Jump to content

Ateizmle İlgili Efsaneler, Yalanlar, Yanlışlar....


Recommended Posts

Aslında ateizmin sınıflandırılabileceğini düşünmek bile çok saçma.

Zannedersem böyle düşünmenin nedeni teizmin sınıflandırılabilmesi.

Teizm sınıflandırılabiliyorsa, ateizm de sınıflandırılabilmeli gibi yanlış bir izlenim uyanıyor.

Oysa ateizm teizm gibi bir dogma değil. Ancak dogmalar sınıflandırılabilirler.

Ateizm tam tersi bu konuda. Bir dogmaya karşı.

Epeyidir aklımda ateizmi sınıflandırmaya çalışıyorum.

Bir türlü beceremedim.

Ateistleri sınıflandırabiliyorum ve bunda hiç zorluk çekmiyorum.

Ama ateizmi sınıflandırmanın imkansız olduğunu görüyorum.

Çünkü nasıl sınıflandıraya teşebbüs edersem edeyim karşıma ateist çıkıyor.

Her ateist için farklı bir ateizm olması gerekiyor ki bu da çok saçma bir sınıflandırma olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 90
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ateizm / Ateist kelimesinde sorun var.

Bu tanım teist temelli bir tanım.

Ve sadece tanrı ve dinlere odaklı.

Konu öyle değil ki.

Dünyada teizm hiç oluşmasaydı onun yerine Agnostikler (tanrı imajinasyonu olmadan), Kurgucular, Hayalperestler, Gelecekten Haber Verenler, Düşünce Gücü vb hurafeci tipler olsaydı da bizler ayrılacaktık.

Zaten şimdi teistler yok olsa da biz diğer kalan tüm bilinçlerden yine farklıyız.

Ben bunu anlatmaya çalışıyorum.

Teizm koskocaman bir kümenin küçücük bir kesişim kümesi sadece.

Bizler teizmsiz de ayrı ve farklı olarak varız.

Teizm olmadan da ortak özelliklere sahibiz ve bu yine bir grup yapıyor. (tabi derece konusunda ayrılıyor bu grup kendi içinde o başka)

tarihinde Birinci Tekil Şahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanri yoktur,biz bunu kesinlikle biliriz.Olabilir,olur,estek olmus köstek olmus,sinif olmus,söyle olmus böyle olmus olmaz.Ateist bakisin görüslerine direk katiliyorum...

Bu bir müslümanın tanrı var bunu kesinlikle biliyoruz demesine benziyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu bir müslümanın tanrı var bunu kesinlikle biliyoruz demesine benziyor.

Hayır müslümanın ne dediğini anlaman için "Tanrı var bunu kesinlikle biliyoruz" cümlesi yeterli değil.

Seni yanılgıya düşürebilir.

Müslüman tam olarak şöyle diyor:

"Sindrella'nın Perisi var, bunu kesinlikle biliyoruz"

Bunu diyen bir adama.

"Sindrellanın Perisi diye bir şey yok, bu kesindir"

Demek aynı kulvarda yer almak demek değildir.

Tanrı iddiasını her durumda bir masal kahramanı yaparsan, anlarsın durumu.

Zaten yanlış da yapmış olmazsın çünkü Tanrı tam olarak bir masal kahramanıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hukukta iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla mükelleftir.

inananın inandıgı tanrıyı ispat etmek le mükelleftir buraya kadar tamam.

Kendimi bir agnostik degilde bir ateist olarak görürüm .

Biz bir tanrının yoklugunu ispat edemedikçe kendini bize ispat etme derdi olmayan bir tanrının varlıgı sıfıra yakın bir ihtimal olsada vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu bir müslümanın tanrı var bunu kesinlikle biliyoruz demesine benziyor.

Ortak noktaları "şüphe yok", evet ama benzemiyor. Çünkü İslam dogmadır, sorgulamadan inanç temellidir. Ateizm ise inanç değildir, "Tanrının/tanrıların kendisi ya da izleri, belirtileri görülmemiş, duyulmamış, gözlemlenmemiştir. O halde yoktur." diyen gözlemsel, dolayısıyla bilimsel temelli bir redtir.

