freand 0 Oluşturuldu: Eylül 4, 2011 Raporla Share Oluşturuldu: Eylül 4, 2011 Emre Kongar'ın Demokrasimizle Yüzleşmek adlı kitabını okurken Türkiye İran olur mu sorusuna değinilen bir bölüme rastgeldim. Bu bölümde Bahman Nirumand adlı kişinin İran'a şeriatın adım adım gelişini ve yaşadıkları hayal kırıklıklarını anlattığı ve İran'a şeriatın nasıl geldiğini anlatan yazısını okudum. İnternetten linkini buldum. Yazıdan bazı ilginç bölümler: ''Bu arada bira-şarap fabrikalarının yakılması, sinemaların tahrip edilip filmlerin sokaklara atılması gibi olayların üzerinde hiç durmadık. "Ufak tefek şeylerin" toplumun demokrasi ve ulusal bağımsızlık yolundaki çabaları etkilemesini istemiyorduk.'' ''Biz bunları söylerken, mollalar tarafından, kadın ve erkeklerin yan yana yüzemeyecekleri; okullarda aynı sınıflarda olamayacakları; birlikte spor yapamayacakları gibi gerici kararlar ardı ardına alınmaya başlandı.'' ''Müslüman kadınların yanında o....ların yeri yoktur" denilerek kadınlara örtünme zorunluluğu getirildi. Özellikle üniversitelerde bu yüzden çatışmalar çıktı.'' ''Peçesiz, başörtüsüz sokağa çıkan kadınlar artık açıkça, gözümüzün önünde dövülüyordu. Bazı kadınların yüzüne kezzap atılıyordu.'' ''Sesleri ve görüntüleriyle erkekleri tahrik ettikleri için kadın spikerler televizyondan kovuluyor; uyuşturucu olarak görülen müzik yasaklanıyordu. Alkol içen, kırbaç cezasına çaptırılıyordu. ''Şimdi düşünüyorum da, insan zamanla her türlü aşağılanmaya alışıyor galiba. Hiçbirini görmüyorduk; basmakalıp analizlerimizin doğru olduğuna o kadar inanıyorduk ki!... '' Oysa toplum hızla dincileştiriliyordu. Alınan her kararda "Tamam bu sonuncusu" diyorduk. Ama arkası hep geliyordu.'' ''Üç ay önce Humeyni, Paris’te komünistler de dahil olmak üzere her görüşün rahatça örgütleneceği bir demokrasiden, özgürlükten bahsederken, şimdi tüm solcu, milliyetçi ve liberalleri İslam düşmanı ilan etmişti.'' ''Mollalar güçlendikçe saldırganlaştılar. Örneğin, tirajı bir milyon olan liberal "Ayendegan" Gazetesi’ni kapattırdılar. Sıra sonra "Keyhan" Gazetesi’ne geldi; muhalif yazarların işten çıkarılmasını sağladılar. Tüm bu olanları protesto etmek için mitingler düzenlemeye başladık. Ama iş işten geçmişti artık; insanlar yılmıştı, korkuyordu.'' Yazının tamamı için aşağıdaki linke tıklayın. M U T L A K A okuyun. Linkim Link to post Sitelerde Paylaş
Magnet 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Böyle giderse Turkiye'ye seriat elbet bir gün gelecektir. Once ulkenin adi degistirilecek. "Turkiye" yerine "Anadolu" ismi gelecek. "Turk" adi kaldirilacak. Sonra yonetim sekli baskanlik sistemine cevrilecek. Bunlarin hepsi referandumla olacak. En son ortaya cikan %50 oy saka degil. Link to post Sitelerde Paylaş
PoLLaT 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Big Brother(US) bunu göze alamaz. İran'da denediler, ters tepti. Şimdi ne kapital malları ülkeye sokabiliyorlar, ne medya yoluyla halkı etkileyebiliyorlar ne de nükleer çalışmaları durdurabiliyor, anca okyanus ötesinden bik bik bik... konuşuyorlar. Bu yüzden adamlar Ilımlı İslam diye bir proje ürettiler. Bu projeye göre kapitalist, Amerikan yanlısı(gözükmese bile farkında olmadan destekleyen) bir halk ve onun desteklediği iktidar. Bir yandan sol akımlar destekleniyor, diğer yandan dinsel akımlar. Bu sayede hem toplum ikiye bölünmüş oluyor, çatışmalar artıyor hem de bu karışıklıktan istifade edip Amerikan karşıtlığını önlüyor. İnsanlar dışarıdaki düşmanı göremiyor, kendi içindeki farklı fikir ve idealleri destekleyenlerle savaşıyor. Alevi-sünni, sağ-sol, laik-dinci vs. Şeriat gelecek