Jump to content

Ateistler neden hırsızlık yapmaz?


Recommended Posts

k.çımın doktoru yine gelmiş önüne gelene hasta, deli, manyak teşhisi koymaya devam ediyor, neymiş efendim insanlar duygularının o yüce ruhlarından değilde s.ktiri b.ktan hormonlardan falan geldiğini öğrenselerde davranışlarında bir değişiklik olamazmış, güya davranışların tek nedeni o hormonlarmış eğer onlar sağlıklı bir şekilde salgılanıyorsa onların emirlerinin aksini yapamazmışız..zart zurt

adam geçmişte tüm yaşadıklarına rağmen ''ben müslümanken hırsızlık yapmıyordum, ateist olup ölümün bir son olduğunu, doğada iyi kötü diye birşey olmadığını, duyguların hormonlardan kaynaklandığını falan anlayınca, vicdanımda ufak kıpırdanmalar olsada onlara aldırış etmeden hırsızlık yapmaya başladım'' diyor ve sen beyindeki memetik verilerin değişmesinin insan davranışlarına hiçbir etkisi olmadığını, mutlaka hormonlarının gerektiği gibi işlememesinden kaynaklandığını iddia ediyorsun ve benim halim k.çla gülünecek hal oluyor öylemi(:

Memetik veri değişimi nedir çok bilmiş Dawkins ci aslan parçası....Eğer davranışlar vicdana ve duygulara karşın bozunma eğilimi gösteriyorsa ve olumsuzu kabullenişe yöneliyorsa o kişilikte gelişme değil çürüme belirtisi var demektir..Ufaktan hırsızlık yapa yapa bu işe alışarak, ileride büyük dolandırıcı olanlar sistematik duyarsızlaşmaya maruz kalmışlardır ve hastadırlar...Ben sana bunun hastalık olduğu gerçeğini yüzüne söylüyorum ama sen kabul etmiyorsun...

Ama merak etme hiç bir hasta hastalığını kabul etmek istemez.Hele ASKB olanlar hiç kabullenmezler ve bu konuda oldukça katıdırlar....

E sen de bu nevi delileri savunduğuna göre onlarla aynı frekanstasın ve bunun bir bozukluk olduğunu kabul etmeyecek ve saldırganlaşacaksın....

Teşhisine verdiğin tepkiden bu işlere yatkın olduğunu anlıyor k..çının doktoru ....Yani senin de bir ASKB olduğunu ve suç işleme eğilimini anlıyor .....

Bak bir nevi k.ç doktoru demekle haklısın aslında bana . Hiç kızmadım bilakis sevindim...Bazılarının ki ha beyin ha kıç hiç fark etmiyor çünkü.....Kafası k..ç gibi çalışanlar için bir şekilde kıç doktoruyum doğrudur..

Ama kendini bu kadar aşağılamana da seyirci kalamam..Bu ASKB lerde düşük benlik saygısıyla alakalı bir durumdur ...Kendine saygın yok. Beynini bilinç altında kıç olarak tahayyül ediyor ve bunu diline de bilinçsizce yansıtıyorsun..

Bu doğru bir bakıma ama sen yine de deme...Üzülüyorum bak sonra.......

Çok acımacıyımdır....

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 286
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bak bir nevi k.ç doktoru demekle haklısın aslında bana . Hiç kızmadım bilakis sevindim...Bazılarının ki ha beyin ha kıç hiç fark etmiyor çünkü.....Kafası k..ç gibi çalışanlar için bir şekilde kıç doktoruyum doğrudur..Kendine saygın yok. Beynini bilinç altında kıç olarak tahayyül ediyor ve bunu diline de bilinçsizce yansıtıyorsun..

Yok öyle değil, bana verdiğin cevabı okuduğumda beynim senin kullanmış olduğun aşağılayıcı, hakaret içeren ifadeler içerisinden k.ç kelimesini ve önceden bıraktığın çok bilmiş doktorluk intibasını birleştirerek belkide ilk defa k.çımın doktoru sözünü biri için kullandırdı, böyle üsluba sahip birinin bunu bu kadar ciddiye alacağını düşünmedim, istersen bir daha kullanmam..

Memetik veri değişimi nedir çok bilmiş Dawkins ci aslan parçası....Eğer davranışlar vicdana ve duygulara karşın bozunma eğilimi gösteriyorsa ve olumsuzu kabullenişe yöneliyorsa o kişilikte gelişme değil çürüme belirtisi var

Hani hormon falan diyorsun ya, işte genlerin kontrol ettiği bu kimyasalların yanısıra, insan beynindeki karar alma sürecine etki eden ikinci bir şey de nöron örüntüleri ile kodlanan anı, bilgi, kültür vs dediğimiz veriler var, onlara mem adını vermiş işte dawkins amcan...Ve sen şimdi bunların değişimiyle hormonların yönlendirmesinin aksine hareket eden bir beynin hangi mantıkla hasta olduğunu söylüyorsun? Benim beynimde bulunan doğada kötülük, ahlak vs diye birşeyin olmadığını, hırsızlık yaparken içten gelen rahatsızlığın nedeninin kendini kopyalamaya çalışan genlerin salgılattığı hormonlar olduğunu falan söyleyen veriler duygusallığımı bir şekilde bastırıyor ve ''mantıklı kararlar almamı'' sağlıyorsa neye göre hasta oluyorum ben, daha bu kararımın neden mantıksız olacağını söyleyen bir allahın kulu çıkmamıştır hatırlatırım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Benim beynimde bulunan doğada kötülük, ahlak vs diye birşeyin olmadığını, hırsızlık yaparken içten gelen rahatsızlığın nedeninin kendini kopyalamaya çalışan genlerin salgılattığı hormonlar olduğunu falan söyleyen veriler duygusallığımı bir şekilde bastırıyor ve ''mantıklı kararlar almamı'' sağlıyorsa neye göre hasta oluyorum ben, daha bu kararımın neden mantıksız olacağını söyleyen bir allahın kulu çıkmamıştır hatırlatırım...

