Jump to content

Polis ve Asker ayrırımı


Recommended Posts

Hatırlarsanız bundan birkaç yıl önce, polis ağır silah kullansın mı? Şeklinde bir yoklama çekilmişti. Ağır silah derken askeri silahlar.

Şimdide deniliyor ki Ordu, PKK ile mücadelede başarılı değildir. Bunun yerine polis timleri görev almalıdır. Halk için ordu ve polis aynı şeyleri ifade ederken; bizi yöneten ve yönlendiren insanlar için ikisi farklı kavramlar olduğu ortada. Ordu da bir çok insanın hapse girdiğini vatandaş olarak gördük. Mahkemelerin işleyişinden anladığımız kadarıyla bu meselenin uzun süreceği görünüyor.

Güvenliğimizi sağlayan güçler, neden ordu ve polis diye ötekileştiriliyor. Polisi ötekileştirmenin altında yatan sebep nedir? Yani polis diye tutuşturdular ve teröristler polise saldırdı. Bu bir hedef gösterme değil midir ki?

Eğer birilerinin orduyu muhafazakarlaştırma gibi bir düşüncesi varsa, bu biraz uzun sürer en az 30-40 yıl.

Bu şunu göstermekte, Ordunun elinde bulundurduğu güce karşı bir güç olsun. Çünkü ordu bize karşı yönlenirse varlığımız tehlikeye girer. Bize karşı yönelmemesi için karşısında ağır silahlı bir polis olsun. Bu poliste bizim desteklediğimiz hükümetin kararlarını uygulasın. Şeklinde bir anlayış var gibi görünüyor. Bu durum ileride ordunun aktif bir vaziyeti olacağını düşündürüyor.

İrticaya karşı ordunun müdahalesi için darbe yapması gerekir. Ancak son 10 yılda bütün tahriklere rağmen, tutuklamalara rağmen, ordu Türkiyedeki demokrasinin işlemesi için darbe yapmadı. Yapmazda. Halk olarak bizde darbe yapmasını istemiyoruz.

Bu durumda Ordunun aktifleşeceği diğer seçenek savaş kalıyor. Yaptığım analize göre birileri türkiyenin kısa vadede bir savaşa gireceğini düşünüyor. Bu savaşta ordu aktif görevde olacağından hamleleri halk neznin de değer görecektir. Bu noktada bu zumre varlığının devamını onu koruyacak bir polis gücü olabileceğini düşünüyor sanırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yıllardır yasalar nedeniyle,

Polis seçilmiş hükümetlerin bakanlığına bağlı kolluk kuvvetleridir.(Vatan savunucusu,güvenlik savunucusu görülmediler,sürekli rüşvetci memur olarak gösterildiler).Postalcı kesim polise hep bu yönden çamur atmayla meşguldü.

TSK ise seçilmiş hükümetlere denk hatta onların üzerinde bir kurum olup her türlü herzeyi yiyebilen denetlenmeyen sorgulanmayan bir kurum olarak bugünlere geldi.Siyasi rol oynamaya ve sürekli siyasi açıklamalar yapma yetkide hissetti kendini.

TSK,MSB 'ye bağlanıp normalleşme olunca ayrım da azalacaktır.

Halk bu normalleşmeyle aslında TSK'nın olması gereken gerçek misyonunu hatırlayacaktır.

tarihinde Galileo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yıllardır yasalar nedeniyle,

Polis seçilmiş hükümetlerin bakanlığına bağlı kolluk kuvvetleridir.(Vatan savunucusu,güvenlik savunucusu görülmediler,sürekli rüşvetci memur olarak gösterildiler).Postalcı kesim polise hep bu yönden çamur atmayla meşguldü.

TSK ise seçilmiş hükümetlere denk hatta onların üzerinde bir kurum olup her türlü herzeyi yiyebilen denetlenmeyen sorgulanmayan bir kurum olarak bugünlere geldi.Siyasi rol oynamaya ve sürekli siyasi açıklamalar yapma yetkide hissetti kendini.

TSK,MSB 'ye bağlanıp normalleşme olunca ayrım da azalacaktır.

Halk bu normalleşmeyle aslında TSK'nın olması gereken gerçek misyonunu hatırlayacaktır.