Budizmin metafizik yönlerini reddetmesi de aynı bilimsel temele dayanır.

Negatif ateizmin tanrıya olasılık vermesi de bu yüzden kabul edilemez duruyor.

İçinde en ufak şüphe olanlar da bu yüzden teist kabul edilmiyor. (Agnostik olabilir mi?) Çünkü dogma olsa da teizmde şüphe yok, şüphesiz inanç.

Ateizmin sınıflandırılması konusunda Hacı'ya katılıyorum.

Tek katılmadığım nokta: "İçinde en ufak şüphe olan birinin bile teist sayılacağı" konusu.

Ateizmin pozitif ve negatif ateizm olarak sınıflandırılması bile çok yanlış.

Aradaki tek fark: Negatif olanın "Tanrının varolma olasılığını kabul etmesi ama olmadığı düşüncesinde olması. Pozitif olanın ise olma olasılığını hiç kabul etmemesi.

tarihinde weaned tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hukukta iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla mükelleftir.

inananın inandıgı tanrıyı ispat etmek le mükelleftir buraya kadar tamam.

Kendimi bir agnostik degilde bir ateist olarak görürüm .

Biz bir tanrının yoklugunu ispat edemedikçe kendini bize ispat etme derdi olmayan bir tanrının varlıgı sıfıra yakın bir ihtimal olsada vardır.

Burada birinci paragrafla ikincisi arasında çelişki var..

İkinci paragraf açıkça yanlış...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biriniz şu ateizmi sınıflandırsın veya sınıflandıramasın da rahatlayalım.

O kendisini ateist, agnostik-ateist ve türevleri görüyor.

Bundan da emin.

Ancak genel kaide olarak bu kişi Agnostik.

Verdiği o ihtimal de benim tanımlamama göre "bilinç rahatsızlığı"

tarihinde Birinci Tekil Şahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O kendisini ateist, agnostik-ateist ve türevleri görüyor.

Bundan da emin.

Ancak genel kaide olarak bu kişi Agnostik.

Verdiği o ihtimal de benim tanımlamama göre "bilinç rahatsızlığı"

Yuh artık!

Negatif ateist değil de agnostik öyle mi?

Hem de bilinci rahatsızlardan ha!

Şu forumda teistlerden sonra bilinci rahatsızların başında sen geliyorsun.

Hatta bazı teistler senden bile daha iyi durumda. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teizm tanrı/tanrıları var kabul edenlerin oluşturduğu öğretilerin genel adıdır.

Ateizm tanrı/tanrıları yok kabul edenlerin oluşturduğu öğretilerin genel adıdır.

Verilen isimler ve tanımlar tanrı/tanrıları nasıl var ve yok ettikleri hakkında bilgi sunmuyor.

Bu yaziyi nerden aldin bilmiyorum ama, yine de senin dusunduklerin var sayarak cevap yaziyorum.

Ateizm bir ogreti degil, bir inanc sistemi de degildir; yalanci rituellere boyun egmis, onlardan medet uman karmasik toplumlarin arasindan sivrilen, duru zihinlerin basardigi gercekleri arama savasidir.

Ateizm'in bir Katedrali yoktur. Herhangi bir okul egitimi de verilmez.

Dikkat edersen yazinda birbirine zit iki dusunceyi de "ogreti" kelimesiyle bitirmissin.

Buradan aldigin, veya kitaplardan okudugun senin icin bir ogreti degildir; sadece duru zihinle dusunup dogru karar vermeni tesvik eder. Buna ragmen yine de kendi duru zihninle hareket etmen gerekir. Dogru kararlari kendin vermen kendin icin faydalidir. Benim veya bir baskasina hic faydasi olmaz. Bizi ancak bilim aydinlatir.

Sevgiyle kal.

tarihinde Organelle tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O kendisini ateist, agnostik-ateist ve türevleri görüyor.

Bundan da emin.

Ancak genel kaide olarak bu kişi Agnostik.

Verdiği o ihtimal de benim tanımlamama göre "bilinç rahatsızlığı"

Bilinç rahatsızlıgımı pöh...

