Jump to content

NEDEN HÜMANİST DEĞİLİM !


Recommended Posts

Şimdi de tıb bilimini ötenaziye indirgemiş. Tıp bilimine ötenaziyi ilave edince daha çağdaş olurmuş?

Yaw bu konuyu da tartıştık.

Adam öldürmeye ne kadar meraklısın?

Savaşlarda da adam öldürmek yasal.

ABD dünyanın dört bir yerinde savaşıyor. Git katıl ordusuna, ister düşman kabul ettiklerini öldür, ister iyileşme umudu kalmamışları.

Başka ne desem bilmem ki.

Ha şu komünistlik meselesi var.

Yaw senin sosyal demokratlığın ne ise, benim komünistliğim de o. Sen sosyal demokrasiyi toplum sağlığı ve esenliği için, uygun görüyorsun, ben komünizmi. Sen insanın insanı sömürmesini, haksız kazanç elde etmesini doğal görüyorsun ben eşitliği, yardımlaşmayı, dayanışmayı vs. Bu tür beklentilerin doğruluğunu, yanlışlığını, uygulanabilirliğini zaman gösterir. Teoride ben, pratikte şimdilik sen haklı görünüyorsun. Ama insanoğlu her konuda teorik doğrularını pratik etme başarısını şimdiye kadar göstermiştir. Bundan sonra da göstermemesi için bir neden yoktur.

Ha bir de şu akıl meselesi var.

He vallah, aklımız sırtımızda yük. Bir gün başımızı yiyecek. Ne yapsak acaba, en iyisi akılsızlık mı ne?

Sevgiler.

Bilimi kim ötenaziye indirgiyor.

Çok komiksin sevgili Drekinci. Ama nedense gülemiyorum sana..

Tıbba ötenaziyi eklersen onu ilerletmiş ve çağdaşlaştırmış olursun.

Bir hasta inanılmaz ağrılar içinde yaşamaya zorlanıyor ve tıp onun ağrılarını ve çektiği ızdırabı gideremiyor.

Hasta ölmek istiyor ve sen ona hayır, böyle yaşamalı ve normal zamanında ölmelisin diyebiliyorsun.

Sende vicdan var mı?

Ne hakkın var hastanın bu şekilde ölmesini istemede.

Ölüme hasta karar veriyor.

Neyse ki senin vicdansızlığına karşı bir sürü ülkede tıp çok daha insancıl.

ABD'nin bazı eyaletlerinde, Holanda ve İsviçrede uygulanıyor ötenazi. Başarı ile hem de..

Senin gibi geri kafalı doktorların bunu kabul etmesi çok zor..

Bir de ben hümanistim diyorsun.

Ötenazinin ne olduğunu gerçekten bildiğini de sanmıyorum.

Sen onu hastaları öldürmek olarak düşünüyorsun..

Öyle olmadığını bilmen lazım. Ama bilmezden geliyorsun.

Sen şimdi benim savaşları desteklediğimi mi ileri sürüyorsun?

Komiksin dedim ama sen saçmalıyorsun.

Senin komünizmin sana elbette. Kimse olmamanı telkin etmiyor.

Ama senin için komünizm hümanizması var.. O da Marx'ın hümanizması gibi bir şey..

Marx temel olarak insan haklarına bile karşı.

Sen de öylesin..

İnsanların en temel hakları gasbediyorsun. Onların gerektiğinde ölme hakkını ellerinde alıyorsun.

Nasıl bir ateistsin sen?

İnsanların acı ve ızdırap çekerek ölmelerine nasıl karar verebiliyorsun?

O kararı neden acı ve ızdırap çekenlere terketmiyorsun benim gibi.. Benim gibi düşünen binlerce doktor gibi..

Neyse.. Sen istediğin gibi düşün ve inan..

O bizi hiç ilgilendirmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 275
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Neden humanist değilim ?

soruyu okuyana göre, farklı önyargılara dayanabilir bu soru tabi.

sanki humanist olmalıymışız da, bir tabu'ya muhalif oluyormuşuz gibi.

sanki humanist olmayışımızın altında

başka bir hedef, başka bir dayanak, gizli bir plan varmış gibi..