Sana salak olduğunu söyleyen bir allahın kulu çıkmadı, ama allaha hasitr diyen ben vardım, kaç defa bunu söyledim di mi sana?

Veriler falan filan duygusallığını bastırmaz, hepsi hormonların elindedir. Eğer beyninde yeterli hormon veya almaç vs. yoksa, veriler vs. hepsi hikayedir.

Dopamin mekanizmasını bir öğren önce. Dürtüsellik nedir, neden metilfenidatlar filan bu meseleyi ortadan kaldırıveriyor, bir araştır biraz bakalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok öyle değil, bana verdiğin cevabı okuduğumda beynim senin kullanmış olduğun aşağılayıcı, hakaret içeren ifadeler içerisinden k.ç kelimesini ve önceden bıraktığın çok bilmiş doktorluk intibasını birleştirerek belkide ilk defa k.çımın doktoru sözünü biri için kullandırdı, böyle üsluba sahip birinin bunu bu kadar ciddiye alacağını düşünmedim, istersen bir daha kullanmam..

Teşekkür ederim düşünceli davandığın için ama bayağı bir yaratıcı buldum seni ve ondan ciddiye aldım tabirini..Yoksa elemimden, kederimden değildi tabii..

Çok bilmiş edalarımdan irrite olduğunu beyan ediyorsun ..Bildiğine emin olduğun şeyi güvenle anlatmak çok bilmişlik değildir. Doğru ve saptırılmamış bilgi empoze etmeye çalışmaktaki ısrarı çok bilmişlik olarak değerlendirmen yanlış..

Hani hormon falan diyorsun ya, işte genlerin kontrol ettiği bu kimyasalların yanısıra, insan beynindeki karar alma sürecine etki eden ikinci bir şey de nöron örüntüleri ile kodlanan anı, bilgi, kültür vs dediğimiz veriler var, onlara mem adını vermiş işte dawkins amcan...Ve sen şimdi bunların değişimiyle hormonların yönlendirmesinin aksine hareket eden bir beynin hangi mantıkla hasta olduğunu söylüyorsun? Benim beynimde bulunan doğada kötülük, ahlak vs diye birşeyin olmadığını, hırsızlık yaparken içten gelen rahatsızlığın nedeninin kendini kopyalamaya çalışan genlerin salgılattığı hormonlar olduğunu falan söyleyen veriler duygusallığımı bir şekilde bastırıyor ve ''mantıklı kararlar almamı'' sağlıyorsa neye göre hasta oluyorum ben, daha bu kararımın neden mantıksız olacağını söyleyen bir allahın kulu çıkmamıştır hatırlatırım...

Bak memler öyle sandığın bir şeyler değiller..Hormonların aksine çalışan şeyler hiç değiller hele..Hiç bir alakaları yok...Sadece "nöron örüntüleriyle kodlanan" sözlerin doğru, diğer her şey yanlış.. Virütik bir yayılmacılıkla seyreden, çoğalan, bulaşıcı bilgi yapısıdır memetik kısaca..Memler toplum ve kültür içinde kendilerini süratle kopyalarlar aynı virüsler gibi..Mesela moda olan kelimeler vardır toplum içinde bunlar geçicidir,uzun süreli değildirler dolayısıyla teoriye göre dayanıksız memlerdir..Aynı genetik gibidir memetik ama sadece sinir sistemiyle alakalı ve daha çabuk evrilen düşünce kültür v.s. akımlarının etkilenimlerini anlatır..Onun da aynı genler gibi mutasyon,kopyalama özellikleri vardır..V.s..Dawkins en çok din memiyle ilgilidir zaten...

Ama senin burada anlatmaya çalıştığın şeyle herhangi bir alakası yok memlerin..Ne o dolandırıcılık dayanıklı ve verimli bir mem midir demek istiyorsun ?..

Mesela "yuh" bir memdir ve dayanıklı aynı zamanda verimlidir..Yani uzun sürelerdir kullanışmış, toplumu etkilemiş ve hala var olmayı sürdürebilmiş bir memdir.Ona keza "oha falan oldum" "deeermişim" memleri kısa sürelidir yani dayanıksızdır ama herkesin ağzına bir dönem pelesenk ettiğinden verimlidir teoriye göre..Ama uzun süre dayanamamıştır v.s....

E anacım dolandırıcılık ne memidir?..Ben bu başlıkta ağzına "mem" almandan ne anlamalıyım? Hıı?...Bu mem verimli midir? Mutasyon mudur? Dayanıklı mıdır? Dayanıklı -kopyalanabilir midir? Geçerli bir mem midir? v.s. soruları var teorinin..