diye bir korku yersizdir. Öyle gözükmesinin sebebi toplumun özellikle de Doğu kesiminin yozlaşmakta olan Batı kültürü ile çağ dışı Arap kültürü arasında bocalaması ve bu yüzden İslamcı muhafazakarlığa kaymasıdır. Doğal bir süreçtir. Ortam buna müsaittir. Belki çoğu anlamını ve ne olduğunu bilmese dahi Şeriat'ı isteyecektir. Ancak son söz gene iktidarda kalacaktır. İktidar demek de dış güçler demek olduğu için ne yazık ki bu konuda senin, benim ne isteyip, düşündüğüm geçerli olmayacaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
maskeli adam 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Türkiye'ye şeriatın geleceği falan yok. Deniz Baykal'ın yarattığı suni bir korkudur şeriat bu ülkede. kaygılanmayın, korkmayın. Gelmez. Link to post Sitelerde Paylaş
Nesimi 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Big Brother(US) bunu göze alamaz. İran'da denediler, ters tepti. Şimdi ne kapital malları ülkeye sokabiliyorlar, ne medya yoluyla halkı etkileyebiliyorlar ne de nükleer çalışmaları durdurabiliyor, anca okyanus ötesinden bik bik bik... konuşuyorlar. Bu yüzden adamlar Ilımlı İslam diye bir proje ürettiler. Bu projeye göre kapitalist, Amerikan yanlısı(gözükmese bile farkında olmadan destekleyen) bir halk ve onun desteklediği iktidar. Bir yandan sol akımlar destekleniyor, diğer yandan dinsel akımlar. Bu sayede hem toplum ikiye bölünmüş oluyor, çatışmalar artıyor hem de bu karışıklıktan istifade edip Amerikan karşıtlığını önlüyor. İnsanlar dışarıdaki düşmanı göremiyor, kendi içindeki farklı fikir ve idealleri destekleyenlerle savaşıyor. Alevi-sünni, sağ-sol, laik-dinci vs. Şeriat gelecek diye bir korku yersizdir. Öyle gözükmesinin sebebi toplumun özellikle de Doğu kesiminin yozlaşmakta olan Batı kültürü ile çağ dışı Arap kültürü arasında bocalaması ve bu yüzden İslamcı muhafazakarlığa kaymasıdır. Doğal bir süreçtir. Ortam buna müsaittir. Belki çoğu anlamını ve ne olduğunu bilmese dahi Şeriat'ı isteyecektir. Ancak son söz gene iktidarda kalacaktır. İktidar demek de dış güçler demek olduğu için ne yazık ki bu konuda senin, benim ne isteyip, düşündüğüm geçerli olmayacaktır. Sam Amca'nın şeriat istemeyeceği konusunda sana katılıyorum. Ancak, şeriatın gelmeyeceğinin tek garantisi bu değildir/olamaz. Aşırı derecede dincileşen bir toplumun şeriata meyletmeyeceğinin garantisini kimse cebinde taşımıyor. İş o kerteye gelebilir ki toplumun şeriat isteyen kesiminin dizginsiz kalkışmasını siyasi iktidarın kontrolünden çıkabilir. Derin bir ekonomik kriz bunu tetikleyebilir. Ayrıca, şu anki iktidarın şeriat istemediğinin açık belirtileri de yoktur. İsrail'le sürekli kaşınan kutuplaşma ve sataşmalar sizce neye işaret ediyor? Bu iktidar ABD'nin kuklasısya ve kesinlikle şeriat istemiyorsa ne diye iki de bir İsrail'le savaşa kadar varabilecek biçimde didişiyor? Bilindiği gibi İsrail ABD'nin en sadık ve değişmez müttefikidir. İsrail'e meydan okuyanlar günün birinde ABDye de rest çekip idealleri olan şeriat rejimine yol alabilirler. Link to post Sitelerde Paylaş
freand 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi (düzenlendi) Sam Amca'nın şeriat istemeyeceği konusunda sana katılıyorum. Ancak, şeriatın gelmeyeceğinin tek garantisi bu değildir/olamaz. Aşırı derecede dincileşen bir toplumun şeriata meyletmeyeceğinin garantisini kimse cebinde taşımıyor. İş o kerteye gelebilir ki toplumun şeriat isteyen kesiminin dizginsiz kalkışmasını siyasi iktidarın kontrolünden çıkabilir. Derin bir ekonomik kriz bunu tetikleyebilir. .