Jump to content

Spor Yapan Kadın Ahlaksızdır


Recommended Posts

selam

sevgili B.T.Şahıs

öfkeniz maalesef sağ duyunuzu köreltmiş.

tanrılara ve dinlere inanmamak yönü ile ateistim!

lakin bu sıfat beni/bizi tanrılara ve dinlere düşman yapmadığı gibi tanrı ve din aşığıda(siz şak şakçılık diyorsunuz) yapmamaktadır.

bizler problemlere ve üretilen çözümlere evrensel pencereden bakıyoruz!

islam siyasetinin oluştuğu dönemde kadına karşı tutunduğu tavrın ürettiği çözümün tanıdığı hakların islam öncesi arap toplumunda olmadığını görüyor bu hakların yeterli düzeyde olmasada kısmı olarak döneminde şartları göz önüne alındığında olumlu gelişmelere açık geliştirilebilir bir sürecin başlangıcı olduğunu gözlemliyoruz!

sizinle orta asyada veya dünyanın başka bir yöresinde kadın haklarının olumlu olumsuz yönlerini tartışa bilir ulusal ve uluslar arası sivil toplum örgütlerini bu yönde hareket etmeye davet ve teşvik edebiliriz.

lakin takdir edersinizki bu başlıkta genel bir konu değil lokal bir konu işlenmekte ve biz bu konunun evveliyatı ile günümüz şartları arasındaki farkın ne olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz."MD"

Demek öyle evrensel adam.

Söyle bakalım o zaman.

Şu değerlendirdiğin gelişme ve iyileşmelerden bir kaç tane örnek yaz buraya.

"Şu kadın hakları açısından, islam öncesine göre bir gelişmedir" de bakalım.

Kafanı, gözünü, burnunu yönünü komple o tarafa çevirmişsin,

Bu halinle kadın hakları rönesansına bakıyor gibi duruyorsun.

Ayrıca öfke iyi bir duygudur

Ve karşıdaki yönlendirilen şey %100 kötülüğün ta kendisi ise (ki burada senin yaptığın insanlara acı çektirmiş ve yüz milyonlarca insanın canına mal olmuş islam dinidir ve gaddarlıkta ve yayılma hızında eşi benzeri yoktur dünyada) faydalıdır.

Sen benim için "küçük çocukların cinsel amaçla kullanımı" "insan öldürmenin faydaları" vb gibi şeyler savunan birisin.

Bu bağlamda seni temin ederim sen öfkeden fazlasını hakediyorsun.

Evrensel insana bak.

Gelmiş de arabın çölünden gaddarlık alıp çini boyasıyla süslüyor.

Ayrıca yalan söyleme.

Sen ateist falan değilsin,

Yazılarından görülüyor bu.

Bu seni daha da pislik yapar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ne kadar iki yüzlüsün.

Kadının meta olmasının yanlış olduğunu söylüyor sonra kadını para ile kıyaslayıp kendin metalaştırıyorsun, mallaştırıyorsun. Kadın dediğin insan... Değiş tokuşa sokulacak, yağmalanacak bir mal değil!

Ne kadar saçmasın.

İkinci paragrafın, arkadaşına sinirlenmiş, tükürükler saçmaktan ne dediği anlaşılmayan 6 yaşındaki çocuğun saçmalamaları gibi. Örterek bir şey teşhir etmeye çalıştığımı nereden çıkartıyorsun? Don giymek teşhircilik yapmak mıdır? Beni cinselliğimle mi tehdit ediyorsun? Ne diyorsun allasen?

teşbih diye birşey var diye birşey de duymadın anlaşılan, türkçe öğretmenin kim demeden önce türkçe öğretmenin var mı diye sorayım önce? kadın bedeni teşhir edilince mal statüsüne girer. elbiseyi gardroba koyarsan bir işine gören işlevsel bir araçtır ancak vitrine koyarsan ticari bir maldır, anladın ?

bak, don giymenin teşhircilik olup olmadığını sen kendine sormalısın zira cevabını vermişsin ama kafatasın bir beyin taşıyan kemik parçası değil içinde balık taşıyan bir akvaryum olduğundan birkaç mesaj önce ne zırvaladığını dahi hatırlamıyorsun.

"Tesettür iddia edildiğinin aksine son derece seksi bir giysidir. Her şeyden önce kapanan kadın, erkekleri günaha sokacak kadar seksi olduğu kabulü ile kapanır. Karşısındakine bu mesajı verir. Kendisini kocasına sakladığı, kız oğlan kız olduğu vb. gibi alt mesajlar da tesettürlü kızımızın bulunduğu ortamda havada asılı kalır. Tesettürün verdiği mesajın %90'ı cinsel içeriklidir. Bu açıdan - cinsel objenin ağababası olarak örnek vermek adına- yol kenarında bekleyen fahişelerin müşteri çekmek için giydikleri cinsel mesajlar veren kıyafetlerden tek farkı tesettürlü kızın hedef pazarının perakende sektörü, fahişeninkinin ise toptancılık olmasıdır."

sen popunu örtüyor musun? niye? çünkü teşhircisin aslında altında çok seksi bir g.t var demeye getiriyorsun, ben o mesajı alıyorum yukarıdaki pek müstesna çıkarımlarına dayanarak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek öyle evrensel adam.

Söyle bakalım o zaman.

Şu değerlendirdiğin gelişme ve iyileşmelerden bir kaç tane örnek yaz buraya.

"Şu kadın hakları açısından, islam öncesine göre bir gelişmedir" de bakalım.

Kafanı, gözünü, burnunu yönünü komple o tarafa çevirmişsin,

Bu halinle kadın hakları rönesansına bakıyor gibi duruyorsun.

Ayrıca öfke iyi bir duygudur

Ve karşıdaki yönlendirilen şey %100 kötülüğün ta kendisi ise (ki burada senin yaptığın insanlara acı çektirmiş ve yüz milyonlarca insanın canına mal olmuş islam dinidir ve gaddarlıkta ve yayılma hızında eşi benzeri yoktur dünyada) faydalıdır.

Sen benim için "küçük çocukların cinsel amaçla kullanımı" "insan öldürmenin faydaları" vb gibi şeyler savunan birisin.

Bu bağlamda seni temin ederim sen öfkeden fazlasını hakediyorsun.

Evrensel insana bak.

Gelmiş de arabın çölünden gaddarlık alıp çini boyasıyla süslüyor.

Ayrıca yalan söyleme.

Sen ateist falan değilsin,

Yazılarından görülüyor bu.

Bu seni daha da pislik yapar.

selam

sevgili B.T.Şahıs

ateizm dernegi platformunun kurucusuyum.

umuyorumki bir/iki yıl içerisinde türkiye cumhuriyeti'nin kanunlarında belirttiği dernekler yasasına uygun bir yapılanma olan resmi ATEİZM DERNEĞİ başkanlığımız bünyesinde ulusal ve uluslar arası alanda faaliyetlerine başlayacaktır.

https://www.facebook.com/ateizmdernegi

ilgili linkten derneğimizin ilkeleri hakkında bilgi edinebilirsiniz."MD"

NOT:islam öncesi ve sonrası kadın! ile ilgili bir sonraki iletide detaylı olarak bilgi verilecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
sn Muhammedin Dünya sahnesine çıktığı M.S. 600lü yılların başlarında, Arabistan yarımadasında çok eşlilik ( poligami) en yüksek seviyesine varmıştı. O dönemde varlıklı olup da 1520 hatta bazen 50 karısı olmayan hiçbir Arap göstermek mümkün değildi. Bu kadınlar bütün haklardan mahrum bulunuyorlardı. Ne kocalarının ne de erkek akrabalarının mirasına sahip olamazlardı. Kız babaları kutsal bir gelenek olarak kızlarına istediklerini yapmak, daha beşikte iken adet üzerine onları diledikleri kimseye nikâhlama (ve hatta o çok bilinen toprağa gömme) hakkına sahiptiler.(7)

Kabilelerin fertleri hürler, Mevlalar ve kölelerden oluşuyordu. Kabilede en küçük birim aile idi. Aile genellikle aynı ev veya çadırda yaşayan dede, oğullar ve torunlarla bunların eş ve çocuklarından oluşurdu. Duruma göre çok değişik nikâh şekilleri vardı. Boşanma yaygındı ve boşanma yetkisi diğer toplumlarda olduğu gibi erkeğe aitti. Cariyelerin ( kız kölelerin)Arap dünyasında develerden farkı yoktu. Panayırlarda alınıp satılır, mal gibi miras kalır, tarım, ticaret ve diğer hizmet işlerinde çalıştırılırlardı. Köleliğin esas kaynağı savaşlardı. Karı, kocanın ikisi de köle ise, doğan çocuk da köle olurdu. Arabistan Yarımadasında İslam öncesi yaşanan bu dönem Cahiliye Devri olarak tanımlanır.(8

İSLAM DÜNYASINDA KADIN HAKLARI:

Bu ortamda ortaya çıkan İslamiyet, kadın dünyasına çok büyük bir reform olarak girmiş ve kadınların yaşamına o güne kadar tahayyül dahi edilemeyen büyük haklar getirmiştir. Tarafsız bir gözle incelendiğinde, ilk günlerden itibaren İslam dünyasında kadının yerinin ne kadar önemli olduğu hemen fark edilecektir. Kuranda kadınlara özel bir yer ayrılmıştır. Kutsal Kitabın bütün bir bölümü (Suresi) Nisa ( yani kadınlar) başlığını taşır. Bu surede belirlenen ilk düşünce kadın ve erkeğin eşit olduğudur. Ey insanlar! Sizi tek bir canlıdan yaratan, ondan eşini var eden, ikisinden birçok erkek ve kadın üreten Rabbinize karşı gelmekten, ona saygısızlıkta bulunmaktan ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız. (9) İslamın kutsal kitabında kadınlarla ilgili ayet (cümle) sayısı 64 kadardır.