Teoriyi baz aldığına göre, eminim bu sorularımı yanıtlamaya pek istekli ve hevesli olacaksındır..Sular seller gibi bildiğinden bana memetiğini anlatacaksındır...:)

Selamlar

K.ç doktorun...

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı ateistler neden yakalanmayacağını bile bile hırsızlık yapmaz?

Soruyu bir de şöyle soralım, ateist olsun teist olsun ya da BRUTAL olsun neden yakalanmayacağını bile bile hırsızlık yapmaz?

Çünkü çalma alışkanlığı edinme korkusu var ve bunun doğurabileceği sonuçlardan çekinir.

Bunu din vicdan gibi ıvır zıvırla açıklamaya gerek yok.

Akademik seviyede memetik insan davranışlarına, ya da küçük bir genetik mutasyondan dolayı oluşan hede hödöye girmeye de gerek yok, gayet basit bir olgu.

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

toplumun hepsi dürüst kişilerden oluştuğunda bir kaç hırsız avantajlı konumdadır...

çünkü başkaları çok çalışıp kazanırken onlar fazla enerji harcamadan yaşam için gerekli kaynaklara ulaşır ve kullanır...

bu durumu farkeden başkaları da hırsızlığa yönelir...

hırsızlar çoğaldığında hırsızlık yapmak gittikçe zorlaşır...

hırsızdan çalmak daha zor ve tehlikelidir...

hırsızların oranı artmaya başladıkça dürüstler bu konuda daha ciddi tedbirler ve daha caydırıcı cezalar almaya başlarlar...

bu durumda hırsızlık avantajlı değil daha dezavantajlı duruma geçer...

bu durumda hırzılık azalışa geçer...

çoğunluk dürüst olduğunda hırsızlar yine avantajlı duruma geçer...

çünkü fazla hırsızlık olmadığı için tedbirler azalmış ve güven artmştır...

toplumda böyle bir aşağı yukarı salınım olur muş...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildiğine emin olduğun şeyi güvenle anlatmak çok bilmişlik değildir. Doğru ve saptırılmamış bilgi empoze etmeye çalışmaktaki ısrarı çok bilmişlik olarak değerlendirmen yanlış..

Aşağıda olduğu gibi mi? ...bari aynı iletide s.çıp batırmasaydın(:

Bak memler öyle sandığın bir şeyler değiller..Hormonların aksine çalışan şeyler hiç değiller hele..Hiç bir alakaları yok...

Nasıl da bilmeden sallıyorsun, ''genlerin kontrol ettiği hormonların yönlendirmesinin aksine de çalışan memler vardır'' diyorum; alakası yok, öyle şeyler değillerdir diyorsun.

Genler ve memler farklı şekilde kendini kopyalayan eşleyicilerdir, biri dna yoluyla bilgiyi aktarır, diğeri iletişim yoluyla beyindeki nöron bağlantılarında bilgi kopyalaması yapar.

Haliyle çoğu kez birbirlerine destek çıksalar da, bazen birbirlerine karşıt olurlar. Bu işin kitabını yazan adam söylüyor bunu, örnek olarak da evlenmeyip hiç cinsel ilişkiye girmeyen rahipleri gösteriyor, aynı şekilde ülkesi için ölüme giden bir kişinin beynindeki memler de genlerin aksine hareket etmiş ve onlara üstün çıkmış demektir.

Ama senin burada anlatmaya çalıştığın şeyle herhangi bir alakası yok memlerin..Ne o dolandırıcılık dayanıklı ve verimli bir mem midir demek istiyorsun ?

E anacım dolandırıcılık ne memidir?..Ben bu başlıkta ağzına "mem" almandan ne anlamalıyım? Hıı?...Bu mem verimli midir? Mutasyon mudur? Dayanıklı mıdır? Dayanıklı -kopyalanabilir midir? Geçerli bir mem midir? v.s. soruları var teorinin..

Bir ateistin beynindeki materyalizme dair memlerin genlere karşı baskın çıkıp hırsızlık yaptırması da bununla alakalı, sizin dediğiniz gibi bu onun beyin ve hormonlarının normal şekilde çalışmadığını, akıl hastası falan olduğunu göstermez; ateist olduktan sonra duyguların hormonlardan kaynaklandığını bilmesi, davranışlarında değişiklik olması için gayet yeterli ve mantıklı bir sebeptir. Ayrıca bu memlerin verimli veya dayanıklı olmasının konumuzla bir ilgisi yok, kopyalanmadaki başarısını tartışmıyoruz, zira başarılı olması onun doğru olduğunu göstermez; tanrı, ölüm sonrası ilahi adalet-sonsuz yaşam gibi memlerin başarısı ortada... sorun benim beynimdeki bu memi nasıl yeneceğiniz ''yakalanmayacağınızdan emin olduğunuz bir durumda hırsızlık yapmak bir ateist için gayet mantıklıdır'' memi yenilemez.