TSK'nin MSB'ye baglanmasina siz normallesme mi diyorsunuz. Bu olsa olsa TSK'nin sindirilme planlarinin bir parcasi olabilir.

TSK'nin gecmisine bir bakin.

Yukarida belirttiginiz turde siyasi mudaheleleri hangi kosullarda yapmislar?

-Demorasi'nin kendi kendini yok edebilecegi tehlikesi ortaya ciktiginda.

Ulkenin basbakani ulkeye seriat duzeninin gelmesinde bir problem gormuyorsa, TSK'nin mudaheleye hazir olmasi gerektigini dusunmek yanlis olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

TSK'nin MSB'ye baglanmasina siz normallesme mi diyorsunuz. Bu olsa olsa TSK'nin sindirilme planlarinin bir parcasi olabilir.

TSK'nin gecmisine bir bakin.

Yukarida belirttiginiz turde siyasi mudaheleleri hangi kosullarda yapmislar?

-Demorasi'nin kendi kendini yok edebilecegi tehlikesi ortaya ciktiginda.

Ulkenin basbakani ulkeye seriat duzeninin gelmesinde bir problem gormuyorsa, TSK'nin mudaheleye hazir olmasi gerektigini dusunmek yanlis olmaz.

Ordusu MSB'ye bağlı ülkelerin orduları hiçte sindirilmiş gibi durmuyor aksine siyasete bulaşmayıp asli görevlerine yoğunlaşıyorlar.

Oysa TSK'nın geçmişi darbeler,darbe teşebbüsleri ve muhtıralarla doludur.

Ülkeye şeriat filan geldiği de yok.Bırakın artık bu teraneleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ordusu MSB'ye bağlı ülkelerin orduları hiçte sindirilmiş gibi durmuyor aksine siyasete bulaşmayıp asli görevlerine yoğunlaşıyorlar.

Oysa TSK'nın geçmişi darbeler,darbe teşebbüsleri ve muhtıralarla doludur.

Ülkeye şeriat filan geldiği de yok.Bırakın artık bu teraneleri.

Tabi canim oyledir. Bak bakalim RTE'nin cesitli yumurtlamalarina. Bunlari oku ondan sonra karar ver. Turkiye, ordunun halkindan ileri oldugu belki de tek ulkedir. Bu ordu (Ataturk) kadinlara haklarini "zorla" vermistir. Kadinlarimiz da "..biz hak istemiyoruz.....istemiyoruz...." sloganlari ile yollara dusmuslerdir. Bu ulkenin polisi zamaninda "..insan haklari polis dusmani.." yuruyusu yapmistir. O yuzden senin "..efenim baska ulkelerde ordu MSB'ye baglidir, bizde de oyle olmalidir.." argumanin bize bol gelir.

Basta ulkeyi seriat'la yonetmek isteyen bir hukumet oldugu surece, TSK'nin bir darbe plani yapmasi degil yapmamasi suctur.

"Elhamdülillah şeriatçıyız" (21.11.1994 Milliyet)

"Yılbaşına karşıyım" (19.12.1994 Sabah) "

"Ben tekkeye değil dergaha gittim" (22.1.1997 Gözcü)

"Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok" (12.5.1994 Hürriyet)

"İçki yasaklansın" (1.5.1996 Hürriyet)

"İstanbul'u Medine yapacağız" (Akis)

"Bütün okullar İmam Hatip yapılacak" (17.9.1994 Cumhuriyet)

"Sadece imamlar resmi nikah kıysın" (9.5.1995 Milliyet)

"Ben İstanbul'un imamıyım" (8.1.1995 Hürriyet)

"Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız."

"Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz."

"Hem laik, hem müslüman olunmaz. Ya müslüman olacaksın, ya laik. İkisi birarada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi birarada olamaz."

"Referansımız islamdır. Tek hedefimiz islam devletidir."

Oğlunun nikah davetiyesindeki tarih: " 29 Zilkade 1421" (Nikah tarihi olarak Arap takvimindeki tarihi kullanıyor)

"1.5 milyarlık islam alemi, müslüman milletimizin ayağa kalkmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kalkacağız, bu ayaklanma başlayacak."

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koskoca bir yalan, Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır."