Peki bilinç rahatsızlıgını yaşamayan var mı?

Biz canlıların evriminden bahsederken ne anlıyoruz.

tüylerimizin dökülmesi,dik yürüyebilmek ,beynimizin hacminin büyümesi bu kaba tanımlar geliyor.Peki ruhsal duygusal gelişimimiz,evrimmiz ne oluyor.

Hacı iyi bilir insanın delilik sınırının sandıgımızdan çok daha ince oldugunu

Dawkins tanrı yanılgısı kitabında tanrının var olma ihtimalini benden daha fazla görüyor.Haydi bana pervasızca söyledigin sözü dawkinse söylede sana da forumda gülümsesinler.

Birinci paragraf dogru ikinci paragraf yanlış diyen sayın Hacı için de geçerlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yuh artık!

Negatif ateist değil de agnostik öyle mi?

Hem de bilinci rahatsızlardan ha!

Şu forumda teistlerden sonra bilinci rahatsızların başında sen geliyorsun.

Hatta bazı teistler senden bile daha iyi durumda. :D

Herif tanrı olabilir dedi mi? Dedi.

İş bitmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilinç rahatsızlıgımı pöh...

Peki bilinç rahatsızlıgını yaşamayan var mı?

Biz canlıların evriminden bahsederken ne anlıyoruz.

tüylerimizin dökülmesi,dik yürüyebilmek ,beynimizin hacminin büyümesi bu kaba tanımlar geliyor.Peki ruhsal duygusal gelişimimiz,evrimmiz ne oluyor.

Hacı iyi bilir insanın delilik sınırının sandıgımızdan çok daha ince oldugunu

Dawkins tanrı yanılgısı kitabında tanrının var olma ihtimalini benden daha fazla görüyor.Haydi bana pervasızca söyledigin sözü dawkinse söylede sana da forumda gülümsesinler.

Birinci paragraf dogru ikinci paragraf yanlış diyen sayın Hacı için de geçerlidir.

Ben bu başlık altında yapıcı olmaya çalışıyorum.

Maraz çıkarmamaya çalışıyorum.

Fedakarlık yapıyorum yani.

Ben zaten diyeceğimi demişim önceden

"Gerçeklik algısı katışıksız ve net olan tek bilinç düzeyi Ateist bilinç düzeyidir (güçlü Ateist bilinç düzeyi)"

Ben bunu diyorum.

Ben bu söylemimi insaniyetlik yapalım da bu başlıkta bırakalım tutumuna girdim ama zorla kaşındınız yine.

Kardeşim Güçlü Ateist harici tüm dünya bilinç bazında hastadır, rahatsızdır.

Anladın mı?

Özeti bu.

tarihinde Birinci Tekil Şahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Herif tanrı olabilir dedi mi? Dedi.

İş bitmiştir.

Öyle mi demişti, yoksa şunu mu söyledi:

Biz bir tanrının yoklugunu ispat edemedikçe kendini bize ispat etme derdi olmayan bir tanrının varlıgı sıfıra yakın bir ihtimal olsada vardır.

Cümlenin son kelimesini anlayabilecek kadar bir algıya sahipsin, bravo. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu ne?

Tanrı'ya inanmak veya inanmamak. Ben, Tanrı'ya inanmayan, olmadığını bilen, var olmasını da hiç mi hiç ihtimal dahilinde görmeyen biriyim, buradaki pekçok arkadaşım gibi. Bizim gibi insanlar bu konu hakkında kafa bile yormazlar, bütün Tanrı'lara aynı mesafededirler.

Fakat herkes aynı değil. Bu durumu beğenmezsiniz, eleştirirsiniz, kızarsınız, saçma bulursunuz, ayrı. Tanrı ya vardır ya da yoktur; bu işin arası, ortası, birazı, yüzde bilmem kaçı olmaz dersiniz, ben de öyle diyorum ama bu sorunu çözmez. Sorun olarak görüyorsanız tabii.

