Jump to content

NEDEN HÜMANİST DEĞİLİM !


Recommended Posts

İki türlü ötenazi vardır. Biri aktif ötenazi olarak bilinir. Diğeri ise pasif ötenazidir.

Bunlar arasındaki farkı çoğumuz bilmeyiz.

Çünkü insanların hepsi sonunda mutlaka ölecekleri halde, bu tür sorunlarla ilgilenmek istemezler.

Bu iki ötenazi arasında yapay bir ayrım vardır.

İnançların, dinlerin, geleneklerin çizdiği bir sınırdır bu ayrım.

Bu aynı zamanda insan vicdanının da çizdiği bir sınırdır.

Bu sınırın bir tarafında kabul edilir, günah olmayan pasif ötenazi vardır ve hemen her zaman ve her yerde pratik edilir.

Sınırın öte tarafında ise, uygulaması hem günah olan, hem de yasal olmayan ötenazi yer alır.

Kanunların yasakladığı ötenazi hem çok daha insancıldır, hem de sofistike ve çağdaşdır.

Türkiye'de uygulanan pasif ötenazide hastaya müdahale edilmez ve hastanın doğal olarak ölmesi sağlanır.

Bunun için çoğu kere ilaçları da verilmez artık. Hatta bazı durumlarda morfin bile kullanılmaz.

Hasta çoğu kere komaya girinceye kadar ağrı ve ızdırap çeker. Şanslı ise erkenden komaya girer.

Ülkemizde bu en çok pratik edilen ötenazi şeklidir.

Bu ötenazi din ve yasalara göre günah ve suç değildir ama, ahlak olarak oldukça şüpheli bir ötenazi türüdür.

Pasif ötenazi ölmekte olan bir insana müdahale etmemek ve ölmesine izin vermektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 275
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Daha once de sormustum "olum bir hak midir?" diye, bence dogum ve olum yasayan birin insiyatifinde degildir ve yasam onun tek degeridir. Dogum ona verilendir, olum ise yasamin sonudur. Bu anlamda dogum da, olum de insanoglundan bagimsiz doga da birin kendi degisimi ve donusumudur. Bunu "hak gormek" insanoglunun oldurmesini kendi kendine de olsa, hak gormekle esdegerdir.

Peki biz aynı şeyi neden hayvalara hiç düşünmeden uygulayabiliyoruz?

Onları uyutuyoruz. Yaşamak için en küçük bir şansı olmadığı ve doğal haline bıraktığımızda çok büyük acılar çekerek öleceği ve bu nedenle onları uyutmak zorunda olduğumuz söylendiğinde hiç düşünmüyor, duyduğumuz büyük üzüntüye rağmen onu uyutuyoruz. Üstelik bu kararı o hayvan adına biz insanlar alıyoruz.

Burada neden böyle bakamıyoruz? İnsan sözkonusu olduğunda ölmek kaçınılmaz son olarak, neden bir anda yaşamdan farklı bir gerçek haline dönüşüyor ve adeta lanetleniyor?

Hangi duygular bize bunu yaptırıyor? Hangi hakla yaşamayı dayatıyoruz? Hayvanları kolaylıkla uyuturken ve bunu hayvanın acı çekerek ölmesini önlemek için bir zorunluk olarak gördüğümüzü söyleyip ne kadar da sevgi dolu olduğumuzu kanıtlarken, insanın adı geçtiğinde neden sevgimiz bir anda tükenip acımasız gardiyanlara dönüşüyoruz?

Yaşamak güzeldir. Herkes yaşamalı, mümkünse yaşatmalıdır. Kimsenin kendini öldürmesini istememek bir yana, herkes mutlu ve sağlıklı yaşasın isteriz.

Ama öleceği artık kesin olup da azıcık kalmış süresini acılar içinde geçirmekte olan bir insanın acılarını dindirmeyi ve o sona erişmesini kolaylaştırmayı reddetmek insafsızlık, acımasızlıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki biz aynı şeyi neden hayvalara hiç düşünmeden uygulayabiliyoruz?