Kuranın koyduğu esaslara göre kızlar, erkeklere göre biraz kısıtlanmış da olsa her hakka sahip oluyorlardı. Anne ve babalarının mirasını alabilecekler, anneler ve babalar bundan böyle kızlarını satamayacaklardı. Kız çocukları ergenlik çağına geldikten sonra istedikleri ile evlenebilecekler, rızaları alınmadan onlar adına kıyılacak nikâhlar geçersiz sayılacaktı. Boşanma belirli şartlarda ve ancak nikâhlanırken tespit edilen tazminatın ödenmesi ile mümkün olabilecekti. Kadınlar bütün yurttaşlık haklarından yararlanabilecek, meşru olan her işi yapabileceklerdi. Mukavele yapmak, imzalamak, başkalarına senet vermek, senet almak ve şahitlik yapmak haklarına da sahip oluyorlardı.

kaynak: http://as-add.org/Dosya/rtca/diger/1521-islamdakadinhaklari.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

selam

sevgili B.T.Şahıs

ateizm dernegi platformunun kurucusuyum.

umuyorumki bir/iki yıl içerisinde türkiye cumhuriyeti'nin kanunlarında belirttiği dernekler yasasına uygun bir yapılanma olan resmi ATEİZM DERNEĞİ başkanlığımız bünyesinde ulusal ve uluslar arası alanda faaliyetlerine başlayacaktır.

https://www.facebook.com/ateizmdernegi

ilgili linkten derneğimizin ilkeleri hakkında bilgi edinebilirsiniz."MD"

NOT:islam öncesi ve sonrası kadın! ile ilgili bir sonraki iletide detaylı olarak bilgi verilecektir.

Arkadaşım,

Sen ateist mateist değilsin.

Sağda solda yazdığın yazılar görülmüyor mu sanıyorsun?

Şurada mesela

merhaba islamiforum.

insan hak ve hürriyetlerinin yaşanması yaşatılması ve geliştirilmesini kendisine görev edinen ateizm derneği

"ateizmder" rumuzu ile forumunuzda yayım hayatına başlamıştır.

önemle vurgulamak istiyoruzki ateizmder anti teist düşünce değildir.

herhangi bir dini veya siyasi ideolojiyi hedef almaz.

hedefinde insan hak ve hürriyetlerinin yöre'din'dil'renk'etmik köken'siyasi farkılık olmaksızın yaşanması ve yaşatılması vardır.

bu bağlamda hali hazırdaki insani değerleri yaşatıcı ve geliştirici projeleri oluşturmak ve geliştirmek adına tekrar merhaba diyoruz.

ateizm derneği.

iletişim adresimiz: ateizmdernegi@facebook.com

merhaba islamiforum

ateizmder olarak bu bilgilendirme iletisi aktarma gereği duyduk.

ateizmder bir sivil toplum örgütüdür.

hemen hiç bir platformda teizm karşıtı bilgi birikim kritik deklare etmediği gibi islamiforum'dada bu ve benzeri tartışmalara katılmayacaktır.

ateizmder sosyal ve siyasal alanda insan haklarını yaşatma ve geliştirme projelerine destek veren tüm sivil toplum örgütleri ile aynı çizgidedir.

bu bağlama gerek teistik gerek anti teistik hiç bir felsefi veya siyasi tartışmanın içinde olamayacağımızı tüm forum sakinlerine ve ilgili yönetici birimlere bildiriyoruz.

ateizmder dünyadaki insan hak ve hürriyet ihlallerini've bu ihlallere karşı var olan yasal hakları deklare ederek toplumu yasal hakları noktasında bilinçlendirme ve bilgilendirmeyi insani görev olarak benimsemiştir.

ateizmder kendisini a-teist panteist deist agnostik panenteist vs gibi tanımlayan herhangi bir dine inanmayan fakat insan hak ve hürriyetlerinin gerekliliğinin devamlılığının farkında bu hak ve hürriyetlerinin azami seviyede tutulması gerekliliğinin bilincinde din ve ideoloji üstü bir platformdur.

saygılarımızla.

ateizm derneği facebook grubu.

http://www.islamiforum.com/index.php?showtopic=63430&st=0&p=591521entry591521

Bu yaptığın yeni nesil Nurcu veya HY saldırısına benziyor.

Sen ateist değilsin.

Buna son ver.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sn Muhammedin Dünya sahnesine çıktığı M.S. 600lü yılların başlarında, Arabistan yarımadasında çok eşlilik ( poligami) en yüksek seviyesine varmıştı. O dönemde varlıklı olup da 1520 hatta bazen 50 karısı olmayan hiçbir Arap göstermek mümkün değildi. Bu kadınlar bütün haklardan mahrum bulunuyorlardı. Ne kocalarının ne de erkek akrabalarının mirasına sahip olamazlardı. Kız babaları kutsal bir gelenek olarak kızlarına istediklerini yapmak, daha beşikte iken adet üzerine onları diledikleri kimseye nikâhlama (ve hatta o çok bilinen toprağa gömme) hakkına sahiptiler.(7)

Bunlar aynen devam etti.

Toprağa gömmeyi akıl etmişler, çok işl :)

Kabilelerin fertleri hürler, Mevlalar ve kölelerden oluşuyordu. Kabilede en küçük birim aile idi. Aile genellikle aynı ev veya çadırda yaşayan dede, oğullar ve torunlarla bunların eş ve çocuklarından oluşurdu. Duruma göre çok değişik nikâh şekilleri vardı. Boşanma yaygındı ve boşanma yetkisi diğer toplumlarda olduğu gibi erkeğe aitti. Cariyelerin ( kız kölelerin)Arap dünyasında develerden farkı yoktu. Panayırlarda alınıp satılır, mal gibi miras kalır, tarım, ticaret ve diğer hizmet işlerinde çalıştırılırlardı. Köleliğin esas kaynağı savaşlardı. Karı, kocanın ikisi de köle ise, doğan çocuk da köle olurdu. Arabistan Yarımadasında İslam öncesi yaşanan bu dönem Cahiliye Devri olarak tanımlanır.(8

Aynen devam etti.

Halen daha da vardır.

Bu ortamda ortaya çıkan İslamiyet, kadın dünyasına çok büyük bir reform olarak girmiş ve kadınların yaşamına o güne kadar tahayyül dahi edilemeyen büyük haklar getirmiştir. Tarafsız bir gözle incelendiğinde, ilk günlerden itibaren İslam dünyasında kadının yerinin ne kadar önemli olduğu hemen fark edilecektir. Kuranda kadınlara özel bir yer ayrılmıştır. Kutsal Kitabın bütün bir bölümü (Suresi) Nisa ( yani kadınlar) başlığını taşır. Bu surede belirlenen ilk düşünce kadın ve erkeğin eşit olduğudur. Ey insanlar! Sizi tek bir canlıdan yaratan, ondan eşini var eden, ikisinden birçok erkek ve kadın üreten Rabbinize karşı gelmekten, ona saygısızlıkta bulunmaktan ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız. (9) İslamın kutsal kitabında kadınlarla ilgili ayet (cümle) sayısı 64 kadardır.

Burada hak görülmüyor ki?

Eşitlik de yok.

Bir kitabın bir paragrafı kadınlardan bahsetmiş gibi saçma bir yazı var.

O zaman Anna Karanina ile Tolstoy İslam dininden daha fazla hak vermiştir kadınlara :)

Kuranın koyduğu esaslara göre kızlar, erkeklere göre biraz kısıtlanmış da olsa her hakka sahip oluyorlardı. Anne ve babalarının mirasını alabilecekler, anneler ve babalar bundan böyle kızlarını satamayacaklardı. Kız çocukları ergenlik çağına geldikten sonra istedikleri ile evlenebilecekler, rızaları alınmadan onlar adına kıyılacak nikâhlar geçersiz sayılacaktı. Boşanma belirli şartlarda ve ancak nikâhlanırken tespit edilen tazminatın ödenmesi ile mümkün olabilecekti. Kadınlar bütün yurttaşlık haklarından yararlanabilecek, meşru olan her işi yapabileceklerdi. Mukavele yapmak, imzalamak, başkalarına senet vermek, senet almak ve şahitlik yapmak haklarına da sahip oluyorlardı.

Bu ifadeler yalan.

Kadının rızası diye bir şey söz konusu değildir.

Koca seçemez kadın.

Verildiği kocadan da ayrılamaz.

Kadının şahitliği adam yerine koyulmadığından bir kaç kadının birden şahitliği 1 şahitlik sayılırdır.

Kadın islamda halen daha kocasının izni olmadan hiçbir sözleşmeyi imzalayamaz.

Tazminat diye saçmaladığınız şeye KELLE PARASI denir.

Kadına veya ailesine verilir.

Malın bedelidir.

Senin gibilerin niyetini çok iyi biliyoruz.

Zaten evrensel insanın bunca zamandan beri ateist olmadığı halde ateizm ve ateistler tanımı yapmasından belliydi sizlerin amaçları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşım,

Sen ateist mateist değilsin.

Sağda solda yazdığın yazılar görülmüyor mu sanıyorsun?

