ON-LİNE DİNSİZ HAKLARI BİLDİRGESİ................

[cigi 0]

Birisi lafa bakarmis birde adama bakarmis...

...aynanin ne ise yaradigini bilmeden hic görmeden.

Dogu Anadolu'da bir Ana okuluna yeni tayin olmus acemi ögretmenin 2 - 5 yas grubu cocuklara karsi kendisini her konuda tek söz/karar/yönlendirme/uygulama sahibi gibi görmesi ile karsi karsiya bulunmaktayiz...

Var böyle bir kac tane ortalikta gezinip, hoslarina gitmeyen, begenmedikleri yazilarin sahipleri, kisislikleri özel hayatlari ile ugrasip yazarlara kendi düsünceleri yasam felsefeleri dogrultusunda ayar vermeye calisan forum ukelalari...

Ve ayni kral/kraliceler gibi olan edalarini bu baslikta görmekteyiz fakat onca ince espriler uyarilar birisinin kendine gelmesine yardimci olmadigindan bundan sonra anlayacagini bildigim dille elime aynayi alip kafasinin ortasina gecirecegim.

[cigi 0]

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi:

1.Madde:

Türkiye'de herkes eşit koşullar altında eşit muameleye tabi tutulurlar. Çünkü din, inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ya da başka nedenlerle ayrımcılık olursa olsun izin verilmez.

[cigi 0]

Diger iletilerde yazilanlari unutup 42. iletiyi baz alarak tartismaya basliyorum...Tabi gönlü arzu eden olursa.

Türkiye'nin nasil laik anayasasi olmasi gerektigi hakkinda sorular sorulmus, laiklik hakkinda olacak maddelerin yeni hazirlanacak anayasaya ekletilecegine dair söz verilmisti.

Buyrun...

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi:

1.Madde:

Türkiye'de herkes eşit koşullar altında eşit muameleye tabi tutulurlar. Çünkü din, inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ya da başka nedenlerle ayrımcılık olursa izin verilmez.

Dakika bir gol bir.

Anayasanin degismez ilk dört maddesi, yeni yazilan ilk madde ile birlikte cöpe gittiler.

I. Devletin şekli

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. Cumhuriyetin nitelikleri

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan

haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve

sosyal bir hukuk Devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.

Başkenti Ankara’dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

****

Türkiye Cumhuriyeti'nde hic bir hukukcu alintida olan maddeyi birinci madde olarak agizlarina dahi alamazlar.Üstelik ilk madde...

Tekrar altini kalinca cizelim ki neyin yanlis neyin dogru oldugunu okurlar iyice anlasinlar...

Demokratik bir ülkede gercek esit hukuk ve adalet sistemini gercek ateistlerin hazirladiklari hukuk maddeleri temin eder.

Türk hukukculari ne bunu agizlarina alabirler nede Anayasanin ilk dört maddesinin degistirilebilecegini...Cünkü Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün farkliliklara esit olacak sekilde hukuk egitimi verilmemektedir.Kimse kimseyi kandirmaya calismasin.

Henüz diyanetin, dini kanaat önderlerinin, devletin dogmatik egitim ve harcamalarinin kiclarina tekmeyi vuramadik ki bireylerin hak ve özgürlükleri maddelerine gecelim.

Diger bir konu ise A.I.H.M. ne tasinan davalarin hemen hemen %80-85 tersi kararlarla sonuclanmasina ragmen AB ülkeleri bu konuda yani hukukta AB normlarina uyulmasi gerektigine dair T.C. hükümetine yaptirim uygulamamaktadir.Kisaca kapali kapilar ardinda AB ülkeleri ile T.C. arasinda gizli oyunlar cevrilmektedir.

[CANDEMİ 0]

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi:

1.Madde:

Türkiye'de herkes eşit koşullar altında eşit muameleye tabi tutulurlar. Çünkü din, inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ya da başka nedenlerle ayrımcılık olursa olsun izin verilmez.