"Bir tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye, millet isterse tabii ki gidecek be."

(Danıştay'ın türban kararı konusunda) "Efendi sen kim oluyorsun, buna mecelle (şeriat hukuku) karar verir" (Bir kaç hafta sonra işareti alan şeriatçı bir terörist Danıştay'ı bastı ve türban kararı veren Danıştay üyelerini silahla taradı, Danıştay üyesi bir hakimi öldürdü.)

Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayan yüzlerce atamanın vekaletlerle yürütülmesi konusunda: "Biz hukuka aykırı bir şey yapmıyoruz. Mecelle'de (şeriat hukuku) böyle bir kaide var."

2002 seçimlerinden hemen önce ve Başbakan olunca: " Ben gelişerek değiştim." Başbakanlığının 4. yılında: " Ben hiçbir zaman değişmedim. İslami fikirler değişmez."

Ve henüz 1980'li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk ve Cumhuriyet rejimine karşı etmiş olduğu yemin: "Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma , Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birkaaçşey kaldı sadece aklımda...

Mesela laiklik ile din aynı yerde olmaz cumlesi.

Eger laiklik İzmirdekilerin dillendirdiği uydurmasyon herkesin kendi kafasına göre çevirdiği besmele cekmeyı bile laiklik karşıtı algıladıgı durumsa evet dinle laiklik o zaman aynı yerde durmaz.

Tutturmuslar laiklik elden gidiyor cumleside dogru.Halk isterse kim zorla laik yaşatacak onları?Cumhuriyet ve demokrasiyle nasıl çelişmediğini halka zorla laik yaşamı yaşatmanın bana biri açıklasın güzel bi dille parantez içinde saldırmadan...

Ateist de olsan

"1.5 milyarlık islam alemi, müslüman milletimizin ayağa kalkmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kalkacağız, bu ayaklanma başlayacak."

bu bir insanı neden rahatsız eder? Kalkalım? Hristiyanlar kalktı dunyanın ........ bizde yapalım guclenelım?

Hepsi tektek tartısılır hıcde tehlike yok. Yine felaket tellallıgı yapmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabi canim oyledir. Bak bakalim RTE'nin cesitli yumurtlamalarina. Bunlari oku ondan sonra karar ver. Turkiye, ordunun halkindan ileri oldugu belki de tek ulkedir. Bu ordu (Ataturk) kadinlara haklarini "zorla" vermistir. Kadinlarimiz da "..biz hak istemiyoruz.....istemiyoruz...." sloganlari ile yollara dusmuslerdir. Bu ulkenin polisi zamaninda "..insan haklari polis dusmani.." yuruyusu yapmistir. O yuzden senin "..efenim baska ulkelerde ordu MSB'ye baglidir, bizde de oyle olmalidir.." argumanin bize bol gelir.

Basta ulkeyi seriat'la yonetmek isteyen bir hukumet oldugu surece, TSK'nin bir darbe plani yapmasi degil yapmamasi suctur.

"Elhamdülillah şeriatçıyız" (21.11.1994 Milliyet)

"Yılbaşına karşıyım" (19.12.1994 Sabah) "

"Ben tekkeye değil dergaha gittim" (22.1.1997 Gözcü)

"Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok" (12.5.1994 Hürriyet)

"İçki yasaklansın" (1.5.1996 Hürriyet)

"İstanbul'u Medine yapacağız" (Akis)

"Bütün okullar İmam Hatip yapılacak" (17.9.1994 Cumhuriyet)

"Sadece imamlar resmi nikah kıysın" (9.5.1995 Milliyet)

"Ben İstanbul'un imamıyım" (8.1.1995 Hürriyet)

"Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız."

"Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz."

"Hem laik, hem müslüman olunmaz. Ya müslüman olacaksın, ya laik. İkisi birarada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi birarada olamaz."

"Referansımız islamdır. Tek hedefimiz islam devletidir."

Oğlunun nikah davetiyesindeki tarih: " 29 Zilkade 1421" (Nikah tarihi olarak Arap takvimindeki tarihi kullanıyor)

"1.5 milyarlık islam alemi, müslüman milletimizin ayağa kalkmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kalkacağız, bu ayaklanma başlayacak."