Ha bu arada ''Yakalanmayacağınızdan emin olduğunuz bir durumda, sizi bundan alıkoyan şeyin mantığı nedir?'' diye sormuştum.

bayşapka gibi ''çalma alışkanlığı edinme korkum var; bu alışkanlık, yakalanmayacağımdan emin olmadığım durumlarda da beni hırsızlığa sürükleyebileceği için yapmıyorum'' diyorsa bu mantıklı bir gerekçedir mesela(:

tarihinde BRUTAL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>>>ateist olduktan sonra duyguların hormonlardan kaynaklandığını bilmesi, davranışlarında değişiklik olması için gayet yeterli ve mantıklı bir sebeptir.

Bu senin abukluğun, hatta ve hatta cehaletin BRUTAL. Bu saçma, temelsiz ve büsbütün uydurma çıkarsamaların kendinden menkul.

İnsan aşık olmanın da mutlu olmanın da hormonlarla vs. ilgili olduğunu bilir ama aşık olmaktan vazgeçebilemez. Bir insan her şeyin temelinin hormonlar olduğunu bilmiyorsa, bu onun bilgisizliğindendir. Fakat bilince de bir şey değişmez, sadece bilmiş olur.

Biz hepimiz biliyoruz mesela, ama sevmeye de devam ediyoruz kızmaya da diğer duygularımızı yaşamaya da. Hatta sana tuhaf gelecek belki ama, duygulanımın nedenlerini bilmek, bizi onlarla daha fazla barıştırır, sağlıklı olduğumuz ve her tür duyguyu yaşayabildiğimiz için kendimizi mutlu filan sayarız.

Davranışlarda değişiklik dediğin şey iki tane basit bilgiyle değişmez. Yukarıda sözünü ettiğin adam, her daim çalıyormuş. Küçük küçük çalmaya başlamış, sonra da ateizmi bahane edip işi büyütmüş.

Adam zaten kişilik sorunu olan biri, zerre kadar öz saygısı yok.

Ateist öz saygısı yüksek kişidir, benim tanıdığım hemen bütün ateistler son derece aklı başında, saygın kimselerdir.

Kendinden menkul çıkarsamaların çok kabak tadı verdi valla... Bilmiyorusun, çocuk gibi aynı şeyi tutturuyorsun.

Senin yerine karşımıza bir odun alsaydık, bunca senede insana çevirmiştik yeminle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hahahaaha sizin gibi örnekler elbette var, ben de zaten davranışları değiştirebilir dedim, kesinlikle değişir gibi bir iddiam olmadı.

Belki daha önce dindarlığı fazla deneyimlemediğin için bilmiyor olabilirsin, ateist olduktan sonra eğer yaşamını sorguluyorsan tüm duygulara verdiğin anlam da değişecektir haliyle..

Verdiğin aşk örneğindeki gibi, şuanda allahın olmadığına tüm benliğimle yüzde yüz emin olduğum halde zamanında beyindeki kablolanmadan dolayı zikir ayinlerini izlerken aşka gelebiliyorum ama bu duyguyu yönetemeyeceğim anlamına gelmiyor, elbette aşk duygusunu da hırsızlıktaki vicdan azabını da deneyimlersin ama onların kölesi olacaksın diye birşey yok..

Ve hala uygun koşulları hesap edip çıkarı için hırsızlık yapan bir insanın neden akıl dışı davrandığını açıklayamadınız halde, benim aynı şeyi takrarlamamdan anlayamamamdan falan yakınıyorsunuz?

Duyguların nedeninin genlerin kopyalanması için uydurulan hormonlar olması sizi onlara daha çok bağlayabilir -insan kendini kandırmak istedimi sınır tanımaz- ama beni genlerin devamlılığı falan ilgilendirmiyor, madem saçma sapan bir yanılsamada yaşıyorsam, keyfim için çıkarlarım onu gerektiriyorsa hırsızlık yaparım arkadaş niye yapmayayım, bunun hasta olmakla- akılsız olmakla ne alakası varda bunu bana dayatıyorsunuz, bunu açıklayacaksınız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hahahaaha sizin gibi örnekler elbette var, ben de zaten davranışları değiştirebilir dedim, kesinlikle değişir gibi bir iddiam olmadı.

Belki daha önce dindarlığı fazla deneyimlemediğin için bilmiyor olabilirsin, ateist olduktan sonra eğer yaşamını sorguluyorsan tüm duygulara verdiğin anlam da değişecektir haliyle..

Verdiğin aşk örneğindeki gibi, şuanda allahın olmadığına tüm benliğimle yüzde yüz emin olduğum halde zamanında beyindeki kablolanmadan dolayı zikir ayinlerini izlerken aşka gelebiliyorum ama bu duyguyu yönetemeyeceğim anlamına gelmiyor, elbette aşk duygusunu da hırsızlıktaki vicdan azabını da deneyimlersin ama onların kölesi olacaksın diye birşey yok..

Ve hala uygun koşulları hesap edip çıkarı için hırsızlık yapan bir insanın neden akıl dışı davrandığını açıklayamadınız halde, benim aynı şeyi takrarlamamdan anlayamamamdan falan yakınıyorsunuz?

Duyguların nedeninin genlerin kopyalanması için uydurulan hormonlar olması sizi onlara daha çok bağlayabilir -insan kendini kandırmak istedimi sınır tanımaz- ama beni genlerin devamlılığı falan ilgilendirmiyor, madem saçma sapan bir yanılsamada yaşıyorsam, keyfim için çıkarlarım onu gerektiriyorsa hırsızlık yaparım arkadaş niye yapmayayım, bunun hasta olmakla- akılsız olmakla ne alakası varda bunu bana dayatıyorsunuz, bunu açıklayacaksınız...