Cigi, hollanda anayasasının ilk maddesini almışsın iyi güzel,

din, inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ya da herhangi bir başka nedenle ayrımcılığa izin verilmez denmiş, o da güzel.

Şimdi, bu madde ile bizim anayasamızın ilk 3 maddesi neden çelişiyor? Anlatır mısın?

[cigi 0]

Hukuk akil mantik ve ateistlerin isidir...Anlamayanlara anlamalari icin yirtinmaya gerek yok...Anlayanlar gerek görmedikleri icin soru sormadilar.

[CANDEMİ 0]

Trup sıkayım senin hukuk bilgine. Hukuk filan okumamışsın ezberlediğin 3 kelime ile ortalıkta dolanıyorsun.

Anlatamayacağın,derinliğini bilmediğin konulara girme.

Ayrıca senin gibi kurandan başını kaldıramadan ateist olamayan çapsızın tekinin benim ateistliğimi tartışması için çok çalışması lazım çok.

Ağustos 17, 2011 tarihinde CANDEMİ tarafından düzenlendi

[biri 0]

sayın cigi uğraşın ve caban için tesekkürler .....

alanın olmayan bir konuda ahkam kesmektense ......

belkide 100.000 dolar versen alamayacağın hukuk danışmanlığını tepmek nasıl bir akıl mantık işi anlamak cok zor .......

sana tüm dünyada hiç bir yerde olmayacak hukuki bilgi yoksunluğundan söz ediyorum ...bu senin yoksunluğun değil .......

türk atesitlerin hukuk bilgisi yoksunluğudur ....

yoksunluğun iki sağlam ayağı var

1- AİHS VE AİHM kararlarının sözleşme hükmünde olmasından kaynaklanan bilgi yoksunluğu; kısaca AHİM içtihat mahkemesidir, başka bir anlatımla yazılı olan sözleşme hükümleri çercevesinde her yeni sosyal olayla karşılaşıldığında hüküm ihdas ederek kural koyan bir içtihat mahkemesidir. Bu hükümler hem yazılı olan hemde mahkeme içtihatıyla ortaya çıkan kararların çıkardığı kurallar prensipler başbakan erdoğanın yapmayı planladığı anayasasından daha üstündür..Normlar hiyerarşisi vardır ve A.İ.H.M. Karaları İLE A.İ.H.S. maddeleri en üst normlardır.İşin komik tarafı mahkemelerde şu an görevdeki hakim ler savcılar ve avukatlar dahi bu kararları bilmez ....yargılama en üst normlar bilinmeden devam eder ve sonuçlanır ülkemde....o sebeble sana anlattıklarımı 100.000 dolar danışma ücreti versen de satın alamayacağın bilgilerdir o sebeble dikatli oku anlamaya calış eleştirip de gülünç durumlara düşmeye değil sayın cigi ......çünkü bilen ustünde uğraşan çaba veren uzman avukat yok....

2-Emsal kararların olmamasıdır..

...........

Ağustos 17, 2011 tarihinde biri tarafından düzenlendi

[biri 0]

belkide konunun önemini fark eder...... emsal kararlar için yurt dışında olma avantıjınıda kullanarak başvuruda bulunabılırsın ....

bu konuda benim hukuk bilgim ve tecrübemi senin yolunda yolunu aydınlatması için sarf edeceğimden hiç endişen olmasın.......

ama saat ücreti alırım ona göre

[cigi 0]

Demek 100.000 dolar versem hukuk danismanini bulamiyacagim...Cok güzel yahu senelerle carparsak milyoner olmusum haberim yok.

Anayasanin örnek 1.maddesinden pek hoslanilmadi galiba...Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasina ilk madde olabilir mi hic?

Elbette olamaz.!

Kolay gelsin.