Oysa benim humanist olmayışımın nedenini, ilk kez düşündürdü bana bu soru..

daha önce hiç, "neden humanist değilim" diye düşünmemiştim mesela ben..

yukarda yeterince farklı görüşlerden

yeterince farklı "humanizm tanımı" okuduğunuzu varsayarak,

yeniden bir tanım eklemenin çok da gerekli olmadığını düşünüyorum..

Çoğumuz aşağı-yukarı biliyoruz humanizm nedir, ne değildir..

yukarda okuduklarıma bakarak, söyleyebileceğim tek şey:

gözden kaçan yönüdür humanizmin..

nedir bu gözden kaçan, görülmek istenmeyen yönü humanizmin ?

humanizm'den benim anladığım çok şey var elbet,

ama kısaca, "iç disiplin" diyorum ben buna..

bu iç disiplinin (humanizmin) görülmek istenmeyen yönü ise siyasi yönüdür tabiki..

humanizm, ortaya atıldığı çağlardan 16.yy'a kadar türlü siyasi akımların,

çaldıkları minareler için hazırlıadıkları bir kılıftı..

16.yy ve sonrasında Cicero ve Hegel sayesinde ise,

artık mutlak tarafı belli oldu humanizmin..

siyasi ve felsefi tarihin kesiştiği noktalarda,

daha çok sol'un sahip çıktığı humanist görüşler,

zamanla tüm dünyaya hakim oldu.. hatta birleşmiş milletlere bile..

yani bugün için, humanizmin sağ'ı sol'u yada sığ'ı kalmadı..

birleşmiş milletlerin hazırlattığı, insan hakları evrensel bildirgesi diye bir metin var..

çoğumuz bu metni biliriz

ve bazılarımız -malesef- dinleri eleştirirken de bu metni ölçüt alırız..

"pek humanist" bir metin olan bu bildirge,

humanist olmayan ben gibilerin bakış açısında ise siyasi bir doktrin'den ibarettir..

kendilerine birleşmiş milletler diyen

fakat milletlerin değil devletlerin ortak çıkarlarını gözeten

aslında birleşmiş devletlerden ibaret olan bir otorite çıkmıştır ortaya,

ve demiştirki "insan şudur, ve şunlar şunlar ve bunlar insan haklarıdır"

kendi doğasının bilincinde olmayan ve boşluğa düşmüş bi sürü insanın,

düştüğü derin denizde, sarıldığı yılan da,

işte bu birleşmiş devletlerin hazırlattığı, siyasi doktrin haline gelen, insan hakları yalanıdır..

insan hakları neden yalandır ?

şeklinde soranlara, bunun farklı bir siyasi konu olacağını hatırlatmak gerekir..

meraklısı olursa onu da bilahare tartışmaya her zaman hazırım..

konuya (humanizme) dönecek olursak:

-evrim, gelişim, ilerleme, dönüşüm, mutasyon, kaos vb gibi

doğal ve bilimsel sürecin önündeki en ciddi engellerden biri olduğu için humanist değilim.

-humanist olduğunu iddia edenlerin; mevcut düzenin lehine,

insanların duygularını sömürmeyi kendine bir görev bildiği için humanist değilim.

-humanizm silahını, teistlerin, dogmatiklerin, deistlerin, tabucuların,

insansever romantiklerin, siyasilerin, politiklerin vb. ustalıkla kullandığının farkında olduğum için humanist değilim

-insanı, aşılması gereken bir canlı türü olarak algıladığım için ve türümün sonsuza dek insan kalmayacağını bildiğim için humanist değilim

-evrim sürecinin sona erdiğine, insanın artık başka bir insanımsı türe evrilemeyeceğine dair hiçbir işaret görmediğim için humanist değilim

-herhangi bir bilinçsiz kaplan, neden kaplanist değilse, bende o yüzden humanist değilim

-humanistler, insanın geldiği mevcut bilinç ve farkındalık düzeyini,

evrimin son halkasındaki insan türü sandığı için humanist değilim

-humanizm, dogmalar, dinler ve siyaset tarafından, insanı kullanılmaya müsait,

manipüle edilmeye elverişli hale getirdiği için humanist değilim

-insana zararlı, bulaşıcı bir hastalık olduğu için humanist değilim

bu yukarda saydıklarım: neden humanist olmadığımı kendime sorduğumda,

aklıma gelen başlıca cevaplardan bazıları sadece..