Herkes caliyor merak etme.En basta da hayatimiz calindi,sen calsan ne olur.Simdi git bisey cal,kodeste yazarsin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkes caliyor merak etme.En basta da hayatimiz calindi,sen calsan ne olur.Simdi git bisey cal,kodeste yazarsin...

Herkes deme, valla yalan yok ben hiç hırsızlık yapmadım, böyle bir ihtiyacım olmadı ve tam anlamıyla materyalist de sayılmam, ben burada bir düşünceyi tartışıyorum yalış anlaşılma olmasın(:

Link to post
Sitelerde Paylaş

E anlattık ya BRUTAL.

Sen çalarsan senin de malını gelir birileri çalar. Var mı bunun bir sonu? Yok.

Herkesin malı herkeste kalsın, kimse kimsenin hakkını gaspetmesin ki güvende yaşasın.

Buna rağmen bir milyon insan çalıyor, gaspediyor vs..

Biz onlara kendi aramızda pislik diyoruz. Öz saygıları yok, kimbilir neden bu haldeler... Ama emin ol durduk yerde yapmazlar bunu, mutlaka bir nedeni vardır. O nedenler duygu sömürüsü aracı olarak da kullanılır bazen. Yukarıdaki hırsız vatandaş bir ara kötü geçen çocukluğundan, dışlanmasından, öç alma dürtülerinin giderek çoğalmasından filan bahsetti mesela.

Ne kadar doğrudur bilemem, ben şahsen hemen "ezik insan"moduna girerek bizi kafalamaya çalıştığını, ilgi göstereceğimizi düşündüğü için en basit öyküyü uydurduğunu düşünüyorum ama büyük konuşmamak lazım. Sanal alem burası, her tür manyak var.

Ama sen o adamdan da manyaksın BRUTAL. Öldürdün senelerdir...

Ayrıca..

Sana "hırsızlık yapma" diye dayatan yok. Kendini iyi hissedeceksen veya nötr kalabileceksen buyur yap. Bize ne..

Ama bize "Siz niye yapmıyorsunuz, her şeyin uydurulan hormonlar nedeniyle hissedildiğini bildiğiniz halde üstelik?" filan deme..

Senin bu absürd sorular sormana neden olan hormonların tükense, kökü kurusa da hep beraber kurtulsak diyorum.. Artık neyse o hormonlar....

Link to post
Sitelerde Paylaş

yakalanma ihtimali her hırsızlıkta vardır...

bu ihtimaller ne kadar düşük olsa da bazıları bu riske girmek istemez...

genler kendini riske atmamayı tehlikeden az da olda kaçmayı kodlamışlardır...

bu yüzden ateiste olsa teistte olsa herkesin hırsızlık yapmaktan çekinmesi benzer sebeblere dayanır...

kendini tehlikeye atmamak...

teist bu tehlikenin içine tanrıyı cehennemi filan sokar...

atesit yaklanma yaralanma mahçup olma ceza alma vs gibi daha yakın tehlikelerden çekinir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

E anlattık ya BRUTAL.

Sen çalarsan senin de malını gelir birileri çalar. Var mı bunun bir sonu? Yok.

Senin hırsızlık yapmanla senin malının çalınması arasında böyle bir bağ yok, sen hırsızlık yapmasan da birileri malını çalabilir, sen yaptığın için illaki sana yapılacak diye birşey mi var?

Önlemini alırsın, çalma mantıklıdır demek malının çalınacağına izin vermek demek değildir di mi?

Sana "hırsızlık yapma" diye dayatan yok. Kendini iyi hissedeceksen veya nötr kalabileceksen buyur yap. Bize ne..

Böyle demiyorsunuz ama, pis akıl hastası, deli falan diyorsunuz ya onun için bu tartışmalar sürüyor ya zaten..

Ama bize "Siz niye yapmıyorsunuz, her şeyin uydurulan hormonlar nedeniyle hissedildiğini bildiğiniz halde üstelik?" filan deme..

Birilerine akıl hastası falan derseniz, çıkıp mantıklı olanın bu olduğunu göstermek için o argümanları kullanmak zorundayım..

Ama sen o adamdan da manyaksın BRUTAL. Öldürdün senelerdir...

Senin bu absürd sorular sormana neden olan hormonların tükense, kökü kurusa da hep beraber kurtulsak diyorum.. Artık neyse o hormonlar....

Bak hala absürd falan deyip sorularımın saçma olduğunu iddia ediyorsun ve benim ''sağlıklı'' memlerin de kendilerini savunup yaymaya çalıştığım için acayip haz veriyorlar bana, bu şekilde kurtulamazsınız benden(:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Brutal!

Döverim seni bak..

Aynı şeyleri tekrar etmek istemiyorum yazarken..

Dolandırıcılık veya hırsızlığa kolay yayılan bir mem desek bile ki değildir ; o mem genlerinde bulunan hormon yapılarıyla o derece oynayamaz..Genlerin çalışması yavaş ve uzundur ama çok güçlüdür, çoğu memleri yenemez ve geçemezler..