[biri 0]

cigi dosdum...

hukuk hukuk dedikleri bir okka kağıttan ibarettir....

keşke yasa yapıcılarında da senin ki gibi yürek olsa .............

keşke o teist ya da ateist yürekler birleşse ve yapsa yasaları....

o yürek çarpıntısı yasaları uygulayanların elleri titrer belki uygulama anında .........

uygulanmasını talep edenler de bir görev adleder yasanın uygulanmasını .................

hukuk okkalık kağıtlardan çıktığında seni arayacaklar cigi............

umarım o zaman hala carpan bir yüreğin olur..................

Ağustos 18, 2011 tarihinde biri tarafından düzenlendi

[Deli Adam 0]

Bildiri iyi hoş da yapılamayacak şeyleri bildiriye sokmanın bir alemi yok.

Kimsenin çocuğa görüş empoze edememesi gibi.

Ortalama bakış açısıyla çocuk ailenin malıdır ve insan güdüleri de sahiplenmeye yöneliktir.

Bu madde için önce aile kavramının tartışılmaya açılması gerekiyor ki bundan da bir sonuç çıkmaz.

Herkes görüş ve düşüncelerini çocuklarına aktarmak isteyecektir.

Ben de isteyeceğim.

Zamanın zorbası Stalin bile aile kurumuna el atmaya çalışmış, ama yok etmeyi bir türlü başaramamıştır.

Kağıtta durup asla olmayacak şeyler yazmanın, hayal görmenin alemi yok.

[Arı Çobanı 0]

insanların hiçbir ayrımcılığa tutulması gerektiği ve tüm ayrımcılıkların bizi yabancılaştırdığını düşünüyorum.

Bu nedenle "lopçu ateist", "babadan kalma ateist", "dişi tırnağı ile ateist", "türk ateistleri", "kürt ateistleri", "çingene ateistleri", "atatürkçü ateistler", "siyasi ateistler"...vb. kategorize etme ve ötekileştirmelerin de bizi burada gereksiz yabancılaştıracağı kanaatindeyim.

cigi'nin tc anayasası 1. maddesi olarak önerdiği "Türkiye'de herkes eşit koşullar altında eşit muameleye tabi tutulurlar. Çünkü din, inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ya da başka nedenlerle ayrımcılık olursa olsun izin verilmez." normu gerçekten çok güzel tebrik ederim. Bu normun dinsiz hakları bildirgesinin başlangıç hükümlerine "amaç" başlığı altında eklenmesini teklif ediyorum. Bu normun yaşama geçirilmesi laikliğin tecellisini de getirecektir. bu nedenle sahip çıkılması gereken var olmayan "laiklik"e sahip çıkılması değil ateist/dinsiz haklarının savunulması/ateizm mücadelesi özelinden doğru her türlü eşitsizlikçiliğe ve ayrımcılığa karşı durmaktır.

biri'nin evrensel hukuk anlayışını ve kazai (yargısal) mücadele ile kazanım elde etme önerilerini destekliyorum. ateistler olarak atesitlerin yasal hak arayışlarına müdahil olmamız gerektiği kanaatindeyim. yalnız retorik olarak; "bilen", "bilmeyen" ayrımı yapılması üretkenliğimizi ve ortaklaşmamızı engelleyecektir. kuran'ın geleneksel mealinde; "hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" denilmektedir. biz ateistler için ise (en azından ben) "bilenle bilmeyen birdir". Keza, bedreddin "önce bilmediğini bileceksin, sonra bilgi her yerden gelir, ben hayatımdaki en önemli öğretiyi bir köpekten öğrenmiştim" demiştir (bknz. bende halimce bedreddinem).