Sorun da orada zaten. Bizim bu alternatifsizligimizden ve herseye sadece kendi aldimiz karar acisindan bakmamizdan kaynaklaniyor.

Yani sadece kendi turumuz degil; algiladigimiz her sey hakkinda sadece biz karar veriyoruz ve henuz bir rakibimiz, karsi koyan karsimizda bir guc yok.

Oyuzden de hala, sadece kendimize degil; herseye anlam ve icerik verenin sadece biz oldugumuzu algiliyamiyoruz. Doga kanunu diyoruz, ama o kanunu biz veriyoruz ve doga buna yanit veremiyor, hayvan, bitki canli cansiz diyoruz ve onlar adina karar aliyoruz ve karsilik gormuyoruz.

Sen bilebilirmisin ki, bir kedinin "humane killing" e razi olabildigini?

Oyuzden benim ve evrensel-insan zihniyetinin siari YASAMAK VE YASATMAK tir.

tarihinde evrensel-insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Pasif ötenazi ölmekte olan bir insana müdahale etmemek ve ölmesine izin vermektir.

Tippin ne pasif kalmaya, ne de kendisinde baska birini oldurmeyi hak gormeye hakki yoktur.

Kisinin bu kendi kararidir, eger kisi boyle bir karar alacak suurda degilse de, kisiden sorumlu olanin (next of kin) verecegi bir karardir.

Ayrica karari uygulayan her kim ise onun da vicdaninin ve bir sikayet aninda da hukukun konusudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hümanist değilim..... Çünkü çoğumuz gibi, ben de, alelade bir insanım...

Öyle olduğum için hümanist olamam...............

Zaten ben hümanist değilim diye ortaya çıkmak politik olarak doğru değil bir kere..

Ben dinsiz ve Allahsızım demek gibi birşey..

Saygı uyandırmayan bir değer hümanist olmamak.

Şuyum ,buyum bu değilim demeden önce neyin ne olduğunu belirlemek gerekir . Hacı felsefe yapıyor güzelde yazmış şiirini de çok beğendim ama kavramları karıştırmakta .

Sanki alalede bir insan ateist hümanist olamazmış !

İlk alıntısında hümanist değilim derken sonradan hümanist olmayan ateist olamaz diyor ,kendisiyle çelişiyor . İyidir , çelişkiler çözümlendikçe insanı ileri götürür. :lol:

Dr. Ekinci arkadaş ise sanki anlam bir gereklilikmiş gibi yaşamı başlı başına bir anlam olarak görüyor ve bu bağlamda sonuna karşı yaşamı savunarak ötenaziye karşı çıkıyor.

Halbuki yaşam anlamlı ya da anlamsız olabilir ve yaşamın bir anlamı kalmadığı durumlarda canlılar yaşamını sonlandırırlar.

Ötenazi insani bir haktır .

Sevgilerimle,

tarihinde aydoe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Halbuki yaşam anlamlı ya da anlamsız olabilir ve yaşamın bir anlamı kalmadığı durumlarda canlılar yaşamını sonlandırırlar.

Ötenazi insani bir haktır .

Sevgilerimle,

Evet, ayni intihardaki gibi, bir kisinin olumu secmesi onun bir tercihidir, ama; bunu genellestirip bir hakka donusturdugun zaman da hukuki ve vicdani cinayete ve cinayete yardima isik yakmis olursun

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tippin ne pasif kalmaya, ne de kendisinde baska birini oldurmeyi hak gormeye hakki yoktur.

Kisinin bu kendi kararidir, eger kisi boyle bir karar alacak suurda degilse de, kisiden sorumlu olanin (next of kin) verecegi bir karardir.

Ayrica karari uygulayan her kim ise onun da vicdaninin ve bir sikayet aninda da hukukun konusudur.