Ha geçen olur mu? belki olur ender olarak ama bu da yavaş yavaş ve alıştıra alıştıra olur.Ama altyapıdan yine de bir bozukluk olması şart..Bir insanı istediğin kadar kötü davranışlara alıştırmaya çalış,çocukluğundan bu yana aileden öğrendiği, gördüğü ,yetiştirildiği ,yaşadığı çevresi doğru düzgünse ve karışık değilse,hormonal dengesi de normal işliyorsa o adam pisliğe artık alışmaz, alışamaz..Sonradan alışan yoktur bu işlere,(çok zor durumda kalıp yiyecek ,hastane doktor v.s. parası çalması hariç..)

Yani bir adam hayatı boyunca düzgün yaşayıp 30-40 yaşlarında birden bire "ulan ben hırsız olucam " demez....Öyle bir vaka yok..Toplumun kişiliği bozuk diye nitelendirdiği bu tiplerde bozukluk ergenlikte başlar, çocuklukta alarm verir...Zaten ailesinden aldığı bozuk genler ve aynı bozuk ailenin yetiştirdiği bu çocuk daha küçükken onu başkalarına zarar verir hale getirmiştir.Hele çevresinde bir kaç fırlama arkadaşı da varsa bu daha da kolaylaşır..

Sana örnekleme yoluyla tane tane anlatırsam belki anlarsın..Örneğimiz zaten bLonst du..Şimdi bu bLonst nikli arkadaş müslümanken düzgün olduğunu söylüyor ya hani. Ateist olunca sonradan bozulmuş...Bu yalan... Eğer anlattıkları doğruysa olay şöyle gelişmiştir; bu müslümandı ama sorumsuz, bencil ve empatiden yoksun bir kişilik yapısına sahip yetişmişti veya yetiştirilmişti..

Hormonlarının,kimyasallarının diğer insanlara oranla yeterli miktarlarda salgılanmamasından dolayı merkezi sinir sistemi uyaranları da genetik olarak normal insanlardan daha az uyarılan birisiydi.Dolayısıyla bu salgılanan hormonların düzensizliği mukadderat olarak bLonst'u heyacan duymayan,fazla yoğun duygular hissedemeyen,empati kuramayan birisi yapmıştı..O heyecan ve canlılık arıyordu..Dünyanın her nimetinden faydalanmak istiyor,heyecanlarına ,dürtülerine yeni yeni doyumlar arıyordu..

Tüm bu duygusuzluğun ve heyecan açlığının neticesinde risk almaya ve korkusuzluğa çok açık olan bLonst kolay yoldan para kazanma fikrini çok eğlenceli ve güzel buldu..Ama bir müslümandı ve bu da onun için cehennem demekti..Olmazdı..Hemen bundan kurtulmalıydı.

Düşündü taşındı. Gel git bir kaç ateist siteyi dolaştı ve kendine uygun bir düşünce sistemi geliştirdi..Ateizm cezalandırıcı değildi...Ohh ne güzeldi..İşte şimdi istediklerini yapabilirdi..Bir çok ateist vardı ve Allah'tan korkmuyorlardı o mu korkacaktı. Tabii bebeklikten itibaren beyne ekilenlerden kurtulmak hiç te kolay değildi.Ama o zaten hormonları bozuk ve duygusuzluğa yatkın birisi olduğundan bunu içselleştirmesi çok daha kolay olacaktı..Bu aynı zaman da heyecan vericiydi...

Ateist oldu..İçi rahatlamıştı..Hırsızlık yaptı,acımasız oldu,korkusuzca her işe girişti..

Bu da diğer onu anlayamayan insanların bLonst'u bencil,içten pazarlıklı,sevimsiz,suça eğilimli,hırsız,acımasız, dolandırıcı birisi olarak değerlendirmesine neden oldu...Toplum ona hasta dedi..Çünkü o normal davranmıyor diğer sürü üyelerine zarar veriyordu..Olmazdı..

Onun sinir sistemi diğer insanlardan daha fazla strese dayanıklıydı..O kural tanımazdı ... Mukadderat bu ya,hormonal yapısı, genetiği, kimyasalları, anası babası, çevresi ve soyu sopu onun kişilik özelliklerini böyle çizmişti.. Fizyolojik olarak 'dusuk kortikal uyarılma' sonucu normal insanları uyaran uyarıcılar onu uyarmaya yetmediğinden,daha ütopik ve sıradışı eylemler yoluyla uyarılma arayışı içine girmesi onu ne de kötü hallere düşürmüştü..

Buydu...

Anladınsa anladın, anlamadınsa ben daha fazla helak olamam Brutal..

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dolandırıcılık veya hırsızlığa kolay yayılan bir mem desek bile ki değildir ; o mem genlerinde bulunan hormon yapılarıyla o derece oynayamaz..Genlerin çalışması yavaş ve uzundur ama çok güçlüdür, çoğu memleri yenemez ve geçemezler..

Ha geçen olur mu? belki olur ender olarak ama bu da yavaş yavaş ve alıştıra alıştıra olur.Ama altyapıdan yine de bir bozukluk olması şart..Bir insanı istediğin kadar kötü davranışlara alıştırmaya çalış,çocukluğundan bu yana aileden öğrendiği, gördüğü ,yetiştirildiği ,yaşadığı çevresi doğru düzgünse ve karışık değilse,hormonal dengesi de normal işliyorsa o adam pisliğe artık alışmaz, alışamaz..Sonradan alışan yoktur bu işlere,(çok zor durumda kalıp yiyecek ,hastane doktor v.s. parası çalması hariç..)