tam 4 gündür izmitte ev arıyorum. çocuğum ilokul 4. sınıfa geçti ve zorunlu din dersi başlayacak. son 4 yıldır kendisi sünnet edilme baskısı ve tehdidi altında. Bugüne kadar boyun eğmedik ama zurnanın zırt dediği yerdeyiz. önce izmitte alevilerin en yoğun olduğu 2 köy tespit ettim. her iki köyde de cami ve imam ile karşılaştım. köyün bir tanesinde ilkokul 3. sınıfa kadarmış 4. sınıftan itibaren ise taşımalı sistemle sunni köylerine gidiyormuş çocukları yani hepsinin çocukları zorunlu din eğitimi alıyor. izmite daha yakın ve daha gelişmiş olan ve 8 yıllık ilköğretim okulu olan da ise merhaba dediğim kişiler "aleyküm selam" diye cevap verenler oldu (hangi dilde selam verilmişse o dilden cevap verilmesinin incelik olduğuna inanıyorum). ev ararken bana yardımcı olmaya çalışan yaşlı bir adama "ne bulursan getiriyorsun" biçiminde kaba davrananlar oldu ve köy müthiş bir biçimde ahır kokuyordu. her yer hayvan bokuydu. yapılan tarımsal yöntemler ise en kaba biçimiyle konvansiyoneldi. aynı zamanda dernek başkanı olan muhtara zorunlu din dersi aldırmak istemediğimi söylediğimde ise "öğrensin ne olacak biz burada kuran kursu da açtık" cevabı vermesi son nokta oldu ve alevi köylerinden umudumu tamamen yitirmiş olarak ayrıldım. ateist bir aile için hele de ekonomik imkanları zayıf ise bu ülkede yenilgiden başka şey yok. boyun eğmek çok zor. çıkış yolu yok. dinsiz hakları bildirgesi, şehirden uzakta köy inşa etme gibi projeleri bu yüzden önemli görüyorum.

hey! tc laiktir diyenler, savunulması gereken bir laiklik varolduğunu zannedenler okuyormusunuz.

[biri 0]

bakın babadan kalma hazırlopçu ateist çok önemli bir kavram ....

aynı şekilde alevilikde öle bence hazırlopçulukdur............ öle arastırma vs ile dine sünniliğe karşı akılla bilimle bir tepki koymak yol ayırmak değildir...babam alevi ee bende oleyim işde peki nedir alevilik ...ne bileyim ......

bir ateistin aleviler arasında varlığını sürdürme çabası beyhudedir.....boşdur gelişim asla geriye çevrilmez adamların gelişmişlikde sünnilerden farkı yok dedimya hazır lop dededen gelme bir seçim ......belkide sünnilerin sistematik bir baskısına çok daha fazla maruz kalınacakdır....daha zor olacakdır işler...işde ateist olduğun için ötekileştirilirken birde alevilere yapılan baskı ve ötekileştirmeler ile uraş dur neyse çözüm değildiir.

peki çözüm ne çıkış yolu ne

boyun eğip sünnet se sünnet oruç sa oruç cenaze namazı ise cenaze namazımı diyecez

yoksa böle hayatın diyip olmassa nolur böle hayat diyip herşeyden vaz mı gececez?

ben su yolu secdım arkadaslar cenaze namazlarını kılmıyorum rituellerınden kacınıyorum .....

oruc tutmuyor sorana da sacma işlerle urasmıorum dıorum.......

sonuç nedir analatayım....

dinci gerici müvekkilerim beni terk ediyorlar,ekonomik kaynaklarım kuruyor ..şirketler bir bir uzaklaşıyor.....

bende onlardan uzaklaşıyorum sonu nereye varır diye düşünmek istemiyorum.......

sanki içimde bir ses diyor ki o sesin yüzünden basıma ne geldiyse geldi de aslinda neyse dior ki;

böle devam nolursa olsun esenliğin yolu bu,...... seni mutsuz edecek olan bağların kopuyor yalnızlaşıorsun..evet ama doğrusu bu devam........

bilmiorum doğrusu ne

doğru yanlış umrumda da değil

bakın ben böle zamanlarda hep şunu derim bizim bu gercilerle bir arada yaşama sansımız yok...

dünyanın en süper anayasasını da getirsek .......

azımızla kus da tutsak ..........................

olmaz bunlarla bir arada yasanmaz ...............