Bu kararlar hiçbir zaman öyle beş dakika içinde verilmiyor, her ötenazi isteyene de ötenazi (veya ötanazi) uygulanmıyor.

Çok ciddi tetkiklerden geçiriler, kurullar toplanır, hasta çok yönlü değerlendirmeye alınır ve ondan sonra karar verilir.

Tek bir kişinin inisiyatifine terkedilmeyecek kadar ciddi bir konudur bu. Çünkü ötenazi bildiğimiz anlamda intihar değildir. Doktorlar intihar etmek isteyen insana "peki, hadi et, bu senin hakkın" demez, onu tedavi ederler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu kararlar hiçbir zaman öyle beş dakika içinde verilmiyor, her ötenazi isteyene de ötenazi (veya ötanazi) uygulanmıyor.

Çok ciddi tetkiklerden geçiriler, kurullar toplanır, hasta çok yönlü değerlendirmeye alınır ve ondan sonra karar verilir.

Tek bir kişinin inisiyatifine terkedilmeyecek kadar ciddi bir konudur bu. Çünkü ötenazi bildiğimiz anlamda intihar değildir. Doktorlar intihar etmek isteyen insana "peki, hadi et, bu senin hakkın" demez, onu tedavi ederler.

Ben oyle bir sey demiyorum, zaten. Sadece konuyu bir su istismar olmaktan kurtarmaya calisiyorum. O yuzden de boyle bir hak yoktur, olmek isteyen kisinin kendi secimi vardir. Cunku konuyu hak geneline tasimak, bir suru cinayeti ve cinayete ortakligi da beraberinde getirir.

Oyuzden de otenaziyi uygulayan bir kisi, doktor veya degil sadece kendi vicdanini susturmak degil; bir sikayet ve suc duyurusunda kanuni savunmasini yapmak durumundadir.

Mesela ben bu konuda bir film seyrettim. Bu dizide de, sadece kafasini kullanabilen bir kisinin, yakinlarindan kendisini oldurmesini istemesi ve bir yakininin da bunu yerine getirmesiydi. Konu kendisine otenazi uygulananin babasi tarafindan mahkemeye tasindi ve annesi de otenaziyi kendi uygulamadigi halde savundu ve otenazi isteyen kisinin kendi konusmalari da dinlendi ve onu istem uzerine olduren yakini serbest kaldi.

Yani juri, kisiyi oldurenin, kendi fikri olmadigina, kisinin bunu istemis olduguna ve bunu kendisinin yapabilecek bir fiziksel olanaga sahip olmadigina karar verdi.

Isin ilginci, berat eden yakini vicdan azabi cekmeye basladi. Kendisini katil olarak gordu ve bulundugu toplumda sevilmemesi bir yana, bazi rahipler otenazi ile olen kisinin dini ayinini ve torenini yapmak istemedi.

Guzel ve surukleyici bir dizi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hastanın yazılı onamını almadan hiçbir tıbbi işlem yapamazsın ,suçtur .

Hastaya ameliyat olması gerektiğini söyledin ve hayati tehlikesi olduğunu söyledin mutlaka ameliyat olmalısın dedin .

Hasta yok doktorum ben ameliyat olmam dedi .

Ne yapacaksın ,hastayı zorla ameliyat edemezsin .

Ve hasta öldü , bu onun tercihidir , acil durumlar dışında tıpta zorlama yoktur ve hastanın onaylamadığı hiçbir tedaviyi uygulayamazsın.

Ötenazide de hastanın bilinci yerinde olacak ve yazılı onam verecek ki uygulayabilesin .Yani kendi seçimidir .

Ölüm tam bir iyilik halidir ne dert ,acı kalır ne elem :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hastanın yazılı onamını almadan hiçbir tıbbi işlem yapamazsın ,suçtur .

Ve hasta öldü , bu onun tercihidir , acil durumlar dışında tıpta zorlama yoktur ve hastanın onaylamadığı hiçbir tedaviyi uygulayamazsın.