Şurada mesela

http://www.islamiforum.com/index.php?showtopic=63430&st=0&p=591521entry591521

Bu yaptığın yeni nesil Nurcu veya HY saldırısına benziyor.

Sen ateist değilsin.

Buna son ver.

selam

sevgili B.T.Şahıs

öncelikle bizim "islamiforum" gibi islam değerleri üzerine bina edilmiş bir platformda yayımladığımız ilkelerimizi/bilgilerimizi buraya aktardığınız için teşekkür ediyorum."MD"

NOT:gerek nur yapılanması gerekse h.y yapılanması ile direkt veya dolaylı olarak hiç bir bağlantımız bulunmamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

selam

sevgili B.T.Şahıs

öncelikle bizim "islamiforum" gibi islam değerleri üzerine bina edilmiş bir platformda yayımladığımız ilkelerimizi/bilgilerimizi buraya aktardığınız için teşekkür ediyorum."MD"

NOT:gerek nur yapılanması gerekse h.y yapılanması ile direkt veya dolaylı olarak hiç bir bağlantımız bulunmamaktadır.

Bana ne canım kimle bağlısın veya değilsin.

Son ver.

Ateizm tanımın yanlış.

Ateizm, Teizm katilidir.

Ot yiyen aslan olmadığı gibi, teizme ve inançlara saygılı Ateizm yoktur.

Saygı terimi "Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram:"

Bunu Ateizm bilimden başka bir şeye duymaz.

Sen bu bağlamda bir yalancısın.

Teizm kölesi bir onursuzsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana ne canım kimle bağlısın veya değilsin.

Son ver.

Ateizm tanımın yanlış.

Ateizm, Teizm katilidir.

Ot yiyen aslan olmadığı gibi, teizme ve inançlara saygılı Ateizm yoktur.

Saygı terimi "Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram:"

Bunu Ateizm bilimden başka bir şeye duymaz.

Sen bu bağlamda bir yalancısın.

Teizm kölesi bir onursuzsun.

selam

sevgili B.T.Şahıs

ateizmder/starbuck07 kendisini a-teist panteist deist agnostik panenteist vs gibi tanımlayan herhangi bir dine inanmayan fakat insan hak ve hürriyetlerinin gerekliliğinin devamlılığının farkında bu hak ve hürriyetlerinin azami seviyede tutulması gerekliliğinin bilincinde din ve ideoloji üstü bir platformdur.

tartışmayı kavramları ıskalayarak kişilere endesklemek yönümüzü konuların/sorunların çözümünden uzaklaştırarak kişililkeri hedef almak bizim öncelikle konuları/sorunları algılamakta ve çözüm üretmede sıkıntı yaşadığımızı ifade etmektedir!

sizi takip ettiğim kadarı ile bu problemi ciddi anlamda yaşamakta lütfen af edin lakin evrensel noktadaki bilgisizliğinizi beslendiğiniz ateizmin fanatizm yönü ile kamufle etme çabasındasınız!

samimi ve yapıcı bir lisan ile ifade diyorumki!

katı taassubçu kültürel ve düşünsel değişime kapalı uzlaşı ve empati yetisi körelmiş katı ateistik statükoyu koruma ve kollama iç güdüsüne sahip bir insan profili çizmektesiniz!

sevgili Birinci Tekil Şahıs!

size dostça tavsiyem kendinizi geliştirin!

ateist teologların sizin duygu ve düşüncelerinizi ipotek altına almalarına ve sizi bu yönde sömürmelerine izin vermeyin"MD"

Link to post
Sitelerde Paylaş

selam

sevgili B.T.Şahıs

ateizmder/starbuck07 kendisini a-teist panteist deist agnostik panenteist vs gibi tanımlayan herhangi bir dine inanmayan fakat insan hak ve hürriyetlerinin gerekliliğinin devamlılığının farkında bu hak ve hürriyetlerinin azami seviyede tutulması gerekliliğinin bilincinde din ve ideoloji üstü bir platformdur.

tartışmayı kavramları ıskalayarak kişilere endesklemek yönümüzü konuların/sorunların çözümünden uzaklaştırarak kişililkeri hedef almak bizim öncelikle konuları/sorunları algılamakta ve çözüm üretmede sıkıntı yaşadığımızı ifade etmektedir!

sizi takip ettiğim kadarı ile bu problemi ciddi anlamda yaşamakta lütfen af edin lakin evrensel noktadaki bilgisizliğinizi beslendiğiniz ateizmin fanatizm yönü ile kamufle etme çabasındasınız!

samimi ve yapıcı bir lisan ile ifade diyorumki!

katı taassubçu kültürel ve düşünsel değişime kapalı uzlaşı ve empati yetisi körelmiş katı ateistik statükoyu koruma ve kollama iç güdüsüne sahip bir insan profili çizmektesiniz!

sevgili Birinci Tekil Şahıs!

size dostça tavsiyem kendinizi geliştirin!

ateist teologların sizin duygu ve düşüncelerinizi ipotek altına almalarına ve sizi bu yönde sömürmelerine izin vermeyin"MD"

Bak,

Gereksiz polemik yapma.

1- Ateizm tanımın yanlış. öyle bir ateizm yok.

2- Sağda solda bu tanıma endeksli şeyler yaparak diğer ateistleri zor durumda bırakıyorsun.

Ayrıca şu da var.

Vermek kavramı bencilce kullanılan bir kavram.

Yani şimdi senin burada, bu yukarıdaki benim sana olan tepkilerimi BEN VERİYORMUŞUM gibi yorumlaman bencillik.

Onları SEN ALIYORSUN.

Benim sana götüm dönükse, sen beni "NEDEN BANA GÖTÜNÜ DÖNÜYORSUN" diye suçlayamazsın.

Bunun yerine "BENİM BU ADAMIN GÖTÜNDE NE İŞİM VAR?" diye kendini sorgulamalısın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

teşbih diye birşey var diye birşey de duymadın anlaşılan, türkçe öğretmenin kim demeden önce türkçe öğretmenin var mı diye sorayım önce? kadın bedeni teşhir edilince mal statüsüne girer. elbiseyi gardroba koyarsan bir işine gören işlevsel bir araçtır ancak vitrine koyarsan ticari bir maldır, anladın ?

Dediğini kulağın duyuyor mu? Dolaba koyduğun elbise halen bir maldır. Tek farkı dolaşımda olmamasıdır. Fahişe-kapalı örneğinde olduğu gibi tek fark birinin çok, birinin tek sahibi olmasıdır. Kadın, senin zihniyetin ve türevi zihniyetler için maldır. Alınır, sahip olunur, başkası almasın diye de üstü örtülür, saklanır yok sayılmaya çalışılır.

bak, don giymenin teşhircilik olup olmadığını sen kendine sormalısın zira cevabını vermişsin ama kafatasın bir beyin taşıyan kemik parçası değil içinde balık taşıyan bir akvaryum olduğundan birkaç mesaj önce ne zırvaladığını dahi hatırlamıyorsun.

sen popunu örtüyor musun? niye? çünkü teşhircisin aslında altında çok seksi bir g.t var demeye getiriyorsun, ben o mesajı alıyorum yukarıdaki pek müstesna çıkarımlarına dayanarak.

Ben iklim şartlarından korunmak için giyiniyorum. Norm, normal neyse ona göre giyiniyorum. 49 tane kotlu t-shirtlü kadını yan yana koy 50. sine çarşaf giydir. Fotoğrafını çek. Dikkat çeken kadın çarşaflı olacaktır çünkü kıyafeti bir mesaj taşır. 49 kadın ne olacak ki mememiz kıçımız var, altı üstü yağ torbaları, evde mi bırakaydık kayıtsızlığı içerisindeyken. 50. kadın cinsel organlarına gizemli bir önem atfeder. Yüzü yoktur, mimikleri yoktur, karakteri yoktur. Üzeri toprakla örtülmüş kor ateş gibi içten içe tüten bir vaad vardır o çarşafın altında. Ateşi görmezsin ama orada olduğunu bilirsin. Sakladığına göre demek ki olağan üstü bir durum var düşüncesi doğurur, provake eder. Hayal gücünü canlandırır. 51. sini çırıl çıplak soy. Çarşaflı kadın üzerinde en az çıplak kadın kadar fantezi kurulur. Üstelik mal meydanda olduğu için çıplak kadının bedenini idealize de edemezsin. Çarşaflınınkini edersin ve en önemli cinsel organ beyindir.

Kendini sırf endamını sergilemekle bir erkeği baştan çıkartacak kadar seksi hissetmeyen, memesini poposunu beyninin önüne koymayan bir kadın neden kapanma ihtiyacı duysun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

tevratı incili bilmiyorum, sizin benden daha iyi bildiğiniz anlaşılıyor. diğer kitaplarda kadınların hak ve hukuklarının ne olduğunu belirleyen, kadınlara övgüler ve nasihatler içeren ayetler, sureler, kıssaları söylerseniz yaptığım hatayı anlar, sizin vesilenizle bu yanlışımı düzeltmiş olurum. söylediğim herşeyin doğru olduğunu iddia etmiyorum. yanlışlarım olabilir, doğrusunu biliyorsanız siz söyleyin.

size arapçası ezberletilmiş,

türkçesine ve tarihsel efsanesine(!) bi türlü vakıf olamadığınız

islamiyet hakkında ki bilgileriniz de yanlış ve eksik..

yaptığınız hatayı anlamak bir yana dursun, farkında bile değilsiniz yaptığınız hatanın

islam en genç ilahi din.. sadece bunu bilmek bile, sizin "ilk ve tek ilahi din islam" < safsatasını çürütür..

çünkü islam'dan çooook önceleri başka ilahi(!) masalların da,

kadına hak ettiği "insani değeri" vermediği ortada..

yok "illaki tevrattan incilden zeburdan felan ayet ayet göster" derseniz,

hiç kusura bakmayın ama "biz henüz müslümanlara islam ve fıkıh derslerini öğretememişken,

bir de yahudi yada hristiyan olmayan birine, bu dinleri öğretmek akıl karı değil" derim (:

çok ısrar ederseniz, size tevrattan incilden kadın hukukuna dair ayetleri gösterebiliriz tabi,

ancak sizin yada 13 yaşındaki bir çocuğun bile azcık düşünerek elde edebileceği gözlemler bunlar..

ilahi dinlerin alayı, insanların sosyal yaşamını "ilahi düzenlemelere" ve "ilahi bir otoriteye" tabi tutar..

pek tabii ki, bu ilahi otorite islamiyetteki tanrı'dan ibaret değil..

Lakin aynı şizofrenik tarnıyı hristiyanlıkta da, yahudilikte de görürüz..

verdiğiniz link açılmıyor. google earth'ten ölçtüm uyguladım, mekke şehri ve kabe, enden de boydan da tam altın oran noktasında yer alıyor :) isteyen istediği gibi yalan desin. bu konuyu işaret eden ayetteki harf sayısı altın oranı işaret ediyor. ayetin bulunduğu sıralama altın oranı gösteriyor ve daha niceleri. kuran-ı kerimi ele almayalım, bu altın oran da neyin nesi peki?

evrenseldir; farklı dillerde olduğum insanlarla bile birlikte ibadet yapabiliyorum. kabenin etrafında her dilden, her ırktan, her renkten insanlar bir aradalar. dünyanın her yerinde ezan aynı okunuyor, kuran aynı okunuyor, selam aynı veriliyor, namaz aynı kılınıyor, oruç aynı tutuluyor...

güncel değildir; amerikada ve birçok ülkede bulunan müslüman okullarını tercih eden gayrimüslümler oradaki kurallar sebebiyle çocuklarını orada okuttukları söyleniyor, çünkü okullarda uyuşturucu yok, içki yok, zina yok. yalan söylememek, hırsızlık yapmamak, yardım yapmak gibi pek çok şerri hüküm uygulanıyor. isteyenlerin kendi inandıkları dinin hükümlerine göre yargılanması şerri hükümlerden bir tanesidir örneğin, bunu modern olan kim istemez? pratikteki uygulamalar konusunda düşülen ihtilaflar yanlışlar islamın kendisiyle ilgili bir yanlışlık olduğunu gösteriyorsa, yanlış verilen bir ilaçtan zehirlenen bir kişi için o ilacın fabrikasının da kapatılması mı gerekir?

uygulanabilir olması, müslüman olduktan sonra ateist yaşam tarzının sürdürülebiliyor olmasını gerektirmiyor. yahudilik bir ırka ait dindir, isteyen yahudi olamaz. yahudilik anneden geçer. ama her isteyen müslüman olur.

hakarete varan üslubunuzu gözden geçirin, madem ki inançsızlar iyi ve merhametli olmaları için cennete ihtiyaç duymuyorlar, o halde bu insancıl tavrınızı yazım üslubunuzda da gösterin ki söyledikleriniz bir anlam ifade etsin.

bence siz kul ve köle arasındaki farkı bir gözden geçirin, daha sonra bunu ayrıca ele alalım.

verdiğim link açılıyor bende hala, feysbuk yerine aynı yazıyı bı kezde size şu linkten verelim

-ki altın oran yalanları ile, "tipik mucizeperest reflekslerine" bir daha gerek duynayın (:

tabii ki evrensel değil islam;

yukarda zaten neden evrensel olmadığını yazmıştım..

kabe'de tipik putperest ritüelleri gibi; bi yapının etrafında pervane olunması, o dini evrensel yapmaz..

hac'da her ırktan her dilden her renkten insanlar olması da o dinin evrensel olduğunu değil,

baya yayılmacı hatta emperyalist bir din olduğunu gösterir (:

ayrıca selam aynı verilmiyor, selamlama şekilleri farklı kültür ve coğrafyalarda, birbirilerinden gayet farklıdır..

dini ritüel başka bişey, "evrensel din" başka bişey..

tabiiki güncel değil islam:

yukarda verdiğiniz örnek komik bile değil.

uyuşturucu, alkol, zina, hırsızlık felan bunların alayı baika dinlerde başka öğretilerde de var..

siz bu dünyada bi tek müslümanları mı erdemli/ahlaklı sanıyorsunuz ?

bu ne tür bir ahlaksızlıktır ? bu ne tür bir bölücülüktür ?

bi tek müslümanlar erdemli/ahlaklı, geri kalan herkes kontr-gerilla mıdır size göre ?

sizin islamınız, sizin evrenselliğiniz, sizin güncelliğiniz bu mu ?

uygulanabilirlik konusunda da cehaletinizi sergilemişsiniz..

kendi çağdışı dininizi, başka bir çağdışı din olan yahudilikle kıyaslamışsınız..

oysa bugün yahudiler bile, "göçmenleri yahudileştirmek" adı altında bi dolu reformist tarikat/sinagog ve yeshiva kurdu

her isteyen müslüman olsa ne fark eder ayrıca: ?

bir kelime-i şahadet ile müslüman sayıyorsunuz x kişiyi..

fakat aynı müslümanı bir başka coğrafyaya götürdüğünüz anda gayet kafir sayılıyor, hatta şer-i hükümlerle cezalandırılıyor

asıl sen kendi kutsal sandığın kuran zırvalarındaki hakaretleri gözden geçireceksin..

başkalarının ahlakını sorgulama haddini kendinde görmeden önce,

kendi dinindeki ahlaksızlıklarla yüzleşeceksin

insancıl tavrım felan yok benim evladım.. o senin kehanetin olsa gerek..

humanizm kılıfına sarmadan önce kendi çağdışı dinini, önce okuyup öğrenmelisin onu (:

kul köle arasındaki fark çok açık..

kölelik zaten ilahi/dini otoritelerin alayında destek bulan bir rezalet..

kulluk için ise bakın mesela şöyle bir söz var (:

Bir inancı sırf âdettir diye kabullenmeye

namussuzluk, korkaklık, tembellik denir.

Şu hâlde namussuzluk, korkaklık, tembellik

ahlâkın önsel'i olsalar gerek.

(nietzsche)

tarihinde murat-tlv tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

eğer inançsızlarsa kimseye karşı bir sorumlulukları olmadığından örtünmelerini gerektirecek birşey yoktur. şimdi bir parantez açıp evli kadınlar eşlerine karşı sorumlu olduklarından örtünmüş olabilir demek isterdim ama eşinin yanında podyuma çıkacakmışsına süslü ve teşhir edilmiş bir vaziyette görmem beni böyle demekten alıkoyuyor.

açılmak için illa doğurgan olmak gerekmiyor, zevkine diye birşey var, değil mi?

musa dan önce kadınların cıbıl olup olmadığını bilmiyorum ama cahiliye döneminde kadınların cıbıl cıbıl hac-tavaf yaptıklarını biliyorum.

örtünme iki türlü olur 1- barınmak yani vücudunu maddi dış etkenlerden soğuk vs korumak 2- gözleri üzerinden sakındırmak yani dikkat çekmemek, tahrik etmemek için. süs için örtünmek diye birşey yoktur. süs olursa 2. maddeyi ihlal etmiş olursunuz.

namus-ahlakı put diye gören, namusluluğu ve ahlaksızlığı emreden bedensel isteklerinin kölesi olmuş bir putpereste nasıl ahlak-namus anlatabilirim bilemiyorum.

eskiden kalaşnikof, tank, f-16 da yoktu vahiy zamanlarında ama insanlar yine de birbirilerini öldürüyorlardı, anladın sen onu.

evet işte o zaman köle pazarı vardı. kızı olan ya onu öldürüyordu ya da başından savmak için satıyordu.

5 kızı bir arada idare etme, her gece başka bir hatunla yatma ne olacak?

her gün mendil değiştirir gibi bir sevgili değiştirmek ne olacak?

her hafta başka bir erkeğin sümkürdüğü bir mendil olmak nasıl bir duygudur?

porno sektörünü ne yapacağız ? moda dünyasında kadının üzerindeki kıyafete mi (ki iki karış bez parçasına kıyafet demeye bin şahit) yoksa kadının vücuduna mı mal muamelesi yapcaz? hangisi tanıtılıyor kadının vücudu mu yoksa birkaç karış bezden bozma sözde elbiseye mi?

haaaaalaa cevaplarını bulabilmiş değilim.

eğer inançsızlarsa kimseye karşı bir sorumlulukları olmadığından örtünmelerini gerektirecek birşey yoktur. <<<<< demişsin

ne demek bu.. ?

bi kadının kendini "sorumlu" hissetmesi için inançlı mı olması gerekiyormuş ?

inançsız ise, sorumsuz mu oluyor kadın ????

açılmak için illa doğurgan olmak gerekmiyor, zevkine diye birşey var, değil mi? <<< demişsin

bence sende o var, "zevkine" dediğin sana ait bi bakış, sana ait bir sapıklık o, kadınlara genellenemez yani..

ayrıca takva'da; eğer mahrem bir görüntü/durum sözkonusu ise,

müslüman erkeğin, gözünü mahreme bakmaktan sakınmasından, utanmasından bahsedilir..

böylece islami açıdan sizde o tür bir "utanç" kavramı olmadığını da görmüş olduk..

sizin cahiliye dönemi dediğiniz hangi dönem ? sümerleri yada lidyalılar felan kapsar mı o dönem ?

kapsar diyorsanız fena halde gaflet içindesiniz demektir (:

yok kapsamaz diyorsanız da,

o halde hangi dönemi hangi coğrafyayı kapsadığınıda söyleyiverin bi zahmet (:

yazınızın devamında ise:

"islam yoksa herşey mübah" anlayışı hakim..

çünkü kendi cehaletiniz, kendi korkularınız yüzünden,

"islam öncesi sosyal yaşam" hakkında hiçbir bilgi edinme gereği bile duymamışsınız

5 kızı idare etmek, mendil değiştirir gibi sevgili değiştirmek, porno sektörü , moda dünyası <<<< vb. bunlar hep sizin kendi sapıklığınıza,

ve hatta kadınları, -insan değil- cinsel obje/meta olarak görmenizden kaynaklanan kendi algılarınız..

size öğretilmiş olan ahlaki tabular/putlar bunlar..

sanıyorsunuz ki, islam olmasa, ahlak, edep diye bişey kalmıcak..

oysa islamın olmadığı coğraftalarda, islamın yaşanmadığı kültürlerde de

süregelmiş olan kendi ahlaki anlayışları, gelenekeleri var..

sizin cevap aradığınız sorular, islami değil, ahlaki daha çok..

kadınların spor yapmasına karşı oluşunuzun altında bile,

ahlaki kaygılar yatıyor..

kadınların spor yapmasını bile, o nemalandığınız otoriteye tehdit olarak görüyorsunuz..

ve fena halde korkuyorsunuz kadınlardan..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dediğini kulağın duyuyor mu? Dolaba koyduğun elbise halen bir maldır. Tek farkı dolaşımda olmamasıdır. Fahişe-kapalı örneğinde olduğu gibi tek fark birinin çok, birinin tek sahibi olmasıdır. Kadın, senin zihniyetin ve türevi zihniyetler için maldır. Alınır, sahip olunur, başkası almasın diye de üstü örtülür, saklanır yok sayılmaya çalışılır.

Ben iklim şartlarından korunmak için giyiniyorum. Norm, normal neyse ona göre giyiniyorum. 49 tane kotlu t-shirtlü kadını yan yana koy 50. sine çarşaf giydir. Fotoğrafını çek. Dikkat çeken kadın çarşaflı olacaktır çünkü kıyafeti bir mesaj taşır. 49 kadın ne olacak ki mememiz kıçımız var, altı üstü yağ torbaları, evde mi bırakaydık kayıtsızlığı içerisindeyken. 50. kadın cinsel organlarına gizemli bir önem atfeder. Yüzü yoktur, mimikleri yoktur, karakteri yoktur. Üzeri toprakla örtülmüş kor ateş gibi içten içe tüten bir vaad vardır o çarşafın altında. Ateşi görmezsin ama orada olduğunu bilirsin. Sakladığına göre demek ki olağan üstü bir durum var düşüncesi doğurur, provake eder. Hayal gücünü canlandırır. 51. sini çırıl çıplak soy. Çarşaflı kadın üzerinde en az çıplak kadın kadar fantezi kurulur. Üstelik mal meydanda olduğu için çıplak kadının bedenini idealize de edemezsin. Çarşaflınınkini edersin ve en önemli cinsel organ beyindir.

Kendini sırf endamını sergilemekle bir erkeği baştan çıkartacak kadar seksi hissetmeyen, memesini poposunu beyninin önüne koymayan bir kadın neden kapanma ihtiyacı duysun?

Bak balıkcığım, dolaba koyduğun eşya eşyadır, araçtır. mal olabilmesi için teşhir edilmesi, pazarlanması gerekir. işte vücudda böylece bir araçtır. ancak teşhir edersen bir mal statüsüne düşürürsün anladın mı? hah işte sizin gibi teşhirci zihniyet mal olmayan bir araç olan bedeni mal, meta statüsüne düşürüyorlar. ateist dünyada bildiğim kadarıyla reklam filmlerinde, afişlerde, arka kapaklarda çarşaflı kadınlar değil artık yarı değil tam çıplak dememiz gereken et parçaları kullanılıyor. islam'da kadın alınmaz, satılmaz ancak piyasada güya sanat, moda adı altında kadın satılır, kiralanır. kadının bedeni satılır, kiralanır. denir ki kadına al sana 1 milyon dolar bana teşhir edilmek üzere tüm vücudunu 1 yıl kiralayacaksın.

sen iklim şartlarından falan giyinmiyorsun yalancı. eğer öyle olsa şimdi şu sıcakta anadan üryan çıplak dolaşman gerekir. şimdi sen anadan üryan çıplak dolaşıyor musun?

çarşaflı kadın hakkında fantazi kurabilecek kadar sapıksan bu senin sorunundur. işte foyan burada meydana çıkıyor. aslında çarşaflı kadının mesaj verdiği yok -ki zaten yok. senin sapık beynin sapık mesajlar alıp sapıkça senaryolar üretiyor.

işte bu yüzden, senin gibi hiçbir seksi unsuru belli olmayan çarşaflı kadınlar hakkında sapıkça fantazilere üretebilecek kadar adi sapıklar olduğu için senin o kendini seksi hissetmeyen kadınlar kapanma ihtiyacı duyar anladın sapıkcığım ?

eğer inançsızlarsa kimseye karşı bir sorumlulukları olmadığından örtünmelerini gerektirecek birşey yoktur. <<<<< demişsin

ne demek bu.. ?

bi kadının kendini "sorumlu" hissetmesi için inançlı mı olması gerekiyormuş ?

inançsız ise, sorumsuz mu oluyor kadın ????

açılmak için illa doğurgan olmak gerekmiyor, zevkine diye birşey var, değil mi? <<< demişsin

bence sende o var, "zevkine" dediğin sana ait bi bakış, sana ait bir sapıklık o, kadınlara genellenemez yani..

ayrıca takva'da; eğer mahrem bir görüntü/durum sözkonusu ise,

müslüman erkeğin, gözünü mahreme bakmaktan sakınmasından, utanmasından bahsedilir..

böylece islami açıdan sizde o tür bir "utanç" kavramı olmadığını da görmüş olduk..

sizin cahiliye dönemi dediğiniz hangi dönem ? sümerleri yada lidyalılar felan kapsar mı o dönem ?

kapsar diyorsanız fena halde gaflet içindesiniz demektir (:

yok kapsamaz diyorsanız da,

o halde hangi dönemi hangi coğrafyayı kapsadığınıda söyleyiverin bi zahmet (:

yazınızın devamında ise:

"islam yoksa herşey mübah" anlayışı hakim..

çünkü kendi cehaletiniz, kendi korkularınız yüzünden,

"islam öncesi sosyal yaşam" hakkında hiçbir bilgi edinme gereği bile duymamışsınız

5 kızı idare etmek, mendil değiştirir gibi sevgili değiştirmek, porno sektörü , moda dünyası <<<< vb. bunlar hep sizin kendi sapıklığınıza,

ve hatta kadınları, -insan değil- cinsel obje/meta olarak görmenizden kaynaklanan kendi algılarınız..

size öğretilmiş olan ahlaki tabular/putlar bunlar..

sanıyorsunuz ki, islam olmasa, ahlak, edep diye bişey kalmıcak..

oysa islamın olmadığı coğraftalarda, islamın yaşanmadığı kültürlerde de

süregelmiş olan kendi ahlaki anlayışları, gelenekeleri var..

sizin cevap aradığınız sorular, islami değil, ahlaki daha çok..

kadınların spor yapmasına karşı oluşunuzun altında bile,

ahlaki kaygılar yatıyor..

kadınların spor yapmasını bile, o nemalandığınız otoriteye tehdit olarak görüyorsunuz..

ve fena halde korkuyorsunuz kadınlardan..

evet inançsız insan potansiyel sorumsuzdur. kime karşı sorumlu olsun ki? Allah'a karşı mı? ama inanmıyor ki? çırılçıplak dolaşırsam ya da kocamı boynuzlarsam Allah cezalandırır diye bir kaygısı yok ki.

kadın neden örtünsün dedin. doğurganlığı mı yok ondan mı cinselliğin gizliyor diye sordun.

ben de cinselliğin sadece üremek için yapılmadığını zevk için de yapıldığını söyledim ve nasıl oluyorsa sapık oldum.

bu da yetmezmiş gibi araya takvayı sokup müneccim çırağı gibi utanmadığımı, gözlerimi kadınlara diktiğimden falan bahsedilmiş? vahiy mi alıyorsun mübarek ?

cahiliye dönemi 7.yy öncesi arab yarım adasında yaşanmıştır. bundan çok daha önce, farklı coğrafyalarda farklı milletlerin de cahiliye dönemleri olmuştur. lakin günümüzdeki cahiliye dönemi hepsini aşmış durumdadır.

islam - din yoksa herşey potansiyel mübahtır tabi ki. dinin olmadığı yerde vahşi doğa kanunları geçerlidir. aksini iddia ediyorsanız neden dinin olmadığı yerde herşeyin mübah olamayacağını açıklayıverin bi zahmet.

şu utanmaza bak hele. 5 kızı birden idare eden, her gece başka bir hatunu koynuna alan, her gece başka bir adamın kucağına oturtan, porno ve moda sektöründe kadını orta malı olarak kullanan benmişim gibi kalkmış bana sapık diyor putperest. bunları yapan ya da yaptıran ben miyim?

kadınların spor yapmasını engelleyen yok. kaldı ki buradaki fetva da spor yapmayı yasaklamıyor sadece bir kaygıdan dolayı tedbir alma sözkonusudur. ancak asıl ahlaksızlık olan spor adı altında kadınların teşhir edilmesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

dinin olmadığı yerde vahşi doğa kanunları geçerlidir.

Dinin olduğu yerde de 7. yy çöl kanunları mı geçerli?... Cariyeler, köleler, çok eşlilik, el-kol-kafa kesme, göz oyma falan?...

http://www.darulkitap.com/oku/hadis/hadis-kitaplari/nesai/038.htm

ŞERİATA GÖRE ÖLDÜRÜLEBİLECEK ÜÇ KİMSE HANGİSİDİR

3951- Abdullah (r.a)'tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kendinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan başka ilâh olmadığına, Benim de Allah'ın Rasûlü olduğuna şahadet eden hiçbir Müslüman'ın öldürülmesi caiz değildir. Ancak şu üç kişinin kanı helaldir. 1. İslâm'ı terk edip Müslümanlardan ayrılan 2. Evli iken zina eden 3. Haksız yere Müslüman birini öldüren." (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3952- Amr b. Galib (r.a)'ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe diyor ki: Rasûlullah (s.a.v)'in şöyle söylediğini bilmiyor musun? "Hiçbir Müslüman'ın öldürülmesi caiz değildir. Ancak şu üç kişi öldürülür. 1. Evli iken zina eden 2. Müslümanlıktan küfre dönen 3. Haksız yere Müslüman'ı öldüren kimse." (Müsned: 24301)

3953- Ebu Umâme b. Sehl ve Abdullah b. Âmir b. Rabia (r.anhüma) şöyle demişlerdir: Osman, evinde muhasara altında iken onunla beraberdik. Halife'nin evine yaklaşınca içerdekilerin seslerini işitiyorduk. Osman bir gün içeri girdi ve sonra çıkıp bizlere: "Onlar beni ölümle tehdid ediyorlar" dedi. Bizde: "Allah onlara karşı sana yeter" dedik. Bunun üzerine Osman: "Beni niçin öldürecekler? Rasûlullah (s.a.v)'den işittim şöyle buyurmuştu: "Şu üç kişiden başka hiçbir kimse öldürülemez: 1. Müslüman olduktan sonra küfre dönen kimse 2. Evli iken zina eden kimse 3. Haksız yere adam öldüren kimse." Vallahi ne cahiliye döneminde ne de Müslüman olduktan sonra zina etmedim. Allah bana bu dini nasip ettikten sonra dinimin yerine hiçbir din arzu etmedim ve hiçbir kimseyi de öldürmedim. Durum böyle iken beni niçin öldürmek istiyorlar" dedi. (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

ELLER VE AYAKLAR KESİLİR Mİ GÖZ OYULUR MU?

3967- Enes b. Malik (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ureyne kabilesinden bir gurup bedevî Peygamber (s.a.v)’e gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara iyi gelmedi ve renkleri sarardı, karınları şişti. Peygamber (s.a.v)’de onları deve ağıllarının yanına gönderdi, orada develerin sütlerinden ve idrarlarından içmelerini emretti. Onlar orada sıhhate kavuşunca çobanı öldürüp develeri sürüp götürdüler. Peygamber (s.a.v) onların yakalanıp getirilmelerini emretti. Onlar getirilince elleri ve ayakları kesildi, gözleri oyuldu.” Mü’minlerin emiri Abdülmelik Enes’ten bu hadisi işitince bu ceza, küfürleri sebebiyle mi yoksa günahları sebebiyle mi verildi diye sordu. Enes küfürleri sebebiyle diye cevap verdi. (Ebû Davud, Hudud: 3; Buhârî, Tefsir: 104)

3968- Said b. Müseyyeb (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: “Araplardan bir gurup Rasûlullah (s.a.v)’in yanına geldiler ve Müslüman oldular. Daha sonra onlar hastalanınca Rasûlullah (s.a.v) sağmal develerin bulunduğu yere onları gönderdi, sütlerinden içip şifa bulmaları için. Vardıkları yerde Rasûlullah (s.a.v)’in kölesi olan çobanı öldürüp develerini de sürüp götürdüler. Rasûlullah (s.a.v) bu olayın olduğu gece Allah’ım! Muhammed’in âlini susuz koyanı susuz bırak diye beddua etmişti. Bu olay üzerine Rasûlullah (s.a.v) onların yakalanmalarını emretti, getirildiklerinde elleri ve ayakları kesilip gözleri oyuldu.” Bazı rivâyetlerde şu ilave vardır: Muaviye bu hadiste: “Onlar şirk toplumlarına kaçıp sığındılar” demiştir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3969- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir gurup isyan eden ve İslâm dinini terk eden mürtedler, zekat olarak toplanan develere baskın yapıp götürdüler. Rasûlullah (s.a.v) onların yakalanmalarını emretti, ellerini ve ayaklarını kestirip gözlerine mil çektirdi.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3970- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir gurup isyan eden ve İslâm dinini terk eden mürted, zekat olarak toplanan develere baskın yapıp götürdüler. Rasûlullah (s.a.v) onların yakalanmalarını emretti ellerini ve ayaklarını kestirip gözlerine mil çektirdi.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3971- Hişam (r.a)’ın babasından rivâyete göre: “Bir kavim Rasûlullah (s.a.v)’in develerini baskın yapıp götürdüler. Rasûlullah (s.a.v)’de onların ellerini ayaklarını kestirip gözlerine mil çektirdi.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3972- Urve b. Zübeyr (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ureyne kabilesinden bazı kimseler Rasûlullah (s.a.v)’in sağmal develerini gasb ederek alıp götürdüler ve kölesini de öldürdüler. Rasûlullah (s.a.v) peşlerinden adam gönderdi, onlar da yakalayıp getirdiler. Getirildiklerinde elleri ve ayakları kesildi, gözlerine de mil çekildi.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3973- Abdullah b. Ömer (r.a)’den rivâyete göre: “Allah’a ve Rasûlüne karşı savaş açan bu tip kimselere muharebe ayeti denilen Mâide sûresi 33. ayeti nazil olmuştu.” (Ebû Davud, Hudud: 3)

3974- Ebu’z Zinad (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) çobanı öldürüp develeri götürenlerin ellerini, ayaklarını kestirip gözlerini ateşle dağladıktan sonra Allah Rasûlüne Mâide sûresi 33. ayetini indirdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3975- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) çobanı öldüren ve develeri alıp götürenlerin gözlerine mil çektirmişti. (Ebû Davud, Hudud: 3; Tirmizî, Tahara: 55)

3976- Enes b. Malik (r.a)’ten rivâyete göre: “Yahudilerden bir adam Ensar’dan bir kadının boğazındaki kolyesini almak için öldürdü ve kuyuya atmıştı, başını da taşla ezmişti. Adamı derhal yakaladılar Rasûlullah (s.a.v) kafasını taşla vurup ezerek öldürülmesini emretti.” (Ebû Davud, Diyat: 11; Müslim, Kasame: 3)

3977- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, bir adam Ensar’dan bir kadının kolyesini almak için öldürmüş sonra da kalîb kuyusuna atmıştı, başını da taşla ezmişti. “Rasûlullah (s.a.v)’de onun taşla vurularak öldürülmesini emretti.” (Ebû Davud, Hudud: 3; Müslim, Kasame: 3)

3978- İkrime (r.a)’den rivâyete göre, Mâide sûresi 33. ayet hakkında İbn Abbas şöyle demiştir: Bu ayet müşrikler hakkında nazil olmuştur. Onlardan yakalanmadan önce tevbe edip İslâm’a girip tevbe edenlere dokunulmaz. Bu ayet Müslümanlar hakkında değildir. Kim adam öldürür ve yeryüzünde bozgunculuk yaparsa ve Allah’a ve Rasûlüne karşı harb ilân ederse daha sonra da kafirlere sığınırsa, suçuna karşılık ceza verilmesinde bir engel yoktur, yakalandığında cezası verilir. (Ebû Davud, Hudud: 3)

ASMAK VE ÇARMIHA GERMEK

3980- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Müslüman’ın kanı şu üç şeyden biriyle helâl olur değilse bir Müslüman asla öldürülmez. 1. Evli bir kimse zina ederse taşlanarak öldürülür. 2. Bir kimse bile bile birini öldürürse kısas olarak öldürülür. 3. İslâm dininden çıkarak irtidat eden, Allah ve Rasûlüne savaş açan ya öldürülür ya da asılır ya da sürgüne gönderilir.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müsned: 24301)

KAFİR MEMLEKETİNE KAÇAN KÖLENİN DURUMU

3981- Cerir (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Efendisinden kaçan kölenin namazı geri dönünceye kadar kabul olunmaz.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

3982- Şa’bî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cerir, Rasûlullah (s.a.v)’den şu hadisi rivâyet ederdi: “Efendisinden kaçan kölenin namazı kabul olunmaz eğer o durumda ölürse kafir olarak ölür. Cerir’in kölesi kaçmıştı onu yakaladı ve boynunu vurdu.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

3983- Cerir b. Abdullah (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir köle şirk memleketine iltica eder sığınırsa ona eman verilmez yakalanınca öldürülür.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

MÜSLÜMANIN KÖLESİ KAFİRLERE KAÇAR VE ONLARA SIĞINIRSA NE OLUR?

3984- Cerir (r.a)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Müşriklerin memleketine kaçan kölelerin öldürülmesi gerekir.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

3985- Cerir (r.a)'den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bir köle efendisinden kaçıp müşrik memleketine sığınırsa öldürülmesi gerekir.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

3986- Cerir (r.a)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Herhangi bir köle efendisinden kaçıp müşrik memleketine sığınırsa kanı helâl olup öldürülmesi gerekir.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

3987- Cerir (r.a)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Herhangi bir köle efendisinden kaçıp müşrik memleketine sığınırsa kanı helâl olup öldürülmesi gerekir.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

3988- Cerir (r.a)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Efendisinden kaçıp düşman memleketine sığınan kimsenin öldürülmesi gerekir.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Müslim, İman: 31)

MÜRTED (İSLÂM’DAN DÖNEN) KİMSENİN DURUMU

3989- İbn Ömer (r.a)’den rivâyete göre, Osman, Rasûlullah (s.a.v)’den şu hadisi işittiğini söylemiştir: “Şu üç durum dışında Müslüman’ı öldürmek caiz değildir. 1. Evli iken zina eden recm edilerek öldürülür. 2. Bile bile Müslüman’ı öldüren kısas yapılarak öldürülür. 3. Müslüman iken dinini değiştiren mürted olur ve öldürülür.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3990- Osman b. Affan (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim şöyle diyordu: “Müslüman bir kimse şu üç durum dışında öldürülemez. 1. Evli iken zina eden 2. Bile bile Müslüman’ı öldüren. 3. Müslümanlıktan çıkıp irtidat eden kimse.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3991- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Dinini değiştireni öldürün.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3992- İkrime (r.a)’den rivâyete göre, bir takım insanlar İslâm’dan çıkarak mürted oldular. Ali onları ateşle yakarak öldürdü. İbn Abbas diyor ki: Ben olsaydım onları yakmazdım. Çünkü Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir kimseye Allah’ın azabıyla azap etmeyin.” (Yani ateşte yakmayın) Ben olsaydım onları öldürürdüm. Rasûlullah (s.a.v): “Dinini degiştireni öldürün” buyurmuştur. (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3993- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dinini değiştireni öldürün.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3994- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dinini değiştireni öldürün.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Diyet: 10)

3995- Hasan (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dinini değiştireni öldürün.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Hudud: 25)

3996- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dinini değiştireni öldürün.” (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Hudud: 25)

3997- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, Ali’ye İslâm’ı terk edip puta tapmaya başlayan bir gurup zenciyi getirdiklerinde onları ateşle yakarak öldürmüştü. İbn Abbas, Rasûlullah (s.a.v): “Dinini değiştireni öldürün” buyurdu, dedi. (Ebû Davud, Hudud: 1; Tirmizî, Hudud: 25)

3998- Ebu Bürde b. Ebu Musa el Eş’arî (r.a)’nin babasından naklettiğine göre, Peygamber (s.a.v), Ebu Musa’yı Yemen’e gönderdi. Ondan sonra da Muaz b. Cebel’i gönderdi. Muaz, Yemen’e varınca oradakilere: Ey İnsanlar! Ben size Rasûlullah (s.a.v)’in elçisi olarak gönderildim. Ebu Musa Muaz’ın oturması için minder koymuştu. O sırada Müslüman olduktan sonra küfre dönen bir Yahudi getirildi. Bunun üzerine Muaz üç kere bu adam öldürülüp Allah ve Rasûlünün emri yerine getirilmeden o mindere oturmam dedi. Adam öldürüldü ve o da oturdu. (Buhârî, Meğazi: 62; Ebû Davud, Hudud: 1)

3999- Mus’ab b. Sa’d (r.a), babasından naklediyor ve şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) Mekke fethi günü Mekkelilere eman verdi. Fakat dört erkekle iki kadına emân vermemişti. Onlar hakkında:“Onları Kâbe örtüsüne yapışmış halde bulsanız bile öldürün” buyurdu. Bunlar, Ebu Cehil’in oğlu İkrime, Hatal oğlu Abdullah, Subabe oğlu Mekîs, Sa’d b. ebi’s Serh oğlu Abdullah idi. Hatal oğlu Abdullah Kâbe’nin örtüsüne yapışmış olduğu halde öldürüldü. Bunu öldürmeye görevlendirilen Said b. Hureys ve Ammar b. Yasir idi. Bu iki görevliden daha genç olan Said önce giderek onu öldürdü. Subabe oğlu Mekîsi de Müslümanlar çarşıda yakalayıp öldürdüler. İkrime ise gemiye binerek kaçtı. Bir ara gemi fırtınaya yakalandı. Gemidekilerin hepsi birden: “İhlaslı ve samimi olun şu anda putlarınız ve ilâhlarınızın hiç birinin size bu gemide bir faydası olmaz” dediler. Bunun üzerine İkrime: “Vallahi denizde beni ihlâs ve samimiyetle Allah’a bağlanmaktan başka bir şey kurtarmazsa karada da kurtaramaz. Allah’ım sana söz veriyorum. Eğer beni şu anda içinde bulunduğum tehlikeden kurtarırsan Muhammed’e gidip O’nun eline yapışacak ve iman edeceğim, O’nu affedici ve ikram sahibi olarak bulurum” dedi. Gemiden kurtulan İkrime gelip Müslüman oldu. Sa’d b. ebi’s Serh oğlu Abdullah ise Osman b. Affan’ın yanında gizlendi. Rasûlullah (s.a.v) Mekkelileri biat etmek üzere çağırınca, Osman onu Rasûlüllaha getirdi. Ve Ey Allah'ın Rasûlü! Elini uzat da Abdullah biat etsin dedi. Bunun üzerine Abdullah üç defa başını kaldırıp Rasûlullah (s.a.v)’e baktı üçünde de Rasûlullah (s.a.v) elini uzatmadı üçüncüden sonra elini uzattı ve biat etti sonra da ashabına dönerek: “Biat etmesi için elimi uzatmadığımı gördüğünüz halde aranızdan aklı başında biri çıkıp ta niçin bunu öldürmedi” deyince Ashap: “Ey Allah'ın Rasûlü! Biz Senin kalbindekini ne bilelim, bize gözünle işaret ediverseydin” dediler. Rasûlullah (s.a.v)’de şöyle buyurdu: “Hiçbir Peygambere haince göz işareti yapmak yakışmaz.” (Buhârî, Meğazi: 62; Ebû Davud, Hudud: 1)

Link to post
Sitelerde Paylaş

evet inançsız insan potansiyel sorumsuzdur. kime karşı sorumlu olsun ki? Allah'a karşı mı? ama inanmıyor ki? çırılçıplak dolaşırsam ya da kocamı boynuzlarsam Allah cezalandırır diye bir kaygısı yok ki.

kadın neden örtünsün dedin. doğurganlığı mı yok ondan mı cinselliğin gizliyor diye sordun.

ben de cinselliğin sadece üremek için yapılmadığını zevk için de yapıldığını söyledim ve nasıl oluyorsa sapık oldum.

bu da yetmezmiş gibi araya takvayı sokup müneccim çırağı gibi utanmadığımı, gözlerimi kadınlara diktiğimden falan bahsedilmiş? vahiy mi alıyorsun mübarek ?

cahiliye dönemi 7.yy öncesi arab yarım adasında yaşanmıştır. bundan çok daha önce, farklı coğrafyalarda farklı milletlerin de cahiliye dönemleri olmuştur. lakin günümüzdeki cahiliye dönemi hepsini aşmış durumdadır.

islam - din yoksa herşey potansiyel mübahtır tabi ki. dinin olmadığı yerde vahşi doğa kanunları geçerlidir. aksini iddia ediyorsanız neden dinin olmadığı yerde herşeyin mübah olamayacağını açıklayıverin bi zahmet.

şu utanmaza bak hele. 5 kızı birden idare eden, her gece başka bir hatunu koynuna alan, her gece başka bir adamın kucağına oturtan, porno ve moda sektöründe kadını orta malı olarak kullanan benmişim gibi kalkmış bana sapık diyor putperest. bunları yapan ya da yaptıran ben miyim?

kadınların spor yapmasını engelleyen yok. kaldı ki buradaki fetva da spor yapmayı yasaklamıyor sadece bir kaygıdan dolayı tedbir alma sözkonusudur. ancak asıl ahlaksızlık olan spor adı altında kadınların teşhir edilmesidir.

öncelikle kadın neden örtünsün demedim ben sana..

kadınların erdemini ve/veya ahlakını, namusunu islamiyete bağlamıştınız siz,

bende "madem islam sayesinde kadın daha ahlaklı namuslu felan olmuş,

o halde islam öncesindeki kadınların tesettürünü nasıl açıklayacaksınız?" diye sordum

zevk <<< tabiri size ait.

her söz sahibine ait..

yukarda saydığınız sağık fantazilerde size ait..

bu da korkularınıza işaret ediyor zaten..

sanıyorsunuz ki, "islam olmasa" millet sapıtıp birbirini düzecek (:

kadını, insan olarak değil de, cinsel obje/meta olarak gördüğünüz için korkuyorsunuz.

korkunuzu itiraf etmekten de utanmıyorsunuz..

bu sadece size şahsınıza özle bi durumda değil,

müslümanların/teistlerin önemli bir çoğunluğunda da var bu paranoyalar.

siz ahlak/namus/erdem gibi putlaşmış/tabulaşmış kavramları,

"ancak kadın bedenine" yüklediğiniz zaman onlara sahip çıkabiliyorsunuz..

yani müslümanlara göre ahlak/namus gibi kavramlar,

ancak işin içine kadın/aile/mal/meta girdiği zaman varolabiliyor..

kadınları, kendini korumaktan aciz,

kendi namuslarına(!) sahip çıkmaktan aciz yaratıklar sanıyorsunuz malesef.

"çırılçıplak dolaşırsam ya da kocamı boynuzlarsam Allah cezalandırır diye bir kaygısı yok ki. " <<diyorsunuz..

bu da zaten sizin kirli ve aciz düşünce yapınızı yeterince gösteriyor bize..

allah cezalandıracak olmasa, bütün kadınlar fahişe olurdu heralde size göre (:

tekbaşınıza tüm dünyanın "ahlak zabıtası" olamayacağı için müslüman kişi, naaapmış ?

bir tanrı yaratmış ve tüm dünyanın "ahlak zabıtası" görevini yüklemiş o tanrıya da..

sorumluluktan kaçmaya hiç utanmamış teistler ve/veya müslümanlar..

ahlak tanrısı ahlakopulos; size akıl, fikir ve bol bol ahlak/namus ihsan eylesin keferna bikum

Lakin her insan, kendisinde olmayan bişeyin arayışındadır (:

ahlak gibi namus gibi adalet gibi vicdan gibi erdem gibi onur gibi..

müslümanlar en azından kadınlar konusunda azcık onurlu olabilselerdi,

hiç değilse 1400 küsür yıl önceki çağdışı zırvaları, 1400 yıl sonra doğmuş olan kadına da uygulamaya çabalamazlardı..

fakat malesef bütün ilahi(!) dinlerde olduğu gibi, islamda da erkek-egemen toplum anlayışı pekiştirilmiştir..

"lakin günümüzdeki cahiliye dönemi hepsini aşmış durumdadır. " <<< demişsiniz..

bu ne demek ? günümüzde cahiliye dönemi mi yaşanıyor ? hangi coğrafyada, kimler bu cahiller ?

"islam - din yoksa herşey potansiyel mübahtır tabi ki. dinin olmadığı yerde vahşi doğa kanunları geçerlidir. aksini iddia ediyorsanız neden dinin olmadığı yerde herşeyin mübah olamayacağını açıklayıverin bi zahmet" << demişsiniz..

tanrı/dinler olmasa; herşeyin mübah olmadığını görebilmeniz için,

islam öncesi hatta musa öncesi toplumları araştırmanız gerekir..

fakat siz kendi paranoyalarınızdan dolayı, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olabileceğinizi sandığınız için,

araştırmak öğrenmek yerine, 1400 yıl önceki masallara iman etmeyi tercih edersiniz..

insana dair cinsel dürtülerden öyle korktu ki müslüman erkekleri,

yeni doğmuş kız çocuklarını sünnet etti.. cinsel açıdan engelli hale getirdi kadını..

sadece tekbaşına bu bile, arap, müslüman geleneğinin, kadınlardan/insanlardan ne denli korktuğunu gösterir bize

"fetva da spor yapmayı yasaklamıyor sadece bir kaygıdan dolayı tedbir alma sözkonusudur. ancak asıl ahlaksızlık olan spor adı altında kadınların teşhir edilmesidir." <<< demişsiniz..

burdada yine kendi sapıklıklarını itiraf ediyor müslüman acziyeti..

spor yapan kadının, giydiği şorta, kalçasına, bacağına, göğsüne vb. değil

yağtığı spora bakılır..

fakat malesef, kadın denen yaratığı(!) insan olarak değilde,

cinsel obje olarak gören ve mahrem sayan müslüman acziyeti,

o kadını nerde ne yaparken görürse görsün, kadın kaç yaşında olursa olsun sadece cinselliği/kadınlığı çağrışım yapacaktır..

bknz: imgelemek.. kadın = namus, kadın = ahak , kadın = sex, kadın = annelik <<< şeklinde

müslüman acziyeti, kadına cinsel imgeler atfederek,

onu kişiliksizleştirir..

kendi kişiliksizliğini de, ancak "alemlerin rabbi" olduğu sanılan bir tanrıya yükler..

böylece kişisel sorumluluk hali de, toplumsal sorumsuzluk halini alır..

çünkü ne de olsa allah görür, allah cezasını verir (:

böylece kendi kirli sapıklıklarını da,

cinsel dürtülerini de meşrulaştıracağını sanar müslüman acziyeti..

kıraathanelerde sürekli bayan voleybol maçı izleyen zavallılarda

sizin gibi düşünenlerden çıkıyor keferna bikum.

çünkü siz orda voleybol değil, cinsellik görüyorsunuz (:

tarihinde murat-tlv tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

örtünme sadece islam da yoktur. yani sadece müslüman hanımlar namusludur-ahlaklıdır diye birşey yok. bizlerden önce hristiyan hanımlar var ki şu anda da varlar ve maşaAllah müslümanım diye ortalıkta gezen birçok kişiden daha iyi örtünüyorlar. hakeza yahudiler var. bunun daha da öncesi de vardır. örtünen kişi teist dahi olmasa örtünmesinin kökeni teistiktir. ancak vahşi doğada evrilmiş medeniyetsiz bir mağara kadınının ahlak-namus-utanma gibi bir durumu sözkonusu değildir. onun örtünmesinin tek sebebi ancak maddi dış etkenlerden (yağmur-çamur vs.) korunmak olabilir. bkz. afrika en belirgin örnek.

zevk almanın neresi sapık bir fantezi haaaala anlayabilmiş değilim ?

islam olmasa millet sapıtıp birbirini düzecek sanmama gerek yok. bugün dünyada islam hakimiyeti olmadığı için zaten millet birbirine her anlamda düzüyor. erkek kadını düzerken, güçlü zayıfı, zengin de fakiri düzüyor. düzen düzene, düzene hizmet ediyor.

kadının cinsel organlarını gözüme değil artık neredeyse kadını kucağıma oturtacakmışcasına teşhir ederseniz benim o kadının beyninden - zekasından şüphe etmem en doğal hakkımdır. siz bana beynini teşhir eden bir kadın getirin ki ben de onu cinsel değil beyinsel bir obje olarak görebileyim.

kadınlar fiziki yapıları itibariyle elbetteki erkeklere karşı aciz durumdadırlar, korunmaya ihtiyaçları var. müslüman dahi olmasa bir kadının en azından yalnız başına sokağa çıkarken kendisini olabildiğince örtmesi kendi güvenliği açısından şarttır.

evet Allah cezalandırmayacak olsa birçok kadının fahişe olma potansiyel vardır. libidosu yüksek ateist bir kadını canının çektiği sokaktaki erkekle sevişmekten alıkoyan hangi güç, hangi yaptırım var? Allah mı? recm cezası mı? bunun kirli ve aciz düşünceyle alakası yok bilakis gerçekçilikle potansiyelle alakası var. eziklik sizin cevap veremeyip altta kalmamak için en iyi savunma saldırmaktır mantığıyla insanlara çamur atmaya çalışmanızdır.

günümüzde cahiliye dönemi yaşanıyor . artık özel bir yer ismi vermeme gerek yok. vermeye kalksam sanırım neredeyse bütün dünya ülkelerini saymam gerekecek. ama hollanda belçika ispanya kanada... örnek verilebilir.

dinin olmadığı her yerde herşeyin mübah olma potansiyeli vardır. herkes herşeyi yapacak diye birşey yok ama yapmasını engelleyecek birşey de yok. bir ateist neden zevk aldığı sapkınları yapmaz ? onu alıkoyan nedir? hangi yaptırımlardır ?

aseksüel misin nesin bilmiyorum. eğer aseksüelsen de bu sadece senin sorunundur. kadınlara karşı herhangi birşey hissetmiyor olabilirsin ancak her normal erkek isteyerek ya da istemeyerek gördüğü kadından etkilenir. buna sapıklık değil doğallık diyoruz. sen o kadını teşhir edilmemiş bir vaziyette yetenekli bir şekilde karşıma çıkar ki hayranlıkla yeteneğini izleyebileyim.

kadını kişisizlikleştiren ondaki beyni, beceriyi değil eti ortayan koyan ateist teşhirciliktir. bu kişiliksizliği yapma hakkını da her pisliğe dayanak gösterdiği "özgürlük" olarak gösterir. böylece kendi kirli sapıklıklarını da,

cinsel dürtülerini de meşrulaştıracağını sanar ateist acziyeti..

en son 3 sene önce bir kıraathaneye girdiğimi hatırlıyorum. orada da yaptığım şey masada bulunan gazetleri ve pek takdir ettiğim raflardaki dini kitapları kurcalamak olmuştu. öyle yarı çıplak voleybol olacaksa da evet ister istemez insanlar cinsellik görecek doğal olarak bu yüzden ben almayayım voleybol moleybol falan. kadınların erkeklerle eşit olabilecek kadar zeki olduğuna kanaat getirebileceğimiz beyin teşhircisi kadınlar olsa da izlesek. acaba gerçekten kadınlar zeki olmadıklarından mı işi ete vuruyorlar yoksa sapıklıklar beyinlerine ağır bastığı için mi? yoksa bazıları onları böyle kılıklara sokarak onlara alttan alta siz de beyin namına birşey yok, sizler geri zekalısınız, etinden başka birşeyi para etmeyen mallarsınız mı demeye çalışıyorlar, ne dersiniz ?

bakıyorum da yine kafirliğiniz üzerinizde ey yönetim, yine mesajlarımı silip süpürmekte, gerçeklerin üzerini örtmektesiniz, hayrola ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...