Yani bir adam hayatı boyunca düzgün yaşayıp 30-40 yaşlarında birden bire "ulan ben hırsız olucam " demez....Öyle bir vaka yok..Toplumun kişiliği bozuk diye nitelendirdiği bu tiplerde bozukluk ergenlikte başlar, çocuklukta alarm verir...Zaten ailesinden aldığı bozuk genler ve aynı bozuk ailenin yetiştirdiği bu çocuk daha küçükken onu başkalarına zarar verir hale getirmiştir.Hele çevresinde bir kaç fırlama arkadaşı da varsa bu daha da kolaylaşır..

Genel olarak haklı bir tespit belki ama yaşamın gerçeklerine ne denli uygun düştüğü tartışmalı epeyce pürüz de barındırıyor sevgili Placebo.

Şu bölüm örneğin farklı açılardan değerlendirildiğinde tespit keskinliğini yitiriyor:

"aileden öğrendiği, gördüğü ,yetiştirildiği ,yaşadığı çevresi doğru düzgünse ve karışık değilse,hormonal dengesi de normal işliyorsa o adam pisliğe artık alışmaz, alışamaz..Sonradan alışan yoktur bu işlere ..."

Bu tarife uyan biri eğer küçük hırsızlıklara girişmiyorsa o ana kadar elde etmiş olduğu toplumsal konumunu yitirme riskini göze alamadığından olmasın sakın bu? Ne dersin bir de böyle düşün. Çünkü biz Türkler kamuoyu önünde son ana kadar dürüst adamı oynayıp eline uygun fırsat geçer geçmez (ör: milletvekili olur olmaz) kamu fonlarını hortumlamak için bir an bile tereddüt etmeyen sayısız zübük görmüşüzdür. Ve bu zararlılara "helal olsun be adam işi biliyor arkadaş" diyerek içten içten öykünenlerin sayısı da bir hayli kabarıktır, biliriz. Çünkü amaç bir şekilde malı götürmektir. Kamu yararı ya da zararı kimin umurunda :)

Verdiğim örnek biraz banal ve basmakalıp durabilir.

Ancak doğruluğu ve gerçekliği defalarca test edilip onaylanmıştır.

Önemli olan zaten bu değil midir?

Hırsızlık evrim basamaklarında yaşamda kalmamızı sağlamış olan temel güdülerimizdendir.

Birçok insanda, ilksel ve tabii olarak bu güdü az ya da çok mevcuttur.

İnsanı temiz bir yaprak gibi algılayanlar için kabul edilmesi güç de olsa, insan kirli ve sapık bir hayvandır.

Arıtılması ise nasıl ki kirlenmesi için onbinlerce yıl geçmesi gerekti idiyse, onbinlerce yıl alacak, hatta bu asla mümkün olmayacaktır.

Temiz yüzünün arkasındaki insan gerçeği budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Genel olarak haklı bir tespit belki ama yaşamın gerçeklerine ne denli uygun düştüğü tartışmalı epeyce pürüz de barındırıyor sevgili Placebo.

Şu bölüm örneğin farklı açılardan değerlendirildiğinde tespit keskinliğini yitiriyor:

"aileden öğrendiği, gördüğü ,yetiştirildiği ,yaşadığı çevresi doğru düzgünse ve karışık değilse,hormonal dengesi de normal işliyorsa o adam pisliğe artık alışmaz, alışamaz..Sonradan alışan yoktur bu işlere ..."

Bu tarife uyan biri eğer küçük hırsızlıklara girişmiyorsa o ana kadar elde etmiş olduğu toplumsal konumunu yitirme riskini göze alamadığından olmasın sakın bu? Ne dersin bir de böyle düşün.

Bir insanın neden hırsızlık yapmadığının içsel mantığını açıklamaya girişmedim yazdıklarımda..Kendince bir çok kaygı barındırıyor olabilir düşüncelerinde.Buna toplumsal konumunu yitirme de dahil.....Utanma,kendine yakıştıramama,karizmayı çizdirme,kendine saygısını yitirme,yasalardan korkma,dışlanmaktan korkma,vicdan , v.s ...v.s...

Çünkü biz Türkler kamuoyu önünde son ana kadar dürüst adamı oynayıp eline uygun fırsat geçer geçmez (ör: milletvekili olur olmaz) kamu fonlarını hortumlamak için bir an bile tereddüt etmeyen sayısız zübük görmüşüzdür. Ve bu zararlılara "helal olsun be adam işi biliyor arkadaş" diyerek içten içten öykünenlerin sayısı da bir hayli kabarıktır, biliriz. Çünkü amaç bir şekilde malı götürmektir. Kamu yararı ya da zararı kimin umurunda :)

Sen kadınlarla ilgili diğer başlıkta, Türklerdeki "sapık genom" dan söz etmiştin hatırlarsan..Ben de neanderthalliğe değinmiştim.Sakın bizim genler zaten buna müsait yapıda olmasın?..:)