Ötenazide de hastanın bilinci yerinde olacak ve yazılı onam verecek ki uygulayabilesin .Yani kendi seçimidir .

Aynen. Turkiye'de next of kin olgusu var mi?

Ya da, hasta herhangibir seyi onaylayacak veya algilayacak suurda ve fiziki olanalikta degilse, ne olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesala saglikli bir adam yolda giderken araba carpiyor ve komaya giriyor,öte nazi niye yapacaksin.Bilinci kapali diye onun hakkinda karar alma hakkini kimden aliyorsunuz.Cikmayan candan ümit kesilmez,teknoloji gelisiyor ölüyü bile diriltirler.Onatazemi, ötenazemi , ona karsiyim gardas :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen. Turkiye'de next of kin olgusu var mi?

Ya da, hasta herhangibir seyi onaylayacak veya algilayacak suurda ve fiziki olanalikta degilse, ne olacak?

Next of kin olgusu var .

Hastanın şuuru yerinde değilse ve acilse trafik kazası gibi ,tıbben yapman gerekenleri yaparsın .Daha sonra ameliyat gerekiyorsa ve bilinci yerinde değilse yakınından imza alırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesala saglikli bir adam yolda giderken araba carpiyor ve komaya giriyor,öte nazi niye yapacaksin.Bilinci kapali diye onun hakkinda karar alma hakkini kimden aliyorsunuz.Cikmayan candan ümit kesilmez,teknoloji gelisiyor ölüyü bile diriltirler.Onatazemi, ötenazemi , ona karsiyim gardas :huh:

Ötenazi bilinci yerinde olan kişiye yapılıyor. Kişi çektiği acılara dayanamayıp ölmeyi seçiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Next of kin olgusu var .

Hastanın şuuru yerinde değilse ve acilse trafik kazası gibi ,tıbben yapman gerekenleri yaparsın .Daha sonra ameliyat gerekiyorsa ve bilinci yerinde değilse yakınından imza alırsın.

Kisaca hasta veya next of kini, doktora "oldur" (olmek) derse, doktor bu istegi yerine getirebilir mi?

Getirirse, vicdan konusunu kendi ile nasil halleder ve bir sikayet durumunda, hukuki olarak kendini nasil savunabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla ilgili ders verecek nitelikte videolar bulunmakta fakat Hollanda'ca oldugu icin ceviri yapilmasi gerekmekte.Umarim su astigim video ötenaziyie karsi cikan drekinci'ye faydali olur.

Nasıl bir fayda bekliyorsun.

Ölüm döşeğindeki insanları tez elden öldürmemi mi?

30 yıllık mesleki yaşamından bu tür hastaları çok gördüm. Hiçbirini "öldürerek izdıraplarından kurtarmayı" düşünmedim. Aklımın ucundan bile geçmedi.

Benim görevim yaşatmak. Öldürmek değil.

Ölümü ve ölüm anını dindarların sömürdüğünü biliyordum da, ötenazicilerinkine de böylece şahit oldum.

Elde istatistiki bilgiler var mı? Şimdiye kadar kaç hastanın ötenazi ile yaşamına son verilmiş? Kaç doktor görev almış.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl bir fayda bekliyorsun.

Ölüm döşeğindeki insanları tez elden öldürmemi mi?

30 yıllık mesleki yaşamından bu tür hastaları çok gördüm. Hiçbirini "öldürerek izdıraplarından kurtarmayı" düşünmedim. Aklımın ucundan bile geçmedi.

Benim görevim yaşatmak. Öldürmek değil.

Ölümü ve ölüm anını dindarların sömürdüğünü biliyordum da, ötenazicilerinkine de böylece şahit oldum.

Elde istatistiki bilgiler var mı? Şimdiye kadar kaç hastanın ötenazi ile yaşamına son verilmiş? Kaç doktor görev almış.

Sevgiler

Ötenazi konusunda yeterince bilgi yok. Çok yeni bir alan.