elbet başka cevaplarda verebilirim neden humanist olmadığıma..

kanımca humanizm,

otorite ve otoritelerin,

devletler ve medya aracılığıyla,

insanları endirekt olarak zehirlediği bir araçtır..

bizde ve insan doğasında, her zehirin panzehiri mevcuttur..

sadece onu bulup çıkarmak gerekir..

adımızı faşist mi koyacaklar, hayvanmı koyacaklar,

dürtülerine yenik düşen canlılarla bir mi tutacaklar bizi,

orası ayrı bir konu..

insan; kendini, türünü aşmayı gözealacak cesareti gösteremedikten sonra,

insan kalsa nolur kalmasa nolur ?

(fırsat/zaman bulduğumda:

devam edecek)

tarihinde murattlv tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Drekinci

Sen daha çok saldırarak savını savunuyorsun.

Kendi savlarını neden savunmuyorsun.

Ötenaziyi reddediyorsun.

Bunu anlayabilirim. Binlerce doktor ötenaziyi reddediyor.

İlginç olarak çoğunun reddetme nedeni dinsel..

Senin dinle hiç alakan yok. Sen bir ateistsin.

Bize ötenaziyi neden reddettiğini açıklayabilir misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye doktorlari canli bedenler üzerinde kasap gibi deneme yanilma yaparak tecrübelerini arttirdiklari icin geneli hastalara karsi duyarsizlasmislardir.

Bebeklerin cocuklarin hastaliklarinda aninda tomarla antibiyotik ilaclar yazip gönderebilecek zihniyete sahip doktorlardir.

Gelin görünki bu zihniyete sahip doktorlar ötenaziye karsi cikarlar...

Heyhaat ne büyük celiskidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Drekinci

Sen daha çok saldırarak savını savunuyorsun.

Kendi savlarını neden savunmuyorsun.

Ötenaziyi reddediyorsun.

Bunu anlayabilirim. Binlerce doktor ötenaziyi reddediyor.

İlginç olarak çoğunun reddetme nedeni dinsel..

Senin dinle hiç alakan yok. Sen bir ateistsin.

Bize ötenaziyi neden reddettiğini açıklayabilir misin?

Sevgili hacı,

ötenazi konusunu kendi başlığında tartışmıştık. Ama unuttuysan tekrar edeyim.

Birinci nedenim. Tam da ateist olduğum için karşıyım. Çünkü evrende anlam diye bir şey varsa, Yaşamın ta kendisidir. Ölüm bütün değerlerin, anlamın yok oluşudur. Ve en izdıraplı yaşam bile ölümden değerlidir.

İkincisi, acı ve izdirap dediğin şey göreceli bir duygudur. İnsan iyi motive edilirse en korkunç acıların bile üstesinden gelir.

Üçüncüsü ölümün geri dönüşü yoktur. Her an her hasta için bir kurtuluş, bir şifa imkanı ortaya çıkabilir.

Dördüncüsü, artık günümüzde en korkunç ağrıların bile üstesinden gelinebiliyor. Ağrı taşıyan sinirler kesilebilir, ilaçlarla bloke edilebilir.

Beşincisi, ölümü isteyen hasta, bedenen hasta olduğu gibi ruhen de hasta sayılır, Pek çok ağır depresyonlarda ölüm arzu edilir.

Sonuncusu, bir doktor olarak ölüm değil, şifa dağıtmak ve şifa bulmak ile görevliyiz. Ölümü "makul", "insancıl" vs göstermek, bu "makul ve insancıl" nedenlerle ölmek isteyen birine "yardım" etmek isteyeni de hasta kabul etmek gerekir. Hatta suç olarak kabul etmek gerek. Sen kim oluyorsun da birilerinin ölmesine yardımcı oluyorsun? Öldürerek yardımcı mı olunurmuş? Müslüman ateist esprisi gibi.

Hasta izdirap çekiyormuş da, Kurtuluş umudu yokmuş da, hasta ölmek istiyormuş da, yardımcı olmak gerekiyormuş da, yardım etmeyen vicdansızmış da!

Geç bunları hacı geç.