Çevrede çalıp çırpma olaylarına genetik bir yatkınlık söz konusu olduğu aşikar..Dikkat edersen bu daha çok az gelişmiş ülkelerde oluyor..Az gelişmişlikle ,genetik nörokimyasalların v.s.nin düzensizliği arasında bir bağlantı ile seyreden ilkellik,vahşilik ,çıkarcılık arasında bir korelasyon olabilir mi dersin? ..:)

Milletvekili ise yaptığı hırsızlıktan yabancılaşmış kişidir..Alenen ve direk birisinin parasını cebine indirme şeklinde somut olarak ve reel bir kişiye direkt zarar vermediği için,dolaylı yoldan kamu malını hortumlayarak yaptığı işten yabancılaşmış kişidir..Bu sahip olma ,ayakta kalma ,güçlü olma güdüsü kaynaklı..Eline fırsat geçtiğinde bunu yapabiliyor..Bizim bahsettiğimiz zaten politik güç değil. Çoğu lider pozisyondaki kişillikler zaten antisosyaldir..

Hırsızlık evrim basamaklarında yaşamda kalmamızı sağlamış olan temel güdülerimizdendir.

Birçok insanda, ilksel ve tabii olarak bu güdü az ya da çok mevcuttur.

Ama bu hayvanken idi..İnsan iki ayağı üzerine evrilip insan olduğunda diğer insanlarla bir arada sürü olarak yaşayabilmesi için bir üstün vicdan geliştirmesi gerekmiştir..Dediğim gibi insani gelişmemişlikle bir bağlantısı var bu dediklerinin..Bir de ayakta kalma iç güdüsüyle..Aç gözlülük ise başka bir şey...

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Ama bu hayvanken idi.."

Placebo,

İnsan iki ayağının üzerinde ayağa kalkmakla insan olmuyor ki.

O hala bir hayvandır.

Yukarıdaki sözünle hayvan ve insan arasına kalın bir çizgi çekerek hem biyolojik bir gerçeği yadsımış hem de insana hiç de haketmediği bir ayrıcalık biçmişsin.

Oysa insanın herhangi bir ormanda dolaşan şu ya da bu hayvandan ne bir üstünlüğü vardır ne de insan aşağı gördüğü bir canlıdan daha değerlidir. Hatta bunun tersinin mümkün olabileceğini kolayca söyleyebiliriz. İnsan doğaya yakışmayan ve onu yok etme kertesinde mahveden tek hayvandır. Hayvanların en sevimsizi ve en iğrencidir.

"İnsan iki ayağı üzerine evrilip insan olduğunda diğer insanlarla bir arada sürü olarak yaşayabilmesi için bir üstün vicdan geliştirmesi gerekmiştir.."demişsin.

Bahsettiğin üstün vicdan toplumsal dayanışma ve diğerkamlık ise bunu diğer sürü memelilerinde de görebilirsin.

Çakal, sırtlan, kurt, köpek sürülerinde bile komünal bir dayanışma mevcuttur.

Ve insanın vicdanı dediğin o şey, bir çakal sürüsündeki dayanışmadan hiç de üstün değildir.

Bunu gören insanlık hukuk diye birşey icat etmiş ve toplumsal kuralları insan vicdanın denilen muğlak kavramın tekelinden kurtarmıştır.

Aynı biçimde kuvvetler ayrılığı, özerk denetim ve temyiz mercileri de yine insanın kusurlu doğasına karşı uygulanan akılcı önlemlerden başka birşey değildir özünde. İnsanlık adına bu tür ilerlemeler başarılabilmişse, bu, insan doğasının bilimsel bir biçimde tespit edilmesi sayesinde olmuştur.

İnsan-merkezli görüşler hümanizma adına göz alıcı görünebilse de bilimin ışığında ele alındığında çürük ve temelsiz oldukları gün gibi açığa çıkıverir.

İnsan gerçeğinden kaçamayız.

Hayvan olduğumuzu görelim ve açık yüreklilikle kabul edelim.

İki ayak üzerinde dik yürüyoruz diye kendimizi bir halt sanmayalım.

Hayvan oğlu hayvanlarız biz placebo.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hırsızlık yapıp yapmamanın hormonlarla alakası yoktur.Vicdan genetikle ve hormonlarla alakalı bir olgudur ama hırsızlık yapınca vicdan azabı çekmek tamamen öğrenilmiş bir davranıştır.İspatlamak için hırsızlık yerine başka bir şey koyalım.Son derece dindar bir müslüman düşünün,arkadaşlarının ısrarına dayanamayıp içki içmiş olsun veyahut nefsine yenik düşüp zina yapmış olsun.Sonrasında gelecek olan pişmanlığı bir düşünün.Dindarlık derecesine bağlı olarak o kişinin kimyası altüst olacaktır.Diğer bir tarafta ise aynı şeyi her gün yaptığı halde bırakın pişmanlık duymayı bunlardan zevk alan ve hayat tarzı haline getiren insanlar var.Bunun için de ufaktan ufaktan alışarak sistematik duyarsızlaşmaya maruz kaldığı için pişmanlık duymuyor açıklamasını yapabilirsiniz,ama bu açıklamanın doğru olmadığını biliyorsunuz.Biz,"kötü" bir şey yaptığımızda pişmanlık veya vicdan azabı duyarız.Kötünün tanımını bize veren ise memdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...