasaydı dediğiniz doğru olurdu.böyle bir sistemde dişi,kendisi için bedel ödeyen erkeğin kölesi olmak durumundan kurtulamaz.

konuyla ilgili ben kendi dusuncelerimi belirtmek istiyorum, modern iliskilerde ve akilli kadinlarin iliskilerinde kadinlar da erkeklerini kimseyle paylasmaz, o ya da bu sekilde sadakat karsilikli degilse iliski biter. her kadinin erkeklerin tum sartlarini kabul ederek o cercevede iliski yasadigini dusunmeyin, ayrica aldatma oranlarina bakarsaniz bilinenin tersine kadin ve erkegin aldatma orani %50'dir... ayrica her iliskide karsilikla odenen bedeller vardir, onemli olan bunun dengede olmasi, surekli bir taraf lehine islememesidir, cok eslilikde ya da dinin golgesindeki evliliklerde ise bu mumkun degil, tarti her zaman erkegin tarafina ceker...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...