Ağustos 19, 2011 tarihinde biri tarafından düzenlendi

[cigi 0]

Yurtsever yüreklerimiz hala carptigi gibi gercek dogrularin altlarini cizmeye calismakta her firsatta konusmaktayiz.

Mücadele azmini ara sira yitirsek de bazi kardeslerimiz elimizden tutup tekrar ayaga kaldirmaktalar.

Yazdigim ilk anayasa maddesi ve laiklik hakkinda olan düsüncelerimize Türkiye'nin emekli olmus hukukculari karsi cikmamakta fakat cok zor hatta imkansiz oldugunun altini cizmekteler.

Dolayisi ile bütün farkliklarin esit olacagi sistemi cok iyi bilmekteyiz.

Dakika bir gol bir.

Anayasanin degismez ilk dört madddesi ilk madde ile birlikte cöpe gittiler.

I. Devletin şekli

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Neden cöpe gittiklerini biri arkadasim sen anlamaktasin fakat ortalikta trollük yapip basliklarin gidisatini degistirmeye calisanlar oldugu icin diger okurlari göz ardi edemeyiz.

Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir ama nasil bir Cumhuriyettir?Örnegin yakinda "Türkiye Nur Islam Cumhuriyeti" de olabilir.

Böyle abuk subuk neresinden tutulursa oraya dogru cekilen kaygan ifadelerin hukukta olmamasi gerekir.

Yanlis mi?

Bireylerin esit haklarini gözeten anayasa, muglak ve oynak ifadelerle farkli anlamalara tartismalara acik olacak sekilde ifadeler olamaz.!

Dolayisi ile ikinci madde de cöpü boylamistir.

Gelelim ücüncü maddeye...

Istiklal marsinin sözleri sadece hanefi müslümanlara hitab ettigi icin onlarin istiklal marsidir...Benim ulusal marsim olamaz ve degildir.Keza müslüman ve hanefi mezhebine mesup olmayan diger yurttaslarin ulusal marsi degildir.

Dogal bir afetle karsi karsiya kalan Ankara yerle bir olursa koskoca Türkiye baskentsiz mi kalacak? Veya bir ülke zamanin ve olaylarin sartlarina göre baskentini degistiremez mi?

Yahu bunlari yazanlar bireylerin esit hak ve özgürlüklerini savunabilen hukukcu filan degil, cikar pesinde kosan yönetim yalakasi soytarilardir.

Dün öyle idi, bu günde degisecek bir sey olmayacak...Kimin tutugu takim yönetimin basina gecmisse onun borusu ötmüstür ve öyle olmaya devam edecektir.

Örnek olarak yazilmis birinci maddeyle birlikte pesinden gelecek bireylerin esit hak ve özgürlüklerini devlete karsi koruma altina alacak diger maddeler olmadan bir ülke laiklige ve bagimsiz yargiya gecis yapamaz.

Türkiye'de tv programlarinda konusan anayasa profesörlerine ilk maddeyi ve laikligin olmazsa olmazlarini sorup durmaktayiz ama maalesef yanit verememektedirler.

Iste bu baglamda gercek yurtseverlik ve idealistligin ne oldugu ortaya cikmaktadir.

Ağustos 19, 2011 tarihinde cigi tarafından düzenlendi

[muslumbaba 0]

Nüfus cüzdanlarında "Din" hanesi türünde ibareler bulunamaz.

Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumların giderleri halkın vergilerinden sağlanmaz.

Hiçbir kimse dindarlığından dolayı kendine menfaat sağlayamaz aynı şekilde hiçbir kimse de dinsizliğinden dolayı tacize ve saldırıya uğrayamaz.

[Ateist Bakis 0]

Herkes buraya bir hak bildirgesi, maddeler sıralamaya çalışıyor.