Bence ötenazi yapan doktor. Vicdansızdır. Yaşamın değerini bilmiyordur.

Ölüm kurtuluş değil? Tam tersi ölümü kurtuluş olarak gören dini görüşlerdir.

Ateizmde ölümden öte bir şey yok.

Ve son olarak şuna da inanıyorum. İnsan ciddi olarak ölümü arzu ederse, birilerinin yardımı olmadan kendini öldürebilir, kalbini durdurabilir, bilincini sıfırlayabilir. Ne diye vicdansız bir doktora veya insana ihtiyaç duysun.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı,

ötenazi konusunu kendi başlığında tartışmıştık. Ama unuttuysan tekrar edeyim.

Birinci nedenim. Tam da ateist olduğum için karşıyım. Çünkü evrende anlam diye bir şey varsa, Yaşamın ta kendisidir. Ölüm bütün değerlerin, anlamın yok oluşudur. Ve en izdıraplı yaşam bile ölümden değerlidir.

İkincisi, acı ve izdirap dediğin şey göreceli bir duygudur. İnsan iyi motive edilirse en korkunç acıların bile üstesinden gelir.

Üçüncüsü ölümün geri dönüşü yoktur. Her an her hasta için bir kurtuluş, bir şifa imkanı ortaya çıkabilir.

Dördüncüsü, artık günümüzde en korkunç ağrıların bile üstesinden gelinebiliyor. Ağrı taşıyan sinirler kesilebilir, ilaçlarla bloke edilebilir.

Beşincisi, ölümü isteyen hasta, bedenen hasta olduğu gibi ruhen de hasta sayılır, Pek çok ağır depresyonlarda ölüm arzu edilir.

Sonuncusu, bir doktor olarak ölüm değil, şifa dağıtmak ve şifa bulmak ile görevliyiz. Ölümü "makul", "insancıl" vs göstermek, bu "makul ve insancıl" nedenlerle ölmek isteyen birine "yardım" etmek isteyeni de hasta kabul etmek gerekir. Hatta suç olarak kabul etmek gerek. Sen kim oluyorsun da birilerinin ölmesine yardımcı oluyorsun? Öldürerek yardımcı mı olunurmuş? Müslüman ateist esprisi gibi.

Hasta izdirap çekiyormuş da, Kurtuluş umudu yokmuş da, hasta ölmek istiyormuş da, yardımcı olmak gerekiyormuş da, yardım etmeyen vicdansızmış da!

Geç bunları hacı geç.

Bence ötenazi yapan doktor. Vicdansızdır. Yaşamın değerini bilmiyordur.

Ölüm kurtuluş değil? Tam tersi ölümü kurtuluş olarak gören dini görüşlerdir.

Ateizmde ölümden öte bir şey yok.

Ve son olarak şuna da inanıyorum. İnsan ciddi olarak ölümü arzu ederse, birilerinin yardımı olmadan kendini öldürebilir, kalbini durdurabilir, bilincini sıfırlayabilir. Ne diye vicdansız bir doktora veya insana ihtiyaç duysun.

Sevgiler.

Bu yazı sana ait ise sen ötenaziyi bilmiyorsun sevgili Drekinci...

Ötenazi hakkında en ufak bir nosyonun yok.

Daha da ötesi sen ızdırap ve ağrının, umutsuzluk ve çaresizliğin de ne olduğunu bilmiyorsun.

Seni eğitmek isterdim ama bunun da mümkün olacağını sanmıyorum.

Çünkü bunlara inanan bir doktoru eğitmek mümkün değildir.

Sen bu inançlarınla öleceksin. Umarım mutlu yaşar, ağrı ve ızdırap çekmeden ölürsün.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence ötenazi yapan doktor. Vicdansızdır. Yaşamın değerini bilmiyordur.

Ölüm kurtuluş değil? Tam tersi ölümü kurtuluş olarak gören dini görüşlerdir.

Ateizmde ölümden öte bir şey yok.

Vicdan mı ?

Vicdan nedir drekinci?

yaşamın değeri mi ?

Yaşam nedir drekinci?

size soruldu mu hiç doğmadan önce: "yaşam diye birşey var, istiyormusun" diye?

sorulmadığını biliyorsak, bunu hediye yada fırsat gibi mi kabul etmeliyiz?