İsrail'e meydan okuyanlar günün birinde ABDye de rest çekip idealleri olan şeriat rejimine yol alabilirler. Büyük ölçüde katılyorum. Şu an için Türkiye'ye şeriat gelmeyecekmiş gibi görünebilir, hatta benim görüşüme göre şeriatın Türkiye'ye gelme olasılığı oldukça düşüktür ama tüm bu durumlar şeriatın gelmeyeceğinin kesin olduğunu göstermez. Toplumu çeşitli manüpülasyonlar ve toplum mühendislikleriyle yönlendirmeye çalışan bir çok iktidarın daha sonra kendi yarattığı canavarı kontrol edemediği bir çok örnek vardır tarihte. İlk bakışta söz konusu iktidar Türkiye'nin doğrudan Batı'nın serbest pazarı haline gelmesini önleyen güçlerle çatışma halinde görünüp, AB v.b. şekillerde Batı yanlısı bir politika izleyebilir. Yapuılan Ilımlı islam politikasıyla ve bu yolla alınan oylarla birleşen toplum desteği iktidardaki payın artmasıyla kontrolden çıkabilir. Unutulmaması gereken başka bir gerçek de söz konusu partiye oy veren kesim de aslında düşünsel anlamda, Batı karşıtı kişiler olduğundan zamanla partinin yapısını etkilemeye ve ülkede eksen kaymasına sebep olabilir zira ilk kılıflarıyla ülkenin statükosunu yıkan gruplar kontrolsüzce kendi fikirlerini zorla dikte etmeye çalışabilirler. Yani devletin ilk başlarda şeriata karşı onu koruyan zırhı iktidara geldikten sonra yapılan ılımlı İslam propagandasından dolayı yıprandığından şeriatın önünde engel kalmaz. Laiklikten ılımlı İslam iddiasıyla taviz veren Malezya'nın gittikçe gerçek ve radikal İslam'ın öngördüğü şeriata yavaş yavaş kayması gibi. Bu tarz olaylar ve devletin eski laik statükosunun olmamaması, ''mahalle baskısı''nın önünü açar. Geniş toplum kesimlerinin bu baskısı karşısında ik yıllarında modern ve ılımlı görünen parti de halka boyun eğerek tam bir İslamcı haline gelebilir. Tabi ki bunlar sadece olasılık... Eylül 4, 2011 tarihinde freand tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
PoLLaT 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Bu iktidar ABD'nin kuklasısya ve kesinlikle şeriat istemiyorsa ne diye iki de bir İsrail'le savaşa kadar varabilecek biçimde didişiyor? Bilindiği gibi İsrail ABD'nin en sadık ve değişmez müttefikidir. İsrail'e meydan okuyanlar günün birinde ABDye de rest çekip idealleri olan şeriat rejimine yol alabilirler. Güzel noktaya değinmişsin. Bizim bir atasözümüz var, bu durumu açıklıyor ondan yazacağım: "Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz.". Önemli olan ne dedikleri, neler konuşulduğu değil neler yapıldığı. Sen bir yandan Amerika kim ki bizim ülkemize karışıyor diyip, diğer yandan füze kalkanı için onay veriyorsan; gazze için israile onca laf edip, bir şey yapılacak mı diye sorulduğunda bakkal dükkanı yönetmiyoruz biz diye cevap veriliyorsa, Amerika çık diyince 2 günde Irak boşaltılıyorsa; İsraille sürekli kriz yaşadığın halde ekonomik ticaret her yıl artış gösteriyorsa bu işte bir iş vardır derim ben. Bu atışmaların temel sebebi bana göre: Erdoğanın bozulan, belki de hafiften sarsılan imajının suni olaylarla geri getirme çabasıdır. İkinci, üçüncü belki dördüncü bir "One Minute!" vakasıdır. Bizim halkımız sever böyle şeyleri. Kendi liderlerinin pohpohlanmasını, sert çıkışlar yapmasını, bağırmasını, çağırmasını sever. Gerçek önemli değildir, önemli olan egoyu tatmin etmektir. Kim olursa olsun bunları yaparsa iltifatlar alır. "Adam gibi adam, helal be, işte başbakan, yürü kim tutar seni, vay bee..." gibi. Bu adamlar da bunu biliyor, üzerine düşen görevi yapıyor. Tabi ben burada daha önce gördüklerime dayanarak böyle bir ihtimal var diyorum ancak zaman gösterecek ama umarım bu çıkışlar sonradan fos olmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