Kimileri alışkanlıktan, yani Tanrı'yı tamamen yok sayıp seçenekler arasında görmemeyi henüz başaramamış olmaktan, kimisi ateizmin tanımı ve detaylandırılmış o ateist tanımlarına ille de riayet etmek zorunluğu duymaktan, kimisi de arada bir gel gitler yaşamaktan dolayı, Tanrı yoktur diyemez.

Bu anlaşılır bir şeydir. Konuşulmalıdır, tartışılmalıdır, karşılıklı birbirini anlamaya çalışmalıdır filan ama anlaşılmalıdır.

Ateizmi zaten sınıflandırmıyoruz ama ateistleri de sınıflandıramayız. Herkes kendisini tanır, bilir. Arada bir kafası karışır, gel gitleri olur, bir ara agnostik olduğunu düşür bir panteist, sonra döner ateist olduğuna karar verir ve bir süre bakarsınız ki yine agnostiktir. Deizme de gidip geleni vardır.

Bunlar olur. O tanımlar, insanların kendilerini kötü hissetmelerine, alt yapı yeterince oluşmadan bir üst sınıfa(!) geçmek için anlamsızca çabalamalarına, her gün o tablolara bakıp isimlerini değiştirmelerine neden olacaktır.

Tanrı inancı evvela gönül işidir, Tanrı'ya uzaklaştıkça aradaki mesafeyi her saniye ölçmek zorunda kalmak takıntıya bile neden olur. Bugün hangi mesafedeyim, bugünlerde nasıl düşünmeliyim, ben hangi sınıftanım vb. sorular, kişileri anlamsızca yorar, mekanikleştirir.

Zararlı sınıflandırmalar bunlar. İnsanları bölen, zorlayan, sinir bozan sınıflandırmalar. İnsanlar kendilerini belirtirler zaten.

Hani birtakım testler vardır, oradaki maddelerden bilmem kaç tanesi size uyuyorsa o teste adını veren hastalığa sahip olma ihtimaliniz yüksektir. Basit depresyon testleri mesela. İnternette bin tane yerde rastlarsınız bu testlere.

İşte insanlar o testlere ilgiyle bakar, maddeleri büyük bir dikkatle okuduktan sonra kendisini heyecanla gözden geçirir ve en az dört tanesinin kendisine uyduğuna karar verip (depresyon testlerinde genel olarak uyum sağlaması beklenen madde sayısı gerçekten dörttür) "evet, ben depresyondaymışım" der ve oturur depresyonunu yaşar. Bir başka gün bir başka testi görür, depresyonuna eşlik eden başka bir hastalığa sahip olduğuna karar verir. Daha sonra bu iki hastalığın daha büyük ve tedavisi zorlu bir hastalığa eşlik edebileceğini okur bir yerlerde, onun bulgularına da rastlar, teşhisini koyar. Tümü yanlıştır, basit bir reaktif depresyon geçiriyordur belki ve üç gün sonra kendiliğinden düzelecektir. Bir anda onu, panik bozukluktan muzdarip halde bulursunuz.

Bu sınıflandırmalar bana hep bu durumları hatırlatır. İnsanların kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramıyorlar, gerçeklerinden uzaklaşıyorlar bence. Bunu, bu forumda daha çok gördüm ve emin oldum.

"Ben kişiliksizim aslında, ne olduğumu bile bilmiyorum, her gün karar değiştiriyorum" diyerek kendilerine yükleniyor insanlar.

Herkes kendini ifade eder zaten. Sen elmasın, sen portakalsın, sen karpuzsun, sen eriksin, sen kivisin demek saçma. Kivi aslında arada bir elma oluyor, dönüyor karpuz oluyor, bir daha dönüyor ve portakal oluyor vs....

Konu inanç olunca, bu gibi sınıflandırmalar olayın gerçekliğinden, özünden kopmaya neden oluyor.

Bizim işimiz dincilerle, ilkel dinlerle. Bu noktada hepimiz biriz, aynıyız. Bir Tanrı'nın olmadığını haykırmak gerek, anlatmak gerek, bunun için hiç alttan almadan bildiğini okumak gerek ama sınıflandırıp ad vermeden yapmak daha verimli olur.

Bence...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...