Bu sıraladıkları bildirge ve maddelerin kökenleri kanla tecrübe edilmiş, savaşarak kazanılmış deneyimler.

Bir kanun, hak bildirgesi koymanın savaşmaktan başka yolu yoktur.

Bu ülkede senin, benim, onun gibilerin vergileri zorla alınıp Diyanet adında bir yeri ayakta tutmak için harcanıyorsa, insanlar bunu yapabiliyorsa, demekki savaşmışlar.

Vergilerden diyanete para aktarılması için birilerinin kafalarını ezmişler, kan dökmüşler.

Din hanesinin yazılması, okullarda öğretilmesi vs hep bir mücadele ile elde edilmiş.

Karşı taraf kelle uçurmuş bunları yapabilmek için.

Bunların ortadan kalkması için çiçekle, böcekle, aşk sözleriyle, gülücüklerle ifadeler yeterli mi olur sanıyorsunuz?

[IFeelGood 0]

bakın babadan kalma hazırlopçu ateist çok önemli bir kavram ....

Babadan kalma hazırlopçu ateist de ne demek?

Ben öyle bir ateistim mesela. Bu forumda da benim gibi dinsiz ailede büyümüş bir sürü ateist var. Çocuklarımız da, veya kendi adıma konuşursam benim çocuğum da öyle büyüdü, büyüyor. Değersiz mi olacak şimdi?

Tam da tersi. Bu toplumda dinsiz çocuk büyütmek de dinsiz ailede büyümek de daha zordur. Daha çocukluktan itibaren saçma salak şeylerin size zorla empoze edildiğini görmek, hiç de kolay katlanılır bir şey değildir. Kimselere derdinizi anlatamaz, düşüncelerinizi genel olarak kendinize saklar, toplumla büyük bir zıtlık yaşadığınızı görürsünüz.

Bu hem çok zevkli ve güç veren bir şeydir, hem de acı.. Gerçekleri net olarak bilen bir çocuğa/gence, 12 yıl boyu okulda zorunlu olarak din eğitimi veriyorlar bu ülkede.

Ne olmalı yani..

Biz çocukları iyice bir dine bulayıp dinle büyütelim, kandıralım bir güzel, ondan sonra kendileri sorgulasın, araştırsın ve doğruyu bulsun deyip kenardan izleyelim..

Neymiş?

Değerli ateistler olsunlarmış, öyle hazıra konmasınlarmış..

E o zaman bütün bilimsel bilgileri de kenara köşeye saklayalım ki hepsini yeni baştan keşfetsinler...

Manyak mıyız biz?

Ne kadar çok hazırlopçu ateist olursak, hazırlopçu ateist sayısı ne kadar çoğalırsa o kadar iyi. Doğal olan bu çünkü.

Bu, insanların çocuklarını gerçeklerle büyütmeye başladıklarını gösteren durumun ta kendisidir.

[cigi 0]

Dinlerin dogmalarin olmadiklari bir cografyada dogup büyümek kadar keyifli bir yasam olabilir mi?

Bence Aziz Nesin hic ölmemesi gereken bir insan olmaliydi.

En azindan hic bir halttan anlamayan insanlarin fakat genelinin profesörler gibi olan kuru sıkı üfürük söylemlerine davranislarina hareketlerine öfkelenmez, katila katila gülüp eglenirdik.

Hukuk konusunda yüksek irtifada 11.000 fitte ucanlar icin, laik bir ülkede olmasi gereken anayasanin örnek 1. maddesini yazdik eşekten düsmüse dönüldü, yaradana tanrilara siginilmaya baslanildi...

Yahu hani ateisttik, online haklar bildirgesi filan...

Ne oldu birden gümbedenek?

[Arı Çobanı 0]

“Tuzla’da ölen işçilerle” dini gurupların hiç birisi ilgilenmez.

[Arı Çobanı 0]

birinci tekil şahıs dinsiz hakları mücadelesi ile o diğer bildirilerin bi farkı yok bütünün parçaları