hiena_16 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Şeriat için kaygılanmamak elde değil.. Giderek din türk milletinin içine daha çok yerleşiyor.. Türk milleti saftır..Eli ayağı düzgün konuşması güzel birinin sözlerine hemen inanabilecek saflıktadır.. Dini heryere alet ediyorlar..Artık türkiyede her iş dine uygun yapılıyor.. Yavaş yavaş din daha cok yer alıyor türk insanında.. Bu gidiş açıkçası beni korkutuyor.. Şeriat gelmese bile şeriat gelmesini isteyecek kişilerin sayısının artmasından korkuyorum.. Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi (düzenlendi) Artık şeriat gelecek söylemleri gerçekliğini kaybetmiştir.. 1970-1980 lerde ihtimal vardı ama artık yok.. Türban'ın olduğu yerde şeriat olmaz. Eylül 4, 2011 tarihinde Mohammed tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Nesimi 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Güzel noktaya değinmişsin. Bizim bir atasözümüz var, bu durumu açıklıyor ondan yazacağım: "Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz.". Önemli olan ne dedikleri, neler konuşulduğu değil neler yapıldığı. Sen bir yandan Amerika kim ki bizim ülkemize karışıyor diyip, diğer yandan füze kalkanı için onay veriyorsan; gazze için israile onca laf edip, bir şey yapılacak mı diye sorulduğunda bakkal dükkanı yönetmiyoruz biz diye cevap veriliyorsa, Amerika çık diyince 2 günde Irak boşaltılıyorsa; İsraille sürekli kriz yaşadığın halde ekonomik ticaret her yıl artış gösteriyorsa bu işte bir iş vardır derim ben. Bu atışmaların temel sebebi bana göre: Erdoğanın bozulan, belki de hafiften sarsılan imajının suni olaylarla geri getirme çabasıdır. İkinci, üçüncü belki dördüncü bir "One Minute!" vakasıdır. Bizim halkımız sever böyle şeyleri. Kendi liderlerinin pohpohlanmasını, sert çıkışlar yapmasını, bağırmasını, çağırmasını sever. Gerçek önemli değildir, önemli olan egoyu tatmin etmektir. Kim olursa olsun bunları yaparsa iltifatlar alır. "Adam gibi adam, helal be, işte başbakan, yürü kim tutar seni, vay bee..." gibi. Bu adamlar da bunu biliyor, üzerine düşen görevi yapıyor. Tabi ben burada daha önce gördüklerime dayanarak böyle bir ihtimal var diyorum ancak zaman gösterecek ama umarım bu çıkışlar sonradan fos olmaz. Evet bence de senaryo ve sergilenen piyes tam olarak böyle işliyor. RTE'nin şeriat getirmek gibi bir misyonu olduğuna ihtimal vermiyorum. Dediğin gibi yarım akıllı milletimizin hassas yerlerinden veriyor ayarı adam ve bu işte de inanılmaz becerekli. Biliyor bu işi be! Link to post Sitelerde Paylaş
Sol Invictus 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi (düzenlendi) Klasik bir Mason gazeteci yazısı, acaba iran petrol kuyuları Yahudilerden alınmasayd bu tür propagandalar yapacaklarmıydı. Niye sadece İran da Suudi veya Kuveyt değil. Millette şeriatle kafayı bozmuş sanki tarih sahnesinde şeriatle yönetilen bir devlet olmuş gibi. Bizim Mason gazeteciler , dönme Subayların üç beş çapulcuyu meydanda gezdirip 28 şubat meselesi gibi bir olay. Eylül 4, 2011 tarihinde Sol Invictus tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
freand 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi (düzenlendi) Klasik bir Mason gazeteci yazısı, acaba iran petrol kuyuları Yahudilerden alınmasayd bu tür propagandalar yapacaklarmıydı. Niye sadece İran da Suudi veya Kuveyt değil. Millette şeriatle kafayı bozmuş sanki tarih sahnesinde şeriatle yönetilen bir devlet olmuş gibi. Bizim Mason gazeteciler , dönme Subayların üç beş çapulcuyu meydanda gezdirip 28 şubat meselesi gibi bir olay. Forumdaki tüm yazıların gibi bu da son derece asılsız iddialardan ve kurusıkı ithamlardan oluşan paranoyak öğerler