Vicdan mıdır mesela, insanların sokağa çıkıp birbirini öldürmemesinin nedeni ?

yada vicdansızmıdır tüm katiller ?

vicdansız doktor da neyin nesi?

hipokrat adlı zat-ı muhterem, kendi bilgisini humanizme kanalize etti diye,

kendisinden sonra gelen bütün insanlık ve bilimi de peşinden mi sürüklemelidir ?

yukarda bahsettiğim:

humanizm'in, insanları kullanıma elverişli hale getirmesi,

duyguları manipüle etmesi budur zaten..

vicdan tanrısı "vicdanaopulos" size akıl fikir ve vicdan ihsan eylesin drekinci..

iyi niyetli temennim sadece bu benden size..

Ateizmde ölümden öte birşey mi olmalıdır -ki yok diyorsunuz ?

ölümden öte'den kastınız nedir ?

ölümün, ateizmle ilişkisi/alakası var mıdır? varsa nedir ?

siz "vicdan" deyince drekinci;

her nedense benim aklıma aşağıdaki satırlar geldi..

onu da paylaşmak istedim sadece..

Bu kitap en azlarındır.

Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha.

Onlar, benim Zerdüşt'ümü anlayanlar olacaklar:

kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki?

Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.

Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, —bunları pek iyi bilirim.

Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için,

düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin.

Dağlarda yaşamaya, alışkın olması gerekir—

çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeğe.

Aldırmaz olmuş olması gerekir, hiç sormaması gerekir,

doğruluk yararlı mıdır diye, bir kötü kader olup çıkar mı diye...

Bugün kimsenin sorma yürekliliğini göstermediği sorulara

sertliğin verdiği yatkınlık; yasaklanmış olana yüreklilik;

labirente önceden-belirlenmişlik.

Yedi yalnızlıkta edinilmiş bir deneyim. Yeni bir müzik için yeni kulaklar.

En uzaklar için yeni gözler.

Şimdiye dek sağır kalınmış doğrular için yenibir vicdan.

Ve yüce üslubun iktisat istemi: gücünü, heyecanlanmalarını derli-toplu tutmak...

Kendi kendine saygı; kendi kendine sevgi;

kendikendisi karşısında koşulsuz bir özgürlük...

İşte! Bunlardır benim okurlarım ancak, benim sahici okurlarım,

benim önceden belirlenmiş okurlarım:

geri kalan neye yarar ki —gerikalan, insanlıktır yalnızca.—

Kişinin, gücüyle, ruhunun yüksekliğiyle,

insanlığa tepeden bakması gerekir —hor görüşüyle...

(Deccal'in Önsöz'ünden - Friedrich Nietzsche)

tarihinde murattlv tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İntihar eden yunuslar ve balinalarda var bu arada . Onlar bile bu eylemi gerçekleştirmenin birer hakları olduğunun bilincindeler ama biz üstün insanlar mı değiliz :)

sadece bir ekleme: filler de intihar ediyor (:

bir de küçük düzeltme: üstün insan değil, üstinsan..

(2 harfle dünyalar değişir kaygısıyla yaptığım bir düzeltme bu,

umarım yanlış anlaşılmaz)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben ötenaziye karşı olan doktorların dinden başka nedenleri olduğunu sanmıyorum.

Din son derece güçlü bir motivasyon olabilir.

Dindar olmayanları bile pençesine alabilir dinler ve onları kendi ilkelerine sadık meczuplar yapabilir.

Ülkemizde insanlar küçük yaştan itibaren dinin etkisi altına giriyorlar.

İslam bütün insanların beynini yıkıyor. Ateistlerde bu beyin yıkama kısmi olabilir ama onların da beyninin yıkandığı kesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

(Pfff!!! Bu platformlar ne zaman kişiselleşmeden uzaklaşacak, sidik yarıştırma yeri olmaktan çıkacak, hakikaten merak ediyorum...)

...........................

drekinci,

Yazışmalarınızdan anladığım kadarıyla, ötenaziye olağan bakan bir meslektaşınıza:

"Adam öldürmeye ne kadar meraklısın?"

Demişsiniz ve hümanistsiniz?

( Ön yargıya bakınız! Suçlamaya bakınız! Saldırıya ve saldırıdaki şiddete bakınız!

Ve bunu diyen vicdan savunucusu bir hümanist?

Valla yerim ben böyle hümanizmi... :huh: )

...

Üstelik murattiv konuya ilişkin çok güzel açıklamalar getirmiş, okumuş olmalısınız...

Bir doktor olarak başka bir doktora dönüp "aaa sen ötenaziyi kabul ediyorsan, adam öldürmeye meraklısın" demek, bahsettiğiniz vicdanın yalnızca bir toplum kurgusu olduğuna güzel bir örnektir...

Ben bir gün hasta olursam asla eline düşmek istemediğim bir doktor tipisiniz... Sahip olduğunuzu sandığınız vicdanınız sizi rahat ettirebilir ama hayat böyle bir şey değil!

Size kim söyledi her nefes alan ve verenin canlı olduğunu?

Uzatmadan konuyla ilişkilendirirsem, böyle bir tartışmada, başka bir doktora dönüp de kolayca "adam öldürmeye ne kadar meraklısın" demek, şiddetin dikalâsıdır...

Şiddet dolu bir vicdanlısınız (!)

Siz kim oluyorsunuz da, bir hasta adına karar verme yetkisini kendinizde bulabiliyorsunuz, üstelik doktor olarak hastayı, hastanın izni olmadan ameliyat etme hakkınız yokken?

Ve...

Keşke ormanlar beni bekleseydi... Keşke, izm'lerine tutunarak yaşayan zavallı toplumun her tür bozmasına maruz kalmasaydım...

Heyhat!

Siz tartışmıyorsunuz, farklı bir görüş okumak, farklı bir düşünce anlamak gibi bir derdiniz yok!

Şahanesiniz zaten ve bu şahaneliğinize alkış istiyorsunuz kısaca...

Dikkatle okudum yazdıklarınızı, ne benim ne başka tartışmacıların görüşlerine sunduğunuz bir argüman yok! Salt lâf kalabalığı... Ormana git, adam öldürme meraklısı, gibi, kahvehane muhabbeti...

Ve bu şiddet alevi içinde hümanist olmaktan dem vuruyorsunuz? :blink:

Ama bu tartışmayı okumak benim için iyi oldu, bir kez daha gördüm ki, insanlar ne izm ile kendini ayırıyor ne de herhangi bir izm içi boşalmadan bir insanla bütünleşebiliyor...

Tam da bu nedenle en acımasız insanlar en vicdanlı geçinenlerden, en olmadık işleri yapanlar da hümanist örtülerin altından fırlıyor!!!

tarihinde esron tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşam kutsal bir şey midir peki?

Bana bütün sorun bu soruda düğümleniyor gibi geliyor.

Yaşama hakkı ve yaşamın kendisi birbirine karışıyor. Her insanın yaşama hakkı vardır, bu hakkı gaspetmek suçtur. Temel bir haktır bu ve kimseden istenemez, kendiliğinden vardır.

Ölüm de öyle değil midir bu durumda? Kimi özel durumlarda, ölüm de insana bir "hak" olarak tanınamaz mı? Bence tanınmalı. Ötenazi bir hak olmalı ama çok titiz davranılmalı. Ötenaziyi yasal hak olarak tanımış ülkeler de her ötenazi istediğini söyleyene "peki" demiyor zaten.

Yaşamı kutsamak, ölümü de kutsamak gibi sanki. İkisi de doğal sonuçlar oysa. Bizim yaşamaya başlamamız anne ve babalarımızın çiftleşmesinin bir sonucu. Hayata geliyor ve sonra ölüyor.

Sonra o yaşamı öyle bir kutsuyoruz ki, çoğu zaman antroposentrik insanlar haline dönüştüğümüzü ve doğanın herhangi bir parçası, devamlılığın basit bir minik halkası olduğumuzu unutuyoruz. Klasik deyimle, bir böcekten farkımız yok evren için..

İnsan aklını küçümsemeyelim. Bizler kesin olarak diğer canlı türlerinden farklıyız. İnsan, bırakın bilim ve teknolojiyi, hepsinden önce ve önemli olarak "düşün" üretiyor. Ve sonra bunu derğerlendirmekten uzaklaşıp kendini halife sanıyor.

Hümanizm modern gibi görünen bir yeni dindir. Bugüne dek rastlanan en tehlikeli maskedir. Siz hümanist biri olduğunuzu vurguladığızda direkt "ben çok sevgi dolu, iyi kalpli, düşünceli ve saygılı biriyim. Her kim ve ne olursa olsun insan, benim için çok değerlidir" diyorsunuzdur.

Ben hümanist biri değilim. Kimseyi, hiçbir canlıyı birbirinden ayırmadığımı iddia edemem. Bu büyük bir iki yüzlülük olur. Kötü, zararlı hatta pislik olduğundan emin olduğum insanları günahım kadar sevmem, her düşünceye saygı duymadığım gibi saygı duymadığım o düşünceleri can havliyle savunanlara saygı duymam, uzak dururum. Onlara karışmam, ilgilenmem. Bu sadece beni ilgilendirir ama. Ben böyleyim.

Hümanizm, bin çeşit tanımına rağmen insanları bölen, ayıran, onları doğru değerlendirmeye ve anlamaya engel olan yapay bir eğilim. Zorlayıcı ve maskeleyici bir eğilim üstelik.

Ben de herkes kadar isterim insanlar iyi olsun, kimse kimseye kötülük yapmasın, teknoloji üretip onun kölesi haline gelmesin, barış içinde mutlu ve doğal yaşasın. Bunları istemeyecek tek bir sağlıklı veya normale yakın insan olduğunu sanmıyorum.

Ama olmuyor. Hiçbir zaman da böyle ideal bir dünya yaratamayacağız. İnsan öyle bir hayvan değil çünkü. İnsan aynı zamanda bencil, çıkarcı, kötücül, yıkıcı yanları da olan bir hayvan.

Ben insanı bu haliyle de sevebiliyorum. Bu kötü yanları dominan olanları hayatıma sokmuyor, birey birey düşündüğümde sevmiyor ve kendimi korumak için uzak duruyorum ama genel olarak insana baktığımda, bu durumu "çok" göremiyorum. İnsan bu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşam kutsal bir şey midir peki?

Birincisi, kutsallik nedir?

Ikincisi, neden kutsal olsun?

Insanoglu dahil, hic bir canli turunun bir elemani; bu dunyada gelirken ve bu dunyadan giderken, bir soz sahibi ve insiyatif sahibi degil.

Oyuzden de zaten elinde bir tek yasam kaliyor. Ama icinde yasadigimiz ve insanoglunun yapilandirdigi bu duzen ve sistem; tam da butun sistem ve duzenini bu birin elinden almak icin kurulmus. O yuzden de, yasami kontrol altina alsin, yonetsin ve yonlendirsin diye, biri olum dahil; her turlu etik deger yonlendirim ve yaptirimina ve bunun mucadelesini vermesine ve bu mucadeleyi yasami da hice sayarak yapmasina yonlendiriyor. Bunlara bir de ideolojiler ve her turlu izm pesinde kosmak ekleniyor.

Bunun boyle olmasinin tek nedeni de, insanoglu egitilir, ogretilir ve yetistirilirken, ona bir birey bilinci, kendi varliginin bilinci ve yasam bilinci verilmiyor.

Oyuzden de birey bilincini alamayan ve varliginin farkina varamayan bir "gen bencildir" e ragmen bencillik yapamayip, bu kendisine verilen her turlu ayrimci deger icin canini ve yasamini harciyor.

Iste bu temelde kutsallikta yasami harcatmanin baska bir inanci.

tarihinde evrensel-insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yazı sana ait ise sen ötenaziyi bilmiyorsun sevgili Drekinci...

Ötenazi hakkında en ufak bir nosyonun yok.

Daha da ötesi sen ızdırap ve ağrının, umutsuzluk ve çaresizliğin de ne olduğunu bilmiyorsun.

Seni eğitmek isterdim ama bunun da mümkün olacağını sanmıyorum.

Çünkü bunlara inanan bir doktoru eğitmek mümkün değildir.

Sen bu inançlarınla öleceksin. Umarım mutlu yaşar, ağrı ve ızdırap çekmeden ölürsün.

Sevgili hacı

Hiç kimse, hiçbir şeyi doğru dürüst bilmiyor.

Biz her şeyi birbirimizden öğreniyoruz.

Birbirimiz ile ortak kavramlar oluşturuyoruz, Veya oluşturulmuş kavramlara farklı bakış açıları getiriyoruz. Bak bu başlığın konusu hümanizma, herkes kendi bildiği hümanizma üzerinden ahkam kesiyor.

Ben, ötenaziyi senden öğrendim. (Ötenazi başlığında)

Neymiş?

Kurtuluş umudu olmayan, büyük acı ve izdiraplar içinde, yaşamından en küçük bir tat almayan, bu nedenle ölmek isteyen, ancak bu istemini de kendi özgür iradesiyle gerçekleştiremeyen insanlara, ÖLMESİ İÇİN YARDIM ETMEK.

Ne diyorsun bu tanıma? yanlış mı anlamışım?

Yanlışım varsa düzelt.

Eğer doğru anlamışsam. Bu tanımda bir yanlışlık yoksa. İtirazlarımda kendi açımdan haklıyım.

İzdirap ve ağrının, umutsuzluğun ve çaresizliğin ne olduğunu sen nerden biliyorsun? Ki beni eğitesin.

Peki sen yaşamın değerini biliyor musun? Ben seni yaşamın değeri hakkında nasıl eğitebileyim.

(Bak yaşamın değerini sıfırlayan pek çok katılımcı da var. Ama yaşamakta ayak diretiyorlar. Tırnağının ucu kanasa soluğu hastanede doktorda alırlar. Yaw yaşam bu denli değersizse niçin yaşamaya devam ediyorsun, git boğaz köprüsünden at. Demeğe kalkışsam yaşamaya mecburuz gibi demogojik bir yanıt verirler.)

Sen yaşamın değerini bilmezsen nasıl doktorluk yapacaksın? Nasıl doktorluk yapıyorsun? Bir kanser hastası (farzet senin hastan,) bu hastalığın çaresi yok, tez elden beni öldür derse, hemen bu isteğini yerine getirecek misin?

Ben son nefesime kadar yaşama tutunmaya çalışacağım, acı, izdırap vız gelir tırıs gider.

Yeter ki mental fonksiyonlarımı kaybetmeden, bunamadan, öleceğimi bilerek ve ölümü bekleyerek son nefesimi vereyim.

Umarım sen de ötenazi isteyecek kadar çaresiz kalmaz ve acı çekmezsin.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Otenazi degilde, hayvanlara uygulanan "humane killing" diye bir tabir var. Yani hayvanlarin aci cekmemesi icin igne ile uyutulmasi, oldurulmesi.

Burada, insanoglu o hayvan adina karar vermis olur. Karar veren hayvanin sahibi varsa o, ya da sahibi yoksa; veteriner.

Otenazi de ise; karari kisinin kendisi veriyor. Yalniz bu karari kendi uyguluyamiyor. Buradaki konu, otenazi isteyen kisinin olumunu kimin gerceklestirecegi.

Ya da olumun bir otenazi mi, yoksa cinayete yardim etmek mi, ya da tamamen cinayet mi oldugu ise, mahkeme ve juri karar veriyor.

Tabi ortada bir suc duyurusu ve sikayet olmasi gerekiyor. Ya da devletin otopsi yapmasi ve raporu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aşağı yukarı doğru anlamışsın..

Çaresiz ve umutsuz olmak da var işin içinde.

İzdirap ve ağrının, umutsuzluğun ve çaresizliğin ne olduğunu sen nerden biliyorsun? Ki beni eğitesin.

Ben bilmiyorum ama hastalar kendilerini biliyor. Ve ölmek istiyorlar. Bu bana yeter. Sana yetmiyor mu?

Peki sen yaşamın değerini biliyor musun? Ben seni yaşamın değeri hakkında nasıl eğitebileyim

Yaşamın değerini kendime göre biliyorum. Hastalar da kendilerine göre biliyorlar.

Ölmek istiyorlarsa ve ölmeleri için bazı koşullar varsa, beni kim oluyorum da kendi yaşam felsefemi onlara empoze ediyorum.

Bunu sen yapıyorsun ama.

İyi niyetlerine teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...