Zaten ötenazi için başvuran hasta sayısı çok az. Ötenazi isteyenlerin çoğu ötenazinin yasal olduğu eyaletlerde yaşamıyor.

İsviçre'ye gidebilirler tabii ama o da masraflı. Ölmek bile ucuz değil batıda.

Ötenazinin tek bir yararı varsa o da hastaya... Hastanın isteği yerine getiriliyor.

Türkiye'de pasif ötenazi uygulanıyor. Yukarda bahsettim ondan.

Aktif ötenazi dünyada birkaç ülkede başvurulan bir uygulama.

Çok ilerde daha yaygın olacağı kuşkusuz ama insanların yüzde 90'dan fazlası ötenazi istemeyecek.. Bunu biliyoruz.

Geriye kalanların bir kısmı isteyecek. Bazıları karar veremeyecek ve bu arada ölecek..

Henüz elde istatistik yok. Çünkü ötenazinin yasal olduğu ülkelerde bile bu uygulama sporadik..

Tepeden inme bir prosedür değil. Tabandan, hastadan, gelmek zorunda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'de aile doktorlugu sistemi henüz pilot bölgelerde denenmektedir ve sistemin Hollanda'da ki gibi oturabilmesi 30 seneyi askin bir zamana gereksinim olabilir, dolayisi ile ötenaziyi anlatmak cok zor.

Önce aile doktorlugu sistemini ve kriterlerini yazmam gerekiyor diye düsünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kisaca hasta veya next of kini, doktora "oldur" (olmek) derse, doktor bu istegi yerine getirebilir mi?

Getirirse, vicdan konusunu kendi ile nasil halleder ve bir sikayet durumunda, hukuki olarak kendini nasil savunabilir?

Getiremez .

Ötenazi Türkiye'de yasak , şikayet durumunda hapse girer.

Her doktor veya sağlık çalışanı ötenazi yapacak diyer birşey yok doktoru da bu iş için zorlayamazsın ,adam vicdanen rahatsız olacaksa ötenazi kliniğinde çalışmaz.

Doktorlar da çeşit çeşit değil mi kalpçisi var kadın doğumcusu var ...

Ötenazi ekibi de bu işi yapmaya gönüllü insanlardan oluşur .

Şahsen ben yasal düzenleme yapılırsa bu ekipte seve seve çalışırım . Ayağı kırılan atı öldüren insanoğlu o kadar bencil ki iyileşmesi mümkün olmayan yatağa bağımlı ,acı çeken ve bakımı çok zor ve masraflı hastalara ötenazi hakkı vermiyor .

Adam benim işim bitti bu dünyada, acı çekmek istemiyorum lütfen yaşamımı sonlandırın diyor .

Yok olmaz sen 5-10 gün 3-5 ay daha acı çek yaşam sistemin iflas edip kendiliğinden öl diyorsun.

Tıbben yapılacak birşey olmadığında ölecek hastayı alın eve götürün Allahtan umut kesilmez diye eve yolluyorsun adam evde son günlerini acı çekerek müşkül durumda geçiriyor,millette başında ölsede kurtulsa diye dua ediyor . Bu mu insanlık ?

Doktorlar o zaman doğuma da yardım etmesin ,doğumda ölüm gibi doğal ,normal bir süreç .

Yo doğumu takip ederiz müdahale ederiz, ölüme karışmayız ölüm Allah'ın emri :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

İntihar etme ile,ötenazi hakkını birbirine karıştırmamalıyız

Ötenazi Çaresiz bir hastalıga yakalanan insanın çektigi acılara dayanamayarak yaşama hakkından vazgeçmesidir.

Ötenazi ile intihar biribirine karıştırılıyor.Ötenaziye karşı çıkma da duygusal bir tepki olarak kendini gösteriyor.

İnsanın yaşama hakkının korunması gibi bazı,zorunlu koşullarda insanın yaşamama hakkıda korunmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...