barındıran bir yazı. Sol sadece ABD karşıtlığı değidir. Sol, her koşulda değişimi ve ilerlemeyi savunan, muhafazarlıktan uzak bir şekilde dogmaları ve ön kabulleri yıkmayı isteyen, kavramları yeniden gözden geçirmeyi heefleyen ilerici ideolojilerin genel adıdır. Sol, milliyeçilik gibi haraketlere uzak olmak mecburiyetindedirki bu da Türksolu hareketi gibi Türk ''ırkı''nın üstünlüğüne vurgu yapan aşırı ulusalcı hareketleri soldan uzak tutar. İnan bana ''masonların işi'', ''İsrail'in parmağı var'', ''amariga kesin yapmıştır bi şey'' gibi konuşan dincilerden farklı görünmüyorsun çünkü. Aynı lafları Erbakan da kullanırdı bir zamanlar. Neden Suudi Arabistan değil? Çünkü suudi arabistan'da İslam devrimi tarzında hızlı değişim içeren hareketler olmadı. İran'ın özelliği ise geçmişinde geçirdiği tüm demokratikleşme hakeretine karşın, şeriatın pençesine düşmüş olmasında gizli. Bu adamın Mason olduğunu iddia ettin madem şimdi de ispat et. Eylül 4, 2011 tarihinde freand tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Sol Invictus 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi (düzenlendi) Forumdaki tüm yazıların gibi bu da son derece asılsız iddialardan ve kurusıkı ithamlardan oluşan paranoyak öğerler barındıran bir yazı. Sol sadece ABD karşıtlığı değidir. Sol, her koşulda değişimi ve ilerlemeyi savunan, muhafazarlıktan uzak bir şekilde dogmaları ve ön kabulleri yıkmayı isteyen, kavramları yeniden gözden geçirmeyi heefleyen ilerici ideolojilerin genel adıdır. Sol, milliyeçilik gibi haraketlere uzak olmak mecburiyetindedirki bu da Türksolu hareketi gibi Türk ''ırkı''nın üstünlüğüne vurgu yapan aşırı ulusalcı hareketleri soldan uzak tutar. İnan bana ''masonların işi'', ''İsrail'in parmağı var'', ''amariga kesin yapmıştır bi şey'' gibi konuşan dincilerden farklı görünmüyorsun çünkü. Aynı lafları Erbakan da kullanırdı bir zamanlar. Neden Suudi Arabistan? Çünkü suudi arabistan'da İslam devrimi tarzında hızlı değişim içeren hareketler olmadı. İran'ın özelliği ise geçmişinde geçirdiği tüm demokratikleşme hakeretine karşın, şeriatın pençesine düşmüş olmasında gizli. Bu adamın Mason olduğunu iddia ettin madem şimdi de ispat et. Senin yaşın küçük daha bu Hegelistik siyasete, senin değil Türkiyenin küçük. Sen şimdi bana Sol nedirimi öğreteceksin bunumu anlayım. ? Bak bunun içinde yaşın ve bilgin yetmez. Bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışan tek Politikacı Erbakandır, aksini iddia edene Hodri meydan. Hahahaha önce Suud ve amerikan tarihi öğrende sonra söylem yap. Bu adamın Sabetay olduğunu dünya biliyor, NTV'de sabetay kankasıyla habire cambaza bak oynarlar. Yaşın küçük daha senin bu konulara. Hayatında hiç irana gittinmi ? hiç iranlı tanıdınmı. bana sorma sakın altta kalırsın. Eylül 4, 2011 tarihinde Sol Invictus tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
freand 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Senin yaşın küçük daha bu Hegelistik siyasete, senin değil Türkiyenin küçük. Sen şimdi bana Sol nedirimi öğreteceksin bunumu anlayım. ? Bak bunun içinde yaşın ve bilgin yetmez. Bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışan tek Politikacı Erbakandır, aksini iddia edene Hodri meydan. Hahahaha önce Suud ve amerikan tarihi öğrende sonra söylem yap. Bu adamın Sabetay olduğunu dünya biliyor, NTV'de sabetay kankasıyla habire cambaza bak oynarlar. Yaşın küçük daha senin bu konulara. Hayatında hiç irana gittinmi ? hiç iranlı tanıdınmı. bana sorma sakın altta kalırsın. Kullandığınız oldukça alaylı üslup sizin gerçek zihniyetinizi gözler önüne seriyor. Ben Erbakan'ı savunan kişilerle muhattap bile olmam. Link to post Sitelerde Paylaş