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koskoca bir yalan, Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır."

"Bir tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye, millet isterse tabii ki gidecek be."

(Danıştay'ın türban kararı konusunda) "Efendi sen kim oluyorsun, buna mecelle (şeriat hukuku) karar verir" (Bir kaç hafta sonra işareti alan şeriatçı bir terörist Danıştay'ı bastı ve türban kararı veren Danıştay üyelerini silahla taradı, Danıştay üyesi bir hakimi öldürdü.)

Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayan yüzlerce atamanın vekaletlerle yürütülmesi konusunda: "Biz hukuka aykırı bir şey yapmıyoruz. Mecelle'de (şeriat hukuku) böyle bir kaide var."

2002 seçimlerinden hemen önce ve Başbakan olunca: " Ben gelişerek değiştim." Başbakanlığının 4. yılında: " Ben hiçbir zaman değişmedim. İslami fikirler değişmez."

Ve henüz 1980'li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk ve Cumhuriyet rejimine karşı etmiş olduğu yemin: "Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma , Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim."

Katılmıyorum senin argümanların hiçbir zaman ikna edici olmadı ve olmamıştır.Tayyib'in geçmişine dair video yada laf cımbızlamalarını kendince yorumlaman bu reformun önüne geçmedi ve geçmeyecektir.Kendinize başka argümanlar bulup 9 yıllır süregelen .... kenara bırakma zamanı gelmiştir.

TSK, MSB'ye bağlanacak bu reform TSK'yı sindirme değil asli görevine yoğunlaşmaya yanaşacak.

Onun bunun girdiği sitelere bulaşmayacak fake üyeler üretip senaryolarla vakit kaybetmeyecektir.

Ayrıca bir insanın dinini yaşaması ve dini görüşünü belirtmesi laikliğe aykırı değildir.

tarihinde IFeelGood tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye cumhuriyeti; Daimi varlık üzerine kurulmuştur.

Daimi varlık demek geminin sürekli varlığı ve içine binen hükümet ve halk kitlelerinin değişimi demektir.

Atatürk ve cumhuriyetin kurulumunda, Osmanlının yıkılışından dersler alınmıştır. 2. Abdülhamitin sürgüne gönderilmesiyle Abdülaziz dönemi; İttihat ve terakki gibi Osmanlının öncelikle içten çökertildiğini göstermektedir. Osmanlı iç ve dış mihraklarca yıkılmıştır.

Ayrıca, iman ve ibadet esaslarının çiğnendiği, Yerine sosyal güç aracı olarak islamın kullanılması, devlete karşı güçlerin Lawrance gibi dini kullanmaları sağlayan güçler ortaya çıkarmıştır. Bu sebeple islam, birey vicdanlarını terk etmiş siyasal bir güç yapılmıştır.islam; diyanet gibi, tefsirler gibi, Kuranın türkçeleştirilerek halkın özü anlaması gibi bir takım uygulamalara gidilmiştir. Bu islamın terkedilip siyasal ve tarikatlara bağımlı bir hal almasından yapılmıştır. Buda türkiye cumhuriyetini; Diğer tüm islam nüfuslu ükelere göre daha doğru ve iyi yaşandığı bir yer haline getirmiştir.

Halkın çoğunluğu sunni türk, bu halk içinde alevi, kürt, hristiyan, vb. bir çok din ve ulustan insan var. Bunun oranları seneler içinde de değişebilir.

Özgürlük bir başkasının yaşamını kısıtlamadan yapılan eylemdir. Eğer bir gücün elinde din var ise o dinin kabul etmediği her durum başka bir din-mezhebe sahip insanlar için özgürlüğün kısıtlanmasıdır. Bu sebeple laiklik din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayan değil; Onu tanzim eden. Onu sağlayan bir uygulamadır. Laiklik dayatılan bir ideoloji değildir. Dayatılmayı engelleyen bir sistemdir.

Laiklik, din baronlarının oluşumunu engelleyip dinin halka yayılmasını sağlayan bir süreçtir. İstenmeyen laiklik dayatıldığı için değil din baronlarının ve sömürgecilerinin varlığını tehtid ettiği için istenmemektedir. Kara propagandanın nedeni budur.

Birkaaçşey kaldı sadece aklımda...

Mesela laiklik ile din aynı yerde olmaz cumlesi.

Eger laiklik İzmirdekilerin dillendirdiği uydurmasyon herkesin kendi kafasına göre çevirdiği besmele cekmeyı bile laiklik karşıtı algıladıgı durumsa evet dinle laiklik o zaman aynı yerde durmaz.

Tutturmuslar laiklik elden gidiyor cumleside dogru.Halk isterse kim zorla laik yaşatacak onları?Cumhuriyet ve demokrasiyle nasıl çelişmediğini halka zorla laik yaşamı yaşatmanın bana biri açıklasın güzel bi dille parantez içinde saldırmadan...

Ateist de olsan

"1.5 milyarlık islam alemi, müslüman milletimizin ayağa kalkmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kalkacağız, bu ayaklanma başlayacak."

bu bir insanı neden rahatsız eder? Kalkalım? Hristiyanlar kalktı dunyanın ........ bizde yapalım guclenelım?

Hepsi tektek tartısılır hıcde tehlike yok. Yine felaket tellallıgı yapmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu şunu göstermekte, Ordunun elinde bulundurduğu güce karşı bir güç olsun. Çünkü ordu bize karşı yönlenirse varlığımız tehlikeye girer. Bize karşı yönelmemesi için karşısında ağır silahlı bir polis olsun. Bu poliste bizim desteklediğimiz hükümetin kararlarını uygulasın. Şeklinde bir anlayış var gibi görünüyor. Bu durum ileride ordunun aktif bir vaziyeti olacağını düşündürüyor.

Sevgili osarici; bu taa Özal zamanında dile getirilmiş bir anlayış. ''Polis güçlü olursa ordu darbe yapamaz'' Bunların kafalarına göre siviller her şeyi doğru yapıyordu ancak ordu gelip bozuyordu.

Ordunun kısa vadede gireceği savaş bu zumrenin çıkarlarına ters değil. Ismarlama savaş olur o. Ordu aktifken iç güvenliği de polis sağlar artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye cumhuriyetinde dini ne kadar yanlıs algılayan müslüman varsa onun kat kat daha fazlası laikliği kendi çıkarları dogrultusunda terimleştiren var.

Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması. Dindarların devlete deyim yerinde ise çokmemesi. Dinin devlet değil 'halk' tarafından yaşanması vs.. Dir. Fakat besmele cekildiği zaman şeriat geliyor. Yobaz gerizekalı! sıfatını takan sözde Atatürk'cü kesim cok fazladır. Bu yüzden başkalarını eleştirirken ilk önce bunların düzeltilmesi şarttır. Dışardan baktıgım için bana dahada kolay gelıyo bu olayı gormek.Bu arada yanlıs anlasılabılır okuyanlar tarafından alevide müslümandır.

Laiklik bu devlette dayatılan durumdur.

İlerde birgün halk

biz kral istiyoruz

Yada bizi ordu yönetsin

veya kominizm dese ne yapılacak suriyedekilerin yaptıgı gibi tanklar mı yürüyecek?

Solcular daima bu devlette birşeyleri halka dayatmışlar. Bunun neticesinde sağ ağır basınca bir nevi öc alınırcasına diyim bu olaylar meydana cıktı.

saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gitti asker,geldi polis; olanların özeti bu.

Eskiden asker neyin koruyucusu idiyse, bu gün de polis, bu gün iktidarda olanların koruyucusudur. Polisin ağır silahlarla güçlendirilmeye çalışılması, gerek askeri kesimin, gerekse halkın (uyanıp) duruma müdahale etmesi ihtimali karşısında alınan önlemlerden ibarettir.

Daha demokratik bir ülke olduğumuz ise koca bir yalandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ülkenin polisine zerre güvenmiyorum.Güvenin ötesinde içimde garip bir nefret var.Tandığım polislerin hemen hepsi takiyeci güruhtan.İktidardan aldıkları cesaretle kendilerinde herşeyi yapabilme hakkını buluyorlar.Bir ülkenin polisi ancak bu kadar kültürsüz, görgüsüz ve ayı olabilir.Bu adamların sağlam bir elden geçmesi gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...