Sol Invictus 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Kullandığınız oldukça alaylı üslup sizin gerçek zihniyetinizi gözler önüne seriyor. Ben Erbakan'ı savunan kişilerle muhattap bile olmam. Sen o zaman Türkiye Ekonomik tarihi ile konuya başla bence, 28 Şubatta ne yapılmaya çalışılıyordu bu ülkede niye tüm kağıtlar nama değilde hamiline bir dersine çalış bakalım. 28 Şubat Brütüsleride akp dir tıpkı chp brütüsü yalandaroğlu gigi. Ah sizi gidi sizi, daha şu satırları yazdığım ana kadar tarih sahnesinde tek bir Şeriat devleti olmadığını bilmeyip habire Mason yazarların cambaza bak yazılarını pompalıyorsunuz. Bilinç artık Bilinç. Link to post Sitelerde Paylaş
freand 0 Eylül 4, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 4, 2011 gönderildi Sen o zaman Türkiye Ekonomik tarihi ile konuya başla bence, 28 Şubatta ne yapılmaya çalışılıyordu bu ülkede niye tüm kağıtlar nama değilde hamiline bir dersine çalış bakalım. 28 Şubat Brütüsleride akp dir tıpkı chp brütüsü yalandaroğlu gigi. Ah sizi gidi sizi, daha şu satırları yazdığım ana kadar tarih sahnesinde tek bir Şeriat devleti olmadığını bilmeyip habire Mason yazarların cambaza bak yazılarını pompalıyorsunuz. Bilinç artık Bilinç. Başlığı açarken yazdığım yoruma bakarsanız, Emre Kongar'ın kitabından bulduğumu söylemiştim bu yazıyı. O kitapta zaten 28 şubat süreci ve siyasal İslam'ın gerçek yüzü açıkça ifade edilmiş. Link to post Sitelerde Paylaş
kris_ez 0 Eylül 5, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 5, 2011 gönderildi hafiften hafiften geliyor bence Link to post Sitelerde Paylaş
murat-tlv 0 Eylül 5, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 5, 2011 gönderildi Senin yaşın küçük daha bu Hegelistik siyasete, senin değil Türkiyenin küçük. Sen şimdi bana Sol nedirimi öğreteceksin bunumu anlayım. ? Bak bunun içinde yaşın ve bilgin yetmez. Bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışan tek Politikacı Erbakandır, aksini iddia edene Hodri meydan. Hahahaha önce Suud ve amerikan tarihi öğrende sonra söylem yap. Bu adamın Sabetay olduğunu dünya biliyor, NTV'de sabetay kankasıyla habire cambaza bak oynarlar. Yaşın küçük daha senin bu konulara. Hayatında hiç irana gittinmi ? hiç iranlı tanıdınmı. bana sorma sakın altta kalırsın. siyasetten pek haz etmem ama.. önce iddaa'yı doğru anlamışmıyım bi bakalım.. kırmızı renkli cümlede emin misin Sol invictus ? + tek mi sence erbakan ? + hangi tarihsel süreçten başlıyor o cümledeki "bu ülke" kavramı ? Link to post Sitelerde Paylaş
Sol Invictus 0 Eylül 5, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 5, 2011 gönderildi kırmızı renkli cümlede emin misin Sol invictus ? + tek mi sence erbakan ? + hangi tarihsel süreçten başlıyor o cümledeki "bu ülke" kavramı ?[/b] 38-2011 arasında sanayileşme için tek uğraşan Erbakandır. Link to post Sitelerde Paylaş
murat-tlv 0 Eylül 5, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 5, 2011 gönderildi önceki iddia: Bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışan tek Politikacı Erbakandır, aksini iddia edene Hodri meydan. şimdiki iddia: 38-2011 arasında sanayileşme için tek uğraşan Erbakandır. bir sonraki iddianı da merak ediyorum ben aslında.. çünkü şimdiki iddia "sanayileşme ile kısıtlanmış" oysa bi önceki şu meydan okuduğun iddia'da daha genel olarak "bu ülke için" ifadesi vardı.. sen sanayileşme ile kısıtlamaz da, genel olarak "bu ülke için" iddiasının arkasında durmayı becerebilirsen, varım hodri meydan'a o zaman Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts